LÜTFİYE GÜRBÜZ - DEVAM EDİYOR)
(01.45.21) Valla ben en azından bir çok ilçeyi aradım, kendim birebir aradım,
bütün arkadaşlar kendi çevresini , arkadaşını arasın haber versin, herkes gelsin,
X41 ERKEK ŞAHIS
(01.45.25) Bizimde Şişlide ki mitingden haberimiz olmamış,
Y3 BAYAN ŞAHIS
(01.45.29) CHP’lilerden duyduk heval, Pazar gün Şişlide yapılan eylemi biz CHP’ lilerden duyduk,
LÜTFİYE GÜRBÜZ - DEVAM EDİYOR)
(01.45.33) bakın arkadaşlar o sıkıntılı oldu, kısa bir şey söyleyeyim, ondan bakın benim de haberim yoktu, arkadaşlar ben bir şey söyleyeyim yani, arkadaş şimdi bu uzayıp gidecek, o gün saat:12 de Diyarbakırdan arkadaşlar gelmiş, burada il yönetiminin kendi toplantısı varmış, ben evdeyim o gün gelmedim, arkadaşlar 5’te telefon ettiler dediler toplantıya katıl, eylem toplantısıdır, ben katılmadım, gelen arkadaşlar katılsın dedim, onlarda katılmamış, böylelikle günü birlik yapılan ani bir eylem kararıydı, bir gün içerisinde karar verildi, (01.46.10-01.46.23 ses bozuk anlaşılmadı)”
Şeklinde olduğu,
TOPLANTI ÇÖZÜM TUTANAKLARI ÜZERİNDE YAPILAN İNCELEME SONUCUNDA;
Bu toplantının ana gündem maddesinin KCK sözleşmesi uyarınca oluşturulan KCK Kent Konseyi Meclisi ile Parti diye bahsettikleri Barış ve Demokrasi Partisi arasındaki ilişkiler olduğu, katılımcıların; sözleşme uyarınca oluşturulan Kent Meclisinin en üst düzey organ olmasına rağmen Barış ve Demokrasi Partisinin güdümüne girdiğini, bunun da mecliste yer alacak şahısların belirlenmesinde partiye fazla kontenjan ayrılmasından kaynaklandığını ifade ettikleri, nitekim toplantı içeriğinde;
“MECLİS Mİ KOMUTAN, SİYASİ PARTİ Mİ KOMUTAN”
“YÜRÜTMEDEKİ ARKADAŞLAR DENETİMSİZ BIRAKILDI VE YÜRÜTMEDEKİ ARKADAŞLAR SİYASİ PARTİ ÇATISI ALTINDA KALDI,”
Denilmek suretiyle sıkıntının dile getirildiği, toplantı metninden, KCK Meclislerinin oluşumunda Barış ve Demokrasi Partisi mensuplarına % 40 oranında kontenjan verilmesinin kararlaştırıldığı, ancak bu oranın fiiliyatta % 85’e ulaştığının; “BİR ŞEY SÖYLEYEYİM SİYASİ PARTİ İLE MECLİS BİR VE İÇ İÇE GİDİYOR, NEDEN ÇÜNKÜ MECLİS KURULDUĞUNDA %40 KOTA SİYASİ PARTİYE OYNUYOR, FAKAT KURULAN MECLİS, %80-85’İ SİYASİ PARTİDİR ARKADAŞLAR, NEDİR SİYASİ PARTİNİN GÜDÜMÜNDEN NASIL ÇIKACAK Kİ, MECLİS NASIL ÇIKACAK, %40 KOTA SİYASİ PARTİNİN FAKAT, YAPILAN İŞLEYİŞ TE %85 SİYASİ PARTİNİN O YÜZDEN,” şeklindeki şüpheli Lütfiye GÜRBÜZ’ün ifadesinden açıkça anlaşıldığı,
Yukarıda beyan ettiğimiz gibi hukuki takdiri Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına ait olmakla birlikte bu toplantı metninden Barış ve Demokrasi Partisi ile KCK’nın faaliyetlerinin iç içe girdiği, tüm Türkiye çapında Barış ve Demokrasi Partisi içerisinde siyasi faaliyette bulunan bir kısım şahısların aynı zamanda KCK kent meclislerinde de % 85 oranında temsil edildiği ve terör örgütünün kırsal ve şehir merkezindeki faaliyetlerine ilişkin olarak kararlar alarak çalışmalar yürüttükleri,
Bu meclislerin terör örgütünün talimatları doğrultusunda kurulduklarına ve örgütün dağ kadrosundaki yöneticileri ile irtibat halinde bulunduklarına dair kanıtlarının bulunduğu, nitekim şüpheli Lütfiye GÜRBÜZ’ün “AYTEN arkadaş için genelde arkadaş zaten katılıyordu toplantıya sonra KANDİL’ e gönderdik,” şeklindeki beyanıyla Ayten isimli şahsın Kent Konseyi Meclisi ile Kandil dağında bulunan terör örgütü üst düzey yöneticileri arasında kuryelik yaptığı, irtibat sağladığı ve talimatlar götürüp getirdiği,
Bu toplantıda ayrıca 30.06.1996 yılında Tunceli ilinde bayrak merasimi yapan askeri birliğe yönelik olarak canlı bomba eylemi gerçekleştirerek 8 askerin şehit olmasına sebep olan Zilan kod Zeynep KINACI isimli terör örgütü mensubu için Okmeydanı Fatma Girik parkında anma yapılacağı, bu anmaya herkesin katılmasının istendiği,
Toplantıdaki bu ifadelerin dahi KCK’nın siyasi bir hareket olmayıp, PKK’nın üst kuruluşu olduğunun açıkça ortaya koyduğu, nitekim tören yapan askerlere yönelik canlı bomba eylemi gerçekleştirerek 8 askerin şehit olmasına neden olan bir terörist için aradan geçen uzun zamana rağmen anma töreni yapılmasının bu yapılanmanın mahiyetini ortaya koyduğu, bu tarz bir faaliyete girişen yapılanmayı siyasi bir hareket gibi görmenin akıl ve mantık kurallarıyla bağdaşmaması bir yana terör örgütünün hamiliğine soyunmak olduğu,
“hani DTK ‘da edilmeyecek, yani fesh edilecekse belki bizim çalışmalarımızı değil de bizi fesh ederler, yeniden çok daha gizli çalışma yöntemi dile getirilir, ama sonuçta ARTIK BİR KÜRT PARLAMENTOSU SÖZÜ GEÇERSE ve belki DTK bünyesinde bu faaliyete geçerse, Türkiyede partiye gerek kalmayacak yani o anlamda söyledim” şeklindeki beyandan, Demokratik Toplum Kongresinin tüm kurum ve kurullarıyla işlemeye başlaması halinde partiye yani bugün itibariyle Barış ve Demokrasi Partisine ihtiyaç olmayacağının vurgulandığı,
29.06.2011 TARİHİNDE GERÇEKLEŞEN TOPLANTININ ARDINDAN MEYDANA GELEN YASADIŞI EYLEMLERİN ZABITA TARAFINDAN;
“EYLEM 1 : 01.07.2011 günü saat 02.50 sıralarında İlimiz Kadıköy ilçesi Dumlupınar Mahallesi Yavuz Sokak No.50 sayılı yerde bulunan Filizler Gıda marketin giriş kapısı önüne kimliği meçhul şahıs veya şahıslar tarafından “el yapımı, parça ve basınç etkili bomba” atıldığı, giriş kapısının camlarının kırıldığı uzman ekip tarafından tespit edilmiş olup, olayla ilgili tahkikata başlanılmıştır.
Dostları ilə paylaş: |