127)- Osman KOŞUT
Şüphelinin PKK/KCK terör örgütü içerisinde aktif faaliyet yürüttüğü, PKK/KCK terör örgütü İstanbul İl Yürütmesi 3. Bölge Kent Meclisi sorumlusu olduğu,
A)- ŞÜPHELİNİN KATILDIĞI ÖRGÜTSEL TOPLANTILAR
Şüpheli Osman'ın 12.09.2011, 15.05.2011, 20.09.2011, 28.08.2011, 09.07.2011 ve 26.09.2011 tarihlerinde yapılan toplantılara katıldığı, 09.07.2011, 12.09.2011 ve 26.09.2011 tarihlerindeki toplantılarda konuşma yaptığı,
B)- ŞÜPHELİNİN KATILDIĞI YASADIŞI EYLEMLER
Şüphelinin katıldığı yasa dışı eylemlerin zabıta tarafından;
“1 Eylül Dünya Barış Günü ile ilgili olarak 01.09.2011 günü, PKK/KONGRA-GEL terör örgütü lehine yayın yaptığı tespit edilen www.firatnews.com isimli internet sitesinde “KCK Barış Yanlılarını Erdoğan’a Karşı Mücadeleye Çağırdı” başlığı altında, sorumlu düzeydeki örgüt mensuplarınca “tüm halkımızı Serhildanları direniş ruhuyla yükseltmeye çağırıyoruz.” şeklinde eylem çağrısı yapılmış, 01.09.2011 günü saat:14.00 sıralarında İlimiz Kadıköy İlçesi İskele Meydanında düzenlenecek olan 1 Eylül DÜNYA BARIŞ GÜNÜ mitingi ile ilgili olarak Tepe Natiulüs alışveriş merkezi yanında toplanan çoğunluğunu BDP (Barış ve Demokrasi Partisi)’lilerin oluşturduğu sol görüşe mensup gruplarında bulunduğu yaklaşık 4000 kişilik topluluk değişik sloganlar eşliğinde 13.00 sıralarında yürüyüşe geçmiş BDP ( Barış ve Demokrasi Partisi)’lilerin oluşturduğu grup tarafından “PKK HALKTIR HALK BURADA, BİJİ SEROK APO, KÜRDİSTAN FAŞİZME MEZAR OLACAK. ÖCALAN, SELAM SELAM İMRALIYA BİN SELAM, KÜRT HALKI DEVRİMLE ÖZGÜRLEŞECEK, APOCULAR VURUYOR KÜRDİSTAN KURULUYOR” şeklinde yasadışı PKK/KONGRA-GEL terör örgütü adına sloganlar atarak Abdullah ÖCALAN’ın flamalara asılı posterleri eşliğinde yürüyüşe geçmiş, BARIŞ VE DEMOKRASİ PARTİSİ (BDP) organizesinde gerçekleştirilen, 1 Eylül Dünya Barış Günü kutlamaları PKK/KONGRA-GEL terör örgütünün gövde gösterisine dönüşmüş ve eylemde yüzleri maskeli şahıslar tarafından PKK/KONGRA-GEL terör örgütünün sözde KONFEDERALİZM BAYRAĞI açılmıştır.
İskele meydanında bulunan miting alanına girecekleri esnada görevli memurlara üstlerini aratmak istememişler, yüzleri maskeli 20-25 kişilik grup içerisinden arama noktasına ses bombası atılmış, Atılan ses bombası nedeni ile polis memurları ve vatandaşlardan yaralananlar olmuş, çevik kuvvet tarafından gaz ile müdahalede bulunulmuş, akabinde grup meydana girmiş, 15.30 sıralarında dağılmaya başlayan gruplar Rıhtım Caddesi istikametinde bulunan işyerleri, belediye otobüs durakları ve çevreye taşlı ve molotofkokteyli saldırıda bulunmuşlar, Bahse konu grup, polisin megafonla defalarca yaptığı uyarıları dikkate almayarak taş, sopa, şişe, ses bombası ve molotof kokteylleri ile saldırıda bulunmuşlar ve saldırılar sonunda 9 u polis 4 ü vatandaş olmak üzere toplam 13 kişi yaralanarak hastanelere kaldırılmıştır. 1 vatandaş da PKK/KONGRA-GEL terör örgütü mensuplarınca linç edildiği esnada polis tarafından kurtarılmıştır. Ayrıca 24 farklı işyerini, 2 adet belediye otobüsünü, Kadıköy Meydanı’ nda bulunan 71 adet otobüs durağını taş, sopa ve molotof kokteylleri ile kullanılmaz hale getirerek zarar vermişlerdir.”
“26.08.2011 günü saat.15.00 sıralarında İlimiz Sancaktepe İlçesi Sarıgazi Mahallesi Kaymaz Sokak no.1 yanında bulunan boş arazide BDP Sancaktepe İlçe teşkilatı tarafından Türk Silahlı Kuvvetlerinin yaptığı hava saldırısında ölen Aslen, Siirt-Şirvan İlçe nüfusuna kayıtlı Nurettin-Bahar kızı Ümraniye 1989 doğumlu Hamide ŞEVLUK isimli örgüt mensubunun ailesinin ikametinde kurulan taziye çadırına İstanbul Millet Vekili Sebahat TUNCEL ile 100 kişilik grup toplu halde yürümek istenmiş ancak izin verilmemiş, yaklaşık 20-30 kişilik grup, “Biji Serok Apo”, “Şehit Namırın”, “Baskılar bizi yıldıramaz” ve PKK intikam”sloganları atarak Namık Kemal caddesi üzerinde yürüyüşe geçerler Çevik kuvvet müdahale etmiş, grup dekiler kaçarak dağılmışlardır. Kaçan grup Olay yerine gelen Sebahat TUNCEL ve beraberindeki gruba katılarak taziye çadırına yürümüşler. Saat.16.30 sıralarında Taziye çadırının karşısında Erenler Sokak üzerinde bulunan Hekimbaşı Sağlık ocağına kimliği belirsiz şahıslar tarafından 7 adet Molotof Kokteyli atıldığı, camlarının kırıldığı, iki adet klima motorunun kullanılmaz hale geldiği, ayrıca, yol üzerinde bulunan çöp konteynırlarına Molotof kokteyli atılmak suretiyle yakılarak yere barikat kurulduğu, Erenler sokak üzerinde bulunan Gökçe market ve Sema Eczane sininde olay yerini gören kameralarının kırıldığı görülmüştür”
“29.07.2011 günü ilimiz Beyoğlu İlçesi İran Başkonsolosluğu Önünde BDP (Barış ve Demokrasi Partisi ) organizesinde yaklaşık 50-60 kişilik bir grubun “Ahmedi NEJAD Kürdistan Ateşi Seni de Yakar” Başlıklı BDP İstanbul il Başkanlığı İmzalı Pankart açılmış, İran Devletinin Irak Sırınları içerisinde yürüttüğü PKK/KCK terör örgütü PJAK’a karşı askeri operasyonları protesto etmek amacıyla Başkonsolosluk önüne üzerinde “İran Rejiminin Kürd Halkına Karşı Yapmış olduğu Saldırıları Nefretle kınıyoruz” yazılı siyah çelenk bırakımlısı”
Şeklinde tespit edildiği,
C)- ŞÜPHELİYE AİT EV İŞYERİ ARAÇ VE SAİR YERLERDE YAPILAN ARAMALARDA ELDE OLUNAN MATERYALLERİN İNCELENMESİ NETİCESİNDE
Şüpheliden elde edilen dijital malzemelerin incelenmesinde bir kısım resimler bulunduğu;
Resimler arasında PKK/KCK terör örgütünün kadın militanlarının fotoğraflarının olduğu,
Resimde PKK/KCK terör örgütü militanının örgütün bayrağı önünde çekilmiş fotoğrafının olduğu,
Resimde PKK/KCK terör örgütünün Örgütün Sözde lideri Abdullah ÖCALAN resmi önünde çekilmiş fotoğrafın olduğu,
1 adet DEMOKRATİK TOPLUM MANİFESTOSU-ORTADOĞU'DA UYGARLIK KRİZİ VE DEMOKRATİK UYGARLIK ÇÖZÜMÜ (4. KİTAP) isimli kitap,
1 adet KÜRTLERİN MECBURİ İSKANI isimli kitap,
1 adet KÜRDİSTAN ÜZERİNDE EMPERYALİST BÖLÜŞÜM MÜCADELESİ BİLİM YÖNTEMİ TÜRKİYEDEKİ UYGULAMA isimli kitap,
1 adet KÜRDİSTAN TARİHİNDE DERSİM isimli kitap,
1 Adet 10.02.2010 tarihli ÖNCÜLEŞEN YURTSEVER GENÇLİK isimli dergi,
1 Adet DEMOKRATİK UYGARLIK MANİFESTOSU KAPİTALİST UYGARLIK (MASKESİZ TANRILAR VE ÇIPLAK KRALLAR ÇAĞI) II. İsimli kitap,
1 Adet DEMOKRATİK UYGARLIK MANİFESTOSU KAPİTALİST UYGARLIK (MASKESİZ TANRILAR VE ÇIPLAK KRALLAR ÇAĞI) III. İsimli kitap,
1 Adet DEMOKRATİK UYGARLIK MANİFESTOSU KAPİTALİST UYGARLIK (MASKESİZ TANRILAR VE ÇIPLAK KRALLAR ÇAĞI) I. İsimli kitap,
1 Adet YENİ ÖZGÜR HALK Ekim 2010 Yıl 1 Sayı 1 isimli dergi,
1 Adet ÖZGÜR HALK SESİ Haziran 2010 Yıl 1 Sayı 1 isimli dergi,
1 adet YAŞAMDA ÖZGÜR HALK isimli dergi,
Elde edildiği, söz konusu yayınlara ilişkin olarak değişik mahkemeler tarafından verilmiş yasaklama ve toplatma kararlarının bulunduğu,
“KAYA AİLESİNE başlığıyla başlayan ve ADIL AMED ile biten çizgili A4 yaprağında;
Bu kararı alırken çok düşündüm. Ama gerçekten duygusallık yapmaya gerek yok ve yapmayacağınızdan da eminim. Şuan kendinizde değilsiniz, sizin kendimizi düzeltmeye yönelik bir eylemdir aslında bu bir. Böyle devam edilemez edilirse sistem içinde çürüyeceğiz. Bütün bu sorunlar düzenin pis bir oyunudur. Bu oyunu bozmak için savaşmak gerekiyor.Gerçekten beni kimin 10 çocuğu var kimin 20 çocuğu var ilgilendirmiyor. Aile bir sömürge yapısıdır. Bunu benden iyi biliyorsun. Bundan dolayı aile yapısını aşabiliyorum dik durabiliyorum. Hareket onurlu bir harekettir. SADECE MİLİTAN OLMASI GEREKENLER MİLİTAN OLUR.Beriwona temellim kendini düzeltmesidir. Gerçekten Berivan’nın kendisini düzelteceğine inanıyorum. Baba sana temellimde kendine gelmen. Çünkü karşımda eski Cuma Ali yok. İşine devam edip kendine bir hayat kurmalısın. Duygusallık yapmana gerek yok inan sende genç ve bekâr olsaydın benim gibi yapardın. Sizin her üzülüp pişman olmanız benim oraya adapte olamamama yer açacaktır. Zilan’a yönelik temelimde okulunu ve derslerini iyi çalışmasıdır. Zilan da gerçekten bu ışık var. Nenen gile yönelik temelim hiç duygusallık yapmamaları KÜRDİSTAN İÇİN AMED İÇİN SAVAŞACAĞIM.Size düşen bu kararıma saygı laik olmanızdır. Ben kimse gibi buralarda kendimi yaşatmam. Ben savaşırım. Bu kararım karşısında onurlu durun. Hepinizin gözlerinden öpüyorum”
Şeklinde mektubun elde edildiği, mektubun şüphelinin Adıl AMED kod isimli oğluna ait olduğu ve bahse konu şahsın PKK/KCK terör örgütünün dağ kadrosunda olduğu,
Final dergisi dershaneleri cep kitapçığının 1 ile numaralandırılan sayfasında Final ve Çözüm yıl ile başlayan;
Devrimci Halk savaşı,
Kimlik taşımama,
Mahkemeye çıkmama,
Kürtçe konuşma her yende,
Demokratik direniş ile biten yazıda;
2011 yılı içerisinde yapılması gerekenlerin planlandığı,
Final dergisi dershaneleri cep kitapçığının 2 ile numaralandırılan sayfasında 18 Mayıs ile başlayan;
18 Mayıs Meyeder öncülüğünde eylem yapılacak
15 Mayıs Kürt dili bayramı
14 Mayıs 2011 şişliden taksime yürüyüş
Şişli ilçesinin önü saat:15 de ile biten el yazısı dökümanda; yapılacak eylemlerin önceden planlandığı,
Anlaşılmıştır.
SİYASET AKADEMİLERİ
Terör örgütü PKK’nın kurulduğu ilk günden bu yana “Türkiye, Irak, Suriye ve İran toprakları üzerinde birleşik bağımsız bir Kürdistan Devleti kurmayı” hedeflediği ve hiçbir zaman bu hedefinden sapmadığı,
Terör örgütü PKK/KCK’nın zamana ulusal ve uluslararası konjonktürel gelişmelere paralel olarak ideolojisinde, stratejisinde, eylem metotlarında ve yapılanma biçiminde bazı değişiklikler gerçekleştirdiği, nisan 2002’de KADEK, kasım 2003’de KONGRA/GEL ve mart 2005’te KKK şeklinde isim değişikliklerine gittiği, mayıs 2007 yılından itibaren yeni yapılanmasını Kürdistan Halklar Topluluğu (KCK) olarak duyurduğu ve kendisini halen KCK olarak adlandırdığı, PKK/KONGRA-GEL’i ise KCK’ya bağlı alt birimlerden biri olarak gördüğü,
Örgütün 2007 yılından itibaren KCK yapılanmasını aktif hale getirmek ve kuruluş aşamasında özerk daha sonra konfederatif bağımsız bir devlet kurmak amacına yönelik planlamalar yaptığı, ülkemiz sınırları içerisindeki faaliyetlerini Kürdistan Halklar Topluluğu/Türkiye Meclisi (KCK/TM) üzerinden yürütmeyi hedeflediği, bu süreç içerisinde KCK’nın terör örgütünün yeni ve daha tehlikeli bir örgütlenme modeli olduğu anlaşılınca, örgütün Demokratik Toplum Kongresi (DTK) üzerinden hedefine ulaşabilmenin planlarını yaptığı, terör örgütü lideri Öcalan’ın talimatıyla kurulan DTK’yı sivil bir çözüm platformu gibi kamuoyuna sunduğu, nitekim kamuoyunda ki algıdan bu hususta kısmen başarılı olduğu, oysa gerek KCK ve gerekse Demokratik Toplum Kongresi isimli yapılanmaların tamamen PKK/KCK lideri Öcalan’ın fikirleri olduğu, illegal terör eylemleri ile halk tabanında ve uluslar arası camiada legal bir zemin bulamayan terör örgütünün çıkış yolu olarak KCK ve DTK gibi çözümlere yöneldiği, terör örgütün bu yapılanmalar üzerinden ülke içinde ve uluslararası platformda taraf haline getirilmeye çalışıldığı, DTK’nın sivil inisiyatif olarak toplumun tüm kesimlerine hitap etme iddiasına rağmen sonuç bildirisine “demokratik özerklik” gibi ülkeyi bölme projesini koyarak aslında hangi amaca hizmet ettiğinin cevabını da verdiği, KCK ve DTK’nın terör örgütünün kendisi olduklarının en önemli kanıtının ise bu yapılanların içerisindeki insanlardan hiç birinin “PKK terör örgütüdür, bu örgütün dağ kadrosuna bulunanlar teröristtir, Abdullah Öcalan ise bu terör örgütünün lideridir” noktasında olmadıkları, aksine iki devlet arasında söz konusu olabilecek barışın, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile terör örgütü ve onun liderinin muhatap alınarak gerçekleştirilmesini talep ettikleri, bunun ise birbiriyle savaşan iki devletin savaş sonunda barış ortamı için masaya oturmalarıyla eşdeğer bir kavram olduğu, bu suretle DTK’nın anlamının PKK terör örgütünün dağda kazanamadığını masada kazanma girişimi olduğu, DTK’nın deşifre olup gerçek mahiyetinin anlaşılmasından sonra terör örgütünün yeni bir yapılanma ortaya çıkararak hedefine yürümek isteyeceği, güvenlik güçlerinin terör operasyonları sırasında yüzlerini boyama ve araziye uygun kıyafet giyme gibi faaliyetleri nasıl ki gizlenme amaçlı ise KCK, DTK ve Siyaset Akademilerinin de terör örgütünün faaliyetlerini rahatça yürütmek için başvurduğu kamuflaj yöntemi olduğu, özünde hepsinin terörün parçası olduğu,
Anlaşılmıştır.
İşte yukarıda verilen perspektif çerçevesinde, yine terör örgütü lideri Öcalan’ın talimatıyla örgütün halk tabanına inerek ideolojik eğitim vermesi ve Kürt kökenli olmayan şahıslara da ulaşılarak terör örgütü üyesi ya da sempatizanı haline getirilmesi için Barış ve Demokrasi Partisinin tüzel kişiliği altında Siyaset Akademileri isimli yapılanma oluşturulmuştur.
KCK Sözleşmesinin "Alan Merkezleri" başlıklı 14. maddesinde "İdeolojik Alan Merkezi" içerisinde yer alan "Bilim Aydınlanma Komitesi"nin tanımı olarak "Önderlik tarafından belirlenen felsefik-ideolojik hattın uygulanması ve geliştirilmesinden sorumludur. Tarihin ve toplum yaşamının her alanına ilişkin olarak farklı zeminlerde akademik örgütlülük temelinde yaygın ve derinlikli teorik-entelektüel çalışmalar yürütür. Temel ideolojik mücadele kurumudur. Bilimsel çalışmalar temelinde Kürdistan ve Ortadoğu aydınlanma hareketini geliştirir. KCK kadro ve çalışanlarının eğitimini yürütür ve halkın demokratik eğitimini teşvik eder." ifadelerine yer verilmektedir.
PKK/KCK terör örgütü lideri Öcalan avukatları aracılığıyla bir dönem sıkça “Kürtlerin siyaseti öğrenebilmesi için ‘Siyaset Akademileri’ kurulması gerektiği, demokratik siyasetin canlandırılması için ‘demokratik siyaset akademileri’nin hayata geçilmesinin önem arz ettiği, buralarda yetişecek kadroların dalgalar halinde topluma yayılarak, demokratik toplumu inşa edecekleri”ni dile getirmiştir.
Öcalan tarafından "Benim çözüm paradigmam dört ayaktan oluşuyor; Kent Meclisleri, Demokratik Siyaset Akademisi, Demokratik Toplum Kongresi ve Kooperatifler Hareketi” ifadesi dile getirilmiştir. Bu paradigma Öcalan tarafından talimat verilmesi akabinde terör örgütü yanlısı sitelerde örgüt yandaşlarına duyurulmuştur.
Terör örgütü güdümünde faaliyet gösteren basın-yayın organlarından Fırat Haber Ajansında 20 Ekim 2010 tarihli "Yeni başlayanlar için KCK" başlığıyla yayınlanan haberde, "DÖRT ÖRGÜTLEME KCK sistemi her şehir, ilçe, kasaba ve köyde meclislerin ve komünlerin örgütlendirilmesi ile gerçekleştirilir. Komünler ve meclislerin geliştirilmesi ile toplumun örgütlülüğü sağlanabilir, halk irade haline getirilebilir, kendi ihtiyaçlarını karşılayabilir, kendine yeter hale gelebilir, kendini yönetebilir. KCK temel 4 örgütlemeden oluştur. Siyaset akademileri, kent meclisleri, kongreler ve kooperatifler." şeklinde olduğu belirtilerek KCK sistemi içerisinde siyaset akademilerinin yeri belirtilmektedir.
Fırat Haber Ajansı'nda 18 Ocak 2010'da "Zeki Şengali: Kürt siyaseti özeleştiri yapmalı" başlığıyla yayınlanan haberde; KCK YÜRÜTME KONSEYİ ÜYESİ ZEKİ ŞENGALİ TARAFINDAN “SİYASET AKADEMİLERİ KUŞKUSUZ KADRO YETİŞTİRME YERİDİR. DAR ANLAMDA BAKILDIĞINDA DEVLETİN BU POLİTİKALARINA KARŞI SÜREKLİ OLARAK YAKALANAN KADROLARIN YERİNİ DAHA GÜÇLÜ OLARAK DOLDURMA ROLÜNÜ OYNAYIP İŞLEVİNİ GÖREBİLİR, GÖRMELİDİR. Ne var ki akademilerin rolünü böyle tanımlamayıp sınırlandırmak son derece yetersizdir. Akademiler toplumun ruhudur. Toplumun yeniden kendisini bulmasının, egemen sistemin olumsuz etkilerinden arındırmasının temel mekânlarıdırlar. Bilimin çağımızda iktidar tekellerinin kontrolünde bir kar sektörüne dönüştürüldüğü ve muazzam bir bilgi kirliliğinin yaratıldığı göz önüne getirildiğinde akademilerin, bulanıklaştırılmış suyun arıtıldığı ve yeniden insan hizmetine sunulduğu araçlar kadar değerli bir işlevi vardır. Bu nedenle toplumsal yaşamın her alanında akademileri geliştirmek başarının olmazsa olmaz kabilinden koşuludur. Bunlar tarihsel örneklerinden de görüldüğü gibi büyük geniş mekanlara ve konfora gerek duymazlar. Her ev, her bahçe, her köy özgür tartışmaların yapılacağı hakikatin ve adaletin peşinden gidileceği bir akademi olabilir… Milliyetçiliğe karşı yurtseverlik, ulus devlete karşı demokratik ulus, ılımlı İslama karşı demokratik islamı vb onların çarpıtarak kullandığı her toplumsal değeri yerli yerine oturtup savunmak ve sahip çıkmak gerekir. Bunun için de akademiler çok temel bir misyon ve role sahiptirler. Akademilerde yapılan analiz, tespit ve tartışmalar politik alana taşırılarak bunların çıkar ve niyetleri tek tek deşifre edilmeli, kullandıkları kutsal kavramların arkasında gizledikleri kirli çıkarları her kesin göre bileceği çıplaklıkla ortaya serilmelidir. Bunlarla birlikte pratik politikada Türkiye toplumundan her kesimle asgari müştereklerde ittifak kurulmalı milliyetçi şoven cepheye karşı demokrasi cephesi inşa edilmelidir.” denilerek siyaset akademilerinin misyonuna ilişkin hususlar belirtilmektedir.
Bu kapsamda; Kapatılan Demokratik Toplum Partisi (DTP) tarafından 13 Ağustos 2009’da Diyarbakır’da açılışı yapılan “DTP Eğitim Okulu ve Demokratik Siyaset Akademisi” sonrasında Van, Bitlis, Mardin-Kızıltepe’de de siyaset akademisi eğitimleri verilmiştir. Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Merkezi tarafından 22 Mart 2010’da Diyarbakır’da “Yerel Yönetimler Akademisi”, 29 Mayıs 2010’da Van’da, 13 Haziran 2010 günü İstanbul'da "Demokratik Siyaset Akademisi", 14 Temmuz 2010'da Mardin/Kızıltepe, Mersin, Şanlıurfa, 17 Temmuz 2010'da İzmir, 31 Temmuz 2010'da Batman, 13 Aralık 2010'da Van, 24 Ocak 2011'de Şırnak/Cizre'de siyaset akademilerinin açılışı yapılmıştır.
Ayrıca 02 Haziran 2010'da Tunceli'de "Dersim Alevilik İnanç ve Kültür Akademisi", 30 Haziran 2010 günü Diyarbakır'da "Kadın Siyaset Akademisi", 28 Kasım 2010'da Van'da "Van Emek Akademisi Derneği" 05 Aralık 2010'da Diyarbakır'da "Diyarbakır Emek Akademisi Derneği", 06 Temmuz 2011'de Şırnak/Silopi'de "Kadın Siyaset Akademisi" hayata geçirilmiştir.
Sonuç olarak; terör örgütünün siyasi alandaki faaliyetlerinin artırılması, örgütün ideolojisine ve amaçlarına paralel siyasetin canlandırılması, örgütsel ideoloji çerçevesinde eğitilecek ve yetiştirilecek kadroların dalgalar halinde topluma yayılması ve böylece yeni bir toplum inşa edilmesi amacıyla bizzat teröristbaşının talimatları çerçevesinde Siyaset Akademileri adı altında örgütsel eğitim merkezlerinin kurulması amaçlanmış; söz konusu talimatlar çerçevesinde farklı illerde çeşitli adlarla Siyaset Akademileri adlı merkezler açılmış, bu merkezlerin kurulması, işleyişi, eğitim programlarının içerikleri vb. konularda yapılan araştırmalar ve örgüt mensuplarının ifadeleri sonucu Siyaset Akademileri çatısı altında verilen eğitimlerin önceki yıllarda terör örgütü tarafından örgüt kamplarında verilen siyasi eğitimlerle paralellik gösterdiği tespit edilmiştir.
KOMA CİVAKÊN KURDİSTAN (KCK) SÖZLEŞMESİ İÇERİĞİNDE SİYASET AKADEMİLERİ:
“Madde 14
Dostları ilə paylaş: |