T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliğI (cmk' nun 250 Maddesiyle Görevli ve Yetkili Birim)


ŞÜPHELİ SAMİ HOŞTAN'IN ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ İLE İRTİBATI



Yüklə 3,64 Mb.
səhifə32/50
tarix26.08.2018
ölçüsü3,64 Mb.
#74819
1   ...   28   29   30   31   32   33   34   35   ...   50

ŞÜPHELİ SAMİ HOŞTAN'IN ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ İLE İRTİBATI

Sami HOŞTAN 1947 Üsküp doğumludur, 7 yaşında iken İstanbul'a gelmiş ve askerlik hizmetinden sonra uzun yıllar İstanbul da ve Hollanda ülkesinde kumarhanecilik yapmıştır. Bu süreçte Almanya ya gittiği bir zaman uyuşturucu kaçakçılığı suçundan yakalanmış ve 38 ay tutuklu kalmıştır. Bir dönem Ömer Lütfü TOPAL ile birlikte kumarhane işleten Sami HOŞTAN 1996 yılında SUSURLUK ÇETESİ davasında yargılanmış ve hapis cezası almıştır. Aynca Sami HOŞTAN hakkında bu güne kadar; teşekkül halinde yurt dışına eroin ihraç etmek suçundan işlem yapılmıştır.

Sonuç olarak Sami HOŞTAN hakkında bu güne kadar yapılan işlemlerverilen mahkeme kararlarlan, meydana gelen olaylar ve elde edilen tüm deliller Sami HOŞTAN'm çıkar amaçlı suç örgütü olduğunu ve bu güne kadar birçok eylemler gerçekleştirdiğini açıkça göstermektedir.

İşte çıkar amaçlı suç örgütü olarak bilinen bu Sami HOŞTAN'm Veli KÜÇÜK ile 1986 yılından beri ilişki içersinde olduğu, bu ilişkinin Veli KÜÇÜK Edirne de görev yaptığı dönemde başlayıp bu günlere kadar devam ettiği anlaşılmaktadır.



Bu ilişkiler Veli KÜÇÜK'e sorulduğunda alınan ifadesinde özetle; Sami HOŞTAN'ı 1983 yılında Edirne İl Jandarma Komutanı iken arkadaşı Mustafa BİLGİN vasıtasıyla tanıdığını, o dönemde Sami HOŞTAN'm Hollanda'da otel çalıştırdığını ve ticaret yaptığını öğrendiğini, Edirne kritik bir bölge olması nedeniyle, Sami HOŞTAN'dan hudut bölgesinde istihbarat elde edebileceğini düşündüğünü, ancak düşündüğü gibi istifade edemediğini, sonraki dönemlerde Sami HOŞTAN-*ın İstanbul'da Ömer Lütfı TOPAL ile

birlikte gazino çalıştırdığını, bu gazinonun kumarhane şeklinde işletildiğini öğrenince Sami HOŞTAN'dan uzaklaştığını, fakat birkaç kez telefon görüşmesi yaptığını beyan etmiştir.



Bu ilişki Sami HOŞTAN'a sorulduğunda alınan ifadesinde özetle; Veli KÜÇÜK ile 1986 yılında Edirne'de arkadaşları Enver YAYLACI ve Mustafa BİLGİN'in vasıtasıyla tanıştığını, o dönemde Veli KÜÇÜK'ün Edime Alay Komutanı olduğunu, o dönem yurt dışında yaşadığı için Hollanda ülkesine gittiğinden uzun yıllar Veli KÜÇÜK'ü görmediğini, seneler sonra İstanbul'a geldiğinde, arkadaşı Enver YAYLACI'nın Çiftkurtlar isimli galerisinde tesadüfen Veli KÜÇÜK ile karşılaştığım Veli KÜÇÜK ile bayramlarda ve özel günlerde tebrikleşme amacıyla telefon görüşmesi yaptığını, 1,5/2 yıldır da görüşmediğini beyan etmiştir. Ayrıca Yurtdışından Türkiyeye dönüş yaptıktan sonra da 1995 yılında Ömer Lütfü TOPAL ile birlikte Shereton Gazinosunu işletmeye başladıklarını söylemiştir.

Fakat ifadelerinin diğer kısımlarından ve yapılan tespitlerden aralarındaki ilişkinin hiçte bu şekilde olmadığı, uzun yıllar samimi bir şekilde belirli bir ilişkinin devam ettiği anlaşılmaktadır.

Veli KÜÇÜK ifadesinde Sami HOŞTAN'm Ömer Lütfü TOPAL ile kumar işi yaptığını öğrendikten sonra uzaklaştığını beyan ettiysede elde edilen veriler bunun böyle olmadığını açıkça göstermektedir.

Sami HOŞTAN'm beyanlarına göre Ömer Lütfü TOPAL ile ortaklıkları 1995 yılında başlamıştır. Bu ortaklıktan yaklaşık bir yıl sonra yani 28.07.1996 günü Ömer Lütfü TOPAL öldürülmüştür. Bu olaydan yaklaşık 4 ay kadar sonra da yani 3 Kasım 1996 günü Balıkesir ilindeki meşhur Susurluk kazası meydana gelmiştir.



Şüpheli Veli KÜÇÜK'e Susurluk Kazası sorulduğunda ise; Olayın meydana geldiği dönemde Giresun Bölge Komutam olduğunu, olay günü Sami HOŞTAN'm telefonla kendisini arayarak kaza hakkında bilgi verdiğini, kazada Sedat BUCAK'm olduğunu, ayrıca ölülerinde olduğunu fakat kimin öldüğünü bilmediğini söyleyip telaşla telefonu kapattığını, bunun üzerine kendisinin önce Balıkesir İl Jandarma komutanını aradığını fakat ulaşamadığını, sonra da Balıkesir il Emniyet Müdürünü arayarak olay hakkında aynntılı bilgi aldığını, aldığı bilgiye göre araç içersinde bulunan Hüseyin KOCADAG ve Mehmet ÖZBAY isimli şahıslann öldüğünü, Sedat BUCAK'm ise yaralandığını öğrendiğini, Emniyet Müdürüne Mehmet ÖZBAY kimlikli şahsın Abdullah ÇATLI olabileceğini söylediğini, aynca yaralı Sedat BUCAK'ı en yakın hastaneye kaldırmasını, zaten İstanbul dan da yardım için gelecekler olacağını söylediğini beyan etmiştir.

Dolayısıyla nasıl bir ilişkidir ki Veli KÜÇÜK, kumarcılık yaptığı için uzaklaştığını söylediği Sami HOŞTAN, ülkenin gündemine bomba gibi düşen bir kaza olayını önce Veli KÜÇÜK'e haber vermiş ve Veli KÜÇÜKte aldığı haber üzerine derhal Balıkesir Emniyet Müdürünü arayarak olayla ilgili gerekli yardımı yapması konusunda girişimde bulunmuştur.

Kaldı ki Kutlu SAVAŞ'ın resmi belge olarak hazırlamış olduğu Susurluk raporunda Sami Hoştan'm 1996'da yedi ay içinde Veli KÜÇÜK ile tam 34 kere görüştüğü belirtilmiştir.

Şüpheli Ali YASAK'a ifadesinde Sami HOŞTAN sorulduğunda; Sami HOŞTAN'ı kardeşi Mehmet YASAK'ın düğününe geldiğinde tanıdığını, bayramlarda ve özel günlerde kendisi ile ara sıra telefonla görüştüğünü, 3 Kasım 1996 günü Susurluk kazası meydana geldiğinde hatırlamadığı birinin telefonla aradığını ve kazanın olduğunu söylediğini, bunun üzerine Susurluk'a gittiğini, cenazelerin alınıp Susurluk Adliyesine götürüldüğünü duyunca adliyeye gittiğini, adliyeye gittiğinde Sami HOŞTAN, Ayhan ÇARKIN ve şu an isimlerini hatırlayamadığı kalabalık bir grubun orda olduğunu beyan etmiştir.

Hal böyleyken meydana gelen bir kaza sonrasında kader birliği yapan kişilerin bir araya geldikleri, olaya sahip çıktıklan, olayla ilgih>a1|ında bağlı bulundukları Veli KÜÇÜK'e bilgi vererek gerekli yardımı yapmasını istediklefî^Veli KÜÇÜK'ün de anında önce Jandarma



Alay Komutanını, ulaşamayınca il Emniyet Müdürünü telefonla arayarak olayı yönlendirmeye çalıştığı, dolayısıyla Veli KÜÇÜK'ün söz konusu MAFYA gruplarını susurluk kazasının meydana geldiği tarihlerden beri yönlendirdiği ve kontrol altına aldığı görülmüştür.

Diğer taraftan 2007 yılı içersinde Veli KÜÇÜK ile Sami HOŞTAN'm yaptığı telefon görüşmelerinin içerikleri, aralarındaki ilişkinin halen ne şekilde ve hangi boyutlarda devam ettiğini açıkça göstermektedir.

16.11.2007 günü saat : 12.46'de Veli KÜÇÜK ile Sami HOŞTAN arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Veli'nin "Valla özledim bende. Köye gidiyorum yoldayım şuanda. İzmit'teyim." dediği, Sami'nin "Köye gidiyosun ne zaman... pazar salı Çarşamba." "Çarşamba günü, benim bi arkadaşım var. Onunla beraber seni ziyarete gelecem. Bu Azerbeycan'da bize bişeyler ... senden fikir alalım da ondan sonra." dediği Veli'nin ise "Ya ben Kazakistan'daydım yeni geldim." "He Kazakistan'dan bir sürü bana teklifler yaptılar." "Bir sürü projeler verdiler. Ordaki tanıdığım, şeyler devletin yetkilileri var orda." dediği, Sami'nin "...Sapancalı Adnan diye bir arkadaşım var. Onun ... yurtdışında da işleri var tekstil işleri var." dediği Veli'nin "Tamam. Ben ne gerekirse yardımcı olurum." dediği,



22.11.2007 günü saat : 14.42'de Sami HOŞTAN ile Veli KÜÇÜK arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Veli KÜÇÜK'ün "Çarşamba günü şey yapacaktık ta yoktum orda bir sürü sıkıntılarımız oldu...onunla uğraşıyordum" dediği, Sami HOŞTAN'm "Valla paşam hep oluyo ne nedir bu sıkıntı" dediği Veli KÜÇÜK'ün "Ne olacak bilmiyorum ya" dediği, Sami HOŞTAN'm "Fakat paşam biz .... ne iş yaptıysak kaybettik" dediği Veli KÜÇÜK'ün "...para kazananlar kim biliyor musun devletten çalanlar çırpanlar teşvik alanlar" dediği, Sami HOŞTAN'm "bi işlere girdim Bir buçuk milyon dolar gitti bide 600 bin dolar da borçlandım paşam" "... o .. sattım bi iş hanım vardı ya benim Güneşlide oda gitti yani bi bi tersliktir gidiyor paşanı" dediği Veli KÜÇÜK'ün "Bi oturalım bi konuşalım ne yapacaz ne edecez ya bi bakalım hele" "... kafanı bozma dur bakayım" "Ben hurdayım bi görüşelim bi oturalım bi konuşalım ..." dediği anlaşılmıştır.

Bu noktaya kadar Veli KÜÇÜK ile Sami HOŞTAN arasındaki ilişki kısaca anlatıldı, bundan sonraki süreçte de Sami HOŞTAN'm "Ulusal Mafya Liderliği" ve diğer MAFYA grupları ile olan ilişkileri anlatılacaktır.

Bu güne kadar suç örgütlerine yönelik yapılan soruşturmalarda, hemen hemen birçok suç örgütü liderinin Sami HOŞTAN'a abi diye hitap ettiği, saygı duyduğu, suç örgütleri arasında yaşanan problemleri Sami HOŞTAN'a getirdikleri ve Sami'nin hakemlik yaparak çözüm ürettiği, kısaca Sami HOŞTAN'm yeraltı dünyasında ciddi etkinliğinin olduğu, bu nedenle Veli KÜÇÜK'ün diğer MAFYA gruplarını Sami HOŞTAN üzerinden kontrol ettiği ve yönlendirdiği değerlendirilmektedir. Şimdi de bu hususla ilgili deliller anlatılacaktır.

Sami HOŞTAN gazeteci Uğur DÜNDAR ile yaptığı bir telefon görüşmesinde, Uğur DÜNDAR'ın Susurluk çetesi tarafından öldürüleceğini yönünde haberler çıktığını sorması üzerine, Sami HOŞTAN'm bunu kabul etmeyerek "Ben bu insanlarla beraber tanı 15 sene beraberim, iç içe ve hala bu insanlar benim yanımdalar" "...birgün sizin isminiz zikredilmedi" dediği, başka bir görüşmede Ayhan ÇARAKIN'm dan mağduriyet yaşadığını anlatan bir bayana da "Ya bu benim kontrolümdeki bir adam, benden habersiz bişey olmaz ya, zaten böyle şeyler yapmaz" diyerek etrafındaki suç örgütü yapılanmasını açıkça ifade ettiği, etrafındaki adamların yada suç örgütlerinin kendisinin bilgisi olmadan hareket etmeyeceğini söylediği anlaşılmaktadır. Diğer taraftan da sanki bir dönem Uğur DÜNDAR'ın iddia ettiği şeklinde olayları gerçekleştirdiklerini de ifade ettiği anlaşılmaktadır.

Sami HOŞTAN başka bir telefon görüşmesinde " "...birileri birbirlerini öldürmüşlerdi de İKİ TARAFI DA BARIŞTIRDIM DA çiftliğe getirdim yemek veriyorum" "...şimdi avukatlarını da çağırdım*ifade bişeyler yapsınlar yani" diyerek iki



grup arasındaki anlaşmazlık ve problemde hakemlik yaptığını ifade ettiği, başka bir telefon görüşmesinde de x şahsın "Hani sen birde bana bi söz vermiştin Hüsrevi okşayacaktın" dediği, SAMİ'nin de "Aaa Hüsrevi okşamaktan başka bir şeyler yapıldı" "Anlatırım geldiğin zaman" dediği, böylelikle birilerinin cezalandırılmasını isteyen kişilerinde Sami HOŞTAN'a başvurduğu, dolayısıyla bu verilerin Sami'nin yeraltı dünyasındaki etkinliğini ve "Ulusal Mafya liderliğini" açıkça gösterdiği anlaşılmaktadır.

Bu güne kadar bölgesel, ulusal ve uluslar arası düzeyde faaliyet gösteren suç örgütlerinden Sedat PEKER, Yaşar ÖZ, Ali YASAK, Sedat ŞAHİN, Ayhan ÇARKIN, Burhanettin SARAL ve Orhan KALKUZ gibi suç örgütleri hakkında soruşturmalar yapılmıştır. Elde edilen delilerden de bu suç örgütlerinin Sami HOŞTAN ile ilişki içersinde olduklan, birçoğunun Sami'ye abi diye hitap ederek saygı duyduğu, yaşadıklan olumsuzlan paylaştıklan görülmüştür. Şimdi de bu suç örgütlerinin Sami HOŞTAN ile ilişkilerini ve davranış şekillerini gösterir iletişim tespit tutanaklan belirtilecektir.

Şüpheli SEDAT PEKER ile İRTİBATI

Şüpheli Sami HOŞTAN alınan ifadesinde; Sedat PEKER'i tanımadığını beyan etmesine rağmen,

Şüpheli Sedat PEKER alınan ifadesinde; Veli KÜÇÜK ile Sami HOŞTAN'm tanıştığını bildiğini, bazen muhabbetinin olduğunu, Sami HOŞTAN ile telefonda, Korkut EKEN hakkında konuştuğunu hatırladığını, ancak konuşmanın içeriğini hatırlayamadığını beyan etmiştir.

., 21.07.2004 günü saat : 18.39 sıralarında Sedat PEKER ile Sami HOŞTAN'm yaptıklan telefon görüşmesinde özetle;

S.HOŞTAN' ın "kardeş nassın" dediği, S.PEKER' in "teşekkürler ...saygı sunarım siz nassınız SAMİ ABİ" dedikten sonra Korkut EKEN ve Mehmet AĞAR ile ilgili konuştuklan, S.PEKER' in "ben benim kardeşime de diyorum ki SAMİ ABİ..." "...SAMİ ABİ işte falanca kez adama on sene evvel Korkut EKEN bana demişti ki. ...Filanca kez adamı ara..." "150 Bin dolan ben vermiştim, O otoparkı alırken on SAMİ ABİ" dediği, S.HOŞTAN' ın "...Bu anlattığın şeyler hiç bişey diğil" dediği, S.PEKER' in "...Ben VELİ PAŞAYLA Korkut abiyi banştırmak, Yavuz ATAÇ'ı, Hepsine uğraştım. VELİ ABİYE gidiyorum, abi diyorum Korkut EKEN böyle böyle. Ya diyoduki bana boşver filan. Be diyodum abi böyle böyle sonra Korkut EKEN'e anlatıyodum. Sonra onlan banştırdım. Ertesi gün abi bi konu oldu. Yavuz ATAÇ bana dediki. Diyo Veli KÜÇÜK benim için şöyle yapmış, böyle yapmış. Veli Abiyi aradım. Dediki ya ben böyle bişey yapmadım ama sana söylemedim mi dedi..." dediği, S.HOŞTAN' ın "Bize de zamanında ne söyledi biliyo musun? Bunu bize de, rahmetliyle bana da söyledi. VELİ PAŞA bana da söyledi. Rahmetliye de söyledi yani yani..." dediği, S.PEKER' in "Abi Ayhan beyfendi demişki benim ismimin mafya babası olan SEDAT PEKER'LE beraber anılmasından üzüntü duyuyorum demiş ya böyle" dediği, S.HOŞTAN'ın "Kim demiş" dediği, S.PEKER' in"Ayhan ÇARKIN" dediği, S.HOŞTAN' ın "bi bakim simdik anladım ben bunu o kim sana sonra dönücem tamam mı kardeşim" dediği, S.PEKER' in "tamam ABİ haber bekliyorum sizden" dediği,



Tape: 1173 da kayıtlı, 15.07.2004 günü saat: 16.30 sıralarında Sedat PEKER ile Atilla YILDIRIM' ın yaptıklan telefon görüşmesinde özetle;

A.YILDIRIM'm "bu Halil abi aradı Halil BAYINDIR" "BİDA VANLI Vural


aradı bizim Vanlı Vural var Ankara da" "Onlar Güneydoğu ...ayarlamışlar sen gel"
"kendi delegelerini memleketlerinin hepsini"
dediği, aralarında bir süre Korkut EKEN' in
kuracağı Milli yol ve Ayhan ÇARKIN' dan bahsettikten sonra S.PEKER' in "yani onu
arıyacam, SAMİ ABİYİ arıyacam eCDadmın amına koydu mu n ibneye cezaevinde para
getirmiştim cezaevinde yattıkları bütün her ^seyi hazırlamıştık sonra savcıyı yaktılar
cevazevi savcısını"
dediği, /r ?



* 07.05.2004 günü saat:01.53 sıralannda Sedat PEKER ile Sami HOŞTAN' ın

yaptıklan telefon görüşmesinde özetle;

S.PEKER'in "alo" dediği, S.HOŞTAN' ın "kardeş neaaber" dediği, S.PEKER' in "ABİ teşekkür eder saygılar sunarım siz nasılsınız" "...gene bi organizasyon varmış, filmler kurmuşlar benle ilgili" "...olgun bana bi tane bi kağıt gösterdi" "siz bi yerde casino da kumar oynarken alınmışsınız ya ABİ" "o casino da alındığınızda burada birisimi yakalanmış büyük silahla neymiş" dediği, S.HOŞTAN'm "KELEŞ vardı bi tane" dediği, S.PEKER' in "işte o çocuktan da böyle bi ifade almışlar, işte diyorki ifadede de, ifade dedim resmi ifade değil yazı almışlar" "çok para alırdı, işte bu eylem yapacaktı filan" "ABİ buu buu ne oluyo yani bunun anlamı ne ABİ ben çıkaramadım, siz benim büyüğü msünüz" dediği, S.HOŞTAN' m "...birden bire şimdi organize geldi yok bilmem neler bizim.... Hikayeden hiyayeden şeyler yani, nihayetindee eee sen geldiğin zaman yüz" dediği, S.PEKER' in "ABİ bu ifadeyi alan kim" "SAMİ ABİ ben zaten rahatladığımızda sizi aricaktım" "başka bi konu için ama, şimdi bu konuyu daha duyalı bir Dakka oldu, hemen sizi arıyım dedim, yani Olgun dedi ki SAMİ abimin de heralde dedi haberdar" dediği,

DEĞERLENDİRME

Tespitlerden de anlaşılacağı üzera VELİ KÜÇÜK'ün iddialannın aksine, Sedat PEKER ile yoğun ilişkilerinin olduğu, bir çok konuda görüşme yaptıklan anlaşılmaktadır. Bu şekilde Veli KÜÇÜK'ün, ERGENEKON dokümanında tanımı bulunan "MAFYA gruplarınm tümüyle yeniden gözden geçirilmesi, deneyimli mevcut grupların karşısına yeni ve güçlü bir grup oluşturularak denetim ve kontrol altına alınmasının sağlanması" prensibini gerçekleştirdiği görülmektedir.



03.03.2006 günü saat: 14.46 sıralannda Sami ile Yaşar/Alaattin'in yaptıklan telefon görüşmesinde özetle;

SAMİ' nin "alo" dediği, YAŞAR' m "EFENDİM ABİ" dediği, SAMİ' nin "Ya simdik bu senin şeee... şeyden ismi nedir Lubada Lubada şey bu birine 400-500 bin lira şey var mı" dediği, YAŞAR' ın "KİM ABİ" dediği, SAMİ' nin "...bu çeşme de, çeşme de" dediği, YAŞAR' m "ABİ ya o şerefsiz o ya o şerifsiz yani" dediği, SAMİ' nin "dün mevzusunu yapıyorlardı burada KARDEŞİM" dediği, YAŞAR' ın "yok ABİ sakın dileme ABİ" dediği, SAMİ' nin "bende dedim YAŞAR' ın borcu olsa öderdi dedim" dediği, YAŞAR' ın "ABİ benim bilira borcum yok ona" dediği, SAMİ' nin "yok zaten benimle bir ilgisi yok beni ama böyle mevzusu yapınca benimde alakalı" dediği, YAŞAR' m "ABİ sakın" "onun var ya ABİ onu var ya" dediği, SAMİ' nin "tamam vereyim bi dakka Alaattin Beye izah et bak bak" diyerek telefonu yanında bulunan ALAATTİN' e verdiği ve bir Yaşar ÖZ'ün olayı Alattin'e anlattığı anlaşılmıştır.



26.04.2006 günü saat: 12.23 sıralannda Yaşar ile Aydoğan' ın yaptıklan telefon görüşmesinde özetle;

Görüşmenin başlannda Aydoğan'm muhtemelen Yaşar'm İzmir Çeşme'deki Aydın ÖNCEL ile aralanndaki alacak ile ilgili Aydm'm başlattığı icra konusu hakkında görüştükleri, YAŞAR' ın "bütün tedbirlerini almış durumdayım yani kendi üstüme benim çöp yok çöp" "o yazılan kaldıracak" dediği, AYDOĞAN' m "şeyden bahsetti işte ee şey evraklan şeye vermiş galiba o birisine vermiş bizim etilerdeki özel gittiğimiz yer var ya abi" dediği, YAŞAR' m "evet SAMİ ABİ" dediği, AYDOĞAN' m "he SAMİ ABİYE dedim, sen şimdi kalkıp dedim yani ona mı, bunları mı bu insanları mı, yo hayır hayır dedi ne münasebet olur mu" dediği,



18.02.2004 günü saat : 20.21 sıralarında Sedat ŞAHİN ile Sami HOŞTAN'm

yaptıklan telefon görüşmesinde özetle;

S. ŞAH İN' in "merhaba ABİ" dediği, S.HOŞTAN' ın "KARDEŞ ne haber, şimdi Vedat aradı da diyo ki, tahliye oldum diyor, dedim ki dedi ki oran tahliye olduk eğe takıldık haberin var mı dedi yoldayım geliyorum dedi" "balla halk ya KARDEŞ" dediği, S.ŞAHİN'

in "buyur ABİ" dediği, S.HOŞTAN'm "şimdi ben görüştüm O KARDEŞLER le tamam mı" "o kardeşle görüştüm bunu da sana belirtim sana zaten bu yani Caner anlattığın şekilde bunun hiç bi olacak bi tarafı yok mu ya bu çok bi karışık ya çok üzüntüde ya bilgin gibi değil ya aldık konuştum öyle biraz konuştum da çok üzüntüde ya iki gündür uyuyamıyorum diyo abi diyo be ne yapacağız ya" dediği, S.ŞAHİN' in "ben ne yapayım ABİ ya, ihale bana mı kalsın ABİ" dediği, S.HOŞTAN' m "yok sana ihale olur mu ya..." dediği, S.ŞAHİN' in "ne diyeyim ABİ alacaklı orda verecekli orda" dediği,



25.05.2004 günü saat: 18.16 sıralarında Sedat ŞAHİN ile İbrahim TATLISES'ın yaptıklan telefon görüşmesinde özetle;

S.ŞAHİN' in "Merhaba İbrahim sana biyeş soracam kafama takılıyorda sormadan edemeyecem, sen götmüsün?" "öylemisin değimlisin" dediği, İ.TATLISES' in "kaç sefer aradım SAMİ ABİYNEN birlikte randevi aldık bi türlü şeyapmadık..." dediği, S.ŞAHİN' in "duydun işte şimdi demek ki duymak zorunda bıraktın beni" "düşünürsen bulursun ...başka bir şey demiyorum sana" dediği, İ.TATLISES' in "ben aradım hayır kaç kere aradım" dediği,



26.05.2004 günü saat : 17.28 sıralarında Vedat ŞAHİN ile Sami HOŞTAN'm yaptıklan telefon görüşmesinde özetle;

S.HOŞTAN' ın "alo" dediği, V.ŞAHİN' in "ABİ merhaba" dediği, S.HOŞTAN' ın "KARDEŞ ne haber" dediği, V.ŞAHİN' in "sağol ABİ seni sormalı" dediği,



26.05.2004 günü saat : 17.50 sıralannda Sedat ŞAHİN ile Sami HOŞTAN'm yaptıklan telefon görüşmesinde özetle;

S.HOŞTAN' m "alo" dediği, S.ŞAHİN' in "şarjın mı bitiyor ABİ" dediği, S.HOŞTAN' ın "evet ben o zaman ona sana söylediği gibi git bi görşü diyim, ona ben söyleyim sen bi git görüş diyim" dediği, S.ŞAHİN' in "yerine getirsin ABİ Erol efendiyi getirsin de..." dediği, S.HOŞTAN' m "da doğru GARDAŞ doğrudur..." dediği, S.ŞAHİN' in "ABİ gelecekse Erolla birlikte gelsin ABİ" dediği,



27.05.2004 günü saat : 22.00 sıralannda Sedat ŞAHİN ile Sami HOŞTAN'ın yaptıklan telefon görüşmesinde özetle;

S.HOŞTAN' In "alo" dediği, S.ŞAHİN' in "ABİ merhaba" dediği, S.HOŞTAN'm "KARDEŞ merhaba" "o sanfort tarafı varya o şeyin sen ne yapıyorsun ne var ne yok" dediği, S.ŞAHİN' in "herhangi bir şey yok, oturuyorum yazıhanede, ABİ Habibin numarasın" S.HOŞTAN'm "vereyim 0 537 685 16 29" "...Erol'u dedim al Erol sakatmış ya o eral" "evet ayaklarından vurulmuş ya da evvelden ya" "bide ALİÇOYAfAli Fevzi BİR'den bahsedilmektedir) vermemişler biliyormusun" "...demişlerki sen ŞAHİN' e buradan vize aldın demişler" dediği,



02.07.2004 günü saat : 20.37 sıralannda Sedat ŞAHİN ile Sami HOŞTAN'm yaptıklan telefon görüşmesinde özetle;

S.HOŞTAN' İn "alo" dediği, S.ŞAHİN' in "ABİ merhaba" dediği, S.HOŞTAN' ın "KARDEŞ nasılsın" "bu Hüseyin Avni SİPAHİ" dediği, S.HOŞTAN' ın "he ben değil ama şey ALİÇO (Ali Fevzi BİR'den bahsedilmektedir) görüşüyor onunla farktemez yani" dediği, S.ŞAHİN' in "asaltlamayı yaparken de başlarken de bazı ödeme ödemeler gerekliydi yapılması lazımdı bizde tuttuk o zaman bizim damadın kız kardeşimin kocasının çeklerini aldık kırdırdık oraya yatırdık" "şimdi de çeklerin günü geldi bu adam bize ödeme yapmıyor" "evet beni biliyor yani ABİ yani bu işte beni ortak olduğumu bizzat biliyor" dediği,



03.07.2004 günü saat : 20.21 sıralannda Sedat ŞAHİN ile Sami HOŞTAN'ın yaptıklan telefon görüşmesinde özetle;


S.ŞAHİN' in "alo" dediği, S.HOŞTAN' m "ne oldu dönmedi değil mi GARDAŞ" dediği, S.ŞAHİN' in "görüştüm ABİ ben aradım".dediği, S.HOŞTAN' ın "söyledin mi benim söyledikleri mi" dediği, S.ŞAHİN' in "ki|îf konuştuk ABİ" dediği, S.HOŞTAN' m

"ya diyeceksin bak oğlum pazartesi nerenin belediye başkanı bu" "TAŞDELEN Belediye başkanı ...nerde olduğunu bilmiyoruz" "evet ben Kıbrıs'a gidiyorum ...bi yer varmış otelin kumarhanesi orayı gidip görüp yani iki günde üç günde dönecem yani TAMAM MI KARDEŞ" dediği,

01.02.2005 günü saat : 14.06 sıralarında Sami HOŞTAN ile Mahmut AK'ın yaptıklan telefon görüşmesinde özetle;

S.HOŞTAN' ın "He Mahmut senmisin ben" dediği, M.AK' ın "Sen İMRAHİMİ YE(Ziya BANDIRMALIOĞLU ile birlikte hakkında işlem yapılan Mahmut İBRAHİMİYE' den bahsetmektedirler" mi zannettin" dediği, bir süre iş adamı Ali Haydar VEZİR ve Kurban isimli şahıslar arasındaki alacak verecek konusunu konuştuktan sonra M.AK' ın "benim SEDAT ABİ'ye bir sözüm vardı Kefaletim vardı bi arkadaşla ilgili de" "20 bin lira para kaldı bi iki üç gün bekletemedim bi hafta on gün oyaladım zaten o diğerlerini verirkende biraz sıkıntılarım vardı bi 20 bin dolar kaldı şimdi yurt dışından aradı biraz da hakaret etti bi..." "şunu bi ABİYLE bi konuşya VEDAT'LA veya kardeşiyle" dediği



Şüpheli ALİ YASAK ile İRTİBATI

31.10.2007 günü saat : 16.46'de Sami HOŞTAN ile Habip ? arasındaki telefon

görüşmesinde özetle;

Sami HOŞTAN'm "Ne yaptın görüştün mü DREJ'LE" dediği, Habip'in "Görüştüm abi haber bekliyorlar istiyorsan bağlıyım" dediği, Sami HOŞTAN'm "POLE GELSİN" "... sen dükkanda mısın" dediği, Habip'in "Dükkandayım hurdayım şimdi geldim abi" dediği, Sami HOŞTAN'm "Kurban geldimi" "... ben sen Kurbanla işim var onun için yani" dediği, Hasan'm Kurban'm da dükkanda olduğunu çağıracağını söylediği, Sami HOŞTAN'm "Dükkanda konuşsak olurmu acaba ya" dediği, Habip'in "... abi arkada konuşursunuz yani salonda da oturursun" dediği daha sonra Pole de buluşmak üzere anlaştıklan tespit edilmiştir.

15.01.2008 günü saat:13.06'da Sami HOŞTAN ile X Şahsın yaptığı telefon
görüşmesinde özetle;

SAMİ'nin "...cenazeye çıktım BURHANETTİN SARAL'IN annesi rahmetli oldu" "Gelecemde senlede özel başka bir işimde var abi" dediği, X ŞAHSIN "E tamam ben o Hüsrevin bi 250.000 dolar borcu var işte" "Seneti de var, neyse senedide ben aldım yanıma" dediği, SAMİ'nin "... bir lira yok biliyormusun 100.000 lira geçen gün bir yerden faizle para alacaktık alamadık" dediği, X ŞAHSIN "Hani sen birde bana bi söz vermiştin Hüsrevi okşayacaktın" dediği, SAMİ'nin "Hüsrevi okşamaktan başka bir şeyler yapıldı" "Anlatının geldiğin zaman" dediği,



31.10.2007 günü saat : 18.43'de Sami HOŞTAN ile Sedat BUCAK arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Bir süre zaman aşımına uğrayan mahkemelerden konuşup sohbet ettikleri, ilerleyen konuşmalarda, Sedat BUCAK'm "ABİ yalnız özellikle bundan sonra dikkat et, hiç ummadığın bir yerde bişey daha çıkar" dediği, konuşmanın devamında, yargılandıklan mahkemelerden dolayı çocuklannm zarar gördüğünü anlattıklan Sedat BUCAK'ın çocuklannı, ailesini Amerikaya götürüp orada yaşamaya başlayacağını anlattığı ve "OLDU ABİ EMİRLERİNİ BEKLİYORUM" diyerek telefonu kapattığı tespit edilmiştir.



26.10.2007 günü saat : 17.28'de Sami HOŞTAN ile Orhan KALKUZ arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Sami HOŞTAN'm "Sen o gün bizi aradın biz bu adam için söyledik şimdi bu yavşak aramış bu Emin yavşağı bizim şeyi aramış ee Metin'i aramış" abi ne olur söyle ...sik ona söyle o yavşağa" dediği, Orhan KALKUZ'un "Abi diyemez öyle ya sana der bana diyemez, bugün gelcek o bana" "Ben o adamı tanımıyomm^aun akşam parayı almaya Beşiktaş'ta yazanesi..." "Oraya gittim parayı almaya, bana £e#Verdi*baba anladın mı, uyuz oldum"



dediği, Sami HOŞTAN'm " Yalancı ben yauv dansöz gibi ibnenin biri" dediği, Orhan KALKUZ'un "... abi sen hiç karışma ... ben de Orhan'dan parayı alırım de" "Abi be sana bişey söyliyim mi telefonda söylemek istemiyorum, o bu akşam parayı getirmesin ben onu bak nasıl gettiriyorum sen görcem abi" dediği,



26.10.2007 günü saat : 17.31'de Sami HOŞTAN ile Adnan....? arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Sami HOŞTAN'ın "şimdi Orhan'la konuştum ben, ... ben dedi Ahmet'i arıyor dedi sen karışma dedi abi dedi o işe bu işlere sen" dediği, Adnan'ın "Metin'i aramış da demiş böyle böyle salıya şey yapalım" "Biz şimdi arada racon kesersek olmaz onu Orhan konuştu, Orhan kessin raconu" dediği,



16.11.2007 günü saat : 15.09'de Sami HOŞTAN ile Mehmet ŞEHİRLİ arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Tercüman gazetesinde gazeteci olan Ufuk.... Un yazdığı yazılarla ilgili konuştukları, Sami HOŞTAN'm Ufuk'u arayarak konuştuğunu, Ufuk'un Ankara da olduğunu ve yazılarla ilgisinin olmadığını söylediğini anlattığı, Sami HOŞTAN'm "Ben bide Uğur beyle görüşmek istiyorum, UĞUR DÜNDAR'LA yani, dün bir televizyonda susurluk ilen beni tehdit etmişti bilmem ne işleri, Susurluk onu ne zaman tehdit etmiş, bunu pek anlamış değilim, hem dost oluyoruz hem ..." dediği, daha sonra Mehmet ŞEHİRLİ'nin Uğur DÜNDAR'm telefonunu vereyimmi dediği tespit edilmiştir.



16.11.2007 günü saat : 15.24'de Sami HOŞTAN ile Uğur DÜNDAR arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Sami HOŞTAN'm "Alo merhaba Uğur bey nasılsınız iyimisin ben Sami Hoştan" "Dedim ki şeyle ilgili dedim bi ariyayım bu Mehmet demişti ki Ayhan Çarkm'la bi görüşmüştü" ".... ben tabi Mehmet bişey söyleyince ben bi anda algılayamadım dedim bide ..size sorayım dedim böyle bişey" dediği, Uğur DÜNDAR'm "Var valla yani o konuşmak isterse ben de konuşurum" dediği, daha sonra Susurluk olaylarından konuştukları, susurluk çetesinin Uğur DÜNDAR'ı öldüreceği yönünde gazete de çıkan haberlerle ilgili Sami HOŞTAN'ın "İnanın sizde, o gün de ben kendimde görüşmüştüm Tansu Çiller'in yanında ki Mehmet Üstünkaya'nın zamanında" "Ama sizle ilgili hiç bir öyle mevzi bile ..." dediği, Uğur DÜNDAR'm bu konuyu Emniyet Müdürü Kemal YAZICIOĞLU dan duyduğunu, Hanefi AVCI nmda bunu söylediğini anlattığı, Sami HOŞTAN'ın da "BEN BU İNSANLARLA BERABER TAM 15 SENE BERABERİM, iç içe ve hala bu insanlar benim yanımdalar nasıl biliyorum mesela AYHAN olsun" "Ben bir güne birgün sizin isminiz zikredilmedi ve niye zikredilmedi sizin siz sadece elinizdeki belgeye göre hareket ettiniz yani araştırdınız onu yazdınız" dediği, Uğur DÜNDAR'm "Hakkatten öyle Sami bey vallahi öyle bide ben bi de akşam konuşurken şunu söyledim ben dedim artık bunlan affettim dedim yani Tansu Çiller'ide affettim kocasını da affettim olup bitenleri de affettim dedim" "Tansu hanımla kocası bana bana inanılmaz işkenceler yaptılar ya" dediği, Sami HOŞTAN'ın "Başka birileri tarafından belki yaptırma bak ona bişey diyemem" dediği, bu konu üzerine konuşmaya devam ettikleri tespit edilmiştir.



18.11.2007 günü saat: 01.40'de Sami HOŞTAN ile Hikmet....? arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Sami HOŞTAN'm "... kumar çok güzeldi 15'e 10'a" dediği, Hikmet'in "Kaybettikten sonra güzel olsa ne olur abi ya" "...bu ibne ya bugün Kocaoğlu'yla Erol gelmiş biz kardeşiz biz dostuz falandır filandır" "... ARSLAN diyorki tamam ben borcu üstleniyorum" "... 3 aydan sonra ben bi ödeme planı çıkaracam" dediği, Sami HOŞTAN'm "... şimdi diyeceksin ki ona öyle olmaz bi defa o senetleri çekleri verecek ondan sonrada 300 bin lira getirecek" dediği, Hikmet'in de oyun yapmayacağını, kulüpçülüğüde bırakacağını söyleyerek "...insanlar ölecek dedim^nVyapalım ölecekse ölecek kardeşim biz paramızı istiyecez haklıyken paramızı ıstçy-eeez' insanlar mı ölecek ölsün ne yapalım



yani var mı abi böyle bişey ben sana söyleyim Sami abi" "Abi ikili oynuyorlar konuşurken bize farkı konuşuyorlar biz kan dökülmesini istemiyoruz ee tamam bizde istemiyoruz kim istiyor kan dökülmesini dedim biz paramızı istiyoruz, para istemekle kan döküiecekse dökülsün ne yapalım yani böyle bişey var mı abi" dediği,

24.11.2007 günü saat : 15.14de Sami HOŞTAN ile Recep....? arasındaki telefon
görüşmesinde özetle;

Sami HOŞTAN'm "...birileri birbirlerini öldürmüşlerdi de İKİ İKİ TARAFI DA BA.RJŞ.TIRDIM DA fiftligckgetirdim yemek veriyorum" "Barıştırdık işte yemek memek şimdi avukatlarını da çağırdım ifade bişeyler yapsınlar yani" "Birbirinden haberi yok ta Ortaköyde bir Gazinoda ateş etmiş ona gelmiş yani nihayetinde onunda şeyi oymuş yani" dediği,

03.01.2008 günü saat:19.28'de Sami HOŞTAN ile Murat..?/Ayhan ÇARKIN' ın

yaptığı telefon görüşmesinde özetle;

SAMİ'nin "Şu Çarkın'ı bağlasana bana" dediği, telefon bağlanırken X ŞAHSIN "Nihat Vural senedi imzalattıran bu" dediği, X BAYAN'ın "... imzalatmış Oflumu imzalattırmış" dediği, SAMİ HOŞTAN'm "YA BU BENDEN BENİM KONTROLÜMDEKİ BİR ADAM, BENDEN HABERSİZ BİŞEY OLMAZYA ZATEN BÖYLE ŞEYLER YAPMAZ yapmaz yapamaz yapamaz çünkü Nihat ne bu Nihat ?" dediği, telefonun AYHAN ÇARKIN'a bağlanması ile SAMİ'nin AYHAN'a hitaben "Nihat VURAL Oflu Nihat VURAL diye birini tanıyor musun?" "Antalyada bir yere gitmiş 50 bin dolar almış" "İşte Ayhan ÇARKIN ... beraberiz falan filan" dediği, AYHAN'ın "...Hiç tanımıyorum öyle bir isimde duymadım abi" dediği,

İFADE TUTANAKLARI

2001 yılında yakalanan Tuncay GÜNEY ile yapılan mülakatta Sami HOŞTAN ile ilgili olarak;

Susurluk kazası sonrası Veli Paşa'nm Giresun'da olduğu dönemde, birlikte oturup sohbet ettiklerini, yanlarında oranın Kurmay Başkanı, bir de Albayın bulunduğunu, televizyonda Veli KÜÇÜKLE ilgili bir haber dinlediklerini, daha sonra Veli KÜÇÜK'ün Susurluk kazasını kast ederek "Mehmet AĞAR'da ölecekti biliyorsun, o gün onlar oteldeydiler bunlar, aslında hep beraber gitmeleri, o kazada olmaları gerekiyordu" dediği, sonra da Mehmet AĞAR'ı Sami HOŞTAN'm uyarmış olabileceğini söylediği,

Kuzey Irakta yaşayan Hüsamettin TÜRKMEN'in VELİ PAŞA'YA çalışan bir adam olduğunu, geçmişte Veli Paşa'nm bu şahsı ve grubunu istihbarat amaçlı kullandığını, bir gün Hüsamettin TÜRKMEN ile yaptığı sohbette, K. Iraktan toplanan uyuşturucuyu İskenderunda serbest bölge limanıma götürdükleri sırada Polis tarafından durdurulduğu, bunun üzerine Veli KÜÇÜK'ü aradığı, onunda Diyarbakırdan Eşref HATİBOGLU olabilir, bazı subayları göndererek "malı" aldırıp İskenderun'a götürdüğünü, uyuşturucunun miktarını bilmediğini ancak uyuşturucunun Sami HOŞTAN a ait olduğunu,

Doğu PERİNÇEK'den Sami HOŞTAN'm HAP işi yaptığını öğrendiğini, Doğu PERİNÇEK'in isteği üzerine bu konuyu Veli KÜÇÜK'e anlattığını, onunda "ben her zaman bunun dosyasını temizleyemem, Sami'yi Ömer Lütfü TOPAL' m yerine koyarak biz hata yaptık' dediğini,




Veli KÜÇÜK'ün bilgisi dahilinde, Sami HOŞTANLA ilgili olarak, Fransız istihbaratı (OJD) Türkiye sorumlusu ile görüştüğünü, görüşme talebinin OJD den geldiğini. Doğu PERİNÇEK, Doğan DUYAR (Hasan YALÇIN'm yardımcısı ve Paris muhabiri) vasıtası ile Palas Otelinde bir görüşme yaptıklarını, Fransız İstihbarat sorumlusunun, "Sami HOŞTAN'm uyuşturucu işi yaptıği Veli KÜÇÜK'ün de uzun zamandır buna sahip çıktığı, askerlerin uyuşturucu işine yıllardır yol verdiği, JİTEM'in uyuşturucu trafiğinde yer aldığını' anlatarak Sami HOŞTAN ile görüşmek istediğim^kendişinin de Sami HOŞTAN'm telefonundan aradığını, fakat Sami HOŞTAN'm kellisine kızarak "Veli abiye sor eğer bir şey varsa Veli abi açıklasın' dediğini, bu görüşmeden sonra şahıslann yanından aynlarak Drej Ali'nin Bakırköydeki bürosunda Sami HOŞTAN ile buluştuklarını ve konuyu anlattığını, bu arada Veli KÜÇÜK'e bilgi verdiğini Veli KÜÇÜK'ün de "Sami HOŞTAN'a görüşme yapmamasını' söylediğini, kendisine de "Doğuya söyle fransız istihbaratından gelenleri yönlendirsin(oyalasm), askerler yapmıyor desin' dediği şeklinde bilgiler verdiği anlaşılmıştır.

Şüpheli Sami HOŞTAN'ın Emniyet Müdürlüğünde alınan ifadesinde;

Tuncay GÜNEY'in anlatımlarında geçen Amerikan CAT şirketi, Fransız OJD istihbaratı, Hüseyin TÜRKMEN, Doğu PERİNÇEK, Doğan DUYAR, Nejat TAŞ, NeCDet MENZİR, Hayri KOZAKÇIOGLU sorulduğunda, şahıslan tanımadığını, Amerikan şirketi ve Fransız istihbaratı ile hiçbir alakasının olmadığını, yine Tuncay GÜNEY'in anlatımlanndan, kendisinin uyuşturucu işi yaptığı ile ilgili sorulan sorulara, uyuşturucu ticareti yapmadığını, iddiaları kabul etmediğini beyan etmiştir.



Susurluk Kazası ile ilgili sorulan sorulan daha önce yargılandığı için cevaplamak istemediğini, Tuncay GÜNEY'in anlatımlannda geçen Mehmet AĞAR'm Susurluk Kazası öncesinde kendisi tarafından uyanlması konusu sorulduğunda, Mehmet AGAR'ı tanımadığını, kesinlikle kendisini aramadığını beyan etmiştir.

Veli KÜÇÜK ile yapmış olduğu telefon görüşmelerinde geçen Azerbeycan'da yapacağı bir işle ilgili fikir alması konusu sorulduğunda, görüşmeyi hatırlamadığını beyan etmiştir.

Tuncay GÜNEY'in bu iddiaları ile ilgili Şüpheli Veli KÜÇÜK alınan ifadesinde;

Hüsamettin TÜRKMEN1976 yılından buyana tanıdığını, bu şahıs İskenderundan evli olduğunu, Irak kökenli olduğu için, ırak'a gidip geldiğini, kendisinin de bu şahıstan istihbari faaliyetler için bilgi aldığını, halen de Irak la irtibatının devam ettiğini, İstanbul'a geldiğinde kendisini aradığını, bu şahsın uyuşturucuyla ilgisi olduğunu hiç duymadığını, Tuncay GÜNEY'in iddialannın hayal mahsulü olduğunu beyan etmiştir.

Şüpheli Emin GÜRSES alınan ifadesinde özetle;

Emin GÜRSES 22.01.2008 günü saat:11.52'de Nazmi ÇELENK ile yaptığı telefon görüşmesinde; bir süre yapılan soruşturma kapsamında yakalanan kişilerle ilgili konuşmalar yaptıkları, bir süre sonra Nazmi ÇELEK'in "...Veli Paşa pisliğin teki ya ben ... şimdi sana söylüyordu ya." "Ya bunlar devletin kimliğini kullanarak parasal işlere giren tipler... bunlar ama yani ne yaptığını bilemiyoruz." Dediği, Emin'in "Ya bizimkilerden bile rüşvet istemişler armatörlerden ya Veli paşa bu işin içindeydi." "Tabi 7 milyon Dolar istediler.. Veli paşayla konuşayım, dedim ki Genel Kurmay Başkanına mı söyleyim, O zaman Genel Kurmay Başkanı Kıvnkoğlu, yoksa dedim siz mi halledersiniz." "Bir hafta içinde işi çözdü." Dediği anlaşılıştır.

Bu görüşme Emin GÜRSES'e sorulduğunda, görüşmenin doğru olduğunu Veli KÜÇÜK' ün değişik şekillerde para toplayıp, Azerbaycan ordusunun toparlanması için oraya gönderdiğini, kendisinin tersanecilik yapan yeğenleri olduğunu, SAMİ HOŞTAN ve Berber YAŞAR denilen şahsın Kilisli bir iş adamı adına bu parayı istediklerini duyduğunu, bu konuyu Veli Paşaya söyleyince Veli Paşanın birden sinirlendiğini ve bir daha adamlannm yeğenlerini aramadığını beyan etmiştir.

ŞÜPHELİ SEDAT PEKER'İN ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ İLE İRTİBATI

Sedat PEKER 1972 doğumludur, aslen Rize ili halkından olduğu halde Adapazan nüfusuna kayıtlıdır. Bu güne kadar "Çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, örgüt kapsamında çok sayıda gasp yapmak, gasp amaçlı adam kaldırmak, adam yaralamak vb" suçlardan hakkında işlem yapılmış ve defalarca tutuklanmıştır. En son 2004 yılı içersinde hakkında yapılan isoruşturma sonucu tutuklanmış ve İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesince yargılaması tamamlanarak 14,5 yıl Hapis Cezasına mahkum edilmiştir.



Sonuç olarak Sedat PEKER hakkında bugüne kadar yapılan işlemler, mahkeme kararlan, gerçekleştirdiği eylemler ve elde edilen tüm deliller Sedat PEKER'in çıkar amaçlı suç örgütü lideri olduğunu ve bu güne kadar birçok eylemler gerçekleştirdiğini açıkça göstermektedir.

Sedat PEKER tüm kamuoyunda da MAFYA olarak bilinen bu güne kadar defalarca hakkında değişik suçlardan işlem yapılan ve son olarakta mahkeme karan ile suç örgütü liderliği onaylanan birisidir. Veli KÜÇÜK ise uzun yıllar Türk Silahlı Kuvvetleri içersinde kritik ve hassas yerlerde görev yapmış ve emekli olmuş bir generaldir. Fakat Sedat PEKER'le olan ilişkisi 1992 yılında başladığı göz önünde bulundurulduğunda görev yaptığı günlerden bugünlere kadar artan bir bağlılık ve samimiyetle gizli ve şifreli bir şekilde devam ettiği görülmüştür.

Bu ilişki hem Veli KÜÇÜK'e hemde Sedat PEKER'e sorulduğunda açıklayıcı ve makul bir cevap vermedikleri gibi öne sürülen delillerlede çelişen beyanlarda bulunduklan görülmüştür.

Çünkü hayatın akışı içersinde böyle bir ilişkinin makul ve anlaşılır olması düşünülemez. Dolayısıyla Veli KÜÇÜK ile Sedat PEKER arasındaki ilişkinin boyutu ve şekli dahi "ERGENEKON" terör örgütünün yapısını ve faaliyetlerini çok iyi göstermektedir.

Diğer taraftan vatani görevini en iyi şekilde yerine getiren birçok kişiden daha sağlıklı görünen Sedat PEKER askerlik hizmetini yapmayarak çürük raporu almıştır. Veli KÜÇÜK'e yönelik kısa sürede yapılan teknik takip çalışmalannda, emekli olmasına rağmen çevresindeki birçok şahsın askerlik işlemleri ile ilgili gösterdiği gayret ve azim göz önünde bulundurulduğunda görevde olduğu dönemde Sedat PEKER'in çürük raporu almasında ne tür bir rolü olduğu sorusunu akıllara getirmektedir.



Bu ilişki Veli KÜÇÜK'e sorulduğunda alınan ifadesinde özetle;

"Sedat PEKER'i babası Ahmet PEKER vasıtasıyla tanıdığını, babası rahmetli olduktan sonra bir kaç kez Kocaeli de kendisini ziyarete geldiğini, başka da herhangi bir bağlantı ve ilişkisinin olmadığını,

Ajandasının 03 Kasım Perşembe tarihli sayfasında "Sedat'ın Dosyası Yargıtay 6. Dairede" yazması ile ilgili Avukat Hakkı KURTULUŞ yanına ziyarete geldiğinde Sedat'ın dosyasının Yargıtay 6. Dairede olduğunu söylediğini, kendisinin de alışkanlık olduğundan ajandasına yazdığını, fakat Hakkı KURTULUŞ'un söylediği Sedat'ın Sedat BUCAK'mı yoksa Sedat PEKER'mi olduğunu tam olarak hatırlamadığını,

Aynca Sedat PEKER'le yaptığı telefon görüşmeleri sorulduğunda bir kısmını hatırlamadığını, bir kısmına ise açıklayıcı cevaplar yerine görüşmenin içeriğini anlattığı görülmüştür.

Diğer taraftan telefon görüşmelerine göre Veli KÜÇÜK'ün şoförlüğünü yapan Emin Caner YİGİT'in Sedat PEKER tarafından temin edildiği ve hatta maaşının da Sedat PEKER tarafından ödendiği çok iyi anlaşıldığı halde bu husus Veli KÜÇÜK'e sorulduğunda, Emin Caner YİĞİT'in yanına nasıl geldiğini hatırlamadığını, fakat bu şahsı Sedat PEKER'in göndermediğini beyan etmiştir.

Bu ilişki Sedat PEKER'e sorulduğunda alınan ifadesinde özetle; Veli KÜÇÜK ile 1992 yılından beri tanıştığını, zaman zaman telefonla ve yüz yüze görüştüğünü fakat aralannda herhangi bir ilişkinin olmadığım Veli KÜÇÜK'e şoförlük yapan Emin Caner YİĞİT'i tanımadığını, bu şahsı Boğaç Kaan MUATHAN'ın tamdığmıVeli KÜÇÜK ile herhangi bir para yada ticari ilişkisinin olmadığını, kendisine sorulan telefon görüşmelerinin bir kısmını hatırlayıp cevap verdiği halde Veli KÜÇÜK ve örgütle ilgili konuşmalan uzun zaman önce olduğu gerekçesiyle hatırlamadığını beyan etmiştir.

Mesela VELİ PAŞA'nm kendisine, KORKUT EKEN'e dikkat et deyip demediğini hatırlamadığını, eski bir konuşma olduğunu, SAMİ^HOŞTAN ile KORKUT EKEN'le ilgili yaptığı konuşmalan hatırlamadığını, yine başka brr görüşmede geçen "ÖZEL BİR GEMİ,





ASKERİYEDEN 4 KİŞİ" konuşmaları hatırlamadığını, bunların yanı sıra "BUNLAR CAHİL BİRDE TUTARLAR KAHVE MAHVE TARATTIRIRLAR ..." şeklinde geçen görüşmeyi de hatırlamadığını beyan etmektedir.

Öte yandan aynı dönemlerde GÜLER KÖMÜRCÜ ile yaptığı görüşmede polisler hakkında şikayetçi olduğu konusunu hatırladığını, kendisinin polis yetkilileri hakkında dava açtığmıveLİ ABİ ye söylersin demesindeki sebebin ise VELİ KÜÇÜK'ün de olayı bilmesini istediğini, çünkü Veli KÜÇÜK'ün baba dostu olduğunu beyan etmiştir.

Diğer taraftan Muzaffer TEKİN, Mehmet Fikri KARADAĞ, Hayrettin ERTEKİN, Ertuğrul YILMAZ, Güler KÖMÜRCÜ, Korkut EKEN ve İbrahim ŞAH İN'i tanıdığını beyan

etmiştir.

Ayrıca Sedat PEKER tarafından 22 Mayıs 2002 tarihinde İstanbul-Hilton Hotelde düzenlenen "Turan Gecesi"'ne 1500 davetlinin katıldığı, Kızıl Elma ülküsünün anıldığı gecede; Öztürkler Com. İnternet sitesinin diğer Türk devletleriyle birleştirici bir amaç taşıyacağı mesajı verildiği, gecede yaşayan Türk'çüler olarak Susurluk Davasından hükümlü Korkut EKEN, Veli KÜÇÜK, Muhittin FİSUNOĞLU ve Abdulhaluk ÇAY'a plaket verildiği öğrenilmiştir.

Az öncede belirtildiği gibi Sedat PEKER ile Veli KÜÇÜK arasındaki ilişkinin sırrı ve sebebi Sedat PEKER'in telefon konuşmalarında satır aralarında söylediği sözlerden çok iyi anlaşılmaktadır.

2004 yılında Güler KÖMÜRCÜ ile yaptığı bir telefon görüşmesinde Sedat PEKER, bir dönem Veli KÜÇÜK Korkut EKEN ve Yavuz ATAÇ'm birbirleri ile konuşmadıklarını, kendisinin bu şahıslan banştırmak için girişimlerde bulunduğunu, bu hususu eleştirirken "Ya bu tip hareketin içersinde olmaz zaten ya" diyerek bir örgütlenme içersinde olduklarını ifade ettiği, aynı görüşme içersinde "Bide bunlar cahil. Bide tutar bi kahve mahve tarattırırlar. Bi iki genç çocuğun eline verip" dediği, bu cümlelerden kısa bir süre sonra "On sene evvelinde olan olayların içinde Güler aklı başında insanlar vardı. Devlet kararı, Hükümet kararı vardı" "Polis işini yapamıyordu. Adliyeler yapamıyordu. Mecburen eskinden bişeyler oluyodu" diyerek bir dönem illegal eylemler yaptıklannı açıkça ifade ettiği görülmektedir.

(9) nolu gizli tanık 1995 yılında Gazi mahallesindeki kahvehanenin taranması olayıni Veli KÜÇÜK ile birlikte hareket eden Osman GÜRBÜZ'ün gerçekleştirdiğini, aynı oluşum içersinde Sedat PEKER'in de bulunduğunu beyan etmiştir.

Sedat PEKER'in telefonda anlattığı olaylarla gizli tanığın anlatından birlikte değerlendirildiğinde, Sedat PEKER'in bahsettiği 10 sene önce kahvehane tarama olayının Gazi Mahallesindeki kahvenin taranması olayı olduğunun anlaşıldığı,

Sedat'ın söylemlerine göre gerçekleştirilen bu kanlı eylemlerin devlet karan ile yapıldığını zannettiği, dolayısıyla yukanda da belirtildiği gibi "ERGENEKON" terör örgütünün kendilerini DERİN DEVLET olarak lanse ettikleri bir kez daha anlaşılmıştır.

Sedat PEKER Sami HOŞTAN ile yaptığı başka bir görüşmede, "On sene evvel Korkut EKEN bana demişti ki. .. .Filanca adamı ara. Bu adam eroin satıyo. PKK'lılarla da beraber hareket ediyo. PKK'ya para veriyo diyo, Bu adam yapmaz dedim de. Israr ettiğimde adama açıp küfür edin deyip sonra iki gün sonra beni arayıp ya senin dediğin doğruymuş. Adam yapmaz, işte kalbini kırdık. Bi kalbini al diyo. Biz kalbini alıyoruz. Ondan sonra da Atilla abi diyoki senden önce o adam geldi diyo. Çantayıda ben taşıdım. Atilla abinin arkadaşı parayı getirdim, bıraktım diyo" diyerek bir dönem yaptıkları gasp, tehdit olaylarını açıkça ifade ettiği,

Sedat'ın bu anlatımları üzerine Sami HOŞTAN'ın "...Bu anlattığın şeyler hiç bişey diğil" diyerek yapılan eylemlerin bunlarla sınırlı olmadığını açıkça ifade ettiği,

Diğer taraftan birçok telefon görüşmesinde Veli-KÜÇÜK, Korkut EKEN ve Yavuz ATAÇ üçlüsünün aralanndaki dargınlığı gidermek-ve barıştırmak için defalarca uğraştığını








anlattığı, bu olayların meydana geldiği tarihlerde 22 yaşında olduğunu söylediği anlaşılmaktadır.

Sedat PEKER'in barıştırmak için uğraştığını söylediği kişilerin kimliklerine bakıldığında isa VELİ KÜÇÜK ve Korkut EKEN'in üst düzey askeri görevliler olduğu, Yavuz ATAÇ'm da üst düzey bir istihbarat görevlisi olduğu, dolayısıyla Sedat PEKER ile devletin belirli kademelerinde görev yapan bu kişilerin bu kadar iyi ilişkiler içersinde olmasının da ancak "ERGENEKON" terör örgütünün varlığı ile anlaşılabileceği değerlendirilmektedir.

Aynca M.Fikri KARADAĞ liderliğindeki hücre yapılanmasına yönelik yapılan çalışmalarda, ülkede kaos, anarşi ve terör meydana getirmek için ciddi eylem planlan yaptıklan, bu çerçevede DTP Milletvekilleri Ahmet TÜRK, Melahat TUNCEL, DTP'li Diyarbakır belediye başkanı Osman BAYDEMİR ve yazar Orhan PAMUK gibi isimlere silahlı saldın gerçekleştirmeyi planladıklan,

Eylemi gerçekleştirecek tetikçiler Muhammet YÜCE ve Coşkun ÇALIK'm kendi aralannda yaptıklan görüşmelerde,

"Öylede yk boylede, en azından hayatımızı kurtannz babalar gibi yatar çıkanz, zaten Sedat PEKER yakalanınca bizi kendi koğuşuna aldıracakmış, en büyük biz olacaz paranın da herseyinde eniyisini yapacaz halaoğlu, bu saatten sonra bize bu gider" dedikleri,

Bu görüşme ile ilgili şüpheli Coşkun ÇALIK ifadesinde; Muhammet'in ilk önce bana DTP milletvekili Ahmet TÜRK'e suikast yapılacağını söylediğini, ancak daha sonra bu eylemi gerçekleştirmeleri halinde PKK terör örgütünün ailelerine bela olacağını, bu durumu Fikri Albay'a söylediğini, bunun üzerine Fikri Albay'ın da öyleyse Orhan PAMUK'u öldürün dediğini, bu olaylan Muhammet YÜCE'den öğrendiğini,

Yine Muhammet YÜCE'nin kendisine yakalanmaları halinde Sedat PEKER'in cezaevinde kendi koğuşuna aldıracağını, çok rahat şekilde cezaevinde günlerini geçireceklerini söylediğini beyan etmiştir.



Sedat PEKER'in bu konuya ilişkin alınan ifadesinde; Mehmet fikri KARADAĞ'ı Muzaffet TEKİN vasıtasıyla tanıdığını, bu şahsın villasına gelmediğini, samimiyetinin bulunmadığını, Orhan PAMUK'un öldürülmesiyle ilgili Muhammet YÜCE ve diğer şahıslan tanımadığını beyan etmesine rağmen,

Mehmet Fikri KARADAG'ın alınan ifadesinde; Sedat PEKER'i Muzaffer TEKİN vasıtasıyla tanıdığını, bir çok kez Sedat PEKER ile görüştüklerini, bu şahsın villasına da Muzaffer TEKİN ile gittiklerini beyan etmiştir.

Kaldı ki 2004 yılında Sedat PEKER'e yönelik yapılan çalışmalar sırasında Fikri KARADAG'ın Sedat'ın adamlanndan birisi ile yaptığı görüşmede "Reis nasıl iyimi selam söyle" dediği bilinmektedir.

Dolayısıyla tüm bu veriler birlikte değerlendirildiğinde, Sedat PEKER'in tutuklu olduğu halde bile "ERGENEKON" terör örgütü içersinde faaliyetlerini sürdürdüğü anlaşılmaktadır.

Dolayısıyla tüm bu veriler birlikte değerlendirildiğinde, Sedat PEKER'in tutuklu olduğu halde bile "ERGENEKON" terör örgütü içersinde faaliyetlerini sürdürdüğü anlaşılmaktadır.

Şimdi de Veli KÜÇÜ ile Sedat PEKER arasındaki ilişkiyi gösteren iletişim tespit tutanaklanndan kısaca örnekler verilecek, devamında da diğer deliller anlatılacaktır. İLETİŞİM TESPİT TUTANAKLARI

Tape: 001083'te kayıtlı, 29.02.2004 günü saat : 21.18'de Volkan...? / Sedat PEKER ile Veli KÜÇÜK arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Volkan'ın "Paşam sesimi duyabiliyor musunuz?" "Reisimiz görüşecekti efendim." dediği ve telefon Sedat PEKER'e verdiği Veli'inin "Sedat'ım merhaba" dedikten sonra hal hatır sorduklan, daha sonra Veli'nin "Bugün bitirdik.kongreyi istediğimiz gibi oldu





gelince görüşürüz. Ben anlatırım. Her şey istediğimiz gibi gitti. Çok iyi oldu." dediği, Sedat'ın "Ben o arkadaşı da ayarladım abi. Bir güzel kardeşimiz vardı. Onu da ayarladım abi zaten. Askerde paşa korumasıymış, üniversite terk çok onurlu, nitelikli, terbiyeli, ahlaklı. Onu özellikle çok inceledim abi." dediği Veli'nin "Bekar mı?" diye sorduğu, Sedat'ın "Bekar abi" dediği,

Tape: 001094'te kayıtlı, 05.03.2004 günü saat : 15.03'de Volkan...? / Sedat PEKER ile Veli KÜÇÜK arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Volkan'm Veli KÜÇÜK'ü telefonla aradığı ve daha sonra Sedat PEKER'e verdiği, Sedat'ın "Çocuk hemen hazır. Siz nasıl emir buyurursanız öyle. Sizin numaranızı ben kardeşimize versem. Size saygılarını sunsa pazartesi günü ona talimat verseniz olur mu?" dediği Veli'nin "Tamam beni arasın." Dedikten sonra "...gelince çok güzel bir kongre geçirdik. Rusya'da istediğimiz adamı Güney Azerbaycan'da istediğimiz adamı hepsini getirdik. Şeye bakan geldi. Azerbaycan'dan Nazım geldi. Tabi ağırlığımı koydum orda. Ağırlığımı koyunca fazla kalmadı. Orda pazartesi günü paşam siz buradasınız benim başka işlerim var dedi gitti o. Ben dedim götürücem dedim kongreyi çok güzel oldu." "Ta Yakutistan'dan bile gelen vardı. Yakutistan'ın temsilcisi geldi." "Çok güzel bir ziyaret oldu yani. Ben şey yapacam kongreyle ilgili." dediği,



Tape: 001498, 11.03.2004 günü saat : 19.26'da Volkan GEZMİŞ ile İsmet...? arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Volkan'ın "Bu şey var ya abi Hasan KOÇAR... Ziya" "O Ziya abi herhalde galiba cezaevine girmiş." "Onun ailesine her ay bir milyar sabit gönderecez abi" dediği, İsmet'in "Ben mi gönderecem onlara?" diye sorduğu, Volkan'ın "Bilmiyorum ki ondan sonra Veli Paşanın şoförünü her ay maaş gitcek abi." dediği, İsmet'in "Kardeş biz ne kazanmıyoruz. Nerden ödicez. Bu şeyde bende mafoldum ya." dediği, Volkan'ın "Bir tane daha söylim mi abi?" "Bide Mustafa OK'un ailesine rahmetli Mustafa OK varya." "Ziya PEHLİVAN bi milyar." "Ailesine" "... Veli Paşanın şoförü." dediği, İsmet'in "Kim o? Adı ney?" diye sorduğu, Volkan'ın "Onu bilmiyorum abi. Bizim çocuklardan bir tanesinin şeyi Boğaç'ın yanındaki çocuklardan bir tanesinin abisi galiba." dediği,



Tape: 001500, 12.03.2004 günü saat : 00.42'de Volkan GEZMİŞ ile İsmet...? arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Volkan'ın "Resi derki abi. O size verdiğim isimler var ya." "Veli bey, Mustafa OK rahmetlinin eşine ve diğer Ziya beyin ailesine her ay ne olursa olsun, birer milyar muhakkak gidecek." "Banka hesabı araştırım abi ben şimdi şeye." dediği, İsmet'in "Valla ben aslında yani şimdi bunları söylüyosunda konuşmam lazım Reisle. Yani şimdilik bişey diyemiyorum." "Bunları yatırma gibi bi şansımız yok. Ben 14 - 15 milyar lira hariçten para yatırıyorum. Y'ani yetiş, olmuyo, yürümüyo." dediği,



Tape: 001501, 12.03.2004 günü saat . 00.43'te Volkan GEZMİŞ ile Boğaçhan MURATHAN arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Volkan'ın "Abi bu Veli amcanın yanındaki arkadaşın, bide rahmetli Mustafa OK..eşinin üzerine iki tane hesap numarası açılacakmış abi." dediği, Boğaç'm "Ya bizim Caner'in numarası bide şeyin numarası." dediği,



Tape: 1417, 06.02.2004 günü saat : 21.01'de Sedat PEKER ile Mecnun OTYAKMAZ arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Sedat'ın "Tamam ordan çıkınca yetişirsin. Veli Paşaya bir emanet yollayacaktım da. Bu vakıf işi için Veli Paşayı arayayım, bahsedeyim. Birde Veli Paşa bir konferansa katılacak sen Veli Paşayla görüş konferansa kalabalık bir grup yaparsın. Dinlemeye giderken böyle öğrenci gençlerde olursa da olur. Git Veli Paşayla da şey yaparsın şimdi ben söyleyeyim ona." "Şimdi telefonunu veriyorum. Sen yaz. Veli Paşayı birazdan sen ara ben arayıp görüşecem. Veli Paşayla konuşursun.. ."«dediği ve 537 350 99 88 numaralı



telefonu verdikten sonra "Sen kalabalık bir grup yap. Böyle genç arkadaşlardan. Konferansı dinlemeye kalabalık geçersin." dediği,



Tape: 1203'te kayıtlı, 03.08.2004 günü saat : 14.10da Sedat PEKER ile Veli KÜÇÜK arasındaki telefon görüşmesinde özetle;

Veli'nin saat 20.30'da Güler...?'in yanma geleceğinden bahsettikten sonra "Yedide beni aradılar. Gene yedide şey gelecek. Bir yemek, dışarı söyledim. Oraya gelecek şey, Ümit ÖZDAĞ." "Telefon etti. İllede buluşalım falan diye. Ümit'le görüşecez. Ümit'le oturacaz, Güler'de gelecek. Sekiz buçukta. GülerTe oturup konuşacaz bazı şeyleri şimdi." dediği, Sedat'ın "O beyefendilerden çok umutluyum. Ağabey kendisini gıyabında tanıyorum ama beyefendiden çok umutluyum." dediği Veli'nin "Şimdi biz bir çalışmanın içine girdik. ÜmitTen devamlı görüşüyoruz. Ben işte bak açık söyliyeyim gönlümden geçen neydi biliyor musun? Gönlümden geçen Muhsin'di benim, Muhsin'in kedisi için demiyorum.


Yüklə 3,64 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   28   29   30   31   32   33   34   35   ...   50




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin