(15.46 - 15.53) X3 ERKEK ŞAHIS: İnsanlığın (...anlaşılmadı...)
(15.53 – 19.05 X2 ERKEK ŞAHIS: Şimdi burada bak ocakta şey yok yani öyle anılıyor ya sorunların çözüldüğü doğal işleyişin yürüdüğü hani çok daha böyle sematize edilmiş örgütsel bir yapı değil sorunların belli olduğu gündemin belli olduğu toplantı saatlerinin belli olduğu bu anlamıyla rutine bağlı bir sistem değil ocak (...anlaşılmadı...) yaşantısı olan daha çok kültür ve düşünsel argümanların geliştiği buna göre yaşanıp (...anlaşılmadı...) kararların alındığı özgür doğal bir işleyin demokratik kongre oluşum ki bir araya gelmek bu anlamıyla ortamı bir mekâna sınırlamam bir sistematiğe bir programa bir tüzüğe koymak (...anlaşılmadı...) uymuyor ama şeye geldiğimizde kongre meclislere geldiğimizde böyle bir işleyiş olacak meclisin bir işleyişi olacak tüzüğü olacak bir hukuku olacak daha (...anlaşılmadı...) olacak fakat ocaklar daha çok doğal (...anlaşılmadı...) iletişimi karşılıklı diyaloğu ihtiyaçların giderilmesi gerekir öyleyse kahvelerin kahvelerin olduğu yerler var bazı köylerde orada gençler toplanıyor veya kadınlar toplanıyor mesela bu aile kültüründe var köylerde bir bina yapılır bütün o köyün toplumsal sorunları orada düğünü de orada olur işte taziyesi de orada olur işte bu önemli günler de orada olur buna benzer yani şey yok böyle iç tüzüğü hukuku yok geniş bir siyasi program falan filan yani böyle çok katı kanıtlar içerisine girmiş bir şey değil (...anlaşılmadı...) bizim mesela orada (...anlaşılmadı...) olmamasının şeyi odur daha iyi anlaşılır adına olacaktır mesela dedim ya sivil toplum örgütleridir partidir kültür merkezleridir cem evidir vakıf kurumlarda (...anlaşılmadı...) ocak ha şöyledir köy yaşamı hafızamızda daha canlıdır (...anlaşılmadı...)
