88-SANIK YADİGAR BOĞA SAVUNMASINDA ÖZETLE: 2011 yılı Mayıs ayında şu anda tam tarihini bilemediğim günde Mehmet Yenice beni aradı, kendisinin Kızılcahamam'da ganyan bayisi vardır, ben de 12 yıldır orada çalışırım, kendisini bu nedenle tanırım, beni aradığında bir işim var yola çıkacağım sen de bana eşlik eder misin dedi. Kıyafetimi değiştireyim mi dedim, o da her zaman giyindiğin gibi gel dedi. Aracı ile ganyan bayisine geldi, beni aldı yola çıktık. Sorunca İstanbul'a gidiyoruz dedi. Düğüne mi gidiyoruz dedim? Bana bir arkadaşımı görüp geleceğim dedi. Yolda şu anda hatırlamadığım bir yerde durup yemek yedik. İstanbul'a 14:00- 15:00 civarında geldik. Mehmet aracını bir stadın önünde durdurdu, buranın Şükrü Saraçoğlu stadı olduğunu söyledi. Araçtan indi, elinde herhangi bir şey yoktu. Ben 10-15 dakika bir arkadaşı görüp geleceğim dedi. Bu sırada eskiden meşhur olduğu için bildiğim futbolcu Cemil Turhan'ı gördüm. Selamlaştık, araçtan dahi inmedim. Cemil'de, Mehmet Yenice'nin gittiği istikamete arka taraftaki gişenin yanına gitti.
Mehmet Yenice bir süre sonra geldi, arkadaşı görmedim dedi. Elinde herhangi bir şey getirip getirmediğini hatırlamıyorum. dikkat etmedim. Bagajın açılıp kapandığını bilmiyorum, görmedim. Yola çıktık, saat: 21:30 civarında Kızılcahamam'a geldik. Beni Kızılcahamam PTT'si önünde indirdi, oradan ayrıldık. Ben 12 yıldır aynı iş yerinde çalışıyorum. Mehmet Yenice ilk defa beni böyle bir yolculukta yanında bulunmam için çağırdı. Öncesinde kendisi ile hiç böyle yolculuklar yapmadım. Çankırılı olmam nedeniyle 1965-1967 yıllarında Çankırı spor kulübünde futbol oynadım. 1972 yılında da Ankara'da Saimekadınyoncalı spor kulübünde futbol oynadım. Bunun dışında futbol hayatım olmadı. Ankaragücü Futbol kulübünde oynayan futbolcuları tanımam. Bu kişilerle bir irtibatım yoktur. Mehmet Yenice ile yaptığımız yolculuk boyunca kendisi bana Ankaragücü'nde oynayan futbolcularla ilgili herhangi Bir şey sormadı. Tanır mısın nasıl ulaşırız gibi bir konuşmamız olmadı. Fenerbahçe ile Ankaragücü arasında oynanacak maçta şike yapılacağına veya yapılmak istendiğine dair bir konuşmamız da olmadı. Sadece İstanbul'a girdiğimizde stada gelmeden önce Mehmet'e bir telefon geldi, bu telefon konuşmasında “ amcayı nerede bırakayım” diye bir söz sarfetti, ancak ne kastettiğini anlamadım. Mehmet Yenice benden 3-4 yaş büyüktür, bu nedenle benden bahsederken hiç amca diye hitap etmez. Doğrudan ismimi söyler, bu yüzden benden bahsettiğini düşünmedim. Mehmet Yenice ile yaptığımız yolculukta beni kimseyle tanıştırmış veya tanıtmış değildir şeklinde beyanda bulunmuş ve atılı suçlamaları reddetmiştir."
Dostları ilə paylaş: |