T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliğI (cmk' nun 250 Maddesiyle Görevli ve Yetkili Birim)


Tape:33, 02.07.2007 tarihinde Mehmet Fikri KARADAĞ ile Yusuf isimli şahıs arasındaki görüşmede özetle



Yüklə 3,64 Mb.
səhifə26/50
tarix26.08.2018
ölçüsü3,64 Mb.
#74819
1   ...   22   23   24   25   26   27   28   29   ...   50

Tape:33, 02.07.2007 tarihinde Mehmet Fikri KARADAĞ ile Yusuf isimli şahıs arasındaki görüşmede özetle; Yusuf : "...Bu Yeraltı Durumu, şeyden sonra mı düşünüyorsun, seçimden sonra mı" "... ekip hazırla dedin ya", "ben çok ciddiyim baba" , Mehmet Fikri : "Onu boşver, unut onu" , "23 Temmuzdan sonra konuşuruz" , "Şu anda söz konusu değil" "Memleket tanı kaosa gidecek zaten, öyle gözüküyor" "Ortalık duman olacak, Herhalde Birileri Bir Şey Yapar, Hepsini Bize Mi Bırakacak" , "Ellerinde Orduları olan, Polisleri olan kuvvetleri ohjnlar-yapsın ya"



Tape:75, 08.10.2007 tarihinde Mehmet Fikri KARADAĞ ile Muhammet YÜCE arasındaki görüşmede özetle; Muhammet: " Ne yapıcaz komutanım,bunun sonu ne olucak", Mehmet Fikri: "A..na kodumun çocuklan, 4 yıldızı takıp dolaşıyorlar, onlar yapsınlar ne yaparsa", Muhammet: ".. yapmamız gereken şeyleri yapalım komutanım, ... jandarmanın, emniyetin birşey yapacağı yok", Mehmet Fikri: "onlar yapar., kendine dert etme", Muhammet: "..bu böyle olmuyo, biz rahat duramıyoz artık, bazı şeyleri yapıcaz komutanım, ..bayramdan sonra size 20 tane genç gönderiyom" "..20 tane sağlam ekip". Mehmet Fikri: "Gözü kör mü devletin jandarması polisi özel harekat herşey var onlar yapar", Muhammet: " Yapamıyor işte komutanım yani bu iş bize kaldı artık" ".. .Neyse komutanım biz geldiğimizde görüşelim telefonda konuşmayalım da tamam" dediği,

Tape:290, 17.09.2007 tarihinde Mehmet Fikri KARADAĞ ile Muhammet YÜCE arasındaki görüşmede özetle; Muhammet: "Dönüşte Bir Konuşalım Komutanım, Şu İşleri Halledelim, Ankara'dakiler İyice Coştular" "Şu DTP'liler, Bi Planımız Var Da, Onu Bi Görüşelim, Onu Bi Yapalım", Mehmet Fikri: "Hiç bir şey yapmayın... yapsın o..pu çocuklan, biz yapacağımızı zamanında yaptık", Muhammet: "Sebahat Tuncel'le Şu Osman Baydemir" "Neyse döndüğünüzde bi görüşelim bu konuyu komutanım", Mehmet Fikri: "...bunlan aklından çıkar evladım", Muhammet: "Yok komutanım bunlar iyice coştular, bunlan halledicez, bunlann.. Suyu doldu" "biz kafaya koyduk halledecez yani de, bi ön bilgiyi sizden alalım sizin bilginiz olsun dedim", Mehmet Fikri: "Aklınızdan çıkann öyle şeyleri .. katiyen düşünmeyin", Muhammet: "Neyse döndüğünüzde görüşürüz komutanım"

Tape:451, 17.09.2007 tarihinde Erol ÖLMEZ ile Kahraman ŞAHİN arasındaki görüşmede özetle ; Kahraman'ın Erol' a nerde olduğunu sorduğu, Erol :"Taksime geçiyorum, ordan da Çarşamba'ya geçcem" "İftardan sonra akşam 8, sabah 8 nöbete devam yani, .. ","Biz de mollaların arasına takıldık girdik işte ne yapalım, soktunuz bizi o taraf Çarşamba'ya", Kahraman : "Ya hayırlısı olsun be kardeşim ya, görevini tam yerine getir de" Erol : "Görevi getiriyoruz..." dediği ve Kahraman'a oruçlu olup olmadığını sorduğu, Kahraman :"Yok değilim.." "Sen de mi" dediği, Erol' un "Yok ben tutanm ben hoca adamım biliyorsun sakal bıraktım haberin yok galiba" "molla oldum ben de"

Tape:413, 22.10.2007 tarihinde Erkut ERSOY ile Miktat isimli şahıs arasındaki
görüşmede özetle
; Miktat : "Yani bi şeylerin yapma vaktinin geldiğini, kimle konuşursam
söylüyor. Radyo, televizyon, medyaya baktığın zaman onlarda diyor. Söz bitti diyor." "Sözün
bittiği yerde bizler neler yapacaz. Nasıl bir güç oluşturucaz, Ne olacak yani " , Erkut: "Yani
şimdi elimize silah alıp oraya gitmeye kalksak, o zaman ona Genel Kurmay izin vermez
yani. Biz hazırız."
, Miktat : "Hazırsak o zaman bir şeyler yapalım yani " "...Bazı erkler
bu işi çözemiyosa, çözecek birilerinin çıkması gerekiyor.",
Erkut'un "Ulusal bilinci ayakta
tutmak lazım." , Miktat : "...E bunun için de örgütlenmek gerekiyor kardeşim. Sadece
belli yerlerde, sanal alemde, internet üzerinde, surda burada değil. Artık pratik olarak
yaşamın içerisine girmenin vakti geldi."
, ....Miktat : "E o zaman ikinci Kuvayı Milliye
hareketini başlatmanın vakti geldi de geçiyor" "Yani Genel Kurmay Şöyle Diyor. Beni
bağlamıyor artık, şu süreçten sonra.", "Bi elimizde kalan ordumuz var güvendiğimiz.
Onlar da bizim elimiz kolumuz bağlı diyorsa. O zaman bu yumruğu biz vuracaz
kardeşim. Başka türlü yolu yok."
, Erkut : "Yok biz hazırız yani. Genelkurmaya da
söyledik zaten
" , Miktat: "E bizde hazmz o zaman Mersin'de" "Problem yok bizde hazmz.
Gerekirse bu eller kalem tutar, gerekirse de silah tutar" "Yani biz tetik düşürmesini de
biliriz." "Ha bu işe baş koyulmuşsa bu bu şekilde olacak." "Başka çaresi yok, çünkü
süreç bunu dayatıyor."
dediği, ayın 28'inde yapacakları toplantı için Erkut'un Miktat'tan
sunum hazırlamasını istediği, Miktat : "Ama mesele o değil. Artık bu tür paneller,
sempozyum türü şeyleri bi tarafa bırakalım. Ya Milletin iradesi diyecez." "Biz de
örgütlenecez ,bakın orda bir örgüt kararı alaca?,. Türkive genelinde sathında




