Genel olarak bölge de ciddi bir emek ve çaba olmasına rağmen bunu örgüte dönüştürme noktasında ciddi zayıflıklar yaşanmakta ve bu durum pratik sahada da karşımıza çıkmakta. Gerek ilçelerden sorumlu arkadaşların ,gerek bölgeden sorumlu arkadaşların bu boşluğu dolduramamak gibi bir eksiklikte yaşanmakta. Günlük rapor sistemini kimi ilçelerimizde oturtabilmiş değiliz.
Şişli-mecidiyeköy,taksim ,beşiktaş da çadır ,.Hisarüstü beşiktaş da standlar bulunmakta yine aksaray ,eminönü sultangazi de de çadırlar açılacaktır”
Şeklinde ibarelerin yer aldığı belgelerin tespit edildiği, bu belgelerde yer alan ibareler her ne kadar Barış ve Demokrasi Partisinin seçim sürecindeki çalışmaları gibi gözükmekte ise de, bu görüşlerin terör örgütünün görüşleri ile örtüştüğü, partide yasal siyaset yaptığını beyan eden şahısların aynı zamanda terör örgütünün talimatları doğrultusunda hareket ettikleri, Komisyonlarda görevli bir çok şahsın aynı zaman KCK İstanbul İl Yürütmesi içerisinde yönetici ya da üye konumunda olduğu, yapılan çalışmaların Parti görüntüsü altında terör örgütünün tabanını genişletme çabası olduğunun “Genel olarak bölge de ciddi bir emek ve çaba olmasına rağmen bunu örgüte dönüştürme noktasında ciddi zayıflıklar yaşanmakta” cümlesiyle ortaya konduğu, nitekim Cumhuriyet Başsavcılığımızın 2011/1140 soruşturma sayılı dosyası kapsamında hakkında terör örgütü yöneticiliği suçlamasıyla kamu davası açılan sanık Nihat Oğraş hakkında ki iddianamede görüleceği üzere; Barış ve Demokrasi Partisinin seçim sürecine ilişkin olarak Kandil dağında bulunan örgütün şu andaki lideri Cuma kod isimli Murat Karayılan tarafından talimatlar gönderildiği, seçim çalışmalarına, milletvekili adaylarının kim olacağına ve daha detaylı hususlara ilişkin olarak yapılması gereken hususların empoze edildiği ve onaylanmayan çalışmalara ilişkin olarak sorgulama yapıldığı, bu suretle BDP’nin 12 Haziran 2011 Milletvekili Genel Seçimi çalışmaları ile PKK/KCK terör örgütünün bu alandaki çalışmalarının birbiriyle çakıştığı, bu iddianamede de açıkça ortaya konulduğu üzere PKK/KCK terör örgütünün iradesinin Parti ve diğer sivil ve resmi kuruluşların üzerinde olduğu, dolayısıyla şüpheli Cahit’in de bu siyasi faaliyetlerle aslında terör örgütünün kendisine yüklediği görevleri yerine getirmeye çalıştığı,
Anlaşılmıştır
Dostları ilə paylaş: |