T. C. İStanbul 16. AĞIr ceza mahkemesi (cmk 250. Maddesi İle görevli) dosya no



Yüklə 6,09 Mb.
səhifə45/79
tarix29.10.2017
ölçüsü6,09 Mb.
#20885
1   ...   41   42   43   44   45   46   47   48   ...   79

"abi gelmion mu" yazdığı. (tape:2531)

10.05.2011 günü saat:15.39’da İlhan Ekşioğlu'nun Tamer Yelkovan'ı aradığı görüşme(tape:2972);

İlhan: “Göndereyim mi", Tamer: “Bir saniye sorayım da alo..şimdilik değil…şuanda bankadalar…bir yarım saat sonra gönderirseniz olur…4’ü çeyrek geçe olur", İlhan: “Tamam biletlerden herhalde bu gün hayır yok demi", Tamer: “Bugün hayır yok biletlerde evet".


Sanık İlhan’ın, Tamer Yolkavan’ı arayarak teşvik parasını ayarlamaya çalıştığı anlaşılmaktadır.

10.05.2011 günü saat:17.14’de Ali Kıratlı'nın, İlhan Ekşioğlu'nu aradığı görüşme (tape:2975);

Ali:"Yazdırdım tamam", İlhan: “İyi kalabalık mı", Ali:"Çok burada başkan geldi" , İlhan: “Biliyorum ya ona ben söyledim ya bana haber geldi…o da gelemeyecekti ikinci olduğunu duyunca iyi oldu dedi…senin biraz spor ayakkabısı ayarladım yarın gel spora gideceğiz… sabahleyin saat 10’da bende ol ha", Ali:”Tamam olurum…10 buçuğa ayarlattım ben şeyi…rahat rahat yaparız".

Sanık İlhan Ekşioğlu’nun “biraz spor ayakkabısı ayarladım” diyerek sanık Ali Kıratlı’nın, Ümit Karan aracılığı ile teşvik faaliyetine girişen Bülent Uygun, Şükrü Ongan ve belirlenemeyen diğer futbolculara verilmek üzere beklediği parayı ayarladığını söylemektedir.

Yapılan iletişim tespit çalışmalarına göre; 10.05.2011 günü İ.Ekşioğlu’nun Fenerbahçe Kulübü’nün mali işler müdürü sanık Tamer Yelkovan’dan para almak üzere çalışanı Halil Köntek’i görevlendirdiği, İ.Ekşioğlu’nun Ali Kıratlı ile telefonla iletişime geçerek “Sana biraz spor ayakkabı aldım yarın gel spora gideriz” şeklinde şifreli teşvik parası ayarladığını ve saat:10.30 sıralarında ofisinde olmasını istediği (tape:2975) bilgisinin alınması üzerine;

Güvenlik görevlilerince 11.05.2011 günü saat: 09.00 sıralarında İ.Ekşioğlu’nun Kadıköy Söğütlüçeşme Cad Bestekar Dihayat Sok No:1 Altıyol İşhanı’nda bulunan ofisinin civarına geçilerek fiziki takip çalışmalarına başlanıldığı, saat: 09.25’de İ.Ekşioğlu’nun elinde kavuniçi renkli karton çanta ile gelerek ofisinin bulunduğu işhanına girdiği, saat:10.00’da Ali Kıratlı’nın kahverengi spor çanta ile Altıyol İşhanına geldiği, asansörle İ.Ekşioğlu’nun ofisinin bulunduğu 4. kata çıktığı, saat:11.00’de Ali Kıratlı’nın elinde bulunan kahverengi spor çanta ile Altıyol İşhanından çıktığı ve etrafını sık sık kontrol eder vaziyette Kuşdili Caddesinden yaya olarak ilerlediği, Kuşdili Otoparkına geldiğinde burada park halinde olan 34 UGZ 79 plakalı siyah renkli BMW marka araca binerek Fenerbahçe istikametine gittiği 11.05.2011 Günlü Fiziki Takip Tutanağı (Kl:28, Dizi:298-301 arası) ile anlaşılmıştır.

Sanık İlhan’ın, Ali Kıratlı’yı spor yapmak için çağırarak, teşvik anlaşmasının sonucu olarak ilgililere verilecek olan parayı teslim ettiği anlaşılmaktadır.



