T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliğI (cmk'nın 250. Maddesi İle Yetkili)



Yüklə 14,15 Mb.
səhifə1012/3060
tarix03.01.2022
ölçüsü14,15 Mb.
#49683
1   ...   1008   1009   1010   1011   1012   1013   1014   1015   ...   3060
HABER 2: 13.06.2010 günü İSTANBUL (DİHA) - BDP'nin İstanbul'daki 'Siyaset Akademisi'nin açılışını yapan BDP Eşbaşkanı Gülten Kışanak, sadece ortam dinlemeleri ve telefon konuşmaları delil yapılarak "KCK operasyonu" adı altında Kürt siyasetçilerinin tutuklandığını belirterek, "Başbakan Erdoğan, benim telefonuma paralel hat çekip dinlesin. Arkadaşlarım ne suçla yargılanıyorsa aynı suçu biz de işliyoruz" dedi. Kışanak, baskı ve tutuklamalarla sindirme siyasetine karşı "siyaset akademi"lerinde yeni siyasetçiler yetiştirerek cevap vereceklerini söyledi. BDP İstanbul İl Örgütü'nün çalışmalarıyla Ümraniye Atatürk Mahallesi Alemdağ Caddesi'nde kurulan "Siyaset Akademisi"nin açılışı gerçekleştirildi. Açılışı BDP Eşbaşkanı Gülten Kışanak, Doç. Dr. Sungur Savran, Yazar-Yayıncı Ragıp Zarakolu, Prof. Dr. Büşra Ersanlı, İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, BDP İl Eşbaşkanları Çiğdem Kılıçgün Uçar ve Mustafa Avcı'nın yanı sıra TZP Kurdi, İstanbul Kürt Enstitüsü, KESK, GÖÇ-DER ve SDP temsilcileri katıldı. 2 kat halinde 4 derslik, kütüphane, toplantı salonu, kantin ve etüt odalarının bulunduğu akademinin açılış kurdelesini BDP Eşbaşkanı Kışanak ve Yazar Zarakolu birlikte kesti. Ardından demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler için saygı duruşunda bulunuldu.

Akademilerden çok şey öğreneceğiz'

Açılışın ardından akademide ders verecek olan akademisyen ve yazarlar kısa birer konuşma yaptı. İlk konuşmayı yapan Yazar Zarakolu, Kürtçe katılımcıları selamladıktan sonra siyaset akademilerinin tüm dünyada sosyalist hareketlere önemli bir ivme kazandırdığını anlattı. Alman sosyalistleri tarafından denenen akademilerin bunun sonucunda çok büyük bir bilinç açığa çıkardığını belirten Zarakolu, Türkiye'de bunun Kürtler tarafından uygulanmasının anlamlı olduğunu söyledi.

Kürtlerden ve bu akademilerden öğrenecek çok şey olduğunu belirten Zarakolu, her konuda destek olmaya da hazır olduğunu söyledi. Daha sonra söz alan Doç. Dr. Savran ise siyaset akademisinin Kürt siyasi mücadelesini bir adım daha ileri götüreceğine inandığını söyledi. Kürt halkı tarafından bu adımın atılmasının oldukça önemli olduğunu belirten Savran, "Kürt hareketinin mücadelesinin sıcaklığı bu akademilerle bilince ulaşacaktır" dedi. Savran'ın ardından konuşan Prof. Dr. Ersanlı da siyaset akademisinin Türkiye'de doğru siyasetin önünü açacağını dile getirdi. 'Erdoğan benim telefonumu da dinlesin' Son olarak konuşma yapan BDP Eşbaşkanı Kışanak ise siyasetin halktan uzak halkın, dışında yapılamayacağını söyledi. Siyaset akademilerinin bunun için halkın arasında halkla birlikte siyaset yapabilmek ve bilinçlenmek için atılmış önemli bir adım olduğunu belirten Kışanak, buralardan açığa çıkacak gücün partilerine güç katacağını söyledi. Mahkemeye sunulan Kürt siyasetçilerin yargılandığı KCK iddianamesine de değinen Kışanak, iddianamenin ve soruşturmanın tamamen ortam dinlemeleri ve telefon dinlemelerinden oluşmasının hukuksuzluk olduğunu söyledi. Kışanak, "Bu güne kadar KCK adı altında tutuklanan arkadaşlarımız ne konuşmuşlarsa ne söylemişlerse aynı suçu bu gün bizde işliyoruz. Başbakan Erdoğan sesleniyorum, alsın benim telefonumun paralel hattını AKP Genel Merkezi'ne yönlendirsin. Eğer utanması yoksa açıp dinlesin. Bizim kimseden gizli konuştuğumuz bir şey yok. Halkımızın içinde ne söylüyorsak, telefonda da aynısını söylüyoruz" diye konuştu.


“KCK operasyonuna akademi cevabımız olacak
Demokratik açılım' konusunda hükümete yönelik eleştirilerini sürdüren Kışanak, Başbakan Erdoğan'ın geçtiğimiz hafta sporcularla yaptığı 'açılım' toplantısında söylediği 'terörle mücadele sorunudur' sözlerini hatırlatarak, "Tayyip Erdoğan gerçek niyetini orada açığa çıkarmıştır. Artık demokratik açılımdan bahsetmesini çıksın halkın arasına samimi olmadığını itiraf etsin" diye belirtti. BDP olarak, KCK operasyonları baskı ve yok etme siyasetine karşı boyun eğmeyeceklerini dile getiren Kışanak, baskı ve tutuklamalarla sindirme siyasetine karşı 'siyaset akademi'lerinde yeni siyasetçiler yetiştirerek cevap vereceklerini söyledi. Dersliklere Musa Anter, Şerzan Kurt ve Aydın Erdem'in ismi verildi Kışanak konuşmasının ardından Siyaset Akademisi çalışmalarında katkı sunan İl Eşbaşkanı Mustafa Avcı ve Hamit Ülbey'e teşekkür plaketi verdi. Daha sonra akademinin dersliklerinde ilk gün dersler başladı. Akdeminin Aydın Erdem dersliğinde Gülten Kışanak, Musa Anter dersliğinde Ragıp Zarakolu ve Şerzan Kurt dersliğinde ise Büşra Ersanlı, "demokratik siyaset" üzerine ders verdi. İlk gün derslerine katılım oldukça yoğun oldu.” şeklinde haberlerin olduğu,
Tespit edilmiştir.
Sözde Kürdistan Halk Meclisi ( KONGRA-GEL ) Başkanı Zübeyir AYDAR’ın KCK konusunda yaptığı değerlendirmede; “KCK genel hareketimizin toplamıdır, KCK. Türkçe karşılığı Kürdistan Topluluklar Birliği, meclisler birliği gibi bir şey, Bir meclisi var. Bu meclis Kongre-Gel'dir, Bir de Kongre-Gel'in içinden seçilmiş Yürütme Konseyi var, Ben şu anda onun üyesiyim, ESKİDEN HER ŞEY PKK' İDİ, ŞİMDİ HER ŞEY KCK." şeklinde beyanatta bulunduğu,
KCK’nın temel yapılanmasının kısa özeti olan Terör örgütü lideri Abdullah ÖCALAN tarafından kaleme alınan “ 4 AYAKLI PARADİGMA ”başlıklı yazı içeriğinde;
Bu 4 ayaklı paradigmanın ; 1. Ayağı; Kent Meclisleri, 2. Ayağı; Demokratik Siyaset Akademisi, 3. Ayağı; Demokratik Toplum Kongresi ve 4. Ayağı; Kooperatifler Hareketi” şeklinde ifadelerin bulunduğu,
KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat KARAYILAN’ın “Bağımsız Kürdistan’ın Devrimci Halk Savaşı ile kurulabileceği, Siyaset Akademilerinde yetiştirilen örgüt mensuplarının da bu savaşta etkin bir şekilde yer alacağı” şeklinde açıklama yaptığı,
Siyaset Akademisinde 3 dönem olarak eğitim gören ve eğitim sonrasında adlarına BDP Genel Merkezince Eş Başkanlar imzalı Siyaset Akademisi sertifikası verilen (Hacı Kod) Hüseyin Başar, Türkan Kocadağ, Tunçer Özdoğan, İsmail Zeybek, Hikmet Duman, Faruk Tur, Cafer Selçuk, Cesim Soylu, Ülker Özadıkti, Abdullah Geldi, Cihan Deniz Zarakolu, Mehmet Tayyip Arslan ve Nural Doğan isimli şüphelilerin KCK/TM yapılanmasında İstanbul Sorumluları oldukları,
Yukarıda tarafımızdan verilen çerçeve içerisinde; kamuoyundaki algının aksine terör faaliyetinin artık sadece dağlarda silahlı militanlarca yürütülmediği, bağımsız birleşik kürdistan hedefine kilitlenen terör örgütünün silahlı mücadeleyi devam ettirmekle birlikte zaman içerisinde ulusal ve uluslararası konjonktüründe etkisiyle değişik mücadele metotları geliştirdiği, ülkeyi bölme projesinin dağdaki bir kısım teröristle mümkün olmayacağını 30 yıllık süreçte müşahede eden örgütün şehir merkezlerine ve buradaki halk tabanına yöneldiği, özellikle Kürt kökenli vatandaşlara PKK ideolojisi empoze ederek toplumsal bir taban kazanmaya ve bunun sağladığı güçten yararlanarak bir halk ayaklanması ile kürdistan isimli haritayı oluşturmaya yöneldiği, nitekim KCK toplantılarında yukarıda verildiği üzere, Mısır’da Tahrir meydanında halk ayaklanması ile yönetimin devrilmesi örnek gösterilip, Diyarbakır’ın da Tahrir’e çevrilmesinin istendiği, işte bu halka inme ve halk ayaklanması ile Devleti bölme projesinin saç ayaklarının da terör örgütü lideri Öcalan’ın da bizzat itirafıyla KCK, Demokratik Toplum Kongresi ve Siyaset Akademileri olduğu, terör örgütünün gerek siyaset akademileri ile ve gerekse çeşitli kültürel faaliyetler vermek bahanesiyle oluşturduğu dernek ve sair yapılanmalar ile masum insanlara ulaştığı, belirli bir aşamadan sonra ise örgütsel ideoloji verilerek bir kısmının kırsal alana gönderildiği, diğerlerinin ise şehir yapılandırılmasında görevlendirildiği,
Anlaşılmıştır.

09.03.2011-26.09.2011 TARİHLERİ ARASINDA İSTANBUL’DA YAPILAN VE DETAYLARI YUKARIDA VERİLEN PKK/KCK TOPLANTILARINDA SİYASET AKADEMİLERİNE İLİŞKİN OLARAK;

Yüklə 14,15 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   1008   1009   1010   1011   1012   1013   1014   1015   ...   3060




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2025
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin