T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliği sayı : 2009/191 Esas no



Yüklə 31,9 Mb.
səhifə149/335
tarix17.08.2018
ölçüsü31,9 Mb.
#71833
1   ...   145   146   147   148   149   150   151   152   ...   335

paylaşmadım ondan sonra ancak benim yapım bu şekildedir, çeşitli vesilelerle ilgili olan

kişiler o şeylerde geçen onlara bazı şeyler bazen fıkra şeklinde anlatıp bazen espri yapıp

bazen açıkça ortaya koyarak yani böyle bir şeyler olabileceğinden haberdar olduğumu

ifade etmek istedim. Bu tutumla şey etlim hareket ettim. Tabi bu iddialar çok büyük acaba

bir şey yapılabilir mi. yapılamaz mı hukuki şey müdahale bunu başlangıçta istemedim.

Neden istemedim? Çünkü askerler çok yüce kuralları olan, gelenekleri olan büyük

bağlılıkları olan bir zümredir ve bizim bulunduğumuz makamlar çok yüksek makamlardır.

Mesela bir Kara Kuvvetleri Komutanının emrinde 300 bin kişi vardır, tankı vardır, topu

vardır, tüfeği vardır çok büyük bir kitleye komuta etmekledir. Bir ordu komutanı da keza

çok büyük şeyleri vardır, genç subayları, astsubayları, erleri yani bütün bunların sevgisi,

onları sevk idare etme yönetme herkesin kalbinde yatan bir şeydir, böyle bir durumda

meşru olmayan meşru olduğundan, emin olmadığımız gerçek olup olmadığından emin

olmadığım bir şeye göre işlem yapmak hiçbir zaman yakışmaz. Çünkü bu işlemi yaptığınız

anda astlarınıza karşı bir şüphe duyduğunuzu ifade etmiş olursunuz halbuki astlara güven

vermek her şeyin başında gelir. Ben bu yaşımdan işte W sene önce bir harp uçağıyla

uçmak zorunda kaldım. Yukarıda Hava Kuvvetleri benim uçağıma yakıt ikmali yaptı.

Neden yaptı? Benim cesurluğumdan değil Hava Kuvvetlerine onların eğitimine olan

güvenimi onlara ifade etmek için yaptım büyük sevgi (bir kelime anlaşılmadı) bunları

gerektirmektedir. Bazen zorlanarak bir şeyler yaparsınız bazen yapmak istemediğiniz şeyi

bile yapmak zorundasınız çünkü görevin en iyi yapılmasını sağlayacak şartları

. , 1008/2271
hazırlamakla sorumlusunuz. Dolayısıyla ben hu şeylere Ay ışığı ve Yakamoz 'a ve meşru bir

belge olmadığı için herhangi bir işlem yapmadım. Sonra zaman geçtikçe tabi olaylar

gelişti dikkatlerde başka konulara kaydı, bu olay hükümete karşı olan tutum onu izleme

devam etmekle beraber tabi devam etti o da devam etti. Ama eskisi kadar değil sonra

olaylar şey etti geçti ve şeyler 2002 de bir kısım arkadaşlarımız emekli oldular bir kısmı

devam etti ondan sonra bugünlere kadar geldik hiç bunlar gündeme gelmemişti ama ben

emekli olduktan 2, 3 sene birden bire böyle bir şeyin gündeme geldiğini gördüm.

Bildiklerim bundan ibarettir Sayın Başkanım " şeklinde açıklamada bulunmuş.


Duruşma savcısının; ".....darbe planları sorulmuş size, Sarıkız. Ay ışığı, Yakamoz ve
Eldiven isimli darbe planları sorulmuş ki ikinci davanın özü olarak gördüğümüz planlar,

darbe planları ve bunlarla ilgili olarak siz Ay ışığı ve Yakamoz kod isimli darbe

planlarından 2004 yılı bahar ayları içerisinde haberim oldu. Bu bilgiler bana bir slayt

sunumu şeklinde gelmişti. Bunlar bana geldiği zaman da söylentilerin azaldığı zamandı

diyorsunuz. Şu anda bilgisayar monitörüne yansıtıyoruz, size gelmiş olan slaytlar şu anda

görmüş olduğunuz slaytlar mıdır? Ay ışığı Ocak'ın sağduyunun beklentileri doğrultusunda

etkinliğini ortaya koyarak bekasal duyarlılık yönünde inisiyatif alması yetimin istirahata

çekilmesi azami sayıda tayfanın gemi aslanını terk etmesi Yörük'ün evinde kalması diye

başlayan birinci plan. Ay ışığı, Yakamoz. 1 ve 2 yetimin istirahata çekilmesi yapılacaklar

en büyüklerin yapacağı açıklamaların metinlerin hazırlanması, safların belirlenmesi artı ve

eksilerin tespiti artılarla temas edilmesi eksilerin sınıfta kalmalarının planlanması. Bazı

eksilere vaatlerde bulunulması. 1 ve 2 nin altında sağlam adamlar bulunması ve veya

bunların oldubittiyle hareketsiz bırakılması. Kaplan ile irtibat elamanı bulunması

yapılacaklar muhtemel tepkiler tepkilere tedbirler vesaire şeklinde devam eden planlar var

azami sayıda tayfanın gemi aslanını terk etmesi. Bu slaytlar mıydı gördüğünüz?"

şeklindeki soruya,


Tanık Hilmi Özkök: "Evet bu slaytlardı." Şeklinde onaylamıştır.
Duruşma savcısının: "Burada değişik şifreler kullanılmış kodlar kullanılmış Ocak deniliyor

sağduyu deniliyor yetim deniliyor tayfa deniliyor gemi aslanı deniliyor Yörük deniliyor

bunların ne olduğu konusunda bir bilgi edinebildiniz mi?" şeklindeki soruya,
Tanık Hilmi Özkök: "Bunların birçoğu açık seçik ne olduğu belli. Mesela penguen diyor

hatırımda kaldığına göre. Deniz kuvvetleri kıyafetine benzetilmiş, abide deniyordu Sayın

Yaşar Büyükanıt gibi yani böyle şeyler vardı. Birçoğu ben okuduğum zaman bende

çağırışım yaptı. Sonra düşüne düşüne aşağı yukarı hepsini söktüm. Başlangıçta söylediğim

gibi karargahımla da ben bunları görüşmedim çünkü bunlar dezenformasyon da olabilirdi

beni yanlış yola itmek için silahlı kuvvetleri birbirinden ayırmak bunun doğruluğunu tabi

bilemiyorum. Yani onun için bu işi tek başıma yüklendim bir süre ondan sonra bunları

çözmeye etmeye çalıştık. Zaten durum dediğim gibi o zaman olaylar yatışmış durumdaydı

ama hiçbirisinin meşru bir belge mahiyeti olmadığı için sadece eğer doğruysa nasıl

önlerim diye bilgilerimi ve komutanlık yeteneklerimi kullanarak bu işin buradaki gibi

cereyan etmemesini sağladım mı sağlamadım mı? Bunlar sahte mi değil mi bilemiyorum

ama ben ne olur ne olmaz diye hareketlerimi bunları bildiğimi bir türlü caydırıcılık

yaratmak efendime söyleyeyim olayın olmamasını sağlamak ki komutanlar bunu yapar
1009 / 2271
olay olsun da cezalandıralım değil. Olay olmasın şeklinde hareket ederiz biz bu şekilde

gelişti durum. " Şeklinde,


Duruşma savcısının: "Bu çözümü var dosya içerisinde Ay Işığı Genelkurmay Başkanının

görevinden çekilmesi ve hükümetin yıkılması için uygulanacak ana plan Yakamoz Ay Işığı

ana planıyla birlikte yürütülecek ve Ay Işığının başarıya ulaşmasını müteakip yapılacak

şeylere ihtiva eden 2. plan. Yetim Genelkurmay Başkanı Sayın Orgeneral Hilmi Özkök

gemi aslanı Başbakan Sayın Tayyip Erdoğan, Yörük Cumhurbaşkanı Necdet Sezer

şeklinde burada geçen şeylerin karşılıkları yazılmış sınıf koro ocak ordu."


Tanık Hilmi Özkök: "Evet. "
Duruşma savcısının: "Sağduyu kamuoyu, okul ordu görev koro şarkıları kamuoyuna

yapılacak açıklamalar vesaire gibi açıklamalar yapılmış. Siz de diyorsunuz ki bu slaytlar

bana geldiğinde orada isimleri geçen kişilerden bazıları emekli olacaklardı. Bu bilgiler

bana ilk geldiğinde karargahtaki arkadaşlarımla dahi paylaşmadım çünkü bazı şeylerin

şuyu vukuundan beterdir diyorsunuz. Burada emekli olacak dediğiniz kişiler hangileridir

hangi komutanlar emekli olacaklardı açıklar mısınız?" Şeklindeki sorusuna,


Tanık Hilmi Özkök: "Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman ve Jandarma Genel

Komutanı Şener Eruygur Orgeneral onlar zaten bekleme sürelerini Kuvvet

Komutanlığından Aytaç Yalman 2 senesini tamamlamıştım Şener Eruygur'da

orgenerallikte 4. senesini tamamlamıştı. " Şeklinde,


Duruşma savcısının: sözkonusu slaytların kendisine ne şekilde geldiğine ilişkin sorusuna,

kendisine "CD olarak" geldiğini,


Duruşma savcısının: "Getiren kişinin asker mi sivil mi? Olduğuna" ilişkin soruya;
Tanık Hilmi Özkök: "Onu onu hatırlamıyorum efendim yani onlar öyle dediğim gibi çok

kaynaklardan geliyordu ve sel gibi geliyordu o zamanlar yani böyle birçok da

Genelkurmay Başkanının işleri vardır biliyorsunuz. Genelkurmay Başkanı o konuyla

meşgulken yani bütün bunların bu kadar önemli olduğunu şimdi anlaşılıyor o zamanlar

bunun farkında belki de değildik. Diğer işlerimizle uğraşmaktaydık. O bakımdan kim

getirdi nasıl geldi tam şey edemiyorum hatırlayamıyorum dediğim gibi geçerli bir

dokümanda olmadığı için bunu da araştırmadım yani gerçekten şey midir kim getirdi nasıl

yaptı diye durum böyle."


Duruşma savcısının: Sanık M.Şener Eruygur'u gazeteci ve rektörlerle Genel Komutanlıkta

görüşmesinin yanlış anlaşılmalara sebebiyet verebileceği endişesiyle uyarmasına neden

olan bilginin kaynağını somıası üzerine.
Tanık Hilmi Özkök: "Astlarımdan değil de gene isimsiz olarak geliyordu. Bu gibi şeyler

nedense böyle imzalı mühürlü göndermiyorlar efendim. Yani bu ve kulaktan kulağa

şeklinde geliyor onun için zaten hep sıkıntısı da odur komutanların. Dediğim gibi bunlara

hiç hukuki olarak itibar edilmez ama komutanlar denetlemelerinde idari tahkikatlar...

vesaire yaparken bu konulara dikkat edin diye astlarına söyleyebilir benim genel

prensibim bu şekildeydi. " Şeklinde cevap vermiştir.


1010/2271
Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu'nun: "Şöyle bir ifadeniz oldu size gelen belli planlar

belli mektuplar üzerine sorumlu bir Genelkurmay Başkanı olarak temkinli olmam

gerekiyordu. Bazen bir fıkra bazen espri işte bazen açıktan bu konulardan haberdar

olduğum yönünde hissettiriyordum.... Bazı bilgilerin bana geldiğini hissettiriyordum

dediniz. Astlara güven vermenin önemli olduğundan bahsettiniz hatta risk alarak havada

yakıt ikmali yaptıracak kadar bu duyguyu vermenin önemine işaret ettiniz... Cesur

olduğumdan değil ama astlarıma bu güveni vermem gerekiyordu dediniz... Sizin bu

hususları ifade ettiğinizde yani astlarınıza ilk etapta astlarınız olarak kuvvet komutanları

akla gelir. Bu hususları ifade ettiğinizde astlarınızın tepkisi ne olurdu?"" şeklindeki

sorusuna, "Bu söylediğim sözün şeyine bağlı açıklığına bağlı. Çünkü biz önleyici diplomasi

dendiğimiz veya olaylara takaddüm etmek dediğimiz bir davranış biçimidir yönetimde.

Yani bir kişiyi doğrudan suçlamanızdan önce evvela onu bir uyarmak gereğini duyarsınız.

Dersiniz ki bir fıkra anlatırsınız veya bir espri yaparsınız veya uygun bir şey anlatırsın

mesela gazetede okuduğunuz bir haberi tenkit ediyormuş gibi olursunuz. Yani ondan bir

cevap beklemezsiniz. Onu sadece böyle bir şey varsa bunu bunu şey etsin baştan

engellensin böyle bir şey olmasın diye. Daha sonra açık seçik bir şey öğrenirsem de benim

astlarım benim tanırlar açıkça kendilerini çağırır yüzlerine karşı bunu sorardım yani el

altından araştırmazdım astlarımı. Doğrudan doğruya kendisini çağırır böyle böyle bir şey

var doğru mudur değil midir diye sorardım. Onlar da bunu bana göre memnuniyetle

karşılarlardı. " Şeklinde,


Sanık Hasan Atilla Uğur'un: "... Acaba size bu CD ortamında gelen şeyi hafızanızı

zorlayabilirsiniz Faruk Demir isimli bir şahıs mı getirdi ya da Faruk Demir'i tanıyor

musunuz komutanım?" şeklindeki sorusuna,
Tanık Hilmi Özkök: "Öyle birisini tanımıyorum öyle bir şey getirdiğini de bilmiyorum.''''

Şeklinde,


Sanık Hasan Atilla Uğur" un: "Biraz önce yine iddia makamı size sordu bu Ay Işığı,

Yakamoz adlı planlara baktınız mı incelediniz mi diye siz evet onlara baktım oradaki

tabirlere de baktım ve bunun bir dezenformasyon olacağını da düşündüm ciddi anlamda

şüphe ettim dediniz. Zatıaliniz 12 Eylül 1980 darbesinde sanıyorum kurmay albay

rütbesindeydiniz ben öyle hatırlıyorum. Sayın Komutanım bir darbenin olmasında bu bir

görüş sorusu değil tabi o baktığınız planda sivillerle görüşme, milletvekilleriyle görüşme

rektörlerle görüşme vesaire bir darbenin içeriğinde kimyasında böyle bir şey var mıdır?

Darbe olur ertesi gün ne parlamentosu kalır ne bir şeyi kalır biz bunu 12 Eylül'de gördük."

Şeklindeki sorusuna.
Tanık Hilmi Özkök: "Bu yorum isteyen bir şeydir buna cevap vermek istemiyorum efendim

tamamen şahitlik değil yorumdur. " Şeklinde yanıtlamıştır.


Mahkeme Başkanı'nın: Sanık Hayrettin Ertekin'in "... Balyoz, Yakamoz darbe planlarıyla

ilgili DVD'nin kendisine hangi tarihte geldiği ve Bergütay Varımlf nın verip vermediği"

şeklindeki yazılı sorusunu sorması üzerine.
Tanık Hilmi Özkök'ün "daha önce cevapladığı gibi kesin tarihini bilmediğini, 2004 yaz,

bahar aylarında geldiğini, Bergütay in kendisini ziyaret etteğini ancak bu konuyu onunla

konuşmadığını, böyle bir şey hatırlamadığını"
/ 1011 /2271
Bir kısım sanıklar müdafi Av. Celal Ülgen'in: "... Efendim Sayın Mahkeme Başkanı

ifadeye başladığınız zaman bir şema göstererek bu şema size o gün gelen yazının ekindeki

şema mıdır diye sorduğunda siz detayda farklılık bulunabilir ama yani buna benzerdi

dediniz kesin olarak budur demediniz çünkü hakikaten detayda farklılık bulunabilirdi. Ama

daha sonra Cumhuriyet Savcısı ekranda birtakım slaytlar gösterdi ve bu slaytlar işte Ay

Işığı. Yakamoz'a ait slaytlar ve gene o da sordu dedi ki, bu slaytlar o slaytlar mı dedi. O

sırada evet bunlardı diye geçtiniz yani onların da o slaytlara da ekleme olmalı olması

halinde sizin sadece Cumhuriyet Savcısının gösterdiği o slaytlara bakarak bu slaytlar o

slaytlardır diyebilme olanağınız var mı Sayın Komutan..." şeklindeki sorusuna, "Hayır

hayır yoktur ama ben gördüğüm slaytların onunla. " Şeklinde, sanık müdafiinin: "Benzer

olduğu için." Şeklindeki sorusuna. "O okuduklarımın 1, 2 tanesini aynen söyledim. Gayet

tabi ki sonradan konmuş değiştirilmiş olabilir ona ben bir şey diyemem o savcı makamının

şeyidir" Şeklinde.
sanık müdafiinin: "Son kısa gene görev yaptığınız sürede Genelkurmay Başkanı olarak Ay

Işığı. Yakamoz. Eldiven ya da adı bir başka olan bir darbe planı ya da darbe hazırlığı

bilgisi size ulaştı mı siz böyle bir şeyi duyumsadmız mı?" şeklindeki sorusuna, "Ben £

sadece Yakamoz ve Ay Işığını okuduğumu diğer eldiven ve diğerini görmediğimi Savcılık

ifademde de söyledim bugün de bugün de konu oldu. Onun dışında bunları şeyden üstünde

bir değer taşıyan bir başka bir belge almadım bu belgelerin kanunen geçerli belgeler

olmadığını daha evvel ifade etmiştim. " Şeklinde, sanık müdafiinin: "Başka adla anılan bir

bilgi geldi mi? Başka adla anılan bir darbe planı gibi bir bilgi geldi mi size?" şeklindeki

sorusuna, "Hayır, hayır darbe yapalım şey yapalım diye herhangi şey gelmedi. "..."Ancak

bu şeyler üzerine alarm oldu tabi ki." Şeklinde yanıtlamıştır.


Sanık Levent Ersöz müdafii Av. Murat Nebi AyhanTn: "Slaytlar sonuçta bir askerin

elinden çıktığı iddia ediliyor...Teknik olarak." ve Mahkeme Başkanımın: "Bu size sunulan

slaytların nasıl hazırlandığını kimin hazırlandığını öğrendiniz mi, araştırdınız mı?"

şeklindeki sorularına, Tanık Hilmi Özkök: "Bu Yakamoz mu?", Mahkeme Başkanımın:

"Evet Ay ışığı ve Yakamoz slaytlarının." Açıklaması üzerine, Tanık Hilmi Özkök:

"Oradaki ifadelerin bunların bir asker elinden çıktığını bana gösterdi." Şeklinde,

Mahkeme Başkanımın: "Ama kimin yaptığını öğrenebildiniz mi?" şeklindeki sorusuna,

"Hayır kimin yaptığını bilemem çünkü şeysiz. " Mahkeme Başkanımın: "Peki nerede a

hazır..." demesi üzerine.Tanık Hilmi Özkök: "....şeyleri silinerek gelir böyle şeyleri

genellikle bilgileri onu bilemiyorum ama şuradan biliyorsunuz mesela silahlı kuvvetlerin

personel kanunu var. Bu personel kanunu çok inceliktedir herkes bilmez, mesela Askeri

Şurada devamlı tayin yapıldığını zannediyor hiç alakası yoktur o ap ayrı bir konudur

terfılere bakar orası, terfi edemeyenlerde kendiliğinden emekli olur. Yani onlara

baktığımız zaman bir asker şeyi görüyorsunuz asker bilgisi görüyorsunuz ama bu sadece

bende yaratılan bir imajdı gerçekten böyle bu böyle midir onu tabi Savcılık Makamı ve

sizler takdir edersiniz. " Şeklinde, Mahkeme Başkanımın: "Evet nerede hazırlandığını

tespit edebildiniz mi?" sorusuna da, "Hayır edemedik." Şeklinde yanıt vermiştir.
Üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlumun: "Jandarma Genel Komutanlığı herhangi bir askeri

harekatta sizin emrinizde ama idari bakımdan İçişleri Bakanlığının emrinde olan bir

kurum. Siz size Ay Işığı ve Yakamoz isimli iddianamede darbe planı olarak nitelenen

belgeler geldiğinde Jandarma Genel Komutanlığı bilgisayarlarını inceleme gibi bir

düşünceniz olduğunu ancak bu düşüncenizi açtığınız kişi veya kişiler bunun uygun

olmayacağı yönünde hukuki mütalaada bulunduğundan bahsettiniz. Bu kişi kimdir?"


1012/2271
şeklindeki sorusuna, "Adli müşavir. Benim görev Genelkurmaydaki görev süremin 3.

yılında olan bir albaydı. Şu anda isimin anımsayamıyorum efendim ama kuruma

sorarsanız bunu söyleyebilir.... Ben ona genel olarak sordum yani bu şeylere referans

vermeden yani benim yetkilerim ne jandarma konusunda mesela böyle bir denetleme

yapabilir miyim bilgisayara girebilir miyim? Dediler ki girmeseniz iyi olur. " Şeklinde

yanıtlamıştır.


Üye Hakim'in: Görevi sırasında sağlığı nedeniyle hakkında herhangi bir spekülasyon

yapılıp yapılmadığı, ... Komutanlığı sırasında Murat Yetkin GATA"da herhangi bir sağlık

kontrolüne gitmediğini ifade etmiş olduğunu hatırlatıp doğruluğunu sorması üzerine,

"Hayır ona katılmıyorum ben GATA da her sene şey hala devam ederim. Kontrole giderim

ve emir de verdim bütün astlarımın gitmesi için. "..."Komutanlığım sırasında da evet

giderdim. " Şeklinde.


Üye Hakim'in: "Bu evden yemek getirme konusu soruldu. Doğal olarak bu herkesin

ilgisini çeken bir husus Genelkurmay Başkanı olmanızdan dolayı bu soru özellikle

gündeme geldi. İddia makamı tarafından da size soruldu. Genelkurmay Başkanlığınızın

tamamını kapsayan bir uygulama mıdır? Yoksa belli bir dönemi kapsayan bir uygulama

mıdır?" şeklindeki sorusuna, "Belli bir dönemi kapsayan bir uygulamadır."...

'"Zannediyorum 2. yılımda yani 2003. 2004 arasında olabilir efendim veya 2005'e kadar

gittiği olabilir." .... "Daha sonra şu anda kesin hatırlamıyorum ama herhalde terk ettim.

Öyle sefer tası falan da yoktu efendim. Evimden bir şey içerisine kabın konulur o bir şeyde

getirilir bir paket halinde getirilirdi." Şeklinde yanıtlamıştır.
Mahkeme Başkanı: "Yine Yakamoz kod adlı darbe planının yapılacaklar bölümünde bir

iddialar var. Sizinle ilgili bölüm şu şekilde Genelkurmay Başkanına karşı yapılacaklar.

Laik Türkiye Cumhuriyeti Devletini satıyor, menleri kirlilere karşı korumuyor. Türk

Silahlı Kuvvetlerinin bekasal etkinliğini bitiriyor. İrticai faaliyetleri destekliyor, şeklinde

bir bölüm var. Bunlarla ilgili size söz. size yönelik sözler söylendi mi veya yayınlar yapıldı

mı? İnternet olsun, görsel yazılı medyada olsun."


Tanık Hilmi Özkök: "Hayır ben böyle bir şey benim yüzüme karşı söylenmiş değil, zaten

bu konuda anlayabildiğim bir cümle değil, menler falan böyle bir şey bilmiyorum. Ama

hep kullandılar irtica ile ilişkimi, Genelkurmay Başkanı oluş safhamdan başlayarak bunlar

basında şurada burada okundu. Ama kimler verdi, nasıl verdi, neden yapıldı bunları tabi

nakletmek benim şeyimde değil efendim. Bilgim dahilinde değil."
Mahkeme Başkanı: "Şimdi Ay Işığı kod adlı darbe planı olarak iddia edilen planda şöyle

bir bölüm var. Yapılacaklar bölümünde sizinle ilgili bir bölüm var. Emekli generaller diğer

subayların ve darbe ile koordineli hareket eden sivillerin Başbakan Erdoğan ve

Genelkurmay Başkanı Özkök'ü hedef alan açıklamalar yapmaları şeklinde bir bölüm var

yani bu yapılacak diye planlanmış olduğu iddia ediliyor. Size böyle bir açıklama yapıldı mı

buna yönelik faaliyetler yapıldı mı?"


Tanık Hilmi Özkök: "Hayır bana kuvvet komutanlarımın yaptığına dair böyle bir şey

duymadım ama basında benim aleyhime bazı şeyler çıktığını daha evvel de söylemiştim.

Yani ben böyle spesifik olarak bu bu kuvvet komutanın veya bir silahlı kuvvetler mensubu

bunu yapmıştır diye bir bilgim yok efendim.'"


1013/2271
Mahkeme Başkanı: "Yine Yakamoz kod adlı darbe planının yapılacaklar bölümünde bir

iddialar var. Sizinle ilgili bölüm şu şekilde Genelkurmay Başkanına karşı yapılacaklar.

Laik Türkiye Cumhuriyeti Devletini satıyor, menleri kirlilere karşı korumuyor. Türk

Silahlı Kuvvetlerinin bekasal etkinliğini bitiriyor. İrticai faaliyetleri destekliyor, şeklinde

bir bölüm var. Bunlarla ilgili size söz, size yönelik sözler söylendi mi veya yayınlar yapıldı

mı? İnternet olsun, görsel yazılı medyada olsun.'* Şeklindeki sorusuna.


Tanık Hilmi Özkök: "Hayır ben böyle bir şey benim yüzüme karşı söylenmiş değil, zaten

bu konuda anlayabildiğim bir cümle değil, menler falan böyle bir şey bilmiyorum. Ama

hep kullandılar irtica ile ilişkimi, Genelkurmay Başkanı oluş safhamdan başlayarak bunlar

basında şurada burada okundu. Ama kimler verdi, nasıl verdi, neden yapıldı bunları tabi

nakletmek benim şeyimde değil efendim. Bilgim dahilinde değil, "şeklinde yanıtlamıştır.
REKTÖRLER KONUSUNDA SAVCILIKTA:
19 Ekim 2003 tarihinde Jandarma Genel Komutanlığında Rektörlere yönelik bir brifing

verildiğinden haberdar olmadığını, ancak Jandarma Dinlenme Tesislerinde sivillerle zaman

zaman yemek yendiğini duyduğunu, bunlarında olağan şeyler olduğunu,
Savcılık ifadesi alındığı sırada;
"Özden ÖRNEK'e ait olduğu değerlendirilen "günlükler" in "16 Mart 2004" başlığı

altında; Genelkurmay Başkanını görmeye gittiğini anlatarak "Bizim yaptığımız bazı

girişimler ve bilhassa Jandarma Genel Komutanı 'nın girişimlerinin hemen hepsinden

haberi vardı. Jandarma Genel Komutanı 'nı nedense hedef olarak almıştı ve bütün belgeler

elimde, bunları devletin arşivlerine geçireceğim, bu tarihi bir görevdir. Şener'in yaptıkları

yetkisini aşmaktır. Kendi tesislerinde eski meclis başkanı ve rektörler ile görüşme yapmış

Bunları nasıl yapar. " diyerek Şener Eruygur 'un yaptıklarını kendisine anlattığını, daha

sonra fişleme olaylarından bahsettiğini, bu tür olayların TSK yı küçük düşürmekten başka

bir işe yaramadığını anlattığı tespit edilmiştir.Özden Örnek ile bu şekilde bir toplantı

yaptınız mı? Bahsedildiği gibi Mehmet Şener Eruygur'un "Darbe" faaliyetleriyle ilgili

herhangi bir girişimde bulundunuz mu? Arşivlerde bu konuyla ilgili belge var mı?

Şeklindeki soruya, "Ben yukarda belirttiğim gibi eski Meclis Başkanı ile Ordu

karargahında bir toplantı yaptıklarından bilgim yoktur, yukarda belirtilen ifadeleride

Özden Örnek'e hitaben kullanmadım. Ancak yukarda belirttiğim gibi bilahare Şener

Eruygur 'un bizzat kendisine bazı duyumlarım olduğunu söyleyerek uyarıda bulundum. Zira

benim o dönem en önemli prensip ve görevlerimden biride muhtemel olayları vuku

bulmadan önlemekti. " şeklinde yanıtlamıştır.
REKTÖRLER KONUSUNDA DURUŞMADA:
Mahkeme Başkanımın: Fatih Hilmioğlu'na ait yazılı soru olarak verdiği "... YÖK Yasa

Tasarısı taslağı Genelkurmay Başkanlığına gönderilmiş midir, o dönemde bir YÖK Yasa

Tasarısı var, Genelkurmay Başkanlığına gönderilmiş midir" şeklindeki sorusuna, Sanık

Fatih Hilmioğlu söz almadan "2003 Sayın Başkanım."*şeklinde müdahale etmesi üzerine,

Mahkeme Başkanı'nın: "2003 yılları." Tanık Hilmi Özkök: "Hatırlıyorum efendim, YÖK

Kanununu şey ettik, karargahta gördüğümü hatırlıyorum, inceledik. " Şeklinde,


1014/2271
Mahkeme Başkanının: "Genelkurmay Başkanlığı söz konusu tasarı hakkında hükümete

görüş bildirmiş midir? Hatırlıyor musunuz?" "Onu tam hatırlayamıyorum " Şeklinde.


Mahkeme Başkanı nın: "Şimdi ifadenizde belirtiyorsunuz, rektörlerin komuta kademesiyle

veya komutanlarla görüştüğünü belirtiyorsunuz. Soru şu şekilde başka hangi rektörler

YÖK yasa tasarısı nedeniyle komuta kademesine ziyaret yapmışlardır."
Tanık Hilmi Özkök: "Şu anda hiçbirisini hatırlamıyorum, hayır, ben kendimi kastediyorum

Genelkurmay Başkanı olarak. "


Mahkeme Başkanı: "YÖK Yasa Tasarısı nedeniyle YÖK Başkanı vekili rektör veya

rektörlerin gruplar halinde Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Büyükanıt, Milli Güvenlik


Yüklə 31,9 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   145   146   147   148   149   150   151   152   ...   335




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin