25-NİHAN MELEK GÜLEÇ ERALP BEYANINDA: Sınav sorularının çalınmasıyla ilgili olarak FİFA'ya verilen bir faks numarasının olduğunu, FİFA verilen faks numarasına sınav sorularını gönderdiğini, kendisinin tüm FİFA itilafları, lisanslı futbolcu temsilcileri ile ilgilendiğini, bu soruların maille gelmesi daha sonra bir kargoyla gelmesi olayı ile ilgili bir bilgim yok sadece departmanın sorumlu olduğu bir FİFA'nın istediği bir faks numarası olduğunu ve o faks numarasını bildirdiğini FİFA'ya ve FİFA'nın o numaraya soruları gönderdi şeklinde beyanda bulunmuştur.
26-TANIK EVRİM TANLIĞ BEYANINDA : Federasyondaki sınav soruları ile ilgili olarak FİFA'nın resmi bir yazıyla kendilerine sınav günü saati ve konu başlıklarını içeren bir yazı gönderdiğini, kendileri de gerekli hazırlıklarını yaptıktan sonra FİFA sınav sorularını gönderdikten sonra sınavı uyguladıklarını, bu sınavda aynı prosedürle işlediğini, Mart ayındaki sınav için şubat ayında FİFA resmi yazıyı gönderdiğini, daha sonrasında sınav prosedürü işlediğini, FİFA'ya güvenli faks numarası bildirildiğini, FİFA'nın faks yoluyla soruları gönderdiğini, FİFA'nın 4 resmi dilinde, hangi dillerle istendiyse bu faksın gönderilmesinde bir sıkıntı yaşandığını, Avukat Hazer AKİL, kendi departmanlarına gelip kendisinden FİFA'daki ilgili departmanı aramasını, soruların tam olarak gelmediğini bildirdiği, kendisininde tekrar FİFA'daki ilgiyi kişiyi arayıp, soruları tekrar göndermelerini, belirlenen faks numarasından istediğini, kendisinin bildiği sadece faks geldiği, kargoylada geldiğini basından duyduğunu şeklinde beyanda bulunmuştur.
27-TANIK MUSTAFA EFE BEYANINDA: Ümit Karan ile Ali Kıratlı arasında hediye verilmesi olayı ile ilgili olarak saat gece 12 sıralarında telefon geldiğini, Ali KIRATLI'yı 222 diye bir mekan var onun önünden aldığını, arabaya bindiğini, 5-10 dakika sonra telefon tekrar telefonun çaldığını, kendisinin aldığı yere geri bıraktığını, O sırada elinde beyaz bir karton bir poşet var olduğunu "Bunu Ümit Abi'ne verirsin " dediğini sonra kendisinin götürüp verdiğini, içini açıp bakmadığını şeklinde beyanda bulunmuştur.
28-TANIK HAZER AKİL BEYANINDA : Sınav sorularının verilmesi, alınması ile ilgili olarak sınavı kendilerinin yaptıklarını, TFF Hukuk Müşavirliğinde görevli avukat olduğunu, Sınav sorularının önce faksla geldiğini, faksa geldikten sonra tercümeye gönderilirken bütün arkadaş görevli avukatların mailine düştüğünü, kendisi de dahil. Akabinde ilk faksa gelmeden önce de faks düzgün düşmedi. Öyle olduğu için bir kaç kere profesyonel işlerde görevli arkadaşı Evrim TANLIĞ'a FİFA'yı arattıklarını, işte düşmedi tekrar gönderin tekrar gönderin diye aradıklarını, Sonuç olarak faksta geldiğini 24 Martta, tercümeye gönderildiğini, tercümeden geldiğinde kendi sorularını hazırladıklarını, Tercümeleri kontrol ettiklerini ve sınavı gerçekleştirdiklerini, sınavdan sonra işte şüphelerin ortaya çıktığını, Sınavları değerlendirilirken, çünkü hesaplaması yapılması gereken soruların var olduğunu, kağıtlarda hiç hesap olmaması kendilerinde şüphe doğurduğunu, tekrar üzerine gittiklerinde ve birbirine benzeyen kağıtlar yakaladıklarında, aynı sorulara doğru ve aynı sorulara yanlış verilmiş olduğunu, hiçbirinde hesaplama olmadığını, Bunun üzerine şüphelerini dile getirdiklerini ve sınavın iptal edildiğini, sonrasında savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını, sınav sorularının cevaplarının gönderildiği faks dışında başka yollarla gelmiş olduğu olayını bizzat kendisi arayarak FİFA'ya sorduğunu, Sınavdan 1 gün sonra genel sekreter vekili Ali PARLAK, sınav sorularını alıp gelerek Ömer BEDÜK'e başmüşavir vekili olduğu sırada ona verildiğini, o zaman öğrendiklerini, soruların bir de kargo yoluyla da geldiğini öğrendiklerini, FİFA'ın sürekli bir kaç kere daha arandığı için bir sıkıntı yaşandığını düşünerek, bir talep olmadan bir de kargoyla sınav soruları elimize geçsin diye gönderdiklerini söylediklerini şeklinde beyanda bulunmuştur.
29-TANIK MUSTAFA ERDEN TELÇEKER BEYANINDA: Kendisinin Türkiye Futbol Federasyonu Profesyonel Temsilci İşlerinde 11 yıldır çalıştığını, Kendilerinin hem profesyonel futbolcuların hem profesyonel futbolcu temsilcilerin tüm işlerini yaptıklarını, kayıtları, sınav düzenlemeleri, evrak alımları gibi işlerle uğraştıklarını, Böylelikle bütün kulüp müdürleri ve kulüp başkanlarıyla da işleri düştüğü zaman kendileri telefon aracılığıyla ya da kulüp federasyon veya stajer istedikleri zaman kendileri lisans işleriyle ilgili, futbolcu bilgileriyle ilgili birşeyleri sordukları zaman muhatap olduklarını, Böylelikle de birçok kişiyi Haldun Bey'i de, federasyon çalışanlarından birçok kişiyi tanıdıklarını, Yemek konusuna ise normal bir mesai saatleri sonrasında kendileri müdürü olan Haldun Bey'le, yemeğe gittiklerini, tamamen plansız bir şekilde. Daha sonra ismi geçen Özden ARSLAN isimli şahıs ve Erman Bey'in, şu anda, kendisinin Altayspor Kulübünün müdürü olduğunu, İşle alakalı görüştüğü için lisans veya sözleşme ile ilgili, Milli maça geldiklerini, maça gelemediklerini kendileri görüşmek istediklerini söylediklerini, Kendilerinin yemekte otururken, geldiklerini ve gündelik hayat telaşesinden konuştuklarını Bu yemekte ne sınav ne sınav sorusu ya da bununla alakalı hiçbirşey konuşulmadığını, Yemekte Haldun Bey, kendisi, Özden Arslan ve soy adını bilmediği Altayspor Kulübü müdür olduğunu bildiği Erman Bey'in olduğunu beyan etmiştir.
30-TANIK ŞAMİL TOKSÖZ BEYANIDA : Kendisinin spor malzemesi işi yaptığını Sportiv mağazaların ve Toksözspor'un yönetim kurulu başkanı olduğunu Umro Markasının Türkiye Dispiritörü olduğunu, 7 sene Galatasaray'la çalıştıklarını, 7 sene de Beşiktaş Kulübüyle çalıştıklarını, Bu arada Olgun Bey'le tanıştıklarını, Olgun'un Kocaelispor'la ilişki kurmalarını sağladığını, aracılık ettiğini, O arada malzemeleri teslim ettikten sonra, Kocaelispor ödeme güçlüğüne düştüğünü, kendilerinin aracılığını yaptığı için kendileri olan ilişkide borcu Olgun'un üstüne aldığını, Bunu çek ve nakit olarak kendilerine ödediğini, En son 70-75 bin lira civarında bir çekinin vadesi gelmediğini, temmuz gibi ödeyeceğini, kendilerinin borcununda bu şekilde kapanmış olacağını şeklinde beyanda bulunmuştur.
31- TANIK TOLGA SEYHAN BEYANINDA : 2009-2010 sezonu 1 sene Takım kaptanlığını yaptığını, kendisinin sadece tek bildiği Osman ÇIRAK döneminde Olgun Başkanı tarafından tehdit edildiği, baskı gördüğünün söylendiği, hiç bir şekilde ne bir tehdit gördüğü ne bir baskı gördüğü, Herhangi bir şekilde ne müdahalesi olduğunu ne de kendilerine karşı bir yaptırımı olduğunu şeklinde beyanda bulunmuştur.
32- TANIK NEŞE ÖZTÜRK BEYANINDA : Olaylarla ilgili tek bildiği bu ev satışıyla ilgili telefonla konuşulan bir konu olmuş olduğunu, Kıbrıs'ta bir Yusuf TURANLI'nın akrabalarının bir inşaatı var olduğunu, Oradan kendisi üzerine bir ev alındığını, 4-5 ay sonra da bu evi satacağını söylediğini, evi İbrahim'in aldığını yatırım olsun düşüncesi olduğunu, kendi adına alındığını, bir gün çok sıkışık olduğunu evi satmak istediğini, sıkıştım dediğini, Silivri'de 3 arkadaşın bir arsa aldıklarını, Yüklü de bir ödemesi olduğunu, bildiği kadar işyerinden de para alamadığı, Bir de Yusuf Abi ye de borcu var olduğunu, bu evi niye aldıklarını, her şeyi satarsak nasıl yatırım yapacaklarını diye serzenişte bulunduğunu,100.000 dolara satacağını söylediğini, ama kendisinin "oğlum 100000 dolar değil 110000 euro ya alınmış evi dedim bari 100000 euro ya sat" dediğini çok sinirlendiğini, bir daha hiç bu konuyu açmadığını, ortada ev olduğunu, bu evin kendisi üzerine olduğunu, sonra bu evin satıldığını, Yusuf'la İbrahim aralarında satıldığını bildiğini Yusuf TURANLI. Bu konuyu böylece anlatmak istediğini, İbrahim Akın'ın savurgan bir yapısının olduğunu, alo diyen birine hemen para gönderen bir yapısı olduğunu şeklinde beyanda bulunmuştur.
33-TANIK MAHMUT TEKDEMİR BEYANINDA: Trabzon- İBB maçı, Fener- İBB maçı ile ilgili olarak bir bilgisi olmadığını kimsenin gelip kendisine bir şey söylemediğini, Kendisinin İstanbul Büyükşehir Belediyespor da oynadığını, Beşiktaş kulübü tarafından herhangi bir şike teklifi gelmediğini ve İbrahim AKIN'a veya Şener' e yönelik Beşiktaş kulübü tarafından bir transfer teklifi duymadığını , olsa da zaten ilgilenmediğini ondan duymamasının normal olduğunu şeklinde beyanda bulunmuştur.
34-TANIK YILDIRIM DEMİRÖREN BEYANINDA : Transfer komitelerinin tam yetkili olduğunu, 5 arkadaşa tam yetki verildiğini bunların Serdar ADALI, Cengiz ZÜLFİKAROĞLU, Doğan KÜÇÜKEMRE, ALAADDİN Bey olduğunu , beşinci kişi de Emin ÖNAL olduğunu, bu arkadaşın tam tam yetkili olduğunu, Bu arkadaşına gelen rapor, Beşiktaş Kulübünde ön izleme grubu var olduğunu, onlar alt yapıdan oyuncularından, genç hocalardan oluştuğunu ve dışarıdan futbolu bilen kişilerden oluştuğunu, Bunlar sezon içinde, geçmiş sezonda ve mevcut sezonda takıma, Beşiktaşa kişilik, bilgi ve futbolda uygun kişileri hocamıza bildirdiklerini, O dönemde de sayın Tayfur HAVUTÇU olduğunu, Tayfur HAVUTÇU da onların içinden kadroya uygun oyuncular hangisiyse seçtiğini, transfer komitesine bildirdiğini, Transfer komitesi de bu seçilen oyuncuların içinde hepsiyle tek tek görüşerek, kulüpleriyle görüşerek belli bir ortama getirdiğini, ondan sonra da yönetim kurulumuza sunduğunu. İbrahim AKIN böyle olduğunu, hoca ve izleme komitesinden bir şey geldiği vakit her yönetici olanakları, imkanları Yönetim Kuruluna sunmak zorunda olduğunu, Sunulduğu vakit Yönetim Kurulu olarak karar vermek zorunda olduklarını, Kendisi de Yönetim Kurulu Başkanı olarak fikrini beyan ettiğini getirdikleri vakit bunun olmamasının doğru olacağını söylediğini, Arkadaşların hocadan gelen şeyi yapmazlarsa ileride, bunu futbolun içinde yaşamakla hocaların çıkıp "ben Yönetim Kuruluna bu ismi verdim, almadı. Onu alsaydı biz daha başarılı olurduk" diye beyanda bulunabildiklerini, onun için herkesi değerlendirmek zorunda olduklarını şeklinde beyanda bulunmuştur.
35-TANIK NEŞE CİDDİ BEYANINDA ; Olgun Peker'in yanında çalıştığını, Olgun'un suç işlediğine dair bir bilgisinin olmadığını, birini tehdit ettiğini veya baskı yaptığı konusunda bilgi sahibi olmadığını, sanıklardan bir de Sami Dinç ve Talat Emre KOçak'ı tanıdığını ikisininde avukat olarak bildiğini ancak Refleks spor menajerlik ile bir bağlantılarının olup olmadığını bilmediğini, Kendisinin orada tercüman olarak görev yaptığını, İngilizce, Fransızca ve Bulgarca bildiğini, Bulgaristan göçmeni olduğunu, diplomayla ilgili birşey görmediğini, haberdar olmadığını, tercümanlığının sadece onun görüşmek istediği kişilerle Olgun'un söylediği sözleri karşı tarafa iletmekten başka bir görevde bulunmadığını şeklinde beyanda bulunmuştur.
36-TANIK İLHAN CAVCAV BEYANINDA : 1978 yılından beri GB spor kulübü başkanlığını yapmakta olduğunu, dolayısıyla bütün kulüp başkanlarını yakinen çok iyi tanıdığını, Aziz Yıldırım'ı da çok iyi tanıdığını, Nihat Özdemir'i de çok uzun seneler Ankaralı olması nedeniyle arkadaşı olduğunu, FB-GB maçı oynanmadan ya beş ya altı gün evvel kendisine bir mektup geldiğini, Bu mektupta sayın Nihat Özdemir imzası ile "bu hafta oynanacağımız müsabaka ile ilgili TS kulübünden size teşvik geldiği duyumlarını almaktayız. Böyle bir şey var mı?" diye kendisine sorulduğunu, kendisinin de bu sene olan yani ikinci ayda olan bir olay olduğunu kendisinin 34 senedir kulüp başkanlığı yapıyor olduğunu, Hayatında böyle bir şey yapmadığını, "Nihat bey en ufak endişeniz olmasın ben her şeye muktedirim ve en ufak benim olduğum yerde böyle bir şeyin olması mümkün değil" dediğini, sonuçta en ufak bir olay olmadan maçı 2-2 beraber olduklarını 2.devre yedikleri gollerle maçı 4-2 kaybettiklerini, durumun bundan ibaret olduğunu, kendisinin gıyabında bir anlaşmanın mümkün olamayacağını, 34 yıllık başkanlığı olduğunu böyle şeylere tenezzül etmeyeceğini maç alıp maç satmayacağını veya sattırmayacağını şeklinde beyanda bulunmuştur.
37-TANIK BİLLUR TUĞBA KALKIŞ BEYANINDA: Menajerlik sınavı ile ilgili olarak sınavın senede 2 sefer yapılan bir sınav olduğunu, Geçen sene 31 Martta yapılan sınavla ilgili olarak, sınav soruları FİFA tarafından kendilerine gönderildiğini 15 adet soru. Diğer 5 soru kendileri tarafından hazırlandığını, 14 soruyu bilen adaylarının sınavı geçmiş sayıldıklarını, bu sınavdan. Sınav soruları güvenli bir fax numarasına geldiğini, sınav sorularının o dönem ki Spor Hukuku Bölümü Müşaviri Yardımcısı Ömer Beye de iletildiğini, daha sonra kendisi bölüm Avukatlarından Levent POLAT' a, soruları ilettiğini, Levent Bey'inde Ömer Bey'in talimatları üzerine soruları tavsiyesiyle bir tercüme bürosuna gönderdiklerini, Tercümeler geldikten sonra spor hukuku tarafından kontrollerin yapıldığını, daha sonra, kendi hazırladıkları 5 soru da eklenerek sınav soruları birleştirildiğini, Bunun devamında Profesyonel İşler Müdürlüğünce organize edilen sınav salonuna, sınav günü kasadan alarak sınav sorularını götürdüklerini, Sınav sonrasında da ertesi gün sınav sonuçları ellerine ulaştığını, Sınav sorularını kontrol ettiklerini, Geçen sınavlara nazaran çok yüksek sayıda kazanan aday olduğu dikkatlerini çektiğini, bunun üzerine bir şüphe oluştuğunu, Ama herhangi bir işlem yapmadıklarını, Ertesi gün sınav sorularına ilişkin aynı şekilde hazırlanmış 3 tane itiraz dilekçesi geldiğini, Bu şüphe üzerine sınav sorularını incelemeye başladıklarını, kazananların kağıtlarından bazılarında da işlem gerektiren sorularda hiç işlem olmadığını gördüklerini, Tertemiz kağıtlardan yeterli sayıda doğru cevap alınarak, sınav geçildiğini gördüklerini,. Dolayısıyla bu şüpheler üzerine bir sınav komisyonu kurulduğunu, Bu komisyonun sınav kağıtlarını incelediğini, Bunun üzerine de sınavın iptal edildiğini, kargo ile gelen sorular için sadece fax ile geldiğini bildiklerini, Ancak ertesi gün sınav cevapları gelmeden önce Genel Sekreter vekilinin elinde sınav sorularıyla beraber geldiğini, kendilerinin o zamana kadar sınav sorularının kargoyla geldiğinden haberlerinin olmadığını, kendilerinin sadece ellerindeki sorulardan haberdar olduklarını, Zarflar açılmış, sınav soruları dosyanın içinde, evrak kayıttan geçmiş bir şekilde önlerine geldiğini, bu olayın kendilerini çok şaşırttığını, Çünkü kendilerinin o zamana kadar haberlerinin olmadığını . Daha sonra meslektaşlarının FİFA ile bağlantı kurduğunu, gönderilip gönderilmediğine dair, ne zaman gönderildiğine dair bilgi aldıklarını, soruların yurt dışından alınması ile ilgili de ortada bir duyum olduğunu ancak kimden elde edildiğini kimin söylediğini bilmediğini şeklinde beyanda bulunmuştur.
38-TANIK İDRİS EKMEKÇİ BEYANINDA : İddianame de ismi olduğu için davayı takip ettiğini Olgun Beyin çalışanı olduğunu, Olgun Beyin Yurtdışında olduğu bir gün savcılıktan izin kağıdı olan polisler tarafından ofislerinin arandığını Emniyette de ifadesi olduğunu, kendilerine iftira atıldığını, işsiz olduğunu, Olgun Peker ile ilgili bir örgütsel yapı, tehdide maruz kalmadığını, böyle bir olaya tanık olmadığını, olamayacağını şeklinde beyanda bulunmuştur.
39-TANIK KÜRŞAT ERGÜN AYDIN BEYANINDA : Diyarbakır - Giresunspor maçı olayı ile ilgili olarak olayla ilgili bir bilgisinin olmadığını, Zaten kendisinin ifade vermeye gittiği zaman orada , telefon kayıtları var olduğunu kendisinin bir konuşmasının olmadığını , Diyarbakır maçında Diyarbakır oyuncusu olduğunu, Serdar Berkin veya Levent Eriş'ten herhangi bir teklif gelmediğini, bunları tanıdığını zaman zaman telefonda görüştüğü insanlardan olduğunu, imalı bir şekilde de olsa hiç böyle konuşmalar olmadığını, gıyabında yapılan konuşmalardan haberi olmadığını, daha önceki ifadesinin aynen doğru olduğunu, Ömer Ülkü'yü tanıdığını o sıra Giresunspor da yönetici olduğunu ancak kendisini aramadığını şeklinde beyanda bulunmuştur.
40-TANIK MUSA AYDIN BEYANINDA : Bu hususta daha önce ifade vermiş olduğunu ifadesinin aynen geçerli olduğunu, iddianamede ismi geçen kişilerin bir kısmını tanıdığını, Ancak içlerinden özellikle Bülent Uygun ile aynı takımda futbolcu olarak bulunması nedeniyle tanışıklığı ve samimiyetinin olduğunu, Telefon konuşmalarında kendisinin sadece babasından bahsedildiğini, Konuşmalar üçüncü kişiler arasındaki konuşmalar olduğunu, Bu konuşmalardan kendisinin bir bilgisinin ve ilgisinin olmadığını Sanıkların eylemlerine ilişkin görgüye dayalı bir bilgisinin de olmadığını şeklinde beyanda bulunmuştur.
41-TANIK YUNUS EGEMENOĞLU BEYANINDA : Daha önce hazırlık aşamasında ifade verdiğini ifadesini aynen tekrar ettiğini, Bursa da avukatlık yapmakta olduğunu ayrıca olay tarihinde Futbol Federasyonunda da yönetim kurulu üyesi olduğunu, menejerlik sınavının yapılmasından hemen sonra sınav kağıtlarının okunması sırasında sınav sorularının çalınarak soru ve cevaplarının bu sınavı kazanmalarını istedikleri bazı kişilere verilmiş olduğunu öğrendiğini, Ancak bunu kimin yaptığını kendisinin bilmediğini, federasyon adına şikayette bulunması üzerine olay tarihinde bu husus Emniyet tarafından yapılan soruşturma ile de tespit edildiğini, diğer sanıkların suç işlemek için örgüt kurması, birden fazla kişiyi tehdit etmeleri ve yağma suçunu işlediklerine ilişkin bir bilgisinin olmadığını, sadece söz konusu sınavda yapılan yolsuzlukla ilgili tespitlerinin olduğunu bunu da kimin yaptığını bilmediğini şeklinde beyanda bulunmuştur.
42-TANIK FATİH HOCAOĞLU BEYANINDA: Ocak 2012 tarihine kadar Giresunspor Genel Müdürü olarak görev yaptığını, Olgun Peker ile 3 ay çalıştığını, bu çalıştığı dönemde kendisini tehdit etmediğini, kendisine karşı olumsuz bir tavrı olmadığını, Olgun Peker'in konuşma tarzının argo olduğunu ancak kendisine karşı bir olumsuz tavrı olmadığını, çevresinde fedai vari adamlar olduğunu da görmediğini, Olgun Peker'in bir gün kendisini odasına çağırarak "Antronör Ali Eren bizden ayrılıyor seni de çok seviyorum ama seninle çalışmak istemiyorum, ekip değişkiliğine gideceğiz" dediğini ondan sonra ayrıldığını, bunun için hiçbir baskı veya tehdit almadığını şeklinde beyanda bulunmuştur.
43-TANIK METİN DEPE BEYANINDA : İbrahim Akın'ı tanıdığını, kendisiyle bu nedenle arkadaşlığı olduğunu, telefonla ve yüzyüze görüşmelerinin olduğunu, görüşme kayıtlarında belirtilen diğer kişileri sadece futbol camiası içerisinde olması sebebiyle isimlerini bildiği, sadece televizyondan görmüşlüğü olduğu, kendisi görüştüklerini bildiren kişilerin hiçbirisiyle telefonla veya yüzyüze görüşmesi olmadığını, bu kapsamda takımı olan İstanbul Büyükşehir Belediye Spor'un Fenerbahçe, Trabzon ve Bursa ile yaptığı müsabakalar öncesinde hiç kimsenin kendisini şike amaçlı veya teşvik verme amaçlı olarak aramadığını, telefon kayıtlarında kendisi ile görüşüldüğünü bildirilen Bursaspor maçında kırmızı kart cezalısı olması sebebiyle zaten oynamamış olduğunu, teşvik görüşmesi yapmasının da bu yüzden anlamsız olduğunu, 0539 453 00 45 numaralı kişi ile yaptığı görüşme eşi Meltem Depe ile yaptığım görüşme olduğunu, bu görüşmede belirttiği "zaten bizimkilerde istemedi yenmemizi" şeklindeki sözlerinin bu maç sonrasındaki kupa maçı nedeniyle sakatlanma ve cezalı duruma düşme riskinden korunmaları için teknik direktörümü tarafından kendilerine yapılan uyarıları belirtmek için söylenmiş olduğunu, bir Anadolu takımı olarak kendileri için Beşiktaş ile oynayacakları kupa maçı Fenerbahçe maçından çok daha önemli olduğunu, bu yüzden bu maça hazırlanması kendi yönetim tarafından bildirilmiş olduğunu, 12 seneden profesyonel futbolcu olduğunu, bu süre içerisinde teşvik ve şike yapıldığına dair televizyon ve gazetelerde yazılanlardan başka bir bilgisi olmadığını , ben hiç teşvik ve şike konusunda görüşme yapmadığını , kendisine bu taleple hiç gelen olmadığını ve görüşme yapmadığını, dava konusu olan maçlara ilişkin teşvik ve şike faaliyeti olduğunu da görmediğini ve duymadığını şeklinde beyanda bulunmuştur.
44-TANIK FARUK GÜLER BEYANINDA : Futbol menajerliği yapmakta olduğunu, Olgun Peker'i tanıdığını, Olgun'a futbolcu sattığını, bu satış işlemi nedeniyle Olgun Peker'in kendisine yaklaşık 60.000 TL tutarında senet verdiğini ancak bu senet bedellerini ödeyemediği, Kendisininde söz konusu senetleri icraya vererek tahsil etmek istediğini, Bu nedenle aralarındamızda gerginlik oluştuğunu ancak bu olay nedeniyle tehdit etmediğini, Organize Şube müdürlüğünde ifade verdiğini, sırada bir takım telefon konuşmalarını okuduğunu, önce panik olduğunu ancak sonradan iki kişi arasında sitemkar konuşmalar olduğu şekilde yorumladığı için Olgun Peker hakkında herhangi bir şikayette bulunmadığını, menajer olduğu için sadece sanık Olgun Peker'e yada diğer sanıklara oyuncu sattığını, parasını da aldıktan sonra kendisinin onlarla bir ilişkisinin kalmadığını, kendileri ile oyuncu satımı dışında herhangi bir yakın ilişkisinin olmadığını, Bu nedenle sanıkların suç işlemek için örgüt kurduklarını bilmediğini, ayrıca iddianamede belirtilen suçları işleyip işlemediklerinden de haberinin olmadığını kendisinin olay hakkındaki bilgisinin bundan ibaret olduğunu şeklinde beyanda bulunmuştur.
45-TANIK HİKMET FERUDUN TANKUT : Emniyetteki ifadesinin aynen doğru olduğunu ve tekrar ettiğini , 08/05/2011 tarihinde Karabükspor - Fenerbahçemaçında herhangi bir şike yada teşvik olayı olmadığını, olmuş ise de kendisinin ilgisinin ve bilgisinin olmadığını, Kendisine doğrudan veya dolayı olarak teklif gelmediğini, futbolcu Emenike ile ilgili Fenerbahçe yöneticisi Ali Yıli Yıldırım ile 2 defa yüz yüze görüştüğünü ancak yapılan görüşmelerin resmiyet olmadığını, çünkü futbolcuyu isteyen çok takım olduğunu, Emenike'nin Fenerbahçe maçında oynamadığı zaman kulüp olarak "Fenerbahçe maçında oynamadı " diye dedikoduya maruz kalmamak için futbolcunun oynamasını istediğini ancak kulüp doktorunun kısmi bir tedavi uygulaması ile oynayabileceğini ancak nüksetmesi durumunda daha kötü olacağını söyleyince futbolcuyu oynatmama kararı aldıklarını şeklinde beyan etmiştir.
46-TANIK DENİZ EŞBULAN BEYANINDA: 2011 yılının Temmuz başına kadar orta kahvede personel olarak 2008 den itibaren çalıştığını, Orta Kahvede çalışırken bir saldırı olayı olduğunu bu konuda da ifade verdiğini, o ifadeyi aynen tekrar ettiğini, Olgun Peker'i ve ididanamede yazan diğer sanıkları tanımadığını, bunun dışında herhangi bir olaya şahit olmadığını, kendisininden de para isteyenin olmadığını şeklinde beyanda bulunmuştur.
47-GİZLİ TANIK TARAFTAR BEYANINDA : Emniyette verdiği ifadeyi aynen tekrar ettiğini üstüne söyleyecek başka bir şeyin olmadığını, Ali Akdağ isimli şahsın Giresun spor kulüp sözcüsü olmadan önce Hakan Karaahmet'in, Selim Kımıl adına araç kiralayarak şuan Sivas sporda oynayan Petriel isimli futbolcuya aracı kiraya verdiğini, futbolcunun da eşinin kaza yapması sonrasında Hakan Karaahmet'in kazanın parasının Giresun spor basın sözcüsü Ali Akdağ'dan istediğini, Ali Akdağ'ında parayı vermemesi üzerine Hakan Karaahmet'in talimat ile Selim Kımıl tarafından Ali Akdağ isimli şahsın korkutulmak suretiyle darp edildiğini, yazar Mustafa Cici'nin yazmış olduğu yazılar nedeniyle Hakan Karaahmet'in talimatı ile Selim Kımıl ve Özden Tütüncü tarafından darp edildiğini, Olgun Peker'in malzemeci olarak çalışan Mevlüt Engin'i darp ettiğini, Turgay Demircan isimli şahsa sayısal lotodan 1.500.000 TL para çıktığını öğrenen Olgun Peker'in Giresunspor kulübüne 750.000 TL para istediğini ve aldığını, Şenel Kaçmaz isimli şahsın Hakan Karaahmet ile geçmiş zamanda Tempo Tv isimli işyerinin önceden ortağı olduğunu daha sonra Hakan Karaahmet'ten korktuğu için ortaklıktan ayrılarak yurt dışına kaçtığını şeklinde beyanda bulunmuştur.
48-TANIK LUTFİ ARIBOĞAN BEYANINDA: Sınav tarihinde futbol federasyonu başkan vekili olduğunu, menajerlik sınavı sorularının birilerine para karşılığı verilmesiyle ilgili net bilgisi olmadığını ancak menajerlik sınavı yapıldıktan sonra soruların cevaplarının yanlışları ile birlikte aynı olduğu hususunda bir kanaata varılması sebebiyle TFF hukukçuları tarafından bilgilendirildiklerini, Bunun üzerine bizde gerekenin yapılması talimatını verildiğini, Sarıyer Savcılığı'na suç duyurusunda bulunduklarını, sınav öncesinde tarafına soruların verilmediğini Güvenli olması sebebiyle hukuk bölümü tarafından sorular FIFA'dan alınıp sınavın yapıldığını, Süreçte yaşanan kargoyla ayrıca soruların gönderilmesi olayını da daha sonra duyduğunu, Ayrıca Levent Kızıl tarafından kendi tarafından soruların birilerine verildiği hususunda bir cümle söylemediğini ancak kendisi sınavla ilgili dedikoduların olduğunu, bir usulsüzlük olması durumunda TFF yönetimi olarak zor durumda kalabileceğini söylendiğini, bunun üzerine gerekli yasal çalışmaları yaptıklarını, sanıklardan Haldun Şenman'ı tanıdığını, ancak kendisinin birilerine soru ya da cevap verip vermediği hususunda bilgi sahibi olmadığını, Ayrıca ben diğer şike ve suç örgütü iddialarıyla ilgili bilgi sahibi olmadığını, ayrıca soruların maille tarafına gönderilip gönderilmediğini hatırlamadığını, Ayrıca TFF olarak birkaç tercüme bürosuyla çalışmakla birlikte güvenli bulduğu için menajerlik sınavı sorularını NPU tercümanlık bürosu vasıtasıyla tercüme ettirilmiş olduğunu ancak ben sınav işlemlerini yürüten birime mutlaka NPU tercümanlık bürosunda tercüme ettirilsin diye bir talimat da vermediği, bu menajerlik sınavı sorularının gelişi, tercüme edilmesi ve sınavın yapılması aşamasında hiçbir aşamada görev almadığını kendisinin sorumluluğunda olan bir konu olmadığını, bilgisinin bundan ibaret olduğunu şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dostları ilə paylaş: |