13.05.2011 günü saat:14.16’da Ali Kıratlı'nın Ümit Karan'ı aradığı görüşme(tape:2537);

Ümit: “İstanbul’a geliyorum abi…bu hafta yok ya maç", Ali: "İyi gel…gel abicim gel canım görüşürüz", Ümit: “Görüşebiliriz abi", Ali: "Görüşürüz dedim işte İstanbul’a geliyorsan oynamıyorsan da istediğin zaman görüşürüz oğlum".



13.05.2011 günü saat:18.35’de Ümit Karan'ın Ali Kıratlı'ya gönderdiği mesajda(tape:2742);

"Abi ben geldim bizim tarafdayim buralardamisin" yazdığı.


13.05.2011 günü saat:18.36’de Ümit Karan'a Ali Kıratlı'nın gönderdiği mesajda(tape:2743);

"am gecıcem bulusurz dondurmacıda krdm" yazdığı.



13.05.2011 günü saat:21.04’de Ümit Karan'ı Ali’nin aradığı görüşme(tape:2744);

Ali:"Nerdesin", Ümit: “Geliyorum 5 dakikaya abi".



19.05.2011 günü saat:13.41’de Ali Kıratlı’nın Ümit Karan’ı aradığı görüşme(tape:2564);

Ali’nin: “Ben yarım düşeceğim oraya,…he he yarın düşerim şeye uğrarım dondurmamı dondurmacıda bırakırım tamam abiciğim" dediği, Ümit’in: “Şey yapacağım çünkü ...söyleyeceğim”dediği, Ali’nin sıkıntı olmadığını belirttiği,

Sanık Ali’nin “dondurmamı dondurmacıda bırakırım” gibi garip şekilde ifade ettiği husus, teşvik anlaşmasının karşılığı olan parayı müşterek tanıdıkları bir yere bırakacağıdır.

Sanık Şekip Mosturoğlu müdafi huzurunda alınan ve iletişim tutanakları ile uyumlu savcılık ifadesinde ve “bu hususta Cumhuriyet savcısına ayrıntılı ifade verdim, bu ifademe ekleyecek bir husus yoktur” şeklinde atıfta bulunduğu sorgudaki savunmasında bu müsabakaya ilişkin olarak; “Fenerbahçe'nin, Trabzon maçı için Eskişehirspor’a teşvik vermesi meselesine gelince; benim bizzat şahit olduğum bir husus yoktur ancak duyumlarım vardır. Benim dışımda bazı yönetim kurulu üyeleri de bu mevzuyu duymuştu. Cihan Kamer ile Murat Özaydınlı da bu mevzuyu duymuştur. Ben birileri aracılığıyla Eskişehirspor’a teşvik pirimi gönderildiğini duydum. Ancak kim götürdü, kimlere götürdü, ne kadar götürdü, daha doğrusu götürüldü mü götürülmedi mi bunu bilmiyorum. Ben avukatım hukukçuyum. Teşvik girişiminin yeni kanunda suç olduğunu biliyorum. Böyle bir şeye karışmam mümkün değildir. Bir buçuk rakamını duydum. Ancak para birimi olarak Türk parası mı döviz mi kastediliyor bilmiyorum” şeklide beyanda bulunmuş, tarafları olmasa da teşvik eylemini doğrulamıştır.

Aynı savcılık ifadesinde sanık Şekip, Bülent Uygun ile ilgili olarak, Sezer ile yaptıkları görüşmede Sezer’in kendisine “09.04.2011 tarihinde oynanan Eskişehir-Fenerbahçe maçında sahanın ilk yarısı en iyisi olduğunu, Bülent Hoca tarafından çıkarıldığını, bu nedenle seyircinin Hocayı yuhaladığını” söylediğini ifade etmiştir. 09.04.2011 tarihli müsabaka 6222 sayılı Yasa öncesinde oynandığından bu tarihli eylemlerden dolayı beraat kararı verildiği bir vakıa ise de, söz konusu müsabakada da Bülent Uygun’un, sahanın en iyi oynayan ve bu şekilde olduğu da istatistiklere yansıyan Sezer Öztürk’ü, şike anlaşmasının tezahürü olarak oyundan çıkardığı anlaşılmaktadır.



Sanık Sami Dinç savcılık ifadesinde; “Burada şunu da söylemek istiyorum. Yıllardır kulüple içli dışlı olmamdan ötürü Aziz Yıldırım'ı yakından tanıma fırsatını buldum, kendisi eğer şampiyonluk gitse, takım hedeften kopsa bütün planlarını, bu bağlamda transfer çalışmalarını askıya alabilecek yapıda bir insandır. Bana okuduğunuz 21.04.2011 günü Sezer ile yaptığım görüşmede bu içeriktedir. Ben Sezer'e transferin birazda Trabzon maçına bağlı olduğunu ima ederken bunu kastettim yoksa Trabzon maçına asılsınlar amaçlı söylenmiş bir söz değildir” şeklinde beyanda bulunmuştur. Sanık bu beyanı ile esasen açıkça Sezer’den Trabzon müsabakasında Fenerbahçe’yi şampiyon yapacak bir oyun çıkarmasını istemektedir. Çünkü, kendisinin söylediği gibi, transfer olması için, Fenerbahçe’nin şampiyon olması gerekmektedir. Zira Fenerbahçe şampiyon olmazsa, sanık Aziz Yıldırım başkanlığı bırakmayacağına göre, prensipleri gereği transfer çalışmalarını askıya alabilecek ve bu bağlamda Sezer’den de vazgeçebilecektir. Sanık Sami’nin, bu konuya dair 1858 nolu tapede geçen görüşmede Sezer’e ne demek istediği, normal zekaya sahip herkesin yorumsuz şekilde anlayabileceği kadar açık ve nettir. Buna göre, Sezer’e yönelik transfer vaadi ile teşvik suçunu işlediği sabittir.

Yine sanık Sami Dinç aynı savcılık ifadesinde; “Benim o dönemde hatırladığım Şekip bana, “Sezer'i ara Ümit Karan kendisine sıra dışı bir konuşma yapmış mı diye sor” demişti. Ben de arayıp sordum. Ancak bu o dönemde Trabzon’un şike amaçlı para gönderme mevzuları gazetede geçiyordu o amaçla olduğunu tahmin ettim. Sezer'de gece bana dönüp hayır dedi” şeklinde beyanda bulunmuştur. Bu beyanı ile, transferi düşünülen Sezer’in de, teşvik kapsamına alınıp alınmadığı, bu işi organize eden Ümit Karan tarafından kendisi ile konuşulup konuşulmadığını öğrenmek çabası anlaşılmaktadır.

Sanık Tamer Yelkovan müdafi huzurunda alınan kolluktaki ifadesinde; “Daha öncede belirttiğim gibi bana verilen talimatları ben yerine getiriyorum. Ben eğer bir para verdiysem bile bunun ne parası olduğu hakkında bilgim yoktur, Söz konusu parayı Aziz Yıldırım'ın talimatı ile İlhan Yüksel'e verdim. Para tam olarak 400.000 Dolardı. Ama bunun ne amaçla kullanıldığı hakkında bilgim ve ilgim yoktur. İlhan beyin isteği üzerine yine ne amaçla benden istenildiği bilmediğim 250 bin $ paradır. 550 niye bahsettiğimi hatırlayamıyorum. Neyin parası olduğunu bilmiyorum, İlhan Yüksel EKŞİOGLU benden bu şekilde para talep ettiği zaman Aziz Yıldırım'ın talimatını sorarım. Benim Aziz Yıldırım'ın bilgisi olmadan böyle bir ödeme yapmam söz konusu olamaz. ” şeklinde beyanda bulunmuştur. Beyanlardan da anlaşıldığı üzere sanık Tamer’in, Aziz Yıldırım’dan aldığı talimat ile şike ve teşvik için kulübün parasını verdiği anlaşılmaktadır. Suça konu Eskişehirspor – Trabzonspor müsabakasında teşvik için para verdiği, 11.05.2011 Günlü Fiziki Takip Tutanağı ve iletişim tespit tutanakları ile sabittir. Şu hale sanığın doğrudan şike faaliyetine dahil olduğuna dair delil bulunmamakla birlikte, şike faaliyetinde kullanılmak üzere Fenerbahçe Kulübüne ait parayı vermesi nedeniyle şike suçuna yardım eden sıfatıyla dahil olduğu anlaşılmış ve bu kapsamda cezalandırılması cihetine gidilmiştir.

Tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; 22.04.2011 günü Eskişehir’de oynanan Eskişehirspor–Trabzonspor futbol müsabakası öncesinde, Aziz Yıldırım liderliğindeki suç örgütünün, Eskişehirsporlu futbolcu ve teknik adamlarla yakın irtibat halinde oldukları, müsabakadan önce Eskişehirspor futbolcusu Sezer Öztürk'e Şekip Mosturoğlu’nun talimatı ile Sami Dinç tarafından transfer teklifi götürüldüğü ve transferin Trabzon maçına bağlı olduğu belirtilerek transfer vaadiyle teşvik teklif edildiği, ayrıca İlhan Ekşioğlu’nun talimatı ile Ali Kıratlı tarafından Şükrü Ongan’ın da yardımıyla Eskişehirsporlu futbolcu Ümit Karan ve Fenerbahçeli yöneticiler tarafından kendisine “BİZİMKİ” denilen teknik direktör Bülent Uygun’a teşvik teklif edildiği ve anlaşmanın sağlandığı ve müsabaka sonrasında da vaat edilen paraların alındığı, şu hale göre suç örgütü lideri Aziz Yıldırım’ın talimatları doğrultusunda hareket eden sanıklar İlhan Yüksel Ekşioğlu, Ali Kıratlı, Tamer Yelkovan, Sami Dinç ve Mehmet Şekip Mosturoğlu’nun teşvik eylemi içerisinde aktif olarak faaliyet yürüttükleri anlaşıldığından, ayrıca sanıklar Bülent Uygun, Ümit Karan ve Şükrü Ongan’ın kendilerini kurtarmaya dönük, oluşa aykırı, iletişim tutanaklarını izaha yönelik gerçeklikten uzak savunmalarına itibar edilmeyerek cezalandırılmalarına karar vermek gerekmiştir.

Sanıklardan Şükrü Ongan’ın doğrudan teşvik eyleminin tarafı olarak süreç içerisinde yer almayıp, sanık Ali Kıratlı’nın teşvik eylemindeki rolünü ve kastını bilerek, teşvik anlaşmasının diğer tarafları Bülent Uygun ve Ümit Karan arasında irtibat sağladığı ve bu şekilde suçun icrasını kolaylaştırdığı anlaşıldığından hakkında TCK'nın 39/2-c maddesinin tatbiki suretiyle ceza tayinine gidilmiş, hükmolunan sonuç ceza itibariyle “Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına” karar verilmiş olması karşısında, 6259 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik öncesi 6222 sayılı Yasa lehine olduğundan bu şekilde uygulama yapılmıştır.

Sanık Sezer Öztürk hakkında teşvik suçundan kamu davası açılmış ise de, adı geçen sanığın M. Şekip Mosturoğlu’nun talimatı ile Sami Dinç tarafından transfer vaadi ile yapılan teşvik teklifini kabul ettiğine dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı kanıtlara ulaşılamadığından beraatine karar vermek gerekmiştir.

Her ne kadar sanıklar Zafer Tüzün ve Muhammet Şenyüz haklarında teşvik suçundan kamu davası açılmış ise de, suçlamayı reddeden savunmalarının aksine yüklenen suçtan cezalandırılmalarına yeter kesin ve inandırıcı kanıt elde edilemediğinden beraatlerine karar verilmiştir.



01.05.2011 GÜNÜ OYNANAN FENERBAHÇE – İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESPOR MÜSABAKASINDA ŞİKE YAPILMASI
Spor Toto Süper Ligin 30. hafta maçları sonunda Fenerbahçe ve Trabzonspor'un 72 puanının bulunduğu,ikili averaj sistemine göre Fenerbahçe'nin lig lideri olduğu, 3.sıradaki Bursaspor’un şampiyonluk ümidinin kalmadığı, Fenerbahçe ve Trabzonspor takımlarının şampiyonluk yarışında yalnız kaldıkları, geriye kalan 4 karşılaşmada Fenerbahçe'nin puan kaybetmesi, Trabzonspor'un tüm maçlarını kazanması durumunda Trabzonspor'un şampiyon olacağı,

Bu nedenle, suç örgütü lideri Aziz Yıldırım’ın ligin 31. hafta maçı olan (01.05.2011 günü oynanacak) Fenerbahçe-İstanbul Büyükşehir Belediye Spor maçı öncesinde 26.04.2011 günü Bülent İbrahim İşçen'i, Ahmet Çelebi ile birlikte, İ.B.B. maçında yapılacak şike faaliyetlerinin talimatını vermek amacıyla yanına çağırdığı, Bülent İşçen ve Ahmet Çelebi'nin, Abdullah Başak ile birlikte Fenerbahçe kulübüne giderek Aziz Yıldırım ile görüştükleri, Ahmet Çelebi'nin, Aziz Yıldırım ile yapılan toplantının hemen ardından Yusuf Turanlı'yı aradığı ve acele olarak buluşmak istediği, aynı gün Yusuf Turanlı ve Abdullah Başak'ın Suadiye Cafe isimli işyerinde buluştukları,

Şahısların ayrılmalarının ardından Yusuf Turanlı'nın İ.B.B.sporlu futbolcu İskender Alın'ı arayarak, Fenerbahçe maçı kadrosu hakkında bilgi aldığı, daha sonra yine İ.B.B.Sporlu futbolcular ile irtibata geçerek şike faaliyetine yönelik icraata başladığı,
Bu bağlamda sanıkların, şike anlaşmasının varlığına işaret eden iletişim tespit tutanaklarına bakıldığında;
25.04.2011 günü saat:14.08’de Mehmet Şekip Mosturoğlu’nun 0532 2139491 nolu telefonu ile Aziz Yıldırım’ın Bülent İbrahim İşçen’i aradığı görüşme(tape:1839);

Aziz: “Ne yapıyorsun Bülent”, Bülent: “İyiyim Aziz abicim sen nasılsın”, Aziz: “Yarın öğleden sonra tamam mı bizim Ahmet’i al bana gel”, Bülent: “Tamam abi…Çelebi’yi değil mi abi”, Aziz: “Evet evet al bana gelin

Bu görüşmenin hemen akabinde saat:14.09’da Ahmet Çelebi’yi, Bülent İbrahim İşçen’in aradığı görüşme (tape:1561);

Bülent: “Yarın öğleden sonra abimin yanına gideceğiz bir Abinin yanına gideceğiz...”, Ahmet:“Benim abimin yanına”, Bülent: “Hayır be oğlum be Aziz Abinin yanına,...salak söyleme kimseye bir şey”.


Ahmet Çelebi, Bülent’in sözünü başta anlamayıp “benim abimin yanına mı” dediğinde Bülent kendisine kızarak görüşmeden kimseye söz etmemesini “salak söyleme kimseye bir şey” sözüyle istemiştir. Kendi beyanı ile Fenerbahçe Kongre üyesi olan bir kişinin (Ahmet Çelebi), kulüp başkanı ile olan görüşmesinden kimseye bahsetmemesini istemek, esasen icraya başlanacak olan şike faaliyetinin gizliliğini sağlamaya yöneliktir.

Bülent İbrahim İşçen’in “salak söyleme kimseye bir şey” şeklindeki tavsiyesini tutmayan sanık Ahmet Çelebi, aşağıdaki telefon görüşmesinden anlaşılacağı üzere kimle görüşeceğini bir başkasına bildirmektedir.


26.04.2011 günü saat:10.54’de, Ahmet Çelebi’yi Okan isimli şahsın aradığı görüşme(tape:1564);

Okan: “Akşam üstü uğrayayım sana gelince sen yerindeysen”, Ahmet: “Tamam telefonlaşalım abi öğleden sonra başkan çağırdı da beni Aziz abi çağırdı beni de öğleden sonra ...kaçta olduğunu bilmiyorum.”


Sanıklar Ahmet Çelebi’nin Bülent İbrahim İşçen’in, Sanık Aziz Yıldırım ile görüşmeye gitmeden önce buluşmalarına yönelik olarak:
26.04.2011 günü saat:15.21’de Ahmet Çelebi’yi Bülent İbrahim İşçen’in aradığı görüşme(tape:1565);

Bülent: “Yarım saate aşağıda buluşalım.. saat dört buçuk gibi buluşalım işte inerken ara beni .... beraber çıkarız işte”.
26.04.2011 günü saat:15.55’de Ahmet Çelebi’nin Bülent İbrahim İşçen’i aradığı görüşme(tape:1567);

Ahmet: “Çıktım”, Bülent: “Haydi bende çıkıyorum tamam” .

26.04.2011 günü saat 16:10 sıralarında Ahmet Çelebi’nin Bülent İ. İşçen ile birlikte, 31.haftada oynanacak İ.B.B.Spor - Fenerbahçe müsabakası öncesi, Şükrü Saraçoğlu stadına giderek Aziz Yıldırım ile görüşecekleri ve yapılan teknik takip sonucu bu buluşmaya Abdullah Başak’ın da katılacağı bilgisinin elde edilmesi üzerine başlatılan fiziki takip sonucu tutulan 26.04.2011 Günlü Fiziki Takip Tutanağına göre (Kl:28, Dizi:279-288 arası);

Güvenlik görevlilerince aynı gün saat:15.30 sıralarında Fenerbahçe-Şükrü Saraçoğlu Stadyumu civarına geçilerek fiziki takip çalışmalarına başlandığı, saat:16.08’de, içerisinde Ahmet Çelebi ve Abdullah Başak’ın bulunduğu 34 BS 0034 plakalı Range Rover marka aracın Şükrü Saraçoğlu Stadyumuna geldiği ve stad içerisindeki otoparka girdiği, akabinde Ahmet Çelebi ve Abdullah Başak’ın otoparktan yaya olarak çıkarak otopark önünde ayaküstü beklemeye başladıkları, saat:16.32’de 34 VAL 67 plakalı Renault-Fluence marka aracın Şükrü Saraçoğlu Stadyumuna geldiği ve otopark önüne park ettiği, araçtan Bülent İbrahim İşçen’in indiği ve Ahmet Çelebi ile selamlaşarak birlikte kulüp içerisine doğru girdikleri, bir süre sonra Abdullah Başak’ın kulüp içerisine doğru yalnız olarak girdiği, saat:17.05’de Ahmet Çelebi, Abdullah Başak ve Bülent İşçen’in kulüpten beraber çıktıkları, bir süre ayak üstü sohbet ettikleri ve Ahmet Çelebi ve Abdullah Başak’ın otoparkta bulunan geldikleri 34 BS 0034 plakalı araca binerek stadyumdan ayrıldıkları, Bülent İşçen’in ise 34 VAL 67 plakalı aracın bagajına elinde bulunan A4 kâğıdını bıraktığı ve araca binerek Şükrü Saraçoğlu Stadyumundan ayrıldığı anlaşılmış,

Aynı gün saat:16.58’de Ali Kıratlı’nın, Abdullah Başak’ı aradığı (tape:1917) ;

Abdullah: “…Ben kulüpteyim şuan ya”, Ali:” Ne arıyorsun kulüpte”, Abdullah: “Bir işim vardı geldim de, şimdi İlhan abi çıktı, başkanın yanındaydım çıktım şimdi, ben, Bülent abi, Ahmet Çelebi,…neyse konuşuruz abi geliyorum geliyorum,…”, Ali: “Araba gönderiyorum, bir araba gönderiyorum”, şeklindeki görüşme ile de tape kayıtları doğrulanmış, adı geçen kişilerin sanık Aziz Yıldırım ile görüştükleri anlaşılmıştır.

Sanık Ahmet Çelebi, Aziz Yıldırım ile aralarında gerçekleşen bu görüşmenin hemen ardından birkaç dakika sonra saat:17.03’de Yusuf Turanlı’yı aradığı (tape:1568);

Ahmet: “Yeğenim ne yapıyorsun ne var ne yok”, Yusuf: “Bebekteyim abi ya”, Ahmet: “Sen Suadiye Cafeye gelir misin acele”, Yusuf: “Bir şey mi oldu abi önemli bir şey mi”, Ahmet: “ Evet evet,..haydi acele gel”,


Aynı gün saat:18.02’de Ahmet Çelebi’nin Yusuf Turanlı’yı aradığı görüşme(tape:3339);

Ahmet: “Geldin mi”, Yusuf: “Sahil yolundayım abi geliyorum hangi sokaktan girecektim o Suadiye kafeye”.

İçerikli telefonlar ile sanıklardan Yusuf Turanlı’yı acele görüşmek için çağırmaktadır.

Yapılan bu teknik takip sonucu aynı gün Ahmet Çelebi’nin Yusuf Turanlı ile Suadiye Cafede buluşacaklarının anlaşılması üzerine başlatılan fiziki takip sonucu tutulan 26.04.2011 Günlü Fiziki Takip Tutanağına göre (Kl:28, Dizi:279-288 arası);

Güvenlik görevlilerce saat:18.00 sıralarında Kadıköy Selim Ragıp Emeç sok No:27 sayılı adreste bulunan Suadiye Cafe-restaurant isimli işyerine geçilmiş, Ahmet Çelebi’ye ait 34 BS 0034 plakalı aracın işyeri önünde park halinde olduğu, işyeri içerisine girildiğinde Ahmet Çelebi’nin girişe göre sol bölümde bulunan masada yalnız olarak oturduğu, saat:18.15’de Yusuf Turanlı’nın Suadiye cafe-restaurant önüne 34 UB 0873 plakalı Ford Fiesta marka araç ile geldiği ve aracı park ettiği, cafe içerisine girdiği ve Ahmet Çelebi ile birlikte işyerinin 2.katına çıktıkları ve tape içeriğinin doğrulandığı anlaşılmıştır.


Sanıklar Ahmet Çelebi ve Yusuf Turanlı’nın buluşup görüşmelerinin hemen ardından Yusuf Turanlı’nın,
26.04.2011 günü saat:20.14’de İbrahim Akın’ı aradığı görüşme(tape:3342);

Yusuf; “Etilerdeyim gel,…gel iki dakika uğra bana bir çaya”, İbrahim; “Neredesin ki”, Yusuf; “Big Şefteyiz gel iki dakika uğra”, İbrahim; “Tamam”.

26.04.2011 günü saat:22.07’de İbrahim Akın’ın Yusuf Turanlı’yı aradığı görüşme(tape:3567);

İbrahim; “Orada mısın”, Yusuf; “Ha ha gel”, İbrahim; “Geliyorum hadi hemen”,
Söz konusu iletişim tespit tutanaklarından, sanık Yusuf Turanlı’nın İbrahim Akın ile Etiler Big Chefs Restaurant’ta buluşacaklarının anlaşılması üzerine başlatılan fiziki takip sonucu tutulan 26.04.2011 Günlü Fiziki Takip Tutanağına göre (Kl:28, Dizi:279-288 arası);

Güvenlik görevlilerince saat:21.35 sıralarında Beşiktaş Nispetiye Cd. No:89 da faaliyet gösteren Big Chefs isimli restauranta geçilmiş, içeriye girildiğinde girişe göre sol tarafta bulunan bahçe bölümündeki masalardan birinde Yusuf Turanlı, Beşiktaş Futbol takımında forma giyen İbrahim Toraman ile O. B. isimli şahısların birlikte oturup sohbet ettikleri, bir süre sonra İbrahim Toraman’ın vedalaşarak ayrıldığı, Yusuf Turanlı ve O. B.’nin ise oturmaya devam ettikleri, saat:22.19’da 34 THF 09 plakalı ticari taksi ile İbrahim Akın’ın gelerek Big Chefs restauranta girdiği, Yusuf Turanlı’nın oturduğu yerden kalkarak İbrahim Akın’ı karşıladığı, bu esnada yanlarına bir şahsın geldiği, hep birlikte aynı masaya oturdukları, O. B.’nin vedalaşarak ayrıldığı, bir süre sonra diğer şahsın telefonla görüşme yaptığı sırada Yusuf Turanlı’nın, İbrahim Akın’ın kulağına eğilerek bir şeyler söylediği, akabinde de şahısların sohbete devam ettikleri, durumu belgeleyen ekli fotoğraflardan da anlaşılmıştır.


Sanıklar Yusuf Turanlı ve İbrahim Akın’ın buluşup görüşmelerinin hemen ardından Yusuf Turanlı’nın,
26.04.2011 günü saat:23.01’de Ahmet Çelebi’yi aradığı görüşme(tape:3343);

Ahmet’in Suadiye’de olduğunu belirttiği, Yusuf: Abi şey yapalım tamam yani sen nasıl diyorsan odur yani anladın mı”, Ahmet: “Tamam peki kardeşim”, Yusuf: “Tamam mı abiciğim sen ne diyorsan odur” Ahmet; “Tamam tamam gülüm” Yusuf: “Sen ne zaman diyorsan beraber şey yaparız gideriz yan” Ahmet: “Tamam tamam abiciğim”.

Söz konusu görüşme ile, sanık Aziz Yıldırım’ın yaptığı toplantı ile kararlaştırılan teklifin Sanık Yusuf Turanlı aracılığı ile İBB Sporlu İbrahim Akın’a iletildiği ve bu bilginin İ. Akın ile görüşmesinin ardından Yusuf tarafından Ahmet Çelebi’ye bilgi olarak aktarıldığı anlaşılmaktadır.
Sanık Yusuf Turanlı, durumu Ahmet Çelebi’ye bildirmesinin hemen akabinde saat:23.11’de İbrahim Akın’a;

Ole olması daha hayırlı:) hayır yaparsın bol bol saga sola:) (tape:3344) şeklinde mesaj göndermiştir.


Aşağıdaki TAPE’den anlaşılacağı üzere hayırsever kişiliği Sanık Yusuf tarafından bilindiğinden söz konusu mesaj ile sanık İbrahim Akın ile yapılan şike anlaşmasını kuvvetlendirmeye ve anlaşma ile belirlenen miktarı kabul ettirmeye çalışmaktadır.
İbrahim Akın’ın ise buna karşılık saat:23.12’de Yusuf Turanlı’ya gönderdiği(tape:3345);

:))” şeklindeki mesaj ile gülerek karşılık verdiği anlaşılmaktadır.


İbrahim Akın bu mesajın hemen ardından adeta Yusuf Turanlı’nın, kendisine yönelik hayır yapma noktasında tespitini doğrular nitelikte Erzurum’da ikamet eden emekli imam Tanık Ahmet Kangı’yı aramıştır.
26.04.2011 günü saat:23.15’te İbrahim Akın’ın X Şahsı (TANIK AHMET KANGI)aradığı görüşme(tape:3568);

İbrahim: “Hocam bir şey sormam lazım sana ya şimdi bizim hafta sonu Fener’le maçımız var ya, demişler ki İbo gol atmasın, yüz bin dolar para verelim ona diye”, X Şahıs: “ İyi ne yapacaksın”, İbrahim: “Ben de sana soruyorum dedim hocam bu adamlarına sor diye yani ne yapmamız lazım diye”, X Şahıs: “Sizin takımın kaptanı hocası ne diyor”, İbrahim: “Onlar bir şey diyemiyor hocam Fenerbahçeli oldukları için onlarda bana kalkıp oynama veya gol atma diyemiyorlar başkası tarafından söyleniyor bu.. yani bana gol atma diyorlar yani”, X Şahıs: “İyi tamam yani böyle şeyler günümüzde futbol camiasında var değil mi böyle şeyler”, İbrahim: “Var var ama hocam işte ben de sana soruyorum yani kötü olur mu diye…yani para var yani işin ucunda, ama sonucunda diyorlar ki işte şu şunu yapma”, X Şahıs: “Efendim yani onda bir şey yok ki ya bu gönül rıza olan bir şey yani sen gol atmayacaksın yerine para verecekler…tabi ya onda bir şey yok yani bunda bir sakınca yok canım niye olsun yani baya başkaları duymasın önemli değil…bizim burada benim köyde baba türbesi var ya Köy babada…orda var çok fakirler var yaparsın bu kurban keseriz orda yedirirsin”, İbrahim: “Ben atmayım ama ilerde başıma bela almayım yani bu konuda hani basın için değil yani hani böyle bir şey yaptık işte sonra Allah cezalandırmasın yani bizi”.
Söz konusu görüşme ile sanık İbrahim Akın, şike anlaşması sonucu alacağı para (yüz bin dolar) için dini bilgisine güvendiği ve tanıdığı olan emekli imam Tanık Ahmet Kangı’dan fetva almıştır.
Yüklə 6,09 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   41   42   43   44   45   46   47   48   ...   79




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin