ulaşmadığını beyan ederek suçlamaları kabul etmemiştir.
Dosyaya getirtilen TİB ve GSM Şirketleri kayıtlarına göre, sanık Hayri Bildik'in
kullanımında olduğu anlaşılan telefon hatları ile diğer sanıklardan; Neriman Aydın, Hatice
Bahtiyar, Mehmet Fikri Karadağ, İbrahim Özcan, Yusuf Erikel, Muhittin Erdal Şenel,
Hüdayi Ünlüer, Durmuş Ali Özoğlu. Mehmet Haberal, Levent Temiz, Hüseyin Görüm,
Yusuf Görüm, Sevgi Erenerol, Kahraman Şahin, Raif Görüm, Kemal Kerinçsiz, Habip
Ümit Sayın ve Erkut Ersoy'un kullanımlarındaki telefon hatları arasında irtibat bulunduğu,
sanığın diğer bir kısım sanıklarla da örgütsel irtibatının bulunduğu, yapılan telefon
görüşmelerinde örgütsel gizliliğe riayet edildiği,
Sanık Hayri Bildik ve örgütsel irtibat halinde bulunduğu diğer bazı sanıkların usulüne
uygun olarak kayda alınan telefon görüşmelerinin, aramalarda ele geçen delillerin sanık
Hayri Bildik'in Ergenekon Terör Örgütü ve mensupları ile irtibatını ortaya koyar mahiyette
bulunduğu,
Soruşturma kapsamında sanık Neriman Aydınin bilgisayarından, sanık Neriman Ay dinin
sanık Hayri Bildik'e örgütsel irtibat dahilinde yazdığı birçok mektup ele geçtiği, bunlardan
14.1.2005 tarihli mektupta, "Sayın E.Poyraz ve Sizin birlikteliğinizin ölçülerini, boyutunu,
derinliğini bilmiyoruz, ...sayın E.Poyraz'ın etrafında son senelerde olan şahıslar ve
ilişkileri son derece önemli. Size karşı düşünce ve tavır manasınd yaşadığı tedirginlik ve
saldırganlığının arkasına iyice bakmamız gerekiyor", "...Bu yön iki senedir Sayın Kemal
Aydın Bey'in yurt çapında ulusal kafa taşıyan Türklerle yaptığı görüşmelerdir, (ki bayağı
yol almış bulunuyoruz, bunları Size açıklamak ve Sizinle paylaşmak fırsatımız olmadı,
inşallah olacak)", "Değerli Türk, sabır ve kararlılığımızla Birlikteliğimiz 'in başarıya
ulaşacağına şüphemiz yoktur,... Birlikteliğimizin Yönetim Kadrosunun, Beyin Heyetinin
bir elin parmakları kadar kişiyle devamı, istihbarat servislerinin sırlarımızı, hedeflerimizi
uzun süre öğrenmelerine engel olacaktır diye düşünüyoruz., düşüncemiz odur ki her üç
ayda bir kurmay heyet olarak bir araya gelip hadiseleri, kat edilen yolları, yapılması
1889/2271
gerekenleri görüşmemiz ve bunları zabta geçirmemiz geleceğe dair yolumuz için son
derece faydalı olacaktır diye düşünüyoruz" yazdığı,
8.1.2004 tarihli mektupta " ...en kısa zamanda Sizi ağabeyim Kemal Aydın bey ile birlikte
ziyarete geleceğimi bildirmek istiyorum. Mustafa Kemal Atatürk un "Aynı cinsten olan
kuvvetler müşterek gaye yolunda birleşmelidir" vasiyetinden hareketle, Türk Milleti,
Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve vatanımız konusunda aynı endişelere ve aynı düşüncelere
sahip Türk insanının top yekun mücadele halkasına katılması için gayret sarf etmeliyiz diye
düşünüyoruz. ... hizmetlerinizin yeniden elde edeceğimiz ikinci bağımsızlık mücadelemizi
anlatan tarih sayfalarındaki yerini alacağını ifade etmek istiyorum... " yazdığı,
18.3.2004 tarihli mektupta "Sayın Bildik, geçen hafta sonu Jandarma Genel
Komutanlığın'da Paşa'nın emriyle bir toplantıya çağrıldım... konuşulan ve paylaşılan
konuları ancak karşılaştığımızda Size aktarabilirim" yazdığı, sanık Neriman AydınTn
bilgisayarından ele geçen diğer mektuplara göre Paşa olarak bahsedilen kişinin Mehmet
Şener Eruygur olduğunun anlaşıldığı,
16.9.2004 tarihli mektupta "Sayın Bildik, yeniden Ulusal Tam Bağımsızlık hedefini
gerçekleştirmek için, Türk Ulusunun Birlikteliğinin sağlanmasındaki emekleriniz ve
çalışmalarınız Türk Ulusu Türk yurdunda hayat buldukça kıyamete kadar saygıyla
anılacaktır" diyerek Candan Eren*in ziyaretine geldiğinden bahsettiği ve "... Sayın Ergün
Poyraz bey ile de Kemal Bey'den konuşmasını isterseniz.... kendisinin olaya çeki düzen
vereceğine şüphem yoktur", "Sayın Bildik, Sizinle paylaştığım her cümle bir sırdır ve
sadece Kemal Beyle paylaşılır. Karargahın sırları sırlar imizdir. Sadece dikkat etmemiz
gereken husus sırlarımızı kimlerle paylaştığımızdır. " "Not: 1- Candan Bey ile ilgili konu
Asıl Ellere iletilmiştir. Bilgilerinize. Takipteyim. " "Not: 2- Meşrutiyet 'te çalışmasına
vesile olduğum Türk kızının yaptığı hatadan dolayı beni bağışlayınız lütfen. Dünya 'daki
hadiselerden habersiz olmasının, karargah merkezimize gelebilecek olumsuz amaçlı
insanların anında tespitine yarayacağını ve emperyalistlerin ilişki kurmada zorlanacakları
bir çocuk olacağını düşündüğümdendi. " "Kendisine ulaşıp, edindiğim bilgileri en kısa
zamanda şahsınıza aktaracağım, bilgilerinize. " "Not: 3- Telefonla paylaşma imkanımız
olmayan konulardı" yazdığı,
12.10.2004 tarihli mektupta, "Sayın Bildik, malumlarınız olduğu üzere, her türlü
elektronik haberleşmemiz kolaylıkla takip edilmektedir. Bu nedenle telefonda ayrıntılı
soramadığım için bağışlayınız. Jand. Korg. İbrahim Açıkmeşe ve Jan.Korg. Mehmet
Çavdar oğlu ile ilgili olarak Şener ERUYGUR Paşanın onayını ya da yardımlarını talep
edebilmemiz için, geçerli bir mesnedimizin olması gerekmektedir. Konuyla ilgili bana
yönelteceği sorulara olumlu, dayanağı olan ve ne için olduğunu anlatabilmem için bilgi
sahibi olmam gerekmektedir. Sizce bir mahsuru yoksa beni aydınlatmanızı rica ediyorum
Sizden. Ancak bu şekilde etkili sonuç almayı sağlayabiliriz. Aksi taktirde kendisinden
nasıl yardım talebinde bulabileceğimi düşünmekteyim ve işin içinden çıkmakta
zorlanmaktayım. Sayın Bildik, Kırmızı Beyazda çalışan kızımız Fatma ile henüz yüz yüze
bir görüşme yapamadım, çünkü babası dışarı çıkmasına izin vermemekte, telefon
görüşmesinin tehlikeli olabileceği ve aramızda sır kalması gereken bazı hadiselerden karşı
tarafın istifade etmemesi için bu konuda çok geciktiğim için özür diliyorum. Oyalamak ya
da atlatmak gibi bir amacımın olmadığına Yüksek Şahsınızı temin ederim. Sayın Bildik,
Ankara'dan kalbi sevgilerimi ve hürmetlerimi gönderiyorum. Ulusal mücadelede aynı
cephede nöbetteki tüm Türk'lere selamlarımızla... " yazdığı,
1890 / 2271
Sanık Neriman Aydın*dan ele geçen bir belgede. "18 Ekim 2005 (12.44) Maalesef kaleler
tek tek düşürülüyor arkadaşımızın Kardinalin adamları ile görüştüğü ve bir takım
ekonomik teklifler aldığı konusunda ciddi duyumlar almış, ama inanamamış çok üzgünüm
Saygılar Cengiz Yucak" yazdığı, devamında "Cengiz bey bahsettiğimiz arkadaşımız Hayri
Bey mi 18.10.2005 Neriman Aydın" yazdığı, '"Maalesef Cengiz Yucak (12.48)" yazdığı,
sanık Hayri Bildik'in belgede bahsi geçen Cengiz YucakTn tanıdığını, daha önce kitabını
yayınladığını, belge içeriğini bilmediğini ifade ettiği.
Sanık Hayri Bildik'in iddianamede belirtildiği şekilde, Ergenekon Terör Örgütünün bir
kısım mensubu ile örgütsel irtibat halinde bulunduğu, Ergenekon Terör Örgütünün
amaçları doğrultusunda yayın yapan Toplumsal Dönüşüm adlı Yayınevinin kurucusu
olduğu, sanık Mehmet Şener Eruygur'un Genel Komutan olduğu dönemde Jandarma
Genel Komutanlığı örtülü ödeneğinden kendisine ödeme yapılıp, bilgi ve belge verilerek
üst düzey devlet yönetecileri aleyhine kitap yazdırılan sanık Ergün Poyraz'ın birkaç
kitabını yayınladığı, sanık Neriman Aydın vasıtası ile sanık Mehmet Şener Eruygur ile
irtibatının bulunduğu, bu yayınevinde basılan kitaplardan bir kısmını Ergenekon Terör
Örgütünün propagandasını yapmak amacı ile bazı yüksek rütbeli askerlere gönderdiği,
sanık Neriman AydınTn mektupları içeriğine göre Ergenekon Terör Örgütünün gizli
toplantılarına katıldığı. Ergenekon Terör Örgütü yöneticilerinden olan sanıklar Neriman
Aydın ve Durmuş Ali Özoğlu ile irtibatlı olarak örgütün basın yayın alanındaki
faaliyetlerini yürüttüğü, örgütsel nitelikteki faaliyetlerinin sürekliliği, çeşitliliği ve
yoğunluğu dikkate alındığında Ergenekon Terör Örgütünün üyesi olduğu anlaşıldığından,
a)Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmak eylemine uyan TCK 314 - (2), 3713 Sayılı TMK 5
maddelerine göre cezalandırılmasına,
b)Sanık hakkında TCK 53 -(1), (2), (3), TCK 58 -(9) ve TCK 63. Maddelerinin
uygulanmasına,
110.SANIK HAYRULLAH MAHMUD ÖZGÜR
İddiananemede sanığın. Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmak eylemine uyan TCK 314 -
(2), 3713 Sayılı TMK 5 maddelerine göre cezalandırılması talep edilmiştir.
Sanık Hayrullah Mahmud Özgür mütalaanın ilgili bölümünde anlatılan aşama ifadelerinde
suçlamları reddetmiştir.
Dosyaya getirtilen TİB ve GSM Şirketleri kayıtlarına göre, sanık Hayrullah Mahmud
Özgür'ün kullanımında olduğu anlaşılan telefon hatları ile diğer sanıklardan; Sinan Aydın
Aygün, İsmail Yıldız ve Levent Ersöz'ün kullanımlarındaki telefon hatları arasında irtibat
bulunduğu, sanığın diğer bir kısım sanıklarla da örgütsel irtibatının bulunduğu.
Soruşturma kapsamında evinde yapılan aramada, bazıları üst düzey devlet görevlisi olan
kişiler hakkındaki bilgilerin hukuka aykırı olarak kişisel veri olarak kaydedildiği belgeler
ele geçtiği,
Sanık Hayrullah Mahmud Özgür'ün iddianamede belirtildiği ve mütalaanın ilgili
bölümünde anlatıldığı şekilde, Ergenekon Terör Örgütünün bir kısım mensubu ile örgütsel
irtibat halinde bulunduğu, Ergenekon Terör Örgütünün basın yayın alanındaki
1891 /2271
yapılanmalarından birisi olan sanık İsmail YıldızTn sahibi bulunduğu SES AR isimli
şirketin danışmanlığını yaptığı. Ergenekon Terör Örgütünün 2003-2004 yıllarında başlayan
askeri darbe teşebbüsü eylemine basın yayın ve siyaset alanındaki eylemleri ile katıldığı,
askeri darbe çalışmalarını yürütmek için sanık Mehmet Şener Eruygur'un Genel Komutanı
olduğu Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Dairesi bünyesinde illegal olarak kurulan
Cumhuriyet Çalışma Grubu ile irtibatlı olduğu ve faaliyetlerine iştirak ettiği, sanıklar
Levent Ersöz, Hasan Atilla Uğur ve İsmail Yıldız ile gizli toplantılara katıldığı, bu
toplantılara bazı siyasileri çağırıp yönlendirme yaptığı, AK Parti Hükümetinin iktidardan
düşürülmesi için milletvekillerinin koparılması faaliyetlerine iştirak ettikleri, AK Parti
içindeki milletvekillerinin tümü hakkında istihbari çalışma yaparak Partiden
ayrılabilecekleri tespit edip Cumhuriyet Çalışma Grubuna bildirdiği, www.sesar.com.tr
isimli internet sitesi aracılığıyla darbeye zemin hazırlama faaliyetleri kapsamında kamuoyu
oluşturma faaliyetlerine katıldıkları, Ergenekon Terör Örgütünün amaçları doğrultusunda
kaleme aldığı yazılarının gazete ve internet ortamında yayınlandığı, özellikle 2003 yılında
Ankara'da katıldığı gizli bir toplantıyı anlattığı 27 Mayıs 2005 tarih ve "Bu vadi başka
vadi! Ultra Türkler geliyor!" başlıklı yazısında Ergenekon örgütünden bahsederek, örgüt
mensuplarını motive ettiği, örgütün propagandasını yaptığı, o tarihte akim kalan ancak
Ergenekon Terör Örgütünce toplumda askeri darbe zemini oluşturma amaçlı Cumhuriyet
gazetesinin bombalanması ve Danıştay saldırısı gibi vahim nitelikteki eylemler ile devam
ettirilen cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya
veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek eylemine,
basın yayın alanındaki legal görünüşlü faaliyetleri ile devam ettiği, örgütsel nitelikteki
faaliyetlerinin sürekliliği, çeşitliliği ve yoğunluğu dikkate alındığında Ergenekon Terör
Örgütünün üyesi olduğu anlaşıldığından.
a)Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmak eylemine uyan TCK 314 - (2), 3713 Saydı TMK 5
maddelerine göre cezalandırılması talep edilmiş ise de, Yargıtay'ın, TCK'nın 302, 309
maddelerindeki suçlara uyan bir eylemin varlığı halinde aynı sanık için TCK'nın 314
maddesinden ceza verilemeyeceğine dair yerleşik içtihadı dikkate alınarak, sanık hakkında
bu suç nedeni ile Ceza Verilmesine Yer Olmadığına,
b) Örgüt faaliyeti çerçevesinde cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini
ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye
teşebbüs etmek eylemine uyan TCK 312 - (1), 3713 Sayılı TMK 5 maddelerine göre
cezalandırılmasına,
c)Örgüt faaliyeti çerçevesinde hukuka aykırı olarak birden fazla kişinin siyasi, felsefi veya
dini görüşlerine, ırki kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel
yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri birden fazla
kez kişisel veri olarak kaydetmek eylemine uyan TCK 135 - (2), (1), TCK 137-(1), TCK 43
- (1), (2) maddelerine göre cezalandırılmasına,
ç) Ör güt faaliyeti çerçevesinde hukuka aykırı kişilerin siyasi, felsefi veya dini görüşüne, ırki
kökenine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimine, cinsel yaşamına, sağlık durumuna veya
sendikal bağlantısına ilişkin kişisel veri olarak kaydedilen bilgileri hukuka aykırı olarak
bir başkasına vermek, yaymak veya ele geçirmek eylemine uyan TCK 136 - (1), TCK 137 -
(1), TCK 43 -(1), (2) maddelerine göre cezalandırılmasına,
1892 / 2271
d)Samk hakkında TCK 53 -(1), (2), (3), TCK 58 -(9) ve TCK 63. Maddelerinin
uygulanmasına,
111 .SANIK HIFZI ÇUBUKLU
İddianamede sanığın,
a)Ergenekon Terör Örgütü yöneticisi olmak eylemine uyan TCK 314 - (1), 3713 Sayılı
TMK5,
b)Örgüt faaliyeti çerçevesinde cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini
ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye
teşebbüs etmek eylemine uyan TCK 312 - (1), 3713 Sayılı TMK 5 maddelerine göre
cezalandırılması talep edilmiştir.
Sanık Hıfzı Çubuklu aşama ifadelerinde, Genelkurmay Adli Müşaviri olarak koordine ve
danışma görevinin bulunduğunu, Ergenekon soruşturması kapsamında Cumhuriyet
savcılığınca Genelkurmay Başkanlığına gönderilen yazıların, ihbar mektuplarını
incelendiğini ve cevap verildiğini, basında İrticayla Mücadele Eylem Planı hakkında haber
çıkması üzerine soruşturma emrini hazırlatıp Genelkurmay Başkanından onay aldığını,
bunun üzerine Askeri Savcılığın derhal soruşturma başlattığını ve sanık Dursun Çiçek
hakkında dava açıldığını, bu eylem planı hakkında bilgisinin olmadığını, hukukçu olması
nedeniyle böyle bir eylem planı var ise kendisinden gizlenmiş olabileceğini, haber
gazetede çıktığında bu konuyu dönemin Genelkurmay 2.Başkanı sanık Hasan Iğsız'a
sorduğunu, onun da böyle bir şeyin mümkün olmadığını söylediğini, evrak imha
işlemlerinden konunun basında yer alması üzerine haberdar olduğunu ve bu konu hakkında
da soruşturma başlatıldığını, bu soruşturma sonunda takipsizlik kararı verildiğini,
Genelkurmay Başkanlığı Bilgi Destek Dairesince takip edilen internet siteleri hakkında
bilgisinin olmadığını, bir hukukçu olarak bu şekilde bir tasnife şiddetle karşı olduğunu, söz
konusu internet sitelerinin 1999 yılında Başbakanlık genelgesi üzerine kurulduğunu, site
içerikleri hakkında önceden haberinin olmadığını, andıç isimli belgedeki imzanın kendisine
ait olduğunu beyan ederek suçlamaları kabul etmemiştir.
Dosyaya getirtilen TİB ve GSM Şirketleri kayıtlarına göre, sanık Hıfzı Çubuklu'nun
kullanımında olduğu anlaşılan telefon hatları ile diğer sanıklardan; Tanju Güvendiren,
Muhittin Erdal Şenel. Mustafa Bakıcı ve Serdar Öztürk'ün kullanımlarındaki telefon hatları
arasında irtibat bulunduğu.
Sanık Hıfzı Çubuklu nun iddianamede belirtildiği ve mütalaanın ilgili bölümünde
anlatıldığı şekilde, Ergenekon Terör Örgütünün yöneticilerinden olduğu, Ergenekon Terör
Örgütünün amaçları doğrultusunda askeri müdahale ortamı oluşturmak amacıyla
Genelkurmay Başkanlığı Bilgi Destek Dairesi Başkanlığı bünyesinde bazı dava sanıkları
tarafından Hükümet aleyhine kara progaganda maksatlı yayın yaptırılarak işletilen internet
sitelerinin illegal faaliyetlerine hukuk koruması sağlamak amacıyla, sitelerin yeniden
yapılandırılması yönünde düzenlemeleri içeren andıcın hazırlanmasında görev aldığı, bu
eylemde kendi görev alanına giren faaliyetleri yönettiği, devlet yöneticilerini baskı altına
almak, devlet otoritesini zaafa uğratmak, bu hususta gerektiğinde kamu düzenini bozup,
ülkede kaos ve düzensizlik ortamı oluşturmak, halkı devlet yöneticilerine karşı kışkırtmak
ve anarşi ortamı oluşturmak, böylece Ergenekon Terör Örgütünün nihai hedefi olan cebir
ve şiddet yöntemleri ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya
görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek suçunu işlediği
anlaşılmakla,
a)Ergenekon Terör Örgütü yöneticisi olmak eylemine uyan TCK 314 - (1), 3713 Sayılı
TMK 5 maddelerine göre cezalandırılması talep edilmiş ise de, Yargıtay in, TCK'nın 302,
309 maddelerindeki suçlara uyan bir eylemin varlığı halinde aynı sanık için TCK'nın 314
maddesinden ceza verilemeyeceğine dair yerleşik içtihadı dikkate alınarak, sanık hakkında
bu suç nedeni ile Ceza Verilmesine Yer Olmadığına,
b) Örgüt faaliyeti çerçevesinde cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini
ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye
teşebbüs etmek eylemine uyan TCK 312 - (1), 3713 Sayılı TMK 5 maddelerine göre
cezalandırılmasına,
c)Sanık hakkında TCK 53 -(1), (2), (3). TCK 58 -(9) ve TCK 63. Maddelerinin
uygulanmasına,
112.SANIK HİKMET ÇİÇEK
İddianamede sanığın,
a)Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmak eylemine uyan TCK 314 - (2), 3713 Sayılı TMK 5,
b)Örgüt faaliyeti çerçevesinde yetkili makamların kanun ve düzenleyici işlemlere göre
açıklanmasını yasakladığı ve niteliği bakımından gizli kalması gereken bilgileri temin
etmek eylemine uyan TCK 334 - (1),
c)Örgüt faaliyeti çerçevesinde hukuka aykırı olarak birden fazla kişinin siyasi, felsefi veya
dini görüşlerine, ırki kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel
yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri birden fazla
kez kişisel veri olarak kaydetmek eylemine uyan TCK 135 - (2), (1), TCK 43 - (1), (2)
maddelerine göre cezalandırılması talep edilmiştir.
Sanık Hikmet Çiçek aşama ifadelerinde suçlamaları kabul etmemiştir.
Dosyaya getirtilen TİB ve GSM Şirketleri kayıtlarına göre. sanık Hikmet Çiçek'in
kullanımında olduğu anlaşılan telefon hatları ile diğer sanıklardan; Emcet Olcaytu, Ferid
İlsever, Adil Serdar Saçan, Tunç Akkoç, Mustafa Hüseyin Buzoğlu, Ünal İnanç, Nusret
Senem, Emin Şirin, Doğu Perinçek, Yusuf Beşirik, Ufuk Akkaya, Güler Kömürcü, Ümit
Oğuztan, Mehmet Deniz Yıldırım, Serhan Bolluk, Mehmet Bora Perinçek, Zahide Ruhsar
Şenoğlu ve Turhan Özlü'nün kullanımlarındaki telefon hatları arasında irtibat bulunduğu,
sanığın diğer bir kısım sanıklarla da örgütsel irtibatının bulunduğu,
Ergenekon Terör Örgütünün yöneticilerinden olan sanık Doğu Periçek'e yöneltilen, Genel
Başkanı olduğu İşçi Partisi ve irtibatlı kuruluşları ile yayın organlarını Ergenekon Terör
Örgütünün amaçları doğrultusunda yönetme, TSK içinde örgütlenme, Milli ve manevi
değerleri istismar etme. Psikolojik haıp sanatı ve propagandayı etkin ve yaygın şekilde
kullanma isnatlarının, sanık Doğu Perinçek'in yakın çevresinde bulunup, bu konularda
1894 / 2271
ciddi bir şekilde eğiterek yönlendirdiği, İşçi Partisi ve irtibatlı kuruluşlarında yöneticilik
konumları olan sanıklar için de geçerli olduğu, sanık Hikmet Çiçek'in de sanık Doğu
Perinçek'in yakın çevresindeki kişilerden olup İşçi Partisi Genel Merkez Basın Bürosu
Başkanlığını yaptığı,
Soruşturma kapsamında sanık Hikmet Çiçek'ten ele geçen MY marka flash bellekteki
"Sabancı suikastı" isimli ve "Sabancı suikastı, Eski bilgiler, 10 Haziran 1997" başlıklı
word belgesinde "...Çatlı Ergenekon üyesiydi sonradan koptu. Çatlı, 1978'den itibaren
Ergenekon örgütünden. Ergenekon'u CIA kurdu, 12 Eylül'den sonra kontrolü bize geçti.
Kürt işadamlarını Ergenekon öldürttü. Tetiği çekenler ve sorgulayanlar subay ve
astsubaylar. CIA ile Ergenekon 'un bağı yer yer sürüyor. Dış ülkelerde çalışanların büyük
çoğunluğu CIA ile birlikte. Ama görevden alamıyorsun. Şikâyet mercii var. O görevden
almıyor. ÖHD/ÖKK. Ergenekon'a lojistikdestek sağlıyor, eleman veriyor..." yazdığı,
Sanık Hikmet Çiçek'in savunmasında ".....otuz yıl önce de, hayır konirgerilla değil, bu
örgütün adı Ergenekondur diyen insanlar çıktı, ama şahsen ben ve Aydınlık hareketi, İşçi
Partisi Türkiye Türk tarihindeki böyle bir önemli destana hakaret anlamına gelen bir
sözcük şey olduğu için bir Gladyonun adı Ergenekon, hiçbir yayınımızda biz Konirgerilla
dedik, Gladyo dedik, süper NATO dedik, ama Ergenekon demedik. Ama Ergenekon
diyenlerin varlığının çok eskiden beri olduğunu biliyorum " diyerek, Türkiye'deki Derin
Devlet yapılanmasının kendisine verdiği, örgüt belgelerinde de kullandığı Ergenekon
ismini görmezden gelerek Ergenekon terör Örgütünü perdelediği, örgütün sıklıkla ve
ustalıkla kullandığı psikolojik harp ve propaganda sanatına uygun bir savunma tarzı
geliştirmiş olduğu,
Soruşturma kapsamında yapılan aramada sanık Hikmet Çiçek'ten, savunmasında herkesin
elini kolunu sallayarak giremeyeceğini söylediği Aydınlık Dergisi İstanbul arşivinden
aldım dediği "21. Yüzyılda Casusluk -Araştırma/Gözlem/Analiz Raporu " ve "MİT/Medya
ve Ajan Gazeteciler İstanbul Aralık 2000" isimli Ergenekon Terör Örgütünün örgüt
belgeleri ele geçtiği,
21.3.2008 tarihinde İşçi Partisi Genel Merkezindeki aramada Hikmet Çiçek'in kullandığı
belirtilen masanın çekmecesinde bulunan my flash ibareli flash bellek içerisinde dijital
olarak "'Türkü ve Kürdü Birlikte Örgütleme Tasarımı", "Cumhuriyet Devrimi İktidar
Projesi", "Ulusal Güç Birliği Üzerine Görüşler 3 Aralık 2000", "Devletin Yeniden
Yapılanması Üzerine 25 Kasım 1999" isimli belgeler ele geçtiği.
Sanık Doğu Perinçek tarafından yazıldığı kabul edilen "Ulusal Güç Birliği Üzerine
Görüşler 3 Aralık 2000" isimli belgenin, "Kemalist Model Ulusal Gençlik Hareketi
Dinamik Ulusal Güç Birliği & Kuvayi Milliye Cephesi" isimli Ergenekon Terör Örgütüne
ait örgüt belgesinin, sanık Veli Küçük'ten ele geçen ilk metnine son şekli verilmeden önce
örgüt yöneticileri tarafından sanık Doğu Perinçek'e iletilmesi, bu metni inceleyen sanık
Doğu Perinçek'in belgede gördüğü eksiklik ve hataları metin halinde örgüt yöneticilerine
gönderdiği ve ekinde de "Cumhuriyet Devrimi İktidar Projesi" ve "Devletin Yeniden
Yapılanması" belgelerini sunduğu bir örgüt belgesi olduğu,
Tuncay Güney ve sanık Ümit Oğuztan tarafından Ergenekon Terör Örgütünün amaçları
doğrultusunda yayınlanan Strateji isimli derginin yayına başlamasından önce sanık Hikmet
Çiçek'e başvurularak fikir ve tecrübesinden istifade edildiği,
1895/2271
Gazete köşe yazarı Fehmi Korumun Ergenekon belgesi içeriğinden bahsettiği yazılarının
yayınlanmasından sonra, Aydınlık Dergisrnin 06.05.2001 tarihli 720'inci sayısında sanık
Hikmet Çiçek'in "CIA'nın Ergenekon yaygarasında Fehmi Koru başı çekti" başlıklı ve
"...Aydınlık haberinden bir ay geçmeden Ergenekon yeniden piyasaya sürüldü. Yeni Şafak
yazarı Taha Kıvanç (Fehmi Koru) 30 Nisan ve 1 Mayıs tarihli yazılarını Ergenekon 'a
ayırdı. