kabul etmemiştir.
Dosyaya getirtilen TİB ve GSM Şirketleri kayıtlarına göre, sanık Cihan Arık'ın
kullanımında olduğu anlaşılan telefon hatları ile diğer sanıklardan; Onur Özdemir ve
Oğuzhan Sağıroğlu'nun kullanımlarındaki telefon hatları arasında irtibat bulunduğu tespit
edilmiştir.
Sanık Cihan Arıkin iddianamede belirtildiği şekilde. Komutanlarının bilgisi dışında, resmi
yollardan duyurusu ve başvurusu yapılmayan bir görevin yasal olmadığını bilebilecek
durumda olduğu, Ergenekon Terör Örgütünün yöneticilerinden İbrahim Şahin'e bağlı
olarak faaliyet yürüten sanık Oğuzhan Sağıroğlu'na kimlik bilgilerini gönderdiği, Sanık
Oğuzhan Sağıroğlu'nun da bunları sanık İbrahim Şahin'e mesaj yoluyla ilettiği, sonrasında
da sanık Oğuzhan Sağıroğlu'nun daha ayrıntılı bilgileri sanık İbrahim Şahin'e bizzat
telefon görüşmesinde verdiği, bu bilgilerin İbrahim Şahin'den ele geçen S-l belgesinde yer
aldığı, sanık Cihan Arıkin Ergenekon Terör Örgütü tarafından teklif edilen yasal olmayan
S-l adlı bu oluşuma bilerek ve isteyerek katılmak suretiyle örgüte üye olma iradesini
ortaya koyduğu, bu şekilde Ergenekon Terör Örgütünün üyesi olduğu anlaşıldığından,
a)Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmak eylemine uyan TCK 314 - (2), 3713 Sayılı TMK 5
maddelerine göre cezalandırılmasına.
1745/2271
b)Samk hakkında TCK 53 -(1), (2), (3), TCK 58 -(9) ve TCK 63. Maddelerinin
uygulanmasına,
46.SANIK CİHANDAR HASANHANOĞLU
İddianamede sanığın,
a)Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmak eylemine uyan TCK 314 - (2), 3713 Sayılı TMK 5
b)Örgüt faaliyeti çerçevesinde cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini
ortadan kaldırmaya veya Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevlerini kısmen veya
tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs etmek eylemine uyan TCK 311 - (1), 3713
Sayılı TMK 5
c)Örgüt faaliyeti çerçevesinde cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini
ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye
teşebbüs etmek eylemine uyan TCK 312 - (1), 3713 Sayılı TMK 5 maddelerine göre
cezalandırılması talep edilmiştir.
Sanık Cihandar Hasanhanoğlu aşama ifadelerinde, görev yaptığı dönemde Cumhuriyet
Çalışma Grubu adında yapılanma içerisinde yer almadığını, bu şekilde bir çalışma
yapıldığına da tanık olmadığını beyan ederek suçlamaları kabul etmemiştir.
Dosyaya getirtilen TİB ve GSM Şirketleri kayıtlarına göre. sanık Cihandar Hasanhanoğlu
kullanımında olduğu anlaşılan telefon hatları ile diğer sanıklardan; Levent Ersöz. Arif
Doğan, Mustafa Koç ve Hasan Attila Uğur'un kullanımlarındaki telefon hatları arasında
irtibat bulunduğu, ayrıca dosya kapsamına göre sanık Mehmet Şener Eruygur ile irtibatlı
olduğu tespit edilmiştir.
Mütalaanın ilgili bölümünde ayrıntısı ile anlatıldığı gibi, Ergenekon Terör Örgütünün
2003-2004 yıllarında Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan
kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs
ettiğine dair belgeler ele geçtiği, Genelkurmay Başkanlığının Ayışığı, Yakamoz ve Eldiven
adı verilen askeri darbe planlarına dair belgeler hakkında bunların TSK'ya ait olduğu veya
olmadığı cevabı yerine başka bir yol izleyerek "Mevcut kayıtlarda rastlanılmamıştır"
şeklinde cevap verdiği. Genelkurmay Başkanlığının yine askeri darbe planları
çerçevesindeki varlığı ilgililerce kabul edilen ve bazıları ele geçen sesli-görüntülü kayıtlar
ile doğrulanan Mustafa Ali Balbay, Mehmet Emin Karamehmet. Cem Uzan, İsmail Yıldız-
Hayrullah Mahmud Özgür, Bedrettin Dalan ile o dönemdeki askeri darbe planlarının
merkezi konumundaki Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanlığında yapılan
görüşmelere dair belgeler konusundaki cevabının da "Mevcut kayıtlarda
rastlanılmamıştır" şeklinde olduğu.
Yine sanık Mehmet Şener Eruygur'un Genel Komutan olduğu Jandarma Genel
Komutanlığı bünyesinde darbe çalışmalarını yürütmek amacı ile "Cumhuriyet Çalışma
Grubu" adı verilen illegal bir birim ihdas edilip faaliyete sokulduğuna dair belgeler ele
geçtiği. Genelkurmay Başkanlığının bu belgeler konusundaki cevabının da "Mevcut
kayıtlarda rastlanılmamıştır" şeklinde olduğu, bunun yanında sanık Mehmet Şener
Eruygur'dan ele geçen bir CD deki "CÇG EKİBİ" adlı, içerisinde "İsth.Ynt.Ş.Md.lüğü
1746/2271
Emrine Görevlendirilen Personel Listesi" başlıklı, sanık Mustafa Koç'un da aralarında
bulunduğu kişilerin listelendiği word belgesi hakkındaki Genelkurmay Başkanlığı
cevabının, belgenin "TSK iç mevzuatına göre düzenlenen Gizli/Önemli olmayan bilgi ve
belgelerdendir" şeklinde olduğu,
Dönemin Jandarma Genel Komutanı sanık Mehmet Şener Eruygur'un emir ve bizatihi
kontrol ve denetimi altında görev yapmak üzere, İstihbarat Başkanı sanık Levent Ersöz'e
bağlı olarak sanık Cihandar Hasanhanoğlu nun başkanı olduğu Planlama Koordinasyon ve
Güvenlik Daire Başkanlığı bünyesindeki sanık Mustafa Koç'un müdürü olduğu İstihbarat
Yönetim Şubesinde Cumhuriyet Çalışma Gurubu adı ile illegal bir yapının oluşturulduğu.
Askeri darbe çalışmaları için illegal olarak ihdas ve istihdam edilen Cumhuriyet Çalışma
Grubunun (CÇG) İstihbarat Yönetim Şube adı ile kamufle edilmeye çalışıldığı, sanık
Hasan Atilla Uğur'un ise teknik istihbarat başkanı olduğu ve askeri darbe çalışmaları
kapsamında yapılan yasadışı dinlemelerden sorumlu olduğu,
Dosya kapsamına göre, bu askeri darbe planlarının aşama aşama uygulamaya
konulduğunun anlaşıldığı,
Sanık Cihandar Hasanhanoğlu nun iddianamede belirtildiği ve mütalaanın ilgili bölümünde
ayrıntısı ile anlatıldığı şekilde, sanıklar Mehmet Şener Eruygur, Levent Ersöz, Hasan Atilla
Uğur ve Mustafa Koç ile irtibatlı olarak, emir komuta zinciri içerisinde Askeri darbe
çalışmaları konusundaki sistemli ve organize faaliyetler içerisinde yer aldığı, Cumhuriyet
Çalışma Gurubunun faaliyetleri kapsamında yapılan işler için haber alma ödeneğinden
yapılan harcamalara dair bazı dijital belgelerde imza kısmında adının bulunduğu, örgütsel
nitelikteki eylemlerinin sürekliliği, çeşitliliği ve yoğunluğu dikkate alındığında Ergenekon
Terör Örgütünün üyesi olduğu ve Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti
hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen
engellemeye teşebbüs ettiği anlaşıldığından,
a)Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmak eylemine uyan TCK 314 - (2), 3713 Sayılı TMK 5
maddelerine göre cezalandırılması talep edilmiş ise de, Yargıtay'ın, TCK'nın 302, 309
maddelerindeki suçlara uyan bir eylemin varlığı halinde aynı sanık için TCK'nın 314
maddesinden ceza verilemeyeceğine dair yerleşik içtihadı dikkate alınarak, sanık hakkında
bu suç nedeni ile Ceza Verilmesine Yer Olmadığına,
b)Örgüt faaliyeti çerçevesinde cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini
ortadan kaldırmaya veya Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevlerini kısmen veya
tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs etmek eylemine uyan TCK 311 - (1), 3713 Sayılı
TMK 5 maddelerine göre cezalandırılması talep edilmiş ise de, dosya kapsamına göre
Ergenekon Terör Örgütünün asıl ve öncelikli hedefinin, kastının apaçık ortaya çıktığı
eylemin TCK 312 - (1) maddesine uyan Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti
Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen
engellemeye teşebbüs etmek suçunu oluşturduğu, Yürütme Organı gücünü Yasama
Organından aldığı için Yasama Organının da hedefte olduğu kabul edilebilir ise de, dosya
kapsamına göre Ergenekon Terör Örgütünün Yürütme Organına karşı olan eylem ve
faaliyetlerinin öne çıktığı, Yasama Organına karşı olan eylem ve faaliyetlerinin tali
nitelikte olduğu ve Yürütme Organına karşı yürütülen eylem ve faaliyetlerin içinde kaldığı
anlaşıldığından, bu suçtan Ceza Verilmesine Yer Olmadığına,
1747/2271
c)Örgüt faaliyeti çerçevesinde cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini
ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye
teşebbüs etmek eylemine uyan TCK 312 - (1), 3713 Sayılı TMK 5 maddelerine göre
cezalandırılmasına,
ç)Sanık hakkında TCK 53 -(1), (2), (3), TCK 58 ~(9) ve TCK 63. Maddelerinin
uygulanmasına,
47.SANIK COŞKUN ÇALIK
İddianamede sanığın, Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmak eylemine uyan TCK 314 - (2),
3713 Sayılı TMK 5 (Etkin pişmanlık sebebi ile ayrıca TCK 314 - (3) Maddesi delaleti ile
TCK 221 - (4) Maddesi) maddelerine göre cezalandırılması talep edilmiştir.
Sanık Coşkun Çalık önceki aşama ifadelerinde, sanıklardan Muhammet Yücemin akrabası,
Selim Akkurt'un yakın köylüsü olduğunu, aralarında Selim Akkurt'a Halil ismi ile hitap
ettiklerini, sanık Ayhan Çelik'i Fuçi lakabı ile tanıdığını, sanık Mehmet Fikri Karadağ ile
yüz yüze görüşmediğini, ancak sanık Muhammet Yücemin Fikri Albay şeklinde
bahsetmesi sebebi ile gıyabında tanıdığını, sanık Muhammet Yücemin kendisine gelerek
para ile adam öldürme teklifinde bulunduğunu, tanıdığı emekli bir Albayın bu konuda
kendilerine yardımcı olacağını, bu kişinin bir Demeği olduğunu söylediğini, sanık
Muhammet Yüce'nin 2007 yılı Eylül ayında kendisine Türk düşmanı olduğunu söylediği
yazar Orhan Pamuk'u Kurban Bayramının üçüncü günü İstanbul'da katılacağı konferans
çıkışında öldüreceklerini, eylemde tetikçi olarak Halil Kod adlı sanık Selim Akkurt'un.
gözcü olarak da Muhammet Yüce ve sonradan ismini Ayhan Çelik olduğunu öğrendiği
Fuçi lakaplı kişinin bulunacağını, eylemden önce kişi başına 2 Milyon YTL, eylemden
sonra da 5 Milyon YTL olacak şekilde hesaplarına para yatacağını, ayrıca herkese birer
villa ve benzinlik verileceğini, bunları ismini vermediği bir demeğin karşılayacağını
söylediğini, paraya ihtiyacı olduğundan teklifi kabul ettiğini, ancak daha sonra eyleme
katılmaktan vazgeçtiğini, bir hafta sonra da Bilecik'e yanına gelen sanık Muhammet
Yüce'ye vazgeçtiğini söylediğini, sanık Muhammet Yüce'nin kendisine Orhan Pamuk'tan
önce DTP milletvekili Ahmet Türk'ü öldüreceklerini söylemiş olduğunu, ancak PKK'nın
ailelerine zarar vereceği düşüncesi ile bu eylemden vazgeçtiklerini, bu eylemlere dair
görüşmelerin olduğu dönemde sanık Muhammet Yüce'ye "Her türlü hazırım halaoğlu
yeter ki haber verin" şeklinde mesaj çektiğini, pişman olduğunu ifade etmiş, duruşmadaki
savunmasında ise soruşturma makamlarını itham etmiş, diğer sanıklar aleyhine ifade
verdiği için vicdan azabı çektiğini, telefon konuşmalarının şaka amaçlı olduğunu beyan
ederek önceki aşama ifadelerini ve suçlamaları kabul etmemiştir.
Dosyaya getirtilen TİB ve GSM Şirketleri kayıtlarına göre, sanık Coşkun Çalık'ın
kullanımında olduğu anlaşılan telefon hatları ile diğer sanıklardan; Muhammet Yüce ve
Selim Akkurt'un kullanımlarındaki telefon hatları arasında irtibat bulunduğu, ayrıca dosya
kapsamına göre sanıklar Ayhan Çelik ve Muhammet Yüce vasıtası ile Mehmet Fikri
Karadağ arasında örgütsel irtibat bulunduğu tespit edilmiştir.
Ergenekon Terör Örgütünün legal alandaki yapılanmalarından birisi olan Kuvayı Milliye
1919 Derneği içinde Ergenekon Terör Örgütünün yöneticilerinden sanık Mehmet Fikri
Karadağ liderliğinde illegal olarak oluşturulan yapılanmanın, yazar Orhan Pamuk ve diğer
1748/2271
ismi geçen kişilerin öldürülmesi konusunda plan yaptığının dosya kapsamına göre sabit
olduğu.
Dosya kapsamındaki diğer birçok delilin yanında 18.7.2007 tarihinde sanık Muhammet
Yüce ile sanık Coşkun arasında özetle, Muhammet, "...Televizyona çıkmadık mı, ..her gün
homha momba buldular evlerde, Kuvayı Milliyeciler haberlerde hiç izlemiyor musun".
"Bende oranın yönetimindeyim" "...Orda her türlü koşturursun, en azından devlet
arkanda... ", "..Canını sıkma, oraya gideceğiz başka yolu yok halaoğlu, böyle olmuyor,
ona buna hizmetçilik et et nereye kadar", "Her türlü şeyimiz var, ağamız var, Halil var,
yani bizim bileğimizi büken olmaz, bende şimdi Kuvayı Milliye'ye girdim, zaten devlet
arkamızda , yani Kuvayı Milliye az boz bi yer değil, bizim Fikri Albay az boz adam değil
zaten.. " şeklinde bir telefon görüşmesi geçtiği,
30.9.2007 tarihinde sanık Muhammet Yücemin sanık Coşkun Çalık'a "Halaoğlu
gazeteci Orhan Pamuk 'u halledecez, ben, sen, Halil, Fuci varmış, toplam 2 trilyon
alacaz, var mısın, kurban bayramından sonra hazır ol" şeklinde bir telefon mesajı
çektiği,
2.10.2007 tarihinde sanık Coşkun Çalıkin sanık Muhammet Yüce'ye gönderdiği
mesajda "Her türlü hazırım halaoğlu, yeter ki haber verin " yazdığı,
2.10.2007 tarihinde sanık Muhammet Yücemin sanık Coşkun Çalık'a gönderdiği
mesajda "Allah izin ederse Orhan Pamuk'un Kurban bayramından sonra İstanbul'da
konferansı varmış, gece 2 gibi toplantı çıkışı halledecez, ilk başta 2 trilyon alacaz, işi
bitirdikten sonra da 5 trilyon bir tane villa, bir tane de benzin istasyonu alacaz,
bunlar İstanbul'da, ama sonuçta kesin yakalanacaz bunu bil, Hrant Dink'i vuranlar
gibi tüm Türkiye bizim peşimizde olacak, haberin olsun " yazdığı,
2.11.2007 tarihinde sanık Muhammet Yüce ile sanık Coşkun Çalık arasında, Muhammet
"İyi belki çıkar da kurtar ak a...koy cam. Savaş çıkar da o kuyumcuları muyumcuları soy ak
o adamları", "Valla banka mankalara girek belki millet savaş telaşına düşer a... koyım,
yaralı ölü bizde gidek bankaları soyarık a...koyim". "Benim derdim o. Yoksa ne s... ben
Türkiye'yi a...koyım he" , Coşkun "Ben de zaten onu bekliyorum ben de" şeklinde bir
telefon görüşmesi geçtiği,
Sanık Coşkun Çalıkin da aralarında bulunduğu bu eylemi icra etmesi planlanan kişilerin
Orhan Pamuk ve ismi geçen diğer kişiler ile şahsi bir husumetlerinin bulunmadığı, bu
eylemin provakatif bir terör eylemi olacağını bildikleri, maddi menfaat ve eylemden sonra
korunup kollanma vaadi ile eylemi kabul ettikleri, yakalanmayı başından itibaren göze
aldıkları, sanık Coşkun Çalıkin da bu eylemde gözcü olarak suça katılacağı, kendi iradesi
ile sanık Muhammet Yüce ile irtibatlı olarak bu illegal yapılanmaya katıldığı.
Telefon görüşmeleri içeriği ve sanık Mehmet Fikri Karadağ'a ait fiziki takip tutanağından
Orhan Pamuk ve diğer ismi geçen kişilere yönelik bir eylem planlandığı anlaşılmakta ise
de, diğer sanıkların bu görüşmelerin eylem hazırlığı olduğunu kabul etmedikleri, sanık
Muhammet Yücemin eyleme katılacak kişiler arasında Fuci lakaplı kişinin de
bulunduğunu yazarak sanık Coşkun Çalık'a gönderdiği, buna karşılık mesajdaki Fuci
isimli kişinin sanık Ayhan Çelik olduğunun sanık Coşkun Çalık'ın ifadesine kadar tespit
edilemediği, sanık Coşkun Çalık'ın samimi anlatımları ile bu eylem hazırlığının, dolayısı
1749/2271
ile Kuvayı Milliye 1919 Derneğindeki illegal yapılanmanın, sanık Ayhan Çelik'in tespit
edilip yakalanmasının sağlandığı gerekçesi ile hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin
uygulanmasının talep edildiği, buna karşılık sanık Coşkun Çalık'ın dosya kapsamındaki
delillere ve oluşa uygun olmayan duruşma beyanları ile önceki bu aşama ifadelerini kabul
etmediği.
Sanık Coşkun Çalık'ın iddianamede belirtildiği şekilde, diğer sanıklardan Muhammet
Yüce, Selim Akkurt ve Ayhan Çelik ve Mehmet Fikri Karadağ ile irtibatlı olarak
Ergenekon Terör Örgütünün yazar Orhan Pamuk'a yönelik suikast için oluşturduğu birime
kendi iradesi ile katıldığı, bu şekilde Ergenekon Terör Örgütünün üyesi olduğu
anlaşıldığından,
a)Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmak eylemine uyan TCK 314 - (2), 3713 Sayılı TMK 5
maddelerine göre cezalandırılmasına,
b)Sanık hakkında TCK 53 -(1), (2), (3), TCK 58 -(9) ve TCK 63. Maddelerinin
uygulanmasına,
48.SANIK DOĞU PERİNÇEK
İddianamede sanığın,
a)Ergenekon Terör Örgütü yöneticisi olmak eylemine uyan TCK 314 - (1), 3713 Sayılı
TMK 5,
b)Örgüt faaliyeti çerçevesinde cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini
ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye
teşebbüs etmek eylemine uyan TCK 312 - (1), 3713 Sayılı TMK 5,
c)Örgüt faaliyeti çerçevesinde Halkı, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı bir
isyana tahrik etmek eylemine uyan, TCK 313 - (1), 3713 Sayılı TMK 5,
ç)Örgüt faaliyeti çerçevesinde yetkili makamların kanun ve düzenleyici işlemlere göre
açıklanmasını yasakladığı ve niteliği bakımından gizli kalması gereken bilgileri temin
etmek eylemine uyan TCK 334 - (1),
d)Örgüt faaliyeti çerçevesinde hukuka aykırı olarak birden fazla kişinin siyasi, felsefi veya
dini görüşlerine, ırki kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel
yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri birden fazla
kez kişisel veri olarak kaydetmek eylemine uyan TCK 135 - (2), (1), TCK 43 - (1), (2),
Ayrıca, örgüt yöneticisi sıfatı nedeni ile TCK 314- (3), TCK 220 - (5) Maddeleri delaleti
ile diğer bir kısım örgüt eylemlerine uyan kanun maddelerine göre cezalandırılması talep
edilmiştir.
Sanık Doğu Perinçek aşama ifadelerinde, soruşturma ve davanın, kendisinin Genel Başkanı
olduğu İşçi Partisine ve Türk Silahlı Kuvvetlerine kurulan bir tertip olduğunu ifade ederek
suçlamaları kabul etmemiştir.
1750 / 2271
Sanık Doğu Perinçek'in usulüne uygun olarak toplanan delillere karşı savunması, tüm
dosya kapsamına göre kendisini cezadan kurtarmaya dönük olduğu kabul edilerek itibar
edilmemiştir.
Dosyaya getirtilen TİB 've GSM Şirketleri kayıtlarına göre. sanık Doğu Perinçek'in
kullanımında olduğu anlaşılan telefon hatları ile diğer sanıklardan; Ferid İlsever, Tunç
Akkoç. Mehmet Adnan Akfırat, Erkan Önsel, Gürbüz Çapan. Hayati Özcan, Mehmet
Şener Eruygur, Yalçın Küçük. Ufuk Mehmet Büyükçelebi. Adnan Türkkan, Mustafa Ali
Balbay, Emcet Olcaytu, İlyas Çınar, İbrahim Şahin. Turhan Çömez, Mustafa Abbas
Yurtkuran, Emin Şirin, Ahmet Hurşit Tolon, Sinan Aydın Aygün, Ahmet Tuncay Özkan,
Hüseyin Vural Vural, Turhan Özlü, Ünal İnanç, Erol Manisa, Mehmet Deniz Yıldırım,
Mehmet Bedri Gültekin, Nusret Senem, Mahir Cayan Güngör, Sevgi Erenerol, İbrahim
Benli, Rıza Ferit Bernay, Fatih Hilmioğlu, Aydın Gergin, Hikmet Çiçek, Mehmet
Sabuncu. Muzaffer Tekin, Levent Temiz, Ufuk Akkaya, Emin Gürses, Yusuf Beşirik,
Zahide Ruhsar Şenoğlu, Mehmet Bora Perinçek. Tunçer Kılınç, Serhan Bolluk, Semih
Tufan Gülaltay, Özlem Usta, Fuat Turgut, Güler Kömürcü, Ertuğrul Orta, Kemal Yalçın
Alemdaroğlu, Habip Ümit Sayın, Mehmet Bozkurt ve İşçi Partisi Genel Merkezi (Yusuf
Tunçer) kullanımlarındaki telefon hatları arasında.
Dosyaya getirilen TİB ve GSM Şirketleri kayıtlarına göre. İşçi Partisi İstanbul İl
Örgütü'nün kullanımında olduğu anlaşılan telefon hatları ile sanıklardan; Adnan Türkkan,
Sinan Aydın Aygün, İbrahim Benli, Emcet Olcaytu, Emin Gürses, Ferid İlsever, Mehmet
Bora Perinçek. Hayati Özcan. İbrahim Şahin, İlyas Çınar, Sevgi Erenerol, Bahadır Berk,
Habip Ümit Sayın, Erkan Önsel, Erol Manisa, Kemal Yalçın Alemdaroğlu, Mehmet Deniz
Yıldırım, Mahir Cayan Güngör, Mehmet Şener Eruygur, Özlem Usta, Mustafa Ali Balbay,
Serhan Bolluk, Tunç Akkoç, Turhan Özlü, Ufuk Akkaya, Ufuk Mehmet Büyükçelebi,
Yalçın Küçük, Mehmet Sabuncu, Mehmet Haberal, Nusret Senem, Veli Küçük, Ahmet
Tuncay Özkan ve Ünal İnanç'ın kullanımlarındaki telefon hatları arasında irtibat
bulunduğu,
Ergenekon Terör Örgütünün yöneticilerinden olan sanık Doğu Periçek'e yöneltilen Genel
Başkanı olduğu İşçi Partisi ve irtibatlı kuruluşlar ile yayın organlarını Ergenekon Terör
Örgütünün amaçları doğrultusunda yönetme, TSK içinde örgütlenme, Milli ve manevi
değerleri istismar etme, Psikolojik harp sanatı ve propagandayı etkin ve yaygın şekilde
kullanma isnatlarının, sanık Doğu Perinçek'in yakın çevresinde bulunan, İşçi Partisi ve
irtibatlı kuruluşlarında yöneticilik konumları olan sanıklar Ferid İlsever, Mehmet Adnan
Akfırat, Hikmet Çiçek, Nusret Senem, Mehmet Bedri Gültekin, Turhan Özlü, Serhan
Bolluk. Hayati Özcan, Mehmet Deniz Yıldırım, Ufuk Akkaya, Erkan Önsel ve irtibatlı
diğer sanıklar için de geçerli olduğu, sanık Doğu Perinçek'in yakın çevresindeki
Ergenekon Terör Örgütü üyelerini bu konularda ciddi bir şekilde eğittiği ve yönlendirdiği,
Sanık Doğu Perinçek'in geçmişten itibaren kitleler üzerinde yön verici etkisi bulunduğu,
örgütlü hareketlere önderlik ettiği, yöneticisi bulunduğu tüm örgütlenmelerde belirleyici
konumu bulunduğu, bu hususun kendisiyle birlikte hareket eden diğer sanıklar tarafından
da vurgulanarak bu grubun disiplininin başka örgütlenmelerde bulunmadığının ifade
edildiği, dosyadaki delillere göre de Doğu Perinçek'in İşçi Partisi, Aydınlık
dergisi/gazetesi, Ulusal Kanal televizyonu ve irtibatlı olan diğer kuruluşlarda yönlendirici
konumda olduğu, söz konusu kurumlardaki faaliyetlerin sanık Doğu Perinçek'in
yönlendirmesi, en azından bilgisi dahilinde yapıldığının anlaşıldığı, sanık Doğu
1751 /2271
Perinçek'in savunmasında çoğu zaman kendi grubundan olan Ergenekon Terör Örgütü
mensubu diğer sanıklar adına da konuştuğu, İşçi Partisi, Ulusal Kanal, Aydınlık dergisi ve
sair ilgili oldukları yerlerde yapılan aramalarda ele geçen ve arama tutanağında olan her
şeyi kabul ettiklerini beyan ettiği,
Sanık Doğu Perinçek'in, gerek kendisi gerekse grubunun geçmişten itibaren yasa dışı,
şiddet içerikli hiçbir hiçbir faaliyeti bulunmadığını savunmasına karşılık, parti binasında
yatıp kalkan ve sanıklar Yusuf Tunçer, Mahir Cayan Güngör ve Aydın Gergin'in
soruşturma kapsamındaki aramada parti binasında ruhsatsız silahlarla yakalandıkları, sanık
Yusuf Tunçer*in parti görevlisi olduğu, sanıklar Mahir Cayan Güngör ve Aydın Gergin'in
ise sanık Doğu Perinçek'in şoförlüğünü yaptıkları, aynı zamanda ruhsatsız silahları ile,
parti genel başkanı olarak devletin resmi koruma polisi tarafından korunan sanık Doğu
Perinçek'in gayri resmi korumalığını yaptıkları,
Soruşturma kapsamında yapılan aramalarda; Aydınlık dergisinde bulunan VHS kasetlerde
Erdal Angın ve Hüseyin isimli kişilerin İşçi Partililer tarafından sorgulandıklarına dair
görüntüler bulunduğu, bu görüntülerin çözümünden İşçi Partili oldukları anlaşılan iki
kişinin, İşçi Partisi binasında güvenlikçi oldukları anlaşılan diğer iki kişiyi yasa dışı
sorguladıkları, sorgulanan kişilerden birisinin Hüseyin, diğerinin TİKKO isimli Terör
Örgütü ile irtibatı olduğunu söyleyen Erdal Angın isimli kişiler, sorgulama konusunun da
TİKKO isimli Terör Örgütünün Doğu Perinçek'e yönelik suikast planı olduğu, görüntünün
bir kısmında 1.1.1994 ibaresi bulunduğu,
Ulusal Kanal'da, İşçi Partisi Genel Merkezinde Sekreter ve Hikmet Çiçek'e ait odalarda,
Doğu Perinçek'in evinde, Ulusal Kanal İzmir Temsilciliğinde bulunan 7 ve 8 numaralı CD
içerisinde, Yunus Emre Uyar'ın İşçi Partisinde yapılan sorgusuna dair 30 Mayıs 2006
tarihli görüntü kaydı, bu kaydın çözüm metni, bu kişi tarafından kaleme alınmış el yazısı
mektup, nüfus cüzdanı fotokopisi, fotoğrafı ve Yunus Emre Uyar hakkında basın
açıklaması yapılacağına dair belgeler bulunduğu, söz konusu basın açıklamasının 29 Ocak
Dostları ilə paylaş: |