T. C. İStanbul 16. AĞIr ceza mahkemesi (cmk 250. Maddesi İle görevli) dosya no


- 5237 sayılı Yasa uygulamasında kabul edildiği üzere, amaçlanan suçları işlemeye elverişli, üye, araç ve gerece sahip olunması gerektiği



Yüklə 6,09 Mb.
səhifə35/79
tarix29.10.2017
ölçüsü6,09 Mb.
#20885
1   ...   31   32   33   34   35   36   37   38   ...   79

4- 5237 sayılı Yasa uygulamasında kabul edildiği üzere, amaçlanan suçları işlemeye elverişli, üye, araç ve gerece sahip olunması gerektiği.

Suç örgütünün, haksız ekonomik çıkar elde etmek amacıyla futbol müsabakalarının sonucunu, şike ve teşvik suçlarını işlemek suretiyle kendi menfaatleri doğrultusunda etkiledikleri sabittir. Örgüt bunu yaparken de amaçlanan sonucu elde etmek için şike ve teşvik anlaşmalarında, kazanç veya sair menfaati araç olarak kullanmaktadır. Bu itibarla amaçlanan suçları işlemek için gerekli üye, araç ve gerece sahiptir.


5- Düzenleme ile güdülen amacın, ileride işlenmesi olası olan suçların önlenmesine yönelik olarak kamu için tehlike oluşturabilecek birleşmelerin engellenmesi olması nedeniyle, suçun oluşabilmesi için bir suç işlemek amacıyla oluşturulmuş basit bir birleşmeden ziyade, belirsiz sayıda amaç suçun işlenmesi amacıyla gevşek veya sıkı bir hiyerarşik ilişkiye dayalı olarak meydana getirilmiş, sürekli bir birleşmenin bulunması gerektiği, zira örgüt niteliği itibariyle devamlılığı gerektirdiği.
Suç örgütünün süreklilik gösteren faaliyetlerinde gizliliği sağlama ve güvenlik güçlerinin takibine takılmamak amacıyla geliştirdikleri “BİR NUMARA, ŞİRKET CEOSU, RÜZGAR, ŞEKERLİ, İNŞAAT İŞÇİSİ, MAĞDUR, MÜVEKKİL, HAKİM, GRAM, KAHVE İÇME, DAVA, İNŞAAT, MAHKEME, PROJE, TARLA, TAŞ OCAĞI, MÜHENDİS, KUMA" gibi ifadeleri içeren jargon, aşağıda örnekleriyle belirtilmiştir.

Bu bağlamda;

21.02.2011 günü saat:21.54’de Aziz Yıldırım’ın, İlhan Yüksel Ekşioğlu’nu aradığı görüşme(tape:1444);

Aziz: “Bunlar söylememişler mi bir şey o Semih öyle söyledi,…Semih bana söyledi şimdi sen söylemişsin ona bir şey bir şey söylememişler diye”, İlhan: “BİZİMKİ aradı başkanım,…bu şey onun var ya orada işçileri bir tane bir iki tane ,…dedi ki yalnız TARLADAKİ İŞÇİLERİN DEDİ EĞER BİR ŞEY YAPTIYSANIZ BİR EKİM YAPTIYSANIZ dedi hiçbir şeyden haberi yok dedi bak ben söyleyeyim size dedi,…dedim şimdi o da şeyde bugün gelecekti yanıma da yarın sabah bir gel bir bakarız dedim”, Aziz: “Öğren bir bakayım da çok kötü oynadılar ya,… Ömer Aysan o Diksın tamam mı o Kahe ”, İlhan: “Sanki atılmak için oynadılar birde”, Aziz: “O Kahe bilhassa kendini attırmak için, Hikmet hoca da iyi bir maç Makakula’yı alıyor ha s.r lan”, İlhan:“Birşey var başkanım bunda normal değil yani, NE ZAMAN BÖYLE DİKİM YAPSAK OLMUYOR…ben yarın bunu bir tam öğreneceğim başkanım söyleyeceğim”, Aziz: “Bunlarla Beşiktaş maçlarını şey yapmaları lazım yani konuşmamız lazım”,



28.02.2011 günü saat:13.09’de Aziz Yıldırım’ın, Tamer Yelkovan’ı aradığı görüşme(tape:1457);

Aziz: “İLHAN senden bir şey isteyecek,…seni arayacak seninle konuşmuş her halde ,…O BİR SEYAHATE GİDECEK TAMAM MI,…BİR KONUŞ ONUNLA NE KADARSA BİR HALLETMEYE ÇALIŞ”, Tamer: “Tamam başkanım,…Semih beyde sizinle konuşacaktı ama,…aynı öbürleri gibi bu sefer %100 demiş ama,…ben okey almadan hiç bir şey yapmayacağım demiş”, Aziz: “Zaten verdik geri almadık galiba değil mi,…şey %100’se versin gereğini yapsın”,

28.02.2011 günü saat:13.38’de İ.Ekşioğlu’nu Tamer Yelkovan’ın aradığı görüşme(tape:1927);

Tamer: “Patron siz bu FUTBOLCU VERGİLERİ İÇİN 250 lira mı istediniz ne istediniz”, İlhan: “Evet evet şey,…şöyle acil akşam ben gidiyorum onu alıp gitmem lazım,…hı lira değil şey Amerika,…sen ne yapabilecek misin bir şey”, Tamer: “Ya işte ben 150’sini buldum da şimdi 100 arıyorum”,



02.03.2011 günü saat:15.55’de Aziz Yıldırım’ın, İ.Ekşioğlu’nu aradığı görüşme(tape:1459);

… Aziz: “Sabah konuşalım da o herif gelecek, o gelmeden ben seninle bir konuşayım yani…nedir vaziyet ”, İlhan: “Vaziyet gayet iyi… dediğim gibi yani hepsi iyi BAŞKANIM, ÜÇ TARLAYI DA SÜRDÜK YANİ,” Aziz:”Ne iyi iyi inşaallah,” İlhan:”İnşaallah he inşallah YAĞMURDA YAĞAR HER ŞEY EKİNLER ÇIKAR YANİ”, Aziz: “Yalnız bunlar, tabi Trabzon çok şey oldu çok panikteler bugün o Süleyman ile konuştum sesi, sesi şey gibi ölü evi gibi tamam,…dedim sana ne oldu…9 puan öndeyken rahattınız… birde hiç cevap vermiyoruz ya ondan da rahatsızlar tabi”, … İlhan: “Şuan çok iyi başkanım şuan …gayet iyi”,



02.03.2011 günü saat:18.11’de İ.Ekşioğlu’nun Ali Kıratlı’yı aradığı görüşme(tape:1934);

İlhan:“Ha bu BİZİM ŞİRKETİN CEO’SU ÇAĞIRDI şimdi beni,…zaten sen hallettin her şeyi”, Ali:“Evet tabi kesin”, İlhan:“O tüm şeylere söylüyor TÜRK İŞÇİLERE SÖYLÜYOR , Ali:“O da çok bastırdı onunda kendi şeyi vardı yani öyle o da onunla konuştu falan onda bi arıza yok yapacak bir şeyler”, İlhan:“Peki şeyle konuştun mu bu BELEDİYEDEKİ,…,Zeki, Metin var ...”, Ali:“Bizden, İlhan: “Ha şey bizimki tamam tamam”,



02.03.2011 günü saat:18.13’te İ.Ekşioğlu’nu Doğan Ercan’ın aradığı görüşme(tape:1935);

İlhan’ın “He şimdi bu BİZİM ŞİRKETİN GENEL MÜDÜRÜ döndü şeyden şimdi beni çağırdı gidiyorum,…şimdi bu DEPARTMANLARDA ÇALIŞTIRILMAK ÜZERE KONUŞTUĞUMUZ ARKADAŞLAR var” dediği, Doğan’ın:“Evden arayım ben seni evden arayayım mı” dediği, İlhan’ın evinin telefon numarasını (0216 462 14 45) söylediği,



05.03.2011 günü saat:12.08’de İ.Ekşioğlu’nu Ali Kıratlı’nın aradığı görüşme(tape:1940);

Ali’nin; Antep’te olduğunu belirttiği, İlhan’ın; “İyi bir yaramazlık yok,…,yolunda yolunda yalnız bu ada.. ŞEYLERİ İŞÇİLERİ SÖYLEDİK .... haberim yoktu şey diyor METİN’İ DÜŞÜN DİYOR METİN OYNAMIYOR dedi” dediği, Ali’nin “Dedi he kırmızı kart“ dediği, İlhan’ın “Tamam düşeriz dedim ona o önemli değil,…Sen beni merak etme, sen sana bak,… Vallaha okuyacağız üfleyeceğiz” dediği,



07.03.2011 günü saat:10.49’da Doğan Ercan’ı, İlhan Ekşioğlu’nun aradığı görüşme(tape:2090);

İlhan: “Sen dediğimi yaptın değil mi BİZİM EMANET SENDE”, Doğan: “Bende bende,… oradan çıkacağım kulübe gideceğim ..bir çocuk var onunla görüşeceğim,…bende yani, sen okey vermeden yok abi öyle şey mi olur , sen rahat ol yani anladın mı yani anladın mı içimize sinecek, ondan sonra transfer edeceğiz ya” dediği, İlhan’ın onayladığı,



07.03.2011 günü saat:22.02’de İlhan Ekşioğlu’nun Mehmet Şen’i aradığı görüşme(tape:1964);

İlhan: “Tebrik ediyorsun da biz öldük abi biz öldük ya bunların var ya ben topunun anasını ben o antrenörü göremedim biliyor musun şeyde,…soyunma odasına giriyordum,…diyecektim senin yapacağın işin diyecektim aynen,…bırak abi ya BAŞKAN BENİM AĞZIMA SIÇTI YA BIRAK YA”, Mehmet: “ Bak bir şey söyleyeceğim sana bu işler öbürü gibi olmaz kardeş...burada yaşıyorlar bir ikincisi 2-0’dan sonra çocuklarla gene konuştum 2-0’dan sonra biz hareketlendik biz ondan evvel bir şey yapmadık....seyret diyorlar başkana aynen böyle söyle Ankara kalesi var ya Ankara kalesi”,



08.03.2011 günü saat:11.39’da İlhan Ekşioğlu’nun Faruk Yaşar’ı aradığı görüşme;

İlhan:“Ya var ya bu Ankaralıların…Kuran çarpsın ya ya dedimki ya ne yapayım getirdim bilmiyor musun ya tamam ben bir şey demiyorum ama bunlara söyle onların dedi anasını..dedi onlar şöyle dedi bilmem ne ıvır zıvır maçtan sonrada ne dedim şimdi biliyorsun değil mi ben BU İŞÇİLERE,…ATILMAK ÜZERE BİR 100 VERDİM BUNA tamam mı,…abi sen o tuvalette yaptığımız konuşmayı biliyorsun şimdi sabahtan beri telefon açıyorum ona kapalı telefonu hani getir ver diyeceğim,…e sen dedi bana dedi bağırıyorsun dedi fırça atarım dedim tabi sen bana orada diyeceksin ki İlhan abi çok özür dilerim bu sefer olmadı özür dilerim bunlar hayvan bilmem ne İŞÇİLER PROJEYE UYMADILAR bilmem ne betonlar yanlış döküldü böyle diyeceksin,…ben şimdi senden aldım dedim ha yok yok dedi otobüste dedi şey gitti ben gönder meğerse bu şerefsiz burada tutmuş hiç gitmemiş o şey para şeye”, Faruk:“HE HİÇ ŞANTİYEYE GETİREMEMİŞ PARAYI YANİ”, İlhan:“Abi demiş benim verilmiş sözüm var ... işte bilmem ne tabi Ali benden saklar mı mesajı gönderdi bana ulan şerefsiz dedim Aliyi niye karıştırıyorsun bu işlere”, Faruk: “ÖBÜR SONRAKİ ŞANTİYEDE DE İŞİMİZ OLMAYACAK MI”, İlhan: “Bununla olmaz ben onu direk yapacağım hiç buna ihtiyacım yok,…tabi tabi ben O TEMELDEKİ İŞÇİ VAR YA HANİ EN TEMELDEKİ” “en temele bakan onunla halledeceğim onu” dediği, (tape:1967)



11.03.2011 günü saat:20.51’de Mehmet Şen’i, Şekip Mosturoğlu’nun aradığı görüşme(tape:1288);

Mehmet: “Şimdi İlhan’la ilgili ... BÜYÜK ABİYE SÖYLEMEN İÇİN SÖYLÜYORUM bu Ankara ... arkadaşa İlhan bişeyler söyledi...strese soktu,…bende büyük abiye açıpta bunları söyleyemiyorum”, Şekip: “Tamam”, Mehmet: “Ama bunları iletirsen çok memnun olurum BÜYÜK ABİYE, yani Ankara’daki 3 tane arkadaşı bize inanmıyorlarsa biz gerekirse İstanbul’a ... görüş.. falan deyip duruyorlar sen bu şekilde söylersen,…BÜYÜK ABİYE, O ANLAR ,…adamlar strese, 3 kişi, 3 kişi diyeceksin”, Şekip: “Tamam”,



17.03.2011 günü saat:10.44’te Tamer Yelkovan’ı İlhan Yüksel Ekşioğlu’nun aradığı görüşme(tape:2493);

İlhan: “O dünkü arkadaşlarla ilgili birisiyle konuştuk şimdi de,…ona BİR 50 DAHA ARTIRACAĞIZ HA İŞÇİYİ,…O GEÇMİŞ YAPTIĞI HAKEDİŞLE İLGİLİ”, Tamer: “Anladım eskiden kalma ... anladım ”, İlhan:“ Onu bir 50 artıracağız onlarda gidecek,…bir de aldırayım çünkü onlar geçiyor kendi yerlerine ,…ben en kötü Halil’e birde senin yanında olmasını söylüyorum ”,


05.04.2011 günü saat:16.17’de İlhan Yüksel Ekşioğlu, Ali Kıratlı’yı aramış ve aralarında (tape:2276);

İlhan : “BURSA’DAKİ TAŞOCAĞINDAKİ İŞÇİLERDEN bir iki tane getirebilir misin buraya bugün”, Ali : “Benim kardeşim var”



05.04.2011 günü saat:19.26’da Ali Kıratlı’yı bir bayanın aradığı görüşme(tape:2282);

Ali: “KUMANIN YANINA GİDİYORUM DA…bu en büyük kuman ya”, D: “Anladım kim olduğunu, AZİZ’İ DEMİYOR MUSUN”, Ali: “Hee…eve çağırdı ya gel dedi kahve içeriz”, D: “İyi haydi git bakalım mesaj at bana sonra niye çağırmış…e sen gözükmeyeyim dedikçe o seni çağırıyor işte” , Ali: “KUSURA BAKMA EMİR DEMİRİ KESER EN BÜYÜK KUMAN ARADI”, D: “Ona boynumuz kıldan ince…”,

23.04.2011 günü saat:17.20'de Aziz Yıldırım’ın, Tamer Yelkovan'ı aradığı görüşmede özetle; Tamer'in Sapanca'dan döndüğünü söylediği Aziz'in "sen şeye ne zaman gideceksin CAMİYE" dediği, Tamer'in "...yarın başkanım" dediği,
26.04.2011 günü Saat:13.33'de Aziz Yıldırım'ı, Mehmet Şekip Mosturoğlu'nun aradığı görüşmede özetle; Mehmet Şekip Mosturoğlu’nun "...oranın eşrafından olan arkadaş bugün gitti TARLALARA BAKMAYA KÖYLÜLERLE KONUŞMAYA 7 gibi gelecek" dediği, Aziz'in "Tamam oldu" dediği,
29.04.2011 günü Saat:10.44'de Mehmet Şekip Mosturoğlu'nu, Tamer Yelkovan'ı aradığı; Tamer'in "AYŞE TATİLE ÇIKSIN" dediği, Mehmet Şekip'in "TAMAM OLDU TAMAM ABİ" dediği,
10.05.2011 günü saat:12.19’da Abdullah Başak'ın Yusuf Turanlı'yı aradığı görüşme(tape:3185);

Abdullah: "Kulübe çağırdılar beni…BÜYÜĞÜ DE EN BÜYÜK DE ORADAYDI", Yusuf: "Ne diyor", Abdullah: "Tek yetkili sensin…o kardeşimizi de söyle dedi halletsin", Yusuf: “Haber bekliyorum arayacağım seni"


12.05.2011 günü saat:10.23’de İlhan Ekşioğlu’nun Abdullah Başak’ı aradığı görüşme(tape:2983);

İlhan: “Döndü mü senin misafirin”, Abdullah: “Dönmek üzere abi”, İlhan: “İyi bana şey lazım bu gün acil bu BELEDİYEDE ÇALIŞAN KİŞİLERİN İSİMLERİ,…tamam mı onları hallet yanına gelmen lazım mutlaka ”, Abdullah: “Tamam abi ne demek”.


13.05.2011 günü saat:19.39’da Abdullah Başak’ın Yusuf Turanlı’yı aradığı görüşme(tape:3142);

Abdullah: “Yarın sabah 9 buçukta Kalamış’ta buluşmamız lazım,… BİR NUMARA SENİNLE GÖRÜŞECEK,…ama kimse bilmesin DEREAĞZI var ya” dediği,


14.05.2011 günü saat:17.19’da Abdullah Başak’ı Yusuf Turanlı’nın aradığı görüşme(tape:3147);

Yusuf’un: “..abi benle onunla ilgili konuşmasınlar abi ya...” dediği, Abdullah’ın: “…yarın SENİ BİR NUMARANIN YANINA GÖTÜRECEK,…BİR NUMARA BİLE ONA DEDİ Kİ,…sizi başkası çağırırsa gidip görüşmeyin,…ben bu işlere girmiyorum deyip konuyu kapatıp atın” dediği,
16.05.2011 günü saat:09.54’de İlhan Ekşioğlu’nun Mehmet Yenice’yi aradığı görüşme(tape:3000);

İlhan: “Bir uğra bana neredesin”, Mehmet: “Orada değilim ki ben Ankara’dayım,” İlhan: “Onu bir konuşacağız diyorum,…onun yarısı olmadı,…olmadı Mehmet olmadı yarısı”, Mehmet: “Nasıl olmadı İlhan abi ya böyle geliyoruz ondan sonra bak”, İlhan: “Mehmet yarısı olmadı diyorum sana ben sana ne dedim BİZİM 1 NUMARA’DAN HABER GELMEDEN BİR ŞEY YAPMAYACAĞIZ”, Mehmet: “Herhalde yapmadık ya işte 3-4 defa telefon ettiler bende bekliyorum,…telefon ettiler oradan ben sizi ararım onların yanında”, İlhan: “Cemil abi ile de konuştuk dün yarısı oldu yarısı olmadı aynen söyle, ben mi aradım konuştum onlarla, niye böyle yapıyorsun…sana bu verildiği zaman ne dendi”, Mehmet: “Ben şimdi bunu şeyde konuşamıyorum bundan da,… amcanın yanına gidiyorum”, İlhan: “Gitme şimdi amcanın yanına,…bekle gitme”.



17.05.2011 günü saat:16.37’de İlhan Ekşioğlu’nun Faruk Yaşar’ı aradığı görüşme(tape:3013);

Faruk: “2, 3 günümüz kaldı valla şampiyon olacağız,… peki var mı şey”, İlhan: “İYİ 3 DİKİŞ,…yani her koldan spor yapacağız”, Faruk: “Yüzde 90”, İlhan: “100, 100” , Faruk: “Ha sağlam mı kaynaklar”, İlhan: “Çok sağlam”, Faruk: “öbürküler gibi değil yani”, İlhan: “Hayır hayır”. Sanık Aziz Yıldırım duruşmadaki savunmasında;yani şimdi Aziz Yıldırım'a bir numara, CEO demek kadar normal bir şey yok, eğer bana inşaat işçisi deselerdi o zaman bu şifreli bir kelime olabilirdi. Ama Aziz Yıldırım'a başkan CEO deyince gayet doğal yani. Ama bu inşaat işçisi deyip de ben olsam o zaman şifreli olurdu" ifadelerini kullanmış, telefon görüşmelerinde kendisinden “BİR NUMARA ve CEO” denilmesini kabul etmiştir.

Yukarıda teşvik ve şike faaliyetlerine ilişkin olarak yapılan telefon görüşmelerinde geçen ifadeler, Fenerbahçe Spor Kulübünün olağan yönetim faaliyetleri kapsamında kullanılmadığı gibi ilgililer olağan yönetsel konular ile ilgili görüşmelerde anılan ifadeleri kullanma ihtiyacı hissetmemektedirler. Şu hale göre, sanık Aziz Yıldırım’ın ifa ettiği resmi kulüp başkanlığı görevinin dışında, suç işlemek için bir araya gelen insanlardan kurulu bir yapılanmanın en başında bulunduğu açıktır.

TFF Etik Kurulu raporunda 15.05.2011 tarihli Fenerbahçe-Ankaragücü müsabakasına ilişkin olarak yapılan inceleme sonucunda düzenlenen raporda; “İlhan Yüksel Ekşioğlu'nun Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi olması nedeniyle şike teşebbüsü eyleminin Fenerbahçe Spor Kulübü'ne izafe edilmesinin uygun olduğu; ancak bu eylemden Fenerbahçe Spor Kulübü'nün diğer yöneticilerinin haberdar olduğuna ilişkin bir kanıta rastlanmadığı” ifadelerine yer vermiştir. Bu ifadeler, Sanık İlhan Ekşioğlu’nun da aralarında bulunduğu örgütün, Fenerbahçe Spor Kulübü’nün resmi faaliyetleri dışında illegal bir alanda hareket ettiğinin de kabulüdür.

Liderliğini sanık Aziz Yıldırım’ın yaptığı bu yapılanmanın, bir suç işlemek amacıyla oluşturulmuş basit bir birleşme olmadığı yürütülen faaliyetlerin kapsamından anlaşılmaktadır. Amaç Fenerbahçe Spor Kulübünün şampiyon yapılması suretiyle haksız ekonomik çıkar elde etmektir. Bu amaca yönelik olarak yapılması gereken, gerek kendi müsabakalarının ve gerekse şampiyonluğa ortak olabilecek rakip takımların müsabakalarının sonucunu etkilemektir. Nitekim Spor Toto Süper Ligin ilk yarısının sonunda Trabzonspor’un 9 puan, Bursaspor’un ise 4 puan gerisinde olan Fenerbahçe, şike ve teşvik eylemlerinden haberdar dahi olmayan teknik adamının ve çoğu futbolcusunun emek ve çabaları yanında, sanıkların üstün (!) gayretleri sonucu Trabzonspor ile aynı puanda olmasına rağmen ikili averaj üstünlüğü ile ligi şampiyon olarak tamamlamıştır. Şüphesiz böyle bir süreç ve sonuç öngörülemeyeceğinden, sanıkların “belli bir suç” işlemek amacından söz etmek mümkün olmayıp, belirsiz sayıda suçun işlenmesi amacıyla iştirak boyutunu aşan bir yapıda bir araya geldiklerinin kabulü gerekmektedir.

Şike ve teşvik suçları, iki taraflı ve çok failli bir suçtur. Suç; kazanç veya sair menfaatin temin edildiği anda tamamlansa da, 6222 sayılı Yasa’da “kazanç veya sair menfaatin temini hususunda anlaşmaya varılmış olması halinde dahi, suç tamamlanmış gibi cezalandırılır” demekle esasen şike ve teşvik suçu bir nevi teşebbüs suçu olarak düzenlenmiştir. Yasa, şike ve teşvik teklifini dahi suç saymış ve teşebbüs hükümlerine göre cezalandırılacağını hükme bağlamıştır. Buna göre her ne kadar Mahkememizce, 6222 sayılı Yasa’dan önce işlenen teşvik ve şike fiillerine ilişkin olarak sanıklar hakkında beraat kararı verilmiş ise de, iddianameye konu edilen 21.02.2011 tarihli müsabakadan başlayarak 22.05.2011 tarihindeki son müsabakaya kadar yargılama konusu yapılan 13 müsabakada, yapılacak şike ve teşvik anlaşmalarının tarafının önceden belirlendiğini söylemek mümkün değildir.Nitekim aynı müsabakaya yönelik olarak dahi anlaşmanın taraflarının yada kendisine şike veya teşvik teklif edilen muhatabın değiştiği bir vakıadır.

Bir diğer husus, liderliğini sanık Aziz Yıldırım’ın yaptığı suç örgütünün, gevşek de olsa hiyerarşik ilişkiye dayalı bir yapı olduğudur. Bu kabulü zorunlu kılan Mahkememizin tespitleri şöyledir:
25.04.2011 günü saat:14.08’de Mehmet Şekip Mosturoğlu’nun 0532 2139491 nolu telefonu ile Aziz Yıldırım’ın Bülent İbrahim İşçen’i aradığı görüşme(tape:1839);

Aziz: “Ne yapıyorsun Bülent”, Bülent: “İyiyim Aziz abicim sen nasılsın”, Aziz: “Yarın öğleden sonra tamam mı bizim Ahmet’i al bana gel”, Bülent: “Tamam abi…Çelebi’yi değil mi abi”, Aziz: “Evet evet al bana gelin


Bu görüşmenin hemen akabinde saat:14.09’da Ahmet Çelebi’yi, Bülent İbrahim İşçen’in aradığı görüşme (tape:1561);

Bülent: “Yarın öğleden sonra abimin yanına gideceğiz bir Abinin yanına gideceğiz...”, Ahmet:“Benim abimin yanına”, Bülent: “Hayır be oğlum be Aziz Abinin yanına,...salak söyleme kimseye bir şey” dedikten sonra 26.04.2011 Günlü Fiziki Takip Tutanağına göre (Kls 28, dizi 279-288 arası); sanıkların bir araya geldikleri, bu görüşme sonrasında ayrılan Ahmet Çelebi, 01.05.2011 tarihinde İBB Spor ile şike faaliyetine başlamış derhal Yusuf Turanlı ile irtibata geçmiştir. Sanık Ahmet Çelebi’nin, Aziz Yıldırım’dan aldığı yasadışı ve suç teşkil eden bu talimatı derhal yerine getirmesi örgüt üyesi olduğunu göstermektedir.


Bununla birlikte 06.05.2011 günü saat:16.45’de Ahmet Çelebi'yi, Kazım Alemdağ'ın aradığı görüşme(tape:2886);

Ahmet: “Acayip canım sıkkın bildiğin gibi değil”, Kazım: “Yine ne oldu”, Ahmet: “Hiç sorma ya 100.000 dolar”, Kazım: “Ne oldu ki”, Ahmet: “Anlatırım yüz yüze gelince de ne yapayım senden de bir akıl almam lazım”, Kazım: “Bize lazım olan parayı başka yerde düşürdüm deme”, Ahmet: “İhale üstüme kaldı gibi bir şey oldu, anlatırım işte yüz yüze gelince”, Kazım: “Bizim 100.000 Dolar değil 1.000 Dolar halledecek durumumuz yok si.. ağzını, kimden kaldı sana bu”, Ahmet: “Kur’an çarpsın bak yemin ediyorum verilmek üzere, Ya neyse telefon” Kazım: “Benim tahmin ettiğim yerden mi, Hangi birini düşüneceğimi şaşırdım", Ahmet: “Yok yok önemli değil başka iş ile alakalı ".

Söz konusu görüşme, Aziz Yıldırım’ın talimatının sanık Ahmet Çelebi üzerinde ne derece etkili olduğunun bir başka kanıtıdır. Zira iş ortağı olduğu anlaşılan şahsın “1.000 dolar halledecek” durumumuz yok demesine karşın, Ahmet Çelebi’nin içinde bulunduğu ekonomik zorluğa rağmen, Aziz Yıldırım’a bir şey diyemeden İbrahim Akın ile yapılan şike faaliyetinde kullanılmak üzere 100.000 dolar ayarlamaya çalışması örgütün varlığını ve sanık Aziz’in örgütsel konumunu açıkça göstermektedir.

Bunun yanında aynı sanık ile ilgili olarak şu husus da örgüt üyeliğinin bir başka delilidir. Zira sanık Ahmet Çelebi’nin, Aziz Yıldırım tarafından, Bülent İbrahim İşçen aracılığı ile yöneticisi olduğu Sivasspor aleyhine şike faaliyetinde bulunması için verilen talimatı, sorgulama ve buna karşı çıkma gibi bir durumun söz konusu olmadığı, talimatın gereği olarak vakit kaybetmeksizin eyleme başladığı gibi hakkındaki iletişimin tespiti tutanaklarından anlaşıldığı üzere konuşmalarına yansıyan bir rahatsızlığının dahi söz konusu olmadığı göstermektedir ki sanık söz konusu suç örgütünün bir üyesidir.

Yine örgüt üyesi olan sanık Mehmet Şekip Mosturoğlu'nun, örgüt üyesi olan sanık Sami Dinç ile klasör 15, dizi 49'daki telefon görüşmesinde sanık Aziz Yıldırım'ın disipline sevkini kastederek "sevk olursa başkan bizi düdükler" şeklindeki beyanı örgüt üyelerinin örgüt lideri olan sanık Aziz Yıldırım'dan hangi derecede çekindiklerini göstermektedir.

Sanık İlhan Yüksek Ekşioğlu, neredeyse tüm şike ve teşvik eylemlerini yöneten ve sanık Aziz’in deyimiyle “YÖNETİMDEKİ GÖRÜNMEYEN KAHRAMAN”dır. Suç teşkil eden faaliyetlerine ilişkin konuşmalarının tümünde, sanık Aziz Yıldırım hakkında yukarıda da değinildiği üzere “BİR NUMARA, CEO, GENEL MÜDÜR” gibi ifadeler kullanmış, tüm eylemlerinde anılan sanığın izni ve talimatı ile hareket etmiştir. Yukarıda geçen, Mehmet Yenice ile arasındaki 3000, Ali Kıratlı ile arasındaki 1934 nolu tapeler bunun açık delilidir.

Tamer Yelkovan duruşmadaki savunmasında özetle; ”bizim her hafta yönetim kurulu toplantımız olur. Ödemelerin hepsi yönetim kurulunda görüşülür ve imzalanır efendim. İki imza olmadan ödeme ve ya herhangi bir işlem yapma yetkim de yoktur, Bizim kulübümüz çok ciddidir efendim bu işlerde” şeklinde beyanda bulunmuştur. Oysa Cumhuriyet savcılığında ve sorguda aynen kabul ettiği, tüm aşamalarda aynı müdafii huzurunda alınan kolluk ifadesinde; “Aziz Yıldırım’dan habersiz herhangi bir ödeme yapmam söz konusu değildir, İlhan Yüksel Ekşioğlu'na, Aziz Yıldırım’ın talimatı ile verdiğim paraların bir kısmını bu şekilde Sosyal Yardım Fonuna mı veya başka bir sebeple verdiğimi yazmaktayım. Ancak İlhan Yüksel Ekşioğlu benden aldığı parayı nereye harcayacağını açıklamazdı. Ondan dolayı da bilgisayara not alırken sebebini yazamayıp sadece İLHAN BEYE ÖDENEN şeklinde not aldım, bana para lazım derler bende para sağlarım. Ancak bu paranın nereye kullanıldığı hakkında bir bilgim yoktur, İlhan Yüksel Ekşioğlu benden para talep ettiği zaman Aziz Yıldırım'ın talimatını sorarım. Benim Aziz Yıldırım'ın bilgisi olmadan böyle bir ödeme yapmam söz konusu olamaz. Söz konusu parayı Aziz Yıldırım'ın talimatı ile İlhan Yüksel'e verdim. Para tam olarak 400.000 dolardı. Ama bunun ne amaçla kullanıldığı hakkında bilgim ve ilgim yoktur ” şeklindeki ifadeleri ile ödemeleri yaparken iki imza ya da yönetim kurulunun onayını aramadığı, sanık Aziz Yıldırım’ın talimatı ile hareket ettiği anlaşılmaktadır. Şu hale göre, yönetim kurulunun bilgisi ve onayı dışında sadece Aziz Yıldırım’ın talimatı ile İlhan Ekşioğlu’na yapılan ödemelerin neredeyse tamamının şike ve teşvik eylemleri ile eş zamanlı olarak yapılması, müsabakaların değerlendirildiği bahiste ayrıntıları ile belirtilen fiziki ve teknik takiplere ve bir kısım savunmalara göre, sanık İlhan tarafından bu paraların şike ve teşvik anlaşmasının tarafı ya da aracısı olan futbolcu (İbrahim Akın), menajer (Yusuf Turanlı, Fatih Akbaba), yönetim dışı kişilere (Ali Kıratlı) verildiği sabit olduğuna göre, yürütülen faaliyetlerin yönetsel işler almadığı, Aziz Yıldırım konumu itibariyle söz konusu suç örgütünün lideri, sanık İlhan’ın eylemleri organize eden ve lidere en yakın örgüt üyesi sanık olduğu anlaşılmaktadır.

Bunun yanında Fenerbahçe Spor Kulübü mali işler müdürü olan sanık Tamer Yelkovan’ın da, sanık Aziz Yıldırım’ın kulüp başkanı olarak resmi görevi dışında, şike ve teşvik faaliyeti kapsamında kullanılmak için başta İlhan Ekşioğlu’na olmak üzere bir kısım sanıklara ödeme yapması talimatını, söz konusu paraların nerede kullanılacağı bilerek yerine getirmesi örgüt içerisinde yer aldığının göstergesidir.

30.04.2011 günü saat:19.01’de Aziz Yıldırım’ın, Mehmet Şekip Mosturoğlu’nu aradığı görüşme(tape:1847);

M.Şekip: “Efendim”, Aziz: “Alo” M.Şekip: “Efendim başkanım”, Aziz: “Neredesin”, M.Şekip: “Ev tarafındayız başkanım”, Aziz: “Evde misin”, M.Şekip: “Hı hı”, Aziz: “Nasıl gidiyor vaziyetler”, M.Şekip: “İYİ BAŞKANIM ARKADAŞLARIN HEPSİ İLGİLİ YERLERDE”, Aziz: “He iyi”, M.Şekip: “O notunuzu ilettim kendilerine”, Aziz: “İyi iyi o zaman”, M.Şekip: “Tamam mı başkanım”, Aziz: “Tamam iyi”, M.Şekip: “Tamam”, Aziz: “O KENDİ KALESİNE GOL ATAN”, M.Şekip: “He ONU BİLMİYORUM BAŞKANIM O BENLE İLGİLİ DEĞİL”, Aziz: “Öyle mi iyi peki”, M.Şekip: “Tamam”, Aziz: “Tamam oldu”, M.Şekip: “Tamam başkanım”, Aziz: “Peki hadi görüşürüz”.

Söz konusu görüşme sanıkların işbirliği ve eylemli paylaşım anlayışı ve disiplinli biçimde hareket ederek süreklilik gösterir şekilde suç işlemek amacıyla örgüt kurduklarına ilişkin önemli bir delildir. Aziz Yıldırım 01.05.2011 tarihinde yapılacak İBB Spor – Fenerbahçe müsabakası ile ilgili olarak “O KENDİ KALESİNE GOL ATAN” sözü ile kasdettiği Can Arat ile şike konusunda konuşulup konuşulmadığını sormaktadır. Ancak bu dönemde, Sami Dinç aracılığı ile Karabük-Fenerbahçe müsabakasına ilişkin şike faaliyetini yürüten Şekip, bunun ile ilgili bilgi verdiği sırada Aziz Yıldırım’ın İBB Spor müsabakasına ilişkin bu sorusuna “ONU BİLMİYORUM BAŞKANIM O BENLE İLGİLİ DEĞİL” diyerek örgüt üyesi olan sanıklar arasındaki eylemli paylaşıma işaret etmektedir. Zira sanık Şekip, görev dağılımı gereği İBB Spor müsabakasına ilişkin şike faaliyetinin içerisinde yer almamaktadır.

Fenerbahçe SK’nın müşavir avukatlığını yapan ve fakat bu görev ve çalışma sınırları dışında hareketle Eskişehir-Trabzonspor, Karabük-Fenerbahçe ve Fenerbahçe-Ankaragücü müsabakalarındaki şike ve teşvik eylemlerinde aktif olarak yer alan, suç örgütü içerisinde Mehmet Şekip Mosturoğlu’nun talimatları ile hareket eden, bu faaliyetleri ile ilgili olarak M. Şekip tarafından zaman zaman sanıklar Aziz Yıldırım ve İlhan Ekşioğlu’na bilgiler verilen sanık Sami’nin de örgüt üyeliği sabittir.



15.05.2011 günü saat:18.14’de İlhan Ekşioğlu’nun Cemil Turhan’ı aradığı görüşme(tape:2998);

İlhan: “Nerdesin ya”, Cemil: “Çıktım geliyorum,…şuanda kapıda Faruk ile geliyoruz”, İlhan: “Şimdi bu Apoyla şey burada,…o sana söyledim çocuk vardı ya neydi,…hiç bu olaylardan konuşmayacaz ha,…onlar bilinmesini istemiyor o çocuk senin yani sen hiçbir şeyden haberin yok”, Cemil: “Tamam”.

Sanık İlhan, Cemil Turhan’a yanında Abdullah Başak ile Yusuf Turanlı’nın (o sana söyledim çocuk) yanında olduğunu, geldiğinde şike konusundan konuşmamaları istemektedir. İlhan’ın “o sana söyledim çocuk” diye kasdettiği kişinin Yusuf Turanlı olduğu, Yusuf’un Korcan’ı ararken cep telefonunun, “2753448307 - opr:Turkcell(FBMAR7) - FENERBAHÇE SUKRU SARAÇOĞLU STADI KIZILTOPRAK (FBAHCE STADI MARATON OKUL) KADIKÖY,İSTANBUL” noktasındaki baz istasyonundan sinyal vermesinden anlaşılmaktadır.. Bununla birlikte 3140 nolu tapede Abdullah’ın Yusuf’a, “…locada beraber seyredeceksiniz” ve İlhan’ın Abdullah’a, “…yarın dedim adam bana geliyor beraber maç seyredeceğiz dedim” sözlerinden Yusuf ile İlhan’ın, Fenerbahçe Stadında Ankaragücü müsabakasını İlhan Ekşioğlu’nun locasında seyrettikleri ve şike faaliyetine ilişkin görüşme yaptıkları anlaşılmaktadır.

Sanık İlhan Ekşioğlu, Cemil Turhan’a “onlar bilinmesini istemiyor o çocuk senin yani sen hiçbir şeyden haberin yok” sözü ile tembihte bulunurken, Yusuf Turanlı’nın şikeden haberdar olduğunu bilmesini istememektedir. Bunun aksi de tüm dosya kapsamı ile göstermektedir ki, sanık Cemil Turhan aktif olarak şike eylemlerinin içerisinde yer aldığı gibi, idari olarak da Kulüp’te İlhan’a bağlı olarak çalıştığı için içinde bizzat yer almadığı eylemler hakkında da bilgi sahibidir. Sanık İlhan’ın bu talebi bir diğer açıdan örgüt üyesi sanıklar arasında eylemli paylaşımı göstermektedir.

Sanıklar arasında eylemli paylaşıma bir diğer örnek Sivasspor-Fenerbahçe müsabakasına ilişkin olarak yapılan aşağıdaki görüşmedir.

14.05.2011 günü saat:17.21’de Abdullah Başak’ın İlhan Ekşioğlu’nu aradığı görüşme(tape:3148);

Abdullah: “..o benim kardeşim aradı da şimdi beni, …bu Bülent abi (Bülent İbrahim İşçen) arayıp duruyormuş”, İlhan: “Ya ilgilenmesin…bizim bir numara bu iş olsun da nasıl olsun istediği içindediki ben Bülent ile beraberim dedi o sana söylediğini sen bi Bülent ile konuş dedim ya başkanım sen bırak dedim şu Bülent’i dedim yarın dedim adam bana geliyor beraber maç seyredeceğiz dedim ben yarın halledeceğim dedim…”,



22.04.2011 günü saat:15.26’da Ali Kıratlı’nın İlhan Ekşioğlu’nu aradığı görüşme(tape:2801);

İlhan: “Bugünleri bir aşalım bak neler olacak,…o gün bugündür biliyorsun değil mi”, Ali. “Sen yanına mı gidiyorsun”, İlhan: “He yanına gidiyorum”, Ali: “Söylersin o zaman”, İlhan: “Söyleyeceğim söyleyeceğim”.

Sanık İlhan’ın yanına gittiği Aziz Yıldırım’a; şike ve teşvik konusunda yapılan faaliyetlere ilişkin bilgi vereceği, Ali Kıratlı’nın da Eskişehir-Trabzonspor müsabakasındaki teşvik eylemleri nedeniyle kendisinden söz etmesini istediği, örgüt liderinin takdirini kazanma arzusu içerisinde olduğu anlaşılmaktadır.

07.04.2011 günü saat:13.05’de Ali Kıratlı’yı, İ.Ekşioğlu’nun aradığı görüşme(tape:2286);

İlhan :“Şeyin önünden bi geçebilir misin ben yokum…sana bir şey gönderttiriyorum” , Ali: “Tamam şey Ali mi getirecek”, İlhan : “He he Ali”, Ali: “Bende çıkıyorum o zaman gidiyorum hemen hazırım ben çantamı mantamı aldım…Şey orası müsait mi ya bize biraz şey bıraksaydın ya ÖRTÜLÜDEN YOL HARÇLIĞI oradan mı neyse ben yaparım”, İlhan : “Ali sen yap hallederiz”, Ali: “Halledersin şey yalnız pazartesi tamam değil mi”, İlhan : “Sen zaten al bunu ben şimdi kulübe geçiyorum bir yerdeyim birinin ofisinde bi sonra konuşuruz zaten sen geç hemen” , Ali: “Şey için sıkıntı yok diyorum pazartesi için değil mi bak”, İlhan : “Yok yok baba yok”, Ali: “Beni Allah aşkına bir daha şey yapma yüz göz etme…ben o zaman buradan takılırım biraz ... tamamlarız orayı”, İlhan : “Ama yani o da ona da söyle yani şey için gerekli her şey olacak haa rahat çıkalım yani”, Ali: “Ben zemini biliyorum abi ne olacağını ne biteceğini biliyorum aynen konuştuğumuz gibi” , İlhan : “Ben şeyi arattırayım ben seni” , Ali: “Tamam Halil’i arattır” dediği,



Sanık Ali Kıratlı'nın aldığı talimat uyarınca 09.04.2011 tarihinde oynanacak Eskişehir-Fenerbahçe müsabakasında şike faaliyetinde bulunmak amacıyla Eskişehir’e gitmeden "Bize biraz şey bıraksaydın ya örtülüden yol harçlığı" diyerek sanık İlhan Ekşioğlu’ndan para istediği anlaşılmaktadır. Yukarıda 1898 nolu tapede Doğan Ercan’ın “KENDİ ŞEYİMDEN YOLLA” sözü ile söylediğini Ali Kıratlı burada “ÖRTÜLÜDEN YOL HARÇLIĞI” olarak ifade etmektedir. Bu da göstermektedir ki, sanıkların şike ve teşvik faaliyetlerinde kullandıkları illegal bir kasa söz konusudur. Sanık Ali Kıratlı da, örgütün bir üyesi olarak suç içeren faaliyetlerinde bu paradan istemektedir.

24.05.2011 günü saat:20.21’de Ali Kıratlı'yı İlhan Ekşioğlu'nun aradığı görüşme(tape:2577);

Ali: "Rıza’ya gittim…en yakın kimlesin falan, İlhan dedim, ben çok dedim yani her şeyimiz bir abi Fenerbahçeli yöneticilerden öyle mevzu oldu ben oradan aradım bir senin de kapalıydı telefonun…Jaja ile ilgilenirseniz haberiniz olsun…yumruk atmışlar buna Sadri Şener falan saldırmışlar üstüne bu da basmış şeye gitmiş Brezilya’ya", İlhan: “Yok ya aldılar abi şeyi Emenike…şimdi bu şeyi İSTİHKAKI CUMA GÜNÜ YAPIYORUZ HA haberin olsun…ben sana alo diyeceğim", Ali: "Tamam sen yoksun galiba", İlhan: “Yani gidebilirim de ama ne olursa olsun cuma oldu yani",



İlhan “şimdi bu şeyi istihkakı Cuma günü yapıyoruz ha haberin olsun” derken sezon boyunca yürütülen şike faaliyeti nedeniyle hak edildiği düşünülen ve öncesinde yapılan anlaşma doğrultusunda şikeye iştirak eden şahıslara verilecek paraların dağıtılacağını söylemektedir.

Yüklə 6,09 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   31   32   33   34   35   36   37   38   ...   79




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin