Y3BAYAN ŞAHIS : (00.13 53-00.13.55) Kaç doğumlusunuz ki yaş olarak?
X2 ERKEK ŞAHIS ( DERS ANLATAN HOCA) Devam Ediyor: (00.13.55-00.29.35) 58 ilkokula başlamadan önce işte daha beş yaşında Türkçe bilmez baba almış göndermiş mahallede hoca var işte Kur’an öğretecek zaten o dönemde hemen hemen her sokakta her köyde bu tür şeyler vardır. Hocalar vardır. Baya da öğrendi fakat hiçbir zaman bunun anlamı nedir diye sormadı ezberlediler Kuranı ezber okur ama hiçbir cümlesini anlamaz bir (00.14 50 - 00.14.56 anlaşılmadı) fakat bu ne yapıyorsa ne körü körüne dine inanan bir şeyi ortaya çıkarıyor. Onu anlayarak derinliğini anlayarak kavrayarak inanamadan ziyade işte ezberleyerek inanma dogmatik inanma veyahutta söylenen her şeye inanma şimdi bu bir yöntem biçimi sorgulamayı getirmiyor derinliğini anlamayı getirmiyor yanlış mı doğru mu (00.15 37 - 00.15.50 anlaşılmadı) çünkü Kuran Arapça, Kürtçe biliyor Arapça bilmiyor Arapça bilmediği için gidiyor hem yeni öğreniyor ondan sonra okumasını öğreniyoruz yazmasını öğreniyoruz ama anlamını bilmiyoruz fakat Önderlik onun anlam derinliğinde ortay çıkartmaya çalışıyor. Şimdi büktün bunlar biraz özelliklerin o çocukluk koşullarında şekillenmesi ve bunun nedeni birazda odur. Örneğin ama (00.16 30 - 00.16.32 anlaşılmadı) kapı var kapı ben kaşıya karşıya kapıya adeta bir şey yapmış taş yüzünden kapının esas şeyi kaybolmuştur. Yaptığı kavga nedir ekmek kavgası işte o dönemde kıtlıktan dolayı yoksul ailelerin ekmek olarak kullandığı arpa ve darı ekmeği buğday ekmeği çok bulunmuyor öyle orta zenginlikte olanlar buğday bulabiliyorlar ve yoksullar bir ırgatlık geldiği zaman giderilir buğday alırlar bir de darı veya bazen biraz durumları para buldular mı giderler alırlar yerler şimdi gören var mı bilmiyorum biz biraz gördük buğday ve darı ekmeği siyah renk ve çok serttir. Buğdayı, darıyı öğütüyorlar zaten öğütmede oradan şey yapıyorlar hayvanlara verilen şeyi alıp un yapıp pişirerek yemek zorunda kalıyorlar çünkü kıtlık yılları biraz böyle ve o yılları anlatırken en fazla şey yapalım eğer evde buğday ekmeği varsa ne yapar haller gider o buğday ekmeği satıp anam saklardı şu bu yapardı gider bulurduk gider alırdık anam döverdi kavga ederdik gene gider mutlak alırdık şurada annesiyle halen söylüyor görüşme notlarında işte annesini çok bekletiyorlar bilmem kendisine bir sürü şey dağıtıyorlar tavuk çiftliklerini örnek vererek işte tavuklar bile kendi civcivleriyle kendi kümesinde (00.19 00 - 00.19.05 anlaşılmadı) yani ananın babanın kendisine dayattığı şeyleri kabul etme yerine bir yerde kendi çocukluk isyanını gerçekleştirme hatta bu çocukluk isyanını öyle bir duruma geliyor ki işte aynı yaşlarda kendiyle birlikte büyüyen bir dadal ailesini çocuğu var Hasan BİNDAL aile de bindallarla düşman ve cesaretini görünce diyorlar ki sen büyüyeceksin bizim bu düşmanlığımızdan intikam alacaksın o aileler arası aşiretler arası düşmanlık zaten bütün çocuklar düşmanlık varsa öyle yetişiyor. Bunlar bizim düşmanımızdır sen büyüyünce elin silah tutunca intikam alacaksın anlam veremiyor niyeyse bilmiyor aynı yaşlarda gidip bunu niye öldürecek tabi o düşmanlık şeyinden dolayı birbiriyle ilişkisi yok yan yana gelmesi çocukların gizliden gizliye gidiyor bindalla arkadaşlık yapıyor zaten 90’lara kadar da yakın arkadaşı birlikte sürekli şey yapmışlar mücadele etmişlerdir. Hasan BİNDAL’la gizli gizli buluşur oyun oynarlardı. Bir gün hemen köyün meydanında çağırıyor senin oğlun (00.21 00 - 00.21.05 anlaşılmadı) düşmanımızın çocuğuyla arkadaş olmuş ikincisi onunla oyunlar oynamış şimdi toplumsal çelişki var gelenekselleşen bir düşmanlık biçimi var Önderliğin ona geliştirdiği çözüm kendine ailenin dayatmaları doğrultusunda işte intikam duygularıyla büyütme yerine bir arkadaşlık kurmanın tasarrufu o çelişkiye bulduğu çözüm şimdi bütün bunlar aslında kendi toplumsallığın yaratması (anlaşılmadı) bir toplumsallık var işte bu koşulları anlatıyor o koşullar biraz o toplumun yaşadığı koşullardır. Önderlik daha çok kendi toplumsallığı yaratma arayışı içindedir, işte imamdan namaz kılmayı öğreniyor Kuran okumayı öğreniyor bir bakıyorsun arkadaşlarını topluyor onlarla onun oynuyor. İlk okul çağına geldiğinde Cibin köyü var beş altı km uzaklıktaki okul oradadır. Yayan gidip geliyorlar yolda bir bakıyorsun öğrendiği namazı çocuklara öğretiyor. Çocuklara namaz kılma (00.22 32 - 00.22.36 anlaşılmadı) böyle özellikte nitelikte öğrettiklerini verme kendi arkadaşlarına verme öncülük etme çevre gelişiyor. İşte ilk okul yıllarında güreş yapıyor işte okulda öğretmen güreş yaptırıyor çocuklar arasında ona hasan bir daha karşı karşıya geliyor Hasan BİNDAL’da en yakın arkadaşı düşünür ben bunun yenersem olmaz arkadaşımdır yenilirsem hiç olmaz Hasan Bindalla paylaştığı bir şey yok öğretmen ikisini karşı karşıya getirmiştir ikişer ikişer güreşiyorlar sen dedi Hasan Bindalla güreşeceksin yenersem o rezil olacak yenilirsek kendisi rezil olacak diyor o zaman öyle bir şey yapmalıyım ki ne o beni yenebilmeli ne ben kendisini yeneyim defalarca güreşiyorlar kendiside yenilmiyor yenmiyor da ve en son öğretmen öyle bitirmek zorunda kalıyor. Yenmek istemiyorsan bu güç dengesini o durumda tutacaksın yenmeyeceksin yine köyde kendisinden birkaç yaş büyük mıhoyla cumo var işte Önderliğin köyde böyle ilgi yaratılanı tek tek böye şey yapıyorlar biraz korkutmak sindirmek o ilgiyi kendilerine çekmek istiyorlar oldukçada köyün en yaramaz çocukları kimse onlar yanaşamıyor o zaman Önderliği bir yerde çekiyorlar iyice bir dövüyorlar kafasını ağzını burnun dağıtıyorlar elbiseleri parçalanmış her tarafı kan içinde toz toprak içinde geliyor eve ağlayarak Öğeş ana (00.25 00 - 00.25.10 anlaşılmadı) birkaç tokat da kendisi atıyor dövüyor vuruyor git intikamını al öyle gel diyor şimdi gücü yetmiyor nasıl intikamını alacak peşlerine düşüyor birini bir yerde tutuyor tepenin altında fistanın şeyine doldurmuş taşı oradan yuvarlıyor köyün içine kadar kovalıyor daha sonra diğerin tek düşürüyor yine o şekilde ondan sonra çocuklar ondan vazgeçiyor ve intikamını da almış oluyor bu durumu şey yaparken mesela kendi kişilik özelliklerini ortaya koyarken öğeç ananın o kendisisin hür yetişmesinin sağlanmasına yönelik çok bilinçsizce de olsa işte bu intikam meselesi ile ilgili çocuk döversin bir bakarsın yarın anası babası gider hemen diğerine salar demez git sen bunu şey yapmadın, niye kendini dövdürdün bak öğeç ananın şeyi biraz kendi başına büyümesi ne yapıyor kendi özgür iradesinin gelişmesi şimdi asıl ilk okul (00.26.26- 00.26.28 anlaşılmadı) ardından babası kolundan tutuyor difrike götürüyor orta okula orta okul lise bir şeyle karşılaşmış ve şeyi kendisi için işte babasının elinden ben gözlerim fal taşı gibi açılmış böyle her tarafa bakıyorum sanki her şey üstüme geliyor sanki beni yutacak büyük bir korku içimde bu beni yutar mı acaba bir canavara benzetiyor şehri ele alış biçimi biraz böyle mesela şeyden büyük bir şehre doğru her şey bizi tehdit altında (00.27 18. 00.27.28 anlaşılmadı) hoşumuza gider mesela ben çok öteki yıllarda yaşamışım şehre katılmak birinde şehre katılmak birinde kendini korumak için acaba ben dikkatli olma bu günlerin aslında bu Kürtlerin temel özelliği tarihsel bir özelliğinin de kendisinde gerçekleşmesi anlamına geliyor.
İşte Kürtler baca kavramından çok korkuyor bacayı diyor baca kavramında kendisini yutan tarihsel bir şekilleniştir. Dağda kalarak (00.27 56 00.28. 06 anlaşılmadı) bu nedenle Kürtler açısından şehir her zaman (anlaşılmadı) bu çok bilinçli mi gelişiyor ama yok tarihsel bir niteliği kendisinde bir yerde gerçekleşme biçimidir. Aynı şey Ankara’ya giderken de gerçekleşiyor işe ortaokul kendisinde 1960’larda darbe, askeri darbe gerçekleşmiş orduyla tanışma devletle tanışma bir yerde bu dönemde gerçekleşiyor. İşte çok yakın bir arkadaşı var gizliden bir yere çekip diyor ki asker olanın darbe yaptığı silahın iktidarı devleti bir yerde neler yapabileceğini hissetme anlamadır ve tanışmadır da aynı zamanda ortaokul lise bitiyor arkasından üniversite iki yıllık bu tapu kadastro bitirme ve tapu kadastro memuru olma dönemi başlıyor Diyarbakır’da ağırlıklı kadastro memuru oluyor halen Diyarbakır tapu kadastro müdürlüğünde o dönemden kalma kedisinin imzaladığı ve tapu krokileri de söz konusudur.