safahatında ölen Engin Aydın'ın yaptığı Kent Otel toplantılarına katıldığı, dosya
kapsamına göre sanık Doğu Perinçek ve Doğu Perinçek grubundan olan sanıklarla irtibatı
sabit olan Türkiye Gençlik Birliği (TGB) ile irtibatlı olduğu ve faaliyetlerini organize
ettiği, bazı Şehit cenazelerinde halkı Hükümet aleyhine kışkırttığı. Cumhuriyet
mitinglerinin organizasyonunda yer aldığı, mitingde konser verecek olan sanatçının
1687/2271
temininden, araçla getirtilmesine kadar ilgilendiği, dosya kapsamına göre bütün bu Sivil
Toplum Kuruluşları ve faaliyetleri üzerinde yönlendirici etkisi olduğu, Ergenekon Terör
Örgütünün ele geçen örgüt belgelerine ve Genelkurmay Bilgi Destek Dairesinin
Mahkemece incelenen bilgisayarlarından çıkan belgelere uygun olarak bu sivil toplum
örgütleri ve faaliyetlerinde resmiyette yer almadığı, buna karşılık bunları Ergenekon Terör
Örgütünün amaçları doğrultusunda yönlendirdiği. Ergenekon Terör Örgütünün merkezi
yapısı ile sivil toplum örgütleri arasındaki koordinasyonu sağladığı,
Ele geçen delillere ve iletişim tespit kayıtlarına göre, Ergenekon Terör Örgütü üyeleri
arasında ortaya çıkan anlaşmazlıkları gidermeye, örgütsel birlikteliğin bozulmasına engel
olmaya çalıştığı, telefon görüşmelerinde örgütsel gizliliğe riayet ettiği,
Dosya kapsamına göre sanık Ahmet Hurşit Tolon'un, muvazzaf olduğu dönemde de
ErgenekonTerör Örgütüiçerisinde faaliyet gösterdiği, emekli olduktan sonra Ergenekon
Terör Örgütünün reorganizesi kapsamında sanık Mehmet Şener Eruygur ile birlikte
Ergenekon Terör Örgütünün merkezi yapısı ile sivil toplum örgütleri arasındaki
koordinasyonu sağladığı, gerek doğrudan Ergenekon Terör Örgütütarafından kurdurulan,
gerekse içine sızılarak kontrol altına alınan sivil toplum örgütlerini tek çatı altında
birleştirerek tek merkezden yönetilebilecek hale gelmeleri için STK Platformları
oluştmaya, bu suretleaskeri darbe yapılması için zorunlu görülen halk desteğini sağlamaya,
kamuoyu oluşturmaya ve/veya kamuoyunu yönlendirmeye çalıştığı, Ergenekon Terör
Örgütünün legal alan faaliyetlerinden olan sivil toplum kuruluşları ile ilgili birimin
faaliyetlerine karar veren ve düzenleyen konumda olması nedeniyle örgüt yöneticilerinden
olduğu,
İlgili bölümde de anlatıldığı gibi aramalarda sanık Ahmet Hurşit Tolon'dan.Hükümet üyesi
bir kısım Bakanların. Milletvekillerinin, eski bir Genelkurmay Başkanı, eşi ve
akrabalarının. Parti başkan ve başkan yardımcılarının, Valiler, Kaymakamlar, Emniyet
Müdürleri. Belediye Başkanları, Üst düzey kamu görevlileri, Devlet memurları ve muhtelif
pek çok kişinin hukuka aykırı olarak siyasi, felsefi veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine,
hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya
sendikal bağlantılarına ilişkin bilgilerin kişisel veri olarak kaydedildiği belgeler ele geçtiği,
sanık Ahmet Hurşit Tolon'un bu eylemi görevi döneminde ve görevinin sağladığı yetkiyi
kötüye kullanarak gerçekleştirdiği,
Aynı şekilde sanık Ahmet Hurşit Tolon'dan gizli askeri belgeler ele geçtiği, bunlardan bir
kısmını görevidöneminde ve görevinin sağladığı yetkiyi kötüye kullanarak ele geçirdiğinin
anlaşıldığı, emekli olunca bunları görev yerinde bırakmayıp örgütün amacına tahsis ettiği
kişisel arşivine götürdüğü. Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığınca sanık Ahmet
Hurşit Tolon'dan ele geçen gizli belgelerin yazışma tarihi itibariyle gizliliğinin kalmadığı
bildirilmiş ise de. sanığın bu belgeleri elde ettiğisuç tarihi itibariyle belgelerin gizli ve
güncel olduğu,
Sanık Ahmet Hurşit Tolon'un iddianamede belirtildiği ve mütalaanın ilgili bölümünde de
anlatıldığı şekilde, Ergenekon Terör Örgütünün yöneticilerinden olduğu, Cebir ve şiddet
kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini
yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs ettiği, görevinin verdiği yetkiyi
kötüye kullanarak yetkili makamların kanun ve düzenleyici işlemlere göre açıklanmasını
yasakladığı ve niteliği bakımından gizli kalması gereken bilgileri temin ettiği, yine
1688/2271
görevinin verdiği yetkiyi kötüye kullanarak hukuka aykırı olarak birden fazla kişinin
siyasi, felsefi veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine; .hukuka aykırı olarak ahlaki
eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin
bilgileri birden fazla kez kişisel veri olarak kaydettiği anlaşıldığından.
a)Ergenekon Terör Örgütü yöneticisi olmak eylemine uyan TCK 314 - (1), 3713 Sayılı
TMK 5 maddelerine göre cezalandırılması talep edilmiş ise de, Yargıtay in, TCK'nın 302,
309 maddelerindeki suçlara uyan bir eylemin varlığı halinde aynı sanık için TCK'nın 314
maddesinden ceza verilemeyeceğine dair yerleşik içtihadı dikkate alınarak, sanık hakkında
bu suç nedeni ile Ceza Verilmesine Yer Olmadığına,
b)Örgüt faaliyeti çerçevesinde cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini
ortadan kaldırmaya veya Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevlerini kısmen veya
tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs etmek eylemine uyan TCK 311 - (1), 3713 Sayılı
TMK 5 maddelerine göre cezalandırılması talep edilmiş ise de, dosya kapsamına göre
Ergenekon Terör Örgütünün asıl ve öncelikli hedefinin, kastının apaçık ortaya çıktığı
eyleminTCK 312 - (1) maddesine uyan Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti
Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen
engellemeye teşebbüs etmek suçunu oluşturduğu. Yürütme Organı gücünü Yasama
Organından aldığı için Yasama Organının da hedefte olduğu kabul edilebilir ise de, dosya
kapsamına göre Ergenekon Terör Örgütünün Yürütme Organına karşı olan eylem ve
faaliyetlerinin öne çıktığı. Yasama Organına karşı olan eylem ve faaliyetlerinin tali
nitelikte olduğu ve Yürütme Organına karşı yürütülen eylem ve faaliyetlerin içinde kaldığı
anlaşıldığından, bu suçtan Ceza Verilmesine Yer Olmadığına,
c)Örgüt faaliyeti çerçevesinde cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini
ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye
teşebbüs etmek eylemine uyan TCK 312 - (1), 3713 Sayılı TMK 5 maddelerine göre
cezalandırılmasına,
ç)Örgüt faaliyeti çerçevesinde Halkı, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı bir
isyana tahrik etmek eylemine uyan, TCK 313 - (1), 3713 Sayılı TMK 5 maddesine göre
cezalandırılması talep edilmiş ise de, dosya kapsamına göre yüklenen suçun kanuni
unsurlarının oluşmadığı, eylemlerinin bir bütün halinde TCK 312-(1) maddesi kapsamı
içinde kaldığı anlaşıldığından, sanık hakkında bu suçtan ayrıca Ceza Verilmesine Yer
Olmadığına,
d)Örgüt faaliyeti çerçevesinde yetkili makamların kanun ve düzenleyici işlemlere göre
açıklanmasını yasakladığı ve niteliği bakımından gizli kalması gereken bilgileri temin
etmek eylemine uyan TCK 334- (1), TCK 43- (1),(2) maddelerine göre cezalandırılmasına,
e)Örgüt faaliyeti çerçevesinde, kamu görevinin verdiği yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle,
hukuka aykırı olarak birden fazla kişinin siyasi, felsefi veya dini görüşlerine, ırki
kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık
durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri birden fazla kez kişisel veri
olarak kaydetmek eylemine uyan TCK 135 - (1), (2), (1), TCK 137- (1), TCK 43 - (1), (2)
maddelerine göre cezalandırılmasına.
1689 / 2271
J) Örgüt faaliyeti çerçevesinde hukuka aykırı kişilerin siyasi, felsefi veya dini görüşüne, ırki
kökenine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimine, cinsel yaşamına, sağlık durumuna veya
sendikal bağlantısına ilişkin kişisel veri olarak kaydedilen bilgileri hukuka aykırı olarak
bir başkasına vermek, yaymak veya ele geçirmek eylemine uyan TCK 136 - (1), TCK 137 -
(1), TCK 43 -(1), (2) maddelerine göre cezalandırılmasına,
g)Ayrıca, örgüt yöneticisi sıfatı nedeni ile TCK 314- (3), TCK 220 - (5) Maddeleri delaleti
ile, diğer bir kısım örgüt eylemlerine uyan kanun maddelerine göre cezalandırılması talep
edilmiş ise de. Örgüt eyleminde talimatı olduğu veya eylemin kendi hâkimiyet alanında
gerçekleştiği ispat edilemeyen Örgüt yöneticilerinin, bu örgüt eyleminden sorumlu
tutulamayacağına dair yerleşik Yargıtay içtihatları dikkate alınarak, diğer sanıkların
eylemlerinde talimatı olduğu veya eylemler üzerinde hâkimiyeti bulunduğuna dair
cezalandırılmasına yetecek derecede delil elde edilemediğinden bu suçlardan ayrı ayrı
Beraatine,
ğ)Sanık hakkında TCK 53 -(1), (2), (3), TCK 58 -(9) ve TCK 63. Maddelerinin
uygulanmasına,
İO.SANIK AHMET TUNCAY ÖZKAN
İddianamede sanığın,
a)Ergenekon Terör Örgütü üyesiolmak eylemine uyan TCK 314 - (2). 3713 Sayılı TMK 5.
b)Örgüt faaliyeti çerçevesinde cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini
ortadan kaldırmaya veya Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevlerini kısmen veya
tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs etmek eylemine uyan TCK 311 - (1), 3713
Sayılı TMK 5,
c)Örgüt faaliyeti çerçevesinde cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini
ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye
teşebbüs etmek eylemine uyan TCK 312 - (1), 3713 Sayılı TMK 5,
ç)Örgüt faaliyeti çerçevesinde tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurmak eylemine
uyan TCK 174-(1),(2), 3713 Sayılı TMK 5,
d)Örgüt faaliyeti çerçevesinde 6136 Sayılı Ateşli silahlar ve bıçaklar ile diğer aletler
hakkında kanun hükümlerine aykırı olarak bir adet ruhsatsız ateşli silah ve buna ait
mermileri bulundurmak eylemine uyan 6136 S.K. 13 - (1), (3), 3713 Sayılı TMK 5,
e)Örgüt faaliyeti çerçevesinde devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları
bakımından, niteliği itibarıyla, gizli kalması gereken bilgileri birden fazla kez temin etmek
eylemine uyan TCK 327 - (1), TCK 43 -(1), (2),
f)Örgüt faaliyeti çerçevesinde yetkili makamların kanun ve düzenleyici işlemlere göre
açıklanmasını yasakladığı ve niteliği bakımından gizli kalması gereken bilgileri birden
fazla kez temin etmek eylemine uyan TCK 334 - (1) maddelerine göre cezalandırılması
talep edilmiştir.
1690/2271
Sanık aşamalardaki ifadelerinde özetle, diğer sanıklardan Levent Ersöz ve Hasan Atilla
Uğur ile 16Aralık2003 tarihinde Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Dairesi
Başkanlığında görüşme yapmadığını, bu görüşmenin çözümü olduğu iddia edilen belge
içeriğinin doğru olmadığını, kendisinin daha önceki tarihlerde gazete ve dergilerde
yayınlanan röportajlarından veya illegal ortam dinlemelerinden elde edilen bilgilerden
oluşturulmuş olabileceğini, diğer sanıklardan bir çoğunu gazetecilik faaliyetleri nedeniyle
ve bulunduğu konum gereği tanıdığını, suçlama konusu yapılanların gazetecilik ve yasal
sivil toplum faaliyetleri kapsamında kaldığını, iletişim tespit tutanaklarında suç unsuru
bulunmadığını, bazı görüşmelerini hatırlamadığını, bir kısmı hakkında ise herhangi bir şey
söylemek istemediğini. Halkalı'daki depoda yapılan aramada ele geçen el bombaları ve
fişeklerin kendisine ait olmadığını, zaten bunların aksesuar olarak kullanılmak için
içlerinin boşaltılmış olduğunu öğrendiğini, yine aynı yerde ele geçen belgelerin tamamının
kendisine ait olmadığını, bunlardan bir kısmının kendisinin gazetecilik arşivi olabileceğini
beyan ederek suçlamaları kabul etmemiştir.
Dosyaya getirtilen TİB ve GSM Şirketleri kayıtlarına göre, sanık Ahmet Tuncay Özkan'ın
kullanımında olduğu telefon hatları ile diğer sanıklardan; Tanju Güvendiren, Adnan Bulut,
Adil Serdar Saçan, Emin Şirin, Münür Kemal Yavuz, Mesut Özcan, Hüseyin Nazlıkul,
Halis Yavuz Işıklar, Sinan Aydın Aygün, Mustafa Ali Balbay, Gürbüz Çapan, Merdan
Yanardağ, Mehmet Şener Eruygur, Muhittin Erdal Şenel, Mehmet Adnan Akfırat, Evrim
Baykara, Selim Utku Gümrükçü, Erol Mütercimler. Turhan Çömez, Adnan Türkkan, Tunç
Akkoç, Erol Manisa, Hüseyin Vural Vural, Ahmet Hurşit Tolon, Murat Ağırel, İlker
Güven. Fatma Sibel Yüksek, Serhan Bolluk. Ünal İnanç, Turhan Özlü. Güler Kömürcü,
Mustafa Özbek, Mehmet Zekeriya Öztürk, Doğu Perinçek, Ferid İlsever, Oktay Yıldırım,
İlhan Selçuk, Habip Ümit Sayın. İbrahim Benli, Levent Ersöz. Bedrettin Dalan, İşçi Partisi
İstanbul İl Örgütü (Doğu Perinçek, Aydın Gergin, Yusuf Beşirik), İşçi Partisi Genel
Merkezi (Yusuf Tunçer) kullanımlarındaki telefon hatları arasında irtibat bulunduğu tespit
edilmiştir. Ayrıca dosya kapsamama göre sanıklar Muzaffer Tekin ve Kemal Yalçın
Alemdaroğlu ile örgütsel irtibatı olduğu görülmüştür.
Mütalaanın ilgili bölümünde ayrıntısıyla anlatıldığı gibi, ADD Genel Merkezindeki
aramada ele geçen bir CDiçerisinde, "16 Aralık 2003 Tarihinde Tuncay Özkan İle Yapılan
Görüşme Metni "başlıklı,gizliibarelibir belge bulunduğu, belgenin sanık Ahmet Tuncay
Özkan'ıno dönemdeki askeri darbe planlarının merkezi konumundaki Jandarma Genel
Komutanlığı İstihbarat Başkanlığında, İstihbarat Başkanı sanık Levent Ersöz ve aynı yerde
görevli sanık Hasan Atilla Uğur arasındaki görüşmenin çözümü olduğu, bu çözümden
sanık Ahmet Tuncay Özkan'ın, basın yayın dünyasında nasıl belli bir yer edinebildiğinin,
kimler tarafından korunup desteklendiğinin, yönetimindeki basın yayın araçlarını nasıl
Ergenekon Terör Örgütünün psikolojik savaş merkezine dönüştürdüğünün, siyaset
dünyasına hukuk ve siyaset dışı yöntemlerle yön verme faaliyetlerinin neler olduğunun
rahatlıkla anlaşılabildiği, Ergenekon Terör Örgütünün üyesi olmadığını, bağımsız bir
gazetecilik yaptığını savunan sanık Ahmet Tuncay Özkan tarafından izahı mümkün
olmayan bu delilin, başka bir yol kalmadığından inkar edilmesi yoluna gidildiği, sanık
Ahmet Tuncay Özkan'ın yakın çalışma arkadaşı sanık Adnan Bulut'tan ele geçen ve
kendisine dinletilen başka bir ses kaydı hakkındaki soruya Emniyet ve Cumhuriyet
savcılığı ifadelerinde "Burada Tuncay Özkan olarak konuşan kişi ben değilim. Bu ses bana
ait değildir" şeklinde cevap verdiği halde, duruşmada aynı ses kaydının kendisine ait
olmakla birlikte bazı yerlerine montaj yapıldığı mahiyetindeki savunması dikkate
1691 /2271
alındığında, 16 Aralık 2003 tarihli bu görüşme metninin ses kaydının bulunması halinde
dahi savunma tarzının değişmeyeceği,
Sanık Mehmet Şener Eruygur ile ilgili aramada ADD'de ele geçen 7 numaralı CD deki
"Aytaç Paşa - Ü.Özdağ tel dökümü" isimli klasöriçindeki 16.2.2004 oluşturulma tarihli
"genelkart2.doc" isimli msword dosyasının "ulusalcı medyanın desteklenmesi"
başlığıaltında; "Tuncay Özkan'ın girişimleri. (Bir TV kurabilir)", "Ulusalcı medyaya nasıl
katkıda bulunulabilir? Nasıl sponsor bulabiliriz?" yazdığının tespit edildiği,
SanıkMehmet Şener Eruygur'dan ele geçirilen bir CD deki. Deniz Kuvvetleri eski
Komutanı şüpheli Özden Örnek'e ait olduğu anlaşılan günlükte Ahmet Tuncay Özkan ile
ilgili olarak;
25 Aralık 2003, 14:30 - 15:30 - (E) Org. Kemal Yavuz ve Tuncay Özkan'ın ziyareti,
Tuncay Özkan daha önce Show TV de görev yapıyordu. Ancak bu hükümet kendi aleyhinde
yayın yapan tüm kişileri ya oldukları gazetelerden çıkarttı yadaTV'lerden uzaklaştırdı.
Kemal Yavuz General de aynı durumda. Bende kendilerine yardım edebilmek için MÖ ile
konuştum. Tuncay Özkan Müfit Gürtuna'nın İstanbul TV'sini satın almak istiyor ve
AKP 'nin yerel seçimlerde İstanbul 'dan çıkaracağı adaya karşılık Ali Müfit Gürtuna 'yı
birleşik cephenin adayı olarak gösterilmesini koordine ediyor. Şimdilik ANAP ve DYP ile
anlaşma sağlamış.
1 Ocak 2004, 09:15 - 10:15 - Tuncay Özkan'ın ziyareti. Tuncay Özkan Show TV'den
ayrıldıktan sonra Org. Kemal Yavuz ile beni ziyarete gelmişti. O zaman kendisi ile İstanbul
Belediye Başkanlığına adaylık meselesi ve Ulusalcı bir TV istasyonu ve diper medya
vasıtalarının kurulması konusunda görüşme yapmıştık. Bu konuşma üzerine bende MÖ ile
görüşmüştüm. Kendisine MÖ 'nün bana söylediklerini iletim. Ali Müfit Gürtuna adaylığa
tam razı olmamakla beraber CHP desteklemeye karar vermiş. Şimdi DSP'yi ikna etmeye
çalışıyor. Daha MHP ile görüşecek. TV kanalını satın almak için gücü yetmemiş. Gürtuna
İstanbul TV için çok para istemiş. Esasında kendisi bu istasyonu mütahitlere bedava
kurudurmuş. Adam beş para etmez ama çaresizlikten başka yapacak bir şey yok dedi.
Kendi istasyonu ve gazetesini kurmak için yabancılar ile temasta. Dış finansman sağlayıp
öyle faaliyete geçmeyi düşünüyor. Benden OYAK'ın kurulacak şirkete hissedar olmasını ve
böylece Başbakan Recep Tayyip Erdoğan na karşı bir çeşit koruma sağlamayı istedi.
Bende kendisine elimden geleni yapacağım dedim. Bana kendi hazırladığı "Türk Medyası"
ile ilgili bir kitap verdi. İçinde her türlü ilişki ve rezaleti bulabilirsiniz dedi. Medya desteği
olmadan Ulusalcıların Başbakan Recep Tayyıp Erdoğan ve partisi ile başa çıkması
mümkün değil. Bu nednele TÖ'nün destekleenmesi gerekir. Bende uyandırdığı intiba
dürüst ve yılmayacak bir kişi. Bilgili bir görüntüsü var. Hiç değilse mesleğini iyi bildiği
intibaı uyandı.
"15 Mart 2004, 3:30 - 4:00 - Tuncay Özkan ve Kerim Can Kamal'ın ziyareti, Tuncay
Özkan yanında yeni kurmakta olduğu TV istasyonunun yöneticisi olacak Kerim Can ile
beraber geldi. Çok oturmadılar. Bana OYAK'ın reklam teminatı verip veremeyeceğini
sordu. Esas bunu öğrenmeye gelmişler. Bana göre dehşetli bir istihbarat bilgisi
var.Yazdığı kitabı verdi. CIA ve Kürtler. OYAK'ın reklam için teminat belgesini
veremeyeceğini söyledim.Sosyete fişlemesinden 600 kişi memnun değil Zaten bu iş
yapılmıyor muydu.Bu iş bilerek yapılmıştır. Başbakan .Recep Tayyip Erdoğan'ın dahi
1692 / 2271
bilgisi vardır.Emin Çölaşan Hürriyet'te ama yazmıyor. TV para bulabilirsek önümüzdeki
hafta faaliyete geçer.
6 Temmuz. 02:00 - 02:30 - Tuncay Özkan'ın ziyareti, Tuncay Özkan nihayet Kanal Türk
isimli bir TV kanalını hayata geçirmiş durumda. 10 milyon dolar borca girmiş. Çok
heyacanlı ve ulusalcı bir insan. Bana teşekkür edip tekmil vermeye gelmişler. Bundan
sonra AKP hükümetinin karşısında hiç değilse muhalefet yapacak olan bir kanal olacak.
Kendisine ne kadar mutlu olduğumu ve elimdem gelen her türlü şahsi desteği yapacağımı
söyledim. Tolga 'dan bahsettim ve kendileirine danışmanlık yapabileceğinden bahsettim.
Memnun oldular. Yanında Kerim Can diye ortağı da vardı. Tolgayı tanıyorlar. Atatürk
belgeseli benden ve bedava dedim. Tolga ile buluşup konuşacaklar. Çok mutlu ayrıldılar,
şeklinde yazıların bulunduğu.
Sanık Ahmet Tuncay Özkan'ın eşyalarının konulduğu depodaki aramada ele geçen
"Değerli Komutanım" hitaplı bilgisayar çıktısı belgede, sanık Ahmet Tuncay Özkan'ın
yönetiminde olduğu Kanaltürk Televizyonuna reklam vermeyen şirket ve üst düzey
yöneticilerinin listelendiği ve devamında "Komutanım bir de pazarda mafya usulü para
dağıtanlar var... Bunlar bir telefonla bize piyasanın bakışını değiştirebilirler. Bunlar
da...", "Bunlarla ilgili olarak mutlaka her biri ile bir dakikalık konuşma bile yeter"
yazdığı,
Sanık Ahmet Tuncay Özkanin, Ergenekon Terör Örgütünün temel örgüt belgesi olan
"Ergenekon Analiz Yeni Yapılanma Yönetim Ve Geliştirme Projesi İstanbul/29 Ekim
1999" belgesindeki "Ergenekon, medya kuruluşlarını kontrol etme yönündeki
faaliyetlerini kendi medya kuruluşlarını oluşturarak, mevcut ulusal ve uluslar arası
oluşumları, doğal işleyişi içinde örtülü bir biçimde etkileme, denetleme ve kontrol altına
alma yöntemini uygulamaya koymaya, kaçınılmaz bir biçimde zorunludur. Aksi halde çok
uluslu finans ortaklıkları kurularak örtülü bir biçimde ele geçirilmiş olan mevcut medya
yapılanmasının kontrolde tutulması mümkün olmayacaktır" ve diğer bazı örgüt
belgelerindeki aynı konudaki hedefine uygun olarak, yönetiminde bulunduğu basın yayın
organlarında Ergenekon Terör Örgütünün amaçları doğrultusunda faaliyet gösterdiği, daha
sonra Kanaltürk adlı televizyon kanalını kurduğu, bu kanalı da Ergenekon Terör
Örgütünün kara propaganda, dezenformasyon ve psikolojik savaş amaçlarına uygun olarak
yönettiği ve yönlendirdiği, AK Parti hakkında Anayasa Mahkemesine kapatma davası
açılması, Ergenekon soruşturmasının başlaması ve takip eden süreçteki yayınları içeriğinin
de Ergenekon Terör Örgütünün amaçları doğrultusunda olduğu.
Bir örnek olarak, mütalaanın ilgili bölümünde ayrıntısı ile anlatıldığı gibi Ergenekon Terör
Örgütünün 2003-2004 yıllarındaki askeri darbe plan ve eylemlerine iştirak etmemesi
nedeni ile hedefe konarak, yine bu planlar çerçevesinde belirlenen yöntemlerle istifasını
vermesi amaçlanan dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök aleyhine
yayınlar yaptığı, duruşmada Tanık olarak dinlenen Hilmi Özkök'ün, sanık Ahmet Tuncay
Özkan ve Kanaltürk televizyonunun kendisi aleyhine olan bu yayınları konusundaki soruya
verdiği "Evet olmuştur. Benim aleyhime yayınlar olmuştur ama yıpratıcı olup olmadığı
onların kendi takdirindedir", "Aleyhime ve haksız bana göre benim değerlendirmeme göre
bana haksız ithamlarda bulunmuştur. ", "Efendim yani bir tanesini örnek vereyim mesela
bir televizyon yayınında bana salak demiştir, ağzından kaçtı diye değerlendirdik gerçi ama
kendisi buradaysa bilmiyorum kendisine de sorulabilir yani benim tutumumu daima yanlış
değerlendirmiştir veya kendine göre değerlendirmiştir. Hep aleyhimde konuşmalar bu
kanalda yapılırdı bunu kendimde dinledim bana da bilgiler verildi" şeklinde cevabının,
Hilmi Özkök aleyhindeki yayınların sanık Ahmet Tuncay Özkan tarafından hangi düzeye
kadar alçaltıldığını da ortaya koyduğu,
Yine Halkalı'daki depoda yapılan aramada ele geçen muhtelif tarihli, "Çok gizli" ibareli ve
çok sayıda Milli Güvenlik Kurulu toplantı tutanakları ile birçoğu askeri mahiyette gizli
belgeler ele geçtiği, sanık Ahmet Tuncay Özkan'ın bunları örgüt amaçları doğrultusunda
bir şekilde ele geçirdiği.
Sanık Ahmet Tuncay Özkan'ın Ergenekon Terör Örgütünün Türk Silahlı Kuvvetleri
içindeki birçok mensubu ile irtibatı bulunduğu, çevresindekilerce askeri kesimin
temsilcisi olarak algılandığının 16 Aralık 2003 tarihli görüşmesinde kendisi tarafından
ifade edildiği,
Yine aynı yerde ele geçen 1691 numaralı CD içinde, 2001 yılında sanık Adil Serdar
Saçan*ın Müdür olarak görev yaptığı Organize Suçlarla Mücadele Şubesi tarafından
gözaltına alınan Tuncay Güney ve Ümit Oğuztan'dan ele geçen dijital verilerin ve
Ergenekon Terör Örgütü belgelerinin yer aldığı,
Sanık Ahmet Tuncay Özkan ile ilgili olarak Biz TV deki aramada Gizli ibareli. Dr. Adil
Serdar Saçan imzalı Fethullah Gülen grubu ile ilgili yazıların, konu ile ilgili gizli ve çok
gizli ibareli Cumhuriyet savcılığı yazışmalarının, yukarıda ilgili bölümde anlatılan 2001
yılındaki Ergenekon Terör Örgütünün araştırılmasına dair proje çalışma grubu
oluşturulmasıizin talep yazısının bulunduğu, bunların sanık Adil Serdar Saçan tarafından
örgütsel irtibat dahilinde sanık Ahmet Tuncay Özkan'a verildiği,
Aynı yerdeki aramada ilgili bölümde anlatıldığı gibi. bazı kişilerin hukuka aykırı olarak
felsefi veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine,
Dostları ilə paylaş: |