T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliğI (cmk'nın 250. Maddesi İle Yetkili)


Parti, kitle faaliyetlerini geliştirmek amacıyla oluşturulan değişik halk kesimlerinin



Yüklə 6,39 Mb.
səhifə2/122
tarix31.10.2017
ölçüsü6,39 Mb.
#23593
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   122
Parti, kitle faaliyetlerini geliştirmek amacıyla oluşturulan değişik halk kesimlerinin kitlesel kol örgütlenmelerine öncülük yapar. Bunlar özgür kadın birlikleri, demokratik gençlik birliği, sendikalar, kooperatifler, göçmenler, çiftçiler, esnaf, işadamları birlikleri gibi örgütlenmelerdir.

18- Bölge Komitesi: Ülkenin coğrafi, idari, ekonomik ve sosyal yaşam özelliklerine göre bölünmesinden oluşan birimlerde parti faaliyetlerini yürütmek üzere komiteler örgütlendirilir. Bölge komiteleri, sorumlu oldukları bölgede partinin tüm ideolojik, politik ve örgütsel çalışmalarını yürütmekten görevli ve sorumludurlar. Parti program, tüzük ve kararlarına göre çalışırlar. Çalışmalarını parti merkezi yapısının örgütleniş esaslarına göre düzenlerler. Parti Başkanlığına ve Sekreteryaya bağlıdırlar, bu kurumlardan talimat alıp düzenli rapor verirler.

19- Yerel Komite: Ülkenin şehir ve kasaba gibi yerel alanlarında parti faaliyetlerini yürütmek üzere örgütlenen komitelerdir. Yerel komiteler görevli oldukları alanlarda ideolojik, politik, örgütsel tüm parti faaliyetlerini yürütmekten sorumludurlar. Sekreterya ve içinde yer aldığı bölgenin komitesiyle ilişki içinde olurlar. Çalışmaları hakkında bu organlara rapor verip talimat alırlar.

20- Komünal Komiteler ve Alt Birimler: Ülkenin köy ve mahalle gibi komünal birimlerinde parti faaliyetlerini yürütmek üzere örgütlendirilen komite veya birimlerdir. Ayrıca okullar, işyerleri gibi kitlelerin bulunduğu yerlerde parti hücresi de denebilecek alt birimler örgütlendirilir. Bu komite veya alt birim biçimindeki parti temel örgütlerinin görevleri, sorumlu oldukları sahada partiyi temsil etmek, kitlelere götürmek, kitleleri parti düşüncesi doğrultusunda eğitip örgütlemektir.

21- Parti, Kürdistan’ın Doğu, Güney ve Güneybatı parçalarında PKK-Rojhilat, PKK-Başur, PKK-Başurêrojava biçiminde seksiyon örgütlenmeleri hedefleyerek çalışmalarını örgütlendirilir. Her parçanın partisi yarı bağımlılık statüsünde olur ve temsilcileri genel Parti Meclisinde temsilini bulur.
Dördüncü Bölüm:

ÖRGÜTSEL İŞLEYİŞ
22- Partinin örgütlenme ve çalışma tarzında demokratik işleyiş esastır. Bütün çalışmalar demokratik katılım ve yönetim esaslarına göre düzenlenir. Kolektivizm ve bireysel inisiyatif iç içe uygulanır. Çalışmalara katılımda özgür irade, gönüllülük ve katılımcılık esastır. Şematizm yerine işlevsel örgütlenme esas alınır. Görevlendirmelerde çifte temsil tercihe şayandır. Her parti örgütünün kendi alanında sorumlu ve inisiyatifli olması temelinde alt ve üst örgütler arasında rapor-talimat düzeni uygulanır. Partinin bütün yönetim organlarında istisnai haller dışında seçimle göreve gelinir ve gidilir. Bütün üst yönetim organlarında kadın ve erkeğin eşit temsili hedeflenir.

23- Rapor-talimat sistemi yürütme ve denetimin en etkin aracıdır. Talimat yerine getirilmesi gereken görevleri belirlerken, rapor da yürütülen faaliyet hakkında sistemli bilgiyi ve öneriyi içerir. Aynı zamanda parti içi aleniyetin en etkin yollarından biridir. Rapor ve talimatlar düzenli ve anlaşılır biçimde ifade edilir. Zamanında talimat ya da rapor vermeyen örgütler temel bir parti görevini yerine getirmemiş sayılırlar.

24- Örgütlü kolektif çalışmanın en etkili yöntemi toplantı düzenidir. Bütün parti örgütleri zamanında toplantı yaparak faaliyetlerini değerlendirir ve yapılacak görevleri kararlaştırır. Toplantılar parti kültürüne uygun, ciddi, sistemli, demokratik işleyiş esaslarına uygun ve sonuç alıcı tarzda yapılır. Her toplantının ortaya çıkardığı sonuçlar üst örgütlere rapor edilir. Her üye çağrılı olduğu toplantıya katılmak zorundadır. Üst üste iki toplantıya mazeretsiz katılmayan kişinin görevi düşer.

25- Eleştiri ve özeleştiri parti içi mücadelenin en etkili yoludur. Eleştiri diyalektik tarza uygun olmayanı açığa çıkarıp gidermeyi amaçlarken, özeleştiri ise diyalektiksel gelişmeye denk düşmeyen başarısız düşünce, tasarı, tavır ve hareketlere son verip doğru olan düşünce ve pratiğe bağlanmayı ifade eder. Özeleştiri insanın kendi zaaflarına, yetmezliklerine, yanlışlıklarına karşı yürüttüğü savaştır. Her parti üyesi eleştiri ve özeleştiriyi bireysel ve partisel gelişmenin en temel silahı olarak kullanmayı bilmelidir. Parti içinde parti teorisi ve yaşamına uygun olmayan anlayış ve davranışlara karşı eleştirel olurken, özeleştiriyi de bireysel parti eğitiminin en temel silahı yapmalıdır.

26-Parti disiplinini ihlal etmek, tüzük hükümlerini uygulamamak, parti çizgisine ve kongre kararlarına aykırı konuşmak veya propaganda yapmak, parti karar ve talimatlarını uygulamamak veya meşruiyetine gölge düşürmek, parti yaşamını ve resmiyetini ihlal etmek, parti sırlarını açıklamak, değer ve imkanlarını korumamak parti suçudur.

Parti disiplin suçunu işleyen kişilere, işlenen suçun durumuna göre Disiplin Kurulu kararıyla uyarı, kınama, görevini sınırlama, görevden alma, üyeliğini dondurma, geçici ihraç ve partiden atma cezaları verilir.

04.02.2005

Program-Tüzük Hazırlık Komisyonu

şeklinde olduğu,

PKK/KCK terör örgütünün yasama meclisi olarak kabul edilen KONGRE-GEL’in 3. Genel Kurul Toplantısında 17 Mayıs 2005 tarihinde kabul edilen KKK Sözleşmesinin aşamalarının, şüpheli Kamuran YÜKSEK’in bilgisayarından elde edilen 04.02.2005 düzenleme tarihli “PKK’ NIN YENİDEN İNŞASI İÇİN TÜZÜK TASLAĞI” isimli belgede açıklanan Tüzüğün kapsam/amaçlara uygun olduğu ve bu çerçevede hazırlandığı, sonuç olarak terör örgütünün amaçlarının gerçekleştirilmesi hususunda örgütün anayasası olarak kabul edildiği,

PKK’nın yeniden yapılandırılmasına ilişkin olduğu anlaşılan söz konusu belgenin altında düzenleme tarihi olarak belirtilen 04.02.2005 tarihinin, Konfederal Sistemin ana hatlarını oluşturması açısından KKK Sözleşmesinin kabul edildiği 17 Mayıs 2005 tarihinden önce olmasının önemli olduğu,

