T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliğI (cmk'nın 250. Maddesi İle Yetkili)



Yüklə 14,15 Mb.
səhifə219/3060
tarix03.01.2022
ölçüsü14,15 Mb.
#49683
1   ...   215   216   217   218   219   220   221   222   ...   3060
ASLAN İŞÇİOĞLU (Devam Ediyor): (01.02.10) Okumaları için ilçelere sözleşme verdik, arkadaşlara eğitim noktasında sorun yaşarsa çünkü sözleşme verilecek, legalleştirmeye gerek yok, legalleştirilsin demiyorum, fakat arkadaşların şöyle bir yaklaşımı var, biz arkadaşlara sözleşmeyi verdiğimizde arkadaşlar zaten her taraftan sonuçta DTK örgütlemesidir bu, çok nettir, fakat yine de şöyle bir şey var, arkadaşlar alıyor elinde geziyor, evde oku, ilçede oku, fakat illegalize etme noktası çok tehlikeli, ona dikkat etmek lazım, meşrudur, meşru örgütlenmedir, DTK nın Türkiye’deki örgütlenme modelinin illere, ilçelere yayılmasıdır, bu konuda hiçbir illegal olarak, fakat bu şu demek değildir, bize göre meşru olan devlete göre illegaldir, arkadaşlarımızın hepsi neyden yararlanıyor bir çalışma yürütüyoruz meşrudur, ama onlara göre illegaldir, kent konseyi adam şimdiden başlamış görüşmelere bu nasıl bir yapıdır, dedikodular başlamış şimdiden rahatsızlıklar, budur yoldaş genel anlamda çalışmalara bundan sonraki süreçte 2. Kendimde bizzat olacağım, meclislerin olduğu yerlerde, girişimlerin olduğu yerlerde, eğitim planlamasını biraz daha hızlandıracağız, bundan sonraki süreçte her toplantı yada oturumda belirli ilçelerden arkadaşlar olacak, o katılım bundan sonraki toplantılarda çalışmaları değerlendirme açısındandır, ama eğitim düzenlemesi ile ilgili farklı toplantılar alacağız arkadaşlar, o nedenle her toplantıyı bir taraflı iki taraflı eğitim devresine çevireceğiz, arkadaşlar ona göre hazır olsun, yoğunlaşsınlar okusunlar, kendilerini böyle biraz yavaş yavaş geliştirsinler, yani şey yaşanmasın heval nedir siz söyleyin biz yapalım değil de, siz de okuyun verdiklerimizi, bizde anlatalım ortak nokta bulalım, Kadir arkadaştan biraz faydalanılabilir bu konuda, arkadaşın geniş tecrübeleri var, ara sıra biraz rahatsızdır arkadaşlar, ama arkadaşlar yer yer ortaklaşabilelim, Mehmet arkadaştır, Şükrü arkadaştır, bu üç arkadaşın da yani bu konuda bir nevi bilgileri var, genel süreci değerlendirsek, böle dikkate alsak, bir araya gelebilirdik, müdahale edebilme, kaldırabilme ve sarılabilme, o nedenle buradaki duruşu net olarak belirtmek gerekir, BİZ APO’CU OLARAK BURADAN ÇIKACAĞIZ, APO’CU OLARAK …, geri dönüşü olmayan bir sürece giriyoruz, mart ayı geri dönüşü olmayan bir süreçtir, kimsenin garantisi yok, 12 Martın garantisi yok, 20 Martın garantisi yok, bu nedenle arkadaşlarımızın bu sürece sahip çıkacak, bu süreci savunacak güçte olduğuna inanıyorum, hep birlikte çalışacağımızdan kaynaklı mutlu ve gururluyum, ben inanıyorum ki bu süreci sizinle birlikte götüreceğiz, hepinize başarılar diliyorum”
Şeklinde olduğu,
Metni verilen toplantının PKK/KCK terör örgütünün KCK Türkiye Meclisi (TM) tarafından düzenlenen İstanbul İl Meclis Toplantısı olduğu, katılımcıların ekseriyetle PKK/KCK terör örgütünün üst düzey yöneticileri oldukları, söz konusu meclisin KCK sözleşmesi doğrultusunda oluşturulan İl, İlçe, Bölge ve Mahalle meclislerinin yanı sıra gençlik ve kadın yapılanmasını da yönettiği, kadın yapılanmasının Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH), Gençlik yapılanmasının ise Demokratik Yurtsever Gençlik (DYG) ismini aldığı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içerisinde etnik temele dayalı bir devlet oluşturma perspektifi doğrultusunda, terör örgütünün KCK sözleşmesi uyarınca düzenlediği Demokratik Kent Meclisi Kuruluş ve İşleyiş Yasası çerçevesinde toplandığı, bu kent meclislerinin anayasamızda belirtilen sivil toplum hareketleriyle herhangi bir ilgisinin bulunmadığı, PKK’nın 4. ve son aşama olarak kabul ettiği serhıldan, yani Konfederalizm’e dayalı devlete giden yolda yapılacak bir halk ayaklanmasıyla ülkemizin Doğu ve Güneydoğu İllerinin bir kısmını kapsayacak şekilde oluşturulması düşünülen devletin ilk aşamasını bu meclislerin oluşturduğu, yapılan planlara göre halk ayaklanmasından sonra oluşturulacak yeni konfederal yapıda devlet işleyişinin temelini oluşturacak halka dayalı meclislerin işte bu kent meclisleri olduğu, bu meclislerin Türkiye Cumhuriyeti Devleti Anayasası ve yasaları çerçevesinde faaliyet yapmak gibi bir misyonlarının olmadığı, bu meclislerin KCK sözleşmesi doğrultusunda çalışarak PKK/KCK terör örgütünün ayrılıkçı ve bölücü terör eylemlerini koordine etme, örgüte taban kazandırma, dağdaki PKK militanları ile şehir merkezleri arasında irtibat sağlama, PKK’ya silah, gıda ve benzeri lojistik destek sağlama, nihai olarak da yukarıda belirtildiği üzere kurulması planlanan kürdistan isimli devletin çekirdek yapısını oluşturma misyonlarının bulunduğu, kent meclisi toplantılarının PKK/KCK terör örgütünün dağ kadrosundaki yöneticilerinin katılarak yaptıkları toplantılardan hiçbir farklılık arz etmediği, meclislerin referans olarak PKK/KCK terör örgütünün lideri olan hükümlü Abdullah ÖCALAN’ın talimatlarını ve dağ kadrosunda yönetici düzeyinde ki terör örgütü militanlarının görüşlerini esas aldıkları, yukarıda ortam dinlemesi suretiyle tespit edilen metinden açıkça anlaşıldığı üzere, söz konusu İstanbul İl Meclisinin yukarıda belirtilen amaç doğrultusunda toplantı yaptığı, toplantının Barış ve Demokrasi Partisinin ilçe başkanlığında yapılmasının ise sadece bu toplantıya siyasi parti faaliyeti havası verme gayesine yönelik olduğu, bu kapsamda bu kadar insanın başka bir yerde toplanmasının dikkat çekeceği ve toplantı yerine güvenlik güçleri tarafından baskın düzenlenebileceği, parti binasına giriş ve çıkışların rahat olması hususları nazara alınarak toplantının BDP’nin resmi şemsiyesi altında yapıldığı, ancak içeriğinden açıkça anlaşıldığı üzere bu toplantının PKK/KCK terör örgütünün şehir yapılanmasının toplantısı olduğu,

Toplantı metninde özellikle Siyaset Akademilerinden bahsedildiği, Siyaset Akademisinin onay vermediği bir şahsın KCK içerisinde yönetici olamayacağı, bu akademilerin terör örgütünün şehir merkezi eğitim kampları şeklinde faaliyet gösterdiği, toplantının yapıldığı dönemin Serhıldan yani halkın devlete başkaldırması ve bu suretle konfederal yapının oluşturması yılı olarak ilan edildiği, örgüt lideri ÖCALAN’ın “Diyarbakır’ı Mısır’a çevirirseniz o zaman masaya otururlar” talimatı esas alınarak ülke genelinde ve özelde İstanbul ilinde terör örgütü lehine gösteri, toplantı ve basın açıklaması adı altında eylemlerle birlikte ülkede kaos ve kargaşa ortamı yaratacak araç kundaklama, iş yerlerine saldırma, ve benzeri eylemlerin planlandığı, bu meclislerin il düzeyinde terör örgütünün en üst karar alma organı olmaları nedeniyle burada belirlenen genel çerçeve doğrultusunda ilçe, mahalle ve sair yapılanma düzeyinde bu kararların hayata geçirildiği, KCK/TM il meclisinin şiddet eylemlerinin arttırılması genel prensibini benimsemesinden sonra örgüt içerisindeki hiyerarşik yapının harekete geçtiği ve herkesin kendine bağlı örgüt elemanlarıyla planlama yaparak sorumluluk sahaları içerisinde ve bazen de birlikte terör eylemleri gerçekleştirdikleri, basın yayın organlarında şahit olduğumuz terör örgütü lehine düzenlenen eylemlerin dosya içerisindeki telefon görüşmeleri ve diğer delillerden anlaşılacağı üzere tesadüfi olmadığı, yapılacak eylemlerin örgüt içerisindeki ilgili birimler tarafından en ince detayına kadar planlandığı, örneğin atılacak bir molotof kokteylin malzemelerinin temini için KCK/TM İstanbul Yapılanması tarafından ilgili şahıslara para aktarıldığı gibi şüpheli Abdulrızak DAĞCI’nın telefon görüşmelerinde belirttiği üzere, örgüt mensuplarının eylem nedeniyle yaptıkları masraf ve sair giderlerin de yine terör örgütünce finanse edildiği, dolayısıyla bu eylemlerin tamamına yakınının şahsi inisiyatif ile değil terör örgütünün karar organlarının oluşturdukları konsept doğrultusunda gerçekleştiği, işte bütün bu kararları alan konseptin ise PKK/KCK terör örgütünün il merkezlerinde en üst düzeyde yetkili birimi olan il meclisleri olduğu, bu meclislerin sadece genel perspektifi tanzim ettiği, örneğin yukarıda belirtildiği gibi Serhıldan (Devlete Başkaldırı) eylemlerinin arttırılarak şiddetin Mart ayı boyunca sürdürülmesi şeklinde meclisin aldığı kararın alt birimlerce yeni ve daha fazla yasa dışı eylem talimatı olarak algılandığı ve söz konusu yasa dışı birimlerin kendilerine verilen sorumluluk sahası içerisinde eylemler gerçekleştirdikleri, bu eylemlerin de yine belli şahıslarla koordine ve konsensüs içerisinde yapıldığı, dolayısıyla İstanbul İli ve çevresinde meydana gelen tüm eylemlerin talimatının bu meclis tarafından verildiği, iddianame içeriğinde metni verilen toplantılardan hemen sonra gerçekleşen terör eylemlerinin doğrudan bu meclisin kararlarına dayandığı, söz konusu meclisin adeta terör örgütünün karar organı gibi davrandığı, toplantı içerisindeki konuşmalardan bu hususların açıkça anlaşıldığı, nitekim terör örgütü lideri ÖCALAN’ın “Diyarbakır’ı Mısır’a çevirirseniz o zaman masaya otururlar” şeklindeki ifadesi esas alınarak şiddet eylemlerinin tırmandırıldığı, aşağıda verilen eylemlerden de anlaşıldığı üzere bu toplantıların terör eylemlerinin fitilini ateşlediği, yapılan tüm konuşmaların terör örgütünün plan ve programları çerçevesinde bölücü ve yıkıcı amaçlar doğrultusunda gerçekleştiğinin toplantı metninden açıkça ortaya çıktığı, yine bu toplantıda temel hedef olan konfederalizm üzerinde ağırlıkla durulduğu, konuşma metinlerinden anlaşıldığı üzere konuşurken Türkçe’nin cümle yapısına aykırı dışarıdan bir şahsın içeriğini net olarak algılayamayacağı, ancak kendi aralarında anlayabilecekleri adeta şifreli bir konuşma tarzı geliştirdikleri, terör örgütünün KCK ile birlikte klasik terör faaliyetleri dışına çıkarak devletleşmeye giden yapıyı oluşturmaya çalıştığı, bu kapsamda bölge, İl, İlçe, Belde, Köy ve Mahallelere kadar hatta mahalleleri de bölümlere ayırarak örgütlenmeye yöneldiği, terörün ideolojisini halk tabanına yaymaya ve şiddet eylemleri yoluyla terör örgütünün oluşturduğu korku ve endişeyi tüm topluma hissettirmeye, bu suretle kendilerinin devlet otoritesine tabi olmadığı, örgütün devletten daha güçlü olduğu intibaı uyandırarak kurulması düşünülen kürdistan isimli yapılanmanın temelini oluşturmaya çalıştıkları, KCK’nın kuruluş aşamasına kadar yürütülen faaliyetler yalnızca terör amaçlı olmasına rağmen KCK’nın kurulmasıyla birlikte örgütün yeni bir perspektif benimsediği, KCK’nın daha profesyonelce hazırlanmış ve devletleşmeye giden bir proje olduğu, toplantılardaki konuşmalardan açıkça anlaşıldığı üzere örgütün şehir yapılanmasının son derece etkin çalıştığı, elemanlarını sürekli zinde tuttuğu, hatta haftalık toplantılara iştirak etmeyenleri dahi cezalandırma yoluna gittiği, kendi mensuplarını disipline ettiği gibi halk tabanında da şiddet eylemleri yoluyla korku ve endişe yarattığı, bu suretle örgüte yakın olmayan şahıs ve grupların dahi örgüte karşı sessiz kaldıkları yada istemeyerek yanında yer aldıkları, tüm bu nedenlerle KCK’nın siyasi bir hareket yada bir sivil toplum hareketi olduğunu iddia etmenin gerçekleri çarpıtmak olduğu, bunu yapanların ya meselenin iç yüzünden haberlerinin olmadığı yada terör örgütünün faaliyetlerini gizlemeye çalıştıkları,
Anlaşılmıştır.

13.03.2011 TARİHLİ TOPLANTIYA AİT SES KAYDI ÇÖZÜM TUTANAĞI

Yüklə 14,15 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   215   216   217   218   219   220   221   222   ...   3060




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2025
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin