Ahmet: “Acayip canım sıkkın bildiğin gibi değil”, Kazım: “Yine ne oldu”, Ahmet: “Hiç sorma ya 100.000 dolar”, Kazım: “Ne oldu ki”, Ahmet: “Anlatırım yüz yüze gelince de ne yapayım senden de bir akıl almam lazım”, Kazım: “Bize lazım olan parayı başka yerde düşürdüm deme”, Ahmet: “İhale üstüme kaldı gibi bir şey oldu, anlatırım işte yüz yüze gelince”, Kazım: “Bizim 100.000 Dolar değil 1.000 Dolar halledecek durumumuz yok si.. ağzını, kimden kaldı sana bu”, Ahmet: “Kur’an çarpsın bak yemin ediyorum verilmek üzere, Ya neyse telefon” Kazım: “Benim tahmin ettiğim yerden mi, Hangi birini düşüneceğimi şaşırdım", Ahmet: “Yok yok önemli değil başka iş ile alakalı ".
Söz konusu görüşme, Aziz Yıldırım’ın talimatının sanık Ahmet Çelebi üzerinde ne derece etkili olduğunun bir başka kanıtıdır. Zira iş ortağı olduğu anlaşılan şahsın “1.000 dolar halledecek” durumumuz yok demesine karşın, Ahmet Çelebi’nin içinde bulunduğu ekonomik zorluğa rağmen, Aziz Yıldırım’a bir şey diyemeden İbrahim Akın ile yapılan şike faaliyetinde kullanılmak üzere 100.000 dolar ayarlamaya çalışması örgütün varlığını ve sanık Aziz’in örgütsel konumunu açıkça göstermektedir.
Bunun yanında aynı sanık ile ilgili olarak şu husus da örgüt üyeliğinin bir başka delilidir. Zira sanık Ahmet Çelebi’nin, Aziz Yıldırım tarafından, Bülent İbrahim İşçen aracılığı ile yöneticisi olduğu Sivasspor aleyhine şike faaliyetinde bulunması için verilen talimatı, sorgulama ve buna karşı çıkma gibi bir durumun söz konusu olmadığı, talimatın gereği olarak vakit kaybetmeksizin eyleme başladığı gibi hakkındaki iletişimin tespiti tutanaklarından anlaşıldığı üzere konuşmalarına yansıyan bir rahatsızlığının dahi söz konusu olmadığı göstermektedir ki sanık söz konusu suç örgütünün bir üyesidir.
Yine örgüt üyesi olan sanık Mehmet Şekip Mosturoğlu'nun, örgüt üyesi olan sanık Sami Dinç ile klasör 15, dizi 49'daki telefon görüşmesinde sanık Aziz Yıldırım'ın disipline sevkini kastederek "sevk olursa başkan bizi düdükler" şeklindeki beyanı örgüt üyelerinin örgüt lideri olan sanık Aziz Yıldırım'dan hangi derecede çekindiklerini göstermektedir.
Sanık İlhan Yüksek Ekşioğlu, neredeyse tüm şike ve teşvik eylemlerini yöneten ve sanık Aziz’in deyimiyle “YÖNETİMDEKİ GÖRÜNMEYEN KAHRAMAN”dır. Suç teşkil eden faaliyetlerine ilişkin konuşmalarının tümünde, sanık Aziz Yıldırım hakkında yukarıda da değinildiği üzere “BİR NUMARA, CEO, GENEL MÜDÜR” gibi ifadeler kullanmış, tüm eylemlerinde anılan sanığın izni ve talimatı ile hareket etmiştir. Yukarıda geçen, Mehmet Yenice ile arasındaki 3000, Ali Kıratlı ile arasındaki 1934 nolu tapeler bunun açık delilidir.
Tamer Yelkovan duruşmadaki savunmasında özetle; ”bizim her hafta yönetim kurulu toplantımız olur. Ödemelerin hepsi yönetim kurulunda görüşülür ve imzalanır efendim. İki imza olmadan ödeme ve ya herhangi bir işlem yapma yetkim de yoktur, Bizim kulübümüz çok ciddidir efendim bu işlerde” şeklinde beyanda bulunmuştur. Oysa Cumhuriyet savcılığında ve sorguda aynen kabul ettiği, tüm aşamalarda aynı müdafii huzurunda alınan kolluk ifadesinde; “Aziz Yıldırım’dan habersiz herhangi bir ödeme yapmam söz konusu değildir, İlhan Yüksel Ekşioğlu'na, Aziz Yıldırım’ın talimatı ile verdiğim paraların bir kısmını bu şekilde Sosyal Yardım Fonuna mı veya başka bir sebeple verdiğimi yazmaktayım. Ancak İlhan Yüksel Ekşioğlu benden aldığı parayı nereye harcayacağını açıklamazdı. Ondan dolayı da bilgisayara not alırken sebebini yazamayıp sadece İLHAN BEYE ÖDENEN şeklinde not aldım, bana para lazım derler bende para sağlarım. Ancak bu paranın nereye kullanıldığı hakkında bir bilgim yoktur, İlhan Yüksel Ekşioğlu benden para talep ettiği zaman Aziz Yıldırım'ın talimatını sorarım. Benim Aziz Yıldırım'ın bilgisi olmadan böyle bir ödeme yapmam söz konusu olamaz. Söz konusu parayı Aziz Yıldırım'ın talimatı ile İlhan Yüksel'e verdim. Para tam olarak 400.000 dolardı. Ama bunun ne amaçla kullanıldığı hakkında bilgim ve ilgim yoktur ” şeklindeki ifadeleri ile ödemeleri yaparken iki imza ya da yönetim kurulunun onayını aramadığı, sanık Aziz Yıldırım’ın talimatı ile hareket ettiği anlaşılmaktadır. Şu hale göre, yönetim kurulunun bilgisi ve onayı dışında sadece Aziz Yıldırım’ın talimatı ile İlhan Ekşioğlu’na yapılan ödemelerin neredeyse tamamının şike ve teşvik eylemleri ile eş zamanlı olarak yapılması, müsabakaların değerlendirildiği bahiste ayrıntıları ile belirtilen fiziki ve teknik takiplere ve bir kısım savunmalara göre, sanık İlhan tarafından bu paraların şike ve teşvik anlaşmasının tarafı ya da aracısı olan futbolcu (İbrahim Akın), menajer (Yusuf Turanlı, Fatih Akbaba), yönetim dışı kişilere (Ali Kıratlı) verildiği sabit olduğuna göre, yürütülen faaliyetlerin yönetsel işler almadığı, Aziz Yıldırım konumu itibariyle söz konusu suç örgütünün lideri, sanık İlhan’ın eylemleri organize eden ve lidere en yakın örgüt üyesi sanık olduğu anlaşılmaktadır.
Bunun yanında Fenerbahçe Spor Kulübü mali işler müdürü olan sanık Tamer Yelkovan’ın da, sanık Aziz Yıldırım’ın kulüp başkanı olarak resmi görevi dışında, şike ve teşvik faaliyeti kapsamında kullanılmak için başta İlhan Ekşioğlu’na olmak üzere bir kısım sanıklara ödeme yapması talimatını, söz konusu paraların nerede kullanılacağı bilerek yerine getirmesi örgüt içerisinde yer aldığının göstergesidir.
30.04.2011 günü saat:19.01’de Aziz Yıldırım’ın, Mehmet Şekip Mosturoğlu’nu aradığı görüşme(tape:1847);
M.Şekip: “Efendim”, Aziz: “Alo” M.Şekip: “Efendim başkanım”, Aziz: “Neredesin”, M.Şekip: “Ev tarafındayız başkanım”, Aziz: “Evde misin”, M.Şekip: “Hı hı”, Aziz: “Nasıl gidiyor vaziyetler”, M.Şekip: “İYİ BAŞKANIM ARKADAŞLARIN HEPSİ İLGİLİ YERLERDE”, Aziz: “He iyi”, M.Şekip: “O notunuzu ilettim kendilerine”, Aziz: “İyi iyi o zaman”, M.Şekip: “Tamam mı başkanım”, Aziz: “Tamam iyi”, M.Şekip: “Tamam”, Aziz: “O KENDİ KALESİNE GOL ATAN”, M.Şekip: “He ONU BİLMİYORUM BAŞKANIM O BENLE İLGİLİ DEĞİL”, Aziz: “Öyle mi iyi peki”, M.Şekip: “Tamam”, Aziz: “Tamam oldu”, M.Şekip: “Tamam başkanım”, Aziz: “Peki hadi görüşürüz”.
Söz konusu görüşme sanıkların işbirliği ve eylemli paylaşım anlayışı ve disiplinli biçimde hareket ederek süreklilik gösterir şekilde suç işlemek amacıyla örgüt kurduklarına ilişkin önemli bir delildir. Aziz Yıldırım 01.05.2011 tarihinde yapılacak İBB Spor – Fenerbahçe müsabakası ile ilgili olarak “O KENDİ KALESİNE GOL ATAN” sözü ile kasdettiği Can Arat ile şike konusunda konuşulup konuşulmadığını sormaktadır. Ancak bu dönemde, Sami Dinç aracılığı ile Karabük-Fenerbahçe müsabakasına ilişkin şike faaliyetini yürüten Şekip, bunun ile ilgili bilgi verdiği sırada Aziz Yıldırım’ın İBB Spor müsabakasına ilişkin bu sorusuna “ONU BİLMİYORUM BAŞKANIM O BENLE İLGİLİ DEĞİL” diyerek örgüt üyesi olan sanıklar arasındaki eylemli paylaşıma işaret etmektedir. Zira sanık Şekip, görev dağılımı gereği İBB Spor müsabakasına ilişkin şike faaliyetinin içerisinde yer almamaktadır.
Fenerbahçe SK’nın müşavir avukatlığını yapan ve fakat bu görev ve çalışma sınırları dışında hareketle Eskişehir-Trabzonspor, Karabük-Fenerbahçe ve Fenerbahçe-Ankaragücü müsabakalarındaki şike ve teşvik eylemlerinde aktif olarak yer alan, suç örgütü içerisinde Mehmet Şekip Mosturoğlu’nun talimatları ile hareket eden, bu faaliyetleri ile ilgili olarak M. Şekip tarafından zaman zaman sanıklar Aziz Yıldırım ve İlhan Ekşioğlu’na bilgiler verilen sanık Sami’nin de örgüt üyeliği sabittir.
15.05.2011 günü saat:18.14’de İlhan Ekşioğlu’nun Cemil Turhan’ı aradığı görüşme(tape:2998);
İlhan: “Nerdesin ya”, Cemil: “Çıktım geliyorum,…şuanda kapıda Faruk ile geliyoruz”, İlhan: “Şimdi bu Apoyla şey burada,…o sana söyledim çocuk vardı ya neydi,…hiç bu olaylardan konuşmayacaz ha,…onlar bilinmesini istemiyor o çocuk senin yani sen hiçbir şeyden haberin yok”, Cemil: “Tamam”.
Sanık İlhan, Cemil Turhan’a yanında Abdullah Başak ile Yusuf Turanlı’nın (o sana söyledim çocuk) yanında olduğunu, geldiğinde şike konusundan konuşmamaları istemektedir. İlhan’ın “o sana söyledim çocuk” diye kasdettiği kişinin Yusuf Turanlı olduğu, Yusuf’un Korcan’ı ararken cep telefonunun, “2753448307 - opr:Turkcell(FBMAR7) - FENERBAHÇE SUKRU SARAÇOĞLU STADI KIZILTOPRAK (FBAHCE STADI MARATON OKUL) KADIKÖY,İSTANBUL” noktasındaki baz istasyonundan sinyal vermesinden anlaşılmaktadır.. Bununla birlikte 3140 nolu tapede Abdullah’ın Yusuf’a, “…locada beraber seyredeceksiniz” ve İlhan’ın Abdullah’a, “…yarın dedim adam bana geliyor beraber maç seyredeceğiz dedim” sözlerinden Yusuf ile İlhan’ın, Fenerbahçe Stadında Ankaragücü müsabakasını İlhan Ekşioğlu’nun locasında seyrettikleri ve şike faaliyetine ilişkin görüşme yaptıkları anlaşılmaktadır.
Sanık İlhan Ekşioğlu, Cemil Turhan’a “onlar bilinmesini istemiyor o çocuk senin yani sen hiçbir şeyden haberin yok” sözü ile tembihte bulunurken, Yusuf Turanlı’nın şikeden haberdar olduğunu bilmesini istememektedir. Bunun aksi de tüm dosya kapsamı ile göstermektedir ki, sanık Cemil Turhan aktif olarak şike eylemlerinin içerisinde yer aldığı gibi, idari olarak da Kulüp’te İlhan’a bağlı olarak çalıştığı için içinde bizzat yer almadığı eylemler hakkında da bilgi sahibidir. Sanık İlhan’ın bu talebi bir diğer açıdan örgüt üyesi sanıklar arasında eylemli paylaşımı göstermektedir.
Sanıklar arasında eylemli paylaşıma bir diğer örnek Sivasspor-Fenerbahçe müsabakasına ilişkin olarak yapılan aşağıdaki görüşmedir.
14.05.2011 günü saat:17.21’de Abdullah Başak’ın İlhan Ekşioğlu’nu aradığı görüşme(tape:3148);
Abdullah: “..o benim kardeşim aradı da şimdi beni, …bu Bülent abi (Bülent İbrahim İşçen) arayıp duruyormuş”, İlhan: “Ya ilgilenmesin…bizim bir numara bu iş olsun da nasıl olsun istediği için…dediki ben Bülent ile beraberim dedi o sana söylediğini sen bi Bülent ile konuş dedim ya başkanım sen bırak dedim şu Bülent’i dedim yarın dedim adam bana geliyor beraber maç seyredeceğiz dedim ben yarın halledeceğim dedim…”,
22.04.2011 günü saat:15.26’da Ali Kıratlı’nın İlhan Ekşioğlu’nu aradığı görüşme(tape:2801);
İlhan: “Bugünleri bir aşalım bak neler olacak,…o gün bugündür biliyorsun değil mi”, Ali. “Sen yanına mı gidiyorsun”, İlhan: “He yanına gidiyorum”, Ali: “Söylersin o zaman”, İlhan: “Söyleyeceğim söyleyeceğim”.
Sanık İlhan’ın yanına gittiği Aziz Yıldırım’a; şike ve teşvik konusunda yapılan faaliyetlere ilişkin bilgi vereceği, Ali Kıratlı’nın da Eskişehir-Trabzonspor müsabakasındaki teşvik eylemleri nedeniyle kendisinden söz etmesini istediği, örgüt liderinin takdirini kazanma arzusu içerisinde olduğu anlaşılmaktadır.
07.04.2011 günü saat:13.05’de Ali Kıratlı’yı, İ.Ekşioğlu’nun aradığı görüşme(tape:2286);
İlhan :“Şeyin önünden bi geçebilir misin ben yokum…sana bir şey gönderttiriyorum” , Ali: “Tamam şey Ali mi getirecek”, İlhan : “He he Ali”, Ali: “Bende çıkıyorum o zaman gidiyorum hemen hazırım ben çantamı mantamı aldım…Şey orası müsait mi ya bize biraz şey bıraksaydın ya ÖRTÜLÜDEN YOL HARÇLIĞI oradan mı neyse ben yaparım”, İlhan : “Ali sen yap hallederiz”, Ali: “Halledersin şey yalnız pazartesi tamam değil mi”, İlhan : “Sen zaten al bunu ben şimdi kulübe geçiyorum bir yerdeyim birinin ofisinde bi sonra konuşuruz zaten sen geç hemen” , Ali: “Şey için sıkıntı yok diyorum pazartesi için değil mi bak”, İlhan : “Yok yok baba yok”, Ali: “Beni Allah aşkına bir daha şey yapma yüz göz etme…ben o zaman buradan takılırım biraz ... tamamlarız orayı”, İlhan : “Ama yani o da ona da söyle yani şey için gerekli her şey olacak haa rahat çıkalım yani”, Ali: “Ben zemini biliyorum abi ne olacağını ne biteceğini biliyorum aynen konuştuğumuz gibi” , İlhan : “Ben şeyi arattırayım ben seni” , Ali: “Tamam Halil’i arattır” dediği,
Sanık Ali Kıratlı'nın aldığı talimat uyarınca 09.04.2011 tarihinde oynanacak Eskişehir-Fenerbahçe müsabakasında şike faaliyetinde bulunmak amacıyla Eskişehir’e gitmeden "Bize biraz şey bıraksaydın ya örtülüden yol harçlığı" diyerek sanık İlhan Ekşioğlu’ndan para istediği anlaşılmaktadır. Yukarıda 1898 nolu tapede Doğan Ercan’ın “KENDİ ŞEYİMDEN YOLLA” sözü ile söylediğini Ali Kıratlı burada “ÖRTÜLÜDEN YOL HARÇLIĞI” olarak ifade etmektedir. Bu da göstermektedir ki, sanıkların şike ve teşvik faaliyetlerinde kullandıkları illegal bir kasa söz konusudur. Sanık Ali Kıratlı da, örgütün bir üyesi olarak suç içeren faaliyetlerinde bu paradan istemektedir.
24.05.2011 günü saat:20.21’de Ali Kıratlı'yı İlhan Ekşioğlu'nun aradığı görüşme(tape:2577);
Ali: "Rıza’ya gittim…en yakın kimlesin falan, İlhan dedim, ben çok dedim yani her şeyimiz bir abi Fenerbahçeli yöneticilerden öyle mevzu oldu ben oradan aradım bir senin de kapalıydı telefonun…Jaja ile ilgilenirseniz haberiniz olsun…yumruk atmışlar buna Sadri Şener falan saldırmışlar üstüne bu da basmış şeye gitmiş Brezilya’ya", İlhan: “Yok ya aldılar abi şeyi Emenike…şimdi bu şeyi İSTİHKAKI CUMA GÜNÜ YAPIYORUZ HA haberin olsun…ben sana alo diyeceğim", Ali: "Tamam sen yoksun galiba", İlhan: “Yani gidebilirim de ama ne olursa olsun cuma oldu yani",
İlhan “şimdi bu şeyi istihkakı Cuma günü yapıyoruz ha haberin olsun” derken sezon boyunca yürütülen şike faaliyeti nedeniyle hak edildiği düşünülen ve öncesinde yapılan anlaşma doğrultusunda şikeye iştirak eden şahıslara verilecek paraların dağıtılacağını söylemektedir.
Dostları ilə paylaş: |