23.12.2007 günü saat 12.47'de Veli KÜÇÜK ile Vedat YENERER'in yaptığı telefon görüşmesinde özetle; VELİ'nin "Bu sabah ben de seni arayım diyordum, yazını okudum internette... Güzel çok güzel olmuştu" dediğiveDAT'ın "Ya paşam yazıyoruz da hiç bişey şey yok ki suyla yazıyoruz" dediğiveLİ'nin "Yo yo hayır bi şey yok değil oluyo, gayet güzel oluyo" dediğiveDAT'ın "Bi yararı oluyosa iyi paşam" dediğiveLİ'nin"0/wyo oluyo, ben bakıyorum, yani yavaş yavaş millet artık uyanmaya başladı ya..." dediği,
(TapeNo: 3262) Veli KÜÇÜK ile Kemal KERINÇSİZ arasındaki görüşmedeveLİ KÜÇÜK'ün; "...Kemal'çığım merhaba Velipaşaf. Ben gittim-o Şişli Savcısına, ya ordaki o
çocuklar Savcılar tanıdıklarımmış benim, hepsi geldiler meldiler şey yaptılar gerekli ifadeyi verdik" dediği, Kemal KERİNÇSİZ'in "...iyi de Paşam Allahtan bunlar bir tezgah kurmadılar, bu yakalanan çocuklara iki kelime konuştursalardı, tamamdık yani, aman aman yani her şeyi yapabilir bunlar yapamayacağı hiç bir şey yok namussuzların, her türlü oyun tezgahı kurar bunlar, bu da bir tezgah işte" dediği ve aynı konu ile ilgili konuştukları,
(TapeNo : 001203), 2004 yılında Sedat PEKER ile Veli KÜÇÜK arasındaki telefon görüşmesinde özetle; Veli'nin saat 20.30'da Güler'in yanma geleceğinden bahsettikten sonra "Yedide beni aradılar. Gene yedide şey gelecek. Bir yemek, dışarı söyledim. Oraya gelecek şey, Ümit ÖZDAĞ.. ..Telefon etti. İlle de buluşalım falan diye. Ümit'le görüşecez. Ümit'le oturacaz, Güler'de gelecek. Sekiz buçukta. Gülerle oturup konuşacaz bazı şeyleri şimdi." dediği,
27.11.2007 günü saat: 09.58'de Güler KÖMÜRCÜ ile Veli KÜÇÜK arasındaki telefon görüşmesinde özetle;
Güler'in "Ev konusu, baktıracaktın ya eve...Ama bu çok acil. Fevkalade bi gelişme var çünkü...Ben dün aldım haberini. Ayrıca ekstra bir tertip yapmaya hazırlanıyorlar. Yani içeriyi temizlemeleri lazım." Dediği Veli'nin "Tamam ben bi baktırayım şimdi." Dediği, Güler'in "Ne olur ama baktırmadan daha fazla yani ne gerekiyorsa yapalım ya...dün gelip, bizzat birisi söyledi. Salon tamamen dolu kay de alıyorlar." dediği Veli'nin arka planda {Günaydın Melih, ben gelcem. Biraz işlerim var dışarıda. Şey dicem şimdi çok acele hemen bugün bu evde dinleme yapılıyor. Bi tanıdığımızın birisinin evinde dinleme var. Bişey yerleştirmişler o çip dediğimiz şeyler var ya. Onların dinleme tespitlerini acele yaptırmamız lazım. Bugün hemen bi eleman bulun hemen. Bulun ben gelcem oraya tamam mı?) dedikten sonra Güler'e "Tamam canım ben şey yapacam." dediği,
Bu telefon görüşmelerine bakıldığında Veli KÜÇÜK'ün örgütün LOBİ yapılanması içerisindeki birçok birimleri ile ilişki içerisinde olduğu açıkça anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan örgüt mensuplarından ele geçirilen resimlere bakıldığında Veli KÜÇÜK'ün telefon görüşmelerinde tespit edilen ya da edilemeyen birçok örgüt mensubu ile birlikte aynı ortamlarda çekilmiş çok sayıda resimlerinin olduğu, dolayısıyla örgütün GİZLİLİK prensibi nedeniyle telefon konuşmalarına çok dikkat ettikleri, aynca ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNE bağlı sivil toplum örgütlerinin gerçekleştirdikleri eylemi erdeki görüntülere bakıldığında, aynı şekilde örgütün LOBİ yapılanmasındaki bir çok yöneticinin bu gösterilere katıldığı, bunlann yanı sıra ERGENEKON GİZLİ YAPILANMASI ile LOBİ yapılanması arasında KÖPRÜ PERSONEL olarak görev yapan Veli KÜÇÜK ile Muzaffer TEKİN'in de bu gösterilere bizzat katıldıklan görülmüştür.
Öte yandan örgütün MAFYA yapılanması ile olan ilişkilerini yine köprü personel olarak Veli KÜÇÜK ve Muzaffer TEKİN'in sağladığı, örgüt içerisindeki MAFYA gruplannm birçoğunun Veli KÜÇÜK'le çok samimi ve hiyerarşik bir yapı içerisinde konuşmalar yaptıklan,
(TapeNo : 001094)'te kayıtlı, 2004 yılında Sedat PEKER ile Veli KÜÇÜK arasındaki telefon görüşmesinde; Sedat PEKER'in "Çocuk hemen hazır. Siz nasıl emir buyurursanız öyle. Sizin numaranızı ben kardeşimize versem. Size saygılarını sunsa pazartesi günü ona talimat verseniz olur mu?" dediği Veli'nin "Tamam beni arasın" dedikten sonra değişik konularda konuştuklan,
(TapeNo :1465)'de kayıtlı Sami HOŞTAN ile Veli KÜÇÜK arasındaki telefon görüşmesinde; Veli KÜÇÜK'ün "Çarşamba günü şey yapacaktık ta yoktum orda bir sürü sıkıntılarımız oldu...onunla uğraşıyordum" dediği, Sami HOŞTAN'm "Falla paşam hep oluyo ne nedir bu sıkıntı" dediği Veli KÜÇÜK'ün "Ne olacak bilmiyorum ya" dediği, Sami HOŞTAN'ın "Fakat paşam biz .... ne iş yaptıys^^ayBefftk" dediği Veli KÜÇÜK'ün "...para kazananlar kim biliyor musun devletten dalgınlar çıf^nfar teşvik alanlar" dediği,
Sami HOŞTAN'm "bi işlere girdim Bir buçuk milyon dolar gitti bide 600 bin dolar da borçlandım paşam " dediği Veli KÜÇÜK'ün "Bi oturalım bi konuşalım ne yapacaz ne edecez ya bi bakalım hele kafanı bozma dur bakayım...Ben hurdayım bi görüşelim bi oturalım bi konuşalım..." dediği,
(TapeNo :1068) Veli KÜÇÜK ile T. I. arasındaki telefon görüşmesinde; T.I'un "Veli Amcacım senden bir bilgi almak istiyorum ya...bu Yaşar ÖZ'ü hiç tanır misini" dediği Veli'nin "Yamuk bir adam ya" dediği, T.I'un "Yani o işte avukatlığını falan vermek istiyor da. Hiç tanımadığım bir adam benim" dediği Veli KÜÇÜK'ün "Biliyorsun onu, bir sürü mafyacılık işleri falan var ...Bi yanlış birşey yapamaz. Benim haberim olsun, şey yapamaz. O yanlış yapamaz yani." dediği,
Dolayısıyla söz konusu telefon görüşmelerine bakıldığında örgütün MAFYA yapılanmasmdaki kişilerin her konuyu Veli KÜÇÜK'e bildirdikleri Veli KÜÇÜK'ün de her konu ile bizzat ilgilendiği, başka bir MAFYA lideri hakkında bilgi almak isteyen kişiye kendisinin haberi olduktan sonra yanlış yapamayacağını söyleyerek bu MAFYA gruplarının kendisine olan bağlılığını açıkça ortaya koyduğu anlaşılmaktadır.
Şüpheli Zafer Kod MUZAFFER TEKİN, 1950 Çankırı doğumludur, 1972 yılında Harp okulundan mezun olduktan sonra uzun yıllar Türk Silahlı Kuvvetlerinde değişik yerlerde görev yapmış ve 1985 yılında DİSİPLİNSİZLİK nedeniyle ilişiği kesilmiştir.
Muzaffer TEKİN Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayrıldıktan sonra zaman içerisinde çıkar amaçlı suç örgütü lideri olarak bilinen ve haklarında işlem yapılan Semih Tufan GÜLALTAY ve Sedat PEKER'le ilişki kurmuş ve hatta uyuşturucu kaçakçısı olarak bilinen Ertuğrul YILMAZ ile ortaklık yapmıştır.
Aynca örgütün sivil toplum örgütleri yapılanmasını oluşturan Sevgi ERENEROL ile yakın ilişki içerisindedir. Muzaffer TEKİN tutuklandıktan sonra her hafta periyodik olarak Sevgi ERENEROL ve Kemal KERİNÇSİZ tarafından ziyaret edilmiştir. Bu süreçte tahliye olmasını sağlamak için Sevgi ERENEROL, Kemal KERİNÇSİZ ve Emin GÜRSES hukuki ve hukuka aykm her türlü yönteme başvurarak gerekli girişimleri yapmışlardır.
Bunlann yanı sıra DANIŞTAY olayından sonra intihara teşebbüs ettiğinde bizzat Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK tarafından hastaneye götürülmüş ve aynı kişi tarafından olay basma duyurularak kamuoyu oluşturulmaya çalışılmıştır.
Ele geçirilen resimlerden örgütün düzenlediği toplantılanna bizzat katıldığı, aynca örgüt tarafından düzenlenen toplumsal gösteri ve yürüyüşlere de katılarak örgütün her türlü legal-illegal faaliyetlerine sahip çıktığı,
Alman ifadelerden Cumhuriyet Gazetesinin bombalanması olayını bizzat Zafer kod Muzaffer TEKİN'in yaptırdığı, olayda kullanılan bombalan ATAŞEHİRde düzenlenen toplantıda bizzat bu şahsın verdiği, Cumhuriyet Gazetesinin bombalanması olayının failleri ile Danıştay olayı faillerinin aynı şahıslar olduğu, öte yandan olay şüphelilerinden Alparslan ARSLAN'm uzun yıllardır Muzaffer TEKİN ile tanıştığı ve sıkı bir ilişki içerisinde olduğu, hatta bir dönem Muzaffer TEKİN'in uyuşturucu kaçakçısı olarak bilinen Ertuğrul YILMAZ'la ortak factoring şirketi işletirken bu şirketin avukatlığını Alparslan ARSLAN'm yaptığı, öte yandan Muzaffer TEKİN'in çıkar amaçlı silahlı suç örgütü lideri olarak bilinen Semih Tufan GÜLALTAY ile çok iyi ilişkilerinin olduğu, Alparslan ARSLAN'm Danıştay olayından bir süre önce Semih Tufan GÜLALTAY'a ait Maltepe'deki iş yerine geldiği,
Dolayısıyla eldeki verilerin değerlendirmesinden Alparslan ARSLAN ve suç ortaklannın Muzaffer TEKİN'in kontrolünde ve yönlendirmesinde olan kişiler olduğunun anlaşıldığı, dosyadaki tüm delillere birlikte bakıldığında Muzaffer TEKİN'in bu eylem karar ve talimatlan tek başına verebilmesinin mümkün olmadığı, diğer ilişkilerine bakıldığında ERGENEKON terör örgütünün GİZLİ yapılanmas^sççTSrTs%Kİen gelen emir ve talimatlan
SUİKAST TİMLERİNİN oluşturulduğu, örgütün gerçekleştirmeyi planladığı eylemleri bazen bu SUİKAST timlerine bazen yeni oluşturulan Kuvayı Milliye dernekleri çatısı altında oluşturulan örgüt üyelerine bazen de MAFYA guruplarına yaptırdığı,
Diğer taraftan ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ bünyesindeki bir kısım MAFYA grupları ile uzun yıllar öncesine dayanan ilişkilerinin olduğu, 1998 yılında Semih Tufan GÜLALTAY cezaevinde tutuklu iken hem kendisi ile hem de ailesi ile ilgilendiği, aynca Sedat PEKER ile de çok iyi ilişkilerinin olduğu, hatta ikametinde ele geçirilen ajandasmdaki notlarda "Sn. Sedat PEKER 'in böylesine yüce ve kutsal davaya kendisini adamasını takdir ile karşılıyorum''' şeklinde methiyeler düzen yazılar yazdığı, Uyuşturucu kaçakçısı olarak bilinen Ertuğrul YILMAZ ile olan ilişkilerini cenaze töreninde gösterdiği yakınlık ve samimiyetle de ortaya koyduğu, kamera görüntülerinin incelenmesinden anlaşılmıştır.
Dolayısıyla elde edilen tüm delillerin Muzaffer TEKİN'in birçok olayda görüldüğü üzere ERGENEKON terör örgütünün GİZLİ yapılanması ile SİVİL yapılanmasını oluşturan LOBİ yapılanması arasında KÖPRÜ PEERSONEL olarak görev yaptığı anlaşılmaktadır.
Bu anlatımlarla ilgili delilleri belirtmek gerekirse, Danıştay olayı faillerinden Osman YILDIRIM alınan ifadesinde özetle, 30.04.2006 günü Ataşehir Migros önünde Alparslan ARSLAN'la buluştuğunu ve birlikte bir villaya gittiğini, villada Muzaffer TEKİN, Alparslan ARSLAN, Oktay YILDIRIM ile birlikte kendisinin tanımadığı 10-15 şahsın olduğunu, burada Muzaffer TEKİN'in (3) adet el bombası vererek 500 Bin dolar karşılığında Cumhuriyet Gazetesinin bombalanmasını istediğini, kendisinin de bunu kabul ederek yanındaki adamları ile olayı gerçekleştirdiğini beyan etmiştir.
Aynca ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNE bağlı hareket eden Semih Tufan GÜLALTAY liderliğindeki suç örgütüne yönelik yapılan soruşturmada müşteki olarak müracaata bulunan Esra Feride GÖKÇİMEN'in alman ifadesinin bir bölümünde, bir dönem Semih Tufan GÜLALTAY'ın yanında kaldıklarını, bu süre içerisinde Semih Tufanin yanına çok sayıda değişik kişilerin gelip gittiğini, bu kişilerden birisinin de Muzaffer TEKİN olduğunu, DANIŞTAY olayından 2 gün önce Muzaffer TEKİN'in yanında 4-5 kişilik grupla Semih Tufan GÜLALTAY'ın ofisine geldiklerini ve saatlerce toplantı yaptıklarını, Muzaffer TEKİN'in bu binaya sık sık geldiğini ve kendisine KOMUTAN diye hitap edildiğini, yine DANIŞTAY suikastının tetikçisi Alparslan ARSLAN in da olaydan önce bu binaya kalabalık bir grupla geldiğini gördüğünü, ancak o dönemde adını bilmediğini, olay sonrası şahsı medyada görünce tanıdığını, beyan etmiştir.
(TapeNo :1287) Sevgi ERENEROL ile Emin GÜRSES arasındaki telefon görüşmesinde özetle; EMİN'in "Muzaffer Yüzbaşı çıkacak Sonra dedilerki sıra oraya geldi" dediği, SEVGİ'nin "Halen daha şey yok tabi iddianameyi yazıyorlar yok şu eksik yok bu eksik diye" dediği, EMİN'in "Ne kadar oldu 7 ay oldumu?" dediği, SEVGİ'nin "7 ay oldu tabi" dediği, EMİN'in "Yani Ankarada ben dedimki yani buna Şemdinli meselesini çözdünüz buna sıra ne zaman gelecek...Dediler ki sıra ona geldi şimdi dediler" dediği,
(TapeNo :1556) Emin GÜRSES ile X Şahıs arasındaki telefon görüşmesinde özetle; E.GÜRSES'in "...Muzaffer yüzbaşıyı içerden çıkarmak için biz bir girişimde bulunduk. Çıkaracaktık. Muzaffer yüzbaşıyı içerden tam çıkarma girişiminin içine girdik bu operasyon patladı. " dediği anlaşılmıştır.
5-MAFYA YAPILANMASI
ERGENEKON dokümanında belirtilen "Mafyanın kontrol altına alınması" hususuyla alakalı olarak örgüt tarafından hazırlanan "MAFİANIN Yeniden Yapılanması(reorganizasyonu)" dokümanında uluslar arası ve Türkiye içinde oluşturulacak mafya gruplarının tasfiye edilmesi, yerine kontrol altına alınıp örgüt adına yönetilmesi,
uyuşturucu ticaretinden, insan kaçakçılığından ve^uföslar âîşsı para aklama, bankalardan
hackerler yolu ile para çekmenin de mafya ve illgal kişilerin kullanılması yoluyla gerçekleştirileceği benimsenmiştir.
Şüpheli Veli KÜÇÜK'ün aynı zamanda örgütün mafya yapılanması ile doğrudan ilişki ve irtibat halinde olduğu, mafya yapılanması içinde yer alan Arnavut Sami (Kod) Sami HOŞTAN, REİS (kod) Sedat PEKER ile doğrudan görüşmeleri ve örgütsel içerikli faaliyetlerinin olduğu,
Şüpheli (Zafer kod) Muzaffer TEKİN' in, REİS (kod) Sedat PEKER ile irtibatlarının bulunduğu, Semih Tufan GÜLALTAY ile doğrudan görüşüp yönlendirdiği, bizzat Semih Tufan GÜLALTAY tarafından organize edilen bazı toplumsal eylemlere Veli KÜÇÜK, Sevgi ERENEROL, Kemal KERİNÇSİZ ve (Zafer kod)Muzaffer TEKİN'in bizzat katılıp yer aldıkları, (Zafer kod) Muzaffer TEKİN' in görevde iken örgüt ile irtibatlı bulunan Paşa(kod) M. Fikri KARADAĞ ile Semih Tufan GÜLALTAY ve REİS (kod) Sedat PEKER^ ile tanıştırarak irtibata geçmesini temin ettiği bizzat Paşa (kod) M.Fikri KARADAĞ'ın beyanlarından anlaşılmıştır. Buradan da Paşa (kod) M. Fikri KARADAĞ'ın asker kökenli olması sebebi ile ERGENEKON yapılanması olarak da mafya ile daha görevde iken irtibatlandırıldığı buradan da hem örgütün mafya yapılanmasında bulunan insanlann pisikolojik olarak örgüte bağlılığının temin edildiği, aynca yapılan işlerin devlet ve millet menfaatine yapıldığı şeklinde pisikolojik destek ve cesaret verildiği anlaşılmaktadır.
Arnavut Sami (kod) Sami HOŞTAN ve REİS(kod) Sedat PEKER'in örgütün illegal kişilerle irtibatlann zorunluluğu bölümünde anlatılan kişileri temsil etmektedirler.
6-MEDYANIN KONTROL ALTINA ALINMASI VE GÜÇ BİRLİĞİ
İlk olarak ulusal medya ve Cumhuriyet gazetesinin reorganizasyonu dokümanlanndan ERGENEKON terör örgütünün kendine ait ve yakın gördüğü medya şirketlerinin tek çatı altında toplanmasını kararlaştırdığı, bu konuda çalşımalar ve projeler hazırladıklan,
Şüpheli Veli KÜÇÜK'ün geçmişte ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ tarafından alınan ulusal medya isimli kararlann uygulanması için yapılan toplantıya Ferid İLSEVER ile birlikte katıldığı dosyadaki beyanlardan anlaşılmaktadır.
Şüpheli Hikmet ÇİÇEK'in flaş belleğinde bulunan ve 2004 tarihinde oluşturulduğu anlaşılan, "İlhan SELÇUK Ferid" isimli word belgesinin İlhan SELÇUK ve Ferid İLSEVER arasında yapılan görüşme notlannı içerdiği, notlarda "Bir konuşmamızda J.S iki çelişmeli cümle kullanıyordu: "Bize TV'yi verin" ve "Beraber yapalım". Daha sonra "beraberliği" şöyle açtı: "Bir taban hareketi olacak. Siz, G, Cumoklar, vb. Herkesin hissesi olacak. Ama, yukarıyla ilişki bakımından benim önderliğimde, C logosuyla. Böyle bir piramit için hisseleri dağıtalım.'''' ibaresinin yer aldığı buradaki İ.S'nin İlhan SELÇUK, G'nin Gürbüz ÇAPAN olduğu, Ferid İLSEVER ve Doğu PERİNÇEK'in Ulusal Kanalı temsil ettiği dolayısıyla ERGENEKON Terör örgütü üyelerinden ele geçirilen Ulusal Medya 2001 ve Cumhuriyet Gazetesi Re/Organizasyon çalışması ile bire bir örtüştüğü gibi şüpheli İlhan SELÇUK' un örgütsel konumunu da açıkça ortaya koyduğu, buradan da Yukanyla irtibatı ben sağlıyacam denilerik, şüpheli İlhan SELÇUK'un ERGENEKON terör örgütünün en üst makamındaki yöneticileriyle direk irtibat kurarak alman kararlar ve uygulanan bölümlerin raporlannı ilettiği anlaşılmaktadır.
Şüpheli Veli KÜÇÜK'ün doğrudan İlhan SELÇUK ile irtibat kurmadığı, ancak aradaki irtibatı Doğu PERİNÇEK ve Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU vasıtasıyla sağladığı, Doğu PERİNÇEK'in bir çok konuda yazdığı yazıyı yayınlanması için İlhan SELÇUK'a gönderdiği, yine Doğu PERİNÇEK'in özel startejik konularda yazdığı yazıyı kendisine bağlı medya gruplarında yayınlattığı gibi irtibat halinde oj^hakları diğer medya gruplanna da
Mevcut telefon( 14.02.2008 tar. İS.-İY.) görüşmelerinde, şüpheli İlhan SELÇUK'u
oluşturulacak medya güç birliğinin başına geçirilmesi karannm alındığı Türk Metal Televizyonu, Kanal Türk, Doğu PERİNÇEK'in Ulusal TV., ART. TV ve Başkent Üniversitesinin Rektörünün kanalı gibi kanalların tüm yönetiminin Teori Tasarım ve Plânlama Dairesi Başkanlığı (Sivil) görevini yürüten İlhan _ SELÇUKun liderliğinde yönetilmesi için bu bölüm uzmanı Kemal Yalçın ALEMDAROĞLU tarafından hazırlanan projenin uygulamaya sokulmak istendiği açıkça anlaşılmaktadır.
Veli KÜÇÜK'ün medyayı konrol ve denetim altına aldığı şeklindeki Tuncay GÜNEY ' in beyanı ve bizzat ERGENEKON terör örgütünün bu konudaki medyanın ele geçirmesi ve denetim altına alınması yönündeki karan ile alakalı olarak, mevcut delillerden Güler KÖMÜRCÜvedat YENERER, Doğu PERİNÇEK, Ferid İLSEVER, Mehmet Adnan AKFIRAT geçmiş dönemde Tuncay GÜNEY ' in doğrudan Veli KÜÇÜK ile irtibatlı olduklan, aynı zamanda Güler KÖMÜRCÜ' nün Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK vasıtası ile de Kuvvai Milliye Dernekleri ile irtibatlannı sürdürdüğü, bazen de doğrudan Güler KÖMÜRCÜ' nün Kuvvai Milliye Derneği başkanı Bekir ÖZTÜRK'ü, Veli KÜÇÜK'ün talimatlanna uygun olarak yönlendirdiği, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK' nin ajandasında bulunan notlarda Kuvvai Milliye karargahının kurulması gerektiği şeklinde notlar bulunduğu gibi derneklerin kısa zamanda farklı isimler altında açılmasına ilişkin notların da bulunduğu, buradan da Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK' nün ERGENEKON terör örgütünün üst düzey toplantılanna katılıp alman kararlann uygulanması için doğrudan faaliyetlerini yürüttüğü Danıştay olayı sonrasında Veli KÜÇÜKle irtibatlannı şüpheli Güler KÖMÜRCÜ vasıtasıyla yürüttüğü anlaşılmaktadır.
Şüpheli Doğu PERİNÇEK'in aynı zamanda askeri yapılanma ile de irtibatlı bulunduğu dosyada mevcut gizli raporda da görüldüğü gibi şüphelilerin telefon konuşmalanndan ve çıkan dokümanlardan da anlaşılmaktadır.
Bunun dışında, şüpheliler örgütün amaç ve talimatlanna uygun olarak medyayı ele geçirmek için faaliyetlerde bulunduklan, başka Veli KÜÇÜK'ün bu konudaki faaliyetleri yanında Türkeli Dergisini kurdurup, daha sonra yine kendi talimatı ile kurulan VATANSEVER KUVVETLER GÜÇ BİRLİĞİ Derneğine bu derginin yönetimini bıraktığı, şüphelilerden İlhan SELÇUK' un Cumhuriyet Gazetisinin genel yayın yönetmeni olduğu, Doğu PERİNÇEK'in İşçi Partisinin genel başkanı olmasına rağmen Aydınlık ve Ulusal Kanalda söz sahibi olduğu, kendisine bağlı olarak yönettiği bu kanallarda Mehmet Adnan AKFIRAT, Ferid İLSEVER, Serhan BOLLUK, Hikmet ÇİÇEK, Hayati ÖZCAN'm medya yapılanması içersinde yer aldıklan gibi istihbarat toplama ve kişisel verileri kaydetme ile devlete ait gizli ve belgeleri ele geçirdikleri tespit edilmiştir.
Şüpheli Hayrettin ERTEKİN' in internet sitesi sahibi olduğu, Halil Behiç GÜRCİHAN, Bekir ÖZTÜRK, İsmail YILDIZ ve Erkut ERSOY'un internet sitesi sahibi olduklan, şüphelilerden Ayşe Asuman ÖZDEMİR, Gazi GÜDER, Ergün POYRAZ, Fuat ERMİŞ, Güler KÖMÜRCÜ, Hayrullah Mahmut ÖZGÜR, Habip Ümit SAYIN, Muammer KARABULUT, Oktay YILDIRIM, Orhan TUNÇ, Ümit OĞUZTAN, Emin GÜRSESvedat YENERER'nin çeşitli gazete internet sitesi ve televziyonlarda örgütün amacı dıoğrultusunda yazı yayın ve propaganda faaliyetleri yaptıklan anlaşılmaktadır.
7-TERÖR ÖRGÜTLERİNİN AMAÇLARI DOĞRULTUSUNDA KONTROL ALTINA ALINMASI ÇALIŞMALARI:
Yine ERGENEKON dokümanında gerektiğinde naylon terör örgütü kurulmalı ve yabancı istihbarat örgütlerinin kurguladıkları oyunda mutlaka yer alınmalı şeklindeki prensipleri ile de örgütün terör örgütlerinin tasfiye ve^ok edilmesi değil, kontrol altına alınıp örgüt adına kullanılmasını benimsedikler^Cu kop^ Veli KÜÇÜK ve Ümit OĞUZTAN'tan çıkan PANZEHİR isimli örgütsefiçerikh^ dokümanın içeriğinde PKK'nin
t *• * {i? \\ •*
tamamen tasfiye edilmesi yerine, Abdullah ÖC AL AN'la iş birliği yapılıp bizzat ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ içersinde bulunan kendilerince genç subay olarak tabir ettikleri, muhtemelen örgüt adına çeşitli askeri kurumlara sızmış örgüt üyelerinin PKK'nın üst düzey yönetici kadrolarının yerlerine getirilmesi öngörülmüş, ayrıca bu belgede Abdullah ÖCALAN'm emekli olmadığı ve emekli olmayı da istemediği belirtilmiş ve örgütle arasındaki irtibatlarının boyutunu açıkça anlaşılmaktadır. Soruşturma aşamasında ölen Kuddusi OKKIR 'da elde edilen Devletin Yeniden Yapılanması dokümanmde süreçler başlığı altında Ordudan Mit'e Emniyetten Diyanete Yargıdan devletin tüm kurumlarına ve sivil toplum kuruluşlarından mafyaya kadar sızılacağı belirtilmiş olup, bu süreçte herhangi bir terör örgütüne sızılacağı hususunda karar bulunmadığı, buradan da ERGENEKON terör örgütünün amaçlarının terörle mücadele değil, bizzat kendi kontrollerindeki terör örgütlerinin kullanılarak devlet otoritesini zaafa uğratıp, kamu düzenini bozup örgütün kime hizmet ettiği açıkça anlaşılmayan amaçları doğrultusunda yönetmeye çalıştıkları anlaşılmaktadır.
Dosyamızdai mevcut delillerden şüpheli Doğu PERİNÇEK, Ferid İLSEVER ve Hayati ÖZCAN'm PKK'nın kamplarında PKK elebaşısı Abdullah ÖCALAN'la birçok fotoğrafının bulunduğu, buradandan da şüpheli Doğu PERİNÇEK'in ERGENEKON terör örgütünün kararlarına göre teori ve planlama dairesi başkanlığı bünyesinde terör örgütleri ile irtibat konusunda da görevli olduğu anlaşılmaktadır.
Örgütün böylelikle kime hizmet ettiği husussuda açıkça ortaya çıkmaktadır. Millet menfaatleri için hareket ediliyor gibi bir imaj verip daha sonra devleti yıkmaya ve bölmeye azmetmiş PKK terör örgütü ele başısıyla birlikte hareket edip sözde milli duygularla devlete hizmet ettiklerini iddia etmeleri açıklanamayacak bir çelişkidir.
Şüphelilerde ele geçirilen istihbari bilgi notlarında DHKP/C ve HİZBULLAH örgütleriyle alakalı notlar ve gizli bilgiler değerlendirildiğinde bu örgütlerle de şüphelilerin doğrudan bağlantılarının bulunduğu görülmekte olup raporların içeriğinde deşifre olmuş tüm örgütsel konumu olan şahıslarla alakalı olarak hedef saptırması yapılmak suretiyle bu tür şahislann MİT tarafından organize edildiği şeklinde kara propaganda yaparak kendi faaliyetlerini gizlemeye çalışmakta olduklan görülmektedir.
PKK, DHKPC, HİZBULLAH terör örgütleriyle alakalı olarak birçok istihbari raporun bulunması, geçmiş dönemde öldürülen birçok faili meçhul olayın maktülleriyle alakalı bilgi ve istihbarat notlannm yine Veli KÜÇÜK' te bulunmasının dikkat çekici olduğu. Yine öldürülen bazı şahıslarla alakalı olarak Veli KÜÇÜK'ün ajandalannda aynntılı bilgilerin bulunduğu, bu ajandalarda Arnavut Sami (Kod) Sami HOŞTAN, REİS(kod) Sedat PEKER gibi şahıslarla yapılan görüşmelerin bulunduğu gibi bu şahislann duruşmalannm günlerine kadar Veli KÜÇÜK' tarafından ajandasına yazılmasıda aralanndaki ilişkinin örgütsel boyutunu ortaya koymaktadır.
12-SİVİL YAPILANMA (LOBİ)
Örgütün sivil yapılanması Aralık 1999 tarihli LOBİ - ERGENEKON dokümanında tüm aynntılanyla anlatılmış, yapılanmanın nasıl olacağı, kime bağlı çalışacağı ve prensipleriyle nasıl gelir elde edip taban kazanılacağı hususlan aynntılı olarak belirtilmiştir.
"BÖLÜM: 111,6). ORGANİZASYONPLÂNF başlıklı bölümde, "Lobinin organizasyon plânı dokuz departmandan oluşmaktadır. Bu dokuz departman Örgütün tümünü oluşturmaktadır. Departmanlar Ergenekon tarafından örgütün merkez üyeliğine atanmış güvenilir, beş sivil yöneticiye doğrudan bağlı olarak yönetilecektir. Beş sivil yönetici personelin Eggmgğon ile teması ise; atanmış ve
Beş sivil yöneticinin şüphelilerin eylem ve faaliyetlerinden Sevgi ERENEROL, Kemal KERİNÇSİZ, Soruşturma aşamasında ölen Kuddusi OKKIR, İsmail YILDIZ, ve Erkut ERSOY olduğu, bunlann örgüt içinde özel göreve haiz olduklan anlaşılmıştır.
"Yönetici personelin görevi elde edilen veriler ışığında organizasyonu gizlilik prensiplerine sadık kalarak sağlıklı biçimde yönetmek olduğu kadar, her alanda gelişim ve etkinliğini de arttırmaktır. Bunun yanısıra, birimlerin oluşturulması ve birimlerin sağlıklı, düzenli ve etkin biçimde işleyişini sağlamaktır. "
Denilmiş olup bu beş şüphelinin de birimlerin oluşturulması ve yönetilmesine fiilen katıldıklan anlaşılmaktadır.
" LOBİ DOKÜMANINDA "BİRİM BAŞKANLARI" başlıklı bölümde,
"Örgütlenme içinde departmanlann işlev ve amaçlanna uygun yapıya sahip, konusunda deneyim sahibi kişiler tercih edilmelidir. Birim başkanlan, Lobi faaliyetlerinin tümüyle serbest girişimcilik sınırlan içinde kaldığı konusunda kuşkuya kapılmayacak şekilde yönlendirilmeli, ortak amaçlar, fikir birliği ve inançlar doğrultusunda çalıştınlmalıdır". Şeklinde sivil yapılanmayı anlatan bir çok örgütsel içerikli doküman bulunmaktadır.
Dostları ilə paylaş: |