T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliğI (cmk'nın 250. Maddesi İle Yetkili)


tarihinde yayınlanan “HPG: Açıkça belirtiyoruz, hesabını soracağız!



Yüklə 6,39 Mb.
səhifə41/122
tarix31.10.2017
ölçüsü6,39 Mb.
#23593
1   ...   37   38   39   40   41   42   43   44   ...   122

10.09.2010 tarihinde yayınlanan “HPG: Açıkça belirtiyoruz, hesabını soracağız!” başlıklı ve “BEHDİNAN - HPG Anakarargah Komutanlığı Hakkâri’de 9 gerillanın hayatını yitirdiği operasyonun merkezi olarak yürütüldüğünü belirterek, “Operasyonu bizatihi yönetenin Kara Kuvvetler Komutanı Erdal Ceylanoğlu olduğu ve bunun onay merciinin ise Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan olduğu açıktır” dedi. HPG, “Şunu açıkça belirtiyoruz: bu vahşetin hesabını soracağız. Halkımıza kara ve acılarla dolu bir ramazan bayramını yaşatan bu karanlık şer güçlerinden hesap soracağız” diye uyardı …”,

13.09.2010 tarihinde yayınlanan “HPG'den 3 misilleme eylemi” başlıklı ve “BEHDİNAN - Eylemsizlik kararına rağmen saldırılarına aralıksız devam eden Türk ordusuna yönelik HPG gerillaları da 3 misilleme eylemi gerçekleştirdi. Eylemlerde 12 Türk askerinin öldürüldüğü bildirildi. Hakkari’de 6 Eylül günü 9 gerillanın yaşamını yitirmesi ardından HPG’den misilleme eylemleri geldi. HPG daha önce yaptığı açıklamalarda, intikam alacaklarını duyurmuştu …”,

şeklinde ve deliler klasöründe tam metinleri bulunan başkaca haberlerin yayınlandığı,


(EK-karbulutu@yahoo.com isimli e-posta adresine yönelik yapılan teknik dinlemeler neticesinde tanzim edilen E-Mail İletişim Tespit Tutanakları)

(EK-karbulutu@yahoo.com e-posta adresinin iletişim tespit tutanaklarının incelenmesi neticesinde tanzim edilen Gözlem Notları-Ek Notlar E-Posta İnceleme ve Tespit Tutanağı, (Ek-19. Klasör 2. Sıra)


OMEYRA İNTERNET KAFE adına kayıtlı 1899005875 numaralı ADSL hattını kullanan e-mail adreslerinde yer alan Gözlem Notları ve Ek Notların incelenmesinde;

-ezginingulu@yahoo.comisimli e-posta adresinin “TASLAKLAR” kısmına 01.11.2010 tarihli görüşme sonrası oluşturulan GÖZLEM (EK) NOTU’nun,



-ersan34orman@yahoo.comisimli e-posta adresinin “TASLAKLAR” kısmına 01.11.2010 ve 15.12.2010 tarihli görüşme sonrası oluşturulan GÖZLEM (EK) NOTU’nun,

-akarirmak10@yahoo.comisimli e-posta adresinin “TASLAKLAR” kısmına 15.12.2010 tarihli görüşme sonrası oluşturulan GÖZLEM (EK) NOTU’nun,

-marinosgunu@yahoo.comisimli e-posta adresinin “TASLAKLAR” kısmına 28.01.2011 tarihli görüşme sonrası oluşturulan GÖZLEM NOTU’nun,



-romanskara@yahoo.com.trisimli e-posta adresinin “TASLAKLAR” kısmına 11.03.2011 tarihli görüşme sonrası oluşturulan GÖZLEM (EK) NOTU’nun,

-karanliktakaos@yahoo.comisimli e-posta adresinin “TASLAKLAR” kısmına 11.03.2011, 13.04.2011 ve 11.05.2011 tarihli görüşme sonrası oluşturulan GÖZLEM (EK) NOTU’nun,

üst düzey örgüt mensuplarının okuması amacıyla yüklenerek kaydedildiğinin tespit edildiği,


Yukarıda yazılı e-mail adreslerine kaydedilen Gözlem Notları-Ek Notların incelendiğinde ise;
1-) 1899005875 numaralı ADSL hattı üzerinden 03.11.2010 günü saat: 15:07:07’de geçiş yapan iletişim verisinde ezginingulu@yahoo.com ve 03.11.2010 günü saat:15:21:00’de geçiş yapan iletişim verisinde ersan34orman@yahoo.com isimli e-posta adreslerinin taslaklar kısmına kaydedilen “slm ek” konulu e-postada bulunan (Ek- Omeyra Kafe (1899005875) / TAPE-11 ve TAPE-13) Ek Gözlem notunun, PKK-KONGRA-GEL terör örgütü elebaşı Öcalan ile İbrahim BİLMEZ, Sebahattin KAYA, Mehmet Sabır TAŞ ve Aysel TUĞLUK isimli avukatları arasında İmralı Cezaevinde gerçekleştirilen 01.11.2010 tarihli görüşme sonrasında ezginingulu@yahoo.com ve ersan34orman@yahoo.com isimli e-posta adreslerinin taslaklar kısmına kaydedildiği anlaşılan “01.11.2010-EK” başlıklı e-posta olduğunun anlaşıldığı,

Gözlem notunda, Avukatların görüşme yaptığı İmralı cezaevinde kalan diğer hükümlüler “C.K” olarak adı kısaltılan Cumali KARSU, “H.Ay” olarak adı kısaltılan Hasbi AYDEMİR, “H.Alp” olarak adı kısaltılan Hakkı ALPHAN isimli şahıs olduğu,

Avukatların, Cumali KARSU, Hasbi AYDEMİR ve Hakkı ALPHAN ile yaptıkları görüşmelerde;

-Geçen hafta pazartesi sabahı 25.10.2010 günü İmralı Cezaevine Helikopterle gelen Heyetin, “Bşk” Öcalan ile 3,5-4 saat görüşme yaptıklarını Avukatlara aktardıkları,

-Avukatlar görüşmeye gitmeden önce bu pazartesi sabahı 01.11.2010 günü Heyetin tekrar helikopterle gelerek “Bşk” Öcalan ile ikinci kez 20-25 dakika görüşme yaptıklarını Avukatlara aktardıkları, bu aktarımlar paralelinde;

01.11.2010 tarihli Avukatlar ile yaptığı görüşmede sonrasında Avukatlar tarafından düzenlenen “Görüşme Notlarında” ÖCALAN’ın;

Asıl konuya gelelim. Herhalde basın da sizi bekliyordur, bir açıklama yapmanız lazım. Benim adıma basına ve kamuoyuna şunları söylersiniz. ÖCALAN’ın devletle görüşmeleri devam ediyor, görüşmeler daha da ciddileşiyor. Henüz diyalog aşamasından müzakere aşamasına geçilmiş değil ama müzakereye geçiş aşaması olarak değerlendirebiliriz. Gelen yetkililer dürüst ve ciddi insanlar.”şeklinde yaptığı bu açıklamalardan avukatlar ile görüşme öncesinde Heyetle görüşme yaptığının anlaşıldığı,

- ÖCALAN’ın Devlet görevlilerinin (Heyet) ile görüşme yaptığından Avukatların, Öcalan ile görüşmeye geç başladığı,

- ÖCALAN’ın Devlet görevlileri (Heyet) ile yaptığı görüşmeleri “toplantı” olarak nitelendirmeye başladığı,

-Avukatların, “Bşk” olarak hitap ettikleri ÖCALAN’ın Heyetle yaptığı görüşmelerden dolayı dışarıdaymış (Cezaevinden çıkmış) gibi bir havada ve çok mutlu olduğu, ancak gözlerinde yumuşama olmadığı ve dinç olduğunun anlaşıldığı,

-Adaya gelen heyetin Öcalan’a mektup getirdikleri, Öcalan’dan da mektup teslim aldıklarını Avukatlara aktardıkları, bu aktarımlar paralelinde;

01.11.2010 tarihli Avukatlar ile yaptığı görüşmede sonrasında Avukatlar tarafından düzenlenen “Görüşme Notlarında” ÖCALAN’ın;

Öcalan : Ben KCK'ye, devlete ve BDP'ye mektup yazdım, gönderdim. Kararı artık KCK ve devlet verecek.

Avukatlar :Bu arada yazmış olduğunuz son mektup bu cumartesi günü yerine ulaşmış....

Öcalan :Bu herhalde geçen hafta yazdığımmektuptur ama ben yeniden mektup yazıp gönderdim.

Avukatlar:Mektubun içeriği anlaşılmış ve ona göre hareket edileceği söyleniyor. Bir iki gün içinde basın açıklaması yapmaları bekleniyor.” şeklinde ÖCALAN’ın KCK, Devlet ve PKK’ya yazdığını belirttiği mektupların Heyet tarafından alındığının, Örgüt mensuplarının bu mektuplarda verdiği talimatlar doğrultusunda hareket edeceklerinin anlaşıldığı,

- ÖCALAN’ın detayları diğer hükümlüler ile paylaşmadığını Avukatlara aktardıkları,

“Bşk” olarak hitap ettikleri ÖCALAN’ın Van Belediye Başkanı Bekir Kaya’ya selam gönderdiği, Van gölü kenarında bir kültür merkezi yapması ve genel seçimlerde en az %80 oy alınması için çalışması talimatlarını Avukatlara aktardıklarının anlaşıldığı, bu aktarımlar paralelinde;

30.04.2010 tarihli Avukatlar ile yaptığı görüşmede sonrasında Avukatlar tarafından düzenlenen “Görüşme Notlarında” ÖCALAN’ın;

Öcalan :Ha, Ağrılılar genelde Vana mı gidiyor? Bekir ne yapıyor? Halk belediyeciliğini kavradı mı, uygulayabiliyor mu, halk memnun mu?

Avukatlar :Evet, genelde iyi gidiyor, halk memnun.

Öcalan :Halk belediyeciliğini geliştirmek önemli. Daha önce de buna ilişkin değerlendirmelerim olmuştu. Para, maddi sıkıntılar bahane olmamalı, önemli olan irade ve örgütlenmedir, halkla birlikte çok şey yapılabilir. Selam söylersiniz.” şeklinde ÖCALAN’ın verdiği talimatlar ve,

31.12.2010 tarihli Avukatlar ile yaptığı görüşmede sonrasında Avukatlar tarafından düzenlenen “Görüşme Notlarında” ÖCALAN’ın;

Van'da Kültür Merkezi yapıldı mı?

