T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliği sayı : 2009/191 Esas no



Yüklə 31,9 Mb.
səhifə241/335
tarix17.08.2018
ölçüsü31,9 Mb.
#71833
1   ...   237   238   239   240   241   242   243   244   ...   335

mm tabanca mermisi ile 1 adet Geco marka Magnum fişek ele geçtiği, işyeri yetkilisi Hacı

DemirhanTn bunların kendisine ait olduğunu beyan ettiği, buna dair evrak tanzim edilerek


1623/2271
Esenyurt İlçe Emniyet Müdürlüğü Kıraç Bölge Karakol Amirliğine gönderildiği

belirtilmiştir.


Kurban Yazoğlu Emniyette bilgi sahibi sıfatı ile alınan ifadesinde Özkan Kurt ve

ifadelerinde geçen konular ile ilgili olarak, Özkan Kurt'u tanımadığını, ifadesinde geçen

Bayburtlular Kültür ve Eğitim Vakfında eskiden Başkanlık ve çeşitli görevlerde

bulunduğunu, halen de onursal başkam olduğunu, Bayburt 'lu olan Bedrettin Dalan 'ı bu

vakfa olan yardımlarından dolayı tanıdığını, bunun haricinde irtibatı olmadığını, Özkan

Kurt'un bu vakıf ile ifadelerinin gerçek dışı olduğunu, genel anlamda Bayburtlu

olmayanların bu Vakfın toplantılarına katılmalarının mümkün olmadığım, geçmişte

kumarhanecilik yaptığından Özkan Kurt 'un ifadesinde geçen Sami Hoştan 'ı kumar

dünyasından tanıdığını, çevresinde halen kumar işi ile uğraşanlar olduğundan kendi adını

güven telkin etmek adına zikretmiş olabileceklerini,


Özkan Kurt'un tehdit faksı gönderdiğini bilmediğini, ifadelerinde geçen Kazan

Restaurantın kardeşi Şeref Yazoğlu 'nun işyeri olduğunu, burada tanıştırıldığını iddia ettiği

emekli Astsubay Bahadır 'ı tanımadığını, evinde yapılan aramada ele geçen bir belgede

ismi yazılı Bahadır İn halen cinayet suçundan dört yıldır tutuklu olarak cezaevinde yatan

Bahadır İzibüyük olduğunu,
Evinde ele geçen kartvizitte ismi yazılı olan ve Hayrettin Ertekin ile irtibatlı olduğu

belirtilen J.Albay Zafer Cengiz 'in, eskiden hüküm giydiği cinayet suçundan yattığı Muğla

Cezaevinin Cezaevi Jandarma Komutanı olduğunu, daha sonra bir yakınının bu kişinin

emekli olduğundan bahisle kartvizitini kendisine ulaştırdığını, ancak hiçbir şekilde

görüşmediklerini,
Evindeki Maxtor marka Y22RZLEE seri numaralı 80 GB bilgisayarın hard diskindeki

Resimler klasörü içinde bulunan "Öz-Obez " adlı, içeriğinde Cumhuriyet savcısı Zekeriya

Öz hakkında "Obezlikten askerlik yapamamış" şeklinde ibareler geçen belgeyi

bilmediğini, bilgisayarın kendisine ait olmadığını, bilgisayar ve internet bilgisi de

bulunmadığını, ifade etmiştir.
Şeref Yazoğlu Emniyette bilgi sahibi sıfatı ile alınan ifadesinde, Geçmişte kendisi hakkında

uyuşturucu madde, ruhsatsız silah ve kumar oynatmaktan suçlarından işlem yapıldığını,

Bayburt Vakfının kurucu Yönetim Kurulu Üyesi olduğunu, Özkan Kurt'u 2006 da

Bayburt 'ta düzenlenen Dede Korkut Şenliklerinde Yayla Beyliğine aday olmak için yanına

geldiğinde tanıdığını, daha sonra Özkan Kurt'un kendisine söylediği gibi Yayla Beyi

olacak parası olmadığını, sadece kendisi ile tanışıp yakınlaşmak için bu yola

başvurduğunu öğrendiğini, 2007 de Abdi İpekçi Spor Salonundaki Bayburtlular

gecesinde de yine kendisine yakın gözükmek için yanına geldiğinde önceki hadiseden

dolayı kendisini uyardığını, birkaç telefon görüşmesi yaptıklarını, 2008 de iş istemesi

üzerine kendisine ait Hadımkköy deki işyerinde işe başlattığım, ancak işe devam

etmediğini, 2008 yada 2009 da internette kendisi ve abisinin mafya babası oldukları

yönünde haber çıkması üzerine bunların İbrahim Ekşioğlu adlı onüç yaşındaki birinin

internet sitesinden yayınlandığını bulduklarını, kesin olmamakla birlikte bu yayının

arkasında Özkan Kurt 'un olduğunu tahmin ettiklerini,


Özkan Kurt 'un ifadesinde ismi geçen Bahadır Astsubay 1 tanımadığını, ifadesindeki gibi

kendisinin Özkan Kurt'a belge vermesinin mümkün olmadığını, Özkan Kurt'un tehdit faksı


1624 / 2271
gönderdiğini bilmediğini, yine ifadede geçen Sami Hoştan ile otuz yddır tanıştıklarım

söylemiştir.


Özkan Kurt'un İstanbul Cumhuriyet başsavcılığına tehdit faksı çektiği 31.3.2010

tarihinden 43 gün önce, İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve İstanbul Cumhuriyet

başsavcılığına Özkan Kurt ile ilgili elektronik posta ihbarları yapıldığı anlaşılmış olup,

bunlar da soruşturma evrakına eklenilmiştir.


18.2.2010 tarihinde elektronik posta ile İstanbul Emniyet Müdürlüğüne gönderilen ihbarda;

"Ben Şişli Love Bar işletmecisi Engin Temel cinayeti ile ilgili ihbar yapmak istiyordum.

Engin Temel'i Şişli'de evinin önünde öldürmeleri talimatını Oflu Enişte Lakaplı Özkan

Kurt vermiştir. Özkan Kurt daha önce İzmir Alsancak'ta Çerkez İbrahim olarak bilinen

İbrahim Çiftçi ölümünden de sorumludur. 29 Mart yerel seçimleri öncesi Adana mitinginde

Başbakana suikast düzenlemeye çalışmış ve başaramamıştır. Özkan Kurt Veli Küçük paşa

ile defalarca Sedat Peker 'in adamlarına ait Çamlıca' da bulunan Balkon Barda defalarca

görüşmüştür. Ergenekon terör örgütünün suikast timi Özkan Kurt 'un emrindeydi. ben de o

time seçilmiş ve daha sonra azd edilmiştim. Özkan Kurt mütevazi bir yaşam

sürdürdüğünden ve tüm variyetini çevresindeki insanların üzerine yaptığından şüphe

çekmeyen bir hayatı vardır. Veli Paşa Özkan Kurt' un askere gitmemesi için yaşını

küçülttürmüştü ve bu sayede birçok işi takip etmesini sağlamıştır. Ergenekon ve birçok

cinayetin kilit ismi Özkan Kurt 'tur, kendisi şu anda İstanbul Bayrampaşa Kartal t epe Mah.

Kültür Sok. No:25 de ikamet etmektedir, şu an kendisi yine asker fırarisidir ve elinde

birçok suikast listesi bulunmaktadır. Size Özkan Kurt'la alakalı birkaç site ve bir resim de

gönderiyorum.


mafyababalar. blogspot. com

lazmafya.azbuz.com/" yazdığı,


22.2.2010 tarihinde de yine elektronik posta ile İstanbul Emniyet Müdürlüğüne gönderilen

ihbar ve ekinde; "Şişli'deki Love Barın işletmecisi Engin Temel'i evinin önünde

öldürülmesi için infaz emrini veren Oflu Enişte lakaplı Özkan Kurt' tur. Love Barın

alınması için Engin Temel'e 600.000 S verdi, Barı kendi için aldırdı, fakat dikkat

çekmemek adına Engin Temel'e bu alım işini yaptırdı. İşler Özkan Kurt' un istediği gibi

gitmediği için ölüm emrini verdi. Özkan Kurt birçok suçun da azmettir içişidir. Elinde

Ergenekon 'a ait bir takım infaz listesi bulunmaktadır. Kendisi Veli Küçük adına birçok

cinayette infaz timi kurarak cinayetler işlenmesini sağlamıştır, İzmir Alsancak'ta Çerkez

İbrahim olarak bilinen İbrahim Çiftçi cinayeti de bunlardan biridir. Kendisi mütevazi bir

hayat sürdürdüğü için, hiçbir türlü cep telefonu kullanmadığı, iletişim için yakınlarını

kullandığından teknik takip dahi yapılamıyor, hiçbir şekilde dikkat çekmiyor, tüm mal

varlığı çevresindeki insanların üzerinde, Engin Temel cinayeti de bu yüzden işlenmiştir.

Ben Özkan Kurt 'un yanında çalışıyordum, bir takım sorunlar yüzünden ayrılmak zorunda

kaldım, şu an can güvenliğim yok, kendisi hakkında bir gözaltı süreci olursa kendim ve

ailemin güvenliğini sağlamış olarak tanıklık ta yapabilirim. Kendisi Kartaltepe Mahallesi

Kültür Sokak No: 25 Bayrampaşa 'da ikamet ediyor.


Engin Temel cinayeti ile ilgili olarak ihbarda bulunmak istiyorum. Love Bar işletmecisi

Engin Temel' i Oflu Enişte lakaplı Özkan Kurt'un emri ile öldürüldüğünü, aynı zamanda

Özkan Kurt Ergenekon terör örgütü adına İbrahim Çiftçi ölümü, 29 Mart seçimlerinde
1625/2271
Adana ' da Başbakan 'a yapılması planlanan suikast gibi birçok olayı tasarlamıştır. Sedat

Peker'in adamlarının Çamlıca' da bulunan Balkon Barda defalarca Veli Küçük paşa.

Sedat Peker ve Sami Hoştan ' la görüşmüştür. Özkan Kurt hiçbir olayın içinde bulunmasa

da planlayıcı ve yürütücü olmuştur, kendisi mütevazı bir yaşam sürdüğünden kendini

defalarca kamufle etmiştir. Benim bu bilgilerim Özkan Kurt'u iyi tanıdığım içindir. Size

onunla alakalı birkaç site ismi ve bir adet resim de gönderiyorum gereğinin yapılmasını

arz ederim.
mafyababalar. blogspot. com

lazmafya.azhuz.com "yazdığı görülmektedir.


Her iki ihbarın altına cep telefonu ile konuşur halde görülen, koyu renk elbise ve siyah

güneş gözlüklü bir şahıs fotoğrafı eklenmiştir. İhbarların, gereği için Emniyetin ilgili

Şubelerine dağıtımının yapıldığı anlaşılmaktadır.
24.2.2010 tarihinde ise aldoran_kul@hotmail.com adresinden İstanbul Cumhuriyet

başsavcılığının istanbulcbs@adalet.gov.tr adresine gönderilen elektronik posta ve eklerinde

aynı mahiyette ihbarda bulunulmuştur.
Özkan Kurtlan ele geçen telefon hatlarının rehberlerinde, ifade, ihbar ve aramalarda ele

geçen belgeler ile ilgili olabilecek kayıtlardan bazıları rehberlerdeki sıra numaralarına

aşağıda belirtilmiştir.
5346898797 numarasının rehberinde, 7.Eko Bark Ekrem 05375086626, 9.Emre Taksim

05553485412, 18.Kübra Barı 05362975534. 5397909208 numarasının rehberinde, 9.Eko

Bar Ekrem 5375086626, lO.Emre Taksim 5553485412, 24. K~bra Barı 5362975534,

37.Ozan Abim 5316053234. 5065879229 numarasının rehberinde, 8.Kazan yemek

2128580151, Zafer abi 5395550023. 505879228 numarasının mesaj kaydında, "Akşam

gelirken eve uğra silahı getir ok canım... " . 8990010405070627750 nolu Turkcell Sim kart

ve muhafazası rehber kaydında. 8.Amca Peker 5365713471, 24.Bahadır 5462943460.

Balkon Bar 2163414620, Barış Gabil 5384290260, Berber Yaşa 5359504684, 66 Hasan

Heybetli 5386472856, Kurban Yazo 5326844252, 92.Oflu Erkan 5374065579, 98.Sadrettin

Elçi 2163905777, 101.Sedat Peker 5364550252, 102.Sedat Peker 2 5374830135,

103.Sedat Peker 3 5558436326, 106.Serdar Gabile 5383723348, 123.Şeref Yazoğ

5335711163, 133.Aladin Abi 905366601022, 137-138.Amca Peker 5365713471, 163-

164.Bahadır 5462943460, 165.Balkon/Bar 2163414620, 167.Barış Gabil 5384290260.

168 Berber 5359504684, 169. Berber Yaşa 5359504684, 176. Bora 5392402594, 23 7. Barış

Gabil 5384290260, 8990029248028886105 L 6969 nolu Vodafone Sim kart ve muhafazası

rehberinde, 20. Veli.daym 2124244413


2)İDDİANAMEDEKİ ANLATIM, YÜKLENEN SUÇ VE UYGULANMASI TALEP

EDİLEN KANUN MADDELERİ


İstanbul Cumhuriyet başsavcılığının 2010/737 sayılı kaydı üzerinde yürütülen soruşturma

sonucu tanzim edilen 19.4.2010 tarih ve 2010/737-276 sayılı iddianamede, Asker firarisi

Özkan Kurtun Ergenekon örgütüne üye olmamakla birlikte, açık kimlik ve adresi tespit

edilemeyen bir örgüt mensubunun yönlendirmesi sonucu 31.3.2010 tarihinde "Sayın Savcı

Zekeriya Özmn dikkatine" başlıklı ve "Oflu Enişte" rumuzu ile biten tehdit içerikli imzasız
1626/2271
bir faks göndererek, Ergenekon Terör Örgütü adına Ergenekon Terör Örgütü

soruşturmasını yürüten Özel Yetkili Cumhuriyet savcısı Zekeriya Öz'ü görevinden dolayı

ölümle tehdit ettiğinden bahisle,
Silahlı terör örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dâhil olmamakla birlikte, örgüt adına suç

işlemek eylemine uyan TCK 314 - (3), TCK 220 - (6) Maddeleri delaleti ile TCK 314 -

(2), TCK 53, TCK 58, TCK 54 -(1), TCK 63, 3713 Sayılı TMK 5 - (1)
Örgüt faaliyeti çerçevesinde Cumhuriyet savcısı Zekeriya Öz'ü var olan veya var sayılan

suç örgütünün oluşturduğu korkutucu güçten yararlanarak imzasız faks ile tehdit etmek

eylemine uyan TCK 106 - (2), b), d), TCK 53, TCK 58, TCK 63. 3713 Sayılı TMK 5 - (2)

Maddeleri uyarınca cezalandırılması talep edilmiştir.


3)KOVUŞTURMA SAFAHATI
Dava İstanbul 14.ACM"sinin 2010/118 Esas sayılı dosyası üzerinden görülmeye

başlanmıştır.


Tanık Kurban Yazoğlu İstanbul 14.ACM'de, Emniyetteki ifadesinin doğru olduğunu,

Özkan Kurt 'u tanımadığını, kardeşi Şerefin kendisine Özkan Kurt 'u bir iki defa

gördüğünü söylediğini ifade etmiştir.
Tanık Şeref Yazoğlu İstanbul 14.ACM"de, Özkan Kurt'u beş-altı yıl önce Bayburt'taki

yayla şenliğinde yanına sokulduğunda tanıdığını, yaklaşık iki yıl sonra da İstanbul'da

Bayburtlular gecesinde karşılaştıklarını, davranışlarında tutarlılık görmediğinden

kendisini uyardığını, daha sonra kendisinden iş istediğini, yemek servisi yapabileceğini

söylemesine rağmen gelip çalışmadığını, yakın köylüsü ve zavallı bir adam olan Özkan

babasının bir seferinde yanına gelerek Özkan Kurt lan yakındığını ve borçlusu olduğu bir

senet konusunda sıkıştırıldığından bahisle yardım istediğini, kendisinin alacaklıları ile

görüşerek rahat bırakılmasını sağladığını ifade ederek, Bayburt lu tanınan bir aile olarak

internette kendilerinden mafya olarak bahseden yazıları araştırıp bunları Ekşioğlu adını

kullanan onaltı yaşındaki birinin yaptığını öğrendiklerini söylemiştir.


İstanbul 14.ACM'si, dosyanın İstanbul 13.ACM nin 2008/209 Esas sayılı dosyası ile

irtibatlı görüldüğünden bahisle 26.1.2011 tarihli 2.duruşmada bir karar alarak İstanbul

13.ACM"sinden birleştirmeye muvafakat konusunda görüş bildirilmesini istemiş,

muvafakat verildiğinin bildirilmesi üzerine de 6.4.2011 tarihli 3.duruşmada birleştirme

kararı vererek dosyayı göndermiştir.
4)SAVUNMALAR
Özkan Kurt Emniyetteki 1.4.2010 tarihli ifadesinde, askere gitmeden önce çeşitli işlerde ve

Dünya gazetesinde çalıştığını, serbest organizatörlük yaptığını, daha önce kuru sıkı silah

ile havaya ateş etmekten ve kayıtlara alıkoyma olarak geçen bir alacak verecek

meselesinden dolayı hakkında işlem yapıldığını, Ocak 2008'de Antalya'da askerlik

görevine başladıktan sonra Şanlıurfa 'daki usta birliğine teslim olduğunu, gördüğü

psikolojik baskılar ve epilepsi hastalığının tedavisinde çektiği güçlük nedeni ile Mayıs

2008 'de firar ettiğini, Nisan 2009 'da ise birliğine teslim olduğunu, Diyarbakır Askeri

Cezaevinde üç ay yatarak tamamladığı firar cezasından sonra Haziran 2009 'da tekrar


1627/2271
birliğine teslim edildiğini, burada yirmi gün izin kullanıp geri döndüğünü. Ağustos

2009 'da tekrar firar ettiğini, halen asker firarisi olduğunu,


2006 yılında Sedat Peker'e ait www.oztiirkler.com sitesinin Hilton Otelinde yapılan

açılışında Sedat Peker'in adamı Şenol Küçük'ün kendisini Veli Küçük, Cemal Temizöz,

Bayram isimli Albay, Ahmet Tekin Baykal, Sami Hoştan, Kurban Yazoğlu ve Kemal

Alemdaroğlu ile tanıştırdığını, yine 2006 yılında Şenol Küçük'ün Çamlıca 'daki Balkon Bar

isimli işyerinde Veli Küçük haricindeki bu kişilerle bir iki sefer yemeğe katıldığını, bu

şahısların kendi aralarında Çerkez İbrahim lakaplı İbrahim Çiftçi'nin öldürülmesi olayına

katılıp, cenazesine de gittiklerini konuştuklarını, Kurban Yazoğlu'nun kendisini

Seyrantepe 'deki Kazan Restaurantta Bahadır isimli emekli Astsubay ile tanıştırıp "Bundan

sonra bu arkadaşla birebir ve daha sık görüşeceksiniz, sana bir takım belgeler getirecek,

sonra geri alacak" dediğini, bundan sonraki dönemde Bahadır ile telefon kullanmadan

buluşup görüşmeler yaptıklarını, Bahadır'm kendisine aramada üzerinden çıkan flash

bellekte bulunanlar gibi el yazısı birtakım notlar getirdiğini, kendisinin bunları evindeki

bilgisayarda yazıp çıktısını aldıktan sonra Bahadır 'a verdiğini, Bahadır 'ın isteği üzerine

de her yazımdan sonra bilgisayarım formatladığını,


Kendisinin, Bayburt Eğitim Vakfı Müdürü Mahmut Cilara'nın daveti ile katıldığı

etkinliklere Veli Küçük haricindekilerin katıldığını gördüğü bu kişilerin, konuşmaları

içeriğine göre, bürob'at, akademisyen, iş adamı, asker ve mafya içinden kişilerin yer aldığı

bir oluşum içerisinde bulunduklarını tahmin ettiğini, bu oluşumun maddi kaynağının

Bedrettin Dalan, Mehmet Kurt gibi gönüllü işadamlarının yardımları, Meydan Mustafa

lakaplı Mustafa Kalenderin Kemerburgaz'daki oteline, Aksaray'daki Küçük Ev

pavyonuna, özel hazırlanmış villalara getirilen iş adamlarının gizlice çekilen pornografik

görüntülerinin şantaj olarak kullanılıp elde edilen paralar olduğunu, Halk Bankası Genel

Müdür Yardımcısı, aynı zamanda Bayburt Eğitim Vakfı başkanı Dr. Şahap Kavcıoğlu 'nun

bu şahısların birikimini, para transfer ve hareketlerini organize ettiğini,


Bahadır in kendisine getirdiği el yazması belgelere göre bu kişilerin. Yağız, Rüzgâr gibi

isimler verilen beşer kişilik dokuz ayrı suikast timi kurduklarını, cezaevine girip çıkmış,

tetikçi, mafya mensubu kişilerden oluşan beş timin Sami Hoştan in, Emniyet ve Ordudan

emekli veya atılanlardan oluşan dört timin ise halen cezaevindeki, Çavuşbaşı 'ndaki

villasında beslediği aslanla tanınan, Taksim Talimhane'deki eski adı Selek yeni adı Eterna

olan otel işletmecisi Mehmet Merih İn kontrolünde olduğunu, yine sahte kamu kimlikleri

ile eylem yaptırıp, basına servis edeceklerinden ya da tanıdıkları basın mensuplarına yayın

yaptırarak kamu kurumlarını ve hükümeti yıpratacaklarından bahsedildiğini,


Bahadır in kendisine getirdiği belgeleri bilgisayarında yazarak, aramada üzerinden çıkan

flash belleğe kaydettiğini, ayrıca CD'ye aktararak askere gitmesinden önce 2009 yılı

Şubat-Mart aylarında Kazan Restaurantta görüştüğü Kurban ve Şeref Yazoğlu'na

verdiğini, flash belleği de evinde bıraktığını, iki ay sonra ise firar ettiği Şanlıurfa

Suruç 'taki birliğine teslim olduğunu, askerden ikinci firarından önce İstanbul 'daki Kazan

Restorantı arayarak Bahadır astsubay ile görüştüğünü, yeniden Birliğine katıldığında

Bahadır in söz konusu faks metnini telefonda kabaca kendisine yazdırıp "Bunu Savcı

Zekeriya Öz 'e gönderirsin o gereken mesajı alır" dediğini, firar ettikten sonra bu metni

evindeki bilgisayarında bir kısım eklemeler yaparak yazdığını, sonra da bilgisayardaki

kaydı sildiğini,


1628/2271
Söz konusu tehdit faksını Bahadır 'm isteği üzerine gönderdiğini, kendisinin Cumhuriyet

savcısına eylem yapma veya tehdit etme amacı olmadığını, böyle bir eylem yapmak niyeti

olsa faks göndermeyeceğini ifade etmiştir.
Cumhuriyet savcılığı ifadesinde, askere gitmeden önce müzik ve festival organizatörlüğü

işi yaptığını, MHP 'nin Bayrampaşa İlçe Teşkilatına üye olduğunu, Şanlıurfa Suruç 'taki

3.Hudut Alayı 2.Hudut Taburu 6.Hudut Bölüğündeki askeri birliğinden firar ettiğini, bir

süre sonra pişman olup birliğine katılmak isterken dönüş yolunda yakalandığını, teslim

edildiği birliğinde sorunlu olarak görülüp üzerine gelindiğinden 27.8.2009 tarihinde ikinci

kez firar ettiğini,


2005 veya 2006 yıllarında, İstanbul 'da gizli kumarhaneler işleten Bayburt lu hemşerisi

Kurban Yazoğlu 'nun kardeşi Şeref Yazoğlu 'nun Seyrantepe 'deki restoranında Bahadır

isimli emekli astsubay ile tanıştığını, firar etmeden önce askeri birliğinden yaptığı bir

telefon görüşmesinde bu kişinin kendisine söz konusu tehdit metnini yazdırarak "Bunu bir

şekilde Cumhuriyet savcısı Zekeriya Öz 'e ulaştır, yoksa gerisine karışmam" dediğini,

Bahadır hakkında başka bir bilgisi olmadığını ve bir daha görüşmediklerini, birliğinden

firar ettikten altı-yedi ay sonra bu notu tesadüf eseri eşyaları içinde gördüğünü,

Cumhuriyet savcısı Zekeriya Öz 'ü tanımamakla ve kendisine husumet gütmemekle birlikte

ailesine zarar verilebileceği endişesi ile bu notu evindeki bilgisayarda temize çekip bir

internet kafeden çıktısını aldıktan sonra faks çektiğini, tehdit metninin içinde geçen 15

Nisan tarihi ve metnin sonundaki Oflu Enişte yazısı dışındakilerin kendisine telefonda

yazdırılan not olduğunu, arkadaşlarının kendisine hitap şekli olan Enişte 'ye Oflu

kelimesini ekleyerek oluşturduğu rumuzu tehdit metninin sonuna yazdığını,
Kendisinin herhangi bir örgüt ile irtibatı olmadığını, boş vakti çok olduğundan evindeki

bilgisayında bulunan bazı devlet büyüklerinin resim ve özgeçmişlerini, milletvekilleri

listesini merak saikiyle internetten indirdiğini, yine üzerinden ele geçen flash bellek

içindeki Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, İstanbul

Emniyet Müdürü ve Kulüpçü Engin Temel'in adres bilgilerini, harekat planlaması

bilgilendirme raporu, operasyon için düşünülen kişiler başlıklı yazıları internetten parça

parça indirdiği bilgilerden oluşturduğunu,
Kendisinin saf birisi olup her şeye inandığını, Epilepsi, Organik bunaltı bozukluğu,

Tansiyon ve Hipertansiyon hastası olduğunu, ayrıca Özürlü raporu bulunduğunu, Organik

bunaltı bozukluğu hastalığının zaman zaman psikolojisini etkilediğini, bu olay sebebi ile

pişman olduğunu ifade etmiştir.


Müdafi eşliğinde yapılan sorgusunda, önceki aşama ifadelerinin doğru olduğunu, 2005

yılında İstanbul 'da tanıdığı, emekli subay olarak ve Bahadır ismi ile bildiği kişinin Ağustos

2009 tarihi itibari ile kendisinin askerlik yapmakta olduğu Şanlıurfa Suruç ilçesindeki

askeri birliğinden firar etmeden birkaç gün önce yaptığı telefon görüşmesinde, söz konusu

tehdit metnini kendisine yazdırdığını, aynı kişi kendisi ve ailesini tehdit ettiğinden

birliğinden firar ettikten sonra bu tehdit metnini bilgisayarda yazarak faks ile

gönderdiğini, flash belleğinde bulunan belgeleri ise internetten indirdiğini söylemiştir.

Sorgusunu müteakip "Terör örgütlerinin yönlendirmesi sonucu imzasız mektupla tehdit"

suçundan tutuklanmıştır.
1629 / 2271
14.ACM'nin 26.1.2011 tarihli 2.duruşmasında, sorgudaki beyanını ve söyledikleri tam

olarak yazılmadığından Emniyet ve Cumhuriyet savcılığı ifadelerini kabul etmediğini,

hiçbir örgüte üye olmadığını ya da yakınlık duymadığını, söz konusu tehdit metnini ülkeye

hizmet etmiş insanların ağır suçlarla itham edilmesine karşı tepkisini ortaya koymak için

yazıp gönderdiğini savunmuş, sorulması üzerine de, bilgisayar hard diskinde ve flash

belleğinde bulunan belgeler konusunda savunma yapmak istemediğini ifade etmiştir. Aynı

duruşmada tanık, olarak dinlenen Kurban ve Şeref Yazoğlumun ifadelerine de diyeceği

olmadığını söylemiştir.


6.8.2011 tarihli 192.duruşmada, Muhalif olmak ve ülkede yanlış yapılanlar konusunda

mücadele vermekten başka ortak noktaları olmayan, ülkeye hizmeti geçmiş insanların

yandaş yargı aracılığı ile düzmece belgeler ve yapay tanıklarla mesnetsiz olarak itham

edilmelerinin vatandaş olarak kendisini incittiğini, buna tepki koymak, kiralık insanları

ortaya koyarak milletin gözünü açmak için Atatürk'ün 5 Şubat 1933 de Bursa'da verdiği

Nutuktan görev çıkartıp Ergenekon soruşturmasını yürüten Cumhuriyet savcısı Zekeriya

Öz 'e tehdit faksı gönderdiğini, ne var ki bu gibi insanların bamteline hakaret mızrabıyla

dokunulsa dahi ses alınamayacağını, Mahkeme huzurunda tutuklu olarak bulunmasının

bile yaptığı bu eylemin doğruluğunu gösterdiğini, bu davanın kendisine hizmet eden kolluk

kuvvetini, savcılık makamını ve Mahkeme heyetini de yargılanmak zorunda bırakacağını,


Hiçbir örgüte mensup olmadığını ve de yakınlık duymadığını, yargılananlar arasında

hiçbir tanıdığı olmamasına karşılık, mesnetsiz olan Ergenekon davasına bir temel

oluşturmak ve de kendisinin daha fazla ceza almasını sağlamak için tehdit eylemi

davasının bu dava ile birleştirildiğini, savunmuştur.


8.12.2011 tarihli 203 ve 16.12.2011 tarihli 208.duruşmalarda, Eylemi yapmaktaki gerçek

amacının tehdit değil, bir vatansever olarak Cumhuriyet savcısı Zekeriya Öz 'ün yürüttüğü

soruşturma ile devletin müstesna evlatlarına yaptığı haksızlıklara insanların ilgisini

çekmek olduğunu, kendisini beğenmese de temsil ettiği makam nedeni ile Cumhuriyet

savcısı Zekeriya Öz'ü tehdit etmesinin mümkün olmadığını, bu olaylar karşısında herkes

gibi susup oturması, bildiklerini savunmaması halinde insanlığını ve adamlığını

kaybedeceğini, kendi adına doğru hareket ederek yaptığı bu eylemin gururunu yaşadığını,

söz konusu faks yazısı sebebi ile hakkında dava açılıp yargılanmasının bu ülkede doğruları


Yüklə 31,9 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   237   238   239   240   241   242   243   244   ...   335




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin