T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliğI (cmk'nın 250. Maddesi İle Yetkili)

Y 31 ŞAHIS : …(Anlaşılmadı)

X 46 ŞAHIS : Doğal topluluğun tüm artılarına tekel koyan bu üç kutup biçim olarak hep değişti ama özü hep kaldı bu tekelden faydaları güçleri oranında oluyor kimi zaman bu tekelin yüzde 70 …(Anlaşılmadı) kimi zaman …(Anlaşılmadı) kim ne kadar güçlü ise o gücü oranında bu tekelden yararlanma o kadar oluyor ama hep oluyor şimdi geriye kalan ise arkadaşlar ne kaldı halkların direnmesi kaldı. Halkların direnmesi adına bakıldığında halkların direnişinin özüne bakıldığında özü bu doğal toplumla hep alakalıdır. Niye çünkü demişiz ki doğal toplumun temel dinamiğinin toplumsal formu ihtiyacının ötesinde gözü olmayan var oluş sorunu ile alakalı olan bir şey, en büyük özelliği neydi fazlayı en büyük ahlaksızlık olarak görüyordu artı ürünler elinde o günkü ihtiyacının fazlasını biriktirmek saklamak en büyük ahlaksızlık ama sistem öyle bir değişti ki bugün alt üst oldu değerler günümüzde bakıldığında elinde fazlası olmayan en büyük ahlaksız olarak görülüyor nedir fakirlik bir ahlaksızlık olarak görülüyor fakirlik bir horlanma nedeni olarak görülüyor. Elinde para olsun para kimden gelmiştir nasıl gelmiştir o para nasıl kazanılmışsa kazanılmış sorun değil elinde para o insana o topluma o gruba o zümreye bir güç katıyor ama parasız olupda fakir olup en onurlu insan en ahlaki duruşu sergileyen insan bile toplumun genel nezdinde en büyük ahlaksız olarak görülüyor değerler bu kadar birbiri ile alt üst olmuş …(Anlaşılmadı) dolayısıyla arkadaşlar baktığımızda şunu çok rahat söylüyoruz biz …(Anlaşılmadı) devletin toplum çözümlemesi yaparken kuşkusuz 3 – 5 günde anlatılacak konu değil ama ana hatları ile üzerinde durduğumuz konu tarihin görülmemiş boyutta düşünsel ve devlet organizasyonunun tahaküm ve tahaküm zihniyetinin süreçler boyunca toplumlardan kendini nasıl meşrulaştırır bu meşru …(Anlaşılmadı) düzeninde kendi varlıklarının toplum …(Anlaşılmadı) tekelden nasıl nemalandıklarını özetlemeye çalıştım, ve 21. Yüzyıl gerçekliğine baktığımızda şu açık bir şekilde görülüyor artık çelişkiler grub çelişkisi, sınıf çelişkisi, emek sermaye çelişkisi …(Anlaşılmadı) bırakmıyor çelişki boyut değiştirmiştir artık çelişkiler bu tekeli paylaşan uluslar arası güçlerle karteller arasındadır. Ve bu iki güçün çatışması ile birlikte diğer bir güç haklardır. Çelişki bu anlamışla doğrudur. Yani A halkı B halkı, C halkı değil burada iki tekel gücün bu iki kartelin uluslar arası şirketlerin iktidarla bağ kuraraktan kendi meşruiyetlerini kendi varlıklarını …(Anlaşılmadı) haklar üzerinde tahakkümünü kurmak. O zaman beklentimiz ne olacaktır? Bütün bu süreçleri tahlil edip analiz ettikten sonra az önceki uygarlık bilançosunu da okuduktan sonra ne yapacağız? Dolayısıyla bizim sentezimiz