T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliğI (cmk'nın 250. Maddesi İle Yetkili)



Yüklə 14,15 Mb.
səhifə1330/3060
tarix03.01.2022
ölçüsü14,15 Mb.
#49683
1   ...   1326   1327   1328   1329   1330   1331   1332   1333   ...   3060
ABDULLAN TAYBOĞA: (04:23 – 05:15) Arkadaşları selamlıyorum tabi bu bizim haraketin tabi bu arada arkadaş üstümüzdeki (anlaşılmıyor) yığın bir hareketimizden işte otuz yıllık bundan bahsediyorum son bi yılda bunu algılamak ben şeyapmıştım çünkü zihniyetin gerçekten o zaman arkadaşlar en azından şimdi hebaalık, fedekarlık nedir kendi şahıslarında o dönemlerde de sosya haraketin ve tarz, mesa bunun altında mevkilerlen kalkan bir savaşmaktan ziyade kendi halklarını eğitim üzerine bilinçlendirdirilmesi diye düşünülür. O şeyin hareketin filan tabi geniş kapsamda çıkabilir diye, (anlaşılmıyor)

CİHAN DENİZ ZARAKOLU: (05:15 – 05:21) Ve bide tabi çok doğru bir şey buyrun,

X17 ERKEK: (05:21- 05:22) dinleyenlerin tekrardan

Y10 BAYAN ŞAHIS: (05:22 – 06:54) Zihniyet değişikliği dediğimiz gibi Marksist yöntemde derki bizim sürekli aramızda yoğunlaşmadan bizler bu zihniyet değişikliğini halkımızda yaptığımızda yıllardan beri yoğunlaştığımız o alıştığımız halkı kötü öyle bir zemin hazırladık ki birdenbire halkın yani kaosa düşüpte bugün varım dediği yani bu rediğim şey doğru değildir düşüncesi olmasın, bu plana alt zemin kurulsun yani zihinsel değişiklik biz yıllardan beri yapılan çalışma ile ortaya koyuyoruz. Şimdi Marksist yönetimin de az önce dediğim gibi demokratik özerklik bir zihni değişiklik, devrimdir, bi ortaya çıkıştır. Bu ortaya çıkışı biz dokuz ay, on ay bi kapsamda ortaya koyarsak, yoğunlaşmadan ortaya çıkarırsak tahribatlar demiyelim ama günlük baskılardan, işte demokratik özerklik şöyledir, böyledir, ortaya koyun böyledir nedir, yani bu tür şeylerle ortaya çıkartırsak bir alt zemin oluşturmadık, en az on yıl, mesela demokratik özerklik bir çaa lışmadır, çalışmaıdır, yoğunlaşmadır, ee bir zemindir, bi işleyiştir bu şekilde yalnızız. n’olcak Marksist zemini olabilr. Bizim şu anki sistemimiz Marksist yöntemimiz değildir, yoğunlaşmış yöntemimiz olay bu, zihniyet bu. Yani o arkadaşların belediye başkanıymış yönte, yönetimi şu bu bu değil, bi zihniyet değişikliği var halkta.

CİHAN DENİZ ZARAKOLU: (06:55 - 08:40) Evet zihniyet kavramı oldukça önemli bir kavram yani onu biraz (anlaşılmıyor) etmek durumunda kalmış olmama rağmen işte kanunen bir insan sosyalitesi (anlaşılmıyor) bunun dışında bir biçim olarak anlatmağa çalıştık konuşmağa çalıştık biz felsefede. Yani Tanrı merkezli bir düşüncede bir zihniyette belli bir insan düşüncesine yer yoktur. Burada bütün gün doğan insan onun beyinini onun beyninini ilişkin faaliyetlerde tanrının tanrının yaratılmışlığı içerisinde (anlaşılmıyor) olduğu için burda bir zihniyet yoktur, her şey yaratılmıştır. Şu anlamda tanrı merkezli ve insan merkezliliği ayırmış ve insan merkezli derken Kant’ın o özneyle asıl kavramından haraketle bir özne merkezliliği açmağa çalışmıştır. Hegel’de bu şeydir kindi veya Marks’ta kominist insandı bir noktada kaldırılan şey ama işte (anlaşılmıyor) zihne dönüp baktığımızda ortaya herhangi bir merkeze bağlı olmayan hükümet biçimi çıkıyor, yani burada ne tanı söz konusudur ne ekil özne söz konusudur. 20. Yüzyıl bilim algısında şey yoktur. Zihinsel tekil öznesi yoktur. Bu toplum algısı (bu ar anlaşılmıyor) yani bir anlamda bir tanrı insan merkezli düşünme biçiminin ötesinde sömürge topluma tekabül eden bir zihniyet biçimi ortaya çıktığından bahsedilebilir. Tarım krizi olduğunda zaten şey diyebiliriz, yani bir yaratılmışın düşüncesi zihniyeti olamıyacağı anlamında bir tanrı merkezli Kant’ın bahsettiği şekliylen bir insan merkezli, bunun dışında 20. Yüzyıl biliminin ortaya koyduğu şekliyle bir toplum merkezli, tümüyle topluma mal edilen farklı bir zihniyet, düşünme biçiminden bahsedilebilir diye,

X17 ERKEK: (08:40 – 11:29) Iı ben aslında biraz taraf gelmemiştim (anlaşılmıyor) başta eğer zihniyette zihniyet devrimi olmazsa dıştan devrim olmalı, dıştan devrim olmazsa insanın kendini sorgulama yetisi oluşan değerlerden zihinsel değerlerden uzaklaşır (anlaşılmıyor) şimdi önderlikte bu gerçekleşmiştir. Şimdi kendi silahları da vardır, orta Amerikanın tamamen geliştirdiği siyaset içinde entegre (anlaşılmıyor) bir yeni bi şampiyon solcu yeni bi paradigma dır. Bu iş önderlikte gerçekleşmiş fakat siz kendimizi sorgulanamıyoruz ve o bakımdan işte, bir de şey yapmamız işte arkadaş şunu diyor, ben iyi niyetli olduğunu söylediğine inanıyorum, işte zamana bağlı bir şiy daha işin anda, şu anda yönüyse biz ami çok doğru bir değerlendirmeliyiz ami çok gerçekçi bir teori ortaya koyduğu zaman yani kendi gerçeklerimizin temeline oturtmamız lazım onun için demokratik özerklik işte zamanının insanın tamam ölebilir, terk edilir, ordan sonra bi aşama kaydedilicek ondan sonra zaten bunun paradigması ortaya konulmuş biz kendimizi anında mal ediceksek, kendimizi zihniyette mutlaka çok güçlü bir şekilde vicdanımızla yeni bişi kuruluyo onu da söyliyelim çünki işte bir gardiyan bir mahkumu işkence ettiği zaman vicdanı rahattı şimdi bu vicdanı sorgulamamız lazım bir bu kadar emeğin karşısında vicdanımızı sorguluyoruz. Evet kardeşlerim burası bir emektir birçok şey gerçekleşiyor burda vicdanımızı yeniletip yeni zihniyet devrimine ulaşmada kendi değerlerimizi mesela kendimizi ne kadar sistemden koparmışız ne kadar sistemin dışına çıkmışız ne kadar önderlik çizgisiyle buluşmuşuz, burda buradaki yapılanmayı ne kadar sorguluyoruz, buradaki çatışmaları ne kadar sorguluyoruz ve bu çatışmalar ne kadar dönüşümümüzü sağlıycak burda derinleştirelim çünkü buraya geldiğim günden, ben kendi şahsıma söylüyorum kendi fikrimdir, buraya gelmemdeki dolayısıyla almamdaki şey beni güçlendirerek buradan çıkartır. Yoksa bildiğin tek sandığım veya söylemlerim kamuoyuna diğil onun için burası burası mutlaka düzelir. Zihniyet de bu yana katılır ama bu defa bilgi doğruyu öğrendi. Gerçekten doğruyu öğrenmiştir yani arkadaşların tahmin ettiğim düşüncesi işte devletin kastein düşünme merkezli bunlar da diğer kaçarsa bu bizim zihniyetimiz neye göre şekillenir, tamam biz burda şeyi söylüyoruz tamam paradigmaya ünyaş anlaşması gereği bi noktasında söylemlerde bulunuyoruz ama bu partimiz buna denk düşmüyorsa inancımız vicdanen gelişmemiş demektir. Burda kendimizi sorguluyabilmemiz için biraz daha bunları açarsak arkadaşlara da söylediğim

CİHAN DENİZ ZARAKOLU: (11:29 – 11:30) Belki de bunun içinde toplumlar tarihini

X17 ERKEK: (11:30 – 11:36) Zıy, zıy, zıyniyetlerle toplumların tarihinin gelişimini

CİHAN DENİZ ZARAKOLU: (11:36 – 12:30) Onların içinde zaten faaliyeti gör, görebilcez nası bi kemalettini duydun daha yöntem üzerine öyle olursa geçmiş şey olabilir ama arkadaşın demokrasi içersinde zihniyet dediğimiz şeyin kal, yani kısaca şunu belirtebiliriz arkadaşların laffı vardı biyerde tanrı merkezli bir başka yeniydin ve şey yar aslında oydu bir önceki anlattığımız mitolojik hayattaki bilimsel yaklaşım olsun bunların hepsi bu zihniyet şekillendirmede ve de veya şekillenmiş zihniyetlerin yansımalarıdır. İşte tanrı dinsel yaklaşımda ne dedik, hani söz tanrının sözü merkeze alınmıştır ve bütün kainatı doğayı insanı yönlendiren şey arıtk o sözdür. Mesela şey buu reddetmiştir bilimsel yöntem ve doğrudan insanı merkeze almıştır bir dönem, yani bir dönem o arkadaşın söylediği gibi yani o özneyi kaybetmiştir, orda kime ait olduğu belli değildir ama şey yüklenmiştir,

X17 ERKEK: (12:31 – 12:42) Hocam bi daha bi genel anlamıyla tüm ıı şu çalışmanın şimdi Kürdistan özgürlüğe ve özlerine inmemiz birez kendi özlerimize inmekte gerekir

CİHAN DENİZ ZARAKOLU: (12:42) Yan tamam, tamam

X17 ERKEK: (12:43 – 12:53) Bak ne diyorum genel toplumsal doku bu aşamada gelişmiş, fakat biz biraz kendi özlerimize inersek ve (anlaşılmıyor) toplumu yaşıyoruz demi

CİHAN DENİZ ZARAKOLU: (12:53 - 15:56) Yani mesela kürdistanda baktığız vakit o bi kere üretimli kişilerin o bi kere üreten zihniyet ve bizim açımızdan baktığınız vakit de şeyle şekillenmiştir, bugün çok yakından görülmeyen devlet iki yandan kürdü kuşatmıştır bir kendi içindeki Kürtlerle kuşatmıştır, yani hepsini değil ama bir kısmı açısından yani binlik alana dönen o kirlerle (anlaşılmıyor) bir kısmı kuşatmıştır. İki kendini bizzat kuşatmıştır okullarıyla yani bugün baktığınız vakit biz özellikle bölge yatılı ilkokulları vese vesaire hepsi kürdün yaşamını şey dinini şekillendirmektedir kürdün zihnini nası şekillendiririz iki şekilde şekillendiririz. 70’te tamamen kürde Kürt yoktur propagandası üzerinden yüklenilir ve kürdün kendisini inkârı temelinden getirilir kendisi o yüzden mesela neden yapılıcak çok düşürülmüş bir halk tabirini kullanılmaktadır bizzat özgürlük dergisinin yayınlarında bundan kaynaklıdır. Çünki kendisi kendi varlığını inkar etmiştir. Yani birçok insan veya şey olarak baktığımız vakit öyle bir devlet öyle bir iktidar ideolojisi dayatmak, dayatılmıştır ki mesela kimdi hatırlamıyorum ben da şey konusunda bir subay buraya elbisesini koyup gitse oraya bir üniformasını bıraksın çeksin gitsin biz onun önünde saygı duruşunu durmaya devam ederdik biz bir anlayış ya da bu nedir toplumsal evlat anlayışıdır bunu bu zihniyet nerden öğreniyo bir kısmı şeyimizden öğreniyo dediğim gibi doğrudan devletin kendisi öğretiyo ama bir de Kürdistan özgürlüğünde sizin söylediğiniz de doğru feodalizm veya devlet her yere girememiş durumda ama giremediği vakit de devlet kendi adamlarıyla beraber giriyor bi ilgi besleyem diy girmiyo ama kendi sisteminin çözdürücüleri yoluyla giriyo o bu sefer yine orda da üretmiyo nedir mesela dediğim gibi şey yani devlete itaatte öyle sisteme itaatte hiç kimse üretmiyo en son ilk kendileri aslında şuyu üretmiştir aile dedik, efenim kiriftlerin sözcüsüdür önderliğin mesela kadın sorunundaki duyarlılığı nerden yola çıkıyo, bakın o mesela bir zihniyet kırılması, zihniyet devrimidir, çünkü herkes o olayı görüyo, herkes kardeşinin 14 yaşında 13 yaşında veya XYZ nere önemli diğil tanımadığı bir insana verildiğini görüyo, zorl onunla evlendirildiğini görüyo ama işte bak görmek anlamak bakmak ayrı şeylerdir ama şimdi herkes onun bakıp gördüğünü görüyor ama bundan sonuç çıkaran kaç kişi işte insanları daha farklı kılan da, önderliği farklı kılan da bu, herkesin zaten gördüğü, zihninde doğallaştırdığı sapık zihniyet olayı şudur, gördüğünüz şeyi doğallaştırma onu sorgulamamak, yani siz buraya üniforma bırakıldığında bu üniformanın içindeki adam olmasa bile buraya o üniformanın önünde saygı duruşunda duruyorsanız bu aslında ba ba bazı şeyleri normalleştirdiğiniz bazı şeyleri zayıfsızça kabul ettiğinizin bir göstergesidir

X17 ERKEK: (15:56 – 15:58) Yani biz bugün o zihniyeti kapandığıdır

CİHAN DENİZ ZARAKOLU: (15:58 – 16:11) Tabiiki kabul ettim aynen ve bundan dolayı da akiki öznellik farkı da ortaya çıkıyo kendisi bak herkesin baktığı şeylere bakıyo yani farklı gözlük takmıyo ki hani şeyde yapmıyorum derken,

X17 ERKEK: (16:11 – 16:12) Yani ben (anlaşılmıyor)

CİHAN DENİZ ZARAKOLU: (16:13 - 16:52) Yani sonuç olarak şu, yani eleştirel yani herkesin gördüğünü görüyo yani kürdistana farklı bir gözlüklü bakmıyor, herkesin gördüğü herkesin günlük yaşamda gördüklerini görüyo ama bunu orda eleştirel gözle bakmak veya faklı bir zihniyet sıçraması yaratacak şekilde bakmak mesel şeyde bakıp bir kadının zorla evlendirilmesini normal kabul ederseniz, sizin çocuğunuz kız çocuğunuz da olursa o da o yaşta geldiğinde evlendirilecektir ve hiç itiraz etmiycektir ama siz bu işin normal olanını bi kez o zihniyete sahipseniz o zaman onu değiştirmek dönüştürmek için de mücadele edeceksiniz. Buyrun,

X18 ERKEK: (16:52 - 18:36) Arkadaşları sevgiyle selamlıyorum ee devletin hani düşünce şeyine baktığımız zaman hani idealizme diyebiliriz hocamın bahsettiği insan merkezli bir hanı merkezi, bugün iktidara baktığımız zaman TC’ye bugün hem insan merkezli hem kanun merkezli birbiri birbirine karıştırarak toplum merkezli bir anlayış yürütüyor. Bi taraftan hani Arap dünyasının İslam kamoynu güvenliğini güvenliğini kazanmaya çalışıyor kanun merkezli ve insan merkezi kullanarak diğer taraftan da Kürdistan coğrafyasında bunları da birbirine karıştırarak bir toplum merkezi içini ön planda tutuyor. Yani bugün en başta hani önderliğin saptamasıyla bugün kadın konusunda mesela devletin kendi toplumsal yaşantısını sağlamak amacıyla kendi zihniyetini kurmak amacıyla 80’lerde 90’larda imha inkar süreci başlattı. Örnek verirsek jitem mesela Bingöl’de kurulmuştur ee 93 yılında orda kımancikini kırmanci beraber kurmuş diyor alevi Sunni inancı beraber yaşanıyo ve mücadelenin hat safhada olduğu bi yer işte diğerlerin ordan başlatarak tüm Kürdistan coğrafyasında yayılmaya başlıyor. Yani onlan beraber dini AKP döneminlen berabe bu sefer dini ön planda tutuyor veyahut hani ee hocamızın dediği daha yeni dediği gibi katagori yaratıyor ve o katagori katagoride ki Kürdistan içindeki toplumu birbiriyle karşılaştırıyor ve devlet tarafından onu bir rol biçiliyor ee bir anlam yüklenmeye çalışılıyor hani biribiriyle çatıştırmak için ee o örgütünü birliğini kırmak için ve bu da direk açılıyo zaten hani nesnellikten öznelliğe geçişi direk ortaya çıkartıyor mücadele boyutuyla



CİHAN DENİZ ZARAKOLU: (18:36 – 22:28) Şimdi bu şeyin o sitematiği önc devinim aslında önemli tabiki yani genel kültür sağ veya ülkücü dediğimizi tartışıyorum ama bide bütün tartışmalarımızın kesin (anlaşılmıyor) tarihini görücez, Kürdistan tarihini görücez, bak mesela şeyse işte geçerken belirtelim ama oradan bu o konu tartışma yönündekinse oralarda kalırsak sadece bu sefer şu beklentisi yüksektir sorularının yani (anlaşılmıyor) gerekiyor. Yani bunun daha yoğunlaşarak yani bi kürdistanda zihniyetin şekillenmesi vesaire gibi konuların Kürdistan tarihinde arzettiğim açıcaz veya oralarda sizlerin daha da fazla katkısı ne olacak şimdi tekrar nesnellik olayına dönersek, nesnelliğin çokça iddia edildiği gibi doğa ve toplum yasalarında olduğu gibi ifadesinin olmadığıdır. Nesnel yasalık derinliğine araştırılır ise eski tanrı sözü deyiminin modern ismi olduğu görülücektir. He nesnellikte şudur bugünkü budur diyip hal dışı söyleme ve olayın tefsiri vakfa bitirme işidir yani eskiden tanrı sözü şudur diyip her olay tartışma sonlandırılırken artık bugün mesela şey var birinin böyle dediği gibi deyip, birinin söyledikleri kesinmiş herhangi bir farklı olan herhengi bir yanlışlıktan tamamen uzakmış bir kabulle olaylara son sözü söylemek değildir yani mercii olarak görülmektedir. Daha sonra düşünceye hakim olan nesnel düşünce tarzı, duygusal zeka tanrı şey sistem düşüncelerle bağlantılı kırılmazsa tarihte ikinci bir dinazor rolünü oynuycaktır. Yani buradan şeye baktığımız vakit dün quatımda da görmüşünüzdür eğer yani şeylerde bile atom veya atom altı parçacıklarda bile bir şey vardır belirtisizlik ortası yani bir defter fırlattığımız vakit çünkü anlatılmıştır herhalde belki size hani karşı duvara aynı yere varmıyo her zaman bir şaşma oluyo, her zaman bir belirsizlik oluyo ki bu insan yaşamında veya söz konusu olduğu vakit bu belirsizlikler daha çok daha fazladır. İşte bu yüzden ne yapılması gerekiyo bu tabiki tamamen bilim bir kenara atılmalıdır hiç bir şekilde önemli diğildir ve gibisinden itelim diğil ama o yüksel, bilimsel yöntemin mutlaka bu sezgisel düşünceye veya o bizim düşün düşünsel zeka yanında duygusal zekayla da birleştirilmesi onunla harmanlanması gerekmektedir yani demin söylediğimiz o değer ve şey arasında kesin bir ayrım yapıp olgu arasında tamamen olgulara odaklanıp tamamen değerleri o duygusal zekaya ait olan yerleri ihmali etmememiz gerekmektedir, ihmal edersek bizi götürüceği yerler çok farklıdır. Burda ben arkadaş Kant dedi ordan yapıştırlacak şu anda iş bence olmalı sonunu bi sözüydü, hayır insanlara bi araç olarak davranmayın insanlara sir amaç olarak davranın yani ciden insana bi araç olarak davranırsanız yani insan o zaman Stalinin sözüne gelir işte bir kişinin ölümü cinayettir ama bir milyon kişiyi öldürürseniz istatistik cesareti yani cidden ama yani bu çok çıplak baktığınız vakit şu şöyledir cidden bir istatistik olayı olmuştur hani sadece veya onbinlerce kişinin ölmesi şey de vesaire. Yani bugün biçok şeyde bizde mesela şu şekilde görüyoruz mesela trafik kazaları heryıl söyleniyo ama o kadar şey olmuş ki sadece istatistik veya işte haberlerde gerillaların işi şeyani askerlerin ölmesi artık o kadar sıradan bişey gibi söyleniyoki sadece istatistik yani bugünkü Marks haberi nasıl veriyosa insan da aynı şekilde veriyo işte ama bu biz işte bu kötü bi sona götürür sadece olaylar bu kadar kısa bi olaylara bu kadar istatistik ve analitik zekayla bakmak,

Y11 BAYAN ŞAHIS: (22:28) Ama bişey,

CİHAN DENİZ ZARAKOLU: (22:29) Buyrun,

Y11 BAYAN ŞAHIS: (22:29 – 22:36) Peki analitik zekâyla duygusal zekânın birleşmesinden ne oluyo ne olmuş, hani bu birleşmezse dinazordur, birleşirse yani



CİHAN DENİZ ZARAKOLU: (22:37 – 29:19) Ha birleşirse bizim yapmaya çalıştığımız en çok kabaca söyliycez işte e demokratik konfederalizimin ee oluşturacak kadronun zihinsel yapısı ortaya çıkar. Hani bi dersin ki şeyne bakmıyan bide sadece duyguyla bakmakta işte biçok noktada bizi geri yerlere götürür ama sadece tahmin edeceği neden sonuç benim buradaki karım de ne olur bunu yaparsam ne olur ve saire gibi çok büyük ve analitik bir veya şey sadece bu zekayla bakmakta sorunlu ortadan kaldırmaz o zaman şey olur biz mesela şey Sovyetler Birliğinin uygulattığı yere götürür. yani bir akıl son hedeflediğimiz yerden uzaklaştırılır. Öznellik ne kadar benlik o kadar da kişisel saplantısından (anlaşılmıyor) dediği içgörü olarak öznelliğin olumlu yanı duygusal düşünceye daha yakından bağlantılı olmasıdır hiç gözde gitmeseniz bile keşfetme gücü bir yandır. Kapitalist modernite de nesnelcilik, politiks okul üniversite kurumlarıyla öznelcilik her türlü ruhçuluk dincilik kurumlarıyla sağlam yer tutup iki öznel neslimiyet düzenidir. Şimdi kapitalist modernitedeki hiç yani şunu söyliyim düzen bozulmaz bırakan bi alan diğildir. Ie iktidar boş bulduğu her yana yayılan kaplıyan bir alandır mesela ordudan mesela üniversitesine bu kadar alana kadar iktidar her yerdedir. Cidden öyle baktığımız vakit en basit bir basit derken konuşma anlamında söylemiyorum çok günlük bir kadın erkek ilişkisinden, günlük bir komşuluk ilişkisinden başlayıp en ucuz ilişkilere kadar devletin vatandaşıyla kurduğu ilişkisine kadar iktidar heryerdedir yani öyle sadece iktidar şeyde diğil devletle vatandaşı arasındaki bir ilişki de diğildir iktidar vatandaşla vatandaş arasındaki ilişkidedir, anneyle baba aramsındaki ilişkidedir, anneyle çocuğu arasındaki ilişkisi içindedir, eşlerin birbiri arası ilişki içindedir bu anlamıyla tabiki de o yüzden her yerden kuşatıyo o yüzden de sadece nesnellikle bırakmıyo işi aynı zamanda bir öznelik işte aa olgusunu da yapıyo, nedir sonra nesnellik insanı içe döndürten bişeydir. Bu sefer tamamen toplumu baş başa bırakıp bu sefer tamamen toplumu bırakıp herkes kendiyle baş başa kendiyle düşünen bir anlayıştır bu da en basit en tipik örneği ruhçuluktur. Bu da mesela bi çok yerde bi çok sosyalist halklarda onun sadece dinsel diğil yani işte bu Uzakdoğu inanışları vesaire inanışları mesela tarikatlarda da çok görülür mesela manastıra kapatıp mutluluğu, kurtuluşu sadece kendisiyle başlatıp kendisiyle bitiren bir süreçtir bu iç güzelliğe iç huzura kavuşma vesaire gibi bu anda (anlaşılmıyor) tabiki o da şeyi koparttığı için bu bireyle toplum arasındaki ilişkiyi koparttığı için ve bireyi devletin tek başına yalnız bıraktığı için aynı zamanda ortadaki iktidarın meşruiyetinin ve iktidarının sürdürülmesinin başka bir nedenidir yani insanlar toplumsal bi şekilde rejimi sistemi iktidar ilişkilerini değiştirmek dönüştürmek yerine kendisiyle başlayan kendisiyle biten bir yaşam kurduğu için bu öznelcilik anlayışını tabi ki aynı şekilde devlet rejimini sürdürmenin bi başka yoludur. Özgürlük ve tipik ütopyaların inşa edilmiş toplumsal yapılanmalar halinde oluşum kazanmaları günlük pratik nedenlerin paylaşımıdır. Yani bu baktığımız şu anlama gelmektedir bu saptama ikinize karşı ya da birinize diğil birden anlık bişeydir bu şeye baktığımızda, bizim zihniyet yöntem dediğimiz hani Sovyet devrim öncesi vesaire Marksist veya sosyalist bir … (anlaşılmıyor) evet devrim olcak her şey halledilir çevre sorunlarıyla kadın sorunlarıyla ulusal sorunlarla ekonomik esnek zümre ilişkileri çözülecekse, böyle bir anlayış yerine, devrimci faaliyetin devrimci zihniyet inşasının bugünden başlayıp her gün tekrar eden bir süreç olduğu söylenmektedir gerekli olan gidilen yolun bilimsel değeri özgürlük iradesinin gücüdür. … (anlaşılmıyor) özgür yaşamaya karşı bir dönemden bahsediyodur özdeyişinin fakirlere karşı rahip özgür yaşamdır. Yani bu baskıları bizim ön öne almamız ve vurgulamamız gereken en önemli nokta bizim hakikat arayışımızın en önemli amacı bilimlerdeki gibi yani en özel toplumsal anlamda söylüyorum bilimlerdeki gibi bir teknik vesaire yapmaktan ziyade işte özgür bir yaşamı inşa etmek iradesini ortaya çıkarmaktır ve budur bizim yöntemden anladığımız şey. Ve bu yani şöyle söyliyelim işte hakikat aşktır ve aşk özgür yaşamdır tezisine … (anlaşılmıyor) bilimsel yöntemlere nesnel hakikat arayışı da şu şekilde ortaya çıkar. Araştırmamıza … (anlaşılmıyor) reddederek başlayalım yani değiştirmelere bizim napalım mesela felsefede gördüğümüz o birinci iktidar anlayışı insan ve doğayı nesne ve özne olarak ayıran anlayışı reddede rek başlıyalım. Özne nesne ve ruh beden üçgenini terk ettikten sonra insanı temel almak her bakımdan daha uygun bir başlangıç olabilir. İnsan merkezli bir dünyadan bahsetmediğimiz gibi hümanist bir yaklaşımı da kabul etmiyoruz. İnsanlığa, insanlığı yoğunlaşan gerçekçilerin toplamı yine kabul et edil edilmekteyiz. Yani şu anda beş taneli temel özellik ortaya konuluyor. Maddenin yapıtaşları olarak atomlar hem sarih hem düşmüş olarak insanlık evreninde varlığa … (anlaşımıyor) görüşüne sahiptir. Neden insanlığa yolda (anlaşılmıyor) cevabı bunlar. Biyolojik dünyanın tüm bitkisel ve hayvansal yapılarının kendi nesne ağının içine dahil bir insan ve bütün canlılığı temsil eder. Toplumsal yaşamın en büyük(anlaşılmıyor) bütün biçimlerini gerçekleştirmiştir ve burada önemlisi budur çok esnek ve özgür zihniyet dünyasının içerisinde esnekleşip metafizik yaşıyabilmektedir. Bu özelliklerinden kaynaklı olarak ıı hakikat arayışımızın merkezinde insan durmaktadır. Yani bugün kültür açıdan toplumu toplumsal yaşamın en gelişmiş biçimini gerçekleştirmiştir olarak anlıyoruz. Bu insanı kendine özgü bir toplum gerçekleştirmiş tür olarak araştırma konusu yapmak anlamlı bir yöntem ve hakikat arayışı rejimi açısından önemlidir. Toplumun kendisi ve laiklik üst bir insandır yani burda insandır derken Niçe var kendi kendine dururken var mı zamanımız var mı daha


Yüklə 14,15 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   1326   1327   1328   1329   1330   1331   1332   1333   ...   3060




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2025
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin