T. C. İStanbul 16. AĞIr ceza mahkemesi (cmk 250. Maddesi İle görevli) dosya no


-SANIK ZAFER ÖNDER İPEK SAVUNMASINDA ÖZETLE



Yüklə 6,09 Mb.
səhifə23/79
tarix29.10.2017
ölçüsü6,09 Mb.
#20885
1   ...   19   20   21   22   23   24   25   26   ...   79

91-SANIK ZAFER ÖNDER İPEK SAVUNMASINDA ÖZETLE: "İddianamede üzerime atılı konularla ilgili, Gençlerbirliğispor kulübünde görev yaptığım dönemde kulübümün oynadığı Gençlerbirliği-Fenerbahçe ve Gençlerbirliği-Trabzonspor müsabakalarında şike ve teşvik primi eyleminde bulunduğu iddia edilmektedir. Bu iddia doğru değildir, kabul etmiyorum. Gençlerbirliği Spor kulübünde genel müdür olarak görev yapmakta olduğum dönemde ki kulübümün oynadığı 2 müsabaka ile ilgili bir takım suçlamalarla karşı karşıya kaldım. Olaylarla ilgili olarak kesinlikle bu tür eylemlerin içerisinde olmadım. Serdar KULBİLGE ve Cengiz DEMİREL benim aynı zamanda günümün büyük bölümünü birlikte geçirdiğim, ailecek görüştüğüm çok yakın arkadaşlarım, yani kulüpteki futbolcu ve antrenörden ziyade çok yakın iki arkadaşım. Bunlarla günümün de büyük bölümünü dediğim gibi birlikte geçiriyordum. bir takım şeyleri bunlarla paylaşıyordum. Kendimin bazı maddi ve ailevi sıkıntıları vardı. Gerek Serdar gerekse Cengiz bu durumlarda her zaman bana maddi manevi destek oldular. Toparlamaya çalıştılar. O dönemlerde ve geçen ay Ocak ayından itibaren de kulüpte genel menejarle yaşadığım sıkıntılardan dolayı birazda Serdar'ı savunduğum için, gelen menejarle sıkıntılar yaşamaya başladım, sürekli onlarla ilgili karalama kampanyası başlattılar gelen menejar ve yardımcısı olan. O yüzden kulüple bir sıkıntılar yaşarken maddi sıkıntılarım daha da arttı. O günlerde maddi sıkıntılarım arttığı için bir takım gerek Serdar'dan gerek Cengiz'den destekler aldım. bu ısrarı da Serdar'ın bir transferi gündeme geldi. Bu transferin olması halinde de bana maddi olarak destek olacağına inandığım için bunu elimden geldiği kadar desteklemeye çalıştım. Ama bu tür telefonda yapmış olduğumuz görüşmelerin bir kısımların alınarak sanki bazı değişiklikler Yani bir takım kişisel ilişkilerimiz değişik şekilde yorumlandı. Bu olaylarla ilgili kesinlikle arkadaşlık ilişkisi dışında hiç bir ilişki yada eylem içerisinde ne ben ne de onlar olmadı.

Doğanla da arkadaşlığımız var aynı zamanda futbolcu menejarliği yaptığı için, kendisine Ankara'ya her hafta Gençlerbirliği maçlarını izlemeye geldiğinde gerek otel gerek maç bilet rezervasyonlarını yapardım. Yani sıkıntı çektiğim dönemlerde Doğandan da bir maddi beklentim oldu. Ama işte o Doğan o dönemde yardımcı olamadı. Yani Doğan'la ilgili konu bu. Kendisinden 1 dediğim gibi miktar aldım onu da daha sonra tekrar banka yolu ile iade ettim.

Ben Cengiz DEMİREL'i arıyorum. Cengiz'e söylediğim şu, Cengiz, ben artık maddi olarak bazı şeyleri toparlayacak durumda değilim, Ailevi sıkıntılar da yaşıyorum şimdi bir takım kendi zaaflarım vardı. Bunu söylemek yani istemiyorum ama söyle derseniz söylerim yani kötü alışkanlığım var. At yarışı tutkunum var. Bundan dolayı epey maddi olarak, Cengiz böyle bir durum var ben şimdi at yarışı oynadığımı söylersem ailevi sıkıntı yaşayabilirim. Yani eşimle ayrılmam söz konusu olabilir. Ben eşime, kardeşime böyle böyle bir senaryo yazacağım.

Ben aynı zamanda Hacettepe-Gençlerbirliği bir ikinci kulübü oranında işlemlerini de ben yürütüyordum. Hacettepe ligin son maçında galip gelseydi ikinci ligte kalacaktı kümede kalacaktı bu nedenle kulüp başkanına ısrarla prim vermesini tavsiye ettik ama maalesef prim verilmedi takım o maçta berabere kalarak küme düştü burada da yaptığımız şey işte futbolculara teşvik etmek için bir prim verilseydi en azından küme de kalabilirdi şeklinde bu işlerin kuru kuru olmayacağını futbolcuları mutlaka motive etme ile ilgiliydi hayırlı haberde tamamen transferin gerçekleşmesi idi."



Telefon görüşmelerinin tamamı belirtilmediğinden bir kesinti yapılarak alınan bölümler sorun olduğu yönünde bir sonuç doğurmaktadır. Bu kişilerle olan telefon görüşmelerim o dönemde içinde bulunduğum mali sıkıntılardan dolayı borç talebim ve maddi destek beklentim ile ilgilidir. İddianamede adı geçen diğer kişiler ve bir örgüt olduğu belirtilen organizasyonla ilgili hiç bir kimse ile telefonla yada yüzyüze bir görüşmem söz konusu değildir. Bu örgüt içinde bulunduğuma dair iddiaları da kesinlikle reddediyorum. Bu yönde kulüpteki görevim itibari ile hiçbir futbolcuya bir etkim yada söylemim de yoktur. Hakkımdaki iddiaları kabul etmiyorum , olaylarla hiçbir ilgim bulunmamaktadır" şeklinde beyanda bulunmuş ve atılı suçlamaları reddetmiştir.

92-SANIK ZAFER TÜZÜN SAVUNMASINDA ÖZETLE: (Kls 105 Dizi;198-200) "22/04/2011 Günü oynanan Eskişehir - Trabzonspor maçında teşvik pirimi verilmesi eylemine iştirak sucundan dolayı yargılanmaktayım. İddianamede niye bu şekilde suçlandığımı anlamış değilim, dosya kapsamında hiç bir şekilde adım geçmemektedir. Anılan dönemlerde ben Lig TV yorumcusuydum. Eskişehirspor'un maçlarını yorumladım bütün sene boyunca. Her maç mecburen zaten Eskişehir'e gitmek zorundaydım. Kimi zamanlarda kendi aracımla gidiyordum, kimi zamanlarla da Ali KIRATLI'yla gittim. Maç günleri biraz yoğun olur bizim telefonumuz. Maçtan evvel 3 saat önce stadta olmak zorundayım ben. Hemen hemen bütün maçlarla da 2 saat önce yayınımız başlar bizim. Yayınlara katıldım. Sanık Ali KIRATLI benim 30 yıllık arkadaşımdır. Maçlardan önce ben 2 takımın da kamplarına uğrarım. Uğramak zorundayım zaten yayından dolayı. Onlardan güncel bilgileri aldıktan sonra yayında bunları kullanıyorum. Eskişehirspor tesisleri de zaten şehrin girişinde olduğundan dolayı genelde her gittiğimde uğrarım yani oraya. Sadece Eskişehirspor'a değil öbür rakip takıma da uğruyorum. Onlardan güncel bilgileri almak için. Çünkü 2 saat, uzun süren bir yayın yapıyorum. Ayrıca yayınlarımız maçtan sonra da devam ediyor. Maçtan sonra da stadta kalmak zorundayım.Atılı suçlamayla hiç bir alakam yoktur, beraatimi talep ediyorum." şeklinde beyanda bulunmuş ve atılı suçlamaları reddetmiştir.

93-SANIK ZEKİ MAZLUM SAVUNMASINDA ÖZETLE: "2010-2011 sezonunun son maçı olan Fenerbahçe- Sivasspor maçında şike yapılacağıyla ilgili gerek Trabzon'da gerekse İstanbul'da birtakım duyumlar almıştım. Bu duyum şu anda içeride bulunan Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ve birtakım görevlileri şike yapacağı konusundaydı. Bu nedenle arkadaşım olan Mecnun Otyakmaz'ı aradım, kendisi Sivasspor Kulübü başkanıdır, ona duyumlarımı ileterek herhangi bir şike olmaması gerektiğini söyledim ve buna ilişkin aramızda konuşmalar geçti. Kendisi bu konuda merak etmememi, gerekirse gelip bizzat maçı seyretmemi söyledi. Maç bittiğinde kendisi beni aradı, maçı izleyip izlemediğimi sordu, ben de izlediğimi söyleyince nasıl bulduğumu sordu. Bunun üzerine kaleci ve sağ bek dışında bir sorun görmediğimi söyledim. Bu telefon görüşmelerimizden yanlış hatırlamıyorsam bir veya iki gün sonra Mecnun Otyakmaz ile İstanbul Kızıltoprak'ta ki ofisinde görüştük. Görüşmemiz sırasında Üsküdar Anadoluspor Kulübü Başkanı Murat Şahin de yanımızdaydı. Mecnun ile orada yaptığımız konuşmalarda Trabzon'da ve Trabzonspor camiasında Sivasspor maçı ile ilgili olarak birtakım kaygıların yer aldığı hususunda karşılıklı konuşmalarımız geçti. Hatta bu sırada Mecnun Otyakmaz “bana maçı satan karısını da satar” şeklinde beyanda bulundu. Ayrıca takımı Rıza Çalımbay'a devrettiğini söyledi, artık kendisinin takıma pek müdahalede bulunmadığını söyledi. Bunun dışında aramızda başkaca herhangi bir konuşma geçmedi, ben kesinlikle teşvik primi teklif etmedim, bu konuda herhangi bir girişimde de bulunmadım. Tuğra Güvenlik şirketi şu anda Trabzonspor'un güvenliğini sağlayan şirkettir, bu şirket benim aile şirketimdir. 12/05/2011 tarihinde iddianame kapsamında da yer alan Sadri Şener M.A ve benim aramda geçen görüşmede benim belirtmiş olduğum Tuğra Güvenlik şirketinin Trabzonspor kulübüne vermiş olduğu hizmete karşılık olan alacağın büyük bir kısmını tahsil edememem nedeniyle Sadri Şener ile yaptığım görüşmedir. Bu telefon görüşmesinde kullanılan telefon da bana ait değildir, Mahmut Aksu adlı şahsa aittir. Daha önce Mahmut Aksu Trabzonspor yönetiminde saymandı, ancak telefon görüşmesi yapıldığı tarihte yönetimden ayrılmıştı. Bu nedenle onun telefonuyla Sadri Şener ile görüşmemiz oldu. Bu görüşme güvenlik şirketimizin sunduğu hizmete karşılık alacağımıza ilişkindir. Bu görüşmemizden yaklaşık 5 gün sonrada zaten bizim alacağımıza mahsuben Trabzonspor yönetimi yanlış hatırlamıyorsam 46.300 tl kadar bir parayı da bizim hesabımıza aktarmıştır. Bu da bizim bu görüşmemizi alacağımıza karşılık yaptığımızı ortaya koymaktadır yoksa teşvik primiyle ilgili değildir, üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum, suçsuzum, demiştir. Şeklinde beyanda bulunmuş ve atılı suçlamaları reddetmiştir."

MÜŞTEKİ BEYANLARI:

1-MÜŞTEKİ ŞENEL KAÇMAZ BEYANINDA :Sanık Olgun PEKER'i ben burada tanıdığını, kendisine karşı bir tehdit olayının olmadığını diğer sanık Hakan KARAAHMET'ide önceden iş ortağı olduğu ve onunda bir tehdit olayı olmadığını zaten kimsenin kendisini tehdit edemeyeceğini Tehdit etmiş olsalarda Savcılığa gereğini yaparak şikayette bulunacağını, Aynı zaman da bu ortaklığın ihtimalle 2008 olacağını ancak tam olarak hatırlamadığını Ama 340 bin dolar. %30 u TEMPO TV hissesini noterden aldığını. Daha sonra karardefterine geçirmediği için Hakan KARAAHMET'i mahkemeye verdiğini bu mahkemeninde devam etmediği dava açılmadan alacağını aldığını, aralarında bir problem kalmadığını, daha önce vermiş olduğu ifadesinin tam olarak doğru olmadığını mahkemede ki ifadesinin doğru olduğunu ve sanıklardan şikayetçi olmadığını beyan etmiştir.

2-MÜŞTEKİ AHMET BULUT BEYANINDA : Şike olayı ile ilgili bilgi sahibi olmadığını, Dolayısıyla Emre veya başka bir şahsın Ankaragücü veya herhangi bir futbolcu ile görüştüğünü bilmediğini, Ancak Ankaragücü'lü futbolculara yönelik Trabzonspor aleyhine teşvik girişimi bulunduğu dedikodusu çıkınca Nevzat Sakar 'ın aradığını ve kendisine " ayağını denk al bu işlere girme senin için kötü olacak " şekilde tehditler savurduğunu, Ancak kendisinin böyle bir girişimde bulunmadığını ve tehdit etmesini anlayamadığımı söylediğini, Ancak bu görüşmeden dolayı sanık Nevzat Sakar' dan şikayetçi olmadığını ve Emniyet Müdürlüğünde vermiş olduğu ifadesinin doğru olduğunu Kaan Söylemezgil'in resmi menajeri olduğunu, şike ile ilgili görüşme yapmadığını ve sanıklardan şikayetçi olmadığını beyan etmiştir.

3-MÜŞTEKİ FARUK GÜLER BEYANINDA: Mesleğinin futbol menajerlik olarak yaptığını sanık Olgun Peker'i tanıdığını kendisine futbolcu sattığını bu işlem nedeniyle Olgun Peker'den yaklaşık 60.000 TL tutarında senet istediğini bu sebepten aralarında bir gerginlik olduğunu ancak bundan dolayı kendisini tehdit etmediğini sanık Olgun Peker'in "senin canını alırım" tarzında bir cümle söylediğini ancak bu cümleyi gülerek söylediğini bunu da Özcan'a sitem olarak anlattığını ve abartarak söylediğini, Emniyet ifadesinde de telefon konuşmalarının iki kişi arasında geçen sistemkar konuşmalardan ibaret olduğundan böyle yorumladığından şikayetçi olmadığını, Menajer olduğu içinde Olgun Peker ve diğer sanıklara oyuncu sattığını ve parasını aldığını onun dışında başka bir ilişkilerinin olmadığını bu nedenle sanıkların suç işlemek amacıyla örgüt kurduklarını bilmediğini ayrıca iddianamede belirtilen sçları işleyip işlemediklerinden de haberinin olmadığını ve sanıklardan şikayetçi olmadığını beyan etmiştir.

4-MÜŞTEKİ ALİ AKDAĞ BEYANINDA ;

2010 yılında Giresunspor yönetiminde görev yaptığını, Osman Çırak başkanlığında 6 ay yöneticilik yaptığını, Olgun Peker'i tanıdığını, 2008 yılında yöneticilik taahhüdü olan 30.000 TL'yi verdiğini, her hangi bir baskıya maruz kalmadığını ancak 2010 yılı 10 Kasım'da bir darpa maruz kaldığını bu darpıda yapanların sonradan Samet Erdemir ve Hırçın Kımıl olduğunu öğrendiğini ve bu konuda da ayrıntılı ifadesini Emniyette verdiğini, Emniyet ifadesini doğru olduğunu ve kimseden şikayetçi olmadığını, Giresunspor yönetimindeyken ayrılması konusunda herhangi bir kişi tarafından ve herhangi bir şekilde baskı yapılmadığını Olgun Peker'in o sıra kulüp başkanı veya yöneticisi olmadığını aralarında herhangi bir husumet söz konusu olmadığını görevi bittiğinde kendi rızasıyla ayrıldığını ve ayrılacağını da daha önce söylediğini ve sanıklarından şikayetçi olmadığını beyan etmiştir.



5-MÜŞTEKİ TURGAY DEMİRCAN BEYANINDA: Kendisinin geçen sene Ağustos ayında ramazan ayında Emniyete çağrıldığını ancak hangi konuda çağrıldığını bilmediğini, Kendisine sadece orada; 2 tane gizli tanığın ifade verdiğini, kendisinden zorla 750 bin lira alındığını, parasının gasp edildiğini, o şekilde kendisine soru sorulduğunu kendisinin de öyle bir şey olmadığını, Kendi isteğiyle yönetime girdiğini, bununda karşılığı olan yöneticilik taahüdü olan parasını verdiğini , Emniyette şikayetçi olup olmadığının sorulduğunu şikayetçi olmadığını söylediğini ancak şeker hastası olduğundan ve yakın gözlüğünün yanında olmadığından Emniyetteki ifadeye imza attırdıklarını mahkemede verdiği ifadesinin doğru olduğunu, Kızılcahamam kampında verdiği çeklerin veya paraların tekrar geri alındığını bilmediğini öyle birşey görmediğini ,G-City alışveriş merkezinde işletmesi olduğunu, Giresunspor klübünde 3 ay yöneticilik yaptığı dönemde Olgun Peker'in Giresunspor başkanı olduğunu olaydan sonra polislerin kendisini çağırarak gizli tanığın kendisinden 75.000 TL paranın zorla alındığını ayrıca işyerinin yağmalandığını şeklinde beyanda bulunduğunu ancak bunun böyle olmadığını polislere anlattığını yönetici olduğum için vermeyi vaat ettiği 50.000 TL'yi verdiğini ayrıca dönem dönem de 3.000 - 5.000 TL kendisinden giden para olduğu için toplamda 150.000- 200.000 TL para verdiğini bunu da sadece kendisinin değil diğer yönetici arkadaşlarında vermiş olduğunu dolayısıyla gönüllü verilen para olduğu için sanıklardan şikayetçi olmadığını ve taahhüdü haricinde karar defterine bu para yazılmadığı için alamadığını bu karar defterine yetkili olan kişinin yazması gerektiğini bu kişininde maliyeyle bağlantılı kişi olduğunu bu kişiye de baskı yapılıp yapılmadığını da bilmediğini, Parayı tehditle almadıklarını ödemelerin gönüllü olduğunu ve mahkemede verdiği ifadesinin doğru olduğunu sanıklardan şikayetçi olmadığını beyan etmiştir.

6-MAĞDUR HÜSEYİN VASFİ YOLASIĞMAZ BEYANINDA :Giresunsporla bağlantılı herhangi bir iş yapmadığını Gazi Caddesi içerisinde kafe ve bijuteri mağazasının olduğunu ticaretle uğraştığını , İşyerisi olan Ortakahve soy adı Kımıl olan bir takım kişiler tarafından dağıtıldığını ancak bunlara kimin emir verdiğini bilmediğini, Hakan Karaahmet'in emriyle çalışp çalışmadıklarını bilmediğini zaten işyerinin basıldığında görgüsünün olmadığını bu Kımıl'lar da daha sonra gelerek kendisinden özür dilediklerini Giresunsporla ilişkilerinin ne olduğunu bilmediğini ve Kımıl'lar nede de başka birisinin işyerisinine ortak olmadığını, sanıklardan şikayetçi olmadığını beyan etmiştir.

7-MAĞDUR HAKAN AKBAŞ BEYANINDA: Giresun FM'in sahibi olduğunu Giresunspor'la veya spor camiasıyla herhangi bir ilgisinin ve bağlantısının olmadığını ancak Giresun FM 'i çalıştırırken yanında çalışan Mustafa Cici'nin internet sitesinde bir yazıdan dolayı iddianamede ismi geçen Kımıl soy isimli kişi ve tanımadığı birkaç kişinin kendisinin de radyodayken radyoyu bastıklarını, önce Mustafa Cici ile özel olarak konuşacaklarını söylediklerini, kendisinin dışarıya çıktığını, sonra onların Mustafa Cici'yi tehdit ettiğini," haber yapma" şeklinde sözler söyleyip gittiklerini, daha sonra 3 kişinin daha tekrar gelip birden ortalığın karıştığını, Mustafa'ya bir kez vurduklarını ancak kendisine vurmadıklarını ve iş yerinde herhangi bir zarar oluşmadığını, sanıklardan şikayetçi olmadığını beyan etmiştir.

8-MAĞDUR YAKUP BEKDEMİR BEYANINDA : Büfe işlettiğini Giresunspor'la herhangi bir ilgisinin ve bağlantısının olmadığını Birgün Samet Erdemir isimli bir şahıs geldiğin, büfeye araçla çarptığını ancak bunların anladığı kadarıyla büfenin başka bir şahsa ait olduğunu sandıklarından çarptıklarını o olay sırasında da Kımıl'lar olduğunu Kımıl'lara kimin emir verdiğini bilmediğini sanıklardan şikayetçi olmadığını beyan etmiştir.

9-MÜŞTEKİ MUSTAFA CİCİ BEYANINDA :Kendisinin Giresunsporla veya spor camiasıyla bir alakasının olmadığını ancak gazetecilik yaptığından dolayı dönem dönem spor camiasını, Giresunsporu eleştirirdiğini, Giresunsporda genel kaptan Hakan Karaahmet ve başkan Olgun Peker'i yazılarında eleştirdiğini daha önce de bu konuda Emniyete ifade verdiğini kendisine bir kısım şahısların bu nedenle saldırdıklarını, isimlerini sonradan öğrendiği kadarıyla Evren Kımıl ve bir kaç tane Kımıl soyadlı kişilerin olduğunu öğrendiğini bunların kendisi ile konuşmaları sırasında Hakan Karaahmet'in adamları oldukları izlenimi uyandırdığını, Emniyet ifadesinin doğru olduğunu sanıklardan şikayetçi olmadığını beyan etmiştir.

10- MÜŞTEKİ MEVLÜT ENGİN BEYANINDA: Giresunspor'da malzeme sorumlusu olarak görev yaptığını, iddianamede anlatılan olaylara ilişkin olarak sanıklardan şikayetçi olmadığını bu konuda da Emniyetin bilgisine vurduğunu fakat Olgun Peker'in görev yaptığı klüp başkanlığı dönemde 7 ay kadar onun yanında malzeme sorumlusu olarak göre yaptığını, kendisinin ve 7 arkadaşımın maaşlarını alamadıklarını için işten ayrıldıklarını, en son ayrılmadan maaşlarını istemek için Olgun Peker'in yanına gittiklerinde Olgun'un parasının olmadığını, daha sonra vereceğini söylediğini, herhangi bir şekilde kendilerine yönelik tehdit veya darp olayı olmadığını , çalıştıkları yerde alt kademe oldukları için futbol ile ilgili yapıldığı iddia edilen herhangi bir şike işleminden haberinin olmadığını, tahminine göre arkadaşlarının da bilgi sahibi olmadığını sanıklardan şikayetçi olmadığı şeklinde beyanda bulunmuştur.

11-MÜŞTEKİ YAKUP AYDIN BEYANINDA: Orta Kahve isimli işyerinin mutfak kısmında çalıştığını, Oktay isimli garsonun gelerek yukarıda üç şahıs olduğunu ve başedemediklerini, sandviç istediklerini kendisine söylediklerini, kendisinin de sandviçleri hazırlatmaya başlattığı sırada bir gürültü duyduğunu, mutfak kısmının arkasından malzeme aldıkları kapıdan çıkıp sokağa gelerek işyerinin kapısından içeriye giren üç şahsın merdivenlerden aşağıya koşarak indiklerini, işyerinin içerisindeki herşeye zarar verdiklerini gördüğünü, bu üç şahıstan esmer, zayıf, uzun boylu olan şahsın kendisinin kolundan tuttuğunu ve dışarıya çıkılmasını engellediğini, şahsın kendisine vurmaya başladığını, bu sırada üzerinde beyaz elbise olan şahsın kendisinin kafasına vurduğunu, kendisini mutfağa attığını, mutfakta kafasını kontrol ettiğinde yarılmış olduğunu fark ettiğini, bu olaylardan dolayı kendisine zarar veren şahıslardan şikayetçi olduğunu şeklinde beyanda bulunmuştur.

12-MÜŞTEKİ BAHRİ KAYA BEYANINDA: 995 yılından itibaren çeşitli kulüplerde teknik direktör olarak görev yapmaya başladığını, Giresun spor Teknik Direktörü olarak 15 Ekim 2010 yılından beri çalıştığını, Giresunspor’da teknik direktörlük yaptığı dönem içerisinde teknik direktörlüğü bırakması için tehdit edilmediğini ve darba maruz kalmadığını, kendisinin istifa etmesi için talepte bulunulmadığını, kimseden davacı ve şikayetçi olmadığını beyan etmiştir.

13-TÜRKİYE FUTBOL FEDERASYONU BEYANINDA: 5894 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve görevleri hakkında Kanunun 3. Maddesi gereği müvekkil Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Türkiye'deki her türlü futbol faaliyetini yürütmek, düzenlemek ve denetlemekle yetkili ve görevli olduğunu, bu nedenle TFF'nin görev ve yetki alanına doğrudan müdahale oluşturması, 1. Maddede belirtilen hükmü içerisinde yer alan "futbol faaliyetlerini milli ve milletler arası kurallara göre yürütmek, teşkilatlandırmak, geliştirmek konusunda FİFA ve UEFA düzenlemelerine paralel olarak müvekkil TFF tarafından belirlenen müsabaka kuralların ihlal edilmesine neden olmakla, böylelikle müvekkil TFF' nin kuruluş amacını yerine getirmesine de engel teşkil etmekte olduğunu, Şike ve teşvik primi fiilleri, TFF'nin elde ettiği veya ileride elde edebileceği gelirlerin azalmasına da neden olmakta olduğunu, 5894 sayılı kanunun TFF Gelirler başlıklı 8. Maddesi hükmüne; 7258 sayılı Futbol ve Diğer spor müsabakalarında bahis ve şans oyunları düzenlemesi hakkında kanun ve 5602 sayılı şans oyunları hasılatından alınan vergi, fon ve payların düzenlenmesi hakkında kanun çerçevesinde çıkartılan; Spor Toto Teşkilat bakanlığı hasılat dağıtım yönetmeliği'nin yatırım ve işletme giderleri başlıklı 6/2 maddesi gereğince yargılama konusu fiiller futbolda başarılı sonuçlar elde edilmesine ve futbolsun gelişerek Türkiye'nin uluslararası arenada başarıyla temsil edilmesine engel teşkil etmekte olduğunu, en kötü durum senaryosunda sponsorlar , güvenliği sarsılan Türk Futbolundan desteklerini çekecek ve gelirleri azalan Türkiye deki kulüpler ve Türk Milli Takımı Avrupa'daki muadilleri ile eşit şartlarda yarışamamaya başlayacak olduğunu bu durumda asıl zarar görenin Türk halkı olacağını, Şike ve teşvik primi fiilleri aynı zamanda TFF talimat ve düzenlemelerinin de ihlali niteliğinde olup müvekkil TFF'nin disiplin yargılaması yapmasını da gerektirmekte olduğunu, TFF'nin belirtilen ceza verme yetkisi 6222 sayılı sporda şiddet ve Düzensizliğin önlenmesine dair kanunun 19/1. Maddesinde, Futbol müsabakası talimatın puan silinmesi, ligden çıkarılma ve alt kümeye indirme başlıklı 24. Maddesinin 1. fıkrasının d bendi, müsabaka sonucunun etkileme başlıklı 25. Maddesi ve 58. Maddesinde gerçekleştirilen şike yapılmasına veya teşvik primi verilmesine dahil olan kulüpler, mensupları ve ilgilileri hakkında TFF tarafından disiplin işlemi uygulanması gerektiğini, yürütülecek disiplin soruşturma çerçevesinde UEFA müsabakalarına gerçekte hangi kulüplerin katılacağının belirlenmesinde de önem taşımakta olduğunu, Şike ve teşvik primi fiilleri müvekkil TFF'nin gelirlerinde azaltma yarattığından aynı zamanda kamunun zararına da neden olmakta olduğundan, Şans oyunları hasılatından alınan vergi, Fon ve Payların Düzenlenmesi hakkında Kanunun 3. Maddesinin c bendi, e, g bendi çerçevesinde şans oyunlarından genel bütçeye dahil edilecek; katma değer vergisi şans oyunları vergisi ve kamu payı adı altında gelir elde edilmekte olduğu, müsabaka sonuçlarının hukuka ve spor ahlakına aykırı olarak etkilenmesi bu gelirlerin azalmasına yol açmakta olduğunu, şike ve teşvik primi eylemleri yerel bahis şirketlerine ve yerel futbol müsabakalarına duyulan güveni azaltarak bahis oynamak isteyenleri yurt dışı bahis şirketlerine ve yurt dışında yapılan müsabakalara yöneltmekte ve Türkiye'den Yurt dışına para aktarılmasına neden olduğunu, spor müsabakalarının hukuka ve spor ahlakına aykırı olarak etkilenmesi ile sportif başarı sağlayan kulüplerin hak ve menfaatleri etkilenerek, kişilerin veya kulüplerin haksız menfaat temin etmelerine sebep olunmakta olduğunu ve Yargılama kapsamında yer alan 31.03.2011 günü yapılan futbolcu temsilciliği sınavı sorularının hileli ve örgütlü bir şekilde ele geçirilerek dağıtılması, menfaat sağlanması ve bu şekilde sınavda kopya çekilmesine imkan sağlanması da müvekkil TFF' nin görev alanına doğrudan müdahaleyi bünyesinde taşımakta olduğunu 31.03.2011 günü yapılan Futbolcu Temsilciliği Sınavı sonrasında sınav kağıtlarının TFF tarafından değerlendirilmesi neticesinde FİFA tarafından hazırlanarak üye ülke federasyonlarında gönderilen soruların sınava katılacak adaylarca sınavdan önce elde edilerek, sınavda kopya çekildiği tespit edilmiş ve bunun üzerine de FİFA ile de görüşülerek TFF yönetim Kurulu kararı ile sınav 5894 sayılı TFF Kuruluş ve Görevleri hakkında kanunun 3. Maddesi FİFA'nın 31.01.2011 tarih ve 1255 sayılı sirküleri FİFA Futbolcu Temsilcileri Yönetmeliğinin 8. Maddesi ile TFF Futbolcu Temsilcileri talimatının 6. Ve 10. Maddeleri uyarınca tüm sonuçları ile birlikte iptal edilmiş ve sorumluları hakkında kamu davacı açılması amacıyla Sarıyer cumhuriyet Başsavcılığına 14.04.2011 tarih ve 2011/3341 soruşturma numarası ile başvuruda bulunulduğunu, müvekkil TFF'nin ve müvekkil TFF'nin üyesi olan spor kulüplerinin aynı zamanda disiplin yaptırımı ile cezalandırması gerektiğinden davaya katılma talebinde bulunduklarını şeklinde beyanda bulunulmuştur.

14-KATILAN BUCASPOR KULÜBÜ DERNEĞİ BEYANINDA: Dava dosyasında bir kısım sanıklara isnat olunan fiil de sezonun son maçı olan Fenerbahçe-Sivasspor karşılaşmasında şampiyonluk adayı Fenerbahçe'nin rakibi Sivasspor'un küme düşme durumunun olmadığını ancak diğer takımların önceden küme düşme durumlarının bilinebileceğinden ve Bucaspor'un küme düşme takımlarından biri olduğunu, bir kısım sanıkların Bucaspor'un son maçlara gelmeden önce küme düşmüş olmasının Sivaspor'un ise küme düşmeyecek olmasını amaçlamışlar ve oynanacak maçlara müdahale etmiş olduğunu veya etme girişiminde bulunduklarını, son maçtan önce Bucaspor'un ligden düşmeyi Sivasspor'un ise ligden düşmemeyi garantilemiş olduğunu ve bu sebeple sanıkların iddia olunan amaca bu sayede ulaşmış olduğunu beyan etmiştir.

Yüklə 6,09 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   19   20   21   22   23   24   25   26   ...   79




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin