OLGUN PEKER LİDERLİĞİNDEKİ HAKSIZ ÇIKAR SAĞLAMA AMAÇLI SİLAHLI SUÇ ÖRGÜTÜNÜN CEBİR / TEHDİT İÇEREN EYLEMLERİ
1- 12.05.2011 GÜNÜ GECELEYİN, GİRESUN’DA ORTA KAHVE İSİMLİ İŞYERİNDE GERÇEKLEŞEN “MALA ZARAR VERME VE KONUT DOKUNULMAZLIĞINI İHLAL” EYLEMİ
Sanıklar Evren Kımıl, Abdullah Eker ve Samet Erdemir'in; müşteki Hüseyin Vasfi Yolasığmaz'a ait Orta Kahve isimli iş yerine, 12/05/2011 günü geceleyin alkollü bir şekilde geldikleri, yemek yeme bahanesiyle huzursuzluk çıkarıp iş yeri çalışanları ile tartıştıkları, ardından iş yerini dağıtıp camları ve içeride bulunan cam eşyalarını kırarak zarar verdikleri, iş yeri çalışanı Yakup Aydın'ı basit şekilde darp ettikleri anlaşılmıştır.
Sanıkların üzerilerine atılı eylem nedeniyle Giresun Cumhuriyet Başsavcılığınca 2010/2450 sırasına kayden yürütülen soruşturma evrakı hakkında 14/09/2011 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği ancak İstanbul (CMK 250. Maddesi Yetkili) C. Başsavcılığının Olgun PEKER liderliğinde ki suç örgütüne yönelik eylemler kapsamında değerlendirildiği, dinlenen telefon görüşmelerinde eylemin örgüt faaliyeti çerçevesinde gerçekleştirilme ihtimaline ilişkin şüpheler olduğu, olay öncesi ve sonrası tapeler, ortaya çıkan yeni deliller ve kovuşturmaya yer olmadığına dair karara itiraz edilmemesi ve Giresun iline en yakın Ağır Ceza Mahkemesince de bu itirazın reddedilip söz konusu takipsizlik kararının kesinleşmemiş olması dikkate alınarak eylem nedeniyle mahkememizce yargılama yapılmıştır.
Eylem ile ilgili Müşteki Hüseyin Vasfi Yolasığmaz ifadesinde özetle: Orta Kahve isimli iş yerinin soyadı Kımıl olan birtakım kişiler tarafından dağıtıldığını, ancak bunlara kimin emir verdiğini bilmediğini, Hakan Karaahmet'in emriyle çalışıp çalışmadıklarını bilmediğini, bu Kımıl'ların daha sonra kendisinden özür dilediğini, kimseden şikayetçi olmadığını belirtmiştir.
Müşteki Yakup Aydın ifadesinde özetle: Orta Kahve isimli iş yerinin mutfak kısmında çalıştığını, bir gürültü duyduğunu, üç şahsın merdivenlerden aşağı koşarak indiğini, iş yerinin içerisindeki her şeye zarar verdiklerini gördüğünü, şahıslardan esmer zayıf uzun boylu olanının kendisine vurmaya başladığını, bu sırada üzerinde beyaz elbise olan şahsın kendisinin kafasına vurduğunu, kendisine zarar veren şahıslardan şikayetçi olduğunu beyan etmiştir.
Tanık Semih Kufacı'nın İfadesinde özetle: Orta Kahvede belirttilen tarihlerde garson olarak çalışmakta olduğunu, saat akşam: 22:00 civarında 3 tane erkek geldiğini, olaydan uzun zaman geçtiği için tam hatırlamamakla birlikte, bu şahısların üst kata çıktıklarını ve bir şeyler yemek istediklerini ve bunun üzerine hazırlamak için hareket ettiğini, başka bir müşteri için aşağıya indiğinde gürültülerin çıkması üzerine her zaman polislerin beklediği noktaya gittiğini, fakat polisleri bulamadığını, geldiğinde kafenin dağıtılmış bir şekilde olduğunu gördüğünü, kendisinin Ordu ilinde üniversitede öğrenci olduğunu, o günde tam gün çalıştığını, fakat gelen şahısların kimin adamları ya da kim olduklarını bilmediğini, görse de tanımayacağını beyan etmiştir.
Tanık Oktay Gün'ün İfadesinde özetle: Orta Kahve isimli yerde olay tarihinde garson olarak çalıştığını, olay sırasında mutfak bölümünde olduğunu, 3 tane şahsın geldiğini ve yukarı çıktığını gördüğünü, 10 dakika sonra üst kattan gelen gürültüleri duyunca üst kata çıkınca sandalyelerin havada uçuştuğunu gördüğünü, arka kapıdan dışarı çıktığını, bu sıra işletmenin sahibinin geldiğini, bu konuda daha önceden emniyette ifade verdiğini, bu şahısları bazen caddelerde görmüşlüğünün olduğunu, olay anında hiç muhatap olmadığını, fakat bu gelen şahısların kimin adamları ya da kim olduklarını bilmediğini beyan etmiştir.
Tanık Deniz Eşbulan ifadesinde özetle: Orta Kahve isimli iş yerinde kasiyer olarak çalıştığını, üç erkek şahsın alkollü olarak iş yerine geldiğini üst katta yer olup olmadığını sorduklarını, yer olmadığını söyleyince paldır küldür üst kata çıktıklarını, bağırıp çağırdıklarını, herkesi rahatsız ettiklerini, kendisinin şahıslara sandviç hazırladığı sırada yukarıdan bir gürültü koptuğunu, masa, sandalye ve camların havada uçuştuğunu, kendisininde korkudan tuvalete girip kapıyı kilitlediğini, buradan polisi aradığını, şahısları tanımadığını, ancak görse tanıyabileceğini beyan etmiştir.
Sanık Samet Erdemir ifadesinde özetle: Arkadaşları Evren Kımıl ve Abdullah Eker ile birlikte alkollü olarak Orta Kahveye gittiklerini bir sebepten dolayı çalışanlarla tartıştıklarını ve birbirine girdiklerini ortalığın toz duman olduğunu, kimin kime vurduğunu veya kendisinin kime vurduğunu bilmediğini, cam, çerçeve ve makinelerin bu arbede sırasında kırıldığını, olay sırasında yanında Abdullah Eker'in olduğunu, Evren Kımıl'ı hatırlamadığını beyan etmiştir.
Sanık Abdullah Eker ifadesinde özetle: Samet Erdemir ile birlikte kahve içmek için Orta Kahve isimli iş yerine gittiklerini yan masada oturan Evren Kımıl'ın da yanlarına geldiğini garsonun yarım saat masaya bakmadığını, kendisinin "bizim masamıza gelmiyorsun" demesi üzerine garsonun "Burası elit insanların yeri siz buraya ait değilsiniz" gibisinden konuştuğunu kendilerinin de dayanamayıp kavga etmeye başladığını eylem için kimseden talimat almadıklarını beyan etmiştir.
Sanık Evren Kımıl ifadesinde özetle: Orta kahve isimli işyerine yemek yemek için gittiğini, gittiğinde buradan Samet ve yanında tanımadığı bir kişinin olduğunu, orada çalışanların Samet'e hakaret ettiklerini duyduğunu, daha sonra Samet'in yanındaki kişinin garsona yumruk attığını ve kavgaya başladıklarını bu kişileri ayırmaya çalıştıklarını beyan etmiştir.
Giresun Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tespit Şube Müdürlüğü görevlilerince 12/05/2011 günü tanzim edilen olay yeri inceleme raporunda, olayın meydana geldiği iş yerinde ortaya çıkan zarar ve ziyan ayrıntılı olarak tespit edilmiştir.
Her ne kadar olayın örgüt lideri Olgun Peker, örgüt içinde yönetici konumundaki sanık Hakan Karaahmet ve örgüt üyesi sanık Selim Kımıl'ın azmettirmesi sonucu, örgüt üyesi sanıklar Abdullah Eker, Evren Kımıl ve Samet Erdemir'in müşteki Hüseyin Vasfi Yolasığmaz'a ait Orta Kahve isimli iş yerinde, geceleyin, birden fazla kişi tarafından birlikte, varolan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanarak iş yeri dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından dolayı cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açılmış ise de,
Sanık savunmaları, müşteki beyanları, tanık anlatımları, olay öncesi ve sonrası telefon döküm içerikleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde Orta Kahve isimli iş yerinde 12/05/2011 günü gerçekleşen olayın tamamen anlık bir kavga sonucu ve alkolün vermiş olduğu ruh haliyle meydana gelen bir olay olduğu, örgüt faaliyeti çerçevesinde gerçekleştirilmediği, bireysel eylem olarak nitelendirilmesinin hukuken doğru olacağı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Dolayısıyla sanıklar Olgun Peker, Hakan Karaahmet yönünden azmettirme ve örgüt yöneticisi olmaları nedeniyle atılı eylemlerden sorumlu olmalarını düzenleyen madde uyarınca mahkememizce eylem bireysel nitelikte değerlendirildiğinden atılı suçlardan sanıklar yönünden beraatlerine karar vermek gerekmiştir.
Sanıklar Olgun Peker, Hakan Karaahmet, Selim Kımıl, Evren Kımıl, Abdullah Eker ve Samet Erdemir hakkında mağdur Hüseyin Vasfi Yolasığmaz'a yönelik mala zarar verme suçu yönünde şikayetten vazgeçme nedeniyle ayrı ayrı düşme kararı vermek gerekmiştir.
Sanıkların kısmi ikrarları, mağdur beyanları, tanık anlatımları, olay yeri raporu birlikte değerlendirildiğinde sanıklar Selim Kımıl, Abdullah Eker, Evren Kımıl, Samet Erdemir'in 12/05/2011 günü Giresun ilinde bulunan Orta Kahve isimli iş yerine yönelik olarak konut dokunulmazlığını ihlal eylemini gerçekleştirdikleri ve atılı suçun sanıklar yönünden sübuta erdiği anlaşılmıştır.
2-10/12/2010 GÜNÜ ALPER BÜFE İSİMLİ İŞ YERİNDE "MALA ZARAR VERME " EYLEMİ
Giresun'da faaliyet gösteren Alper Büfe isimli iş yerinin sahibi olan Yakup Bekdemir'e gözdağı vermek amacıyla sanık Abdullah Karukuz'un sanık Selim Kımıl'ı aradığı ve talimat verdiği, Selim Kımıl'ın da 10/12/2010 günü Alper Büfe isimli iş yerine sanıklar Hırçın Kımıl ve Samet Erdemir'i gönderdiği, bu sanıkların büfe sahibi Yakup Bekdemir ile tartıştıkları, Yakup Bekdemir'in sanıkları iş yerinden dışarı çıkardığı, bunun üzerine sanık Samet Erdemir'in dışarıda bulunan 28 AU 261 plakalı kamyoneti alarak ve kamyonetle Alper Büfe'ye çarparak iş yerine zarar verdiği, olaydan sonra Hırçın Kımıl ve Samet Erdemir'in olay yerinden uzaklaştıkları, olayda kullandıkları kamyoneti uzak bir yere park ettikleri, olayı öğrenen Selim Kımıl'ın da bir süre sonra Alper Büfeye giderek tartışma çıkardığı ve olay yerine gelen polisler tarafından yakalandığı, olay sonrası Samet Erdemir ve Hırçın Kımıl'ın da teslim oldukları ve sanıkların Alper Büfe isimli iş yerinde mala zarar verdikleri anlaşılmıştır.
Sanıkların atılı eylemi nedeniyle Giresun Cumhuriyet Başsavcılığınca 2010/6329 sırasına kayden yürütülen soruşturma evrakı hakkında 08/02/2011 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ancak İstanbul (CMK 250 Maddesi ile Yetkili) C. Başsavcılığının Olgun PEKER liderliğindeki suç örgütüne yönelik eylemler kapsamında değerlendirildiği, dinlenen telefon görüşmelerinde eylemin örgüt faaliyeti çerçevesinde gerçekleştirilme ihtimaline ilişkin şüpheler olduğu, olay öncesi ve sonrası tapeler, ortaya çıkan yeni deliller ve kovuşturmaya yer olmadığına dair karara itiraz edilmemesi ve Giresun iline en yakın Ağır Ceza Mahkemesince de bu itirazın reddedilip söz konusu takipsizlik kararının kesinleşmemiş olması dikkate alınarak eylem nedeniyle mahkememizce yargılama yapılmıştır.
Müşteki Yakup Bekdemir İfadesinde özetle:"10/12/2010 günü saat:18:00 sıralarında Büfede bulunduğu esnada Polis merkezinde gördüğü ve ismini Hırçın Kımıl olarak bildiği şahsın yanında tanımadığı 2 erkek şahısla birlikte büfeye geldiklerini, Hırçın'ın kendisine " Beni kim aradı sen biliyorsun bana söyle" dediğini, kendisinin de kimin aradığını bilmediğini söylemesi üzerine tartıştıklarını, daha sonra şahsı yanında bulunan şahıslarla birlikte dışarıya çıkardığını, şahısların dışarıya çıkmasından sonra büfenin az ilerisinde bulunan 28 AF (AU) 261 plakalı Dodge marka kamyoneti çalıştırarak hızla geldiğini ve büfeye kamyonetle çarptığını, büfenin arka kısmına kendisini attığını, daha sonra şahsın geri çıktığını ve tekrar gelerek büfesine çarparak hızla olay yerinden kaçtığını, olay sırasında Kımıllarında olduğunu Kımıllara kimin emir verdiğini bilmediğini, otoyu süren şahsın Hırçın Kımıl olduğunu gördüğünü, büfesine çarparak zarar veren sanıklardan ayrı ayrı davacı ve şikayetçi olmadığını beyan etmiştir.
Tanık Mesut Erdoğan İfadesinde özetle:"Eniştesi olan Seyit'e bu olayın neden olduğunu bilip bilmediğini sorduğunda; eniştesinin kadın meselesi olduğunu ve Deli Adil'in çocuklarının gelerek büfeyi karıştırdıklarını söylediğini" beyan etmiştir.
Tanık Arif Usta İfadesinde özetle :"10/12/2010 günü saat: 18:00 sıralarında Alper Büfe'ye bira aramaya gittiğini, bir kamyonetin büfenin yanından gelip dönüş yaptığını daha sonra kamyonetin yukarıdan aşağıya doğru hızla gelerek büfeye çarptığını, kamyonetin tekrar dönüş yapıp bu kez geri geri gelerek aynı büfeye çarparak zarar verdiğini ve olay yerinden kaçtığını, otoyu süren kişinin kim olduğunu görmediğini beyan etmiştir.
Sanık Samet Erdemir İfadesinde özetle: Daha önce tartıştığı İnönü Caddesi üzerindeki büfe önünde 28 AU 261 plakalı araçla gittiğini, ilk önce Büfenin camına eliyle vurduğunu, camın kırılarak elini kestiğini, önceden gururu kırıldığı için hırsını alamayarak 28 AU 261 plakalı araçla önce aracın ön kısmıyla daha sonra dönüş yaparak aracın arka kısmıyla vurarak (büfeye) zarar verdikten sonra ayrıldığını, ayrıldıktan sonra G/City binasının arka kısmında bulunan büfecilerle de olayları olduğundan buraya da aracın arka kısmıyla vurarak zarar verdiğini, bu olayları tek başına yaptığını, ardından aracı park edip, çağırdığı taksiyle Devlet Hastanesine gittiğini ve eline pansuman yaptırdığını" beyan etmiştir.
Hırçın Kımıl İfadesinde özetle:10/12/2010 günü saat:16:00'dan sonra evinin yanında bulunan yıkık binanın yanına 28 AU 261 plakalı aracı park ettiğini, bu sırada yanında kardeşi Bahadır ile arkadaşı Samet Erdemir'in olduğunu kendisinin de taş topladığını, kendisinin taşların eline zarar vermemesi için eline eldiven almak için yakında bulunan nalbura gittiğini, tekrar geri geldiğinde aracın yerinde olmadığını gördüğünü, Samet'in araçla eve gittiğini düşündüğünü, ardından da Samet Erdemir'in araçla büfeye çarptığını taksi durağı çalışanlarından duyduğunu, Samet'in aracı almasından sonra olayların olduğunu kendisinin olayla ilgisinin olmadığını" beyan etmiştir.
Selim Kımıl İfadesinde özetle:"Olayın olduğu gün bir asker arkadaşıyla alkol aldıklarını, Hırçın ve Samet'in Alper Büfe isimli iş yerine girdiğini duyduğunu, olay yerine gittiğini, çok sarhoş olduğundan ne olduğunu şu an hatırlamadığını, daha sonra büfenin masraflarını karşıladıklarını, kimseye bu büfeye zarar verilmesiyle ilgili talimat vermediğini" beyan etmiştir.
Abdullah Karakuz İfadesinde özetle:"Gülcan Çınar isimli arkadaşıyla konak isimli kafede otururken, yabancı iki kişinin masaya geldiğini, kendisini ve arkadaşını rahatsız ettiklerini, kendisinin de Selim Kımıl'ı aradığını, Selim Kımıl'ın kafeye gelmediğini, kafeden ayrıldıktan sonra Hırçın Kımıl'ın geldiğini, sonradan öğrendiği kadarıyla Hırçın'ın kafeye geldiğini " beyan etmiştir.
Hakan Karaahmet İfadesinde özetle:" Giresun Devlet Hastanesinde Başhekim olarak çalışan doktorla darp ve cebir raporu için irtibata geçtiğinin doğru olduğunu, ancak amacının Hırçın Kımıl ve Samet Erdemir'in hastaneden bir an önce doktor raporu almalarını sağlamak olduğunu, bu şahısların soruşturma sonucunda ceza almamaları, nezarethanede tutulmadan serbest kalmaları için bir çabasının olmadığını, sadece Giresun Cumhuriyet Başsavcılığında çalışan savcı ile irtibata geçip durumun ne olduğunu öğrenmek istediğini" beyan etmiştir.
Her ne kadar müşteki Yakup Bekdemir'in iş yerine zarar verilmesi eyleminin örgüt lideri Olgun Peker'in talimatı ile sanıklar Abdullah Karakuz ve Selim Kımıl'ın azmettirmesiyle, sanıklar Hırçın Kımıl ve Samet Erdemir tarafından gerçekleştirildiği, bu eylemin müştekiye gözdağı vermek amacıyla örgüt üyeleri tarafından icra edildiği, sanık Hakan Karaahmet'in ise suçun işlenmesinden sonra yardımda bulunacağını vaadetmek suretiyle suça yardım etmesi nedeniyle cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açılmış ise de,
Sanık savunmaları, müşteki beyanları, tanık anlatımları, olay öncesi ve sonrası telefon döküm içerikleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde Alper Büfe isimli iş yerinde 10/12/2010 günü gerçekleşen olayın tamamen anlık bir kavga sonucu ve alkolün vermiş olduğu ruh haliyle meydana gelen bir olay olduğu, örgüt faaliyeti çerçevesinde gerçekleştirilmediği, bireysel eylem olarak nitelendirilmesinin hukuken doğru olacağı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Dolayısıyla sanıklar Olgun Peker ve Hakan Karaahmet'in azmettirme ve örgüt yöneticisi olmaları nedeniyle örgüt üyelerinin örgüt faaliyetleri çerçevesinde gerçekleştirdikleri eylemlerden sorumlu tutulmalarını düzenleyen madde yönünden mahkememizce eylem bireysel olarak değerlendirildiğinden atılı suçlardan sanıklar yönünden beraatlerine karar vermek gerekmiştir.
Sanıklar Olgun Peker, Hakan Karaahmet, Selim Kımıl, Hırçın Kımıl, Abdullah Karakuz ve Samet Erdemir hakkında mağdur Yakup Bekdemir'e yönelik mala zarar verme suçu yönünden şikayetten vazgeçme nedeniyle ayrı ayrı düşme kararı vermek gerekmiştir.
Her ne kadar sanıklar Olgun Peker, Hakan Karaahmet, Selim Kımıl, Hırçın Kımıl, Abdullah Karakuz ve Samet Erdemir hakkında birden fazla kişi tarafından var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanarak mağdur Yakup Bekdemir'e yönelik tehdit suçundan cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açılmış ise de müşteki beyanları, tanık anlatımları değerlendirildiğinde atılı suçun gerçekleştirildiğine dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden sanıkların delil yetersizliği nedeniyle ayrı ayrı beraatlerine karar vermek gerekmiştir.
3- 25.06.2009 GÜNÜ GİRESUN'DA, GİRESUN FM RADYO BÜROSUNA GİRİLEREK MUSTAFA CİCİ VE HAKAN AKBAŞ’IN TEHDİT EDİLİP DÖVÜLMELERİ VE İŞYERİNE ZARAR VERİLMESİ EYLEMİ (TEHDİT, MALA ZARAR VERME, KONUT DOKUNULMAZLIĞINI İHLAL)
Giresun’da yayın yapan Giresun FM isimli radyonun müdürü Mustafa Cici ve radyo sahibi Hakan Akbaş'ın Giresun’da yapılan fuar organizasyonunun ve Giresunspor'un başarısızlığı hakkında yazdıkları yazıların ve bu konu hakkında yaptıkları yayınların bir kısım sanıkları rahatsız ettiği, sanık Selim Kımıl ve taraftar grubu lideri Özden Tütüncü'nün Giresun FM isimli radyoya giderek Mustafa Cici ile görüşme yaptıkları ve şahsı bu tür yazılar yazmaması ve yayınlar yapmaması konusunda uyarıp tehdit ettikleri, Mustafa Cici'nin bu durumu kabullenmediği, Selim Kımıl'ın Özden Tütüncü ile birlikte radyodan ayrıldığı, şahısların radyodan ayrılmalarından bir müddet sonra Selim Kımıl'ın kardeşi Evren Kımıl’ın, yanında Samet Erdemir ve Aykut Aydın ile birlikte Giresun FM isimli radyoya tekrar gittiği, şahısların Mustafa Cici ile özel olarak görüşmek istediklerini bahane ederek, Avukat Yavuz Akbulut, gazeteci Gülcan Şahin ve DP İlçe Başkanı Miktat Kaya'nın dışarı çıkmalarını istedikleri, tanıkların görüşmenin ses kayıt cihazı ile kayıt altına alınması koşulu ile odadan çıkmaları üzerine, Evren Kımıl ve yanındaki şahısların oda kapısını kapatarak içeride bulunan Mustafa Cici ve Hakan Akbaş’ı darp etmeye başladıkları, odada bulunan bilgisayar ve sandalyeleri yere fırlattıkları, tanık şahısların odaya girmeleri üzerine şahısların olay yerinden kaçtıkları, Mustafa Cici ve Hakan Akbaş’ın Giresunspor'un Olgun Peker döneminde başarısız olduğu ve yine sanık Hakan Karaahmet tarafından yapılan fuar organizasyonlarına yönelik eleştirel yazılar yazıp, yayınlar yapmaları sebebiyle tehdit ve darp edildiği, olayı Olgun Peker ve Hakan Karaahmet'in azmettirmesi sonucu Selim Kımıl, Özden Tütüncü, Evren Kımıl, Samet Erdemir ve Aykut Aydın isimli şahısların gerçekleştirdiği anlaşılmıştır.
Sanıkların atılı eylemi nedeniyle Giresun Cumhuriyet Başsavcılığınca 2009/2838 sırasına kayden yürütülen soruşturma evrakı hakkında 14/09/2009 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ancak İstanbul (CMK 250. Maddesi ile Yetkili) C. Başsavcılığının Olgun PEKER liderliğindeki suç örgütüne yönelik eylemler kapsamında değerlendirildiği, dinlenen telefon görüşmelerinde eylemin örgüt faaliyeti çerçevesinde gerçekleştirilme ihtimaline ilişkin şüpheler olduğu, olay öncesi ve sonrası tapeler, ortaya çıkan yeni deliller ve kovuşturmaya yer olmadığına dair karara itiraz edilmemesi ve Giresun iline en yakın Ağır Ceza Mahkemesince de bu itirazın reddedilip söz konusu takipsizlik kararının kesinleşmemiş olması dikkate alınarak eylem nedeniyle mahkememizce yargılama yapılmıştır.
Mağdur Mustafa Cici İfadesinde: 25/06/2009 günü saat:11:30 sıralarında Giresun FM isimli radyoda bulunan odasında radyo sahibi Hakan Akbaş ile durum değerlendirmesi yaptığı sırada dış kapı zilinin çaldığını, iki şahsın içeri girdiğini, şahıslardan birinin Hakan Karaahmet'in sahibi olduğu Tempo televizyonunda ve fuar çadırında çalışan Selim (Kımıl), diğerinin de teşhis ettiği Özden Tütüncü olduğunu, Selim'in özel görüşmek istediğini, bunun üzerine Hakan Akbaş'ın odadan çıktığını, odada şahıslarla yalnız kaldığı esnada Özden Tütüncü'nün kendisine "Abi Giresunspor ile ilgili yazılarına ara ver, Giresunspor'a zarar veriyorsun" dediğini, Selim'in araya girerek " Fuar konusundaki haberler yüzünden fuarın iptal olduğunu, iki çocuğu ile işsiz kaldığını, Hakan Karaahmet'in açtığı fuar konusunda bir daha yazı yazmamasını" söylediğini, üslubun giderek sertleştiğini, şahısların kendisine tehdit vari konuştuklarını, bundan sonra iyi niyetin olmayacağını ve olacaklardan kendisinin sorumlu olacağını söylediklerini ve kapıyı çarparak odadan çıktıklarını, yarım saat sonra tanımadığı üç şahsın odasına geldiklerini, özel görüşmek istediklerini, Yavuz Akbulut, Gülcan Şahin ve Miktad Kaya'nın odadan çıktıklarını, Hakan Akbaş ile kendisinin odada kaldığını, 24 yaşlarındaki şahsın kendisine yumruk attığını, diğer şahsın da Hakan Akbaş'a saldırdığını, üçüncü şahsın odadan çıkıp gittiğini, şahısların bilgisayar monitörünün kendisinin üzerine fırlattığını, kendisini tehdit eden Selim Kımıl ve Özden Tütüncü ile kendisini darp eden ismini bilmediği üç kişiden ve olayı azmettirdiğini düşündüğü Hakan Karaahmet, Fatih Kitapçı ve Olgun Peker'den şikayetçi olmadığını beyan etmiştir.
Mağdur Hakan Akbaş İfadesinde: Giresun FM radyosunun sahibi olduğu 25/06/2009 günü saat: 11:30 sıralarında diğer müşteki Mustafa Cici'nin odasında oturdukları sırada önceden tanıdığı Selim Kımıl ile ismini sonradan öğrendiği Özden Tütüncü'nün geldiğini, Selim'in "bir mevzu var Cici ile özel görüşebilir miyiz" dediğini kendisinin odadan çıktığını bir süre sonra şahısların çıkıp gittiğini, Mustafa Cici'nin Giresunspor ve fuar ile ilgili haber yapmamaları konusunda kendisini tehdit ettiklerini söylediğini, bir süre sonra tanımadığı üç kişinin radyoya geldiğini, şahıslardan bir tanesinin Mustafa Cici'ye saldırdığını diğerinin de kendisine saldırdığını, şahısların Mustafa Cici ve kendisini darp ettiklerini, şahıslardan şikayetçi olmadığını beyan etmiştir.
Taraftar kod adlı gizli tanık İfadesinde: Mustafa Cici'nin Giresunspor yönetim hakkında yazdığı yazılar nedeniyle Hakan Karaahmet'in talimatı ile darp edildiğini belirtmiştir.
Tanık Yavuz Akbulut İfadesinde:"Kolluktaki ifadesini tekrar ettiğini, Giresun FM'e ziyarete gittiğini, Mustafa Cici'nin kendisine " Topal Selim'in radyoya gelerek kendisine Olgun Aydın Peker, Giresunspor, Hakan Karaahmet ve Fatih Kitapçı hakkında haber yapmamasını, haber yaptığı takdirde kendisi için sonucunun tehlikeli olacağını söylediğini", ne yapabilirim diye sorduğunu, kendisinin de savcılığa müracaat etmesini söylediğini, bu sırada arkadan birisinin "görüşebilir miyiz dediğini" kendisinin "konuşma kayda alınırsa olabileceğini söylediğini", bunun üzerine Hakan Akbaş'ın bir teyp getirdiğini, dışarı çıktıklarını, kavga sesleri gelince içeri girdiğinde Evren'in Mustafa Cici'yi yere yatırarak tokatladığını gördüğünü, diğer kişinin de Hakan'ı dövdüğünü, şahısların kendisini görünce kaçtıklarını, Emniyette bu kişileri teşhis ettiğini, karakolda Mustafa Cici ve Hakan Akbaş'ın şikayetten vazgeçtiklerini nedenini sorduğunda, kendisine "telefon geldi mecbur kaldık" dediklerini, kim telefon etti diye sorduğunda "Hakan" dediklerini, o kişinin kendisine göre Hakan Karaahmet olduğunu" beyan etmiştir.
Dostları ilə paylaş: |