T. C. İStanbul 16. AĞIr ceza mahkemesi (cmk 250. Maddesi İle görevli) dosya no


-SANIK MEHMET YILDIZ SAVUNMASINDA ÖZETLE



Yüklə 6,09 Mb.
səhifə19/79
tarix29.10.2017
ölçüsü6,09 Mb.
#20885
1   ...   15   16   17   18   19   20   21   22   ...   79

52-SANIK MEHMET YILDIZ SAVUNMASINDA ÖZETLE: Hakkımda Sivas- Fenerbahçe maçı ile ilgili bir şike iddiası bulunmaktadır. O maçla ilgili ben zaten 82. dakikada oyuna girdim. Ben oyuna girdiğimde maç 4-2 idi. Maçın içinde bir tane pozisyon var. Onun akabinde de golü attırdım. 2- 3 tane de arkadaşlarıma gollük pozisyon hazırladım. Hiçbir şekilde kabul etmiyorum. Ahmet Çelebi ile telefon görüşmelerimden bir tanesi bir düğünden sonra otelin lobisinde, en ulu orta yerinde 3 dakika bir görüşmem oldu.. Ahmet ÇELEBİ Sivasspor Kulüp Yöneticisidir. O görüşmede de benim tahmin ediyorsam 3- 4 gün önce bir kız çocuğum oldu. Hatta tapelerde de gözüküyor, geçiyor. Onunla ilgili normal şekilde muhabbet ettik, bir de açmayı düşündüğüm bir benzin istasyonu vardı. Kendisi benzin istasyonu işi yaptığı için ondan bilgi aldım. Zaten çok da uzun görüşmem olmamıştır. Yani otelin en ulu orta yerinde 3- 4 dakika bir görüşmem oldu. Bunun dışında da başka bir şey görüşmedim. Sadece böyle açmayı düşündüğüm benzinlik vardı, Ahmet ÇELEBİ' nin de kendi işi benzinlik olduğu için; " Yani ben böyle bir iş düşünüyorum, nasıl olabilir, nasıl bana yardımcı olabilir misin abi?" Yani onun tecrübelerinden faydalanmak içindir. Orada şahıs olan benim Sefer YILMAZ' dır, takım arkadaşım, hocam aynı zamanda 10 yıllık. Onun birazcık Fenerbahçeye karşı antipatisi vardır. Onu kızdırmak için öyle bir görüşme yaptım, evet. Bahsedilen pozisyonda da maçı izlediğiniz zaman belli olacaktır. Bana diyor ki; "Niye kafayla vurmaya gitmedin" diyor. Halbuki o benim girdiğim maçın içinde 8 dakika içinde bir tane gol pozisyonu var. O pozisyonda kafayla vurulacak bir pozisyon değildi zaten ve akabinde o girdiğim pozisyona beni, yani görüntülerden izlendiği gibi ısrarla topu orta sahadan kalenin ağzına kadar gidip vuruş tekniğimi şekilde kaçması golün, sonra 30 saniye sonra top taca çıkıp taçtan tekrar bana atılıp golün pasını benim vermemdir. Bahsedilen pozisyon budur.

Hocam gerekli gördüğü maçlarda ilk 11 oynuyordum, gerek görmediği maçlarda sonradan giriyordum. Zaten Fenerbahçe maçında da son 8 dakika oynadım. Bana göre ben iyi futbol oynadım yani o maçta. Çünkü 8 dakika içinde 1 gol attım, geri kalan dakikalarda elimden gelenin en iyisini yaptım. 3-5 tane de orta saha oynamama rağmen, ben o maçta sağ açıkta oynarken bahsedilen pozisyona da görüntülerde görülecektir ısrarla elimi kaldırarak ceza sahasının içine kadar koştum yani, içine kadar. Orada vuruş tekniğini yanlış yaptığım için gol kaçtı.Ben takımda sürekli oynayamadığım için zaten o bahsedilen bir tane tape de Başkana gidip söylediğimi belirtiyorum yani. Takımda ben sürekli oynayabileceğim bir takıma gitmek istediğimi sürekli kendi açımdan ve maçtan sonra da Başkana gidip ilettim zaten.



Böyle maçlarda sürekli dedikodular çıkar yani, medya da çıkıyor, işte ne biliyim basında her yerde çıkıyor. Ben hiçbir takım arkadaşımın böyle bir işe ne teşvik ne de şike olarak giriştiğine, kalkıştığına inanmıyorum. Çünkü, Korcan' ı ben yani Korcan ile ilgili sorulduğu için, maçtan sonra ben Korcan ile konuştuğumda; "Ağabey o kadar gol kurtardım, çok kötü bir gol yedim." diye üzüntüsünü dile getirmişti şeklinde beyanda bulunmuş ve atılı suçlamaları reddetmiştir.

53-SANIK MESUT ERDOĞAN SAVUNMASINDA ÖZETLE: Ben üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Yaklaşık 10 yıldır gazetecilik yapmaktayım. 4,5 yıldır da Giresun Ekspres Gazetesinin spor yazarıyım, işim Giresunspor'u takip etmekteyim. Bu zamana kadar yaptığım hiçbir haber tekzip edilmemiştir. Olaylar Osman Çırak’ın kulüp Başkanlığına aday olması ile başlamıştır. Ben bu kişinin başkan olmasını istemiyordum, bunun sebepleri vardır, Osman Çırak öncesinde iki dönem başkanlık yapmıştır, o dönemlerde Giresunspor ekonomik ve sportif olarak çok başarısız olmuştur. Buna ilişkin belgeleri ibraz ediyorum, ayrıca Osman Çırak başkanlığı dönemindeki eylemleri nedeniyle Dernekler Kanununa Muhalefetten mahkum da olmuştur, buna ilişkin kararları dosyaya ibraz ediyorum, son başkanlığı olduğu dönemin de de alacağı olduğunu belirterek kulübü icraya vermiştir, buna ilişkin yargılama devam etmektedir. Kendisinin hiçbir alacağı olmadığına dair gazete belgesini de ibraz ediyorum, ayrıca halen Giresunspor’da yöneticilik yapan Şükrü Kocuk’un Osman Çırak’ın alacağı olmadığı yönündeki beyanlarını içerir gazeteyi de ibraz ediyorum, Osman Çırak ile ilgili olarak çeşitli haberleri ibraz ediyorum, ben Olgun Peker’in emri ile bu haberleri yaptığıma dair beyanları kabul etmiyorum, bahsi geçen böyle bir örgütün varlığını da bilmiyorum, ben Hırçın soy isimli tarafları da tanımam, olay sebebiyle emniyette tanıştım, işim gereği Giresunspor yönetiminde bulunan herkesle görüşürüm, mesleğim gereği eleştirdiğim de olmuştur. Beraatimi talep ederim şeklinde beyanda bulunmuş ve atılı suçlamaları reddetmiştir.

54-SANIK ERKAN KORKMAZ SAVUNMASINDA ÖZETLE: (Kls 95 Dizi;70-72) Sanık Olgun Peker'i tanırım, kendisi ile ticari veya herhangi bir ilişkim yoktur. Dostumdur, arkadaşımdır. Ben Sedat Peker'in yasal vasisiyim, ben onun adına onun söylemiş olduğu selamları dostlarına iletirim. Dışarıda da görmüş olduğum dostlarının kendilerine iletmiş olduğu selamları kendisine iletirim. Zaten bu görüşmelerin hepsi de haftada bir sefer ziyaret ederim kendisini, orada ceza evinde yapmış olduğum ziyaretleri konuşmalarımda kayıtlarda da mevcuttur zaten. Selam götürüp selam getirmenin haricinde herhangi bir iletişim sağladığım doğru değildir. Telefon görüşmeleri bana aittir, konuşmuş olduğum telefonlarda da demin de söylediğim gibi selam söylemişimdir, kandillerde kutlama yapmışımdır, kurban bayramında, ramazan bayramında kutlamaları yapmışımdır, veyahutta dışarıdan kendisine mektup yazıp yazan kişilere tekrar geriye dönüp arayıp işte mektubunuzu aldığını, teşekkür ettiğini, ulaşıp ulaşmadığını kendilerine bunları söylerim. Bunun haricinde de benim herhangi bir telefon konuşmam yoktur. Olgun'dan almış olduğum bir 20.000,00 TL konusu var . O 20.000,00 TL'yi ben kendi adıma Olgun Bey'den istemiştim. İşlerimin kötü gitmesi dolayısıyla kendisinden bir 20.000,00 TL para istedim, yürütmekte olduğum bir dükkanım vardı, o dükkanı kapattıktan sonra işlerim kötüleşmişti, o esnada da sanık Olgun'la olan samimiyetim dolayısıyla kendisinden bir 20.0000,00 TL para istedim, sadece ben kendime bir borç para istemiştim, akabinde de zaten götürüp kendisine takdim ettim. Para isteme olaylarıyla ilgili yani haber vereceğim diyorum, 2 tane dükkan açmıştım, 2 tane dükkanı da kapattım, bundan dolayı sıkıntılar içerisindeydim. Ali'den alıp Mehmet'e veriyordum, Mehmet'ten alıp Hüseyin'e veriyordum ama sadece sözlerimi yerine getirebilmek adına bunları yapıyordum. Bu da sadece onlardan bir tanesiydi. Diyorum ki borçlu olduğum bir arkadaşım vardı, sanık Olgun'da biraz geciktirmişti, işte yarın gönderirim demişti fakat aradan bir 8-10 gün geçmişti, bende mahcup oldum hani ne zaman bana verirsin diye bir haber vereceğim, sadece konuşma budur. şeklinde beyanda bulunmuş ve atılı suçlamaları reddetmiştir

55-SANIK MİTHAT HALİS SAVUNMASINDA ÖZETLE: (Kls 95 Dizi;121-127) Ben Trabzonspor adına herhangi bir teşvik girişiminde bulunmadım. Ben Türk futbolunun içerisinde bulunduğu problemlerden dolayı futbolda zaten el alt kültürün sporu bu anlamda her türlü şikenin, bahisin bilmem her türlü gayri resmi işlerin, gayri ahlaki işlerin olabileceği bir sektörtür. Ne 6222 sayılı yasa ile önleyebilirsiniz, 5 sene ceza vermekle önleyebilirsiniz. Nevzat Şakar ile benim telefon görüşmelerim vardır. Nevzat Şakar ile ben senede 365 sefer konuşurum. Çünkü Trabzonspor'a aracı olduğum 7-8 tane futbolcu vardır. Ben bu 7-8 futbolcunun transfer görüşmelerini yapıyorum. Bu görüşmeler sırasında da espri yapmaktayım. Aracı olduğum futbolcular arasında Navratil, Kamil Grosick, Kamenardı gibi isimler ve Sivasspor'da 5 tane futbolcu vardır. Benim Aydın Tostalı ile herhangi bir tanışıklığım yoktur. Benim Trabzonspor'da 7 tane oyuncum var. Oyuncularımın olduğu takımın başarılı olmasın isterim. Ama Beşiktaş'ında şampiyon olmasını isterim. Beşiktaşın kongre üyesiyim. Orada da daha önce de söyledim. Fenerbahçe de Aykut hoca insan olarak hem arkadaşım hem de insan olarak çok sevdiğim için kendisine de söyledim Benim için Trabzonspor ile Fenerbahçe'nin arasında ikisi de şampiyon olursa çok üzüleceğim bir durum yok. Hocalardan dolayı dedim. Hem Şenol hoca için hem de Aykut Hoca için bunun kulüplerle ilgisi yok. Benim kulübüm başka orada Bucaspor maçında Pavel Brojek oyuna girdi. Biz de televizyon başında dua ediyoruz. Pavel Brojek benim getirdiğim oyunculardan bir tanesi onun bir pasıyla beraberliği, ikinci şeyde de penaltı oldu. Özlediğimiz beklediğimiz televizyon başında herkes dua yapıyor. Bu hafta da nereye dua ediyordu. O işi hallet dedi. Adrian Mierzejewski işi bütün telefon konuşmalarından çıkartabilirsiniz. Nevzat abi ile yaptım. Yıl boyunca Nevzat abi ile yaptığım bütün telefon konuşmalarında sürekli Adrian Mierzejewski'nin transferi ile onun isminin hayatta, şimdi de gidin isterseniz söyleyemez. Adrian Mierzejewski diyemez. Onun için O işi hallet o işi hallet. Çünkü 8 milyon lira para istiyorlardı. 5 milyona indirip aldılar sonunda O iş dediği de o iştir. Öteki Bucaspor işi de Trabzonspor'un kazanması için yaptığımız dualar, üflemeler bilmem neler şeklinde beyanda bulunmuş ve atılı suçlamaları reddetmiştir.

56-SANIK MUHAMMET ŞENYÜZ SAVUNMASINDA ÖZETLE: Ali Kıratlı ile Şeff Restaurantta yemek yerken Bülent Uygun yanımıza geldi, 15-20 dakika kadar oturdum, daha sonra kendisi yanımızdan gitti, bizim yanımızda şike ile ilgili konuşma geçmedi, Bülent Uygun kalkıp gittikten sonra bizde oradan ayrıldık, Ali Kıratlı ile birlikte yemekten sonra kahve içmek için lokantadan ayrıldığımızda, Ali Kıratlı'ya telefon geldi, telefonu kapattıktan sonra Ümit Karan'ın kendisini aradığını, evine gitmesi gerektiğini, Ümit Karan'ın eldem rezidansta bulunduğu yerde kaldığını, oraya bırakmamı söyledi, bende kulüp 222'nin yanına bıraktım, daha sonra ayrılıp iş yerime gittim, ayrıca 19/04/2011 tarihli telefon konuşmasında beni kim aradığını bilemiyorum, ancak ben Eskişehir taraftarı olduğum için yenmek için futbolculara gayret göstermelerini söyledik, ayrıca Ali Kıratlı tarafından Ümit Karan'ın eşine saat almıştı, elindeki poşet içerisinde saat olduğunu söyledi şeklinde beyanda bulunmuştur ve atılı suçlamaları reddetmiştir.

57-SANIK MURAT ÖZTÜRK SAVUNMASINDA ÖZETLE: (Kls 95 Dizi;34-38) Ben 2004-2008 yılları arasında Fenerbahçe profesyonel A takımda kaleci antrenörlüğü yaptım. 2005 yılında Serdar Kulbilge'yi o dönem yöneticilerinden, yanılmıyorsam başkanımızın izniyle, İlhan Ekşioğlu'nun katkılarıyla Bursaspor'da Serdar Kulbilge'yi transfer ettik. Kendisi son derece çalışkan ve disiplinli, performansından dolayı, üçüncü kaleci pozisyonundan, Fenerbahçe'de birinci kaleci pozisyonu olduğu için sonrasında A Milli takıma kadar yükseldi. Bu üç yıllık dönemi beraber geçirdik ve çok yoğun geçirdik. Tabi arkadaşlığımızda ilerledi, biz kaleci antrenörleri, diğer teknik heyette biraz daha oyunculara yakınızdır. Özellikle kaleciler birbirleriyle ilişkileri çok farklıdır. Kendisiyle benim sözleşmem 2008 yılının mayıs ayında sona erdi, Fenerbahçe'den ayrıldım, kendisi de sözleşmesini 2008'in mayıs ayında bitti, Kocaelispor'a transfer oldu. Bu süreçte 2008'in mayıs ayında kendisi, sanırım bir ev ihtiyacından dolayı nakite sıkışmıştı. Ben kendi şahsi hesabımdan kendisine, aynı takımda beraber görev yaparken, 18000 dolar, kendi şahsi hesabımdan kendisine borç verdim.

2008 yılı mayıs ayında, aynı takımda beraber çalışıyorduk. O benim öğrencimdi, sonrasında 2000, üç ay sonra Kocaelispor'a gittiğinde 18000 doları benim hesabıma geri borç olarak ödedi. Ayrıca görüştüğüm, çok samimi olduğum, eşiyle tanıştım, eşimin devamlı görüştüğü çok samimi bir arkadaşımdı. Sonrasında 2008'in mayıs ayından, 2009'un mart ayına kadar dokuz ay ben hiçbir kulüpte görev almadım. Görev almadığımdan dolayı, sadece antrenörlük mesleği dışında başka bir gelirim olmadığımdan dolayı bazı zorluklar yaşamaya başladım. Bu anlamda da kullandığım aracı sattım. 2009'un haziran, temmuz, ağustos aylarında, Serdar Kulbilge ve Elif Kulbilge hesabından eşimin ve benim hesabıma müteakip defalar, 7,5 bin lira, 5000 lira ve 3,5 bin lira, toplam 16.000 lira bir giriş gerçekleşti. İnternet üzerinden, sonra aynı dönemde bu sıkıntılar sürdüğü için doktor arkadaşımdan bir 6000 lira, bir 4000 lira daha aldım. Yani toplamda Kulbilge ailesinden, ailemize 16000 lira, doktor Sami Sedat VAROL arkadaşımdan hesabıma 30.000 lira giriş gerçekleşti. Sonrasında 2009'un ağustos ayında tekrar Fenerbahçe A takımına geri döndüm ve 7500 lira maaşla işe başladım. Taa ki 2009'un ağustos ayına kadar. Yani 12 aylık dönemde 7500 lira maaşla işe başladım. Bu borçlarımı ödemem mümkün olmadı, o dönemdi. Sonrasında 2010'un ağustos ayında maaşım 15000 liraya yükselince akabinde hemen ödemelere başladım. 31/08/2010'da Serdar Kulbilge'ye 5000 lira, dört gün sonra, doktor arkadaşım, Sami Sedat Varol'a 5000 lira bir ödeme yaptım. Bu şikeye konu olan makbuz, 22/03/2011 Serdar Kulbilge hesabına 5000 lira gitmiş hesabımızdan. Aynı gün yine, doktor Sami Sedat Varol' a da 6000 lira göndermişim. Kendi hesabımdan, yani bunların borç ödemesi olduğu çok açık, çok net bir biçimde paralellik arz etmektedir şeklinde beyanda bulunmuş ve atılı suçlamaları reddetmiştir.



58- SANIK MURAT YAKARIŞIK SAVUNMASINDA ÖZETLE: Ben Giresun'da çeşitli gazetelerde çalıştım. Genelde matbaa ağırlıklı günü birlik olan haberleri topluyorum. Bu kavga olaylarında Hakan Karaahmet ile görüşmelerim var. Selim onun yanında çalışan biz aynı matbaa kurulurken Selim'in orada tanıştık iki sene önce. Bu motor işlerinden anlayan elinden ustalık işi gelen iyi bir arkadaştı. O makineler kurulma aşamasında bende matbaanın kurulmasında oradaydım. O da çok yardımcı oldu orada tanıştık. Daha sonra bunların kavga ettiği yer gazete ile yaklaşık 30 m falan ya da 50 m diyelim. Haber geldi gittik daha önceden Hırçın herhalde orada bir kavga yapmış. Benim gittiğimde Selim gelmişti. Selim'i görünce orada ben daha önce Selim'i görünce direkt Hakan'ı aradım. Hakan dedim burada bu çocuk eziyetli bir dayak yiyor yani kimsenin de yapacağı bir şey yok herhalde dedim. Hakan ile biz altlı üstlü oturuyorduk zaten yaklaşık 2 ay önceye kadar. Hapisten çıktıktan sonra değişti. Olgun Peker liderliğinde kurulan silahlı suç örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme iddialarını kabul etmiyorum. Beraatimi istiyorum şeklinde beyanda bulunmuş ve atılı suçlamaları reddetmiştir.

59-SANIK MURAT ŞAHİN SAVUNMASINDA ÖZETLE: (Kls 95 Dizi;132-136) Mehmet İnce benim ağabeyimdir yani bir 15-20 yıldır tanırım. Fenerbahçe'de oynadığımda masörlüğümü Adana sporda masörlüğümü yapmıştır. Kendisi ile Mehmet Demirci ile ilgili olarak görüşmemiz olmuştur, o konuşmada da net ve açık bir biçimde bana şike teklifi yapılmamıştır. Sadece Ankaragücü takımında tanıdığım futbolcular olup olmadığı sorulmuştur. Benim bu beyanlarım emniyet aşamasında şike olarak yorumlanmış ve yazılmıştır. Ben kesinlikle şike lafını kullanmadım. Emniyet görevlileri bu şekilde yazmaları gerektiğini söylediler. Ankaragücü takımında tanıdığım futbolcular soruldu ancak benim önceden menajerlikle ilgili bir sıkıntım olmuştu ve ben yetkisiz menajerlikten dolayı ceza almıştım. Acaba onunla sorup öbür türlü yani ne konu hakkında sorup sormadığını bilmediğim için zaten ben konuşmalarımda anlamadığımı net belirtip konularla da ilgilenmediğimi kendisine belirttim şeklinde beyanda bulunmuş ve atılı suçlamaları reddetmiştir.

60-SANIK MUSTAFA SANİ ŞENER SAVUNMASINDA ÖZETLE: 15/05/2011 günü oynanan Fenerbahçe-Ankaragücü maçında teşvik primi verilmesine teşebbüs girişimini kabul etmiyorum. O günün gecesi ağabeyimi aradım, aradılar mı diye sordum, o da aradılar dediğim gibi gır gır yaptılar dedi, devamla Trabzonspor oyuncusu olup Ankaragücü'nde kiralık olarak oynayan Gabriç'i Melih istedi dedi, ben de verin ne olacak dedim, be o tarihte yukarıda söylediğim gibi futbol ile ilgim olmadığı için bu futbolcunun Ankaragücü'nde kiralık olduğu da bilmiyordum, verin demekle satın demek istedim şeklinde beyanda bulunmuş ve atılı suçlamaları reddetmiştir.

61-SANIK MUSTAFA ULAŞ ORTAKAYA SAVUNMASINDA ÖZETLE: Ben öncelikle hakkımda iddia edilen hiç bir suçu kabul etmiyorum, kollukta ve savcılıkta verdiğim ifadeleri tekrarlıyorum şeklinde beyanda bulunmuş ve atılı suçlamaları reddetmiştir.

62-SANIK NEVZAT ŞAKAR SAVUNMASINDA ÖZETLE: Ben Trabzonspor Futbol Kulübü Asbaşkanlığı'nı 2010 yılı Aralık ayından bu yana yapmaktayım, daha evvel bu konuda İstanbul C.Başsavcılığında ifade vermiştim o ifademi aynen tekrar ediyorum, müşteki Ahmet Bulut'un tehdit edilmesi eylemini kabul etmiyorum. Müşteki benim hakkımda vaki şikayetinde vazgeçmiştir. Bu nedenle davanın düşürülmesini istiyorum. 15/05/2011 günü oynanan Fenerbahçe-Ankaragücü maçında teşvik primi verilmesi teşebbüs iddialarını kabul etmiyorum. Benim atılı suçlarla hiçbir ilgim yoktur, suçsuzum beraatimi isterim şeklinde beyanda bulunmuş ve atılı suçlamaları reddetmiştir.

63-SANIK ÖMER ÜLKÜ SAVUNMASINDA ÖZETLE: (Kls 94 Dizi;87-103) Ben Olgun Peker'le 2009 senesinin 5. Ayında tanıştım. Olgun Peker beni aradı dedi "Ben Giresunspor kulüp başkanı Olgun Peker sizinle görüşmek istiyorum, iş yerinize gelebilir miyim, ofisinize gelebilir miyim" dedi. Bende buyrun başkanım gelebilirsiniz dedim. Sonra bir ara geçti, tekrar aradı beni "trafik çok yoğun, titanik otelde buluşabilir miyiz". Benim iş yerim de Taksim de evet görüşebiliriz dedim. Ben yürüyerek titanik otele gittim, benden sonra sayın Olgun Peker geldi, Giresun dan istek var, seni de yönetim, beraber bir yönetim oluşturacağı, yönetimde olur musunuz, dedi. Hatta titanik otelin sahibi de ordaydı. Ben dedim sizi tanımıyorum, bir benim de çevrem var, bu çevremdeki insanlara bir sorayım, ondan sonra size yanıt veririm dedim. Sonra yönetimde olduk. 9 maç oynadı Giresunspor. Ben hiçbir maça dahi gitmedim. Dolayısıyla Olgun Beyde söylediği sözün arkasında durdu. Kulüp başkanlığından istifa etti. Kongre kararı aldı. Kongre kararı alınca Giresun da, Giresunspor'u Olgun Beyin yönettiği gibi, çünkü bir yıl önce Giresunspor kümeye düşerken, Olgun Bey almış, ligde bırakmış. Ertesi yıl da 7.liğe, 7.liğe kadar çıkarmış başarılı bir yönetim. Bunun üzerine Olgun Bey ayrılacağı duyulunca, şehrin ileri, önde gelenleri, sivil toplum örgütleri, benim başkan olmamı istiyor. Yani belediye başkanı, parti, siyasi parti temsilcileri, millet vekilleri, vali, fakat Olgun Beyin gönlünde de Osman Karahan var. Ama 2. Sıra da da ben varım, doğrudur. Sonuçta, tabi başarının peşinde herkes koşuyor. Biz kongre kararı alınca, biraz önce bahsetti ya, herkesin bahsettiği, Olgun Beyden sonra başkan olan, Osman Çırak'da aday olduğu ortaya çıktı. Bunun üzerine ben dedim, iki adayla yarışmam dedim. İstanbul'du bir platform oluşturulmuş, ben bu platformun başkan adayıydım. Arkadaşlarım da Hakan Karaahmet'le, Osman Çırak yönetiminde bir aday çıkardılar. Sonuçta Osman Çırak 7 oyla seçimi almıştır. Ancak Osman Çırak Giresunspor Kulübü Başkanlığına 2 ay dayanabildi. Çünkü spor kulübü başkanlığı yapmak kolay iş değildir.

Bahri Kaya 'ya bir gün karşıma alıp ta demedim ki, "istifa edeceksin, şunu yapacaksın veya bunu yapacaksın veya şu şekilde yöneteceksin veya bu oyuncuları oynatacaksın" demedim. Şimdi benim başkanlık dönemimde bana en çok kırılan Olgun Bey'dir. Federasyon tahtasına çıktıktan sonra doğrudur. Aramadık, teşekkür etmedik.



Diyarbakırspor ile Giresunspor maçı 1-1 sonuçlanmıştır. 04/04/2011 tarihinde Diyarbakır-Giresunspor maçı var. Bir gün önceden gideceğiz. Pazartesi gene maçımız pazartesine koyuyorlar. Pazartesi maçı koyuyorlarda biz nasıl gidicez. Takım Giresun'da biz İstanbul'da arkadaşlarla gidiyoruz. Diyarbakır'a iniyoruz. Benim Diyarbakır'dan fazla tanıdığım yok. İki kişi var. Zirai Araştırma Kurulu'nda çalışan iki kişi var. Bir de milli maç dolayısıyla Diyarbakırspor kayın başkanı ile tanıştım. Benim yöneticim. Hüseyin bey dedi ki;" benim eski Diyarbakırspor kulüp başkanı Abdurrahman Yakut kardeşimin dünürü" dedi. Yardım bekliyoruz. Bir yerlerden maç onayabilmemiz için Abdurrahman Yakut'u ararım, görüşebilirsem kaldığınız otele gelir dedi. Hüseyin bey. Hüseyin'in soy ismi neydi? Adanur. Diyarbakır'a indik. Otel Prestij otelde kalıyoruz. Takım bizden önce girdi. Takım efendim. Çok enteresan takımın Emniyet, Diyarbakır havaalanına indirmiyor. Batman'a iniyor. Giresun uçağı. Batman'dan Diyarbakır'dan tutulan bir otobüsle Diyarbakır'a getiriliyor. Yani Diyarbakırspor kafilesini -maça geliyorum- Abdurrahman bey otelimize gece akşam yemeğinde geliyor. Bura da kayın başkanı da geliyor. Giresun'dan gelirken nezakettir. Gittiği yere özel diğer kulüplerde bize aynı şekildedir. Giderken Giresun'da ne vardır. Fındık vardır. Fındık getirirsin . Kayın başkanı 10 dakika bize hoş geldin dedi. Çıktı. Paketini veremedik. Yani fındık paketini veremedik. Abdurrahman Yakut bey bizimle ilgilendi. Abdurrahman Yakut beyden şunu rica ettik. Bakın bizim yarın maçımız var. Bu maçta mümkünse taraftar grupları gelmesin niye gelmesin biliyor musunuz efendim? Biz otelde iken Emniyetten 2 görevli geldi. Dedi ki; "Yarın Abdullah Öcalan'ın doğum günü siz bu maçı oynamayın "dedi. Bizim tekrar Giresun'a gidip biz yahut o maçı oynamazsak ortalık daha çok karışacak . Olayları yatıştırmak için Abdurrahman Yakut 'dan yardım istedik. Dedik ki siz taraftar gruplarla görüşün. Taraftar grupları ile görüştükten sonra taraftar grupları maça gelmesin. Benim oyuncuların zaten ayakları titriyor. Abdullah Öcalan'ın doğum günü olduğunu duyunca. Maçımızı oynayalım gidelim. Abdurrahman Yakut'da gece beni arıyor. Diyor ki ;"Tamam Ömer bey sen yüzde yüz emin ol. Merak etme tamamdır" diyor. Yalnız bunu kimse duymasın diyor. Ben AK partiden listeye girmiş bir milletvekili adayıyım. Bunun propagandası burada değişik olur. Bende "eyvallah" diyorum. "Kimseye söylemeyeceğim" diyorum. Maça çıkıyoruz. 2-0 maçı kazanıyoruz. 2-0 maçı kazanıyoruz. Abdurrahman Yakut bey de tesadüf ya bu akrabası Pelit pastanelerin sahibi İstanbul 'da vefat ediyor. Diyor ki Ömer başkan " ben yarın sabah uçağıyla İstanbul'a gideceğim yarın sabah sizi göremem" diyor. Bakıyorum aynı uçakta geliyoruz. Ayın 5 inde, 05/04/2011 tarihinde uçakla beraber geliyoruz. Sabah 5 uçağıyla. Uçakla gelirken uçakta yan yana oturuyoruz. Bizi o gece evinde misafir ediyor. Tek beni değil futbolcularımla birlikte yöneticilerimle birlikte çok şey oluyoruz. Kayın başkana vermediğimiz . Kayın başkana vermediğimiz bir fındık paketimiz var. Bu fındık paketini ona alması için otele bırakıyoruz. Diyorum ki fındık paketini al sen, yani ona getirmiş gibi, ona getirmedik ama ona getirmiş gibi oldu sonuçta. Sonra uçakta gelirken ya benden bir şey iste yani benim size yardımım olsun. diyorum. Diyor ki; " benim çocuğum kadar sevdiğim bir oyuncum var. Ulaş diyor. Soyadını bilmem, oyuncuyu tanımam. Sen diyor bunu diyor. Gelecek sene Giresun'da oynat diyor. Peki diyorum. Ben o oyuncuyu alırım. Ben gelecek sene maç başı oynarsa alırım. Diyorum.-uçakta beraber geliyoruz- Ben diyor. "Uçaktan indikten sonra Ulaş'ı arayacağım. Maç başı oynarsa gelecek sene sende oynasın" diyor. Sonra "Ulaş ile görüştüm . Sakatmış sizinle diyor. 2 olabilir mi bu" diyor. Arkadaşı da varmış . "Eyvallah" diyorum. Maç oynarsa alacağım oynamazsa almayacağım. Sonraki dönemlerde tekrar Abdurrahman Yakut beyle görüşmelerimiz var. Tapelerimiz de geçiyor. Abdurrahman Yakut bey ile görüşmelerimin amacı benim teknik direktörümün istediği 2 tane oyuncu var. Ayın 18'inde veya 19'unda görüşmüş olabilirim. İşte tapelerde mevcut. Bu görüşmelerimizde de ona diyorum ki; ben bakın maç 4 2011 de oynanmış ben daha sonraki dönemde ondan bu 2 oyuncuyu istiyorum. O da diyor ki; "bir araştırayım. Bakarım. Sizin işinize gelirse transfer ederim" diyor. "Transfer yaparsın" diyor. Ben diyor sana "sen iyi niyetli adamsın ben bundan sonra 10 yıllık tecrübeme dayanarak seninle sana danışmanlık yaparım" diyor. Bende teşekkür ediyorum. Ne şike eyleminde bulundum ne de Olgun Peker liderliğindeki örgüte üyeyim suçsuzum, beraatimi talep ederim şeklinde beyanda bulunmuş ve atılı suçlamaları reddetmiştir.

64-SANIK ÖZCAN ÜSTÜNTAŞ SAVUNMASINDA ÖZETLE: Ben üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Herhangi bir örgüte üye olmadım, örgüt kapsamında bir suç işlemedim, suçlamaları kabul etmiyorum, şike çetesi ile herhangi bir bağlantım yoktur, Olgun Peker ile ortak çalışıyorduk, ancak şike yaptığına ilişkin herhangi bir bilgim yoktur, Faruk Güler benim arkadaşımdır ve kendisi menajerlik yapmaktadır, ancak onun da herhangi bir şike olayına karıştığını ya da bu konuda bir görüşme yaptığını bilmiyorum şeklinde beyanda bulunmuş ve atılı suçlamaları reddetmiştir.

Yüklə 6,09 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   15   16   17   18   19   20   21   22   ...   79




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin