verir. Örneğin, geçen yıl Ankara 'da bilgi güvenliği ihlali şüphesiyle, ivedilikle mahkeme kararı
çıkartılmış, Çiğiltepe Lojmanlarında kırka yakın eve baskın yapılarak, askeri savcılık
tarafından arama yapılmış, bazı bilgisayar ve dokümanlara el konulmuş ve olayla ilgili bir
şahıs gözaltına alınmıştır. Yine bu yılın Mayıs ayı sonlarında benzer bir durumundan dolayı
Özel Kuvvetler Komutanlığından bir grup personelin evi, işyerleri ve arabaları gece yarısı,
yukarıdaki olaya benzer şekildeki hız ve kararlılıkla aranarak, gözaltına alınanlar olmuştur.
Sayın Savcım, îrticayla Mücadele Eylem Planının medyaya yansımasından sonra Genelkurmay
Karargahında yaşanan diğer gelişmeleri özetlemek istiyorum. 1- Genelkurmay Başkanlığı
olaydan, söz konusu belgenin medyaya yansıdığı gün sabah saat 04:30 itibariyle Genelkurmay
İletişim Daire Başkanlığı vasıtasıyla haberdar olmuştur. 2- İKK ve Güvenlik Daire Başkanı
Tümg. M. M. A ve beraberindeki Bnbaşı. Olayın olduğu sabah olayı incelemek üzere Bilgi
Destek Daire Başkanlığına geldiklerinde, Bilgi Destek Daire Başkanlığında görevli Alb.
Çiçek'in haricindeki diğer iki şube müdürünün mesai başlangıcından önce Dz. P.Kur.Kd.Alb.
Dursun Çiçek'in şubesinde bilgi ve belge temizliği yaptıklarına şahit olmuşlardır. 3- Aynı gün
mesai başlangıcında Alb. Dursun Çiçek'e Tümg. M.M.A tarafından "Bunu siz mi hazırladınız?
" diye sorulmuştur. Alb. Çiçek panik içerisinde inkar ederek "Bunu biz yapmadık, bizim
dairenin işi değil. " Deyince Tümg. A "Sen onu bırak, ben sana bu şekilde hazırlanan yüzlerce
belge gösteririm, sen bana bu belgenin nereden sızdığını söyle!" diyerek tepki göstermiştir. 4-
Bu olay anında hiçbir mahkeme kararı alınmamıştır. Hiçbir gözaltı gerçekleşmemiştir ve hiçbir
1365/2271
ifadeye başvurulmamıştır. Belgeyi tespite yönelik ciddi hiçbir araştırma yapılmamış, gayri ciddi
bir şekilde davr-anılmıştır. 5- Sivil savcılığın olaya el koyması hususu gündeme gelince Alb.
Çiçek 'in bilgisayarı ilgili şubedeki bütün bilgisayarlar ve ilgili server (ana bilgisayar) dahil her
şey alınmıştır. Alınan tüm bilgisayarlar özel programlarla 35 kez geri getirilemeyecek şekilde
silinmiştir. Bu işlemler 19-20-21 Haziran 2009 tarihlerinde Cuma. Cumartesi ve Pazar günü
gizli bir şekilde gerçekleştirilmiştir. Silinen bilgisayarların Genelkurmay MEBS Başkanlığında
kayıtlı numaraları: 41440, 34218, 24187, 20245. 24159, 27861, 34331, 24251, 24040, 38534,
29595, 24551, 29653, 24532, 39198, 13924, 13920, 16118, 16110, 539337, 121561, 224259,
321609, 421624, 41510, 29816, 24045, 34359, 41520, 24362, 41401, 24749, 38537, 24242'dir.
Bilgisayarlar ve hard diskleri Savcılığa tüm temizleme işlemlerinden geçirildikten sonra
gönderilmiştir. Daha sonra bu bilgisayarlar başka birimlere kaydırılmıştır. 6-Alb. Çiçek'in ve
ilgili Şubenin bilgisayarlarını inceleme ve temizleme işleminde Genelkurmay MEBS
Başkanlığında görevli Ütğm. Fatih Karacaer ve Deniz Kuvvetleri MEBS Başkanlığında görevli
Ütğm. Berrin Şahin görev almıştır. 7-Alb.Çiçek'in evinin aranma işlemi belgenin basında yer
almasından 5 gün sonra göstermelik bir şekilde gerçekleştirilmiştir. Genelkurmay Askeri Savcı
Yardımcısı Ask. Hak. Yzb. İ. V. Ş aramaya ciddiyet kazandırmak için evde tam 5-6 saat vakit
harcamış, hiçbir arama yapmamış ve bir şey bulmadan dönmüştür. Yavuz hırsız misali Sayın
Askeri Savcımız Bilgi Destek Daire Başkanlığına geldiğinde "Biz personelimizi böyle koruruz. "
Diyerek tavrını açık bir şekilde ortaya koymuştur. 8-Aynı şekilde, Genelkurmay Karargahındaki
tüm kağıt imha makineleri bir araya toplanarak, hukuki açıdan sıkıntı oluşturacak kırk torbaya
yakın evrak (kağıt parçaları!) bu makinelerde kırpılarak ve akabinde yakılarak deliller yok
edilmiştir. Bahse konu işlemlerde görev alan erbaş ve erler de dahil olmak üzere tüm personel
uygun (!) bir şekilde uyarılmışlardır. Evrak imhasında görev alan erbaş ve erlere ait isim listesi
EK-Ç'de sunulmuştur.9- Alb. Dursun Çiçek ve ekibinin hazırladığı "Irticayla Mücadele Eylem
Planı" belgesinin TSK'ya ait olmadığını raporlamak ve belgenin yazım teknikleri açısından
sahte olduğunu ispata yönelik; Bilgi Destek Harekatı ve Gayri Nizami Harp teknikleri hakkında
deneyimli, akademik eğitim ve karar tecrübesine sahip bir personelin başkanlığında bilirkişi
heyeti oluşturulmuş ve kamuoyunun, belgenin sahte olduğunu algılamasın yönelik, göstermelik
bir rapor hazırlanmıştır. Ancak gerçek, bilirkişi heyetinin dediği gibi değildir. Gnkur. İsth.
Bşk.lığıııda olduğu gibi Gnkur. Bilgi Destek Daire Başkanlığındaki mevcut uygulamada; özel
içeriği bulunan evrakların (Hükümet. İrtica şahıslar, STÖ vb. hukuki açıdan sıkıntılı
evraklar) üzerinde TSK'ya ait olduğunu gösterir hiçbir ibare bulunmaz, a. Değişik yazı
fontları ve puntoları kullanılır, b. Kapak yazısı ile eki bir araya getirildiğinde kapakla ekin
birbirinin devamı olduğunu gösterir hiçbir ifade bulunmaz, c. Özel içerikli eklerin üzerine
gizlilik derecesi, imza bloğu, kontrol güvenlik numarası, evrak numarası gibi TSK'ya ait
ibareler yer almaz, (Gnkur. Bşk.lığının MİT ve EGM'den şahıslar (Sivil) hakkında yapılan
yazışmalarda bu görülebilir) ç. Bilgi notları saklanırken kapağı ayrı bir yerde, bilgi notu ayrı
bir yerde saklanır. Böylece bilgi notu TSK 'ya ait olmayan bir yazıymış gibi görülebilmektedir,
d. Bilgi notunun hangi kapağa ait olduğunun belirlenmesi ise tarih, saat gurubu, bilgi notu ve
kapağına aynı numaranın verilmesi gibi yöntemlerle yapılmaktadır, e. Buradan da anlaşılıyor
ki andıç, eylem planı, bilgi notu gibi çalışmalarda herkes kendine göre bir usul ve tarz
belirleyebiliyor. 10- İrticayla Mücadele Eylem Planının sızmasından hemen sonra, benzer
belgelerin sızmasını önlemek üzere, özellikle Alb. Dursun Çiçek 'in (E.) Org. Hurşit Tolon 'a
gönderdiği iletinin basında yer almasını müteakip, bilgi güvenliği konusunda Gnkur. II'inci
Bşk. Org. HI imzasıyla Gnkur. Bşklığının 24 Haziran 2009 tarihli, İSTH:2240-57172-09/KK
ve Güv. D.Bil.Güv.Ş. sayılı ve "Bilgi Güvenliği Tedbirleri" konulu bir emir yayımlanmıştır. Bu
emirde; a. Evraklara güvenlik kontrol numaraları üç defa basılacak. Birincisi konu ve evrak
numarasına gelecek, ikincisi metne, üçüncüsü ise imza bloğu ve imza üzerine gelecek şekilde
olacak, b. Bilgisayar ortamındaki yazışmalarda kesinlikle yazı bittikten sonra arz ederim, ad
1366 / 2271
soyad, görev gibi ifadeler olmayacak, c. Hiçbir evrakta ıslak imza taranarak bilgisayara
yüklenmeyecek, elektronik imzalı olarak gönderilecek, ç. İnternette elektronik postalarda isim
kullanılmayacak, d. Karargahlardaki internet bilgisayarları ve dizüstü bilgisayarlar
sınırlandırılacak gibi ifadeler yer almıştır. Bu emirden de anlaşılıyor ki bu belgenin ortaya
çıkması TSK'yı çok zor durumda bırakmış bu tür olayların tekerrür etmemesi için gerekli
önlemlerin alınması istenmiştir. Sayın Savcım, beni bu çalışmaya sevk eden gerekçe Alb. Çiçek
ve ekibin hazırladığı "İrticayla Mücadele Eylem Planı "nın ele geçirilmesi ile başlayan süreçte
Genelkurmayın, "Belgenin TSK'yı yıpratmak adına hazırlanmış olduğu " ön kabulü ile belgenin
sahteliğini ispatlama çabaları olmuştur. Sayın Savcım, bir cunta ekibinin yapmış olduğu illegal
bir çalışma nedeniyle yıllardır görevini layıkıyla yerine getiren personel mağdur edilerek suçlu
muamelesine tabi tutulmuş ve çeşitli yerlere sürülmüştür. Ama asıl suçlu olan Dz.P.Kur.Alb.
Dursun Çiçek, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Karargahında Daire Başkanlığı makamına
atandırılarak himaye görmüştür. Olayın failleri yerine yıllardır Bilgi Destek Daire
Başkanlığının gerçek emekçileri olan subay, astsubay ve sivil memurlar suçlu muamelesi
görerek karargah dışında çeşitli yerlere sürülmüştür. Burada asıl konu Albay Dursun Çiçek
değildir. Dursun Çiçek zavallı bir adamdır. Asıl önemli olan bu Albayın bulunduğu konumdur.
Sayın Savcım, cunta, şimdiye kadar "keridi hukuku" dışında bir hukuk tanımadı. Şimdi sizin
gibi adaleti tesis edecek ve gerçek hukukun), üstünlüğünü ortaya koyacak "cesur" savcılarımızın
nefeslerini enselerinde hissedince yaptıkları kirli işlerin üzerini kapatmak için her türlü gayri
ahlaki yola başvuruyorlar. Gerçeklerin üzerini örtmeye çalışıyorlar. Sayın Savcım, bu ülkenin
insanları gayretlerinizi takdirle karşılamaktadırlar. Her türlü fedakarlığı ortaya koyarak
çalıştığınızı biliyorlar. Sayın Savcım, tanık olarak çağırmanız durumunda da gelmeye hazırım.
Cumhuriyetin savcılarının söz konusu cuntayı çözmeye başladığını görmekten mutlu ve
umutluyum. Saygılarımla arz ederim. EKLER: EK-A (İrticayla Mücadele Eylem Planı Orijinal
belgesi) EK-B (Cunta Tarafından Hazırlanmış Bilgi Destek Çalışması EK-C (STÖ'lerle İlgili
Habere İlişkin Bilgi Notu)EK-Ç (Evrak İmhasında Görev Alan Erbaş ve Erlere Ait İsim Listesi
/' şeklinde iddiaların ve olayların anlatıldığı ekinde irticayla Mücadele Eylem Planının ıslak
imzalı orijinalinin gönderildiği görülmüştür.
c) 2 Nolu İhbar Mektubumda:
"Sayın Savcım,Ben ülkesini ve çalıştığı kurumu her şeyden üstün tutan bir TSK
mensubuyum. Ülkemi o kadar seviyorum ki kendimi, ailemi mesleki kariyerimi ve
geleceğimi riske atarak "İrticayla Mücadele Eylem Planı" belgesinin aslını gönderdim.
Elde ettiğim belgelerin kamuoyuna yansımasından ve Adli Tıp Kurumu'nca da teyit
edilmesinden sonra yaptığım bu girişimin çok yerinde olduğunu kıymetlendirmekteyim.
Amacım, tutku ile bağlı bulunduğum Türk Silahlı Kuvvetleri'ni yıpratmak değildir. Aksine,
Silahlı Kuvvetlerin arkasına saklanarak ülkemizin istikrar, güven ve demokrasisine
kastedenleri deşifre etmek suretiyle ülkeme hizmet etmektir. Sadece gerçekler ortaya çıksın
ve telafisi imkânsız girişimlere engel olunsun istiyorum. Bu kapsamda, Kurumumuzda
çalışan herkesi yardımcı olmaya ve elde ettikleri bilgi-belgeleri yargı ve kamuoyu ile
paylaşmaya davet ediyorum.
Gönderdiğim mektupta birbirinin devamı olan Bilgi Destek Planı (LAHİKA) ve İrticayla
Mücadele Eylem Planı ile ilgili detayları birleştirerek yazmıştım. Cunta yapılanması
tarafından bu hususlar gerekçe gösterilerek, belge ve mektubun içeriği üzerinde
güvensizlik oluşturmak ve delil niteliğine zarar vermek için bir çalışma başlatılmıştır.
Kamuoyunun yanlış bilgilendirilmesini önlemek ve Cunta'nın istismarının önüne geçmek
için ilk mektubumdaki "İrticayla Mücadele Eylem Planının basında yer almasını müteakip,
1367/2271
..." diye başlayan paragrafta "İrticayla Mücadele Eylem Planı"yerine "Bilgi Destek Planı
(LAHİKA) " ifadesi konularak aşağıdaki gibi değerlendirilmesi gerekmektedir:
"Bilgi Destek Planı (LAHİKA)'nın basında yer almasını müteakip, belgenin
hazırlanmasında kullanılan tüm bilgisayarlar temizlenmiş ve ilgili evraklar imha edilerek,
kamuoyuna Genelkurmay Başkanlığı tarafından böyle bir çalışmanın olmadığı yönünde bir
açıklama yapılmıştır. İmha süreci bizzat Org. Ergin Saygun'un Özel Sekreteri Kur.Alb.
Uğur Berksun tarafından takip edilmiş, kendisi Bilgi Sistemleri İşletme Şubesine giderek
söz konusu eylem planının hazırlanmasında kullanılan 30709, 33746, 40077, 27238, 27229
ve 16693 BİM numaralı bilgisayarların hard disklerinin geri getirilemeyecek şekilde
silinmesine nezaret etmiştir. Bu işlemde Alb. Şükrü Kısadere. Ütğm. Erhan Sakallı, Ütğm.
Kazım Bozkurt, Bçvş. Mustafa Urhan ve Svl.Me. Rıfat Sülük görev almışlardır. "
Mektubumda ayrıca, "Bilgi Destek Planı (LAHİKA)"mn ve "İrticayla Mücadele Eylem
Planı "nın hazırlanmasında görev alan personeli bir arada yazmıştım. Soruşturmanın
sıhhati açısından, İlker Ziya Göktaş'ın sadece "İrticayla Mücadele Eylem Planı"nın
hazırlanmasında görev almış olduğunu da detay bilgisi olarak ekliyorum.
Karargâh içindeki Cunta yapılanması, kendileri adına gelişen olumsuz süreci tersine
çevirmek için aşağıda ifade edilen faaliyetleri planlamaktadır.
1. Mektuptaki belge ile ilgili olarak yazıcı, kalem, mürekkep vb. tali unsurları ön plana
çıkararak belgenin içeriğinden çok şekli unsurlarının kamuoyunda tartışılmasını
sağlamak.
2. Belgenin gerçekliğini ortaya koyan kişi ve kurumları yıpratmak.
3. Belgeyi yayınlayan ve savunan gazete ve gazetecileri belgenin gerçek olmadığına dair
ikna etmeye çalışmak, ikna edemediklerini de yıpratmak.
4. Belge'nin orijinalinin Askeri Savcılık aracılığı ile elde edilerek, Jandarma Kriminal'e
göndermek suretiyle gerçek olmadığına dair rapor çıkarttırmak.
5. İmza makinesi gibi argümanlara sarılarak kamuoyunda belgenin gerçekliğine olan
inancı sarsmak.
6. Belgenin içeriğinden daha çok, gündeme geldiği dönemin kamuoyunda tartışılmasını
sağlayarak dikkatleri belgenin içeriğinden uzaklaştırmak.
7. Anayasa Mahkemesine baskı yaparak bir an önce ilgili maddedeki değişikliğin iptaline
yönelik karar çıkarttırmak ve yargılama sürecini askeri yargıya taşımak suretiyle
takipsizlik kararı verdirmek.
8. 28 Şubat sürecinde dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan'a imzalatarak ihraç edilen
1000'in üzerinde TSK mensubu gibi TSK bünyesinde cadı avı başlatılarak YAŞ kanalıyla
büyük bir tasfiye yapmak.
9. Bu girişimler ile sonuç alınamaz ise Genelkurmay Askeri Savcılığı aracılığı ile
suçluların sadece Alb. Dursun Çiçek ve birlikte çalıştığı alt kademe personel olduğu
1368 / 2271
T
şeklinde karar aldırmak. Bu personelin olabilecek en hafif suçlar ile cezalandırılmasını
sağlamak. Yargılama sürecinin, emir vererek çalışmaları başlatan ve yönlendiren komuta
kademesine sıçramasına engel olmak.
Cunta faaliyetlerinin daha açık bir şekilde ortaya çıkmasını ve bu planların sadece Dursun
Çiçek'in faaliyetleri ile sınırlı olmadığını göstermek istiyorum. Genelkurmayda yürütülen
psikolojik harekât faaliyetleri kapsamında kamuoyunda daha önce de kısmen gündeme
gelmiş olan internet faaliyetlerinin detaylarını paylaşmak ve bütün bu çalışmaların Cunta
aracılığı ile hiyerarşik bir yapıda gerçekleştirildiğini göstermek için Ek-A'daki belgeyi
dikkatlerinize sunuyor ve tüm kamuoyu ile paylaşmak istiyorum.
Bu belge Genelkurmay tarafından yürütülen psikolojik harekât faaliyetleri için kullanılan
internet sitelerinin kamuoyuna yansımasından sonra (Basında 35 adet internet sitesi yer
almıştı. Hâlbuki bu sitelerin adedi 42 'dir ve Ek-B'de sunulmaktadır.) bunların
Genelkurmaya ait olmadığını göstermek ve daha sonraki sızmaları engellemek maksadıyla
hazırlanmıştır. Belgenin hazırlanmasında sızma olasılığı da dikkate alınarak çok özenli bir
dil kullanılmıştır. Ancak Belgenin son bölümünde "gri ve siyah propaganda faaliyetlerinin
Kurum'dan bağımsız olarak devam ettirileceği ifade edilmiştir. Hâlbuki bundan önce bu
illegal faaliyetler çok yoğun bir şekilde açıktan icra edilmekle idi.
İnternet siteleri ile ilgili haberler medyaya yansıdıktan sonra tüm siteler kapatılarak
yeniden yapılandırılmıştır. Ekteki belgede görüleceği üzere, Cunta aracılığı ile Komuta
katının görüş ve onayı alınarak yeniden faaliyete geçirilmiştir. Komuta katının onayından
sonra 35 site yerine 4 adet site ve bu adreslere yönlendirilen bir miktar alan adının
alınması kararlaştırılmıştır. PH faaliyetleri bu siteler üzerinden devam etmiştir. Ekte
sunulan belgedeki ANDIÇ'da da ifade edildiği gibi Bilgi Destek Daire Başkanlığında
görevli Şube Müdürlerinin üzerine kredi kartları alınarak ödemeler bu kartlar üzerinden
yapılacak şekilde yeni alan adları temin edilmiştir. ANDIÇ'ta parafı bulunan Şb.
Md. lerinin o dönemde yeni aldıkları kredi kartları ve yaptıkları ödemeler rahatlıkla banka
kayıtlarından temin edilebilir. Örnek olarak "İlker Ziya Göktaş'ın bu görev için almış
olduğu Ziraat Bankası'na ait olan 454...............061 no'lu kredi kartı"gösterilebilir.
Takdir sayın savcılarımızın ve Yüce Türk Mili et inindir. Saygılarımla arz ederim " şeklinde
ibare ile biten mektubun ekinde, sanık Dursun Çiçek imzalı "internet siteleri" konulu andıç
ile "günlük takip edilen Türkçe yayın yapan internet siteleri" ve "günlük takip edilen
yabancı dilde yayın yapan internet siteleri" başlıklı toplam 430 internet sitesinin isminin
yer aldığı belgenin bulunduğu görülmüştür.
Sanık Hasan Ataman Yıldırım'dan ele geçirilen (117) nolu DVD içerisinde "Hayhay"
isimli belgede "Başkanlık Siteleri, yapım, yazılım, link içerik yardımcı olunacak... Forward
et, tanıtım, mail grupları... Ortadoğu yazılım irtibat kur...Siteler hakkında Feyyaz amiral
ile görüş...Siteler, İr tica.net, İrtica, org, gencizbiz.net, gençlik, info, turkses.org,
naksilik.com, turkatak.gen.tr, ozgurgenc.net" şeklinde ibarelerin yer aldığı tespit edilmiştir.
Yine, hakkında kamu davası açılan sanıklar Burak Düzalan. Yakut Aksoy, Alperen
Erdoğan'dan elde edilen flash bellekte "Gölcük tersaneden Gb. Altunay Şahin, Topel'den
Yzb. Cem ŞİMŞEK: Alenen Sesar'ın reklamını yapmak ta bu s... kafalılara kalmış sanki"
şeklinde ibarelerin yer aldığı görülmüştür.
1369/2271
Sanık Hasan Ataman Yıldırım'dan elde edilen Kingston marka flash bellek içerisinde
Vodafone isimli belgede "Devrimci teğmenlerin TSK içinde tabana yaydma ve
bilgilendirme çalışmalarında (Mail grupları, PH içeren sunumlar, video siteleri, internet
siteleri) ataman yıldırım ve ekibi (Fatih Koca, Altımay Şahin, Cem Şimşek, Recai Alkan'a
bu konuda emirler verildi) görevlidir" şeklinde ibarelerin yer aldığı belirlenmiştir.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığıma posta yolu ile gönderilen, 2 sayfadan ibaret ihbar
mektubunun eklerinde "Gnkur Bilgi Destek Daire Başkanlığı Destek Şube tarafından
kamuoyunu yönlendirmek maksadıyla illegal bir şekilde işletilen internet siteleri" olarak
belirtilen internet siteleri arasında yer alan wwvv.irtica.org isimli internet sitesinin;
02.04.2006 tarihinde GoDaddy.com firmasına ait 68.178.232.100 IP numarası ile faaliyete
geçtiği, 26.04.2006 tarihinde 213.74.180.9 IP numarası ile Değirmencioglu A.S ve
09.03.2008 tarihinden 16.02.2009 tarihine kadar 195.155.137.41 IP numarası ile TR.NET
Orta Doğu Yazılım Hizmetleri A.Ş. isimli hosting firmasından hizmet aldığı, yine ihbarda
www.irtica.org isimli internet sitesine yönlendirildiği belirtilen www.irtica.net isimli
internet sitesinin ise 06.03.2008 tarihinden 16.02.2009 tarihine kadar 195.155.137.41 IP
numarası ile TR.NET Orta Doğu Yazılım Hizmetleri A.Ş. isimli hosting firmasından
hizmet aldığı. 16.12.2009 tarihli Bilişim Suçlan ve Sistemleri Şube Müdürlüğünce
hazırlanan rapordan anlaşılmıştır.
TR.NET Orta Doğu Yazılım Hizmetleri A.Ş. tarafından Cumhuriyet Başsavcılığımıza
yazılan 25.12.2009 tarihli yazıda, söz konusu IP adreslerinin TR.NET.IP adres
bloklarından olduğu ve internet hizmetleri alınan Milli Savunma Bakanlığı'na
yönlendirildiği bildirilmiştir. Dolayısıyla, www.irtica.org ve www.irtica.net isimli internet
sitelerinin, TR.NET Orta Doğu Yazılım Hizmetleri A.Ş. tarafından Milli Savunma
Bakanlığı'na yönlendirilen 195. 155. 137. 41 IP numarası ile yayın yaptığı anlaşılmıştır.
29.06.2009 tarihli 6683 nolu ihbar içeriğinde de;"Dursun Albay hükümet karşıtı yayın
yapan "turkatak.com" ve dini gruplar hakkında yayın yapan "irtica.org" sitelerini de
yönetiyor. Bu sitelere içerik sağlıyor. Bu sitelerin genelkurmay tarafından psikolojik
maksatlı hazırlandığı gazetelerde de yer almıştı. " şeklinde ibareler yer aldığı görülmüştür.
www.irtica.orgisimli internet sitesinin ana sayfasına bakıldığında 29.06.2009 tarihli 6683
nolu ihbar içeriğinde belirtilen "turkatak"' isimli internet sitesine link açıldığı (bağlantı
yapıldığı) görülmüştür.
İrticayla Mücadele Eylem Planı başlıklı belgede özetle,
"Dost unsurlar" başlığı altında; basın ve yayın organları kanalıyla irticai grupların iç
yüzünü gösteren propaganda çalışmalarının planlı bir şekilde yürütülmekte olduğu,
"İCRA" başlığı altında; Laik ve demokratik düzeni yıkarak, şeriata dayalı bir İslam devleti
kurma hayalinde bulunan AKP hükümeti ve ona destek veren çeşitli gruplar ile Fethullah
dilen grubu başta olmak üzere radikal dini oluşumlar hakkındaki gerçekleri gün yüzüne
çıkarmak, kamuoyu desteğini kırmak ve faaliyetlerine son vermek üzere bilgi destek
faaliyetlerinin icra edileceği,
1370/2271
"Planlama ve Genel Faaliyetler" başlığı altında; Ilımlı İslam konusunun özellikle
vurgulanacağı, FG 'çilerin ABD güdümünde hareket ettikleri ve İslam in orijinalini
bozmak istedikleri hususunun yoğun olarak dile getirileceği,
"Medya faaliyetleri" başlığı altında; Nurettin Veren gibi isimlerin TV
programlarında FG grubu hakkında kendilerinin istediği temalar doğrultusunda
açıklamalar yapmalarının sağlanacağı.
Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okul öğrencilerine ait ibadet görüntü ve haberlerinin
medyada yoğun olarak yer alması sağlanarak Milli Eğitim Bakanı kamuoyu nezdinde
yıpratılacağı,
"Kara propaganda faaliyetleri"başlığı altında; ihbara dayalı ev baskınları yaptırılarak,
buralarda silah ve mühimmatın yanı sıra FG 'çiler ile irtibat kurulması istenen
oluşumlara (Yahudilik, CIA, Mossad, Moon Tarikatı, Humeyni, vb...)ait objelerin aynı
ortamda bulunması sağlanacağı" şeklinde ibarelerin yer aldığı yukarıda detaylı olarak
belirtilmiştir.
Yukarıda isimleri belirtilen internet sitesinin içeriğinde bulunan haber ve yazılara
bakıldığında "İrticayla Mücadele Eylem Planı" ile benzerlik gösteren hususların yer
aldığı görülmüştür. "İrticayla Mücadele Eylem Planı*" ve bahse konu internet sitesinde
yayınlanan yazı ve haberler karşılaştırıldığında;
"Seçimler yaklaştı Fethullah Hoca harekete geçti, F tipi kadrolaşma var, Fethullah
Gülen yapılanmasının tehdit potansiyeli ve varisleri, Fethullah Gülen Türkiye yi nasıl
kapattı, Fethullah şifreleri, Adım adım irticai yaşama doğru, Tarikat-siyaset ve bizim
çocuklar, Laik rejim düşmanları, AKP illerden türban adımı, Baş örtmek islamın emri mi?,
Şeriat İdaresinin Gelmesini Arzu Edenlere Bir Gerçek Öykü, 'Şeriat Fetvası Gibi Tekzip
Yargıtay'dan Döndü, Şeriatçı Yapılanmalar, Tarikat Kent Çavuşbaşı, Ilımlı İslam ve
ABD, Ilımlı Değil Bağımlı İslam, Dün Radikal İslam Bu Gün Ilımlı İslam, İşte Malezya-1-
2-3-4, Kadına Sokak Yasak, ABD'nin Güdümündeki Nurculuk, Fethullahçılık ihanet
şebekesi. Okulda namaza garip yaklaşım. Öğretmen liselerine imam- hatipli alınacak,
Öğretmen hacda öğrenciler ortada, İlkokulda dini roman dağıtıldı. Milli Eğitim AB
uzmanlarının işgali altında. Kırmızı Türbanlı Kız, MEB Şehy Sait'i görmedi, İnternet
siteleri irtica kaynağı. Diyanetten MEB e 836 atama yapıldı, İmamlar cumhuriyeti" vs.
şeklinde birçok haber ve yazının yer aldığı tespit edilmiştir.
Söz konusu haberlerin içeriği incelendiğinde, İrticayla Mücadele Eylem Planında yer alan
medya faaliyetleri ve kara propaganda faaliyetleri kapsamında yapılması planlanan
çalışmalarla örtüştüğü, söz konusu belgede yer alan konuların bahse konu internet sitesinde
yoğun olarak işlendiği, bu sitelerin planı hayata geçirilmek amacıyla kullanıldığı ve sitenin
tek bir merkezden yönlendirildiği, bu internet sitelerinin kuruluş amacının kamuoyu
oluşturmak veya yönlendirmek olduğu ortaya çıkmaktadır.
Dostları ilə paylaş: |