Söz konusu Tüzük Taslağının örgüt yapısını değerlendiren üçüncü bölümünün 17. maddesinde; “Parti, kitle faaliyetlerini geliştirmek amacıyla oluşturulan değişik halk kesimlerinin kitlesel kol örgütlenmelerine öncülük yapar. Bunlar özgür kadın birlikleri, demokratik gençlik birliği, sendikalar, kooperatifler, göçmenler, çiftçiler, esnaf, işadamları birlikleri gibi örgütlenmelerdir” şeklindeki düzenlemenin Demokratik Konfederalizm yapılanmasının ana çerçevesini çizdiği,

2005-2006 yılları içerisinde; başta Nevruz etkinlikleri olmak üzere, "A.ÖCALAN'ı Siyasi İradem Olarak Kabul Ediyorum" adlı imza kampanyasını, "İmralı'ya Yürüyüş" adı altındaki kitlesel eylemini, 13.11.2005 tarihinde Diyarbakır ilindeki "Kürt Sorununa Demokratik ve Barışçıl Çözüm" mitingini, 2005 yılı Aralık ayı içerisinde teröristbaşına verilen hücre cezası sonrasında düzenlenen cezaevleri ve müzahir kuruluşlara ait binaların içerisindeki açlık grevleri ve yine 25.03.2006 tarihinde Bingöl ili Solhan ilçesi kırsal alanında ölü ele geçirilen (14) örgüt mensuplarının defnedilmeleri esnasında ve sonrasında meydana gelen çeşitli eylemleri “Türkiye Koordinasyonu (TK)” içerisinde faaliyet gösteren örgüt mensupları ile müzahir kurum/kuruluşların organizesinde gerçekleştirildiğinin bilindiği,


TK’dan TM’ye Geçiş;

Diğer taraftan söz konusu oluşuma işlerlik ve çalışmalara yeniden ivme kazandırılması amacıyla terör örgütü PKK/KONGRA-GEL tarafından 17-22.04.2006 tarihleri arasında Irak'ın kuzeyindeki kamplarında gerçekleştirilen 4. Genel Kurulu'nda, "Türkiye Koordinasyonu (TK)'nun isminin "TÜRKİYE MECLİSİ", İl koordinasyonlarının ise "İl Meclisi olarak değiştirilmesi" kararları alındığı,

Teröristbaşı tarafından ortaya atılan 3.Alan teorisi ve Kürdistan Demokratik Konfederalizmi sistemi çerçevesinde terör örgütü tarafından; İl meclisleri olarak adlandırdıkları bu çatı yapılanmasına bağlı ilk etapta örgüte müzahir kitlenin yoğun yaşadığı mahallelerden başlamak üzere, ilçelerde akabinde il düzeyinde nihai olarak tüm ülkede sözde “Özgür Yurttaş Meclisleri” adı altında yeni bir yapılanmaya gidildiği, bu yapılanmaların faaliyetlerini kurulacak değişik isimler altındaki legal derneklerin bünyesinde, gerçekte ise KKK/TM’ne (Kürdistan Demokratik Konfederalizmi/Türkiye Meclisi) bağlı faaliyet yürüttükleri, bahse konu hususun 4. Genel Kurul sonuçlarının yer aldığı müzahir basın-yayın organlarına "...2006 KONGRA-GEL'in 4. Genel Kurulu tam bir netleşme kongresi olmuştur. Komün ve Meclislerin kuruluşuna hız vererek halkın demokratik siyaset ve her alandaki (ekonomik, siyasal, kültürel) demokratik yaşamın kurumlaşması temel hedefler olarak belirlenmiştir" şeklinde yansıdığı,

Örgüte müzahir tüm kurum/kuruluşların çatı yapılanması ve serhildan (Başkaldırı) tarzı eylemlerin tek merkezden koordine edilmesi rolünü gerçekleştirmeye çalışan sözde Kürdistan Demokratik Konfederalizmi/Türkiye Meclisi'nin terör örgütünün alt yapılanmalarından biri olduğu hususu yakalanan örgüt mensuplarının ev ve üzerlerinde ele geçirilen örgütsel dokümanlardan da anlaşıldığı,

Diyarbakır’da 27.07.2006 tarihinde yapılan bir operasyonda (5) kişi ile birlikte (Medeni ONAR adına düzenlenmiş sahte kimlikli) yakalanan Nizamettin ONAR'ın da içerisinde bulunduğu evde yapılan aramada ele geçirilen flash disk içerisinde yer alan örgütsel dokümanlar arasında ve söz konusu şahsın ifadesinin 4, 5, 8. sayfalarında;

“Fakat şu ana kadar bize ya da TK’ya rapor sunan kimse yok, Diyarbakır'da benzer bir dernekleşme Büyükşehir Belediyesi kendi başına oluşturmuş, bizim çalışmalarımız ivme kazandıktan sonra TK Sözcülüğü üzerinden bizle görüşme talepleri oldu. TK Sözcülüğünden bir arkadaşında katılımıyla görüşme yaptık. Çalışmayı ortaklaştırma talepleri oldu, reddetmedik. (TK) Türkiye Koordinasyonu Sözcülüğü ve siyasi partideki bir iki arkadaşımız dışında bu programı henüz kimse ile paylaşmış değiliz, uygun görülürse en kısa zamanda çalışmayı başlatacağız…" şeklindeki yer alan notta (TK) kısaltmasının sözde Kürdistan Demokratik Konfederalizmi/Türkiye Koordinasyonu'nu ifade ettiğinin belirlendiği,

Kürdistan Demokratik Konfederalizmi/Türkiye Meclisi (KKK/TM)’nin yeniden yapılandırılması ve gelecek dönem faaliyetlerine yönelik olarak geçmişte (2) kez ertelenen genel konferansı 03-05.11.2006 tarihleri arasında İstanbul ili Bağcılar DTP ilçe binasında ülke genelinden (237) delegenin katılımıyla düzenlendiği,

Bahse konu örgütsel konferansta, sözde ateşkes süreci ve Kürdistan Demokratik Konfederalizmi (KKK) sistemi, Türkiye Meclisi (TM)’nin işlevi ve tüzük çalışmaları, oluşturulması planlanan komisyonlar, teröristbaşının durumu” gibi konuların yanında;

-Türkiye Meclisi yapılanmasının aynısının İran, Irak ve Suriye’de de hayata geçirilmesi,

-Ülke genelinde sokak, mahalle, semt, ilçe, il ve bölge meclisleri şeklinde örgütlenerek, halkın sağlık, eğitim, adalet, güvenlik, sosyal güvenlik vb. sorunlarının sözde meclisler marifetiyle çözülmesi,

-Özgür Yurttaş Hareketi/Dernekleri üzerinde çalışmalara devam edilmesi, önümüzdeki dönemde “Demokratik Toplum Türkiye Meclisiadı altında faaliyet yürütülmesi,

-Irak’ın kuzeyinde ve İran’da bulunan terör örgütünün kamplarına sözde eğitim çalışmaları için gidecek şahısların koordine edilmesi,

-Teröristbaşının avukatları ve ailesiyle haftalık görüşmesini gerçekleştirilmemesi halinde ülke genelinde kitlesel eylemler düzenlenmesi,

-Güneydoğu Anadolu Bölgesinde meydana gelen sel felaketiyle ilgili yardım ve dayanışma kampanyaları düzenlenerek devletin saf dışı bırakılmaya çalışılması,

-Örgüte müzahir kurum/kuruluşların dağınık örgütlenmesini ve karmaşık mali yapısını engellemek amacıyla ihtiyaçların havuz sistemi oluşturularak karşılanması,

-Cezaevlerinden tahliye olduktan sonra örgütsel faaliyetler içerisinde yer almayan şahıslarla görüşmelerde bulunarak aktifleştirilmesinin sağlanması, aksi hareket edenlere yönelik yaptırımlar uygulanması,

-Sözde ateşkes sürecinin iyi değerlendirilerek, barış insiyatifi ile koordineli bir şekilde şehit güvenlik görevlilerinin aileleri ile ilişkiye geçirilerek, ailelerin acıları üzerinden yürütülecek propaganda ile faaliyetler içerisine çekilmesi,

-Kadın hareketinin terör örgütünün kadın yapılanmaları YJA Star (Özgür Kadın Birlikleri) ve KJB (Yüce Kadınlar Topluluğu) ile eşgüdümlü olarak mahallelere kadar yerleştirilmesi,

şeklinde kararların ön plana çıktığının anlaşıldığı,

Türkiye Meclisi genel konferansında ele alınan konuların/kararların, teröristbaşının ve örgütün söylemlerinin/taleplerinin legal alana taşınması amacına yönelik olduğu, teröristbaşı tarafından gündeme getirilen sözde “Demokratik Konfederalizm” sistemi doğrultusunda müzahir yapılanmalar aracılığı ile devletin zafiyete uğratılmasının hedeflendiği,

Bu meyanda; teröristbaşının talimatları doğrultusunda sözde Türkiye Meclisi (TM) genel sorumluluğuna geçmişte cezaevleri (İç Koordinasyon) sorumluluğu görevini yapmış AMED-REFAH (K) Sabri OK getirilerek oluşum içerisinde bazı yapısal değişikliklere gidildiği, ayrıca (236) kişiden oluşan Türkiye Meclisinin kurulduğu, Meclis içerisinde yer alan (36) kişinin Meclis Yürütme Kuruluna seçildiği, TM Genel Sorumlusu tarafından seçilen (5) kişiden gizli bir yürütme kurulu oluşturulduğu,

Yine Türkiye Meclisi içerisinde “Sağlık, hukuk, ekoloji, siyasi, yerel yönetimler, maliye, emekçi cephe, basın yayın, demokratik eylem, eğitim, örgütleme, yolsuzluklarla mücadele vb” adı altında komitelerinin oluşturularak her komitenin başına (36) kişilik Yürütme Kurulunda bulunan örgüt mensuplarına görev verildiği,



Türkiye Meclisi (TM) Mali Komisyonu tarafından 2006 yılı içerisinde finansman teminine yönelik; müzahir iş adamlarını kategorilere ayırdıkları ve ayrıca Türkiye genelinde (250.000) kişiden DTP makbuzu karşılığında, 5 Milyon YTL civarında yardım toplanması ve toplanan yardımların Mali Komisyon tarafından (% 25)’lik kısmının il koordinasyonlarında, kalan (%75)’lik kısmının ise örgütsel tüm faaliyetlerin finansmanlarında kullanılması, destek vermeyen şahıslara yönelik yaptırım uygulanması yönünde kararların alındığı,

Bu doğrultuda;



Mardin ili Derik ilçesinde DTP’li Belediye Başkanlığı bünyesinde çalışan işçilere, işten çıkarılmaları yönünde baskılarla (1) aylık maaşlarını bağışlamaları yönünde tehdit edildikleri ve ayrıca, Viranşehir İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne “…Viranşehir DTP İlçe Başkanı Kadri ÖZKAN’ın kendilerinden zorla DTP adına birer maaşlarının istenildiği” yönünde şikayette bulunmaları üzerine konunun adli makamlara intikal ettiği, konu ile ilgili yapılan çalışmalarda Viranşehir Belediyesinde geçici işçi olarak çalışan (43) kişinin 17-20.02.2007 tarihleri arasında ifadelerinin alındığı, tüm şahısların önceden belirledikleri kalıp ifadeyle “söz konusu bağışları gönül rızasıyla yaptıklarını, kimsenin kendilerini zorlamadığını” beyan ettikleri, Viranşehir DTP İlçe Başkanı Kadri ÖZKAN sevk edildiği adli merci tarafından serbest bırakıldığı,

Konuyla ilgili bazı basın-yayın organlarında; Diyarbakır DTP İl Başkanı Hilmi AYDOĞDU’nun da aynı yöntemle para topladığı hususunun gündeme geldiği, yine örgüt mensuplarınca Kurban Bayramı vesilesiyle gelir temin etmek amacıyla izinsiz kurban derisi toplama faaliyeti yürüttüğü,

Kürdistan Demokratik Konfederalizmi/Türkiye Meclisi (KKK/TM)’nin bahse konu faaliyetler ile örgütsel faaliyetlerde kullanılmak üzere iç kaynak oluşturulmaya çalıştığı bu doğrultuda belediye, vakıf, dernek gibi müzahir kurum/kuruluşların avantajlarından faydalanmayı amaçladı,

01.03.2007 tarihinde İtalya ülkesinde teröristbaşının avukatları tarafından müvekkillerinin “Kronik Zehirlenme” ye tabi tutulduğu yönünde gerçekleştirilen basın açıklaması sonrasında, PKK/KONGRA-GEL terör örgütü ile müzahir kitle tarafından yakından takip edilerek teröristbaşının sahiplenilmesi amacıyla Kürdistan Demokratik Konfederalizmi/Türkiye Meclisi (KKK/TM) tarafından 03-05.03.2007 tarihleri arasında Ankara’da toplantı düzenlendiği ve bu toplantıda; ‘Türkiye Meclisi (TM) Yürütme Kurulu içerisinde faaliyet gösteren (9) şahıs tarafından oluşacak “ÖCALAN Sağlık Komitesi” adı altındaki heyet tarafından teröristbaşının zehirlendiği iddiası ile ilgili olarak gerçekleştirilmesi planlanan eylem/etkinlikleri koordine etmesi’nin kararının alındığı,


PKK/KCK terör örgütü lideri ÖCALAN’ın avukatları arasında İmralı Cezaevinde yapmış olduğu haftalık görüşmelerinde;

-02.04.2007 tarihli görüşme notunda “Ortadoğu’ya gelince ben Kürtler için KCK sistemini öneriyorum. Komala Civaka Kurdistan adıyla bir örgütlenmeye gidilebilir. Bu örgüt kimsenin örgütü değil, tüm Kürtlerindir. İçinde KDP, YNK bulunabilir, bulunmalıdır… Kürtler bu sistem altında bir araya gelebilmelidirler” şeklinde talimatlar verdiği,



16-22 Mayıs 2007 tarihleri arasında Irak Ülkesinin kuzeyinde, Türkiye, İran, Suriye, Irak ve yurtdışındaki Kürdistanlıları temsilen toplam 213 delegenin katılımıyla gerçekleştirilen, PKK/KCK terör örgütünün yasama meclisi olarak kabul ettiği Kongre-Gel’in 5. Genel Kurul Toplantısında, KKK-Kürdistan Demokratik Konfederalizminin ismi, oy birliği ile KCK-Kürdistan Demokratik Toplum Konfederalizmi-Koma Civaken Kurdistan olarak değiştirilerek kuruluşun ilan edildiği ve bu değişim sonrası ülke içerisindeki faaliyetlerin de KCK/TM olarak yürütülmesine karar verildiği, ayrıca bahse konu toplantı sonrasında, (30) üyeden oluşan KCK Yürütme Konseyi Başkanlığına Murat KARAYILAN’ın KONGRA-GEL Başkanlığına ise Zübeyir AYDAR isimli örgüt mensuplarının seçildiği,

Bahse konu genel kurul toplantısında KCK’nın yeni yönetimi seçilerek “PKK’nın Yeniden İnşası İçin Tüzük Taslağı” kapsam ve amaçlarına uygun olarak KKK Sözleşmesinin devamı niteliğinde olan KCK Sözleşmesi kabul edildiği,


KCK/TM organizesinde 12-13 Ocak 2008 tarihlerinde Diyarbakır’da gerçekleştirilen ve örgüt yanlısı basın-yayın organlarına “Demokratik Halk Meclisi Konferansı” olarak yansıyan toplantı neticesinde, “Demokratik Toplum Sözleşmesi” adlı örgütsel bir metin onaylandığı,

Terör örgütünün anayasası niteliğinde olan “KCK Sözleşmesi” esas alınarak hazırlanan metinde KCK/TM yapısının “Türkiye ve Kuzey Kürdistan Demokratik Toplum Konfederalizmi” olarak adlandırıldığı,

Bahse konu metinde KCK/TM’nin kendisini “KCK’nın parça örgütlenmesi’ olarak tanımdığı, Demokratik Toplum Sözleşmesi’ndeki “gizli” ibareli 1.Bölüm’de KCK/TM’nin PKK/KONGRA-GEL terör örgütünün kararlarını hayata geçirmekle görevli KCK Yürütme Konseyi Başkanlığı’na karşı sorumlu olduğu, sözleşmenin değiştirilmesinin ancak terörist başı A.ÖCALAN, PKK/KONGRA-GEL Başkanlık Divanı veya KCK Yürütme Konseyi’nin talebiyle mümkün olabileceği, gizli maddelerin hiçbir yerde yayınlanamayacağının belirtildiği,

Terör örgütü PKK/KONGRA-GEL’in Irak’ın kuzeyinde bulunan kamplarında gerçekleştirdiği toplantı neticesinde, teröristbaşının sağlık durumu ile ilgili sözde Kürdistan Demokratik Topluluğu (KCK) tarafından yayınlanan bildiri ile 30.09.2007 tarihinden itibaren “Önder Apo’yu Yaşa ve Yaşat-Edi Bese (Artık Yeter)” adı altında kampanya ile müzahir kitle, kurum/kuruluş ve cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlülerin de katılımıyla “Serhildan/Kitlesel Kalkışma” türü eylemlere başlanıldığı,

Örgüt tarafından ülkemize “Serhildan/Kitlesel Kalkışma” türü eylemler gerçekleştirmeleri için gönderilen şahısların yakalanmaları amacıyla Şırnak Emniyet Müdürlüğünce başlatılan çalışmalarda, 07 Ekim 2007 tarihinde (14), 08 Ekim 2007 tarihinde (6), 18 Ekim 2007 tarihinde (2), 25 Ekim 2007 tarihinde (3) şahıs olmak üzere toplam (25) şahıs Şırnak/Habur Sınır Kapısından ülkemize giriş yaptıkları sırada yakalandıkları,

Şırnak Emniyet Müdürlüğünce yakalanan örgüt mensuplarının ifade beyanlarında;

-2007 yılı Ekim ayı içerisinde Irak’ın kuzeyinde örgüt kamplarında gerçekleştirilmesi planlanan “Özgür Yurttaş Konferansı” adı altında koordinasyon toplantısına hazırlık amaçlı, Irak’ın kuzeyinde Hinere Bölgesi Diana şehrinin kırsal alanında bulunan örgütün sözde Demokratik Komünler Birliği (DKB) olarak adlandırdığı kamp alanlarında sözde Mahsun Korkmaz Parkı içerisinde bulunan Demokrasi Okulu isimli binada 25 Eylül 2007 tarihinde başladığı,

-Kürdistan Demokratik Topluluğu (KCK) Yürütme Konseyi Başkanı Murat KARAYILAN, KCK Yürütme Konseyi üyeleri Cemil BAYIK ve Mustafa KARASU’nun da katıldığı toplanın,

-Söz konusu konferansın (8-9) gün sürdüğü,

-Konferansa (25)’i Türkiye’den olmak üzere yaklaşık (70) kişinin katıldığı,

-Konferansa katılanlarca “terörist elbisesi” olarak bilinen elbiselerden giyildiği,

-Toplantının açılış konuşmasını Cuma Kod Cemil BAYIK isimli örgüt mensubu tarafından yapıldığını, söz konusu konuşmada; “Toplantının ana temasının Özgür Yurttaş Hareketinin (Türkiye Meclisinin legal uzantısı olarak legal alandaki dernek faaliyeti) kendi çizgisinden çıktığını, sosyal çizgide bile kendi misyonunu oynayamadığını PKK/KONGRA-GEL terör örgütünün askeri ve siyasi yapılanmasının yeniden ayaklanması ve örgütlenmesi yönünde konuşmaların yapıldığını, bu toplantıda istediklerinin ÖCALAN’ın ölümle karşı karşıya kaldığını, bunun için yapılması gereken aktif savunma tarzı eylem hareketlerinin yapılmasını, askeri savunma ile kalkınmanın yetmediğini, serhildan tarzı eylemler ile bu durumun pekiştirilmesi gerektiğini, devleti en genel anlamda sadece AKP olarak yorumladıkları” şeklinde açıklamaların yapıldığı,

Ayrıca söz konusu toplantıda; “Önderlik perspektifi, siyasal süreç değerlendirilmesi, örgütsel durum (öncülük sorunu, eğitim, komün ve meclislerini durumu, eleştiri ve özeleştiri, ekonomi), serhildan tarzı eylemlerdeki tutumlar ve planlama” konularının yanında DTP’nin çalışmalarının yetersizliği, İl/İlçe Meclis çalışmalarının oluşturulamaması, örgütün askeri/siyasi yapılanmasının yeniden organize edilmesi ve EÖYH’nin terör örgütü çizgisinden sapmaması için alınacak tedbirler başlıkları altında görüşmelerin yapıldığı ve Cemal Kod Murat KARAYILAN isimli örgüt mensubunun konuşmalarıyla son bulduğu” şeklinde beyanlarda bulundukları,

Bu bağlamda; KCK/TM ülke genelinde faaliyetlerini aktifleştirebilmesi amacıyla oluşturmaya çalıştığı “Sosyal Alan Merkezi” tarafından ülkedeki alt oluşumlarının durumları ve yine terör örgütü tarafından başlatılan “Önder Apo’yu Yaşa ve Yaşat- Edi Bese (Artık Yeter)” kampanyası kapsamında “Serhildan/Kitlesel Kalkışma” türü eylemlerin geliştirilmesi amacıyla 2007 yılı Kasım ayında gerçekleştirdiği toplantı neticesinde; KCK/TM organizesinde örgüt yanlısı oluşumların güvenlik kuvvetlerimizce Irak’ın kuzeyindeki örgüt kamplarına yönelik gerçekleştirilen sınır ötesi operasyonu protesto etmek ve A. ÖCALAN’ın cezaevinden serbest bırakılması amacıyla yayınladığı bildiri ile 30 Eylül 2007 tarihinden itibaren “Önder Apo’yu Yaşa ve Yaşat (Edi Bese-Artık Yeter)” adı altında kampanya ile müzahir kitle, kurum/kuruluş ve cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlülerin de katılımıyla Serhildan/Kitlesel Kalkışma türü eylemlere başlanıldığı,

Mezkur kampanya kapsamında terör örgütüne müzahir kişi ve kuruluşlar organizesinde; 30 Eylül 2007 tarihinden itibaren teröristbaşının sağlık durumu ile ilgili “Önder Apo’yu Yaşa ve Yaşat-Edi Bese (Artık Yeter)” adı altında kampanyanın 1. Aşamasına,



-18 Mayıs 2008 tarihinden itibaren “Önder Apo’ya Özgürlük, Kürdistan’a Demokratik Özerklik ve Ben de Sayın ÖCALAN diyorum” söylemleriyle "Önder Apo'yu Yaşa ve Yaşat-Edi Bese (Artık Yeter)" adı altında kampanyanın 2. Aşamasına,

Yüklə 6,39 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   122




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin