AHMET ÇELEBİ : Alo
MEHMET YILDIZ : Efendim abi
A.Ç :Ne yapıyorsun
M.Y :İyiyim abi ne yapayım Konya da oturuyoruz sen ne yapıyorsun
A-Ç : İyi ne yapayım ... keyfin nasıl
M.Y :İyi ya fena değil işte maçı bekliyoruz şu maç bitse de gitsek
A-Ç :Kim var yanında ... çocuklar mı
M.Y :Kimse yok yo yo odadayım tek başıma
A-Ç :Sen yarın maçtan sonra İstanbul a gelecek misin
M.Y :Yo
A-Ç :Gelsene bi İstanbul a
M.Y :Hayırdır abi
A-Ç :Gel işim var seninle
M.Y :Çok acil mi
A-Ç ... önemli senin gelmen lazım
M.Y :Benim hanım hamile de doğum yapabilir o yüzden çok acil ...
A-Ç :Ya gel pazar sabahı dönersin
M.Y :Yarın
A.Ç :bir işim vardı gel
M.Y :Hayırdır abi
A-Ç :Ya sen gel ya
M.Y :Benim üstümde sivil kıyafetim falanda yok bari gideyim pazar günü geleyim pazar sabah uçakla geleyim
A.Ç :E tamam pazar günü sabah uçağıyla gel
M.Y : Hiç bir şey yok üstümde pazar geleyim. Pazartesi geri döneyim artık ne yapayım
A.Ç Tamam
M.Y Hayırdır abi
A-Ç ... sabah gel gel işim var seninle
M.Y İyi tamam
A.Ç Tamam
M.Y : Tamam abi
A.Ç : iyi hadi öpüyorum
M.Y : Hadi görüşürüz abi
Ahmet Çelebi, eylem paylaşımı nedeniyle kendisine verilen görevin gereği olarak şike anlaşması için Mehmet Yıldız’ı İstanbul’a çağırmaktadır. Mehmet Yıldız’ın ısrarla “hayırdır” şeklinde defalarca sormasına rağmen, savunmalarda dile getirilen sözde benzinlik konusunu söylememektedir.
15.05.2011 günü saat:11.01’de Ahmet Çelebi'nin Mehmet Yıldız'ı aradığı görüşme(tape:2889);
Ahmet: “Kaçta geliyorsun", Mehmet: “Abi ben gelemeyeceğim hanım hastanede…hayırdır abi", Ahmet: “Yok bir şey yok ya konuşuruz sonra", Mehmet: “Çok acilse bu hafta içi izin olursa gelirim yanına", Ahmet: “Tamam paşa".
15.05.2011 günü saat:11.15’de Ahmet Çelebi'nin Mehmet Yıldız'ı aradığı görüşme(tape:2890);
Ahmet: “Diyorum ki keşke sabah uçağıyla gelsen de öğlen uçağıyla geri giderdin buradan", Mehmet: “Ne için geleceğim abi anlamadım ki ben bu kadar acele", Ahmet: “Yav gelmen lazım…olmazsa salı günü sabah ben gelirim…benle görüştüğünü kimse söyleme ha millet başka türlü anlar".
Sanık Ahmet Çelebi, Mehmet Yıldız’ı ısrarla İstanbul’a çağırmakta ancak nedenini bir türlü söylememektedir. Üstelik “benle görüştüğünü kimseye söyleme ha” diyerek tembihte bulunmakta, “millet başka türlü anlar” diyerek, şike girişimini anlayabileceklerini söylemesine ve bu tehlikeyi öngörmesine karşın, nedense sözde benzinlik konusunu diye getirmemektedir. Ayrıca yöneticisi olduğu bir takımın futbolcusu ile görüşmesi olağan koşullarda hiç de ilginç karşılanmayacak bir durum iken, sanığın bundan endişe duyması olağan dışı bir durumun bulunduğunu göstermektedir.
15.05.2011 günü saat:17.55’de Abdullah Başak’ı Ahmet Çelebi’nin aradığı görüşme(tape:3159);
Dostları ilə paylaş: |