CİHAN DENİZ ZARAKOLU:Tabiki zaten sonuç o , yani sonuç şu Avrupa Çok büyük bir kaos aralığına girer Roma’ nın yıkılması ve o Kabile istilaları ile birlikte, kavimler göçü diye, ilk kavimler göçü diye ifade edilmektedir. Çok büyük bir kaos aralığına girer, devlete ait tüm yapılar yıkılmıştır,kilise kalır, devletin hiyerarşik yapı olarak hiçbir şeyi kalmaz, bir tek kilise kurum olarak ayakta kalır ve o kilise , okulu olarak ta ayakta kalarak aynı zamanda da hiyerarşik yapının devamını sağlar, yani şeylere de hiyerarşik devletçi yapının dışındaki kavimlerdi de bu yapıya dahil eder, onları da devletçi bir zihniyet ile yeniden örgütler,ve o yüzden de bir çok krallık kurulur anında romanın yıkıldığı yerlerde, …. Krallığı, … Krallığı, ispanyada başkası kurulur, bugünkü cezayir’ de başkası, bu her yerde Roma’ nın egemen olduğu her yerde krallıklar kurulur, bunun en büyük şeyi Kilisenin onları desteklemesidir, Kilisenin onlara ön ayak olmasıdır ve bu şekilde kilise aslında devleti ayakta tutan bir yapı ya sahiptir ama birazdan görecez batı ve doğuda feodalizm farklı yaşanmıştır ama ortak bir durum iki feodalizm de de din en belirgin unsurdur, ama şeyde sistem biraz daha farklıdır batıda, kilise doğrudan sistemin kendi ayakları üzerinde durmasını sağlayan bir yapı olmuştur, son kilisenin geliştirdiği bir sistem vardır., bu gün Roma’ nın devlet aygıtının yıkıldığında, kilisenin buna karşı geliştirdiği anlayış vardır, bu eksiksiz güçtür yani Roma yıkıldıktan sonra dediğim gibi krallıklar kurulmuştur, daha sonra bu krallıkların Romada’ ki Papa birleştirip yeni bir imparatorluk kurar, ama imparatorluğu ben kurdum demektedir, yani ben sana yetki verdim, asıl güç sahibi benim ve buradan yola çıkarak ta eksiksiz güç nedir, ( yazı tahtasına bir şeyler yazıyor )anlayış ortaya koyar, şimdi bak onun birkaç maddesini okuyacam, bu çok net bütün feodal dönemi Avrupa’ da özetlemektedir ,Roma kilisesi yani Papalık yalnızca tanrı tarafından kurulmuştur, papa iktidarın ayağını öptüğü tek insandır, yani şunu söylemek doğru olur Papa dünya üzerindeki en büyük güçtür,yani siz istediğiniz kadar kral olun, papaya biat etmek zorundasınız, papa imparatorları bile tahtan indirebilir, mesela örnekleri bile vardır,tahttan indirebilirsiniz, biz ne dedik başlangıçta ilk çıkışta bütün iktidar tanrıdan gelmiştir, o yüzden herkes iktidara inanmalıdır ve iktidara itaat etmek zorundadır , mesela Papa o dönem (anlaşılmıyor)… ama şey yıkıldıktan sonra Roma şunu yapmaya çalışmıştır, artık tek güç benim ,benim dediğim olacaktır mesela şöyle bir örnek vardır bir papa, pardon bir kral Almanya’ daki bir kral papa’ nın dediğine uymayıp, kendisi kafasından bir din adamı atar, onu din adamı yapar, bunun üzerine Papa bunu kabul etmez ve şunu der, ey Alman halkı veya Almanya’ da yaşayan insanlar şu andan itibaren kralınıza karşı itaat borcunuz yoktur ona itaat etmeniz gerekmez, ben size bu andan itibaren bu adamı aforoz ediyorum, aforoz ettiğim için onun emrine uymak şeytanın emrine uymaktır, ona karşı isyan edin der ve anında kral tabiî ki hemen gelir şeyin ayağına kadar, papanın ayağına kadar girer, ben ettim sen etme der, Üç gün karda çıplak ayakla Papa’ nın kaldığı yerin önünde bekler ondan sonra af dileyip kabul edilir, ya bu şeyi çok net göstermektedir aslında belli bir dönem henüz daha yerel güçler, güçlenmediğinde dini otorite çok net bir şekilde hakimdir, bunun dışında Papa’ nın kararını kimse gözden geçiremez, ama herkesin kararını gözden geçirebilir, yani siz bu anlayışa göre kendi ülkenizde bir karar alsanız bile o kararı Papa istediği gibi iptal etme hakkına sahiptir, birde Papa’ yı kimse yargılayamaz ama o herkesi yargılar, yani kralları mesela bu etniktir, şu maddelerini saydığım anlayış feodal dönemdeki egemen anlayışlardan bir tanesidir, özellikte Papaların dayattığı Kilise gücünü ön plana çıkartmayı hedefleyen anlayışlardan, anlayışı temsil etmektedir ve buda önemli bir dönemde Avrupa’ da egemen olmuş bir anlayıştır, önemli bir dönem gerçekten papalık özellikle 1200 lere kadar gerçekten Avrupa’ da önemli bir güçtür ve sözünden çıkılamayacak, güç olarak Avrupa’ nın en belirleyici gücüdür,şimdi bir başka feodalizm dediğimiz vakit Avrupa’ da üç tane temel güç vardır,Bir tanesi Papa, ( yazı tahtasına bir şeyler yazıyor ) imparator bide kral bi de kralın altındaki derebeyi, kont, şövalye vesaire kadar gidiyor, bu yapı Avrupa’ daki hiyerarşik devlet yapısının özetini feodal dönemde ifade etmektedir, Papa en tepede çok belirleyici bir güç olarak eksiksiz güç olarak, (anlaşılmıyor)… belirleyici bir güç olarak bulunmaktadır, sonra Papa’ nın kurduğu, kurdurttuğu İmparator önemli bir coğrafya’ da hakimdir ama bu imparatorluk Roma imparatorluğu vesaire gibi merkezi bir gücü olan güçlü bir devlet yapısına sahip bir imparatorluk değildir, bir sürü küçük krallıktan oluşan, krallıklar onun dışında küçük şehirden oluşan imparatorluktur, imparatorluklar seçimle gelir, ömür boyu iktidarda kalır, bir nevi o dönemki konfederal yapıya benzer, bir şey vardır sisteme sahiptir, demokratik değil yani konfederal gördüğünüz zaman iyi olumlu bir şey olarak algılamayın, konfederal yapı aynı zamanda parantez içinde hatırlatarak söyleyeyim, devlet hiyerarşinin aygıtlarından biridir, amacı nedir demokratik bir hale getirmek ve iktidarcı anlayıştan uzaklaştırmaktır, bu imparatorluk dediğim gibi bir sürü krallıktan oluşmuştur, bir dönem şeyde buna dahildir ispanya Kralı’da bu imparatorluğun bir parçasıdır, Avusturya, Almanya vesaire bir sürü yer bunun parçasıdır