KEMAL SEVEN: Bizde halık (..anlaşılmadı..) diyebiliriz. Yani öyle bir insan ol düşmanın bile sana saygı duysun. Kaldı ki Hafız Esad önderliğin düşmanı bile sahiplendiği düşmanı. Yani öyle bir önderlik öyle bir dürüst (..anlaşılmadı..). Yani kendi düşüncesine, kendi düşüncesini yaşamsallaştır (..anlaşılmadı..). İdeolojiyi örgütüne biçimselleştirmiş yani. Düşüncesini örgütlen, oradaki kadroyla, kadroları yaşamsallaştırmış.Yani öyle bir dürüst göstermiştir ki bu da saygı uyandırmıştır diye düşünüyorum. Mesela (..anlaşılmadı..) oranın dışında da farklı yerlerde örgütüne tepkili değişik yerlerde şey diyor (..anlaşılmadı..) hala da şey diyor benim diyor bu askerler yerine keşke on tane çapulcu şeyim olsaydı arkadaşım olsaydı.Bu da önderliğin duruşu, duruşu yani düşüncesini (..anlaşılmadı..) deki şeydir ney derler ona kısaca. 23,36
KEMAL SEVEN: (..anlaşılmadı..) Türk devletiyle ilişkileri vardır, komşuluk şeyleri vardı yani. (..anlaşılmadı..) Belki de genel bi sistem bu çok zor (..anlaşılmadı..) Önderlik sistemli sıkıştırmalarıyla (..anlaşılmadı..) ancak değişik ülkeler, değişik kurumlar, değişik örgütler bizi kullanmaya çalıştı. İşte fakat bizde onları kullanmaya çalıştık. Yani bu diplomaside geçerli olan bir kuraldır. Günümüzde de büyük devletler bile artık küçük devletlere karşı bu ilişkileri geliştiriyorlar. Bizleri kullanma ama bu kullanma kelimenin olumsuz anlamıyla değil yani birilerinden yararlanma anlamında kullanmayı sağlıyor. Öbüründe tabi bir Hatay meselesi var Suriye'nin sınırı meselesi var. Türkiye'ye karşı (..anlaşılmadı..) meselese var vs. vs. Suriye tabi ki doğal olarak bunu koz kullanmak isteyecektir. Bugün Amerika'nın PKK'ya yaklaşımıda bu çerçevede değil mi? Yani hep böyle kendisi orada bir var olsun ama benim emrimin altında benim çizgim çerçevem içerisinde dolaşsın. Yeri geldiğinde onu İran’a da Irak'a da Suriye'ye de Türkiye'ye de kullanabilmiş olayım kullana bilme durumunda olayım. Böyle bir sistemide var büyük ülkelerin bu diplomatik tavırdır. Bunu burda noktalıyım. Çokta (..anlaşılmadı..) İkinci bir nokta dedim ki önderlikdiyor (..anlaşılmadı..) üç nokta da kayıpsız (..anlaşılmadı..). diyor. İhanet etmemeye büyük özen gösterin. Bu noktada (..anlaşılmadı..) diyordu ki bir yaşama ihanet, biri arkadaşlara ihanet, biri de halka ihanet. Bu üç nokta da kesinlikle diyor tavizsiz dursun diyor ve hassasiyeti bu üç noktada sürdürüyor. Bunu ben mesela geçmişimle sınamak isteyeniniz varsa (..anlaşılmadı..) Peki. Üçüncü bir nokta da (..anlaşılmadı..) şimdi arkadaşlar az önce konuşmasında dinledik benim soru yanaştığım nokta da Yalçın KÜÇÜK'ünYalçın KÜÇÜK sivil karaktere sahip ikiyüzlü davranarak (..anlaşılmadı..) hakimiyette uzun yıllar kalmaya gayret etmiş, (..anlaşılmadı..) bunu o zaman ona önderliğin(..anlaşılmadı..) program yapıyordu hatırlıyor musunuz bilmiyorum ama birgün yine yaptığı bir programda canlı yayın adına önderlik katılmıştı. Bilmiyorum hatırlayanınız var mı? (..anlaşılmadı..) Orda önderlik çok ağır (..anlaşılmadı..) ve boğdu programı yani. Tamamen (..anlaşılmadı..). Yadırgamıştım. Neden böyle bir kişilik böyle bir bilge adam böyle bir (..anlaşılmadı..) ne kadar haklı olduğumu (..anlaşılmadı..) diyor ki ben diyor sizin bu kadar güçlü oluşunuzun temel sırlarından birini öğrenmeye çalışmıştım ve öğrendim diyor.önderlik diyor ki nedir benim gücüm ne diyor (..anlaşılmadı..) Önderliğin senle (..anlaşılmadı..) özelliği (..anlaşılmadı..) örgütselliği ve ideolojiyi bütünleştirmişsiniz diyor. Yani örgütsel yapıyla ideolojik duruşunuzu bütünleştirdiğiniz için diyor bu güç ortaya çıkmış doğru bir tespit (..anlaşılmadı..) devam edelim.29,15