ÖCALAN’ın avukatlar ile (Görüşme Notlarının 1. Halinde),
12.05.2010 tarihli görüşmesinde,“…Irakta sizlerle birlikte Asrın Hukuk Bürosu gibi bir büro açsınlar, çalışsınlar.”, “Birçok şeyde geç kalınıyor. Siz avukatlar da bazen geç, yavaş davranıyorsunuz. İşte siyaset akademilerinde de, Irakta Asrın hukuk bürosu gibi bir büro kurulmasında da, temsilciliklerin açılmasında da geç davranılıyor...” şeklinde avukatlara direkt talimat verdiği, bu talimatların 14.05.2010 tarihinde internet sitesinde yayınlanan görüşme notunda yayınlanmadığı,
28.07.2010 tarihli görüşmesinde, “Büronun durumuna da biraz değinmek istiyorum. Belli sıkıntılarınızın olduğu görülüyor. Kendinizi tekrar gözden geçirmeniz gerekiyor. Yaşadığımız günler tarihi günlerdir, bu günlere cevap olmak zorundasınız. Sürece cevap olacak bir donanıma ulaşmanız lazım. Yeniden yapılanmaya gitmelisiniz. Nicelik ve nitelik olarak kendinizi güçlendirmelisiniz. Anladığım kadarıyla kollektivizm sorununuz var, kollektifleşemiyorsunuz, kollektif çalışamıyorsunuz. Kendinizi, çalışmalarınızı kollektif bir tarzda örgütlemelisiniz” şeklinde eleştirerek Asrın Hukuk Bürosunun yeniden yapılandırılması için avukatlara talimat verdiği, bu eleştiri ve talimatların 30.07.2010 tarihinde internet sitesindeki görüşme notunda yayınlanmadığı,
18.09.2010 tarih ve saat:21:09:41’te "süleyman hacı" tarafından karbulutu@yahoo.com isimli e-mail adresinin taslaklar kısmına kaydedilen “GÖZLEM NOTU” başlıklı e-mailde;
“C.K.ile görüşmede; daha çok büro ile ilgili eleştiri ve önerileri oldu. Kendilerine gelen bilgilere göre büronun heyecanını yitirdiği, iç toplantılarını bile düzenli yapamadığını, gelen-gidenlerin ilgisizlikten şikâyet ettiğini, büronun rolünü oynamadığını, yeniden yapılanması gerektiğini, rollerini oynaması önünde engel varsa, bunu aşmaları gerektiğini, hatta engel kimden nerden kaynaklanıyorsa kendilerine iletilebileceğini, önceden bu eleştirileri sundukları, bu konuyla kendisiyle bürodan bir av.ın görüşmesini istediklerini, ama görüşemediğini,
B.nın c.evinde hiç kimseye özel bir yetki vermediğini, hepsinin eşit konumda olduğunu, ancak buna rağmen her hafta H.A. ile görüşüldüğünü ama kendisinin eleştirel yaklaşması nedeniyle bürodan kimsenin kendisiyle görüşmediğini düşündüğünü belirtti. Tekrardan bürodan biriyle görüşmek istediğinin iletilmesini istedi.
B.nın kendileriyle yapılan tüm av. görüşmelerinin de verimli ve örgütsel içerikli olması yönünde uyardığını belirtti.” şeklinde talimatların yer aldığı,
Buna göre İmralı Cezaevinde kalan diğer PKK’lı hükümlülerden “C.K” olarak adı kısaltılan şahsın Cumali KARSU isimli hükümlü, “B” olarak bahsedilenin ise ÖCALAN olduğu, gözlem notuna göre büro ile ilgili talimatların Cumali KARSU tarafından Avukatlara aktarıldığı, bürodan kastedilenin ise Asrın Hukuk Bürosu olduğu, talimatlardan Asrın Hukuk Bürosu avukatlarının, PKK/KCK terör örgütü adına faaliyet gösterdiği ve ÖCALAN’ın talimatlarını uyguladıklarının açıkça anlaşıldığı,
PKK/KCK terör örgütünün amaçları doğrultusunda Önderlik Komitesi Bünyesinde kurulan Asrın Hukuk Bürosu çatısı altında faaliyet gösteren şüpheli avukatların, KCK sözleşmesinde yer alan KCK Alan Merkezlerinden “Önderlik Komitesi” bünyesinde özerk bir yapıda KCK Yürütme Konseyi Başkanlığına bağlı olarak faaliyetlerini yürüttükleri,
KCK Sözleşmesi Alan Merkezleri Arasında Yer Alan Önderlik Komitesi sözleşmede, “Önderliğin sağlığı, güvenliği, özgürlüğü ve hukuki sorunları başta olmak üzere Önderliğin uluslararası alanda tanıtılması için diplomatik faaliyet geliştirir. Bunun için alanlarda Önderliği Sahiplenme Komite ve Komisyonları örgütlemeye çalışır. Uluslararası düzeyde tanıtımın gelişmesi için bütün bu çalışmaları geliştirirken gerekli olan kitapların tercümesi, çeşitli düzeylerde dayanışma örgütlemeleri, konferans gibi çalışmaları yürütmekle sorumlu olup, bu çalışmaları KCK Yürütme Konseyi Başkanlığına bağlı olarak, ilgili tüm komite, koordinasyon ve komisyonlarla da ilişki içinde yürütür” şeklinde açıklandığı,
KCK Önderlik Komitesi yürütmesinde faaliyet gösteren Asrın Hukuk Bürosu Avukatlarından Faik Özgür Erol ile İbrahim Bilmez isimli avukatlar arasında 13.01.2011 günü saat:14:28’de yapılan konuşmada “büro” olarak bahsedilen yerin Asrın Hukuk Bürosu olduğu, İbrahim Bilmez’in “benim Ömer geldi Emran, Hatice var, Cengiz var” şeklinde isimlerini saydığı şahısların İbrahim Bilmez, Ömer Güneş, Emran Emekçi, Hadice Korkut ve Cengiz Çiçek isimli avukatlar olduğu, Faik Özgür Erol’un “Şey gitmiş mi İrfan Diyarbakır’a?” şeklinde sorduğu şahsın İrfan Dündar isimli avukatlar olduğu, konuşmayı yapan ve konuşmada adı geçen bu avukatların tamamının KCK Önderlik Komitesi yürütmesinde faaliyet gösteren (7) Asrın Hukuk Bürosu Avukatı olduğu, Faik Özgür Erol’un “ben kaç gibi geleyim büroya?” şeklinde bahsettiği konunun 12.01.2011 Çarşamba günü ÖCALAN ile yapılan görüşme sonrasında 13.01.2011 Perşembe günü Önderlik Komitesi Yürütmesinde faaliyet gösteren Asrın Hukuk Bürosu Avukatları ve görüşmeye katılan Önderlik Komitesi üyesi avukatların katılımı ile Asrın Hukuk Bürosunda gerçekleştirilen ÖCALAN’ın açıklama ve talimatlarının “Görüşme Notu” adı altında diyalog şeklinde metne çevrildiği toplantı olduğu, … konunun diyalog şeklinde hazırlanacak “Görüşme Notlarının” derlenmesi ile ilgili olduğunun anlaşıldığı,
(12.01.2011 Çarşamba günü ÖCALAN ile İmralı adasında yapılan görüşmeye Cengiz Çiçek, Servet Demir, Davut Uzunköprü ve Ergün Canan katılmıştır.)
Yapılan soruşturma sırasında KCK Önderlik Komitesi Basın Danışmanı şüpheli Cengiz KAPMAZ tarafından kullanılan cengizkapmaz@hotmail.com isimli e-posta adresinin taslaklar kısmına kaydedilen konu kısmında “statü ve konum” yazan ve “Tüm sahaların basın birimi ve basın konumlandırması var. Ancak henüz önderlik sahasında sabit ve sadece görevi önderlik olan bir basın kadrosu konumlandırması yok. Basın önderlik sahasında sürekli ve sabit bir muhabir konumlandırması yaparak hem tüm basın yayın sahalarının önderlik haberlerinin karşılanması, hem büronun önderliğe yapılacak aktarım toplantılarına katılarak gündem ve sunum desteğinde bulunması, hem de büronun değişik çalışmalarına aktif katılımı sağlanabilir… Tarafımızca da arkadaşın önderlik sahasında basının sabit ve profesyonel bir basın kadrosu olarak konumlandırması ve gündem toplantılarımız ile diğer özgün çalışmalarımıza aktif desteğini sunması uygun ve verimli bir çalışma görülmüş ve desteklenmiştir….” şeklindeki metinden Önderlik Komitesinin görevinin sadece “Önderlik” olarak isimlendirilen ÖCALAN olduğu ve bu kapsamda faaliyetler yürütüldüğü,
“Önderlik” olarak belirtilen ÖCALAN ile ilgili şahsi ve örgütsel faaliyetlerin KCK Önderlik Komitesi Avukatları tarafından Asrın Hukuk Bürosu çatısı altında yürütüldüğü, ayrıca; KCK Yürütme Konseyi tarafından Basın Komitesinden Cengiz Kapmaz’ın kadro örgüt mensubu olarak KCK Önderlik Komitesi faaliyetlerinde görevlendirildiği anlaşılmış, bu kapsamda teknik takibi yapılan e-posta adreslerinde;
KCK Önderlik Komitesi Basın Danışmanı şüpheli Cengiz KAPMAZ tarafından kullanılan cengizkapmaz@hotmail.com isimli e-posta adresinde yapılan incelemede, e-posta adresinin taslaklar kısmına kaydedilen, konu kısmında “statü ve konum” yazan e-postanın 07.07.2011 tarihinde saat 14:20:00’da 78.182.77.157 numaralı IP adresinden okunduğu,
Tutanak tanzim edilerek dosyaya eklenmiş olan E-Mailin muhtevasının tetkikinde, bahse konu e-postanın KCK Önderlik Komitesi Yürütmesinde faaliyet gösteren avukat tarafından KCK Yürütme Konseyi Başkanlığına hitaben yazılan 08 Temmuz 2010 tarihli KCK Basın Komitesinde faaliyet gösteren Cengiz KAPMAZ’ın KCK Önderlik Komitesinde görevlendirilmesinin uygun olacağı ile ilgili doküman olduğu,
Mailde,
“Büro” olarak bahsedilen yerin “Asrın Hukuk Bürosu”, “Basın Sahası” olarak bahsedilen sahanın KCK Sözleşmesinde İdeolojik Alan Merkezi altında faaliyet gösteren “Basın Komitesi”, “Basın kadrosu” şeklinde belirtilen “kadronun” terör örgütünün basın komitesinde faaliyet gösteren kadro örgüt mensubu, “TK” olarak kısaltılan yapılanmanın “KCK Türkiye Koordinasyonu”, “cu” olarak adı kısaltılan üst düzey örgüt mensubunun KCK Yürütme Konseyi Başkan Yardımcısı Cuma Kod Cemil BAYIK, “Önderlik” olarak bahsedilen şahsın ÖCALAN anlamına geldiği,
“önderlik sahası” olarak belirtilen sahanın, KCK Önderlik Komitesi Avukatlarının faaliyet gösterdiği, KCK Sözleşmesinde yer alan Önderlik Komitesi olduğu,
“büronun önderliğe yapılacak aktarım toplantıları” şeklinde belirtilen toplantıların ÖCALAN ile KCK Önderlik Komitesi Avukatları arasında görüşme yapılmadan önce ÖCALAN’a aktarımı yapılacak örgütsel konuların kararlaştırıldığı Asrın Hukuk Bürosunda yapılan toplantı olduğu,
“gündem toplantılarımız” şeklinde belirtilen toplantıların, ÖCALAN ile KCK Önderlik Komitesi Avukatları arasında yapılan görüşmeler sonrasında ÖCALAN tarafından verilen talimatlar doğrultusunda örgütün stratejisinin belirlenmesi amacı ile Asrın Hukuk Bürosunda yapılan toplantılar olduğu,
Basın Komitesinde faaliyet gösteren Cengiz KAPMAZ’ın, Önderlik Komitesine dâhil olması ile ilgili KCK Yürütme Konseyi üyeleri ile görüştüğü, KCK Yürütme Konseyi üyelerinin Cengiz KAPMAZ’ın Basın Komitesinde kalması, ihtiyaç halinde KCK Önderlik Komitesi bünyesinde faaliyet gösteren Asrın Hukuk Bürosuna destek vermesi talimatı verdiği, konunun KCK/TK’ya aktarıldığı, TK tarafından henüz bir karar verilmediği,
KCK Yürütme Konseyi Başkan Yardımcısı Cuma Kod Cemil BAYIK’ın Cengiz KAPMAZ’ın Önderlik Komitesinde faaliyet göstermesi için öneride bulunduğu, bunun Önderlik Komitesine resmi olarak bildirilmediği,
Basın Komitesinde 11 yıldır faaliyet gösteren Cengiz KAPMAZ’ın profesyonel kadro olarak Önderlik Komitesinde sabit olarak görev alması ve ÖCALAN ile Önderlik Komitesi Avukatları arasında yapılacak görüşmeler öncesinde ÖCALAN’a yapılacak örgütsel aktarımların kararlaştırıldığı, Asrın Hukuk Bürosunda yapılan toplantılara katılmasının Önderlik Komitesi tarafından uygun görüldüğü ve desteklendiği,
Cengiz KAPMAZ’ın, Önderlik Komitesinde görevlendirilmesi ile ilgili durumun, Basın Komitesindeki görevi ile ilgili belirsizlik doğurduğu, bu nedenle Cengiz KAPMAZ’ın ÖCALAN’ın Görüşme Notları ile ilgili faaliyetlerinde aksamalara neden olduğu şeklinde konuların yer aldığı,
Soruşturma kapsamında terör örgütüne ait internet ve haber sitelerine bakıldığında,
www.firatnews.com isimli internet sitesinde yayınlanan 09.10.2009 tarih ve “Eğitim Sen Kartal Şubesi’nde 9 Ekim paneli” başlıklı haberde;
Terör örgütü lideri ÖCALAN’ın 09.10.1998 yılında Suriye’den çıkartılmasının yıl dönümü olması nedeniyle DTP Kartal ilçe örgütü tarafından Eğitim Sen Kartal Şubesinde düzenlenen panelde Cengiz KAPMAZ’ın yaptığı konuşma “Panelde konuşan Asrın Hukuk Bürosu Basın Danışmanı Cengiz Kapmaz, 9 Ekim tarihin Kürtler için özel bir gün olduğunu, bu günde ÖCALAN’ın Suriye’den çıkarıldığını, amaçlanın ÖCALAN’ı ve Özgürlük Hareketi'ni tasfiye etmek, Kürtleri küresel sisteme bağımlı hale getirmek olduğunu vurguladı. …İmralı’ya getirildikten sonra ÖCALAN açısından üçüncü doğuş yaşandığını kaydeden KAPMAZ … ÖCALAN’ın bir gerilla lideri, halk önderi olduğu kadar bir aydın, bir entelektüel ve bir siyaset filozofu olarak da tanınması ve anılması gerektiğini ifade eden KAPMAZ, ÖCALAN’ın politik ve ahlaki toplum inşa paradigması ile sistem efendilerinin uykularını kaçırdığını, sömürü, hiyerarşi, baskı, adaletsizlik doğuran kapitalist modernite yerine demokratik uygarlık modernitesi önerdiğini belirtti” şeklinde haber olarak yayınlandığı,
www.t24.com.tr/haberdetay/116461.aspx isimli internet sitesinde yayınlanan ve kendisini “ÖCALAN muhabiri” olarak tanımlayan Günlük gazetesi yazarı Cengiz KAPMAZ ile ilgili 13 Aralık 2010 tarihli “PKK, Gülen okullarında Türkleştirme istemiyor” başlıklı;
“Asrın Hukuk Bürosu'nu yakından tanıyan birçok ismi aradık. ÖCALAN'ın dümeni “Pensilvanya”ya kırmasına neden olan sürece dair enformasyon edinmek istediğimizi ilettiğimizde, önerilen isim Cengiz KAPMAZ oldu.
İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden mezun olduktan sonra bir dönem Halkın Demokrasi Partisi'nin (HADEP) gençlik yapılanması içinde yer alan Günlük gazetesi yazarı Cengiz Kapmaz, kendisini “ ÖCALAN muhabiri” olarak tanımlıyor. Kürt basınında spesifik olarak “İmralı muhabirliği” gibi bir uzmanlaşma alanı olduğuna dikkat çeken Kapmaz, en önemli haber kaynağının ÖCALAN'ın avukatları olduğunu belirtiyor….
'Yasaklılar dâhil, ÖCALAN'ın 7 avukatı var'
- Aslında kamuoyu “Balıkçı” gibi avukatları da tanımıyor. Sürekli “lar” takısıyla anılan bu avukatlar kaç kişi? Yalova vs. görüşmelerini kendi inisiyatifleri ile mi sürdürüyorlar? Sadece ÖCALAN’ın davalarına mı bakıyorlar?
Avukatlar tabii ki görüşmeleri kendi insiyatifleri ile gerçekleştiriyorlar. Bu görüşmelerden edindikleri enformasyonu da ÖCALAN’la paylaşıyorlar. Bir nevi dış dünyayı İmralı’ya götüren aracılar konumundalar. Medya önüne çıkmayı sevmiyorlar, sadece yaptıkları işle anılmayı istiyorlar. Tabii ihtiyaç hasıl olursa medya önüne çıkabilirler de. Ancak kamuoyunun bilmediği şey, ÖCALAN’ın avukatlarının çok rahat koşullarda çalışmadığı. Şu ana kadar avukatlar hakkında yüzlerce dava açıldı, pek çok avukata görüş yasağı getirildi, pek çok avukata da cezalar verildi. Bugüne kadar 100’ü aşkın avukat İmralı adasına gitti. Ama profesyonel olarak, yasaklı olanlar da dahil, ÖCALAN'ın avukatlığını yapan yedi kişi var.” şeklinde haberin yayınlandığı,
www.firatnews.nu/index.php?rupel=nuce&nuceID=22950 isimli internet sitesinde 11 Mart 2010 tarihinde yayınlanan ve KCK Önderlik Komitesi yürütmesinde faaliyet gösteren Asrın Hukuk Bürosu (7) avukatın isimlerinin bir arada geçtiği “ ÖCALAN'a işkence AİHM’e götürüldü” başlıklı haberde;
“Ekim 2008’de PKK lideri ÖCALAN’ın maruz kaldığı fiziki müdahale tüm iç hukuki sürecin tamamlanmasının ardından AİHM’e taşındı. ÖCALAN’ın avukatları İrfan Dündar, Hatice Korkut, Emran Emekçi, İbrahim Bilmez, Ömer Güneş, Cengiz Çiçek ve Faik Özgür Erol tarafından AİHM’e yapılan müracaatta ÖCALAN’ın Türkiye’ye getirildiği 16 Şubat 1999 yılından 17 Kasım 2009 tarihine kadar 13 metrekarelik bir alanda yaşamaya zorlandığı, günün 22-23 saatini banyo-wc dahil tek katlı bu hücrede geçirdiği, günde yine çoğunlukla bir saat yaklaşık 45 metrekarelik 4 tarafı yüksek duvarlarla çevrili ve üstü tel bir elekle kapatılmış bir alanda havalandırmaya çıkarıldığı kaydedildi.” şeklinde haberin yayınlandığı,
KCK Önderlik Komitesi Avukatlarının örgütsel faaliyetleri ve bu avukatların ÖCALAN ile yaptıkları görüşmeler sonrasında düzenledikleri görüşme notları hakkındaki ifadeler incelendiğinde:
Mehmet Özkan ŞAHİN’in, 03.11.2011 tarihinde Van Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde alınan ifadesinin 4. sayfasında; “… 2010 yılı içerisinde Saha Komutanlığının değerlendirmeleri sonucunda Mahsum Korkmaz Akademisine eğitim görmek üzere gönderildim. … Bu eğitimlerde genelde ideolojik ve siyasi eğitimler verilmekteydi … Gördüğümüz dersler arasında özellikle ÖCALAN'in hayatı, fikirleri, Kürdistan ve PKK tarihi gibi konuları görmekteydik. Ayrıca son süreçle ilgili internet üzerinden elde edilen ÖCALAN'a ait notlar üzerinde değerlendirmeler ve tartışmalar yapılmaktaydı.”
5. Sayfasında;
“… 2010 yılının Nisan aylarında Mahsun KORKMAZ Akademisine eğitim amaçlı geldim. … Bunun yanında Önderlik Savunmaları, Meşru Savunma, Kuantum Mantığı, Toplumla Tarihi, Din Tarihi, Evren Oluşumu, ÖCALAN'ın görüşme notları, PKK Tarihi, Kadın Tarihi vs. gibi konular hakkında dersler görüyorduk. …”
7.-8. Sayfalarda;
“ … Kuzey Irakta genellikle internet üzerinden bu bilgiler bize ulaşırdı, Türkiye sınırlarında ise genellikle telsiz üzerinden Roj (K) Sofi Nurettin bu bilgileri okur, herkes bu görüşmeleri ses kayıt cihazına kaydederek sonrasında yazılı hale getirirler, kağıda aktarılan bu notlar üzerine görüşme ve tartışmalar yapılır … Seçimler sonrası örgüt silahlı ve bombalı eylemlerin arttırılması yönünde talimat aldı, özellikle son süreçte hava harekâtının artması sonrası eylem talimatları çok sık gelmeye başladı, zaten ateşkes olmadığı zamanlarda sürekli eylem yapma inisiyatifi vardır, TBMM'de üç protokol anlaşması yapılması kararlaştırıldı ancak bu protokoller hayata geçirilmediği için silahlı eylemler arttı, bu protokollerden birincisi akil adamlar komisyonu adı altında her iki taraftan bağımsız kişilerin bulunduğu kişilerce son otuz yıldaki olayların araştırmasını yapacaklardı, ikincisi ise askeriye operasyona çıkmayacak gerilla da eylem yapmayacaktı, üçüncüsü ise önderin yani ÖCALAN'ın cezaevi koşullarının düzeltilmesi idi, bu üç protokolde anlaşma sağlandı ancak anlaşma sözde kaldı, bu görüşmelerin devlet yetkilileri ile ÖCALAN arasında İmralı'da 2010 ve 2011 yılları arasında yapıldığını biliyorum …”,
Muhammed HÜSEYİN HASAN’ın 03.11.2011 tarihinde Van Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde alınan ifadesinin 11. Sayfasında;
“… Siyasi anlamda Barış ve Demokrasi Partisinin (BDP) faaliyetlerinin olduğunu bu faaliyetlerinin ise ÖCALAN’ın talimatları doğrultusunda şekillendiğini biliyorum. ÖCALAN siyasi anlamda hangi talimatı verirse partide ona uyar…”
Muhammed ERSEN’ın 03.11.2011 tarihinde Van Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde alınan ifadesinin 5. Sayfasında;
“… Ben örgüte yeni katıldığım zamanlarda şervan olduğum sırada siyasi, ideolojik ve askeri eğitim aldım, … Benim aldığım siyasi eğitim esnasında ÖCALAN'in görüşme notları, hayatı, kitapları, kürt tarihi gibi konulardı, … ÖCALAN'ın görüşme notları kış üstlenmesinde bulunduğumuz sıralarda HPG içerisinde basın işi ile uğraşan örgüt mensupları tarafından internetten bu notlar alınır ve her bölgeye dağıtımı yapılır, bölgeler ise kendi alanında faaliyet yürüten gruplara bir yerde buluşarak bu notları her gruba ulaştırırlar, örneğin ben de bizim bulunduğumuz gruba verilmek üzere gönderilen notları telsizden bildirilen buluşma yerine giderek bu notları almıştım, gruptaki arkadaşlarla bulunduğumuz esnada bu notları genellikle Türkiye’den olan arkadaşlar okumaktaydı, biz de bu notların içindeki bilgileri tartışırdık, bu notlar tarafımızdan kabul görürdü, her bir notla ilgili grupta bulunan her örgüt mensubu özeleştirisi verirdi …”
Ruken BERİTAN (K) Felek ALP’in 22.12.2010 tarihinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nce alınan ifadesinin 20. sayfasında;
“… Kandile bağlı Şehit Harun Alanında yapılan 1. KONGRA-GEL Kongresine ÖCALAN’ın Avukatlığını yaptığını bildiği Avukat İrfan DÜNDAR ile Avukat Mahmut ÇAKAR’ın katıldıklarının üst yönetim tarafından kendilerine bildirildiği, Ağustos ayı içerisinde kendisinin Kandil Alanındaki ŞEHİT ROŞAT bölüğüne İrfan DÜNDAR ve Mahmut ŞAKAR isimli avukatların geldiği, bölük komutanlarının kendilerini eğitim aldıkları bir okulda topladığı, İrfan DÜNDAR isimli Avukatın söz alarak “ÖCALAN’ın yakalandıktan sonra Avukatlığını yaptığını, kendisiyle sık sık görüştüğünü, ÖCALAN’ın zor şartlarda hücrede tecrit edildiğini, ÖCALAN’ın örgütten ne istediğini, onu iyi anlayarak herkesin ÖCALAN üzerinde fikir yoğunlaşması yapması gerektiğini, ÖCALAN önderliği ve örgüt ile ilgili yeni süreçler belirlenerek devamlı eylemsellik içerisinde bulunmak gerektiğini, ÖCALAN’ın cezaevi koşullarını iyileştirilmesi için ülke genelinde devamlı olarak örgütsel her türlü eylem faaliyetlerinin yapılması gerektiğini” beyan ederek kendilerini ikna etmek için propaganda yaptığı, daha sonra avukat Mahmut ŞAKAR’ın söz alarak “kendisinin de ÖCALAN’ın avukatlığını yaptığını, ÖCALAN’ın 1999 yılında yakalandıktan sonra cezaevinde çok zor şartlarda yaşadığını, yoğunlaşmasının devamlı engellendiğini, psikolojik baskılar yapıldığını, odasını gördüklerini, odasının boyasından dolayı nefes darlığı çektiğini, çok zor durumda olduğunu, herkesin yoğunlaşarak Önderliğe sahip çıkmak için son süreçte bir şeyler yapması gerektiğini” beyan ederek kendilerine duygusal yönde etkilemeye ve her türlü eyleme hazırlanmaları için ikna etmeye çalıştığı, her iki avukatın “ÖCALAN tarafından görevlendirildiklerini ve almış olduğu savaş kararını iletmek üzere talimatları doğrultusunda kongrede görevlendirildiklerini, Kandil Bölgesindeki bütün kampları ve bölükleri tek tek dolaşarak bütün örgüt mensuplarına savaş kararlarını ileteceklerini, önderlik için her şeyi yapacaklarını” söyledikleri, … toplantı sonrasında kendi bölüklerinde herkesin savaş kararı alınması yönünde fikir beyan ettiği, Kongre sonrasında da örgütün geneli tarafından eylemsizliğe son verilerek eylem kararı alındığının kendilerine bildirildiği,
Kendisinin örgütte bulunduğu süre içerisinde ÖCALAN’ın Avukatlarla Çarşamba günü görüşme yaptıklarını bildikleri, 3-4 gün sonra bu görüşmelere ait görüşme notlarının Kürtçe, Türkçe ve Arapça olarak örgüt içerisindeki basın görevlileri tarafından düzenli olarak kendilerine iletildiği ve bölük komutanı tarafından oluşturulan bir komisyon tarafından kendilerine okunduğu,
2006 yılına kadar ÖCALAN ile görüşen avukatların, ÖCALAN’ın Görüşme Notları ile birlikte kendi değerlendirmelerini de internet üzerinde aktardığını, bazen de avukatların bizzat örgütün kırsalına gelerek kendilerine aktarımda bulundukları, 2006 yılından sonra da Avukatlar kendi değerlendirmelerini katmadan sadece ÖCALAN’ın Görüşme Notlarının Kürtçe-Türkçe ve Arapça olarak internet üzerinden geldiği, bu görüşme notlarının kendilerine okunduğu ve Ana Karargâhta bulunan büyük cihazdan üst düzey örgüt mensupları tarafından Kuzey olarak nitelendirilen Türkiye sınırları içerisinde bulunan örgüt mensuplarına okunduğu, orada bulunan örgüt mensuplarının da bu talimatlar doğrultusunda eylemlerini gerçekleştirdiği,
25. sayfasında;
Terör örgütünde son süreç olarak adlandırılan 4. aşamaya geçildiği, 4. aşama ile ya Konfederalizme geçileceği ya da topyekûn savaşılacağı şeklinde kararların alındığı, örgüt içerisinde Konfederalizmin kurulacağına kesin gözüyle bakıldığı ve bu konuda çok mesafe katedildiğinin söylendiği, ÖCALAN’ın Avukatları aracılığıyla gönderdiği görüşme notlarında geçen konuların PKK örgütü ve BDP için birer talimat olduğu, bu talimatlara uymak zorunda oldukları …”
Özlem YILDIZ’ın 14.07.2010 tarihinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nce alınan BİLGİ ALMA TUTANAĞININ 3. Sayfasında;
“… DYG içerisinde faaliyet yürüttüğü sırada, yaptıkları haftalık toplantılar sırasında ÖCALAN’ın avukatları ile yaptığı görüşmeler sonrasında düzenlenen ve örgütün basın/yayın organları ile internet sitelerinde yayınlanan Görüşme Notlarında “Siyaset Akademilerinin Kurulması” yönünde talimatlar verdiğini okudukları ve kendi aralarında bu konular hakkında değerlendirmeler yaptıkları, ÖCALAN’ın Siyaset akademilerinin Kurulması yönünde verdiği talimatlar doğrultusunda BDP bünyesinde şu ana kadar İstanbul, Diyarbakır ve İzmir’de Siyaset Akademilerinin kurulduğu, BDP’nin ve DYG’nin örgütlü olduğu her ilde de kurulacağını da bildiği, … Aktifleşen bir şahsın, PKK örgütü içerisinde örgütsel bilgi ve bilinç düzeyi en üst seviyeye ulaşmış örgüt mensubu anlamına geldiği, aktifleşen örgüt mensupları PKK’nın şehir yapılanması içerisinde en üst düzeyde faaliyet yürüttüğü,
4. Sayfasında;
… ÖCALAN’ın avukatları ile cezaevinde yaptığı görüşmeler öncesinde Avukatlar bir hafta boyunca gündemle ve örgütle gelişmeler hakkında bilgi toplayarak görüşme sırasında bunları ÖCALAN’a aktardıkları, ÖCALAN’ın da bu bilgiler doğrultusunda açıklamalar yaptığı ve avukatlara talimatlar verdiği, görüşmeler sonrasında bu açıklama ve talimatların örgütün sitelerinde ve basın/yayın organlarında yayınlandığı, daha sonra da örgütsel faaliyet gösteren şahısların bu talimatları okuyarak gerekli sonuçları çıkarttığı ve eylemselliklerini buna göre belirledikleri,
Aynı şekilde ÖCALAN ile avukatları arasında gerçekleşen görüşmeler sonrasında ÖCALAN’ın “31 Mayısta çekileceğini ve bu tarihe kadar muhatap kabul edilmemesi durumunda 3. Dönemi bitireceği ve 4. Dönem olarak isimlendirdiği dönemi başlatacağı” şeklinde açıklamalar yaptığı, bu açıklamalar sonrasında 31 Mayıs tarihine kadar herhangi bir gelişme olmadığından PKK-KCK Yürütme Konseyi Üyeleri tarafından “Savaş Sürecinin” yeniden başlatıldığı, bu sürecin PKK’nın 4. Dönemi olarak adlandırıldığı” şeklinde beyanlarda bulunduğu …”
Dostları ilə paylaş: |