T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliğI (cmk' nun 250 Maddesiyle Görevli ve Yetkili Birim)


- Kod isim kullanma ve Toplu Seyahat etmeme prensibi



Yüklə 3,64 Mb.
səhifə41/50
tarix26.08.2018
ölçüsü3,64 Mb.
#74819
1   ...   37   38   39   40   41   42   43   44   ...   50

06- Kod isim kullanma ve Toplu Seyahat etmeme prensibi;

Terör örgütleri deşifre olmayı önlemek ve örgüt mensuplannm kimliklerinin ortaya çıkmasını engellemek için KOD isimler kullanırlar. ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ mensuplanna bakıldığında da birçok örgüt mensubunun KOD isim kullandığı, birbirlerine KOD isimleri ile hitap ettikleri ve bu prensibi de bizzat örgütsel dokümanlarda belirttikleri görülmüştür.

El konulan dokümanlardan "DEVLETİN YENİDEN YAPILANDIRILMASI" isimli dokümanda "Yapılanmanın temel felsefesi" başlığı altında;

".. .PYK'nun alt birimleri vardır... Her alt birimin kendi konulannda fikir üreten 3 kişilik gruplan vardır. Öneri haline gelen fikirler temsilcileri aracılığı ile PYK sunulur. (?)+21 isimleri kesinlikle gizlidir ve deklere edilmez. Kod isim kullanırlar, toplu seyahat etmezler..." denilerek söz konusu prensibi açıkça belirttikleri görülmüştür.


07-Deşifre olan elemana sahip çıkmama prensibi:

Birçok terör örgütü yada MAFYA gruplannda böyle bir özellik görülmese de ERGENEKON terör örgütünün GİZLİLİĞE verdiği önem ve ERGENEKON GİZLİ yapılanmasının deşifre olmasını engellemek için, deşifre olmuş örgüt elemanına sahip çıkmama prensibi vardır.

Örgüt diğer prensiplerde olduğu gibi bu prensibini de örgütün anayasasını teşkil eden ERGENEKON dokümanında "ELEMAN VE ORGANİZASYON" başlığı altında; "...örgüt

içinde ne denli yararlı olursa olsun, kamuoyunda imajı zedelenmiş bir elemanı örgüt içinde tutmak ve korumaya yönelmek çok sakıncalıdır..." denilmektedir.

Danıştay olayı failleri yakalandıktan sonra yapılan incelemelerde olay faillerinin örgüt yöneticisi Muzaffer TEKİN ile irtibatı tespit edilmesi üzerine, şüpheli Muzaffer TEKİN kendisini masum göstermek ve yargıyı etkilemek için bıçakla göğsünü yaralayarak intihar girişiminde bulunmuş ve hemen akabinde de bizzat diğer örgüt özel görevlisi Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK tarafından olay basına bildirilerek kamuoyu oluşturulmaya çalışılmıştır.

Olayla ilgili gözaltına alınan Mahmut ÖZTÜRK serbest kaldıktan sonra yaptığı bir telefon konuşmasında, olayın kendilerine kadar olan kısmının aydınlandığı söyleyerek olayın kendileri tarafından gerçekleştirildiğini ve kendilerine kadar deşifre edildiğini beyan etmiştir.

Sonuç olarak örgüt yöneticisi Muzaffer TEKİN gerçekleştirdiği intihar girişimi ile amacına ulaşmış ve olay faili Alparslan ARSLAN ile defalarca telefon görüşmesi olduğu halde serbest kalmıştır. Fakat her şeye rağmen deşifre olmuş ve kamuoyunda da ismi gündeme gelmiştir. Öte yandan yaptığı görev itibariyle ERGENEKON GİZLİ yapılanması ile LOBİ yapılanması arasında ilişkiyi kurma görevini yapan KÖPRÜ PERSONEL vazifesini yürüttüğünden deşifre olması örgütün GİZLİ yapılanmasını riske atmıştır. Bu nedenle örgütün anayasasını teşkil eden ERGENEKON dokümanında belirtildiği gibi "kamuoyunda imajı zedelenmiş bir elemanı örgüt içinde tutmak ve korumaya yönelmek çok sakıncalıdır..." prensibinden hareketle deşifre olan Muzaffer TEKİN örgüt tarafından sahiplenilmediği gibi kendisini cezalandırması yönünde telkinlerde bulunulmuştur.

Muzaffer TEKİN'in intihar girişimi ile ilgili kamu oyu aracılığı ile mesaj veren diğer örgüt yöneticisi Veli KÜÇÜK bir gazeteciye Muzaffer TEKİN Te ilgili yaptığı açıklamada "bu şekilde intihar olmayacağını, eğer subaysa tabancasını çekerek intihar etmesi gerektiğini, dangul dungul bir intihar şeklinin olmadığını, bugüne kadar olan intiharların böyle olmadığını" demiştir.

Olayla ilgili Tape: 1554, 22.01.2008 tarihinde Emin GÜRSES ile E.M. arasındaki telefon görüşmesinde; Bir süre Veli KÜÇÜK ve diğer şahıslann yakalanması ile ilgili konuştuktan sonra "...Muzaffer yüzbaşıyı ben çok iyi tanınm. Muzaffer yüzbaşıya herkes gider gelir. Muzaffer yüzbaşının Veli paşayla da arası açıktı. Hep gazetede resimleri gösteriyorlar elini öperken" "Ama aralan açıktı. Çünkü Veli Paşa Muzaffer Yüzbaşı için dedi ki; adam olsaydı kafasına sıkardı" "Bunun üzerine Muzaffer yüzbaşı bize dedi ki; benim için nasıl böyle bir şey söyler. Yani aralan iyi değildi..." dedikleri tespit edilmiştir.
ÖRGÜTSEL İÇERİKLİ BELGELERİN İNCELENMESİ :

ÖRGÜTSEL DOKÜMANLARIN ÖZETLERİ


Soruşturma kapsamında yakalanan şüphelilerin ev ve işyerlerinde yapılan aramalarda; çok sayıda bilgi, belge, doküman ve dijital veriler ele geçirilmiştir. Ele geçirilen bu malzemelerin yapılan incelemelerinde; bir kısım dokümanlann birbirleriyle benzerlik gösterdiği ve aynı merkez tarafından hazırlandığı yönünde kanaat oluşturduğu görülmüştür.

Bu tespit üzerine söz konusu dokümanlar aynştınlarak yeniden incelenmiş ve yapılan inceleme sonucunda; hemen hemen tüm dokümanlann;



  • Kapak tasanmlannm benzerlik gösterdiği,

  • Üzerinde belirli bir tarih yazdığı, bu tarihlerin dokümanın hazırlanma tarihi olabileceği,

  • Üslup ve yazı karakteri olarak aynı anlatım dilinin kullanıldığı,

  • Bir üst makama hitaben yazılmış resmi bir çalışma raporu şeklinde olduğu,

* Yazı metinlerinin sonunda "SaygılarınıM^"ve5'â^ "Saygılanmızla" yazısının
bulunduğu, *■ „

* Yazı metinlerinin giriş, gelişme ve sonuç bölümü şeklinde belirli bir akademik sıralamada yazıldığı,

*Bir kısım dokümanların "Strateji grubu" olarak adlandırılan grup tarafından

yazıldığı,

Dokümanın kapak resimleri üzerine "ANALİZ,/ STRATEJİ/ GÖZLEM/ OPERASYON PROJESİ/ ÖRTÜLÜ FAALİYETLER/ TEORİ/ ARAŞTIRMA" gibi başlıklar atılarak yapılan çalışmaların sınırlandırıldığı görülmüştür.

Söz konusu dokümanların kapak resimlerinin üzerindeki tarihlerden 1999 ve 2000 yıllan içersinde hazırlandığı, ilk olarak "ERGENEKON" dokümanının yazıldığı, bu dokümanın ERGENEKON'un re-organizasyonuna katkıda bulunmak amacıyla hazırlandığı belirtilmiştir.

Dolayısıyla ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN uzun yıllardır ülkemizde faaliyet içersinde olduğu, fakat ilk olarak 1999 yılında örgütün re-organizasyon çalışmasıyla yazılı hale getirildiği ve bu çalışmada ERGENEKON'un 21. yüzyılda her meslekten sivillerinde katılımını sağlayarak yepyeni bir yapılanmaya gidilmesi gerektiğinden bahsedildiği, bu sivil unsurlann örgütlenmesi için de "LOBİ" çalışmasının yapıldığı anlaşılmıştır.

Söz konusu dokümanlar birlikte değerlendirildiğinde hemen hemen tüm dokümanlann "ERGENEKON" dokümanında belirtilen amaç ve hedefler doğrultusunda hazırlandığı, dolayısıyla örgütün re-organizasyonu için yazılan "ERGENEKON" dokümanının örgütün anayasasını teşkil ettiği, diğer dokümanlann ise örgütün amaç ve hedeflerine ulaşmak için yapılan çalışmalar olduğu anlaşılmıştır.

Bu durumu ifade etmek için birkaç örnek vermek gerekirse, mesela "ERGENEKON" dokümanında Kimyasal ve Biyolojik Silah Üretimi yapılması gerektiğinden bahsedildiği, bununla ilgili de "NBC SİLAHLARI ÜRETİM ANALİZİ" çalışmasının yapıldığı görülmüştür. Diğer taraftan "ERGENEKON" dokümanında medya kuruluşlannm kontrol altma alınması ve örgütün kendi medya kuruluşlannı oluşturması gerektiğinden bahsedildiği, bununla ilgili de "ULUSAL MEDYA 2001" "KANAL 6 ANALİZ" "TELEVİZYON ANALİZ" "DERGİ" isimli çalışmalann yapıldığı görülmüştür. Bu durum diğer dokümanlarda da açıkça görülmektedir, bu nedenle burada sadece birkaç örnek vermekle yetinilecek fakat ilerleyen bölümlerde doküman özetleri anlatılırken her dokümanın ERGENEKON dokümanı ile irtibatı aynntılı olarak anlatılacaktır.
Diğer taraftan ERGENEKON dokümanına ve ERGENEKON" dokümanında belirtilen amaç ve hedefler doğrultusunda hazırlanan diğer tüm dokümanlara bir bütün olarak bakıldığında yaklaşık 700-800 sayfadan oluştuğu, bu dokümanlann içeriklerine bakıldığında ise tamamen ciddi araştırmalar, analizler ve gözlemler sonucu yapılan çalışma raporlan şeklinde olduğu görülmektedir.

Dolayısıyla örgütün sadece re-organizasyon için yaptığı bu çalışmalanna bakıldığında, söz konusu dokümanlann hazırlanması için bilgi birikimi yüksek ciddi ekip ve personelin gerektiği, bu durumunda örgütün yapısını, eleman profilini ve potansiyelini çok iyi bir şekilde ortaya koyduğu anlaşılmaktadır.

Söz konusu dokümanlar genellikle örgütün yönetici ve araştırmacı kadrosunu teşkil eden az sayıda kişilerden ele geçirilmiştir. Bu husus bir taraftan örgütün gizlilik prensibini diğer taraftan da nasıl bir hücre yapılanması içersinde olduğunu göstermektedir.

Şüpheli Veli KÜÇÜK'ten ele geçirilen dokümanlara bakıldığında genellikle orijinal, ciltli, bazılan mavi kağıt üzerine bazılannm da yeşil kağıtlar üzerine yazılı olduğu görülmüştür. Diğer şahıslardan ele geçirilen dokümanlann ise fotokopi olduğu yada dijital ortamda bulunduklan görülmüştür. Aynca Veli KJj^ĞKİten ele geçirilen bir kısım dokümanlar üzerinde el yazısı ve karalama gibi yazı işaretlerimin olduğu ve bu işaretlerin



diğer şüphelilerden ele geçirilen fotokopiler üzerinde de aynen bulunduğu görülmüştür. Dolayısıyla örgütün oluşumunu gösteren bu dokümanlann orijinallerini Veli KUÇUK'ün bizzat sakladığı, diğer şüphelilerin söz konusu dokümanlan Veli KÜÇÜK'ten temin ettikleri anlaşılmaktadır.

El konulan dokümanlann kimlerden ele geçirildiğine bakıldığında ise, genel olarak Veli KÜÇÜK, Doğu PERİNÇEK, Ümit OĞUZTAN, Tuncay GÜNEY, Adnan AKFIRAT ve Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'den ele geçirildiği görülmektedir.

Fakat "LOBİ" isimli doküman Doğu PERİNÇEK ve Ümit OĞUZTANTn yanı sıra Sevgi ERENEROL, Muzaffer TEKİN, Oktay YILDIRIM ve Erkut ERSOY dan da ele geçirilmiştir.

Sonuç olarak sadece ele geçirilen örgüt dokümanlan dahi, Şüpheliler Veli KÜÇÜK, Doğu PERİNÇEK, M.Adnan AKFIRAT, Ümit OĞUZTAN, Tuncay GÜNEY, Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK, Muzaffer TEKİN, Oktay YILDIRIM, Erkut ERSOY ve Sevgi ERENEROL'un birlikteliğini ve aynı amaç doğrultusunda bir arada bulunduklannı göstermektedir.
ERGENEKON ANALİZ, YENİ YAPILANMA YÖNETİM VE GELİŞTİRME PROJESİ BAŞLIKLI DOKÜMAN
Bu doküman Şüpheliler Tuncay GÜNEY, Veli KÜÇÜK ve Doğu PERİNÇEK'den ele geçirilmiştir.

Dokümanın kapak kısmında "ERGENEKON ANALİZ, YENİ YAPILANMA YÖNETİM VE GELİŞTİRME PROJESİ" "İstanbul/29 Ekim 1999" yazmaktadır. 25 sayfadan oluşmaktadır.

Dokümanın yapılan incelemesinde özetle; Dokümanın içeriğinin (7) ayn bölümden oluştuğu ve her bölümde çok sayıda alt başlığın olduğu görülmüştür. Dokümanın;
1) "AMAÇ, KAPSAM VE YÖNTEM" başlıklı 1. Bölümün içeriğinde;

l/a) "AMAÇ" başlığı altında; "ERGENEKON" yapılanmasının Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde faaliyet gösteren bir oluşum olduğu, 1914 yıllannda İstanbul'un dış ülkelerin istihbarat ajanlannm cirit attığı bir yer olduğu, istediklerini yapabildikleri bir dünya kentine dönüştüğü, bugünde aynı şekilde olduğu, çünkü savaşın halen devam ettiği, bu savaşın tek amacının Türkiye Cumhuriyetini yıkmak olduğu, bu güç odaklannın yerli iş birlikçi uzantılan olduğu, devletin her kademesine sızdıklan ve hatta TBMM ine girerek iktidar dönemleri bile yaşadıklan belirtilmiştir. Bu nedenlerle Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde faaliyet gösteren ERGENEKONUN daha fazla önem arz ettiği belirtilmiştir.

l/b) "KAPSAM" başlığı altında; "ERGENEKON" içinde yer alan TSK mensuplan ile Kemalizm'e ve ülkesine bağlı her meslekten sivillerin organizasyonu ile ortaya çıkacak olan yeni yapılanmaya ihtiyaç duyulduğu belirtilmiştir.

1 /c) "İSTİHBARAT VE ÖRGÜTLENME" başlığı altında; İstihbaratın öneminden bahsedilmiş ve tarihteki bir kısım istihbari çalışmalann öneminden bilgiler verilmiştir.

l/d) "YÖNTEM" başlığı altında; 21. yüzyılda ERGENEKON'UN resmi istihbarat kuruluşlannm yanı sıra legal ve illegal örgütlenmelere karşı mücadele etme zorunluluğu ile karşı karşıya kalacağı, faaliyetlerini yeni ve gelişmiş yöntemlerle sürdürmek z.erfffîda-©lduğunu ve faaliyet alanlanm da geliştirmek zorunda olduğu belirtilmiştir. , ' y 5

1 /e) "GİZLİLİK PRENSİBİ" başlığı altında; İstihbarat örgütünde gizliliğin öneminden bahsedilmiş, bu çerçevede İsrail devletinin istihbarat örgütü olan Mossad ile ilgili örnek verilmiştir.

2) "21. YÜZYILA GİRERKEN DÜNYADA İSTİHBARAT VE ÖRGÜTSEL
YAPILANMA İLE FAALİYET ALANLARININ ÖNEMİ" başlıklı 2. bölümün içeriğinde;

2/a) "GENEL" başlığı altında;

Ülkelerin bağımsızlık ve devamına katkıda bulunacak en önemli unsurlann (1)-ekonomik (2)-Bilimsel-Eğitimsel-Kültürel-Yatınm ve Araştırmaya dayalı istihbarat ve karşı istihbarat çalışmalan olacağı, Türkiye Cumhuriyeti resmi istihbarat kurumlannm; bilim, düşünce, kültür, sanat ve eğitim alanlannda yetişkin insan kaynaklanndan yararlanmadığı, yaralanmayı da gereksiz gördüğü,

Resmi istihbarat kuruluşlanmızm entelektüel çevrelere bakış açısını bilen yabancı istihbarat örgütlerinin ise bu kontra bakış açısından yararlanmayı bildikleri, bu nedenle ülke insanımızın benimsemediği pek çok aydının dış ülkelerce en büyük ödüllerle onurlandınlarak bir anlamda Türkiye Cumhuriyetine karşı örtülü bir biçimde dokunulmazlık zırhına büründürülerek muhalif unsura dönüştürüldükleri, bu nedenle Türkiye'nin 21. yüzyılda entelektüel birikimli, yaratıcı güvenilir insan kaynaklannm istihbarat çalışmalannda yararlanması gereğinin kaçınılmaz olduğu belirtilmiştir.

2/b) "ÖRNEKLER" başlığı altında;

Devamında bu konuyla ilgili değişik ülkelerden örnekler verilmiş ve Ergenekon'un Türk Silahlı Kuvvetlerinin değerli personeli dışında entelektüel ve her meslekten seçkinlerinde içinde yer alacağı sivil personelden yararlanmasının faydalı olacağı belirtilmiştir.

Aynca dünyanın her yerinde radikal düşüncelerin entelektüel kesim arasında yeşerdiği, (Komünizm, Sosyalizm, Demokrasi vb) güçlü istihbarat örgütleri için en tehlikeli görülen grubun entelektüel kesim olduğu, kamuoyunu en çok ve kolaylıkla etkileme becerisine sahip oldukları için, bu kesimin istihbarat örgütleri tarafından ciddi biçimde kontrol altında tutulmak istendikleri, bunun yanı sıra bu çevrenin istihbarat toplama açısından da çok zengin olduğu belirtilmiştir.
3) "İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİ VE POLİTİKALARI" başlıklı 3. bölümün

içeriğinde;

3/a) "GENEL DURUM VE SORUNLAR" başlığı altında;

İstihbarat örgütlerinde en önemli sorunun "İnsan" faktörünün olduğu, türlü özverilerle yurt dışında eğitim görmüş yetişkin insan kaynaklannm ne acıdır ki ülke çıkartan için negatif olduklan, bu nedenle ERGENEKON bünyesinde yurt dışında eğitim görmüş personel bulundurulmaması zorunluluğu belirtilmiştir. 3/b) "TERÖR" başlığı altında;

21 Yüzyılda en önemli sorunlardan birisinin terör olacağı, Türkiye için terörün yalnızca toprak bütünlüğünün ortadan kaldınlması ve bölgesel istikrarsızlaştırma amacı taşımadığı, bunlann yanı sıra Türkiye'nin ticaret ortaklanna yönelik terörün Türkiye'nin dış ticaretine büyük darbe vurularak önünün kesilmesinin sağlanmaya çalışıldığı, bu nedenle terör gruplannm kontrol altında tutulması gerektiği, gereğinde "NAYLON TERÖR GRUPLARI" oluşturularak terör dünyasına yön verilmesi ve güçlü istihbarat örgütlerinin kurguladığı oyunun içinde mutlaka yer alınması gerektiği belirtilmiştir. 3/c) "POLİTİKALAR" başlığı altında;

21. yüzyılda dünya politikacılarını ve siyasetçilerini istihbarat örgütlerinin biçimlendireceği belirtilmiştir. Dünyada var olabilmiş tüm sistemlerin ülke çıkarlan ve mevcut rejim ilkelerine aykm ideolojilere ait siyasilcn engellediği, bunu ise 1-Suikast, 2-Dez-Enformasyon yöntemleri ile yaptığı belirti lmiş'tu;. Devamında Türk insanının okumadığı,



kültürel anlamda dünya görüşü gelişmediği, bu nedenle kolayca kandınlabildiği, dolayısıyla Dez-Enformasyonun olumsuz olduğu, kişisel çıkarlar adına siyasete yönelmiş ve hedefe ulaşabilmek adına her şeyi mubah sayabilen siyasilerin engellenebilmesi için geriye kalan tek yolun SUİKAST olduğu belirtilmiştir.

Suikast operasyonlarına gerek duyulmaması için siyasi portrelerin çok ciddi biçimde analiz edilmesi gerektiği, ideallere uygun siyasilerin seçim kampanyaları organize edilerek parlamento da etkin ve güçlü bir biçimde yer alabilmelerinin sağlanması gerektiği, bu ve benzer faaliyetlerin tüm dünyada istihbarat örgütlerinin varlık ve görev nedenleri arasında yer aldığı belirtilmiştir.

4) "YENİ YAPILANMA ORGANİZASYONU VE PERSONEL ANALİZİ" başlıklı 4. bölümün içeriğinde;



4/a) "GENEL DURUM VE SORUNLAR" başlığı altında;

İstihbarat örgütlerindeki insan unsurundan bahsedilerek insanlık onurunu yitirmemiş, asalete ve yetenek donanımlarına sahip dünya gerçeklerini görebilecek nitelikte Türkiye Cumhuriyetinin temel varlık nedeni Kemalizm'e inanmış Atatürk ilke ve prensiplerine sahip çıkmanın önemini kavrayabilmiş, özveriden kaçınmayan personel kazammmm önemli olduğu, bu nedenle ordu birlikleri içinde yer alan askerler ile üniversitenin birinci ve ikinci sınıflarında öğrenim gören gençlerden yararlanabileceği belirtilmiştir.


Aynca Ergenekon gibi çok özel bir yapılanma içerisinde yer alması uygun görülecek sivil personelin seçiminin de olabildiğince dikkatli titiz ve özen gösterilerek yapılması gerektiği, aksi taktirde Türkiye Cumhuriyeti resmi istihbaratı MİT in bugün içinde bulunduğu sorun ve çelişkilerin benzer versiyonlanmn Ergenekon bünyesinde taşınmış olacağından bahsedilmektedir. Ergenekon'un benzer bir örneği kendi içinde Jitem gerçeği ile yaşayarak yeterli deneyimi elde ettiği vurgulanmıştır.
4/b) "GÜÇLÜ BİR İSTİHBARAT ÖRGÜTÜNÜN ANAHTARI" başlığı altında;

21 yüzyılda güçlü bir istihbarat örgütünün anahtannm uluslar arası finansal organizasyonlan engellemek olacağı belirtilmiştir. İstihbarat örgütleri para politikalannm türlü senaryolan ile ülkelerdeki hükümetleri rahatlıkla devirebileceği ya da çıkar ve amaçlan doğrultusunda yönetimler uygulamaya mecbur bırakacaklan, Ergenekon'unda kaçınılmaz bir biçimde çağm ve koşullann gereği olarak ekonomi alanında çok etkin faaliyetler uygulamaya koyması ve para akışını kontrol altına alma zorunluluğu olduğu belirtilmiştir.


4/c) "İSTİHBARAT TOPLAMA HEDEFLERİ" başlığı altında;

İstihbarat toplama yöntemlerinden bahsedildiği, bu çerçevede örgüt elemanlanndan sağlanan bilgiler yabancı örgütlerden elde edilen bilgiler, yabancı örgütlere sızdmlan ajanlar aracılığı ile elde edilen istihbaratlar olduğu, sonuç olarak Ergenekon'un gözlerinin her şeyi görmesi gerektiği, kulaklannm her şeyi duyması gerektiği belirtilmiştir.


4/d) "SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ" başlığı altında;

Ergenekon'un kendi kuracağı sivil toplum örgütlerine ihtiyacı olduğu, sivil toplum


kuruluşlannın içte ve dışta kamuoyunda kutsal bir insanlık görevi yerine getiren örgütler
olarak değerlendirildiği, Ergenekonun Türkiye'de faaliyet gösteren tüm sivil toplum
örgütlerini kontrol altına alması gerektiği, çünkü bu örgütlenmelerin finans kaynaklannm dış
ülkeler olduğu belirtilmiştir. ^ ^-^^
4/2) "ELEMAN VE ORGANİZASYON," başlığımda;

Ergenekon'un merkez yönetimi ve personel profili hakkında bilgiler verilmiştir. Bu çerçevede örgüt için nedenli yararlı olursa olsun kamuoyunda imajı zedelenmiş bir elemanın örgüt içinde tutmanın ve korumaya yönelmenin sakıncalarından bahsedilmiştir.


4/2-a) "KÖPRÜ PERSONEL" başlığı altında; Seçilecek üç kişinin Ergenekon içinde ve örgüt dışında, örgütü temsilen hareket edebilmelerinin sağlanması gerektiği bu kişilerin örgüt dışında legal bir işte istihdam edilmeleri gerektiği vurgulanmıştır.
4/2-b) "AJAN PROFİLİ" başlığı altında; Ajan profilinden bahsedilmiş ve başarılı istihbarat örgütleri elemanlarının anastezi altında bilgileri açığa vurabilecekleri olasılığından ötürü doktor ve psikologlar tarafından tedavi edilmelerine izin verilmediğinden bahsedilmiştir.
4/2-c) "FAHİŞELER" başlığı altında; İstihbarat sanatında en çok yarar sağlanan fahişeler olduğu belirtilmiştir.
4/2-b) "MEDYA" başlığı altında; Medyanın en yararlı reklam aracı olduğu, 20. Yüzyılda güçlü istihbarat örgütlerinin medyadan sonuna değin yaralandıkları, 20. yüzyılın son yıllarında ise kendi medya kuruluşlannı devreye sokarak bunlan uluslararası platformda güçlendirdikleri belirtilmiştir. Aynca Ergenekon'unda medya kuruluşlannı kontrol etme yönündeki faaliyetlerini kendi medya kuruluşlannı oluşturarak mevcut ulusal ve uluslar arası oluşumlann doğal işleyişi içinde örtülü bir biçimde etkileme, denetleme ve kontrol altına alma yöntemini uygulamaya koyması gerektiği belirtilmiştir.
4/2-c) "ULUSLAR ARASI TİCARET VE BANKACILIK" başlığı altında; 21. yüzyıl dünyasında uluslar arası ticaret arenasının istihbarat örgütlerinin denedim ve yönetimde olacağını bu nedenle Ergenekon'unda doğrudan kendi örgütüne bağlı holdingler ve bankalan süratle kurup ideolojiye uygun ekonomi politik denge sağlaması gerektiği, özetle Ergenekon'un üretim tesislerine, ticari holdinglere ve bankalara ihtiyacının olduğu belirtilmiştir.
4/2-d) "İLAÇ-KİMYA SANAİYE VE TAŞIMACILIK" başlığı altında;

İlaç ve kimya sanayisinin öneminden bahsedildiği, bu çerçevede Almanya'nın çok kısa sürede gelişmesinde kimya sanayisinin öneminden bahsedildiği, özellikle uyuşturucu üretiminde kullanılan asit anhidrit maddesinin dünyanın tek üreticisi olmalannm ciddi etkisinin olduğu vurgulanmıştır.


4/2-e) "İLLEGAL İŞLER" başlığı altında;


Türkiye'nin silah üreten bir ülke olmadığı, bu nedenle Jeo-stratejik açıdan kaçınılmaz olarak uyuşturucu satışında köprü durumunda olduğu, dolayısıyla uyuşturucu ticaretinin denetim altında olması gerektiği, diğer taraftan da Türkiye'nin bir başka şansının kimyasal silah üretimi olabileceği belirtilmiştir. (Kimyasal silah üretimi ile ilgili teknik takip çalışmalannda görüşmeler vardı)

02-İstihbarat Dairesi Komutanlığı,

03-İstihbarat Analiz ve Değerlendirme Dairesi Komutanlığı

04-Operasyon Dairesi Komutanlığı

05-Finansman Daire Başkanlığı (Sivil)

06-Örgüt içi Araştırma Dairesi Komutanlığı,

07-Teori Tasarım ve Planlama Dairesi Başkanlığı (sivil)

Şeklinde olduğu görülmüştür.


Burada dikkat çeken unsur bazı maddelerin karşılığında sorumluların (SİVİL) şahıslar olması gerektiğinin belirtilmesidir. Bundan da diğer bölümlerin başında muvazzaf yada emekli askerlerin bulunması istendiğini ortaya koymaktadır ki günümüzde birçok emekli askerin sivil toplum örgütlerinin başında yada içerisinde olması da dikkat çekicidir.
"KONTROL DAİRESİ" başlığı altında; Bu dairenin varlığından Ergenekon örgütü başkanından başka hiç kimsenin bilgisinin olmaması gerektiği, operasyonlarda yer alması zorunlu olan bu dairede yer alan ajanların ilk görevinin operasyon alanı içinde bulunmak, operasyon esnasında temizleme ve ortadan kaldırma gibi işlemlerde doğabilecek sorunları çözümlemek olacağı, ikinci görevinin ise karşı istihbarat örgütlerinde geçen, yakalanan veya operasyon amacına aykırı hareket eden herhangi bir ajanı öldürmek olduğu belirtilmiştir.
Kontrol dairesinde görevlendirilecek ajanların mutlaka Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinden ve özel operasyon ünitelerinden seçilmesi gerektiği, bu ajanların merhametsiz olması ve emirleri doğrudan Ergenekon komutanından alması gerektiği belirtilmiştir.
6) "KAYNAK YARATILMASI" başlıklı 6. bölümün içeriğinde ise; Finansal kaynaklar yaratılabilmesi için orta ve büyük ölçekli AŞ, yapılanmasmdaki şirketlerden yararlanılması gerektiği, onlann içine sızılması, elde edilecek banka işlemleri, hesap ve şifre kodlan ile yine uluslar arası bankalar ile yurt dışındaki çeşitli ülke bankalanna sızdınlmış ajanlar aracılığı ile hesaplardan para aktanmlannm yapılması gerektiği belirtilmiştir.
6/a) "NAYLON ŞİRKETLER" başlığı altında; Naylon şirketler kurulması gerektiği, bu şirketlerin ithalat-ihracat, temsilcilik, dağıtım ve pazarlama alanlannda faaliyet göstermesi gerektiği, işlemler tamamlandıktan sonra naylon şirketlerin kurulması için kullanılan elemanlann ortadan kaldınlması gerektiği, elde edilen ekonomik girdilerin örgütün kuracağı legal şirketlerde değerlendirilerek aklanması gerektiği vurgulanmıştır.
6/b) "YURT DIŞINDAN KAYNAK AKTARIMI" başlığı altında; Çeşitli ülkelerdeki bankalara sızdmlacak bilgisayar hırsızlanndan yararlanılarak likit kaynak aktanmı yoluna gidilmesi gerektiği, bu türden kaynak aktanmlan operasyonlannm 48 saat içerisinde tamamlanması gerektiği belirtilmiştir.
6/c) "YURT DIŞI TİCARİ FAALİYETLER" başlığı altında; Çeşitli ülkelerde kurulacak ticari şirketler kullanılarak finansal güç kazanımı yoluna gidilmesi gerektiği, bu çerçevede o ülkelerdeki askeri ataşelerden yararlanılabileceği belirtilmiştir.

Özellikle hazine arazileri üzerinde spekülatif kazanç anlamında yararlanılarak kaynak oluşturulması gerektiği belirtilmiştir.


7) "GENEL DEĞERLENDİRME" başlıklı 7. bölümün içeriğinde ise; Türk silahlı Kuvvetleri bünyesinde faaliyet gösteren Ergenekon'un yeni bir yapılanmaya ihtiyacının olduğu, Ergenekon'un kamuoyundaki imaj ve düşünce değişiminin sağlanması zorunluluğunun olduğu, kamuoyu kafasının karıştığı, içinden çıkamadığı mantıklı ve tatmin edici açıklamalar alamadığı zamanlarda gelişen her olay karşısında Ergenekon sözcüğünü anımsayıp dehşete kapılarak içten içe Ergenekon sözcüğünü yinelediği belirtilmektedir.

Yazının sonunda sağ alt köşede "En içten saygı ve şükranlarımızla, Strateji Grubu" yazdığı, fakat "Strateji Grubu" yazısının üzerinin karalandığı görülmüştür.


Yüklə 3,64 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   37   38   39   40   41   42   43   44   ...   50




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin