C 27 nolu aynı koğuşta kaldıklarını, diğer sanıkları tanımadığını, Bedirhan Şinal"le
akrabalıktan öte büyük bir dostluğunun bulunduğunu, Cezaevinde birlikte kaldıkları 30-45
gün içerisinde Bedirhan 'ın temizlik, bulaşık gibi görevleri yapamaması nedeniyle küskün
olduğunu. Cezaevinde kaldığı süre boyunca cep telefonu kullanmadığını, sadece yasal
hakkı olan haftalık 10 dakikalık görüşmede eşi Güllen ve annesi Melahat Fatma'yı
aradığını, Cumhuriyet Gazetesine molotof atılması olayı ile ilgisi ve bilgisinin olmadığını,
olayı televizyonlardan izlediğini, olay tarihinde Bora Ballı ve Sinan Çetin ile birlikte
Bayrampaşa Cezaevinde C-27 numaralı koğuşta birlikte kaldıklarını, Bedirhan Şinal'ın
2007 yılı içerisinde birkaç kez kendisini cezaevinde ziyaret ettiğini, ziyaretler sırasında
Bedirhan'a herhangi bir talimat verilmediğini, 05393724925 numaralı telefonun kime ait
olduğunu bilmediğini, Cezaevinde koğuşta ortak olarak kullanılan telefon olduğunu,
kendisinin Cezaevinden İlhan Selçuk'a ile ilgili herhangi bir görüşme yapmadığını, Bora
Ballı ile de Cumhuriyet gazetesine molotof atılması ile ilgili olarak görüşmediklerini.
Cezaevinde cep telefonu yasak olduğu için Bedirhan Şinal 'ı cezaevinden cep telefonu ile
hiç aramadığını, 05393724925 nolu telefonu hiç kullanmadığını ifade etmiştir.
1576/2271
Sorular üzerine ise, 05315650206 numaralı telefonun eşi Güllen Zayim'e, 05323471388
numaralı telefon hattının da annesi Melahat Fatma Zayim 'e ait olduğunu, hu numaralar
ile cezaevinden 05393724925 nolu hattı kullanarak görüşmeler yaptığını, ancak bu
görüşmelerin içeriğini hatırlamadığını, Bedirhan Şinal 'ın aleyhine olan beyanlarını kabul
etmediğini, herhangi bir örgüt ile ilgisinin olmadığını, Bedirhan Şinal 'ın hayal dünyasının
geniş olduğunu, hayal dünyasında yaşadığını, akli dengesinin yerinde olmadığını
düşündüğünü, beyanlarında geçen hususları uydurduğunu, Cezaevinde telefonu olmadığı
için Bedirhan Şinal'i cezaevinden arayarak tehdit etmesinin mümkün olmadığını, eşi ile
Yüksel Özdoğan arasında geçen 11.8.2008 tarihli telefon görüşmesindeki konu ile ilgili
olarak Bedirhan Şinal 'e mektup yazmadığını belirtmiştir.
Seyhun Zayim 5.12.2008 tarihinde Cumhuriyet savcılığında ve tutuklanması talebi ile sevk
edildiği Mahkemedeki sorgusunda müdafii Av. Özlem Özçelik refakatinde alınan
ifadelerinde, Bedirhan Şinal'i cezaevine girmeden 5-6 ay kadar önce tanıdığını,
Bedirhan 'ın iddialarını kabul etmediğini, koğuşta Boğaç isimli bir kimsenin kalmadığını,
Bedirhan 'a olaydan sonra herhangi bir mektup yazmadığını ve talimat vermediğini,
Bedirhan Şinal 'in medyadan tanıdığı insanların adını kullanarak isim yapmaya çalıştığını
düşündüğünü beyan etmiştir.
Bogaç Kaan Murathan 4.12.2008 tarihinde Emniyette müdafi Av.Burak Bekiroğlu
refakatindeki ifadesinde, Kendisinin 15.7.2007 yılında Çeteye üye olmak suçundan
yakalanarak Fethiye Cezaevine girdiğini, 22.7.2007 tarihinde Bayrampaşa cezaevine nakil
olunarak B 14 ve B 7 koğuşlarında kaldığını, 23.11.2007 tarihinde de Kandıra 1 Numaralı
Cezaevine sevk olunduğunu, 4.3.2008 tarihinde de tahliye olduğunu, 28.3.2008 tarihinde
eşi ile birlikte Alanya'ya gittiklerini, 29.3.2008 tarihinde Alanya'da olduklarını,
Cezaevinde kaldığı dönemde numarasını ve kime ait olduğunu bilmediği bir cep
telefonunun bulunduğunu, bu telefonla 2-3 kez eşini aradığını, ancak eşinin o tarihte
kullandığı telefon numarasını hatırlamadığını, Sedat Peker'i tanıdığını, Kadıköy'de spor
salonu işlettiği dönemde buraya Sedat Peker'in gelip gittiğini, telefonla aradığını müsait
olduğunda görüştüklerini, yaklaşık 4,5-5 yıldır hiçbir şekilde görüşmediğini, Sedat
Peker'in lideri olduğu suç örgütüne üye olduğu iddiasıyla İstanbul 9.Ağır Ceza
Mahkemesinde yapılan yargılamasının devam ettiğini, kendisinin Bedirhan Şinal, Bayram
Demir ve Bora Ballı isimli şahısları tanımadığını, İlhan Selçuk'u da yazar olarak
medyadan bildiğini, böyle bir eylem planının varlığından haberdar olmadığını, Veli Küçük
ile 1998 - 1999 yılları içerisinde ozturkler.com isimli sitenin açılış gecesinde tanıştığını,
Veli Küçük'ün bu dönemde emekli bir paşa olduğunu bildiğini, birkaç kez Veli Küçük'ü
bayramını kutlamak için aradığını, ancak Veli Küçük ile yüz yüze görüşüp görüşmediğini
hatırlamadığını, bunun dışında Veli Küçük ile samimiyeti bulunmadığını, Bedirhan
Şinal 'in beyanlarını kabul etmediğini beyan etmiştir.
Boğaç Kaan Murathan 5.12.2008 tarihinde Cumhuriyet savcılığında ve Mahkemedeki
sorgusunda müdafii Av.Burak Bekiroğlu refakatinde alınan ifadelerinde. Emniyette vermiş
olduğu ifadenin doğru olduğunu, atılı suçlamaları kabul etmediğini, Bayrampaşa'da C 27
koğuşunda kalmadığını, B 7 ve B 14 koğuşlarında kaldığını, sanıklardan hiçbirini
tanımadığını, Sarı Serdar veya Serdar Çakır isimli birisini tanımadığını, B 7 ve Bl 4
koğuşlarında 15 gün kadar birlikte kaldıkları Akın Büyükoğlu dışında Akın isimli bir
tanıdığının olmadığını, Sedat Peker 'i aynı semtte oturdukları için lise ikinci sınıftan beri
tanıdığını, 4,5 yıldır görüşmediğini beyan etmiştir.
1577/2271
Bayram Demir 17.12.2008 tarihinde Silivri Cezaevinde müdafi Av.Emin Emir refakatinde
Emniyet görevlileri tarafından alman ifadesinde ve benzer olan Mahkemedeki sorgusunda.
Suçlamaları kabul etmediğim, Bedirhan Şinal'ın tutuklu bulunduğu Bayrampaşa
cezaevinde aynı koğuşta bulunduğunu basından öğrendiğini, Bayrampaşa Cezaevinde
koğuşların 100-120 kişilik olduğunu, bu kişi ile herhangi bir samimiyetinin ve
görüşmesinin olmadığını, Bora Ballı 'yı ve Şeyhim Zayim 'i Bayrampaşa Cezaevinden
tanıdığını ve cezaevinde aralarında samimiyet oluştuğunu, birçok kez sohbet etme
imkânlarının olduğunu, diğer kişileri tanımadığını, Bayrampaşa Cezaevinde C-27
numaralı koğuşta kaldığını, Seyhun Zayim, Bora Ballı ve Bedirhan Şinal arasındaki telefon
görüşmelerine dair bilgisinin bulunmadığını, Ahmet Genc'e herhangi bir suikast veya
saldırı yapmasının mümkün olmadığını, bir husumetinin bulunmadığını, Alperen Ocakları
İstanbul İl Başkanı olduğu dönemde birçok kez görüştüğünü, kendisinin inşaat şirketinin
veya inşaatının bulunmadığını beyan etmiştir.
Bora Ballı 16.12.2008 tarihinde Silivri Cezaevinde müdafi Av.Esma Birgez refakatinde
Emniyet görevlilerince alınan ifadesinde, Suçlamaları kabul etmediğini, Bedirhan Şinal i
Eyüp Ülkü Ocaklarına gelip gittiği için tanıdığını, Bayram Demir'i de Cezaevinde
tanıdığını, birkaç kez sohbet ettiklerini, ancak samimiyetlerinin olmadığını, Seyhun
Zayim 'i de mahalleden tanıdığını ve ayrıca görüştüklerini, diğerleri hakkında da bilgisinin
olmadığını ve tanımadığını, Cumhuriyet gazetesine molotof atılması olayını 8.4.2008
tarihli bir gazete haberinden öğrendiğini, olay tarihinde kendisinin Bayrampaşa
Cezaevinde C 27 numaralı koğuşta Seyhun Zayim, Bayram Demir ile kaldığını, Cezaevinde
koğuşa ait cep telefonu ile birkaç kez ailesiyle görşüme yaptığını, başkaca kimse ile
görüşmediğini, Cezaevinde iken Bedirhan Şinal i hiç arayıp sormadığını, Bedirhan
Şinal in neden böyle bir iddiada bulunduğunu bilmediğini beyan etmiştir.
Bora Ballı 26.12.2008 tarihinde Cumhuriyet savcılığında ve Mahkemedeki sorgusunda
müdafi Av.Zekeriya Çetin refakatinde alınan ifadelerinde, Bedirhan 'a olayı yaptıranların
hedef saptırmak için kendi isimlerini verdirmiş olabileceğini, Bedirhan Şinal'in
iddialarının iftira niteliğinde olduğunu ve kabul etmediğini, hiçbir suç için Bedirhan i
azmettirmediğini beyan etmiştir.
Tanıklar Arifhan Mehmet Kızılyalı, Eren Sulakçı ve Görkem Çötelioğlu Emniyette bilgi
sahibi olarak alınan ifadelerinde, olay günü 34 JZ 1670 plakalı araçla çıkış yaptıkları
esnada güvenlik kulübesinin olduğu yerden alev parlaması gördüklerini, bu esnada gazete
binası önünden bir kişinin yaya olarak kaçtığını, araba ile bu takip ettiklerini, trafiğin
tıkanması üzerine Arifhan Mehmet Kızılyalı, Görkem Çötelioğlu ve Eren Sulakçı 'nın
arabadan inerek kaçan kişileri yaya olarak takip ettiklerini, birisini Abide-i Hürriyet
Caddesi üzerindeki mezarlık girişi önünde yakaladıklarını, bu esnada kişinin üzerinden
yere bir silah düştüğünü, yanlarına gelen resmi polis ekibine yakaladıkları kişiyi ve silahı
teslim ettiklerini beyan etmişlerdir.
Tanık Yüksel Özdoğan 31.3.2008 tarihinde Emniyette alınan ifadesinde; Bedirhan Şinal'ın
kendisinin torunu olduğunu, çamaşırlarını yıkamak için aldığında pantolon cebinde 1 adet
kalemle yazılı mektup kâğıdı bulduğunu, mektubun ne olduğunu sorduğu Bedirhan Şinal'ın
kendisine, Seyhun ile aynı Mahkemede ifade vereceğini, ifadelerinin farklı olmaması için
bu mektubu kendisine verdiğini ve ezberlemesi gerektiğini söylediği anlattığını, kendisinin
bu mektubu Bedirhan Şinal in Cezaevinde iken kendisine gönderdiği mektupların arasına
koyduğunu, olay hakkında bilgisinin bulunmadığını beyan etmiştir.
1578 / 2271
Zakir Siluşu Emniyette alınan ifadesinde; Cumhuriyet gazetesinde silahlı özel güvenlik
görevlisi olarak çalıştığını, 29.3.2008 günü saat 23.30 sıralarında nöbetini teslim aldığını,
nöbet kulübesine geçtikten birkaç dakika sonra kulübeye bir cismin çaptığını ve kulübenin
kapısının önünde alevlerin yükseldiğini, hemen kulübeden çıkarak çevre emniyetini
aldığını, bu cismin nereden ve kimler tarafından atıldığını görmediğini beyan etmiştir.
Aydan Özdemir 1.4.2008 tarihinde saat 22.30 da Emniyette alınan ifadesinde; Cumhuriyet
gazetesine molotof atılması olayından 20 gün kadar önce Bedirhan'ın evine gittiğini,
Bedirhan 'ın anneannesi ile sohbet ettiği sırada Bedirhan 'ın kendilerine, bir ahinin işi var,
halledersem bana 200 milyar para verecek, yapacağım bu iş sonunda cezaevine gireceğim,
bu abi bana çok iyi Avukatlar tutacak, 3-5 ay içerisinde cezaevinden beni çıkaracak
dediğini, bunun üzerine kendisinin ve Bedirhan 'ın anneannesinin Bedirhan 'a saçmalama
dediklerini, Bedirhan Sinal'ın da kendilerine kızarak, göreceksiniz bu işi yapıcam, senin ve
Coşkun'un hayatını karartacam dediğini, ertesi günü 18.30 sıralarında Bedirhan Sinal'ın
evine gittiğini, Bedirhan Şinal 'ın anneannesinin kendisine Bora, Seyhun ve Hasan isimli
kişilerin cezaevinden Bedirhan Şinal 7 aradıklarını söylediğini, bunun üzerine kendisinin
Bedirhan Şinal'a bu şahısların niye kendisini aradıklarını sorduğunda, onlar benim
reislerim, istekleri olduklarında yerine getiriyorum dediğini, 1.4.2008 günü saat 16.30
sıralarında Bereket Kafe 'de Mesut isimli bir kişi ile buluştuklarını, kafeden dışarı çıkıp
yürüdükleri sırada Mesut 'un Cumartesi günü Bedirhan Şinal 'ın kafeye geldiğini ve bugün
öyle bir olay yapacağım ki Türkiye ayağa kalkacak dediğini, nasıl bir olay yapacağını ise
söylemediğini kendisine anlattığını, bunun üzerine kendisinin Bedirhan'ın anneannesini
arayarak olay günü Bedirhan Şinal 'ın saat kaçta eve geldiğini sorduğunu, anneannesinin
de saat 00.30 sıralarında eve geldiğini, ellerinin ve elbisesinin benzin koktuğunu
söylediğini beyan etmiştir.
Gülten Zayim Emniyette alınan 4.12.2008 tarihli ifadesinde, Eşi Seyhun Zayim
Cezaevindeyken kendisini değişik numaralardan aradığını, 23.7.2008 tarihli saat 14.59 'da
yapılan görüşme tape kaydındaki Bedirhan Şinal 'e örgütün başındaki ismin kim olduğunu
soranın Fatma Melahat Zayim olduğunu, Bedirhan Şinal'in anneannesinin isteği üzerine
birkaç kez Bedirhan Şinal 'in Avukatı olan Ertuğrul Yılmaz ile görüştüğünü beyan etmiştir.
Fatma Melahat Zayim Emniyette alınan 4.12.2008 tarihli ifadesinde, Seyhun Zayim'in
annesi olduğunu. Bedirhan Şinal 7 çok sevdiğini, bu nedenle Avukatı ile sık sık
görüştüğünü, Bedirhan 'ın Cumhuriyet Gazetesine molotof atmasına şaşırmadığını,
23.7.2008 tarihinde saat 14.59'da yapılan görüşmede Bedirhan'a örgüt'ün başındaki
kişinin kim olduğunu soranın kendisi olduğunu, Bedirhan 'ın telefonda söylediği ismi V
harfi ile başlayan kişinin kim olduğunu öğrenemediğini bu konuda Bedirhan 'ın da bir
mektup yazmadığını beyan etmiştir.
Bedirhan Şinal'in kullandığı 05344018743 numaralı telefon hattı için 2.4.2008, 0534
4276481 ve 05374337079 numaralı telefon hatları ve Fatih Derdiyok'un kullandığı
05346082092 nolu telefon hattı için 6.5.2008, Seyhun Zayim ve Bora Ballı'nın
Bayrampaşa Cezaevinde yatmakta iken ortak olarak kullandıkları, Bedirhan Şinal'a ait
05344018743 nomaralı sim kartında Sinan Abi olarak kaydedildiği tespit edilen
05393724925 nolu telefon hattı için 16.4.2008, 05345813821 numaralı telefon hattı için
1.7.2008, 05346050117 numaralı telefon hattı için 21.4.2008 tarihinde Mahkeme kararına
istinaden iletişimin dinlenmesi ve kayda alınması kararı verilmiştir.
1579/2271
Bedirhan Şinal'in Bayrampaşa Cezaevinden 4.12.2007 tarihinde tahliye olduktan sonra
30.1.2008'de saat 12.47'de kullanımında bulunan 05344276481 nolu telefonunun
Bayrampaşa Cezaevinde bulunan Seyhun Zayim ve Bora Ballımın kullandığı
05393724925 nolu telefondan arandığı ve görüşmenin 24 saniye sürdüğü,
5.2.2008 tarihinde saat 23.30 sıralarında yine aynı numaradan arandığı ve görüşmenin 105
saniye sürdüğü,
Bedirhan Şinal'in anneannesinin kullanımında bulunan 05374337079 numaralı telefonun,
Seyhun Zayim ve Bora Ballımın Bayrampaşa Cezaevinde ortak olarak kullandıkları
05393724925 nolu telefonu 10.3.2008 tarihinde saat 00:03'te aradığı ve görüşmenin 332
saniye sürdüğü,
Aynı gün saat 00.09'da bu kez 05393724925 nolu telefonun 05374337079 nolu telefonu
aradığı ve görüşmenin 106 saniye sürdüğü,
Aynı gün saat 00.11'de aynı şekilde tekrar arandığı ve görüşmenin 144 saniye sürdüğü
tespit edilmiştir.
Bedirhan Şinal'in kullandığı, ikametinde yapılan aramada ele geçen 05344018743 nolu
telefon tarafından 9.3.2008 tarihinde saat 17.07"de Seyhun Zayim ve Bora Ballı tarafından
kullanılan 05393724925 nolu telefonun arandığı ve görüşmenin 96 saniye sürdüğü, baz
verilerine göre görüşme sırasında Bedirhan Şinal'in kullanımındaki telefonun Eyüp
Meydanı Yeniyol Bulvarı civarında olduğu,
28.3.2008 tarihinde saat 17:49 dan itibaren telefonun kapatıldığı en son Eyüp'ten sinyal
bilgisinin alındığı HTS raporlarından ve telefon görüşme detay inceleme tutanaklarından
tespit edilmiştir.
2.Nolu Tape (25.6.2008): Seyhun Zayim'in eşi Gülten Zayim ile Bedirhan Şinal'in
anneannesi Yüksel Özdoğan arasında özetle, Yüksel'in, Bedirhan'ın hala kendisine
Cumhuriyet gazetesine mal ot of atması olayı ilgili bir şey söylemediğini, o akşam
geldiğinde üzerinde benzin kokusu olduğunu, ne olduğunu sorduğunda da arkadaşının
arabasına dayandığını, deponun tıkandığını bu yüzden üzerinin benzin olduğunu
söylediğini ifade ettiği, Gülten'in Çarşamba günü görüşe gideceğini söylediği, Yüksel'in,
Telefonda konuşmayalım, sizden taraf bizim Avukat da Ertuğrul bey biliyor musun dediği,
3.Nolu Tape (2.7.2008): Bedirhan Şinal'in, Yüksel Özdoğan'ın kullandığı ev telefonunu
aradığı, telefonu Yüksel Özdoğan'ın evinde bulunan Seyhun Zayim'in annesi Fatma
Melahat Zayim'in açtığı. Bedirhan'ın, isim vermeden konuşmasını isteyerek "Şey
Mahkeme şeymişiz galiba.....ya bu söylicem de şimdi o ev telefonunda şey var anne biliyo
musun" dediği, telefonu alan Gülten Zayim'in Bedirhan'a, Adliyede Mahkemeye girerken
kendisine zorla söylettirdiklerini, kabul etmediğini, arkadaşlarının da bu şekilde
söylemesini tembih ettiği. Bedirhan'ın. telefonda rahat konuşamadığını ve konuyla ilgili
mektup yazacağını söylediği, Gülten'in Bedirhan'a, baskı altında ifade verdiğini,
söylediklerinin hiçbirinin doğru olmadığını söylemesini tekrar tembihlediği,
ö.Nolu Tape (23.07.2008): Bedirhan Şinal'in, Yüksel ÖzdoğanT aradığı; telefonu Gülten
Zayim'in açtığı ve Bedirhan'a sorulara ne cevap verdiğini sorduğu, Bedirhan'ın;
1580/2271
Emniyette baskı altında ifade verdiğini söylediği, Gülten Zayim'in; Bedirhan'ın
söylediklerinin Seyhun Zayim ve kendi açısından çok önemli olduğunu, Seyhun Zayim 'in
Bedirhan 'a çok güvendiğini, Bedirhan 'ın çok dikkatli olması gerektiğini, Seyhun 'un
"Bedirhan kendisini çok büyük bir örgütün içinde bulacak" dediğini söylediği ve
Bedirharfa etrafındaki kimseye güvenmemesini tembihlediği ve telefonu Fatma Melahat
Zayim'e verdiğ, Fatma Melahat Zayim'in "Tamam mı akıllı ol, şey ne diyecem sana, peki
kim en baştaki kim Bedo, sadece bi isim ver bana" dediği, Bedirhan'ın "En baştaki, ben
onu mektuptayazacam" dediği, Fatma Melahat Zayim'in "Bi baş harfini de bana" dediği.
Bedirhan'ın "O, "V" ile başlıyo, yok hurdan değil, o da Cezaevinde, kandıra 'da yatıyo"
dediği, tespit edilmiştir.
Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan Veli Küçük'ün bu görüşme tarihinde
Kandıra F Tipi Cezaevinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
34.Nolu Tape (11.08.2008): Yüksel Özdoğan'ın Gülten Zayim'i aradığı ve Seyhun
Zayim 'in Bedirhan 'dan beklediği mektubun geldiğini, Bedirhan 'ın mektupta havadan
sudan şeylerden bahsettiğini söylediği,Gülten Zayim'in; Seyhun'un Bedirhan'a mektup
yazıp kendisine vereceğini, kendisinin de Bedirhan 'a bu mektubu göndereceğini
Bedirhan 'a söylemesini istediği,
Bu telefon görüşmelerine göre Seyhun Zayim ve yakınlarının olaya dair soruşturma
sürecinde Bedirhan Şinal'i baskı altına almaya çalıştıkları, Bedirhan Şinal'in Cezaevinden
telefon açacağı saatlerde Seyhun Zayim'in annesi ve eşinin Bedirhan Şinal'in anneannesi
Yüksel Özdoğan'ın evinde hazır bulunduğu ve Bedirhan Şinal ile bu amaca yönelik olarak
konuştukları anlaşılmaktadır.
Bedirhan Şinal'in Edime F Tipi Cezaevine nakledildiği 19.4.2008 tarihinden itibaren
17.9.2008 tarihine kadar sadece Yüksel Özdoğan tarafından 12.5.2008 ve 18.5.2008
tarihlerinde ziyaret edildiği,
Edime Cezaevi İdaresince gönderilen cari hesap ekstesine göre Bedirhan Şinal'in Cezaevi
hesabına: Yüksel Özdoğan adına 13.5.2008 tarihinde 100 TL, 18.5.2008 tarihinde 50 TL,
27.5.2008 tarihinde 80 TL, 17.6.2008 tarihinde 90 TL, 08.7.2008 tarihinde 90 TL,
22.7.2008 tarihinde 80 TL, 26.8.2008 tarihinde 80 TL, 9.9.2008 tarihinde 95 TL, 9.9.2008
tarihinde 90 TL yatırıldığı tespit edilmiştir.
Ancak iletişim tespit tutanakları genelinden. Bedirhan Şinal'in çok daha fazla parası
bulunduğu. Bedirhan Şinal'in ifade vermemesi veya ifadesini değiştirmesi amacı ile
verilen bu paraların Bedirhan Şinal ve anneannesi Yüksel Özdoğan'a illegal yollardan
ulaştırıldığı anlaşılmaktadır.
39 Nolu Tape (16.8.2008); Yüksel Özdoğan ile Gülten Zayim arasındaki görüşmede
Yüksel Özdoğan'ın Gülten Zayim'e; Avukata 3,5 milyar ödediğini söylemiştir.
Yüksel Özdoğan'ın 22.9.2008 tarihinde Bedirhan Şinal'in avukatıyla yaptığı görüşmede
25.9.2008"de 1 milyar TL'yi bürosuna bırakacağını söylediği tespit edilmiştir.
Buna göre, bir yıldan kısa bir sürede Yüksel Özdoğan'a, Bedirhan Şinal'in Avukatına 4500
TL ödemeyi yapacak maddi imkânın sağlandığı anlaşılmaktadır.
/f //? , 1581 /2271
57 Nolu Tape: Yüksel Özdoğan ile Bedirhan Şinal'in Avukatı Ertuğrul Yılmaz arasındaki
telefon görüşmesinde Ertuğrul'un; Yani tekrardan bi görüşsek mi diye, konuşsak mı
Bedirhan 'la, hani bi şey var mı yok mu diye de, yani ne konuşması gerektiğine dair dediği,
tespit edilmiştir.
Bedirhan Şinal'in ifadesinde geçen Uğur isimli tornacı ile ilgili olark Emniyet tarafından
tahkikat yapılmış, bu şahsın tespit edilemediğine dair tutanak tutulmuştur. Kurusıkıdan
bozma tabancanın Karaköy'den alındığı iddiası ile ilgili araştırmada, İstanbul Emniyet
Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Büro Amirliği tarafından 20.9.2008 tarihinde
yapılan bir operasyonda Karaköy yer altı çarşısında Mevlana Elektronik isimli işyerinde 37
adet ucu açılmış, kurusıkıdan bozma tabanca ele geçirildiği belirtilmiştir.
Bedirhan Şinal'in ifadesinde geçen Hapçı Yusuf isimli kişinin kimlik ve ikamet bilgileri
araştırılmış ancak tespit edilemediğine dair 17.11.2008 tarihli tutanak tanzim edilmiştir.
Ayrıca Yusuf isimli bir kişinin 2008 yılının ilk üç ayında silahla yaralanmasına dair bir
müracaatın olmadığı Eyüp İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılan araştırma sonucu
tespit edilmiştir. Fransız onlusu tabir edilen tabanca ve bu tabancaya ait mermilerin
alınması iddiasıyla ilgili araştırma yapılmış ve herhangi bir kimlik tespiti yapılamadığına
dair rapor tanzim edilmiştir. Bedirhan Şinal'in Emniyet ifadesinde geçen "Eyüp'te
mobilyada çalışan Erhan, Erhan'ın arkadaşı Mete, Serdar Çakar, Eyüp ilçesinde
Giresunluların kahvehanesinde çıkan çatışmada yaralanan Yunus gibi isimlerin bulununp
bulunmadığının tespiti için araştırma yapılmış, ifadede geçen isimler ve olaya dair
herhangi bir bilgi elde edilemediği belirtilmiştir. Şişli Adliyesi'nde Cuma isimli bir kişinin
çalışıp çalışmadığına dair araştırma yapılmış, dinlenen tanıklar Şişli Adliyesi'nde Çaycı
Cuma isimli bir kişinin çalışmadığını söylemişlerdir.
Bedirhan Şinal'in ifadesinde geçen She-Va (Şiva) Bar, Harem otogarı civarındaki Çay
bahçesiyle ilgili olarak araştırma yapılarak rapor tanzim edildiği. Bedirhan Şinal'in
ifadesinde geçen Özcan Uğur'un Bayrampaşa H Tipi Cezaevinde tutuklu olarak kalmadığı
bildirilmiştir.
Ferit Orhan Pamuk'un 2008 yılı içerisinde Türkiye'den çıkış ve Tükiye'ye giriş yaptığı
tarihlerin tespiti için kayıtlar getirtilmiş, 29.3.2008 tarihinden önce 14.2.2008-10.3.2008 £
tarihleri arasında yurtdışında olduğu tespit edilmiştir. Buna göre Bedirhan Şinal'in önceki
aşama ifadesindeki, kendisine eylem yapılması konuşulan Orhan Pamuk'un yurtdışında
olduğuna dair beyanının doğru olduğu anlaşılmıştır. Bedirhan Şinal'in, ifade verdiği tarih
ve öncesinde bu hususu kendiliğinden bilemeyeceği açıktır.
30.3.2008 ve 2.4.2008 tarihli Emniyet Kriminal Laboratuvarı Ekspertiz raporlarına göre,
Umut Erdoğan'dan yakalandığı sırada ele geçirilen 4841 seri numaralı 9 mm çaplı Fırtına
Süper Magnum marka kurusıkıdan çevrilen ve sağlam durumda olan tabancanın 6136
sayılı yasa kapsamında kalan, yasak niteliği haiz ateşli silah olduğu, elde edilen 1 adet gaz
fişeğinin yasak olmayan fişeklerden olduğu, olay yerinden elde edilen kırmızı renkli bez
parçaları ve cam parçaları üzerinde benzin bulaşıkları bulunduğu belirtilmiştir.
Edirne F Tipi Cezaevi Tabipliğinin 26.11.2009 tarihli yazısında, Bedirhan Şinal'in
25.4.2008 tarihinde kendini kesici aletle yaraladığı, gerekli müdahale yapılıp Serequel 100
isimli ilaç başlandığı. 29.5.2008 tarihinde Edime Devlet Hastanesi Psikiyatri Polikliniğine
sevkedildiği ve ertesi gün aynı serviste Anksiyete bozukluğu tanısı konduğu, ilaç
1582 / 2271
önerildiği, ancak ilaç almayı reddettiği, 27.6.2008 tarihinde odasında bulunan ilaçların
tamamını içtiği, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Polikliniğine götürülerek gerekli
müdahale ve tedavinin yapıldığı edilmiştir.
Cumhuriyet savcılığının talebi üzerine Edime F Tipi Ceza ve İnfaz Kurumu Müdürlüğü
tarafından gönderilen yazıda, Bedirhan Şinal'in 22.4.2008 tarihinde kuruma yerleştirildiği,
Fatih Derdiyok ve Murat Aplak ile birlikte kaldığı, A Blokl. Koridor 1 Nolu odada
Dostları ilə paylaş: |