| Ben Elazığdaydım Sultan ŞEN, annem ve babam oraya geldiler. Orada 35 tane arkadaşla toplantı yapacaktım. Fatma da o zaman aralarındaydı. Tabi ben bilmiyordum toplantı yapmaya gittiğimde baktım ki annem babam ve kız kardeşim orada oturuyorlar. Oturduklarını gördüğümde korktum dedim eğer bunlar burayı biliyorsa polis de biliyor. Sonra düşündüm öyle olmadığını anlayınca biraz rahatladım. Tabi böyle olmasaydı oradan ayrılacaktım. Oradan…..babam 100 banknot bana vermek istedi. Ben de ona onu arkadaşlara ver dedim. Dedi nasıl arkadaşlara vereyim. Ben de ona hemen …ver fazlası……dedim. Sonra ona sen beni kaç yıldır görmüyorsun dedim. 5-6 yıldır görmüyorum dedi. Ben de ona bunca yıldır bana para vermiyorsun peki ben nasıl yaşıyorum dedim. Tabi ben o parayı arkadaşlara ver fazlasıyla bana da dönecektir dedim. Daha sonra babam ne dedi: bizim hepimizin adaletimiz kardeşlerimizin adaletinden daha fazladır. Arkadaşların yanında bu konuşmayı yapmamın nedeni hareketin anlayışının doğru anlatılması için önemlidir. Daha sonra başka biri çıkıp benim param demesin. Sistemin üstümüzde inşa ettiği ahlak nedir? Alıp satma ahlakıdır. Bu hareket içerisinde alıp satmak olmaz. Birçok arkadaşımız ailesinden alıp harekete veriyordu. Hamallık yapıp harekete veriyordular. Bu hareketin ahlak ve kültürü budur. Hiç kimse başka bir ahlak ve kültür anlayışını üstümüzde geliştiremez. İçimizde bireycilik yoktur. Kendini …yapamazsınız. Her şeyi örgütün üzerine kuracaksın. Doğru olan budur. Her halde bunu kendinde hakim kılacaksın. Nerede sivrilik ortaya çıkıyor. Maddiyatın esas olduğu yerlerde. Yani gümrüklerde, örgütlüklerde ve paranın olduğu yerlerde sivrilik ortaya çıkıyor. Bu tür insanlarda aşınmalar oluyor. İşte bu maddiyata bırakmamak için hareketin anlayışını kendimize hakim kılmalıyız. Bazıları örgütün parasıyla ahbap çavuşlarına hediye alıyor. Sen bu örgütün parasıyla örgütü bozamazsın. Bu parayla kendine örgütlenme yapamazsın. bazıları mesela diyor ki al sana telefon ……diyor….sonunda onu kendine bağlayarak yolsuzluk yapıyor. Hiçbir kaide…. yaklaşım içine girmemeli ve bunu kabul etmemelidir.
Bu eğitimde bireycilik, dedikodu, olumsuz yaklaşım, olumsuz düşünce bunu yayma ve şikayet etme gibi yaklaşımları ortamımızdan atmak istiyoruz. Bazı arkadaşlarda bunlar yaşanıyor kimileri de bunları bilmiyor. bir kadro bunları dinlemez. kadro neyi bilmez bu hareketin doğrularının gerektirdiğini bilmez. Bazı kadrolarımız kendisini halkın yerine koyuyor. sonra da resmen örgütün sorunlarını çözerken halkın sorunlarını çözmüş olursun. Yani halkın sorunlarını bir tarafa bırakıp senin sorunların…..diyor. benim isteklerimi yerine getirirsen halkın isteklerini yerine getirmiş olursun diyor. Bu hareketin kadrosu böyle olmaz. Kadronun sorunu olmaz. Sorun halkın ve örgütün sorunudur. Kadronun görevi sorunu çözüme kavuşturmaktır. Benim bu harekete geliş amacım halkın sorunlarını çözüme kavuşturmayı öngörüyor.
Dostları ilə paylaş: |
