şahıslardan oluşan bir grubun resimlerinin slaytlara yansıtıldığı görülmüştür.
Jandarma Bölge Komutanlıkları İrtica İle Mücadele Semineri: Bahse konu çalışma
kapsamında; Erzurum ve Kayseri J.K.lıklarında planlanan seminerlerin icra edildiği ve
diğer J.Bölge.K.lıkları için emir ve özel dokümanların yayınlandığı belirtilmektedir.
CUMHURİYET ÇALIŞMA GRUBU DEVRE RAPORU-14 (03 NİSAN 2004)
Bahse konu sunumun girişinde, takdim planı başlığı altında, Cumhuriyet Çalışma Grubu
Planlı Faaliyetleri, Dolapoğlu Anadolu Lisesi 18 Mart Anma Programı, Ulusal Birlik
Kurultayı Değerlendirmesi, Sosyal Bilimler Lisesi Müfredatı, TSK Mensuplarının
Atatürkçü Düşünce Derneklerine Üye Olması, KKK ve Jandarma Lojmanları Seçim
Sonuçları konularının anlatıldığı belirtilmiştir.
PLANLI FAALİYETLER BAŞLIĞI ALTINDA;
Afiş Çalışması: Afiş çalışmaları kapsamında; Vatansever.info isimli web sitesinin
tanıtımı için Ulusal Birlik Kurultay'ında 1000 Adet, Ankara otobüs ve metro duraklarında
763/2271
2000 Adet, Adana ve Mersin'de 2000 adet el ilanı dağıtıldığı, üniversite gençlerine yönelik
olarak hazırlanan 3000 adet el ilanının ise dağıtılmasının planlandığı anlatılarak bu el
ilanlarının resimlerinin slaytlara yansıtıldığı görülmüştür.
Web Sayfası Çalışması: Web sayfası çalışması kapsamında; www.vatansever.info sitesine
8000"in üzerinde ziyaretçi girdiğini, günlük ortalama ziyaretçi sayısının 300'ü aştığını,
sitede 32 adet Cumhuriyetçi Çalışma Grubu tarafından yazılan 11 adet ise basından
seçilen makalelerin bulunduğu ifade edilmiştir.
Jandarma Bölge Komutanlıkları İrtica İle Mücadele Semineri: Bahse konu çalışma
kapsamında; Erzurum ve Kayseri J.K.lıklarında icra edilen seminerlerden sonra Tunceli,
Batman, Adana ve Aydın J.Bölge Komutanlıklarınca da bahse konu seminerin icra edildiği
ve seminer sonuç raporlarının ve diğer Jandarma Bölge Komutanlıkları seminerlerinin
takip edildiği belirtilmektedir.
Ulusal Birlik Kurultayı başlığı altında;Ulusal Birlik Kurultayımın (UBK) 20 Mart
2003"te Ankara Üniversitesi. DTCF konferans salonunda saat 10.30"da yaklaşık 400-450
kişinin katılımıyla başladığı, toplantı öncesi salonda Onuncu Yıl Marşı, Gençliğe Hitabe,
çeşitli marşlar, İstiklal Marşı'nın şiiri ve Atatürk'ün kendi sesinden Onuncu Yıl Nutku
katılımcılara dinletildiği belirtilmiştir. Bahse konu toplantıda toplam 225 kuruluşun temsil
edildiği ve bunlardan birçoğunun isimlerinin slaytlara yansıtıldığı,
Devam eden slaytlarda toplantı gündeminin maddelerinde neler olduğu belirtilerek divan
başkanlığı seçiminin yapıldığı ve Divan başkanlığına ADD Genel Başkan Yrd. İsmet
Şahin, Divan üyeliklerine ise Divan Bşk.Yrd. Prof. Cengiz Çakır, Av. Erdoğan Özer,
Av. İsmail Dinçer'in seçildiğinin anlatıldığı. Daha sonra seçilen şahıslardan bazılarının
konuşmalarından alıntılar yapıldığı,
Kamu-Sen Başkanı Bircan AkyıldızTn Konuşmasından; 528 bin üyeye sahip olduğu,
Ülkenin zor günlerden geçtiği. Kamu Reform Yasasının Yanlışlığını anlattığı. Yeniden Ey
Türk Gençliği diye başlayan cümlenin hatırlanmasını istediği,
İ. Ü. Rektörü Kemal Alemdar oğlunun Konuşmasından; Kuvayi Milliye Hareketi
başlatılmasını, Bütün bildiklerimizi, bütün birikimlerimizi milletimize anlatmamız
gerektiği, Bunun Atatürk gibi Anadolu'yu dolaşarak yapılmasını, Ülkenin şeyhler,
müritler, dervişler devleti olmayacağını vurguladığı,
Atatürk Çizgisi Platformu adına Metin Genc'in Konuşması'ndan; Siyasi iktidarı
elinde bulunduran kişilerin, ya tarikat mensubu, ya da bölücülerle beraber olduğu.
Atatürkçü Düşünce Eğitim Merkezini açacakları, AKP iktidarının tehlike olmadığı,
bunların hocasının emekli olduğu. En büyük tehlikenin Fethullah Gülen olduğu,
Atatürkçülerin ve Cumhuriyetçilerin sesini duyuracakları bir basının olmadığı, ellerinde
sadece Ulusal Kanal ve Cumhuriyet Gazetesinin bulunduğu,
Çağdaş Eğitim Vakfı adına Gülseven YaşarTn Konuşması'ndan; İstanbul'da bir araya
gelerek ''Ulusal Birlik Hareketini" oluşturdukları. Ülkeyi tehdit eden unsurlara karşı
hemen tavır alınmasının gerektiği,
764 / 2271
Altınokta Körler Derneği adına Tufan İşli'nin Konuşması'ından; 500 bin kişi adına
konuştuğu, Bu tarihsel toplantının ülkenin bağımsızlığının tehlikede olması nedeniyle
yapıldığı, Kuvayı Milliye ateşinin her tarafa yayılması, bütün ulusal güçlerin kurmay
merkezinin oluşturulmasının gerektiği. Artık klasik anlayışla sağ-sol karşıtlığının sona
erdiği, ortak ağ örülmesine ihtiyaç olduğu. Emperyalizme karşı ulusal güçlerin
birlikteliğinin savunulmasının gerektiği, Sözün yerine eylem zamanının geldiği,
Türkiye'nin 1919 koşullarında olduğu,
Ulusal Kanal adına Ferid İlsever'in Konuşması"ndan; Kuvayi milliye hareketinin sesi ve
gözü olacakları, Buradan bir milli kongre kararıyla çıkılmasını, Ülkemizin uçurumdan
aşağı yuvarlandığı, Kuvayi Milliye Merkezlerinin birleştirilmesini, Bir milli hükümet
kararı ile bu toplantıdan çıkılması gerektiği, "Ya Türkiye Cumhuriyeti bu AKP'yi
yıkacaktır, ya da AKP Türkiye'mizi yıkacaktır. Buranın eylem karargahı olmasını
istiyorum" şeklinde,
İ.Ü. adına Yaşar Hacısalihoğlu'nun Konuşması'ndan; Üretilen bilginin bilince
dönüşmediği sürece hiçbir anlam taşımadığı. Kapı kapı Anadolu'nun gezilmesi gerektiği,
Denktaş'ın bir kararı olduğu ve şunu yaptığı, "Kıbrıs'ı ben vermiyorum, kim verecekse o
gitsin demek istediği",
Trakya Ünv. Adına Prof. Dr. Ahmet Saltık'ın Konuşması'ndan; Küreselleşmenin
kuşatmanın maskesi ve emperyalizmin yeni adı olduğu. Kamu Reform Yasası ile
ülkemizin pazar yapılmaya çalışıldığı, Ülkemizin yoksullaştırma süreci içerisine itildiği,
Türban sorununun sinsice çözüleceği, TSK ve ordumuzun dimdik ayakta durduğu ve
onlara güvendiği,
Tayyip Yener'in Konuşması'ndan; Irak'taki fiili işgali protesto ederek konuşmasına
başladığı, Artık işgal şeklinin değiştiği Türkiye'de kontrollü işgalin yapılmakta olduğu,
Ulusal Güç Birliği olarak bu hareketin tüm yurda yayılması, Adı ulusal olup kendisi ulusal
olmayan basına ambargo koyulması gerektiği,
İzmir Ulusal Güçler Birliği Adına Erdoğan Özer'in Konuşması'ndan; Türkiye'nin
birçok yerinde bu tarz oluşumların oluşturulduğu, fakat merkezinin olmadığı, şimdi bu
yüzden burada olduklarını, yönündeki konuşmalardan alıntılar yapıldığı tespit edilmiştir.
SONUÇ BİLDİRİSİ başlığı altında; Sonuç Bildirgesi ADD Genel başkanı Ertuğrul
Kazancı tarafından okunduğu, Sonuç Bildirgesinin özü itibariyle Cumhuriyet Çalışma
Grubu tarafından kaleme alındığı belirtilen Ulusal Uyanış Ve Birlikteliğe Çağrı Metni ile
aynı paralelde olduğunun tespit edildiği belirtilmektedir.
DEĞERLENDİRME: Değerlendirme başlığı altında Ulusal Birlik Kurultayı ile ilgili
değerlendirmeler yapıldığı ve bu çerçevede;
-"Aşırı miktarda polis memurunun sabah saatlerinden itibaren toplantı sonuna kadar
bölgede görevli olduğu", "Emniyet mensuplarının toplantı süresince de sürekli katılımcıları
göz hapsinde tutarak taciz ettikleri". "Konuşmalar yapılırken, sesi yüksek seviyede el
telsizleri ile salonda dolaştıkları,", "Görüntü kaydı yaptıkları", "Bu şekilde bir baskı
oluşturma çabasında oldukları",
-"Toplantıya katılan kuruluş temsilcileri "fark gözetmiyoruz' demelerine rağmen, kendi
fikir ve ideolojilerinin söylemlerine yansıdığı",
-"Bunun da sosyalist ve milliyetçi çizgideki kuruluşların zoraki birarada tutuldukları
izlenimi verdiği ve iki farklı bakış acısını yansıttığı",
-"Bu tarz yaklaşımların önüne geçilmediği takdirde önümüzdeki dönemlerde Ulusal Birlik
Hareketinde çözülmeler yaşanabileceği",
-"Bu çözülmeyi engellemek amacıyla farklı fikir yapısındaki kuruluşların daha sık bir
araya getirilerek ideolojiden sıyrılmalarının sağlanması ve Atatürk çizgisinde ve fikrinde
birleşilmesinin sağlanması gerektiği".
-"Katılımcı kuruluşların tamamının tehlikenin boyutlarının farkında olduğunun gözlendiği,
bu yaklaşımlarının ilerisi için umut verdiği", şeklindeki değerlendirmelerin yazıldığı
görülmüştür.
TSK MENSUPLARININ ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEKLERİNE ÜYE
OLMASI başlığı altında;
Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Yönetmeliğine göre Silahlı Kuvvetler personelinin Milli
Savunma Bakanlığınca tespit edilerek Silahlı Kuvvetlere yayınlanan listede adları yazılı
siyasi olmayan dernekler ile spor kulüplerinin faal olmayan üyeliklerine girebileceklerinin,
bu listede spor ve mesleki nitelikte olan 71 adet derneğin adı bulunduğunun, bunlar
arasında Atatürkçü Düşünce Derneği'nin yer almadığı anlatılarak bahse konu 71 derneğin
ismin slaytlara yansıtıldığı görülmüştür.
DEĞERLENDİRME başlığı altında. TSK mensuplarının Atatürkçü düşünce derneklerine
üye olması ile ilgili değerlendirmeler yapıldığı ve bu çerçevede;
-Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Merkezi nin faaliyetleri ve kadrosunun biyografik
istihbaratı olumlu olduğundan TSK mensuplarının üye olabilecekleri dernekler listesine
alınarak, personelin üye olmasına imkan sağlanabileceği,
-Taşradaki şubelerinin çeşitli istismarlara açık olduğu, bu nedenle Genel Merkezin bütün
taşra teşkilatını kontrol ve denetimi altına almasıyla TSK personelinin üye olmasına imkan
verecek düzenlemelerin yapılmasını uygun mütalaa edildiği şeklinde değerlendirmeler
yazıldığı görülmüştür.
KKK VE JANDARMA LOJMANLARI SEÇİM SONUÇLARI başlığı altında; Bahse
konu sunumda KKK ve Jandarmaya ait Anıttepe. Güvercinlik, Beytepe, Etimesgut,
Çankaya ve Çiğiltepe lojmanlarındaki 2004 Yılı Mahalli Seçimlerine ait seçim
sandıklarından çıkan oyların parti bazında dağılımını gösteren tabloların slaytlara
yansıtıldığı görülmüştür.
DEĞERLENDİRME: Değerlendirme başlığı altında, KKK ve Jandarma Lojmanları
Seçim Sonuçları ile ilgili değerlendirmeler yapıldığı ve bu çerçevede:
"Güvercinlik ve Beytepe'de AKP oyların çoğunu almıştır".
766 / 2271
-"Her ne kadar bu sandıkların bazılarında sivil şahıslarla karışık oy kullanılmış olsa da
aradaki farkın fazlalığı, maalesef Güvercinlik ve Beytepe bölgesinde personelimizin en az
yarısının AKP'ye oy verdiğini göstermektedir",
-"Anıttepe bölgesinde SHP'nin",
-"İl Genel Meclisi oylarında üçüncü parti (412 oy )"
-"Büyükşehir Belediyesinde ikinci parti (984 oy) alması da her ne kadar Melih Gökçek'e
karşı Murat Karayalçın'ın şahsına verilmiş oy olarak değerlendirilebilirse de maalesef
personelin bölücü ve aşırı sol ittifaka da oy verdiğini göstermektedir",
-"Kara Kuvvetleri Lojmanlarında da durumun çok farklı olmadığı",
-"Personelin bilinçlendirilmesi ve siyasi tercihlerinin bu bilinç ışığı altında
şekillenmesinin sağlanmasının önem arz ettiği",
-"Bu durumun bilgilendirme ve bilinçlendirme faaliyetlerinin önemini ve bu faaliyetlere
artan bir ivme ve gayretle devam edilmesi gerektiğine işaret ettiği değerlendirilmektedir"
şeklinde değerlendirmeler yazıldığı görülmüştür.
HAVA KUVVETLERİ KOMUTANI ORG. HALİL İBRAHİM FIRTINA'NIN
CUMHURİYET ÇALIŞMA GRUBU FAALİYETLERİ HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ
Mehmet Şener Eruygur ve Ahmet Hurşit Tolon'dan ele geçirilen CD'de yer alan CÇG
klasörü içerisinde, "CUMHR. ÇALŞ. GRUB İ FIRTINANIN GÖRŞ" isimli vord
dosyasında. Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Halil İbrahim Fırtına'nın Cumhuriyet
Çalışma Grubu Faaliyetleri hakkındaki görüşlerini anlatır yazı olduğu görülmüştür. Bu
yazının içerisinde ise;
01-"Üniversiteler ve işçi kesiminin üzerinde önemle durulması gerektiği, bu kesimlerin
mutlaka kazanılması ve en uygun şekilde yönlendirilmesinin çok önemli olduğu,
02-Avrupa'da yaşayan ve bulundukları ülkede belirli mevkilere gelmiş (parlamenter,
yönetici, iş adamı vb.) Türk asıllı kişiler yönlendirilerek, kendi isimlerinin, bulundukları
ülkenin alfabesinde bulunmayan harflerle yazılması için müracaat etmelerinin sağlanması
ve bu vatandaşlarımızdan benzer faaliyetler için yararlanılması,
03-Web sitesi kurulduktan sonra güvenliğinin test edilmesi, ondan sonra amacına yönelik
kullanılması.
04-Hedef şahısların biyografik istihbaratı kapsamında, bu şahısların hassas taraflarının
tespit edilmesi ve başkaları tarafından kullanılan şantaj unsurlarının da elde edilmesi,
gerektiğinde bu şahıslara karşı kullanılmak üzere arşivlenmesi,
05-Cumhuriyet Çalışma Grubunda hukukçu personel de bulundurulması ve bu personelin
hedef şahısların hukuksal açıklarının yakalanması ve hukuk yoluyla bunlarla mücadele
edilmesi maksadına yönelik olarak kullanılması,
767 / 2271
06-AKP ve bu partinin Belediye Başkanı adayları hakkında elde edilecek bilgilerin
seçimden ne kadar önce basına sızdırılmasının uygun olacağı konusunda uzman görüşü
alınması,
07-Basın ile irtibat kapsamında yazar ve muhabirler yerine, patronlar ile ilgilenilmesi,
patronların kazanılması ve/veya teknik takibe alınması,
08-Özel İstihbarat Arşiv Sisteminin sayısal ortamda yedeklenmesi.
09-Kemal Nehrezoğiu'nun Cumhurbaşkanı tarafından şu anda yürüttüğü göreve nasıl
getirildiğinin araştırılması,
10-Süleyman Demirel'in siyası durum ve Mahalli İdareler Genel Seçimine yönelik tutum
ve düşüncelerinin incelenmesi,
11-Abdülkadir Aksu ve Abdullah Gül'ün sıfırlanması, bunların geçmişinde mutlaka
karanlık ve hukuksuz bir şeyler bulunduğu, bunların ortaya çıkarılması.
12-Ömer Çelik'in geçmişinin karanlık olduğu, araştırılması gerektiği.
13-Afış çalışmalarında, fotoğraf sanatçılarından, grafıkerlerden, psikologlardan, toplum
bilimciler gibi alanında uzman olan kişilerden yararlanılması" gerektiği belirtilmiştir.
CUMHURİYET ÇALIŞMA GRUBU FAALİYETLERİNİN GERÇEKLEŞTİRİLDİĞİNİ
GÖSTEREN DELİLLER:
Cumhuriyet Çalışma Grubu illegal bir kuruluştur. Çünkü kuruluş gerekçesinde "Kurum
kimliği adı altında yapdması mahzurlu olan ve fakat yapdması gereken eylem ve
faaliyetleri organize etmek" şeklinde, legal anlamda Jandarma Genel Komutanlığı
bünyesinde yapılması mahzurlu olan eylem ve faaliyetler bu ekip tarafından yerine
getirilmiştir. Cumhuriyet Çalışma Grubumun planladığı görev ve faaliyetlerini nasıl ve ne
şekilde uygulamaya koyduğunu aylık olarak hazırladığı devre raporlarında ayrıntılı olarak
anlatmıştır. Dolayısıyla örgütün ülkede darbe zemini oluşturmak için hazırladığı planlarını
yürürlüğe koyduğu ve bizzat uyguladığı açıkça anlaşılmıştır.
Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya
görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek suçu
kapsamında Jandarma Genel Komutanlığı, İstihbarat Başkanlığı bünyesinde kurulan
Cumhuriyet Çalışma Grubunun yukarıda ayrıntıları verilen planları, Devre Raporlarında da
belirtildiği şekilde adım adım uygulamaya koyduğu anlaşılmıştır. Şüpheli Özden Örnek ve
sanık Mustafa Ali Balbay tarafından tutulan günlüklerde darbe girişimine ilişkin yürütülen
faaliyetlerle ilgili bölümlerin olayların akışı içerisinde birbirini teyit eder mahiyette olduğu
görülmüştür. Birçok konuda bunu görmek mümkündür, ancak mütalaamızda Cumhuriyet
Çalışma Grubu faaliyetleri ile günlüklerdeki notların, sanık ve tanık ifadeleri ile dosyadaki
diğer delillerle nasıl birebir örtüştüğünü görmek için. 3 Mart 2004 tarihinde ATO
Tesislerinde gerçekleştirilen, "Hilafetin İlgası ve Tevhid-i Tedrisat Kanununun 80. Yılı ve
Günümüz Türkiyesi" panelini incelemek yeterli olacaktır.
TOPLANTİ ÖNCESİ YAŞANANLAR,
768 / 2271
Şüpheli Özden Örnek günlüklerindeki ilgili bölümleri:
"13 Şubat 2004" başlıklı notta, "Öğle yemeğine Hava Kuvvetleri Komutanlığına davetli
olarak gittik.....Jandarma Genel Komutanı gene her zamanki saplantısı ile ne
yapacaksak biran önce yapalım ve oyalanmayalım diye söze başlamış. Benden öncede
Kara Kuvvetleri Komutanına "aramızda galiba çatlak var, Denizci kıvırıyor" demiş. Kara
Kuvvetleri Komutanı bana bunu söyleyince biraz sinirlendim ama aramızda bir bozukluk
olsun istemiyorum. Kara Kuvvetleri Komutanı "Kıbrıs işi bizim kırılma noktamızdır.
Bunun için ortamı oluşturalım ve ben bu konuda bir plan hazırladım. Ulusal cephecileri
harekete geçirelim ve her yerde onlara destek olduğumuzu gösterelim" dedi. Jandarma
Genel Komutanı bunun üzerine baktı ki Kara Kuvvetleri Komutanı da benim gibi
düşünüyor ağzını kapadı ve bir bilinen tarihte ulusalcı sivil kuruluşların kendi
aralarında bir araya getirilerek onlar ile beraber olduğumuzu göstererek bu işe
başlıyalım diye karar aldık ve 3 mart günü hilafetin ilgası yıldönümünü bugün için
seçtik. Jandarma Genel Komutanı çok tehlikeli bir adam illaki kendi menfaati için darbe
yapılmasını istiyor ve ne söylerseniz söyleyin ikna olmuyor. Çağrılacak ulusalcılar için
birer liste hazırlayıp Jandarma Genel Komutanına vereceğiz.____"
"28 Şubat 2004 " başlıklı notta, "Hükümete karşı bir tepki olarak da hem Kıbrıs'da hem
de anavatanda gösterilere ve ulusal platformda toplantılara 3 marttan itibaren
başlanacaktı.....İkinci konu olarak yine aynı mesele biz bu adamları darbe ile alaşağı
edelim konusuydu. Şener ve havacı bu konuda çok bastırıyorlar. Şener'in adeta
aklından çıkmıyor, iki kelimede bir bunu söylüyor. Havacıda keza öyle.'"
"29 Şubat 2004'* başlıklı notta, "İlginç bir toplantı yaptık. Jandarmanın Beytepe'deki
tesislerinde kuvvet komutanları ve eski meclis başkanı Ömer İzgi bir araya geldik.....
Herkes toplandı. Amacımız 3 mart günü yapılacak olan "Ulusal hareket" toplantısına
MHP.'den bol destek sağlamaktı. Ama konu darbeyi seçimden öncemi sonramı yapalıma
döndü....." şeklinde yeraldığı görülmüştür.
Bu notlardan Sanık Mehmet Şener Eruygur'un hükümete karşı ne yapılacaksa biran önce
yapılması gerektiğini söylemesi üzerine kuvvet komutanlarının; hükümete karşı bir tepki
olarak... gösterilere ve ulusal platformda toplantılara 3 Marttan itibaren başlanmasını
kararlaştırdıkları, Ulusal hareket toplantısı adı verdikleri bu Panel'e MHP'nin bol desteğini
almak amacıyla dönemin Meclis başkanı ile Jandarma'nın Beytepe'deki Tesislerinde bir
toplantı yaptıkları ancak toplantının konusunun "darbeyi seçimden önce mi, yoksa sonra
mı yapılsına döndüğü ifade edilmiştir.
Aynı tarihlerdeki sanık Mustafa Ali Balbay'ın günlüklerine bakılacak olursa:
Sanığın bir dönem günlük olarak yaptığı görüşme ve toplantılara ilişkin günlük tuttuğu,
ancak daha sonra bunları bilgisayarından sildiği, ancak özel tekniklerle bilirkişiler
tarafından kurtarılan bu yazılar düzgün okunabilir hale getirilerek, sadece gün ismi ile tarih
yazılı olanların takvimden bakılarak hangi yıla tekabül ettiği ortaya çıkartılmıştır. Sanığın
yapmış olduğu kısaltmalar da olaya uygunluğu içinde açıklanmıştır. Örneğin SE kısaltması
Mehmet Şener Eruygur için, İS kısaltmasının da İlhan Selçuk için yapıldığı anlaşılmıştır.
*"SENER.TXT" isimli dosya içerisinde.
769 / 2271
"18.2.04" başlıklı 18 Şubat 2004 tarihli notun ilgili bölümlerinde; "... Meclisin karşısında
10.30-12.0
SE-Benim bir önerim var, birbirinden bağımsız, bölük pörçük hareketler var. Bunları
bir araya getirip çoğaltmak lazım diyorum..
İS-Aynen biz de öyle düşünüyoruz. ADD'ler var. Üye sayısı 100 binin üzerinde şube sayısı
503 olmuş... Bunlar Anadolu'da çoban ateşleri gibi duruyor... Ben Aydın'a gittiğimde
dönerken bu aklıma geldi..
SE-Biz bir çalışma yaptık. Öteki üç arkadaşımla birlikte konuştuk. Bu kararı aldık. Artık
yürüyeceğiz. Kararı aldık. Burada arkadaşımız Plan Prens. Ali her şeyi not ediyor. Bilgi
de verecek... İlk iş olarak 3 Mart Hilafetin Kaldırılışı ve Tevhidi Tedrisat Kanunun
yıldönümü. O gün büyük bir toplantı yapılacak. Biz de çağrılı olarak geleceğiz. Öteki
arkadaşlarım da gelecek... Konuştuk onlarla da. hani dedim ya yüzde 1 yüzde 99'a
uymak zorunda. Biz artık ona bakmıyoruz. Kendimiz yürüyoruz
İS-Bizim çalışmamız da şöyle, (çizerek) bir üçgen, en tepesinden teğet olarak yana bir
çizgi, ucunda bir dikdörtgen. Ortasında bir yuvarlak, çekirdek. Üçgen ADD, dikdörtgen
ortak bildiriye imza atacak derneklerin temsilcileri, ortasındaki çekirdek de bildiriyi
kaleme alacak olan dar grup...
SE-Mutlaka bir şey yapmak lazım... Zaman geçiyor... İlk iş olarak mart ayında 3 martta
bunu yaparken, Denktaş'a da omuz vermek gerekli.. Belki onu da çağırırız, bizler
dinleyici bölümünde otururuz..
.....İS-Tabii burada dengeler çok önemli. AB karşımızda ABD karşımızda, ona göre
hareket etmek gerekiyor..
SE-Evet onlar karşımızda ama bizim de gücümüz var. Dayandığımız bir güç var. Buna
inanıyoruz. Bunu harekete geçirmek lazım. Biz kimlerle görüştük, bilgi verelim. Anıl
Çeçen, Yıldırım Koç, Malatya. İstanbul. Samsun, 9 Eylül Rektörleri. Onlar çok heyecanlı.
Malatya falan bir görseniz, bu işi yarına bırakmayalım diyecek kadar heyecanlı. Buna
yeni rektörler de katılabilir. Artık bilen bilir, gören görür, biz yola çıktık.....
SE- tamam, zaten bizim yeni stratejimiz şu: bölücü olmasın, mürteci olmasın yeter. En
geniş katılımı böyle sağlarız... Ama adamın da iyice kire, çamura bulaşmamış olması
gerekir.. Bir şey yapmamız lazım. Bazen gece birden uyanıyorum ve ne yapmak lazım diye
hayıflanıyorum., "şeklinde,
Ergenekon Terör Örgütü yöneticileri sanıklar İlhan Selçuk ile Mehmet Şener Eruygur
arasında yapılan görüşme içerisinde, sanık Mehmet Şener Eruygur'un şüpheli Özden
Ömek'in günlüklerinde geçen 13 Şubat 2004 tarihli notta belirtilen yemekli toplantıdan
bahisle, "Biz bir çalışma yaptık. Öteki üç arkadaşımla birlikte konuştuk. Bu kararı aldık.
Artık yürüyeceğiz. Kararı aldık......İlk iş olarak 3 Mart Hilafetin Kaldırılışı ve Tevhidi
Tedrisat Kanunun yıldönümü. O gün büyük bir toplantı yapılacak. Biz de çağrılı olarak
geleceğiz. Öteki arkadaşlarım da gelecek... Konuştuk onlarla da. hani dedim ya yüzde 1
yüzde 99'a uymak zorunda. Biz artık ona bakmıyoruz. Kendimiz yürüyoruz" şeklinde
aldıkları kararı anlattığı, "öteki 3 arkadaş" sözüyle 3 Şubat 2004 tarihli toplantıda bulunan
770 / 2271
KKK Aytaç Yalman, Hv.KK. İbrahim Fırtına, Deniz KK Özden Örnek'i kastettiği, yüzde 1
yüzde 99'a uymak zorunda ifadesiyle Genelkurmay Başkanının 4 kuvvet komutanına
uymak zorunda olduğunu ifade etmiştir. Bu haliyle her iki günlükteki notların birbirini
teyit ettiği anlaşılmıştır.
Sanık Mustafa Ali Balbay günlüklerinde;
"SENER.TXT" isimli dosya içerisinde,
"25,2.0 çarşamb" başlıklı not incelendiğinde, 25 Şubat'ın çarşambaya geldiği yıl 2004
olduğu takvimden anlaşılmıştır.
"Levent ve Kürşat abi ile görüşme... Heyecanlılar. Ciddi bir kararı almış olmanın
rahatlığı içindeler
Atacağımız adım çok önemli. Bunu bir anlamda Amaysa tamimi gibi düşünün. O kadar
kesin bir başlangıç... Ama aynı gün Denktaş 'ın da olması ciddi bir durum. Denktaş'ın öne
geçmemesi gerekiyor
MB- öyle diyorsunuz ama, Denktaş zaten gündemde o öne geçer..
-Biz asıl bu toplantının öne çıkmasını istiyoruz" şeklinde,
Ayrıca,
"27.2.0 cum saat 17.30'da" başlıklı notta "27 Şubat 2004" tarihi olduğu anlaşılmış ve
"Saat 17.30'da Levent ve Kürşatla görüşme... Hazırlıklar tamam. Davetiyeyi basmışlar.
Asıl hedef olan dörtlüyü anlattılar. Ama bunu kimsenin bilmemesi gerekiyor. Bir bildiri
okunacak. Ertuğrul beye güven var..
Dostları ilə paylaş: |