Y7 BAYAN ŞAHIS:17.48-17.55 Ama yaşadıkça ve yaşamsallaştıkça değil mi? Çekim merkezi haline gelebilir.. (..anlaşılmadı..)
X22 ERKEK ŞAHIS:17.56-22.40 Evet. Aynen. Doğru. Hani ben sabah dedim ya bazen emek (..anlaşılmadı..) burda mecliste çok konuşmamak gerekiyor (..anlaşılmadı..) ama bakıyoruz ki bi noktadan sonra mecliste (..anlaşılmadı..) gerçi iktidar programı haline geliyor, ya bir araç haline geliyor işte farklı (..anlaşılmadı..) amaçlarına aktif hale geliyor. Araştırıyoruz, soruyoruz, şey yapıyoruz, ediyoruz da şu oluyor; öncelikle ahlaki ve (..anlaşılmadı..) toplumun örgütlenmesiyle yaşam biçimi olmadığı sürece ve hangi tür örgütlenme (..anlaşılmadı..) istiladan korkmayacağız.Ve fakat (..anlaşılmadı..) toplumsal barışı ve kapasiteyi toplumun örgütlenmesi ve yaşam biçimi haline getirilebilmesinin bir aracıydı. Tamamen bu heyecan (..anlaşılmadı..). işte kritik süreçlerde söz alma sahipliği olacak kişiler kendilerini mecliste tüketiyorlar, mecliste söz alıyorlar. Bu da bir yerde belediyecilik adı altında hani belediye daha çok (..anlaşılmadı..) bi bakıyorsun ki adam meclise girmiş mecliste giren, mecliste (..anlaşılmadı..) almış, meclise girme yetkisi de var çok rahat gidip belediye başkanının önüne şunu diyebilir arkadaşım şunu şunuşunu şu konuda işe al (..anlaşılmadı..) bi adamın harbiden salak olması lazım (..anlaşılmadı..) belediye başkanı çok değilse ben meclisi kabul etmiyorum, meclisi kabul etmeyen sistemi kabul etmiyor.. (..anlaşılmadı..) onun şahsi istek ve talepleri reddetmeyi kalkıp bir modern (..anlaşılmadı..) inkarına getiriyor. yani (..anlaşılmadı..) olmak bu kadar büyük olur. Yani bölgede yaşadığımız sorunlardan biride budur. Oysa biz diyoruzki Mecliste bir türlü halkın bir irade sahibi olduğunu kendi gündemini belirleyerek işte yerel yönetimlerle diyorum hizmet boyutu benim mahallemin, çocuk parkımı lazım, benim mahalemin altyapı sorunumu lazım, benim mahallemin çöp sorunumu lazım meclis gider temsilci şu vardır, şu vardır, belediyenin ilgili organına şunu der; arkadaşım falan mahallenin şu şu sorunu vardır gidip söyler.Mahallenin bir (..anlaşılmadı..) gelip belediyeye gitmesi mi güzel bir görüntüdür? Meclis kendi içinde kararlaştırıp sorunlarını netleştirdikten sonra temsilci iki arkadaşın gitmesi mi? Sorun çözüm arayacak bi yerde bazen bakıyoruz ki şahsi, kurumsal, çıkarsal ilişkiler üzerine şekilleniyor ve bir (..anlaşılmadı..) sonra artık büyük oluyor. Mesela son belediye seçimlerinde kimi yerde meclislerimiz vardı. Ama meclisler ne yapıyor biliyormusunuz arkadaşlar aday belirlemede benim adamıma meclise kendi içinde üçe dörde bölünüyor. Biri diyor ki işte Kemal benim adayımdır, biri diyor ki Sinan benim adayımdır, diğeri diyor ki... bir kere adayların örgütlerin bir propaganda aracına dönüşüyor. Durum böyle olunca bakıyoruz ki amacından, felsefesinden, ilkesinden birçok taviz veriyor. Sorun çözme yerine mantığıyla gelen meclis sorun çözmenin dışında yeni sorunları doğuran yeni sorunlara gebe olan bir duruma düşüyor. Ve o anlamıyla biz ahlaki ve pozitif yönden yoksunluk bizim kurum kuruluş ve kurumsallaşmamızın özünü böyle oluşturuyor. Ha diyeceksiniz o zaman ahlaksızlık mı oluyor? Bu anlamda ahlaksızlık oluyor. Bazen bizlerde aşırı (..anlaşılmadı..). Yani bunu derken birilerini kastetmiyorum. Kendimizde dahil (..anlaşılmadı..) yaşıyoruz yani. Hani ahlakı tam sebeb değerlendirmeyelim arkadaşlar. Hani sabah ki ahlak tanımı üzerine. (..anlaşılmadı..) toplumunda ahlaksızlık dediğimiz de nedir? Genelde (..anlaşılmadı..) istenmeye ahlaksızlık denir. Biz ahlakı o boyutuyla elbette o da (..anlaşılmadı..) dir ama ahlaki ve toplumsal gereği toplumsal sorumluluk inandığımız ideoloji ve düşüncenin gereği olarak adlanan ahlak ölçüsünde bulunmamız lazım. Buyrun;