değil. Bunların değişmesi mümkün değil. Kafa öyle yetişmiş.
976 / 2271
- Abdulkadir Aksu'yla amir-memur bağlantımız var. Benim yanıma sürtünerek yılışarak
geldi. Cumhurbaşkanı, bu tür namaz gibi. türban gibi gösterisel şeyler yapmayın dediğinde
neden bir daha olmayacak demedin dedim. Gülerek, konuşturmadı ki dedi.
- AB'ye giriş... Şimdi bunlar bizi AB'ye almayacaklar. Bunu Erdoğan da biliyor. Ama bazı
şeyleri AB üzerinden yaptırabileceklerini bildikleri için böyle davranıyorlar. Temel
amaçları, ordunun işlevini zayıflatmak, ama buna biz izin vermeyiz
- Aydınlar belki bizi hala faşist ordu diye bakıyor. Bizim tek başına yapabileceğimiz bir
şey yok. Bunu toplumun yapması lazım. Onların harekete geçmesi gerekiyor
- (ben hafiften irtica basınının Özkök'ü övmesine dokundurdum... Aman bu konu çok
hassas, bunu içimizde bütünleşerek halletmek gerekiyor. Onlar ikilik çıkarmaya çalışıyor.
Zamanla komutanımız da görecek olanı biteni
- (ben ziyaretleri gündeme getirdim. Arınç'a gidip 3 dakika kalma... Ben zaten gitmekten
yana değildim, hiç gitmeyelim dedim. Ama bu da etkili oldu. Elini dahi sıkmadım. Uzattı
hafif sıktıktan hemen sonra, haydii gibilerden elimi hafif yukarı kaldırarak çektim, dedi..."
yazdığı görülmüştür, sanık Mustafa Ali Balbay savcılık ek ifadesinde: "Bu görüşmede ham
notlardan ibarettir. İçeriğini tam olarak hatırlamıyorum" şeklinde beyan etmiştir.
*"GUN 120T.TXT" isimli dosya içerisinde.
"11 Aralık 2002" başlığı altında, "9 Aralıkta Brifing. Katılımcıların bir kısmı uyumuş.
Sadece irtica bölümünde gözlerini dört açıp dinlemişler. İki kez 15 dakika ara verilmiş.
Memet, iki tokat atıp gönderdik dedi.
CA, bugün çok ters bir yerden girdi. Yeni şafak ve Vakit'te haber nasıl sızdı tartışması var.
Bana. sen imzanı falan koyma, hedef olursun, askerin muhabiri derler gibi laflar söyledi.
Benim iyiliğim için söylediğini söyledi. Ben de sadece Amerikan planını aldığımda
imzamı koydum dedim..
Dün Erdal beyi aradım. Bozuk, işimiz zor dedi. Kös kös dinlediler dedi. Gül'ün birinci
başkanı arama cesareti göstermesinin bile olayın yeni durumunu ortaya koyduğunu
söyledi", yazdığı görülmüştür, sanık Mustafa Ali Balbay savcılık ek ifadesinde: "Bu
görüşmeyi hatırladım. Türk Silahlı Kuvvetleri Hükümete bir brifing vermişti. Onun
ayrıntılarını almak amacı ile yaptığım görüşmenin notlarıdır." şeklinde beyanda
bulunmuştur.
GUN1202.TXT" isimli dosya içerisinde.
"26 Aralık 2002" başlığı altında, "YAŞ toplandı. 7 irticacı atıldı... 27 Aralık cuma günü
haberi aldım. YAŞ'ta 1.5 saat tartışma yaşanıyor. Gül ve Gönül, atılmaya karşı çıkıyor.
Bizim tabana mesaj oluyor. Aleyhimize oluyor diyor. YAŞ'ın 21 üyesi var. Başbakan ve
Savunma Bakanı sivil. Ötekiler askeri. Tartışmadan sonra oylama yapalım deniyor.
Yapılıyor tüm askerler atılsın diyor, ikisi hayır diyor. Bu büyük olasılıkla askerin içinde bir
diş sökebilir miyiz, biri hayır der mi arayışı olabilir, bunun üzerine, YAŞ kararları yargıya
gitmediği için bunun antidemokratik olduğu yönünde bir şerh düşerek imza koyuyorlar.
977 / 2271
Bunu Tunçer Kılınç'a yaveri aracılığıyla doğrulattık. Mustafa ne biliyorsa yazsın' demiş.
Gece de Aytaç Yalman notum üzerine aradı: sen bildiklerini söyle, doğru ya da yanlış
diyeceğim' dedi. Anlattım, doğru dedi, ama dedi haberin büyüğünü henüz
alamamışsınız..." yazdığı görülmüştür, sanık Mustafa Ali Balbay savcılık ek ifadesinde:
"O dönemde çıkan haberleri teyit etmek amacı ile notlarda ismi geçen komutanlarla
yaptığım görüşmeleri ilişkin olabilir. " şeklinde beyanda bulunmuştur.
"29 Aralık Pazar
Akşam İlhan SELÇUK geldi. Baş başa her şeyi konuştuk
Askerler: her şey için erken. Eğer içte bir çatlama olursa hangi tarafın önde olacağı
belli olmaz. Ben bu işlere hem 9 Mart 12 Mart açısıandan bakıyorum. Ne olacağını
kestiremezsin, birden dönenler olur. Zayıf kalan taraf da tasfiye edilir. Ortada henüz bir
şey yokken çıkış yapmak yanlış olabilir. Orduyu yalnızlaştırabilir.
Gazete: İyiye gidiyor ama atılım yapmamız lazım. İbrahim hala Yazı işleri Müdürü gibi.
Genel Yayın Müdürü gibi değil. Çok açık söylüyorum, eğer başarı kazanamazsak
parayı koyan kişiler, hani derler ve yeni yöneticiler getirmek isterler. Gözünüzü
seveyim... Bir atılım grubu oluşturun. İçinde İbrahim, Salim, Emre KONGAR, Orhan
BURSALI olsun, sen ol... Atılım yapmamız lazım... Satış 43. biraz yükseldi ama. 36'ları
görmüştük..
Ben: Şimdi sen Ankara'nın dışına taştın. Buraya sığmıyorsun. İstanbul'a gelsen de olmaz.
Burayı ne yapacağız. Burada ilişkilerin de çok iyi oturdu. Ama İbrahim'le iyi konuşun, açık
konuşun, her şeyi konuşun..
CA: Bu Demirel kitabını yazmakla iyi etmedi ya. Olmaz. Sen yanına danışman olarak git,
herşeyi yaz..
Şükrü Sina belki oturur ha... Henüz oturmadı. Yakup'u ne yapalım? Ben ilişmeyelim
deyince, tamam ilişmeyelim
Senin büroda da baya gençler yetişti. Bir daha geldiğimde hep beraber yemek yiyelim"
(Bu metin içeriğinden söz konusu yazıda yıl belirtilmediğinden dolayı takvim üzerinde
yapılan incelemede 29 Aralık 'ın 2002 yılında Pazar gününe rast geldiği ve bu nedenle söz
konusu görüşmenin "29 Aralık 2002" tarihinde yapıldığı. Açık kaynaklarda yapılan
araştırma ve incelemenin genelinde İbrahim 'in Cumhuriyet Gazetesi Genel yayın
yönetmeni İbrahim YILDIZ. CA 'nın ise Cumhuriyet Gazetesi yazarı Cüneyt
ARCAYÜREK olduğu değerlendirilmiştir. Ayrıca açık kaynaklarda yapılan araştırmada 9
Mart 1971 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti tarihinde başarılı olamamış ve emir-komuta
zinciri dışında gelişmiş bir askeri darbe teşebbüsü gerçekleştiği, ordunun tamamının bu
darbeye yandaş olmadığı ve sert bir şekilde karşı çıkanların da olduğu, 12 Mart 1971
tarihinde ise emir-komuta zinciri içerisinde dönemin Cumhurbaşkanı Cevdet SUNAY'a
bir muhtıra verilerek hükümetin istifaya zorlandığı askeri müdahale gerçekleştiği
görülmüştür.) bu konuya ilişkin sanık Mustafa Ali Balbay savcılık ek ifadesinde: "bu
görüşme benim ilhan Selçuk ile baş başa yaptığım bir görüşmedir. Bu değerlendirmeler
978/2271
İlhan Selçuk'un dönemin gelişmeleri karşısında meydana gelebilecek sonuçlarla ilgili
değerlendirmeleri olabilir. " Şeklinde beyanda bulunmuştur.
Sanık Mustafa Ali Balbay her ne kadar mahkemedeki sorgu ve savunmasında bu
günlükleri kabul etmemiş ise de; Yukarıda örnekleri verildiği üzere bu günlüklerin ham
olarak kendisi tarafından tutulduğunu içeriklerinin doğru olduğunu dolaylı da olsa kabul
etmiştir. Diğer konularla ilgili günlük notları aşağıda tarih sırasına göre sıralanmıştır.
*"GUN 1202.TXT" isimli dosya içerisinde.
"30 Aralık 2002** başlığı altında, "KKK ile saat 12.04de görüşme. 12.45'te başlayabildi.
İlhan Selçuk'la. Bizden önce Gönül vardı. Yarım saat için diye gelmiş. 12.00'de görüşmesi
bitecekmiş ama, uzamış. Gönül'le bu irtica işlerini konuşmuşlar. Gönül, Yalman'a, :sizin
için Ahmet Emin Yalman'ın akrabası diyorlar, demiş. Yalman, dönmeymiş de onunla
ilintilendirmeye çalışıyorlarmış. Bir de, doğuda, güneydoğuda orduya dinsiz diyorlar,
demiş... Bu tür propagandalara hazırlanıyorlar anlaşılan.
MB'ye: çok güvenilir bir gazeteci. Bakıyoruz, yüzde yüz güvendiğimiz bir tek o var.
Ötekilere de güveniyoruz ama yüzde 60,70. Bu kadarı çok az. Çok genç ve dürüst ve
dirayetli bir arkadaş.......
AKP: bunlar değişmedi. Bilmiyorum siz ne tavsiye edersiniz. Biz dikkatle izliyoruz,
kadrolaşmalarını, devlet kurumlarına zararları çok önemli bizim için. Balbay, bunlar iki
adım attılar, 1.5 adım geri geldiler, yarım adım öndeler diyor ama, önümüzdeki günlerde
duyacağı haber onu da geri attırdığımızı, hatta bizim bir adım önde olduğumuzu
gösterecek. Bunu ben söyleyemem. YAŞ'ta yaptıkları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine
de aykırı.....
Medya: bunu ben her toplantıda dile getiriyorum. Gerekirse, biz medya kuralım diyorum.
Sadece Cumhuriyet'le olmaz bu. Aydın Doğan geldi buraya oturdu. Gazetene para verip
almam bunu bil. Hürriyeti bu hale getirdiniz dedim. O da onlar özgür falan diyor. Aydın
Doğan bana Tuncay'ın transferinin nasıl olduğunu anlattı. Her şey dönmüş. Ciner başka bir
insan. Ben onun Suriye'de fabrika kurmasına yardımcı oldum.."" yazdığı görülmüştür, sanık
Mustafa Ali Balbay savcılık ek ifadesinde: "Bu görüşmeyi kiminle yaptığımı
hatırlamıyorum. İçeriğimde hatırlamıyorum. " Şeklinde beyanda bulunmuştur.
*"GUN 1202.TXT"" isimli dosya içerisinde,
"30 Aralık 2002'* başlığı altında, "Saat 16.00 Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur'la
makamında görüşme... 75 Dakika.
Necip Hablemitoğlu'nun Köstebek adlı basılmamış kitabının fotokopisini ve Ergun
Poyraz'ın Patlak Ampul kitabını verdi. Bir de La Traviata oyunuyla ilgili yazısını verdi.
Çok ilginç, militanca bir yazı...
Medya: çok yakınıyor. Nasıl böyle oldu diyor. Anadolu Basınıyla ayrıca ilgilenme kararı
aldı... Öteki gazetelerden olumlu olanlarla görüşmek istiyor......
979 / 2271
AKP: Bu köpekler yapmak istediklerinden vazgeçmeyecekler. Mümkün değil. İki uç var,
hemen erken hareket etmemek gerekiyor. Edersek bir karmaşa olursa hemen bundan
yararlanmak isteyebilirler. Ama geç de kalmamak gerekiyor. Çok hassas bir denge...
Dikkatle izliyoruz. En büyük kadromuz kadrolaşma girişimleri. Çok hızlı çalışıyorlar.
Mesela Haşim KILIÇ gizlice İçişleri Bakanlığına geliyor, Anayasa değişikliklerine katkıda
bulunuyor. Neden yapıyor? Onlardan..
YAŞ: Bunlar YAŞ'ta bir şey yaptı. Bu hiç önemli değil. Biz onu hallederiz, tartışma
çıktığında.. Hemen çağırdım evladım dedim, bu 7 dosyaya ek yok mu biraz daha ekleyin,
şöyle 20'ye yaklaştırın dedim... ama masum kişilerse atmak da olmayacaktı, o yüzden
orada bıraktık. Biz bir daha ki sefere bu rakamı 3 katına çıkarırız görürler... Bunu
hallederiz asıl olan kadrolaşmalarına engel olmak."" yazdığı görülmüştür, sanık Mustafa Ali
Balbay savcılık ek ifadesinde: "Bu görüşme Şener Eruygur'un makamında yapılmış bir
görüşme olmalı. Yüksek Askeri Şura Toplantısı sonrasında alınan kararlarla ilgili haber
almak amacı ile yaptığım bir görüşme ve buna ilişkin notlardır. " şeklinde beyanda
bulunmuştur.
*"GUN0301 .TXT" isimli dosya içerisinde,
"8 Ocak 2003" başlığı altında. "Basın kokteyli... Özkök'le uzun uzun konuşma..
Konuşmanın içeriğini biraz az bulmuşlar... 9 Ocakta Erdal Şenel'in katıldığı yemek...
Anayasanını 125. maddesinin değişemezliğinin konması istenmiş..
3000 bin subay astsubay irticadan sakıncalı... Harp Okullarında yüzde 80 oruç tutanlar...
bunu azaltmanın yolu nedir, diye bakılıyor..
12 Eylülde dini bütün, eşi kapalı aile çocukları aranmış subay olmaları için. Sonra onları
atmışlar. Onlardan kalmamış, şimdikiler farklı.. YAŞ çok sert geçmiş."
*"GUN0301.TXT" isimli dosya içerisinde,
"6 Ocak 2003" başlığı altında, "Selçuk beyy... Korlar, ikinciyi aramışlar ve BİRE çıkmak
istiyoruz demişler. O da. önünüzde rütbeler var, geleceğiniz var, yakmayın, ben sizin
yerinize gerekenleri söylüyorum, demiş, ikna olmuşlar.." ,
*"GUN0301.TXT" isimli dosya içerisinde,
"27 Ocak 2003" başlığı altında, "Saat 18.00'de Şener Eruygur'la görüşme... 19.10'a dek.
Komutanlık kapısından, meclisin karşısından giriş. Jandarma heykelleri... Döner
merdivenden çıkış. Görüşme..
AKP: Bunların kafalarının bir bölümü çürümüş. Bu yüzden bunlardan sağlam fikir çıkmaz.
Arada bir iyi fikir gibi görünse bile mutlaka sapıtırlar. Mümkün değil. Bunları orta vadede
hatta çok vakit kaybetmeden parçalamak lazım. Şimdi bazı emareler var ama, doğrusu
onlara kesin gözüyle bakamıyorum. Biraz zaman tanımak lazım görüşü var. İyi güzel de bu
zaman içinde ne tür kadrolaşma yapacaklar, devleti nasıl yıpratacaklar, bunu bilmiyoruz.
Bu kadrolaşmanın önüne mutlaka geçmek gerekiyor,
980 / 2271
Davos'a gittiler, kepazelik. Bunların derdi türbanı kabul ettirmek. Bunlara karşı biraz
sabırlı da hareket etmek gerekiyor. Şimdi eskisi gibi müdahale et.. Olmaz... (gülerek) keşke
olsa. öyle bir ortam... gerekirse...yani..
CHP: çok şey bekliyoruz. Baykali dikkatli, kararlı, ne yapmak istediğini bilen bir havada
buldum. Kararlı görünüyor. Dedim ki. siz yüzde 65'i temsil ediyorsunuz. Öyle
davranmanız lazım... onun da kendine göre değerlendirmeleri var .
MEDYA: çok önemli nasıl bizim tarafa çekilir bakmak gerekiyor. Bu sizce nasıl olabilir...
Tuncay Özkan geldi buraya. Nasıl biri tam olarak bir not veremedim. Cumhuriyette
yetiştim dedi.
İrtica Operasyonu: Bu İstanbul Sultanbeyli deki operasyon. Önce alt ediyorlardı, neden
dedim, üzerine gidin. Gittiler.
Biz bunlara karşı sağlam duracağız. Ama toplumun da sağlam durmasının yolunu bulmak
onları birbiriyle irtibatlandırmak lazım..
Bir dosya ve CD verdi..
İlhan abi Cumhuriyette olanları, ittifakları, Akşam-Sabah Grubu ile kurulan ilişkileri
anlattı..",
GUN0301.TXT" isimli dosya içerisinde,
"30 Ocak 2003" başlığı altında, "KKK Aytaç Yalman'LA görüşme... Medya: modeliniz
güzel, oturmuş olmasına sevindim. Ama dikkat edin. Hatta onları kendi yanınıza çekmeye
çalışın. Medyanın kesin adam edilmesi lazım. Burada işbirliği yapmamız lazım
AKP: Bunların kesin bölünmesi lazım. Bu kadar bütün bir parça olmaz. İçlerinde değişik
sesler var. Bu bize de geliyor. Erdoğan gelince daha da gerginlik olacak. Öyle tahmin
ediyorum. Erdoğan devleti tanımadan konuşuyor. Gül'de YAŞ'ta askerlerle tanıştı. Orada
ciddi bir hata yaptılar. Anayasaya karşı çıkmış oldular.
Bizimle uğraşıyorlar. Benim aleyhime, ordu aleyhine, dinsizdir demeye çalışıyorlar. Ama
halk bunları yemez diye düşünüyorum.
CHP: Deniz beyin kendine göre hesapları var. Ben şunu gördüm, CHP'liler devlete çok
yakın durursak oy kaybederiz havasında görünüyor. Sezdim bunu. Mesela son
görüşmemizde bir şey dediler sonra verdiği demeçle bunun tersine düştü. Ben ona açık
açık her şeyi söyledim, sizden çok şey bekleniyor dedim.." ,
*"GEKU.TXT" isimli dosya içerisinde,
"28 Mart 2003" başlığı altında, "Yaşar Büyükanıt'la 28 Mart Cuma günü saat 17.00'da
karargahta görüşme.
Kısa bir giriş sohbeti... Kasımpaşa'dan önce Sultanahmet önemlidir. Benim dayım eski
kabadayılardandı. Biz Sultanahmet'te büyüdük.........
981 /2271
- Bugün medya desteği olmadan hiçbir şey yapılamaz. Bakın medyaya sizin dışınızda
laiklikle ilgili hassasiyeti olan yayın organı yok. Artık bu konuda sizden başka kimseye
bilgi notu da göndermiyoruz. (ben. kesildi, azaldı, deyince)... Evet orada bir kaza oldu. Bir
hasar meydana geldi. Düzeltiyoruz, yeniden yoğunlaştıracağız .
- Aydın Doğan geldi söyledim. Her gün milliyetin birinci sayfasında bir türbanlı fotoğraf
koymaya mecbur musunuz, dedim. Farkında değilim, bakayım dedi. Ertesi gün de birinci
sayfaya H.A'ın poposunu koydular. Ben ille onu yap demiyorum ki,
- Bu Abdullah Gül, Erdoğan'dan daha tehlikeli. Öyle güler yüzlü durduğuna bakmayın,
ingilizcesi de gakguk ingilizcesi. Powel'la telefonla konuşuyor. Ne dediği belli değil..
- Benim bunlarla bir temasım yok. Eski hükümet döneminde işleri Hüsamettin Özkan'la
hallederdik. Şimdi o yok. Öyle bir ortam yok. Hiç temasım da yok....." ,
*UIRAK17.TXT" isimli dosya içerisinde,
"2 Nisan 2003*" başlığı altında. "Şener Eruygur'la görüşme.. Şunu iyi bilin, MGK da şu
dendi irtica böyle giderse, demokrasi tehlikeye girer: bunu ben söyledim komutan YÖK'le
ilgili ağır konuştu. O da böyle bir planımız yok dedi.
Çok dikkatli olmak lazım, (sizi Güven Erkaya'ya benzetiyorlar) bak bu hoşuma gitti.
Benden haz etmediklerini biliyorum. Bu karolaşmayı mesele yapmak lazım. Ben Diyanet
İşleri Başkanını çağırdım konuştum.." ,
*"IRAK 17.TXT" isimli dosya içerisinde,
"6 Nisan 2003" başlığı altında, "6 Nisan 2003 Pazar günü saat 12.30'da Genelkurmay
Karargahında Aslan Paşayla görüşme... 45 dakika sonra. Yaşar Paşa geldi, ona günü
anlatmam lazım, isterseniz bekleyin, en çok yarım saat sürer' dedi sonra ikisi birlikte
geldiler..Yaşar Paşa, sivildi. Kırmızı ağırlıklı bir tişörtü vardı. Konu Hilmi Paşayla ilgili
yazıya geldi..
- Söyleyin Sayın Balbay, bu medya yapısıyla bugün darbe yapılır mı? Yapılmaz. Bugün
medyayı arkanıza almadıktan sonra bir şey yapamazsınız. Laikliği konu edinen bir tek siz
varsınız. Öteki gazeteler her gün bir türbanlı kadın fotoğrafı koyup, neredeyse sempatik
hale getirmeye çalışıyorlar
- Sizin yazı bizi çatlatır. Bundan endişe ediyoruz. Komutan ısrar ediyor. Görüşmedim
diyor, neredeyse ikisini yüzleştireceğim diyor..
- Uğur Mumcu benim arkadaşımdı. Buraya çok geldi gitti. Bizim arşivde çalıştı. En sevilen
yazardı... öldürülmese ertesi gün, pazartesi buraya gelecekti. Arşivde çalışıyordu. Öcalan'ın
karısının babasının MİT'e çalıştığını saptamıştı, daha derin araştırmalar içindeydi
- Adamlar kadrolaşıyorlar. Bunu görüyoruz. Bir şeyler yapmak lazım. Kabul ediyorum
ama, 28 Şubat hükümet kurulduktan 6-7 ay sonra patladı.." ,
*"'23NISU 1.TXT" isimli dosya içerisinde
982 / 2271
"21 Nisan 2003" başlığı altında., "Emin Çölaşan ile birlikte Şener Eruygur'la yemek.
Beşevler. Anıttepedeki Jandarma Tesislerinde.. Başlangıçta imam hatip okullarına ve irtica
yuvalarına operasyonlar. Bazı videolar gösterdi. Bunlarla kararlı mücadele. Çölaşan biri
sordu. O da bunlar önemli değil, bir blok olmak önemli dedi. İleri gidene biraz dur, geride
kala yürü diyeceğiz ve bir blok olarak ilerleyeceğiz dedi..
Bunların azgınlığından söz etti. 23 Nisanda ne yapmak gerektiğini konuştuk. Mutlaka bir
duruş göstermek gerektiğini söyledi. Olamaz dedi. Bunlar böyle dedi.." ,
"23NISU1.TXT" isimli dosya içerisinde,
"22 Nisan 2003*' başlığı altında. "Aslan Güner Paşayla Tlf. görüşmesi.. 23 Nisan
resepsiyonuna katılmama eğilimi... İzleme, takip, değerlendirme safhası bitti. Bundan
sonra uyarı ve duruş aşaması başladı dedi. Bunun ısrarla altını çizdi.
23 nisanda Meclisteki resmi törene katılırız ama, akşamki resepsiyon özel sayılır bunu öyle
değerlendireceğiz..",
"23NISU1.TXT" isimli dosya içerisinde,
"23 Nisan 2003" başlığı altında, "Fatih ve Şenel'le Sherton da sohbet,
- Yav biz bu işi 28 Şubatta bitirecektik. Bunu o gün üç kişi planladık. Bir, Fevzi, Ben. Her
şeyi hazırladık. Bakanlar kurulunu dahi. Müsteşarları bulmak zordu onları da tamamladık.
Karadayı bizi uyuttu. Az sonra dedi, hemen dedi. Hükümet devrilsin ondan sonra dedi..
Artık gelip 10-15 yıl gitmeden işleri hallettmek gerekiyor. Üstelik o ara AB de yoktu.
Kopenhag olmamıştı. Şimdi her şey çok daha zor. Bugün durum çok kötü. Çok. Bir
numara teslim olmuş durumda. Bunun lamı cimi yok. Onunla Recep arasında hat var. Hat
var. Bunlar AB yasalarını tümüyle kendi çıkarları için uygulayacak. İşte imar yasası.
Apartmanların altına mescit yapmanın yolunu açacak değişiklik planlıyorlar. Birin altı
sağlam. Blok. Ama orası çok önemli.""
"23NISU1.TXT" isimli dosya içerisinde
"25 Nisan 2003" başlığı altında, "25 Nisan cuma Şener Paşa.. - İyi oldu Katılmamamız iyi
oldu ama, neler çektik, sorma... O gün BaykalT aradım. Sonra o beni aradı. Sizde bir
sarsılma var dedi. ben yok dedim. Derken onlar da öyle davrandı. Olur mu canım.
Atatürk'ün partisi sen oraya nasıl gideceksin.,
Şimdi bir dönem başladı denebilir. Bundan sonra uygun platformlarda gereken şeyler
söylenir. MGK da da gereken söylenecek. MGK iyi geçecek. Tek neden türban değil. Ama
bunlar ona indirgiyor. Yahu bunlar seks manyağı mı? Kadını görünce akıllarına hemen
açık-kapalı yerleri geliyor,
MGK de millet affetmeyecek, ne demek (Erdoğan söylemişti) onu da soracağız işimiz zor
ama, bunlarla mücadele edeceğiz." Yazdığı görülmüştür.
"23NISU1.TXT" isimli dosya içerisinde
983 / 2271
"25 Nisan 2003" başlığı altında, "Aslan GünerTe görüşme. Artık izleme, takip dönemi
bitti. Eğer anladılarsa iyi, anlamadılarsa yeniden söylenir. Biz bunları kapalı ortamlarda
hep söylüyoruz. Ama artık kamuoyuyla paylaşmanın gerektiği bir durum doğdu. Tek
neden türban değil. Kadrolaşma, Milli Görüş, siz de biliyorsunuz... Bundan sonra da
gereken uygun platformlarla söylenecek" ,
"28NIGUN.TXT" isimli dosya içerisinde,
"23 Nisan 2003 ile 19 Mayıs 2003 arasında" başlığı altında, "Mehmet İLHAN'la sohbet.
Her şey planlandığı gibi. 30-60 gün içinde ilk hareket. Sizin tahmininizden de öte. Çok
öte. BİRİN yanısıra 59 un da gitmesi gerek..
İçe kapandılar. 2 aydır öyle. Aytaç paşa çok ağır konuşacak. MGKda konuşacak. Son
tümce şu olsun demiş bunlar yapılmazsa kırılma yaşanır.' çok hazırlıklı gelecekler. Bunu
biliyoruz. Ona göre konuşmak lazım. Aslında onlara konuşma diye de değil, doğru neyse
o. söylenip tamam denmesi lazım, bunlar cevap veriyor. Öyle görünüyor
Tümüyle bir temizlik. SBF mezunu, yerel yönetimleri bilen, eğitim almış subaylar var bu
son şans olabilir. Yoksa daha kötü. Tümüyle bir yenilik, her konuda.. AB sürecini de
engellemeyecek bir süreç, böyle olmalı.. Medyanın durumu bizi çok düşündürüyor.
ABD ne yapar bizim harekete o belli değil. Acaba... BİR Numara en çok ona mı güveniyor.
Olabilir. Öz Ör, Çetin, Tamer emekli edilirse bu iş bitmiş demektir. Ya da 27 benzeri bir
şey olabilir demektir. O da kanlı olur. Komlar da öyle düşünüyor.
Irakta başarısızlık, Kıbrısta son durum biraz rahatlattı ama, o da başarısızlık. Olay sadece
irtica değil, Türkiye kayıyor, bizi örnek müslüman ülke olarak tanıtıyorlar İslam dünyasına
olmaz..
CHP'den bir şey beklenmez. Bu hareket onu hesaba katmadan yapılacak. STK'dan orduyu
çekince güçsüz kalır. Bu sistemi koruyamaz. Onlar da bunun farkında. Kemalizmi bir
ideoloji olarak gösteremediğimizi biliyorlar. Bunu söylüyorlar bize." ,
*"MIT.TXT" isimli dosya içerisinde.
"30 Mayıs 2003" başlığı altında, "30 Mayıs 2003 Cuma günü MİT Müsteşarlığında yemek.
Şenkal Atasagun (ŞA), Emre (EM).... İlhan Selçuk (İS), İbrahim Yıldız, MB. Daha birkaç
dakika geçmeden ŞA konuya girdi efendim bizim sizi çağırma, görüşme nedenimiz
hazırlanmakta olan yeni yasa. Buna pişmanlık yasası adını taktılar ama, öyle adlandırmak
istemiyoruz. Şu anda güçlü tarafız. Nasıl bir adım atarsak atalım bu ödün olarak
değerlendirilemez. Bizim bir lütfumuz olur. Burada endişemiz, şehit anaları ve benzer
kesimlerin tepkisi. İşte bu noktada medyaya gereksinmemiz var. Beni hükümetler
ilgilendirmiyor. Türkiye'nin durumu ilgilendiriyor. Biz nasıl geçmişte olanlardan ders
aldıysak, terör örgütü de aldı. Yeni bir terör dalgası başlarsa bu kırsal kesimde olmayacak.
Metropollerde olacak. Aponun yakalandığı dönemde 60'ın üzerinde kendini yakma eylemi
oldu. Bunlardan 30'dan fazlası ölümle sonuçlandı. Demek ki, intihar eylemcisi bulmakta
zorlanmayacaklar.
984 / 2271
- Burada hükümetin durumu bizi doğrudan ilgilendirmiyor. İktidarda o olmuş, AKP olmuş
bu olmuş ilgili değiliz, biz ne yapıp edip teröristleri eritmek istiyoruz, ey uygun konjonktür
budur diyoruz.
İS- Ben buraya karamsar geldim. Bugün Turhan'la da konuştuk. O da diyor, memleket
ayağımızın altından kayıyor. Bana göre asıl tehlike irtica. Bunlar devleti ele geçiriyorlar.
Dostları ilə paylaş: |