Söylediğim gibi daha güzel bir yerde mesela Van Gölü'nün kenarında olabilir. Örneğin tarihte Babil Kralı'nın kızı için yapılan saray ve bahçesi de olan bir şey yapılabilir. Hatta bu Kralın kızı için yapılan saray, dünyanın harikalarından biri sayılıyor. Güzel, geniş, mermerden yapılan, halkın çalışabileceği ve halk için böyle bir kültür merkezi yapılabilir. Urartuların merkezi konumundadır Van. Urartuların oradaki uygarlığı belirgindir, çok katkısı olmuştur. Tabi bu projeyi düşünsünler, bu düşünceleri sonrası güzel ve geniş bir yerde bahçesi de olan bir kültür merkezi inşa etsinler. Bunu eğlence merkezi tarzında yapmasınlar. Yapılan bu kültür merkezi sadece Van değil, bölgesel olur. Aynı şeyi Diyarbakır ve Batman'da  da yapabilirler.

Hemen değil, düşünsünler, ona göre uygun bir yerde  kültür merkezi yapsınlar. Arsa yoksa istimlak da yapabilirler. Süre önemli değil, tamamlanması beş altı yıl sürebilir, önemli olan projedir. Van için en önemli olan budur, gerisi önemli değil.” şeklinde ÖCALAN’ın daha önce verdiği talimatların yerine getirilip getirilmediğini sorarak yeni talimatlar verdiğinin anlaşıldığı,

2-) 16.12.2010 günü saat: 20:30:18’de geçiş yapan iletişim verisinde akarirmak10@yahoo.com ve aynı gün saat: 20:33’de geçiş yapan iletişim verisinde ersan34orman@yahoo.com isimli e-posta adreslerinin taslaklar kısmına kaydedilen “slm.e” konulu e-postada bulunan (Ek- Omeyra Kafe (1899005875) / ersan34orman@yahoo.com TAPE-25 ve akarirmak10@yahoo.comTAPE-23) Gözlem Notunun, PKK-KONGRA-GEL terör örgütü elebaşı Öcalan ile Doğan ERBAŞ, Mizgin IRGAT ve Meral Atasoy ATAN isimli avukatları arasında İmralı Cezaevinde gerçekleştirilen 15.12.2010 tarihli görüşme sonrasında ersan34orman@yahoo.com ve akarirmak10@yahoo.com isimli e-posta adreslerinin taslaklar kısmına kaydedildiği anlaşılan “15 Aralık 2010-EK” başlıklı e-posta olduğunun anlaşıldığı,
Gözlem notunda, Avukatların görüşme yaptığı İmralı cezaevinde kalan diğer hükümlüler “H.Ay” olarak adı kısaltılan Hasbi AYDEMİR, “Ş.P” olarak adı kısaltılan Şeyhmus POYRAZ ve “H.Alp” olarak adı kısaltılan Hakkı ALPHAN isimli şahıslar olduğu,

Avukatların bu hükümlüler ile yaptığı görüşmeler sırasında;

-Avukatlar tarafından Öcalan’a iletilmek üzere;

-KCK'nın sürece ilişkin yaptığı açıklamaların aktarımının yapıldığı,

-KCK Adalet Divanının AK Partiye ilişkin yaptığı açıklamaların aktarımının yapıldığı,

-HPG tarafından Güvenlik Güçlerince yapılan operasyonlar ve kayıp bilançolarına ilişkin açıklamaların aktarımının yapıldığı,

-Avukatların Öcalan ile yaptıkları görüşmelerden dolayı aldıkları cezalar ile ilgili aktarımlarda bulundukları,

-Diyarbakır'da düzenlenen Kültür-Sanat Konferansının ayrıntıları ile ilgili konularda Hükümlülere, Öcalan’a aktarılmak üzere örgütsel aktarımların yapıldığı,

Hasbi AYDEMİR ile yaptıkları görüşmede;

-Hasbi Aydemir’in ilk önce “Bşk” olarak hitap ettikleri ÖCALAN’ın Avukatlara yönelik aktarılması talimatını verdiği konuların aktarımının yapıldığı, bunların;

1. Maddede, ÖCALAN’ın Türkiye, Suriye, İran ve Avrupa’da cezaevlerinde bulunan bütün PKK’lı örgüt mensuplarının sayısının tespit edilmesi talimatını verdiği,

2. Maddede, ÖCALAN’ın Türkiye, Avrupa ve sözde Kürdistan’ın diğer parçalarında düzenli yayınlanan kadın ve gençlik dahil örgütün yayın organlarının tirajlarının tespit edilmesi talimatını verdiği,

3. Maddede, ÖCALAN’ın Bitlis Merkezde örgütün siyasal çalışmalarının yoğunlaştırılması, Bitlis’teki sözde gereci yapının etkisizleştirilmesi, sözde gerillanın bu faaliyetlere destek vermesi, sözde gerillanın bu faaliyetler kapsamında Ahlat, Adilcevaz civarlarında konuşlanması talimatlarını verdiği, bu talimatların paralelinde;

05.05.2010 tarihli Avukatlar ile yaptığı görüşmede sonrasında Avukatlar tarafından düzenlenen “Görüşme Notlarında” ÖCALAN’ın;

Öcalan :….Tatvan’da yapılacak festival bu iki isme adanmalı. Mesajımı da gönderin. Şehit Mizgin, Ozan Mizgin, Lübnan’lı kız da çok yiğitti, ikisi de elimizde büyüdü. Halkımızın çok değerli şehitleridir. Tatvan’daki festival ikisine adanmalıdır. Tatvan ve o çevre açısından kadın özgürlüğü ve mücadelesi önemlidir, çünkü kadın mücadelesi dönüştürücüdür. Kürdistan demokratik özgürlükçü kadın hareketi mücadelesinde kendilerine başarılar diliyorum ve kendilerini selamlıyorum. Daha önce de bu konularda değerlendirmelerim olmuştu, bunlardan da yararlanarak mesajımı hazırlar ve bu festivalde okursunuz.  Tatvan ve Batman’ın ve o bölgelerin bizim mücadelemizde çok önemli yeri vardır. Tabi Tatvan çok önemli bir yerdir.” şeklinde ÖCALAN’ın daha önceci tarihlerde Bitlis Tatvan’ın kendi mücadelelerinde çok önemli olduğu ve buralara önem verilmesi gerektiği şeklinde talimatlar verdiği,

4. Maddede, ÖCALAN’ın sözde eylemsizlik sürecinin sözde gerillalarda rehavet yaratmaması, örgütün kırsal alanında silahlı faaliyet gösterecek (sözde savaşçı) eleman katılımlarının ve örgütsel faaliyetlerin devam etmesi, sözde gerillaların tüm sahalara yayılmak için gerekli hazırlıklarını yapmaları talimatlarını verdiği, bu talimatların paralelinde;

25.05.2011 tarihli Avukatlar ile yaptığı görüşmede sonrasında Avukatlar tarafından düzenlenen “Görüşme Notlarında” ÖCALAN’ın;

Buradan yeri gelmişken gerillaya da seslenmek istiyorum. Benim burada barışı, ateşkesi devam ettirdiğim zannediliyor. Böyle bir algı, inanç var. Ben burada barışı, ateşkesi sağlamadım. Asker ateşkesi dinlemiyor. Her türlü teknik araçlarıyla saldırıyor. Belirttiğiniz gibi kimyasal silahlar kullanılıyor. Afganistan'daki gibi pilotsuz hava araçları kullanıyorlar. Tüm bu saldırılar karşısında gerekli tedbirlerini almalıdırlar. Barışı, ateşkesi sağlama gibi bir durum söz konusu değil. Yapmaya çalıştığım tecrübelerim doğrultusunda sorunun çözümü için gidilmesi gereken yolu göstermektir. Kendimce doğru olan yolu göstermeye ve bunu kabul ettirmeye çalışıyorum. Barışı ateşkesi sağlamışım gibi rehavete girilmemelidir. Gerilla da her şeyiyle Kandil'e bağlı olmamalıdır. Kandil'in belirlediği sınırlarda hareket etmemelidir. Kandil soyut önderliktir. Pratik sahanın dışındadır. Alanlardaki koşullar hakkında somut bilgileri yoktur. Gerilla, kendi bulunduğu somut koşullara göre üç kişiyse üç, beş kişiyse beş, kendi pratik önderliğini o anda koşullarına göre belirlemelidir. Mücadele yöntemlerini kendi pratik koşullarına göre belirlemelidirler. Ne yapıyorlarsa ona göre yapmalıdırlar. Burada yanlış anlaşılma olmasın, Kandil'i tanımayın, dinlemeyin demiyorum. Sonuçta Kandil taktik, stratejik önderliğini yapar, müdahalelerde bulunur ancak gerilla kendi saha koşullarına göre savaş tarzını belirlemelidir. Öyle aktif-pasif savunma safsataları terkedilmelidir.” şeklinde ÖCALAN’ın YÖNLENDİRİCİ açıklamalar yaparak üstü kapalı TALİMAT verdiği,

5. Maddede, ÖCALAN’ın KCK Adalet Divanı tarafından KCK tutuklamalarına karşı Ak Partililerin sözde tutuklaması ve yargılanması şeklindeki kararlarını onayladığı talimatını verdiği, bu talimatların paralelinde;

12.11.2010 tarihli Avukatlar ile yaptığı görüşmede sonrasında Avukatlar tarafından düzenlenen “Görüşme Notlarında” ÖCALAN’ın;

Şu anda eylemsizlik süreci var ama imha amaçlı üzerlerine geldiklerinde kendilerini savunurlar. KCK de zaten kendi Adalet Divanı'nı oluşturmuş herhalde. Bunlar yani savunma ve misilleme hakkı her zaman için geçerlidir. Duran Kalkan'ın sürece ilişkin altı maddelik çözüm önerilerini basından takip ettim. Ancak bu altı madde çözüm için tek başına yeterli değildir, daha da geliştirebilirler. Zamanımız kalmadı.” şeklinde ÖCALAN’ın YÖNLENDİRİCİ açıklamalar yaparak üstü kapalı TALİMAT verdiği,

04.05.2011 tarihli Avukatlar ile yaptığı görüşmede sonrasında Avukatlar tarafından düzenlenen “Görüşme Notlarında” ÖCALAN’ın;

Avukatlar :KCK yaptığı açıklamada AKP'nin seçim öncesi sürekli provokasyon yaptığını, Kürtlere sürekli baskı ve tutuklama uyguladığını....

Öcalan:Tamam ama bu tutuklamalara karşı ne diyor, söyledikleri yeni bir şey var mı

Avukatlar :Daha önce KCK Adalet Divanı, bu tutuklamalar devam ederse biz de AKP, devlet yetkililerini tutuklarız diye açıklama yaptığını, bu açıklamanın hayata geçirilmesini şimdilik durdurduklarını ancak gözaltı ve tutuklamaların devam etmesi halinde bunu hayata geçirebileceklerini belirtti.

Öcalan :Tamam.” şeklinde Avukatların AKTARIMLARDA bulundukları,
6. Maddede, ÖCALAN’ın Silvan ve Sason bölgelerindeki Korucuların zayıflatılması ile ilgili örgütsel faaliyetlerin yürütülmesi, bu korucular ile BDP üzerinden görüşmelerin yapılması, sonuç alınamaması durumunda sözde gerillanın devreye girmesi talimatlarını verdiği, bu talimatların paralelinde;

14.04.2010 tarihli Avukatlar ile yaptığı görüşmede sonrasında Avukatlar tarafından düzenlenen “Görüşme Notlarında” ÖCALAN’ın;

“…Örneğin buraları kendilerine hedef alırlarsa önceden açık açık kamuoyuna ilan etmeliler. …Açıkça kontralık yapıyorlarsa ayrı ama söylediğim gibi önceden açık bir şekilde uyarı yapılmalıdır, yöntem budur. Yine koruculara dönük yaklaşım da bu şekilde olmalı.” ÖCALAN’ın Korucuların uyarılmaları ve örgüte karşı silah bırakmamaları durumunda hedef alınmaları konusunda TALİMATLAR verdiği,

13.10.2010 tarihli Avukatlar ile yaptığı görüşmede sonrasında Avukatlar tarafından düzenlenen “Görüşme Notlarında” ÖCALAN’ın;

“…Batman, Siirt ve Şırnak'ta 15 kişi gözaltına alınmış. Bunların arasında iki de korucu varmış. Korucular ne diye, nerede alındılar? Ha tamam korucular silahları bırakıyorlar yani, hepsi bırakacak. Bölgede koruculuk çözülüyor, bir çözülme var değil mi? Çok yaygın mı, her yerde var mı? Bitlis ve Bingöl çevresinde sanıyorum çözülme yok.” şeklinde ÖCALAN’ın Korucuların örgüte karşı silah bırakmaları konusunda üstü kapalı tehdit ettiği ve TALİMATLAR verdiği,

01.06.2011 tarihli Avukatlar ile yaptığı görüşmede sonrasında Avukatlar tarafından düzenlenen “Görüşme Notlarında” ÖCALAN’ın;

Avukatlar:Bölgede DTK ve BDP öncülüğünde gerçekleştirilen girişimler sonucunda korucularla gerçekleştirilen ilişkilenme sonucu olumlu sonuçlar alınmakta. Korucuların bu bağlamda operasyonlara gitmeme eğilimi yüksek, pasif konumdalar. Özellikle Uludere'de olumlu gelişmeler mevcut ve buna bağlı olarak diğer yerlerde de olumlu sonuçlar alınmakta.

Öcalan:Tamam, anladım. Zaten bu savaştan en çok korucular etkilenmektedir. Savaş olması durumunda en çok zarar görecek olan da onlar, öne sürülenler de onlardır. Onlar üzerinden savaş yürütülmekte. Onlarla görüşmeler devam edebilir, onlara çağrılar yapılabilir.” şeklinde Avukatların AKTARIMLARDA bulundukları, ÖCALAN’ın da Korucular ile görüşülmesi ve örgüte karşı silah bırakmaları konusunda TALİMATLAR verdiği,

7. Maddede, ÖCALAN’ın Malatya iline ilişkin özelikle Kürt Alevileri üzerinde durularak örgütsel faaliyet yürütülmesi talimatını verdiği, bu talimatların paralelinde;

07.07.2010 tarihli Avukatlar ile yaptığı görüşmede sonrasında Avukatlar tarafından düzenlenen “Görüşme Notlarında” ÖCALAN’ın;

Öcalan :Tamam. Antep, Adıyaman, Maraş, Malatya hattı sessiz görünüyor. Niye böyle? BDP buralarda etkin bir örgütleme yapamıyor herhalde. Ben biliyorum, hatırlıyorum, bu bölgeler gelişkin bölgelerdi, demokratik yönü, demokratik özü gelişkin yerlerdi. Niye şimdi böyle oldu?



Avukatlar :Birçok nedeni var. Bu bölgelerden diğer yerlerden farklı olarak Avrupa'ya yoğun bir göç yaşandı.
Öcalan :Doğrudur ama bu yetmez. Kapitalizm bu bölgeleri mahfvetti. Bu bölgeleri kapitalist özentiden kurtarmak gerekir, boş bırakmamak lazım. BDP buralara özel önem vermelidir.” şeklinde ÖCALAN’ın daha önceki tarihlerde belirtilen illere yönelik TALİMATLAR verdiği,

8. Maddede, ÖCALAN’ın Türkiye İsrail ilişkilerinin geldiği nokta itibari ile İsrail’in Ortadoğu’da yalnızlaştığı, bu nedenle İsrail’in Kürtlere karşı çalışmalar içerisinde yer almayacağı, hatta Kürtlerle dayanışma içerisine girebileceği, “ark.lar” olarak nitelendirilen üst düzey örgüt mensuplarının bu durumu dikkate alarak hareket etmeleri şeklinde talimatlar verdiği, bu talimatların paralelinde;

09.06.2010 tarihli Avukatlar ile yaptığı görüşmede sonrasında Avukatlar tarafından düzenlenen “Görüşme Notlarında” ÖCALAN’ın;

Öcalan : Ben bu konuda hemen bir değerlendirmede bulunayım. Aslında mesele Gazze meselesi değil, mesele Kürdistan üzerinde oynanan oyunlardır. Gazze maskedir, Gazze ile Kürdistan’da oynanan oyunların üstünü örtüyorlar. Fırtına Kürdistan üzerinde koparılıyor. ..Birinci olarak şunu söylüyorum; İsrail bu bölgede Kürtlersiz yaşayamaz, boğulur.Bunun için on yıldır bir proje peşindedir. Güney’de küçük bir ulus-devleti kurduruyor, buna ihtiyaç duyuyor. Türkiye bunu daha yeni anladı. Türkiye’yi yönetenler bu projenin tehlikesini anlayınca büyük öfkelendiler. İkinci olarak şunu görmek gerekir. Türkiye’nin şimdiye kadar yürüttüğü Kürtlerin inkarı ve imhası politikasına kayıtsız-şartsız destek veren Amerika ve İsrail, bu desteklerini geri çekiyorlar. Şimdi bu Türkiye-Suriye-İran ittifakı da çözülüyor olabilir, kesin bir şey demiyorum, biliyorsunuz Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat İstanbul’da yaptığı açıklamada; inkar etmekle olmaz, tanımak lazım demişti. Bugün sabah arkadaşlar bana aktardı, onlar izlemişler, Ahmedinejad Kürt sorunu silahla değil, müzakere ve diyalogla çözülür demiş. Bu da önemlidir. Bu ittifak çatırdıyor olabilir. İran çekiliyor, Suriye de bu oyuna gelmiyor. Böylece yükün tamamını Türkiye’nin sırtına yığacaklar. Asıl mesele budur, Gazze bunu örtmek içindir. Daha önce AKP’nin Gazze üzerine gitmesine, bunu kaşımasına destek verdiler ama bu son Gazze olayında destek vermediler. AKP ABD’nin İsrail’e destek vermeyeceğini düşündü, fakat tersi oldu. Gazze öfkesi bu yüzdendir. AKP şok oldu.



Avukatlar :Beklemedikleri bir şeydi.

Öcalan : Doğru beklemiyorlardı. Başka ne yapacaktı, İsrail’e savaş açacak hali yok ya. Gazze olayında öyle ederler, böyle ederler, birkaç açıklamadan sonra, anlaşma olur, İsrail’e boyun eğerler.Barzani’nin Ankara ziyaretinde sadece Türkiye bayrağının olması da İsrail’e bir mesajdır (Gülümseyerek) Biliyorsunuz Barzani’yi Yahudi diye de değerlendiriyorlar zaten.

Avukatlar :Bugünlerde yapılan bazı yorumlarda Barzani’nin Yahudi kökenli olduğu işleniyor.

Öcalan :Ben bazı çevrelerin yaklaşımını kastetmiyorum, Barzani’nin İsrail’in temsilcisi olduğu, devletin bakışının bu olduğunu söylüyorum. İsrail, Türk büyükelçisini nasıl alçak bir koltuğa oturtup, masaya sadece İsrail bayrağı koyduysa, bunlar da sadece Türk bayrağı koyarak cevap veriyorlar. İsrail nasıl Türkleri aşağıladıysa, Türkler de Barzani şahsında Kürtleri aşağılıyor. Bunu böyle çarpıcı bir şekilde belirtin. Bu bilinçli bir şeydir. Kimse bu şekilde görmedi, buradan yine ben görüyorum, bunun böyle olduğunu belirtiyorum….” şeklinde ÖCALAN’ın İsrail ile ilgili YÖNLENDİRİCİ açıklamalarda bulunduğu,

GÖZLEM NOTU SONRASINDA GERÇEKLEŞEN EYLEMLER
Bitlis ve Civarında Siyasal Çalışmaların Yoğunlaştırılması ve Gerillanın Konumlanması ile ilgili;
23 Şubat 2011'de gece gayrı muayyen saatlerde kimliği meçhul kişi/kişilerce, BitlisAdilcevaz ilçesi Akçıra Köyü-Gölbaşı (Livit) mezrası İlköğretim okulu bahçesinde bulunan Türk Bayrağı indirilerek yakılmış, okul duvarına "BURAYA KÜRT BAYRAĞI ASILACAK PKK" ibareli yazılama yapılmıştır.

06 Ağustos 2011'de Bitlis/Hizan İlçesi Kaymakamlık Lojmanına ve Hizan Askerlik Şubesi Başkanlığı'na terör örgütü mensupları tarafından roket ve uzun namlulu silahlarla saldırı düzenlenmiş, saldırıda (1) Polis Memuru şehit olmuş, (1) Polis Memuru ve Askerlik Şubesi'nde görevli (1) askerimiz yaralanmıştır.

03 Eylül 2011'de Bitlis/Tatvan ilçesi Ahlat ilçesi yol ayrımında askeri personeli taşıyan servis aracına terör örgütü mensupları tarafından yapılan silahlı saldırı neticesi (3) asker yaralanmıştır. Silahlı saldırı yapılan araç içerisinde (1) adet roketatar, (3) adet roketatar mühimmatı, (2) adet el bombası, (6) el telsizi, (5) şarjör, (148) adet mermi, ele geçirilmiştir.

21 Eylül 2011'de BitlisPMYO’unda intibak eğitimi gören öğrencilere yönelik Ford Connect marka araçtan inen (4) terör örgüt mensubu tarafından okulun bahçe duvarından uzun namlulu silahlarla saldın düzenlenmiş, saldırı sonucu Polis Okulu Öğrencilerinden (1)'i olay yerinde şehit olmuş, (1)'i ağır olmak üzere toplam (6) öğrenci yaralanmış, olay esnasında çıkan kargaşa sonucu (22) öğrenci hafif şekilde yaralanmış, terör örgütü adına faaliyet yürüten örgüt mensuplarına milislik yapan (1) şahıs Van/Gevaş ilçesinde, (2) Bitlis/Güroymak ilçesinde gözaltına alınmış,23 Eylül 2011'de (3)'ü tutuklanmıştır.

05 Ekim 2011 günü saat 13.15 sıralarında Bitlis ili Merkez Cumhuriyet Köyü yakınlarında askeri konvoyun geçişi esnasında meydana gelen patlamada sivil görünümlü bir askeri kamyonda maddi hasar meydana gelmiştir.

18 Ekim 2011'de saat 15.30 sıralarında Güroymak ilçesi Bitlis-Muş Karayolu üzerinde bir patlama meydana gelmiş, Güroymak İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne ait (1) zırhlı araç ve (1) sivil araç zarar görmüş, (5) polis şehit olmuş, (3)'ü zırhlı araç içerisinde savcılığa intikal ettirilen olmak üzere toplam (4) sivil vatandaş hayatını kaybetmiş, (3) vatandaş yaralanmıştır.

20 Ekim 2011'de saat 07.30 sıralarında Muş-Bitlis Karayolunun 40.km'si Altınova Kavşağı yakınlarında Gökyazı Jandarma Karakoluna ait zırhlı aracın geçişi sırasında PKK/KONGRA-GEL terör örgütü mensupları tarafından menfez içine yerleştirilmiş EYP'nin 500 metre uzunluğundaki kablo ile patlatılması sonucu; (3) askerimiz yaralanmıştır.

03 Kasım 2011'de Saat: 13.40 sıralarında PKK terör örgütü mensupları tarafından Bitlis-Baykan karayolu üzerinde geçiş halinde olan askeri araca silahlı saldırı gerçekleştirilmiş, askeri araca (1) adet roket isabet etmiş, askeri unsurların karşılık vermesi sonucu çatışma çıkmış, çatışma 14.20’de sona ermiş, çatışmada (2) asker hafif yaralanmıştır.

HPG Basın İrtibat Merkezi Bitlis’in Lêlde alanında operasyona çıkan Türk ordu birlikleriyle yaşanan çatışmada hayatını kaybeden bir gerillanın kimlik bilgilerini açıkladı. HPG-BİM, 22 Ekim günü saat 17.30 sıralarında geri çekilen Türk ordu birliklerine gerillaların bir eylem düzenlediğini bildirdi. 6 askerin öldüğü ve bir Skorsky helikopterin darbelenerek alandan uzaklaştırıldığı eylemde, bir gerillanın da hayatını kaybettiği belirtildi.(http://www.firatnews.org/index.php?rupel=nuce&nuceID=51978)

HPG-BİM tarafından yapılan açıklamaya göre 18 Ekim günü saat 14.00’da Bitlis-Norşin arasında hareket halinde olan akrep tipi zırhlı bir araca gerillaların gerçekleştirdiği eylemde 5 polis öldü. Eylem ardından Türk ordusunun alanda başlattığı operasyonun devam ettiği bildirildi.

(http://www.firatnews.org/index.php?rupel=nuce&nuceID=51672)



Bitlis’in Hizan ilçesinde bulunan Askeri Birliğe gerillalar tarafından saldırı düzenlendi. Saldırıda askerlerin de karşılık vermesi sonucu yaşanan çatışmada ölen yada yaralanan olmadığı bildirildi. Bitlis Valisi Nurettin Yılmaz, gazetecilere yaptığı açıklamada, gece saatlerinde bir grup gerillanın ilçedeki bir askeri birliğe taciz ateşi açtığını söyledi. Askeri birliğin de ateşe karşılık verdiğini ifade eden Yılmaz, olayda can kaybının yaşanmadığını dile getirdi. Olayın ardından çevrede güvenlik önlemlerinin alındığını bildiren Yılmaz, taciz ateşinin ardından bölgede kara ve hava destekli geniş çaplı operasyonların başlatıldığını kaydetti.

(http://www.firatnews.com/index.php?rupel=nuce&nuceID=49199)



Alınan bilgiye göre, saat 23.00 sıralarında, Hizan İlçe Kaymakamı Mustafa Adil Tekeli'nin konutuna roketatar ve uzun namlulu silahlarla saldırı düzenlendi. Eylem sonucunda konut önünde nöbet tutan bir polisin öldüğü, bir polis ise yaralandığı öğrenildi. Eylem sonrası ilçeye giriş ve çıkışların yasaklandığı ve ilçe genelinde geniş güvenlik önlemlerinin alındığı bildirildi.

(http://www.firatnews.com/index.php?rupel=nuce&nuceID=47723)
Savaşçı Aktarımların Devamı ve Gerillanın Yayılabileceği Tüm Sahalara Yayılması ile ilgili;
16 Aralık 2010'da Saat 17.45 sıralarında Mardin Dargeçit Postanesi önünde (1) Uzman Çavuş, (2) kişinin pusu kurmak suretiyle uzun namlulu silahlarla gerçekleştirdikleri saldırı sonucu şehit olmuştur. Söz konusu eylemle ilgili yardım/yataklık yaptığı belirlenen (1) şahıs yakalanmıştır.

27 Aralık 2010'da Dargeçit ilçesi Batur köyü çıkışında, Askeri unsurlar ile PKK terör örgütü mensupları arasında çıkan çatışma sonucu 28.12.2010 tarihinde sabah saatlerinde Dargeçit ilçesi Batur köyü kırsal alanında Askeri unsurlarca yapılan A/T faaliyetleri sırasında (2) örgüt mensubunun cesedine rastlanıldığı, cesetlerin yanında bir adet Kaleşnikof ve (1) adet M-16 Piyade tüfeği ele geçirildiği, Aynı gün Batman ili Gercüş ilçesi Kutlu köyü kırsal alanında Askeri unsurlarca yapılan A/T faaliyetleri sırasında (1) örgüt mensubu yaralı olarak ele geçirilmiştir.

13 Mart 2011'de Saat 21.30 Sıralarında Güçlükonak İlçesi Damlarca Köyü Darıca kırsalında, Jandarma unsurlarınca görüntü alınması üzerine yapılan operasyon sonucunda, 14 Mart 2011 günü bölgede yapılan aramada; (2) erkek (1) kadın terörist (3) adet AK-47 Kalaşnikof piyade tüfeği, (3) adet sırt çantası, bol miktarda şarjör ve mermi ile birlikte ölü olarak ele geçirilmiştir.

18 Mart 2011'de saat 10.00 sıralarında, askeri unsurlar ile GKK tarafından Bingöl ili Kığı İlçesi Maltepe Vadisi Berikan Mahallesi civarında yapılan A/T faaliyetleri esnasında terör örgütü PKK/KONGRA-GEL mensuplarınca açılan taciz ateşi esnasında (1) GKK görevlisi konundan hafif bir şekilde yaralanmış, (4) terörist ölü olarak ele geçirilmiş ve operasyon esnasında (1) binbaşı şarapnel paçasının sıçraması sonrasında hafif şekilde yaralanmıştır.

01 Nisan 2011'de saat 03.00 sıralarında Hatay ili Hassa İlçesi Meşverettepe mevkiinde, Hassa İlçe Jandarma Komutanlığı'na bağlı unsurlar ile Jandarma Özel Harekât timlerinin pusu faaliyeti icra ettikleri sırada PKK/KONGRA-GEL terör örgütü mensubu (7) kişilik grubun görüldüğü ve silahlı çatışma çıktığı, silahlı çatışma neticesinde (7) terör örgütü mensubu ölü olarak ele geçirilmiştir.

27 Nisan 2011 günü saat 14.30 sıralarında Pülümür İlçesi Kızılmescit köyü kırsal alanında güvenlik güçleri ile girmiş oldukları silahlı çatışmada (2) terör örgütü mensubunun ölü olarak gele geçirildiği olay ile ilgili olarak 28 Nisan 2011 günü Pülümür ilçesi KıızılmescitAğaşenliği köyü kırsal alanında güvenlik gücleri ile girmiş oldukları silahlı çatışma sonucu (5) terör örgütü mensubu silah ve teçhizatları ile birlikte ölü olarak ele geçirilmiştir.


Sözde KCK Adalet Divanı Kararı ile ilgili;
www.firatnews.com adlı haber sitesinde,

KCK Yüksek Adalet Divanı, 'işbirlikçi unsurların' Kürt sorununun çözümünü geciktirdiğini belirerek, AKP’nin “Kürt düşmanlığı yapan yöneticileri, Kürdistan teşkilatlanması ve yerel işbirlikçileri hakkında kapsamlı bir takibat” başlattı. KCK Yüksek Adalet Divanı yaptığı yazılı açıklamada AKP'li Kürdistan teşkilatlanması hakkında soruşturma başlattı. Adalet Divanı, “Soruşturmada ortaya çıkan sonuca göre Kürt halkına ve değerlerine saldıranlar; işbirlikçiler, ihanetçiler ve ajanlar hakkında gerekli yaptırım kararına gidilecektir” denildi. AKP ve onun Kürdistan’daki dayanağı olan işbirlikçiler, halkımızın var olma hukukunu ve özgürlük hakkını çiğnemekle, suç durumuna düşmüşlerdir. AKP’nin uyguladığı tüm bu politikalara karşı halkımız, her fırsata rahatsızlığını, şikâyetini dile getirerek, Kürtlere karşı suç işleyenlerin cezalandırılmasını istemekte; tepkisini göstermektedir. Bu durumu değerlendiren Adalet Divanımız, halk olarak varlığımızı koruma ve geleceğimizi güvence altına almak için AKP’nin Kürt düşmanlığı yapan yöneticileri; Kürdistan teşkilatlanması ve yerel işbirlikçileri hakkında kapsamlı bir takibat başlatmıştır. Bu takibat çerçevesinde soruşturma süreci devam etmektedir. Soruşturmada ortaya çıkan sonuca göre Kürt halkına ve değerlerine saldıranlar; işbirlikçiler, ihanetçiler ve ajanlar hakkında gerekli yaptırım kararına gidilecektir.
İsrail ile ilişkiler hakkında;
Aynı haber sitesinde,

İsrail Dışişleri Bakanı AvigdorLieberman, Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tehditlerine karşı “cezalandırıcı” tedbirler aldı. Alınan kararlar arasında Ermeni lobileriyle işbirliği yapılması ve PKK yöneticileriyle Avrupa’da toplantılar düzenlenmesi de yer alıyor. Lieberman, aynı zamanda Kürt isyancı grubu PKK liderleri ile Avrupa’da toplantıları düzenlemeyi de planlıyor. Amacı, onlarla işbirliğini yapmak ve onları mümkün olan her alanda güçlendirmek’. Bu toplantılarda Kürtler, İsrail’den eğitim ve silah biçiminde askeri yardım isteyebilir, böyle bir adım gerçekleşirse büyük bir Türkiye karşıtı pozisyon olur.

Şeklinde haberlerin yayınlandığı,
Diğer hükümlüler ile görüşme yapan şüpheli avukatlar tarafından görüşmeler sonrasında düzenlenen bahse konu ek notun terör örgütünün kırsal alanda faaliyet gösteren üst düzey örgüt mensubuna ilettiğinin bu şekilde tespit edildiği,
ÖCALAN’IN Celal TALABANİ ve Murat KARAYILAN ile görüşülmesi için aşağıda belirtilen talimatları verdiği,
Yüklə 6,39 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   37   38   39   40   41   42   43   44   ...   122




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin