Y9 BAYAN ŞAHIS :01.22.26- 01.22.53 bu yaratmayı esasa alan nasıl yaratma şeyi hani normalde dışardan bir iki kükreme işi fakat öyle bir yaratma esasa alınıyor bir de bu esas alınan kelime belki bundan sonra 01.22.50 01.22.53 anlaşılmadı onu nasıl yaşatalım
KEMAL SEVEN : 01.22.53 Hangi kriterlere göre diyor ki toplumu özgür eşit kılan dinamik ve donanımlı bir gençliği esas alan bu gençlik hangi kriterlere göre anlaşılmalıdır. Yaratma kelimesi 01.22.53-01.25.44 anlaşılmadı ( gülüşüyorlar, bir çok kişi aynı anda konuşuyor)
X28 ERKEK ŞAHIS : 01.25.50-01.27-04 şimdi arkadaş biraz şeydir söz hakkı verdiniz mesela kalktı biraz fazla ciddi bir soru şeydir demokratik konfederalizm dediğimiz zaman biraz daha ruhsal doğalığı gereği en azından içinde barındığı özgürlükçü cinsiyet tutmayı da esas aldığından kaynaklı çünkü özgürlükçü olması gerekir eşit olması gerekiyor, Çünkü sen bir gün kadının bu gün 5 bin yıllık egemen sistemin kadına bakış açısı ortadadır. Şimdi sen bununla sürekli yeni bir yaratabilme bunu özgürlüğü yaratabilmen ne yapman gerekiyor bazı özgünlük hakları vermen gerekiyor onun özgünlüğünü yaratman gerekiyor yani kendisini özgürleştirebilmesi in çünkü o özgürleşmeden zaten Önderliğin sözüdür bize tatbikî kendi şeyimiz değil erkek de özgürleşemez şimdi sen kadını özgürleştirmeden konfederalizmi de özgür bir zemine oturtamazsın
KEMAL SEVEN : 01.27-04-01.28-19 zemine oturtamazsın gençliğe baktığımızda da gençlik da aynı şekilde gençlikte 5 bin yıllık bir tarihinden bu yana hep şu gözle sermaye gözüyle bakılmış kendi açımdan değerlendirmek bakılırsa ben 9 yaşında 10 yaşındaydım İstanbul’a geldim. 6 sene sonra annemi gördüm. Neydi bir sermaye gözüyle bakılıyordu oysa tam bitiyor daha 18-20 yaşlarındayken savaşa gönderilen gençlik çalışkan gençlik en kirli işi yaptıran yine gençlik öldürttüren de yine gençlik bu sefer kadın açısından bakarsak her şeyi yaratan yani yaratan yani yaratan derken şu anlamda söylüyorum yani birçok şey ortaya koyan bir yaşamı bir çok kolaylık sağlayan kadındır ama her zaman tüm özgürlerinden insan hakların her zaman mahrum edilen yine kadındır. Şimdi böylesi bir gerçeklik varken sen özgürlükçü eşit bir cinsiyet paradigmayı da esas aldığına göre kadını ad dana ön plana erkeğin biraz daha farklı önem kazandırmadan özgürleştirmeden bu sistemin örüme ağında da pek fazla zemine oturtturabileceğini zannetmiyorum