166)- Evrim ÖZTÜRK
Şüphelinin PKK/KCK terör örgütü içerisinde faaliyette bulunduğu ve Siyaset Akademisinde örgütsel ve ideolojik eğitim aldığı,
ŞÜPHELİYE AİT EV İŞYERİ ARAÇ VE SAİR YERLERDE YAPILAN ARAMALARDA ELDE OLUNAN MATERYALLERİN İNCELENMESİ NETİCESİNDE
(3) ile numaralandırılmış, üzerinde el yazısı ile EVRİM FOTO ibaresi yazılı olan CD’nin içeriğinde resim dosyaları olduğu, bu dosyalarda erkek bir şahsın PKK terör örgütünün zafer işareti olarak bilinen el işaretiyle fotoğraf çektirdiği,
“100_2448” isimli dosyada bulunan resimde ise üzerinde “ÖZGÜR HALK, Ya Başkan Apo ile Özgür …(okunamadı) Ya da hiç Yaşamamak” ibareleri yazılı PKK/KCK Terör Örgütü ele başı Abdullah ÖCALAN’ın resminin bulunduğu çerçeveyle resim çektirdiği fotoğrafın olduğu,
“1’den 11’e kadar” numaralandırılan dokümanlar; Bilgisayar çıktısı dokümanların birbirinin devamı niteliğinde olduğu ve içeriğinde; “Değerli Arkadaşlar” ibareleri ile başladığı ve “Devrimci selam ve saygılar 16 Şubat 2011” ibareleri ile biten ve içeriğinde; “Genel olarak bu süreçte toplumsal eğilimi yansıtan bir çıkışı gerçekleştirmemiz gerekiyor. Toplumsal eğilim ve talep devrimdir. Devrim hala Türk-ulus devlet yapılanması içinde eritilmek istenilen halkımıza bir statü kazandırmaktır.
Bilindiği gibi biz esas olarak 29 Mart yerel seçimleri ardından yaptığımız açıklamada, “halkımız büyük bir ekseriyetle iradesini ortaya koydu, artık çözüm kaçınılmazdır, Türk devleti de çözüme gelmek zorundadır, dolayısıyla siyasal bir gündemle bir hamle geliştirirsek çözüm süreci artık mümkün olabilir.”Dedik. Esasen tespitlerimiz doğruydu. Fakat Türkiye’nin sömürgeci karakteri, gerçekleri görmek yerine AKP eliyle “demokratik açılım” adı altında yeni bir politikayla özgürlük hareketinin tüm alanlarda yaşadığı gelişme ve sağladığı başarıları minimize etme siyasetini devreye koymuştur. KCK adı altında geliştirilen operasyonlar, tutuklamalar, askeri operasyonlar, çocuk öldürmeler, uluslar arası düzeyde geliştirilen konseptler…
Eğer Kürt halkı kabul ediliyorsa, geçmişteki Kürt isyanları da bir hakikatse, şimdide bir isyan vardır ve bu isyanın önderliği de Önder APO’dur. Bunun bir biçimde toplumda benimsenecek bir düzey kazanması çözüme hizmet edecektir…
…Şimdi Kürdistan’da AKP’ye rakip sadece özgür Kürt çizgisi vardır. AKP şimdi bu özgür Kürt çizgisinin temsilcilerini her gün tutuklamaktadır.Önündeki engelleri böylece aşmak istemektedir. Bunun için devletin polisini, gücünü kullanarak kendisin Kürdistan’da rakipsiz bırakmak istemektedir…
Kürt özgürlük davası karşısında Türk sömürgeci devleti adına bugün AKP mücadele etmektedir. Artık “biz çözüm istiyoruz ama ordu engel oluyor” biçimindeki safsatalara kimse kanmamalıdır, bu söylemler büyük birer yalandan ibarettir…
Çözüm perspektifi, demokratik Türkiye için demokratik anayasa ve özerk Kürdistan’dır. Özerk Kürdistan’a inanmayanın kendisini aday göstermesi pek uygun düşmez…
Ev ev dolaşılmalıdır. Bire bir propagandanın etkisinin çok sonuç alıcı olduğunu bilmeli ve birebir propagandanın etkisinin çok sonuç alıcı olduğunu bilmeli ve birebir propaganda için her evin kapısı çalınmalıdır. Her Kürdistanlının, her demokrat Türkiye’linin kapısı çalınarak demokratik çözüm için, demokratik cumhuriyet- özerk Kürdistan için destek istenilmelidir. Bunun için çok yoğun bir çaba gerekiyor. Bir çalışma, emek sarf etmek gerekiyor…
Sonuç olarak:
Kazanmak ve başarmanın ölçüsü Önderliğimizin özgürlüğü ve halkımızın özgürlüğüdür. Bunun dışında hiçbir ölçü kabul etmemek, içine girdiğimiz dönemin esas özelliğidir. Tüm bu gerçekliklerden hareketle, kazanmanın ve başarmanın ancak ve ancak sürecin bu görev ve sorumluluklarının gerektiği kadar derinlemesine kavranarak, final döneminin ruhuna uygun bir tarz ve tempo ile pratikleşeceğine olan inançla çalışmalarınızda üstün başarılar diliyoruz. Devrimci selam ve saygılar 16 Şubat 2011” şeklinde ibarelerin bulunduğu ve 5’ten 11’e kadar numaralandırılan dokümanların arka yüzünde TBMM’ye gönderilmek üzere Kürtçe olarak hazırlanmış imza kampanyası olduğu değerlendirilen metnin bulunduğu,
ENSTİTUYA KURDİ (İstanbul Kürt Enstitüsüne ait) yaprak takviminin (2011 yılı) yapılan incelemesinde; ENSTİTUYA KURDİ’nin (İstanbul Kürt Enstitüsü) 2011 yılına ait Kürtçe olarak düzenlediği, resimli, yaprak takvimi bulunduğu,
“KEDA HEVİYA Jine” isimli derginin Şubat - Mart 2011 tarihli “2.” sayısı
“Azadiye Welat” isimli çocuk kitap,
Siyaset Akademisinde yapılan aramada şüpheliye ait Siyaset Akademisin Öğrenci Kayıt Formunun bulunduğu,
Anlaşılmıştır.
Dostları ilə paylaş: |