örgütlenmek gerekiyor." "Biz bu ülkenin derin devletini oluşturacaz kardeşim. Başka çaremiz de yok" dediği,

Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğünce Derneğin tespit edilen faaliyetleri şu şekilde bildirilmiştir.

Mersin İlinde kamuoyuna da yansıyan görüntülerde de görüldüğü üzere, Mehmet Fikri KARADAĞ' m demek üyelerine silah, Bayrak ve Kuran-ı Kerim üzerine "ölmek var, öldürmek var, öldürülmek var" gibi beyanlarının bulunduğu yemin töreni yaptırdığı,



  1. tarihinde Yıldız Teknik Üniversitesi Beşiktaş Merkez Kampusu önünde Kuvayı Milliye Demeği tarafından "Ocak 2006 da Üniversitede yapılacak olan Türkiye vatandaşlık rejimi ve azınlıklar sorunu konulu konferansın yapılması" konulu basın açıklaması yapıldığı,bu eyleme şüpheliler Mehmet Fikri KARADAĞ ve Hüseyin GÖRÜM'ün katıldığı,

  1. tarihinde Kadıköy "vatan topraklarının satıldığı, ülkenin parçalanmak üzere olduğu ve 30 Ağustos Zafer Bayramı olması vesilesiyle Ankara iline Anıtkabire gidip Ata'ya şikayet edecekleri" konusuyla ilgili olarak protesto eylemine 40 kişilik grubun katıldığı, Ankara'ya gitmek üzere olan grubun Kadıköy Rıhtım caddesinden Halit Ağa Caddesini takiben E-5 Acıbadem köprüsüne kadar yürüdüğü, yolun bir şeridinin trafiğe kapatıldığı, gruba hitaben Kuvayi Milliye Demeği Genel Başkanı olan şüpheli Mehmet Fikri KARADAĞ tarafından konuşma yapıldığı, belirtilmiştir.

İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığınca yapılan denetimlerde özetle;

Demek yönetici ve üyelerinin tüzüklerinde belirtilen amaçların dışında, basın açıklaması adıyla düzenlenen kanunsuz eylemlere katıldıkları, Milli birlik ve beraberlik sağlamak görüntüleri altında, demeğin adını kullanmak suretiyle, Türk Devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmaya yönelik şekilde, halkı suç işlemeye teşvik edici faaliyetlerde bulunduğu, yasalara ve demek tüzüğüne aykırı şekil ve şartlarda, demeğe üye kaydedip illegal bir şekilde örgütlendiği değerlendirildiğinden bahisle Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu,

Aynca Demekler mevzuatına aykm birçok tespit nedeni ile de İstanbul Valiliği'ne bildirimde bulunulduğu belirtilmiştir.

VATANSEVER KUVVETLER GÜÇ BİRLİĞİ HAREKETİ DERNEĞİ

Vatansever Kuvvetler Güçbirliği Hareketi Demeği 06.01.2005 tarihinde Ankara'da Hasan KUNDAKÇI Başkanlığında kuralmuştur. 10.06.2005 günü yapılan Demek Genel Kumlunda Başkan Yardımcısı olan Taner ÜNAL' ın Genel Başkanlığa, Emekli Albay Mehmet Fikri KARADAĞ' m da Koordinasyondan Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı' na getirildiği tespit edilmiştir. Aynca sürekli VKGBH Demeğini kuran kişinin gerçekte kendisi olduğunu söyleyen Ahmet CİNALİ de 18.10.2005 tarihinde yapılan Demek Genel Kurul toplantısı sonucunda Demek Denetleme Kumlu üyeliğine getirilmiştir.

Demeğin amacı, sosyal, ekonomik, kültürel ve siyasi alanlarda, Türk Milletinin birliğine, dirliğine, refah ve mutluluğuna, inancına, milli, manevi ve kutsal değerlerine, Türk Devletinin üniter yapısına, Türk Vatanının bölünmez bütünlüğüne, yönelik iç ve dış düşmanlan fikir ve düşünce bazında tanıma tanıtma, kayıtsız ve Türk Milletine ait olan Egemenlik haklannm Türk Milleti dışındaki Ulus veya Uluslar üstü kuruluşlara kısmen de olsa devrine ve Türk Milletini müstemleke halkı haline getirmeye yönelik her türlü faaliyetlere karşı, Büyük Önder Atatürk' ün Türk Gençliğine.Hitabesi' nin idrakinde olarak T.C Devleti vatandaşlannı sivil inisiyatif içerisinde/bilgilendirmek, şuurlandırmak, hukuken

organize edilmiş birer milli mukavemet güç birlikleri şeklinde oluşturmak, Türkiye genelinde faaliyet gösteren bütün MİLLİ - MİLLİYETÇİ - VATANSEVER derneklerin tek çatı altında birleşmelerini temin ve Türk Milletinin hizmetine hazırlamak şeklinde belirtilmiştir.

Dernek tüzüğü incelendiğinde: Demeğin gerçekte Türkiye için çalışan ve Türk insanını olumlu yönde bilinçlendirmek için kurulmuş ve bu yönde toplum yararına olumlu faaliyetler organize eden bir yapısının ve amacının bulunduğu anlaşılmıştır. Ancak araştırmalar ve incelemeler neticesinde derneğin kurulduğu günden günümüze kadar faaliyetlerine bakıldığında sadece bayrak yürüyüşleri dikkati çekmektedir , 2005 yılı Nevruz Kutlamalan çerçevesinde Mersin ilinde yapılan bayrak yürüyüşünün Türk Bayrağının yakılmak istenmesi neticesinde büyük bir provokasyona dönüştüğü bilinmektedir. Devam eden çalışmalarda Dernek yönetiminin Mersin Dernek Başkanı Mesut SEZER' in de yoğun gayretleriyle Mersin ilini pilot bölge olarak belirlediği ve çalışmalannm hemen hemen tamamını Mersin iline endekslediği tespit edilmiştir.

Derneğin faaliyetleri;

15.04.2006 tarihinde Mersin ilinde yapılan bayrak yürüyüşü ;

Mersin ilinde bir Türk-Kürt savaşı çıkanlmasının planlandığı, Mersin' de Türk bayrağının hakarete uğradığı, Mersin İlinde nevruz gösterilerinin de oluşturduğu bir gerilimin olduğu, Türk bayrağı rozeti takan kişilerin dahi dövüldüğü, Mersin' in yerlilerinin dövülerek ve gerektiğinde öldürülerek mallarının ellerinden alındığı yönünde tespitlerle hareket ederek bir bayrak yürüyüşü yapma ihtiyacı hissetmeleri gerekçeleriyle, 15 Nisan 2006 tarihinde Mersin İlinde dev bir bayrak yürüyüşü düzenlediği ve yaklaşık 80 bin kişinin katıldığı, hazırlık çalışmalarını Mesut SEZER ve arkadaşlannm yaptığı, daha sonra derneğin faaliyetlerini tanıtmak amacıyla köylere ziyaretler yaptıklan ki bu ziyaretlerin birinde Mesut SEZER' in "Damarlannda Türk kanı akanlar mitingimize katılsınlar" ve Mersin' de bir yörük kahvesinde toplanan köylüleri iki kilometrelik bayrak yürüyüşüne davet ederken, "Birlik ve beraberliğimizi nasıl sağlayacağız, az önce söylediğim gibi bütün siyasi görüşlerimizi bir kenara bırakacağız. Siyasi görüşlerimiz, dini inancımız, yaşayış tarzlanmız nasıl olursa olsun damarlanmızda Türk kanı varsa aym 15' inde saat 11:00' de Devlet Hastanesinin önünde olacağız ve Türk bayrağımızı Mersinde yürüteceğiz", köylülere hitaben "Maalesef artık Diyarbakır' a bir Türk şehri diyebilirmiyiz arkadaşlar? Diyebilirmiyiz size soruyorum?, Mersin' e artık diyemiyoruz değil mi? Mersine de diyemiyoruz. İki sene sonra Mersine de Türk şehri diyemeyeceksiniz. Bu bir İstiklal Savaşıdır arkadaşlar" ifadelerini kullandığı tespit edilmiştir. Olayla ilgili gazete haberi



15.02.2007 Vatanseverlerden tahrikli propaganda, Vatansever Tahrik Yörük
köylerinde, 16.02.2007 Ünal Tahriki savundu, 21.02.2007 Bayrak Yürüyüşü öncesi ve sonrası
tehdit edildik ve 23.02.2007 Ulusalcıların Kamp yeri ve Provokasyon başlıklı haberlerde;

VKGBH Derneği Mersin' in PKK' mn eline geçtiği propagandasıyla şehrin Yörük köylerini İstiklal Savaşı vermeye çağırdığı, Mersin Temsilcisi Mesut SEZER' in "Damarlannda Türk kanı akanlar mitingimize katılsınlar" diye köy köy dolaştığı,

Bir video görüntüsünde, VKGB Mersin Şube Başkanı Sezer' in, Mersinde bir yörük kahvesinde toplanan köylüleri iki kilometrelik bayrak yürüyüşüne davet ederken, "Birlik ve beraberliğimizi nasıl sağlayacağız, az önce söylediğim gibi bütün siyasi görüşlerimizi bir kenara bırakacağız. Siyasi görüşlerimiz, dini inancımız, yaşayış tarzlanmız nasıl olursa olsun damarlanmızda Türk kanı varsa aym 15' inde saat 11:00' de Devlet Hastanesinin önünde olacağız ve Türk bayrağımızı Mersinde yürüteceğiz" diye konuştuğu,

Sezer, köylülere hitaben "Maalesif artık Diyarbakır' a bir Türk şehri diyebilirmiyiz arkadaşlar? Diyebilirmiyiz size soruyorum diyor^bu sırada "kahveden diyemeyiz sesleri



duyuluyor. Sezer devamla Mersin' e artık diyemiyoruz değil mi? Mersine de diyemiyoruz. İki sene sonra Mersine de Türk şehri diyemeyeceksiniz. Bu bir İstiklal Savaşıdır arkadaşlar sözleriyle köylüleri motive etmeye çalışıyor. Derneğin genel Başkanı Taner ÜNAL' ın Dernek Sekreteri Mesut SEZER' in Mersin' in Yörük köylerinde yaptığı kışkırtmayı savunduğu ve "Bayrak Yürüyüşü" öncesi ve sonrası tehdit aldıklarını ilettiği belirtilmiştir.



30.07.2006 tarihinde Ordu İlinde yapılan miting ;

Ordu Ziraat odası başkanı Onur ŞAHİN başkanlığında oluşturulan 7 kişilik düzenleme kurulu tarafından Ordu ili Cumhuriyet meydanında Karadeniz bölgesi fındık mitingi konulu açık hava toplantısı tertip edildiği, ancak gösterinin daha sonra karayolunu kapatmaya kadar gittiği, çıkan tartışmalarda bir çok polis memurunun yaralandığı ve bazı vatandaşların mallarına zarar verildiği tespit edilmiştir.



Olayla ilgili olarak tespit edilen telefon görüşmeleri:

20.07.2006 tarihinde Ahmet CİN ALÎ ile Ali KARA arasındaki telefon görüşmesinde

özetle;

ALİ: Ne yapıyon mersin işini, AHMET: Mersin işi bitecek abi bitecek ALİ: Bi bakta eeee bizim ayın 30 unda burda mitingimiz var AHMET: Abi bu Ak partiyi bitirmek için Allah aşkına elinizden geleni yapın yav. ALİ: Ak partiyi bitirme değilde bizim hakkımızı bitiriyorlar AHMET: Bunlar bizim hakkımızı bitiremezler ALİ: Esnafın ve sanatkarın hakkını bitiriyorlar eeee uğraşıyorlar bizde onlara karşı mücadele ediyoruz AHMET: Haaa bana ne yapacağım varsa onu söyle ben onu yaparım ALİ: Ayın 30 unda mitingle ilgili bütün ekiplerin bize destek olmasını sağla AHMET: Ben sana 10 dene ne kadar adam istiyorsan indirecem tamam mı? ALİ: Tamam gardaşım AHMET: Ne kadar adam istiyorsan ALİ: Ya ekibe sen söyle ekib bize destek versin AHMET: Hepisi tamam hepisi ALİ: Orduda miting AHMET: Abi komple getirecem sana Türkiye'nin dört bucağından tamam abi



08.08.2006 tarihinde Mersin İlinde yapılan Şehit Cenazesindeki faaliyet;

Mersin ile Muğdat Camiinde Gümüşhane-Şiran ilçesinde terör örgütü mensupları ile girdikleri çatışmada şehit olan güvenlik görevlilerin cenazesine VKGBH derneğini temsilen Mesut SEZER önderliğine katılan grup içerisinden Selçuk CANCAN' ın cenazeye katılan milletvekillerine ve TBMM'ne küfür ettiği, bunun üzerine Mersin Milletvekili Saffet BENLİ' nin adı geçenden şikayetçi olduğu, Selçuk CANCAN' m hakkında yapılan işlemlerden sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklandığı tespit edilmiştir.



Olayla ilgili olarak tespit edilen telefon görüşmeleri:

08.08.2006 tarihinde Ahmet CİN ALİ ile Mesut SEZER arasındaki görüşmede özetle;


MESUT: Vallaha iyiyiz ortalığı yıkıyoruz haberin olsun akşam izlersin AHMET: Çok güzel çok güzel iyi iyi basın var mı MESUT: Var var hepsi var AHMET: Bayrak yürüyüşü bayrağa ... demi MESUT: Tabi tabi tabi yalnız çevik kuvveti sadece bizim önümüze dikiyorlar ha haberin olsun AHMET: Çevik kuvveti bizim önümüze dikiyorlar he MESUT: He AHMET: Yazıklar olsun diksinler diksinler kendi canbazlıklan MESUT: Evet AHMET: Öpüyorum gözlerinden kolay gelsin MESUT: Şeye müdür yardımcısına yürüyeceğiz dediydim çoğaltıyor çevik kuvvetini çoğaltıyor boyna AHMET: Ne yapıyo MESUT: Çevik kuvveti çoğaltıyo sürekli AHMET: Hee şey yazıklar olsun kaç kişi var bizde MESUT: Valla surda şuanda iki bin kişi filan varız yani bayrağı açtık zaten heralde bir iki cop yiyeceğiz AHMET: Evet aynen aynen devam milletvekillerine mi küfür etti ne yaptı AHMET: Allah Allaaah MESUT: Bunun kayıdı varsa bi arıza çıkar mı video kaydı falan varsa bi arıza çıkar mı AHMET: Yo yo bişiy olmaz MESUT: Telefonları da hep dinliyorlar anasını satayım AHMET: Yav küfür müfur işlerinden vaz geçecekler yani böyle şeyler olmaz ki keratalar neyse MESUT: Belki de etmemiştir de kayıt mayıt var mı diye sordum"
08.08.2006 tarihinde Ahmet CİNALİ ile Mesut SEZER arasındaki görüşmede özetle ;

MESUT: Ya bu bahsettiğim arkadaşı tutukladılar ya Ahmet AHMET: Nasıl oldu MESUT: Mersin millet Saffet DEM.... şikayetçi olmuş AHMET: Ana avrat mı küfür etmiş MESUT: Yok yaa değil laf nerede bu memleketi yönetenler bilmem ne hefsi o... çocuğu bilmem ne devlet büyüğüne hakaretten AHMET: Demedim diyecek şahit var mı MESUT: Biri de şahit imiş sözde AHMET: Ondan bişey çıkmaz MESUT: Bir de bant kaydı var AHMET: Kayıtta ne diyor MESUT: Ben görmedim de başkomiserle görüştüm başkomiser var diyor bant kayıdını ben inceledim diyor AHMET: Ondan bişey çıkmaz ya MESUT: Hayır tutukladılar cezaevine gidiyoruz şimdi AHMET: Ya cezaevine gitse de bırakırlar yine gözdağı muhabbeti .... ben cezaevinde onun rahatını sağlarım şimdi beni iki saat sonra bana çocuğun adını yazdır MESUT: Yaz yaz Selçuk CANCAN



09.06.2006 tarihinde İşçi Partisinin Diyarbakır mitingine katıldıkları,

Diyarbakır İlinde İşçi Partisinin düzenlediği mitinge dernek olarak destek verdikleri ve Mersin Şube Başkanı Mesut SEZER Başkanlığı' nda bir grubu bu mitinge gönderildiği anlaşılmıştır.


Olayla ilgili olarak tespit edilen telefon görüşmeleri :
06.06.2007 tarihinde Taner ÜNAL ile Mesut SEZER arasındaki görüşmede özetle ;
TANER: He hemen bi paketler o zaman da ancak yetişir bu gün 6'sı değil mi 7,8,9

çok az bir vakit var MESUT: Evet siz şeyle bir kontak kurunda Perinçek'le TANER: Tamam şildi aradım zaten beni temsilen şey katılıyor diyicem Mesut Bey diyicem Mesut Bey diyicem söylüyücem yani MESUT: Yani bi konuşma monuşma fırsatı..TANER: Sen organize et orda basın toplantısı filan yaparsınız zaten oraya vardın mıydı ben ne söyleyeceğini şey yaparım sana bildiririm MESUT: İştee burda şey olursa daha iyi olur yani bu adamlarla kontaklı olursak orda organize etmek biraz zor olur.

(Taner ÜNAL ifadesinde görüşmenin İşçi Partisi' nin Diyarbakır İlinde düzenleyeceği miting ile ilgili olduğunu ve kendilerine ait olan Türk Bayrağı' nı bu mitinge gönderdiklerini belirtmiştir.Mesut SEZER de ifadesinde İşçi Partisinin Diyarbakır' da düzenlediği mitinge giderek destek verdiklerini belirtmiştir.)
06.06.2007 tarihinde Taner ÜNAL ile Doğu PERİNÇEK arasındaki görüşmede

özetle;

TANER: Nasılsınız efendim hürmet ederim kucak dolusu sevgi ve saygılarımı sunuyorum efendim PERİNÇEK: Saygılar Taner Bey çok sağolunuz, sağolunuz iyisiniz TANER: Şimdi Diyarbakır'da ki mitinginize biz katılacağız efendim PERİNÇEK: Güzel TANER: Hıı işte arkadaşları da şey yaptım ben bayrakta gönderdim oraya 2 km bayrağımız var ya onu gönderdim PERİNÇEK: Çok güzel, çok güzel TANER: Bütün ilçelerde zaten biz teşkilatlanmış durumdayız Diyarbakır'da PERİNÇEK: Güzel çok güzel TANER: Yani bütün gücümüzle destek vereceğiz hatta işte Erzincan'dan, Mardin'den yani çevre bütün teşkilatlardan da arkadaşları aradım PERİNÇEK: Lütfen TANER: Hepsi bütün gücüyle yanınızda olacaklar efendim PERİNÇEK: Sağolunuz, sizde^mehter takımı varmış var mı öyle



karıştırdılar Vatan Severlerin mehter takımı diye , PERİNÇEK: Güzel çok güzel bekliyoruz bayrağınızla birlikte bekliyoruz kardeşim

(Taner ÜNAL ifadesinde bu mitinge kendilerini temsilen Mersin İl Başkanı Mesut SEZER' in katıldığını ve kendisinin katılmak istemediğini belirtmiştir.)
09.06.2007 tarihinde Taner ÜNAL ile Mesut SEZER arasındaki görüşmede özetle;

TANER: Arkadaşlar katıldı bizden değil mi MESUT: Zayıf biraz TANER: Mümkün olduğu kadar.. MESUT: Tamam TANER: Tamam mı canım hemen nerde bir basın görürsen oraya sirayet et orayı organize et, hepsiyle konuş MESUT: Tamam oldu TANER: Zaten şeye de ...yoğun bir propoganda yap el altından MESUT: Anladım siz şeyle bir Perinçekle bi kontak kurunda bizim genel sekretere de bi söz verin falan deyin TANER: Artık onu sen direk kendin konuş, ona ulaştırmazlar şu anda beni MESUT: İyi peki TANER: Tamam mı yani kendisine direk şey yapmazlar MESUT: Tamam TANER: Sen gerekeni yap orda

(Taner ÜNAL ifadesinde Mesut SEZER' in mitingde konuşma yapmak istediğini bunun için Doğu PERİNÇEK ile görüşmesini istediğini,kendisinin Doğu PERİNÇEK ile görüşmesini söylediğini belirtmiştir.)

18.11.2006 tarihinde Diyarbakır İlinde bayrak yürüyüşü düzenlediği,

18.11.2006 tarihinde Diyarbakır İlinde bayrak yürüyüşü düzenlediği, her ne kadar provokasyona karşı olduklarını beyan etmiş iseler de Ahmet CİNALI ile Uzman Çavuş Selami SEDEF arasındaki 17.11.2006 tarihli görüşmeden de anlaşılacağı üzere aynı gün DEHAP' ın da yürüyüş tertiplediği anlaşılmıştır. Olayla ilgili gazete haberi :



18.11.2006 Kimse olmayınca 4 bin metrekarelik bayrak kamyonetle taşındı, Mitinge katılmayanlar vatan haini başlıklı haberlerde; VKGBH Diyarbakır' da 300 bin kişinin katılımı ile yapılması düşünülen bayrak yürüyüşüne katılmaları için bir çok çocuğa 10' ar YTL vermesi vaat edildiği öne sürüldüğü ve yürüyüşe aralannda çocuklannda bulunduğu yaklaşık 150 kişinin katıldığı, yürüyüş sonrası VKGB Internet sitesinde "Bugün Diyarbakır meydanında istediğimiz sayıda vatansever yer alamamış ise bunun sebebi bayrağın yürümesi için oldukça küçük katkı sağlamaktan çekinen sözde vatanseverlerdir. Bunlar yaptıklan bu korkunç hata ile vatan haini durumuna düşmüşlerdir." Denilmiştir.

Olayla ilgili olarak tespit edilen telefon görüşmeleri :

05.10.2006 tarihinde Taner ÜNAL ile Ahmet CİNALİ arasındaki görüşmede özetle ;

TANER: Ya buu m şey ee Diyarbakır ıı önümüzdeki günlerde şey yapıyoruz iii açılışını çocuklarda mükemmel bi hazırlık yapıyorlar AHMET: He yapsınlar TANER: Şimdi bu bizim için çok önemli yalnız Mer Mesut la konuştum şimdi Mersinde Mesut Mersinden bi bin kişi falan oraya aktaracaz AHMET: He aradılar gelecekler yanıma TANER: Bin kişi falan Mersinden götürecez yalnız işte bi otobüs motobüs bide ee masraf organize edilmesi lazım Zeki ile de konuştum yani orda biz ee 500 metre bayrak açacaz parogramı ona göre yapacaz veya 1000 metre şeyde AHMET: He TANER: Diyarbakır da ee bunu muhakkak halletmemiz lazım Ahmet bu bizim için yeni bi başlangıç olacak şiy gibi Mersin deki gibi büyük bi m şey meydana getirecek bu TANER: Ona göre AHMET: Başlangıçlan yapacaz da sonra ne olacaz o aynen MHP ye yaptık ya emm şeyde TANER: Canım kardeşim ..? AHMET: Rant kapısı yapıp geçecekler yani TANER: Yav kim yapacak ya biz vanz başında AHMET: Biz olalım başında fark etmiyo ha ha ha TANER: Canım olurmu öyle şey AHMET: Ben sana söylüyom işte TANER: Hiç bişey olmaz merak etme AHMET: O bölgenin insanını ben iyi tanıdığım için TANER: Bizim hareketimiz onlann ki gibi değil onlar işi başka yoldan yapıyorlar yani onlann fikirleri idealleri bizimkiyle bir değil bunlan sen en iyi şekilde biliyorsun



05.10.2006 tarihinde Taner ÜNAL ile Mesut'SEZER arasındaki görüşmede özetle ;

TANER: Ben kunuştum ııı şimdi bu Mersin konusu çok önemli ii Diyarbakır konusu tabi Diyarbakır a da o şeyi Mersin den götürecez MESUT: Tamam başkanım TANER: otobüs paralarını bilmem nelerini organize edin dedim yani bu dedim bi hayati mesele MESUT: Tamam başkanım TANER: Çünkü yeniden doğuşu ordan başlatacaz dedim top sizde dedim şey ee ne gerekirse yapacam dedi çocuklar MESUT: He he TANER: Valla dedim bu sefer atlamayın dedim bu sefer gidecek olan 15-20 tane otobüs nası olursa olsun bu otobüsleri götürecez dedim ona göre dedim , TANER: Dur bakalım bi konuşuyum da ben müdahil olacam MESUT: Tamam yansını ee tamamını Mersin den mi ayarlayacaz başkanım insanlann , TANER: Dur bakalım bi konuşacaz tamam mı? MESUT: Tamam oldu başkanım tamam TANER: Yani ii uçak vesaire gidecekleri başka yerlerden ayarlanz da MESUT: He he TANER: Ee otobüsle gideceklerin hepsini Mersinin köylerinden bindirip götürelim ya ben de geliyim daha olmazsa milleti bi bindirelim havalandırak MESUT: Tamam oldu başkanım TANER: ..? MESUT: Olur başkanım TANER: Yani mecburuz yani orda bi iii şey yapmak durumundayız


15.10.2006 tarihinde Taner ÜNAL ile ZEKİ isimli şahıs arasındaki görüşmede

özetle;

ZEKİ: Emredin komutanım ,TANER: Şimdi bir program yaptık Diyarbakır il teşkilatı bu gün hurdaydı ZEKİ: Evet başkanım TANER: Süper adamlar, hepsi de temiz Türk çocuklan bunlar ve de şey orda mücadeleye hevesli insanlar, doldurduk bir araba tüzük, şey neydi onun ismi afiş yani 5-6 bin afiş verdik filan şimdi biraz zaman kazanalım bakımından yürüyüşü 18 Kasıma koyduk ZEKİ: 18 Kasım TANER: Hee 18 Kasım, çünkü orda çok dev bir yürüyüş yapalım diyoruz en 100 (yüz) bir kişinin katılacağı tamam mı ZEKİ: Fazla uzar TANER: Yani önümüzde çalışmak için, efendim ZEKİ: Fazla uzak TANER: Hayır 4 Kasımda da Mersin'de eee Atatürk'e saygı yürüyüşü yapacağız şey pardon askere saygı yürüyüşü Türk askerine saygı mitingi yapacağız ZEKİ: Mersin'de TANER: He Mersin'de ZEKİ: Tamam TANER: Türk askerine saygı mitingi yani özel bir durum arkasından 2 Aralıkta şeye eee Atatürk'e saygı mitingi yapacağız, arkasında işte Antalya'da ZEKİ: 4 Kasım TANER: Efendim ZEKİ: 4 Kasım TANER: 4 Kasımda şeyde Mersinde Türk askerine saygı mitingi ZEKİ: Tamam TANER: Tamam mı yani bu çok önemli şu anda saygısızlık çoğaldı biliyorsun ZEKİ: Evet, evet aynen öyle TANER: He şey yapacağız Genel Kurmay Başkanına bağlılığımızı filan bildireceğiz hatta resmini bile taşıyacağız yani ZEKİ: Tamam çok güzel TANER: Güzel bir şey yapacağız ZEKİ: Tamam 2 Aralık, 2 Aralık TANER: Ondan sonra 2 Aralık şeyde Atatürk'e saygı mitingi Konya'da yapacağız 15 er gün ara koyuyoruz ki güzelce çalışalım ZEKİ: Tamam çok güzel TANER: Ondan sonra 16 Aralıkta Antalya'da mitink yapıyoruz isimlerini bilahare teşhis edeceğiz ZEKİ: 18 Kasım Diyarbakır TANER: 18 Kasım Diyarbakır ZEKİ: Evet 30 Aralık TANER: 30 Aralık Gaziantep, aralara tabi küzük illeri şey yapacağız sıkıştıracağız mesela Bolu molu bilmem ne Siirt hangisi denk gelirse ondan sonra ki gelen 13 Ocak Hatay ZEKİ: Evet TANER: 27 Ocak Muğla ZEKİ: Evet TANER: 10 Şubat Urfa ZEKİ: Evet abi TANER: 24 Şubat Mardin ZEKİ: Evet TANER: 15 Mart nevruz Mersin, nevruz yürüyüşü ZEKİ: 15 Mart Mersin, İstanbul ne zaman abi TANER: İşte onu sana bırakıyorum artık mesela arkasında da İstanbul'da da yürüyebiliriz ama İstanbul biraz bahar olsun diyorum 29 Martta Anamur'da yürüyüşümüz var ondan sonra 10 Nisan Kastamonu ZEKİ: Tamam TANER: Ondan sonra 25 Nisan Bolu ZEKİ: Evet TANER: 10 Mayıs İstanbul, İstanbul iyi mi 10 Mayıs ZEKİ: Gayet iyi TANER: Evet 25 Mayıs Ankara bu şekilde gidiyor ya illeri sıraladık, bütün illeri yürüyeceğiz araya da diğer küçük illeri koyacağız ve hemen, hemen her hafta bir yerde bayrak yürüyüşü yapacağız ZEKİ: Çok güzel TANER: Sürekli olarak çeşitli vesilelerle işte Atatürk yürüyüşü, Bayrak yürüyüşü ZEKİ: Seçime gidiyoruz herhalde sonuçta TANER: Tabi, tabi yani bütün Türkiye'yi .şey yapacağız şimdi burda da bir hayli çalışma yapıyoruz yanlız işte o şey konusu yayara bu seçime götürür bizi zaten üç



yürüyüşü bile yapsak olay götürür bizi çünkü Diyarbakır'a çok kapsamlı çalışma yapıyoruz burda başladık burdan 100 (yüz) otobüs zaten hazır ettik sözü aldık köylülerden şimdi birazdan bir köye gidiyoruz yine ZEKİ: İstanbul'a geliyor musun salı günü abi TANER: Abi gelim ben şeyle işte Kemal'le bir görüşelim ZEKİ: He gelde bir görüşelim evet TANER: Onun bir telefonu vardı bana verdi ben o gün onu bir anda.. ZEKİ: Evde telefonları kapalı bende de yok çünkü o hasta yatıyor TANER: Öyle mi ZEKİ: Hı, hı TANER: O zaman salı günü biz burdan İstanbul'a gelsek ZEKİ: Yarın ben sana haber veririm onu buluşacam onunla TANER: He sen buluş olay de çok canlandı de burda biz buranın esnafları ile filan toplantı yaptık biz sizi istiyoruz diyorlar yani bir şey var taban var korkunç bir taban var ZEKİ: Taban var politik kısma Kemal'i karıştırma sadece maddi kısma karıştır o kadar.


05.10.2006 tarihinde Ahmet CİN ALI ile Zeki BALABAN/SELAHATTİN isimli şahıslar arasındaki görüşmede özetle ;

AHMET CİNALİ: İyi bu mesut dingili ordan adam götüremiyomuki de şeyden Ağrı'dan şeyden otobüs paralan bilmem ne muhabbetine giriyo Mersinden ZEKİ: Şimdi komutanım o o şekildede hurdanda istiyolar yani kalabalık istiyolar onu bi şekilde çözücem yani AHMET CİNALİ: Kalabalık ZEKİ: Oraya bin kişiyi bi sekide atacam otobüsle götürmüycem belki trenle götürecem AHMET CİNALİ: Evet o faizci faizci ne anlatıyo faizci ne söylüyo yardımcı oluyomu ZEKİ: Evet AHMET CİNALİ: He? oluyosa tamam güzel ZEKİ: Yani şimdi şu var ben eeşeydende takviye alabilirim Kara Kuvvetlerindende takviye alabilirim AHMET CİNALİ: He o ayn yaptırabiliriz ZEKİ: Evet AHMET CİNALİ: He orada orada bir değişik bi hava yapmak lazım ZEKİ: He he çünkü mersin yürüyüşündede orda dört bintane asker vardı kimse farkında değildi AHMET CİNALİ: Evet evet ordan aynı şekilde askerleri organize ettirebiliriz onu askerlere ettirelim ZEKİ: Yani AHMET CİNALİ: ...sivilleri çektirelim sivilleri çektirelim .. ZEKİ: Çünkü çünkü garnizonda aşşağı yukan 14 bin tane asker var kolordu karargahı var AHMET CİNALİ: He onlara sivili çektirelim yürüyüşe katıttıralım ZEKİ: He aynen öyle komutanım AHMET CİNALİ: He öyle yapacaz gerisine girme adam taşıma maşıma işiyle uğraşanlayız tamam mı ZEKİ: Doğru AHMET CİNALİ: Gelirler illa yürüyüşü yapar dağılırlar ZEKİ: Evet AHMET CİNALİ: Aynen öyle yapacaz aynen öyle yapacaz ZEKİ: Aklıma o geldi çünkü başkanın haberi yok Taner beyin AHMET CİNALİ: Öyle yapacaz biz seninle zaten akşam buluşacaz ZEKİ: O Mersindeki 70 bin 70 bin kişinin nasıl döküldüğünü bilmiyo sokağa AHMET CİNALİ: Aynen doğrudur öyle yapacaz ZEKİ: Yani öyle olcak o AHMET CİNALİ: Aynen doğrudur ZEKİ: O Mersin'de de askerler başladı almaya bayrağı sivillere devretti çektik ondan sonra çocuklan AHMET CİNALİ: Aynen öyle yapacaz konu bu başka alternatifi yok ZEKİ: Tamam komutanım tam bir .. inletecez orda , ZEKİ: o bölgede çünkü yapmak istediğim çok şey var benim operasyonel olarakta var, SELAHATTİN: Sağol teşekkür ederim sen nasılsın AHMET CİNALİ: Napalım uğraşıyoz işte Diyarbakır'da bi tantana çıkartacaz biliyosun sen işi Zeki sana haber vermiştir şöyle bi şey yapalım bi ses gelsin


16.11.2006 tarihinde Ahmet CİNALİ ile SELAMİ isimli şahıs arasındaki görüşmede

özetle;

AHMET: Sağol canımın için nerdesiniz diyarbakırdamısmız SELAMİ: Diyarbakırdayım abi şu anda ben AHMET: Şimdi canım SELAMİ: Evet abi AHMET: Şimdi ben oraya Vatanseverler kuvvetler Güç Birliği Hareketinin ilini kurdutturdum Diyarbakıra SELAMİ: Evet abi AHMET: Şimdiii genel başkan olan arkadaşım tamam mı Taner SELAMİ: Hm AHMET: Şimdi oraya geliyor yann saat beşte orda SELAMİ: Heee yann akşam beşte AHMET: Heeeee yann akşam beşte oraya geçecek SELAMİ: Evet abi AHMET: Sen kaçta çıkabilirsin kaçta izin alabilirsin bölük komutanından SELAMİ: Abi ben 4.30 da izin alınm ben AHMET: 4,30 da SELAMİ: Heeee AHMET: Orda başka kendi kafana göre bizimk



uzman çocuklardan kimler var yanında SELAMİ: Abi ikidene benden daha sağlam beni bil onu görme yani AHMET: Onlanda al yanma SELAMİ: Evet abi AHMET: Tamam mı ondan sonra ordan da şeye gidersiniz ordan sivilden sevdiğiniz insanlar varmı SELAMİ: Burdamı AHMET: Güvenebileceğiniz evet Diyarbakır'dan SELAMİ: var abi AHMET: Var onlardan kaç kişi var ne kadar sayısı çok olursa iyidir SELAMİ: Evet abi AHMET: Kaç kişi yapabilirsiniz SELAMİ: Abi şimdi ne kadar istiyorsunuz bilmiyorum ki ya AHMET: Ya 20-30 kişi yapın ya SELAMİ: Evet abi AHMET: Orda bide tamam mı orda birde 400-500 metre bayrak açtıracam sonra daha sonrada bayrak yürüşü yaptırtacaz orda SELAMİ: Heee tamam AHMET: organize yaptıracaz tamam mı SELAMİ: Tamam abi AHMET: Bak şimdi bide Polis evine gidiyorsun orda Osman BALAK var Osman BALAK emniyet amiri SELAMİ: Evet abi AHMET: Diyarbakırda SELAMİ: Evet abi AHMET: Onuda bul tamam mı oraya göre bizim Ramazan Üsteğmen ne yapıyor SELAMİ: Abi orman iki gün önce görüştük oda iyi yani AHMET: Heeee SELAMİ: Celal paşam ne yapıyor durumu nasıl AHMET: Celal paşam çok iyi abi SELAMİ: Heeee şimdi şeyapm orda yine bir organizasyon yapın ordan sivillerinizi çekin asker olduğunuz da belli olmasın tamam mı AHMET: Evet abi SELAMİ: Tabi silahlarınızı da alın yanınıza mutlaka AHMET: Tamam abi yapanz onu SELAMİ: Tamam mı canlarım AHMET: İyi hadi SELAMİ: Abi saat beşte nasıl görüşeceğiz abimlen .. AHMET: Tamam canım 30 kişi filan olun ona göre şeyap SELAMİ: Tamam AHMET: Yalnız o bayrakları taşıyan sivillere taşıtın bi güzellik yapın tamam mı 40 kişi 50 kişi yapın SELAMI: Tamam abi.."


16.11.2006 tarihinde Ahmet CİNALİ ile Taner ÜNAL arasındaki görüşmede özetle;

AHMET: Ordan sana üç tane çocuk gelecek uzman özel hareketten , 30-40 kişide sivil getirecekler TANER: Tamam AHMET: Yalnız sen onları deşifre etmiyorsun hiç bir şekilde yanında olacaklar silahlan ile birlikte beşte orda olacaklar şimdi seni arattınyorum cebini veriyom TANER: Tamam canım kardeşim AHMET: Selami uzman TANER: Koçum benim AHMET: Benim evladımdır tamam mı TANER: Tamam okçum benim aslanım benim AHMET: Sana üç tane nefer yani TANER: Bayraktan da tutacaklar demi AHMET: Ya bayraklan onlara tutturma diğer 30-40 kişi getittiriyorum onlara tuttuttur TANER: Heeeee onlar yani 30-40 kişi tutacak AHMET: Onlar seni koruyacak Taner az bak beni dinle tamam mı TANER: tamam kardeşim AHMET: Onlann getirdiği bayrak tutacak onlar seni koruyacak


17.11.2006 tarihinde Ahmet CİNALİ ile Selami isimli şahıs arasındaki görüşmede

özetle;

SELAMİ: Abi aynldık onlar komutanın yanına gittiler bi.. sa AHMET: Nereye gittiler SELAMİ: Komutanın yanma abi AHMET: Kimin alay komutanının mı SELAMİ: Kolordu komutanına gittiler abi AHMET: He iyi SELAMİ: Ön., sağa çıktık sağa sola baktık adam topladık bayağı işte yann toplanacaklar yani saat on buçukta oraya gelcek AHMET: Tamam SELAMİ: Noktaya gelcek hepsi yani, ...AHMET: Öpüyorum gözlerinden bu hareketler önemli orda psikolojik savaş bunlar biliyosun psikolojik harp SELAMİ: Zaten abi terslik surda aynı gün bide bunlann yürüyüşü var AHMET: Kimlerin SELAMİ: Diyarbakırda yürüyüşü var AHMET: Kimin yürüyüşü var SELAMİ: Şeyin Dehaplılann AHMET: Bak Dehaplılann da SELAMİ: He AHMET: Vay pezevenkler SELAMİ: Aynı gün hemide yani

vali buna nasıl izin verdi bilmiyoz anlayamadık yani SELAMİ: Köylerden gelecekler yani

dedim çocuk mucuk ne varsa getirin dedim hepsini AHMET: Tamam aynen doğrudur bayağı galaba yapsınlar SELAMİ: Evet abi dedim çocuk da olsa bulun bunlar çocuğa para verip daş attınyosa dedi bizde çocuklara bayrak açtınnk AHMET: Aynen öyledir SELAMİ: He başka çare yok abi yani AHMET: Ayyynen öyledir SELAMİ: He bizim bu vat bayrak için canımızı veriyosak çocuk da goruk bebek de ... içine AHMET:., Ayrten öyledir doğrudur SELAMİ:











Evet abi AHMET: Çok güzel Selamim sen güzel gine organizasyonları yap ıı sen ıı sağa sola bakma yapabildiğin gadar yap tamam mı SELAMİ: Tamam abicim .."


Yüklə 3,64 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   22   23   24   25   26   27   28   29   ...   50




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin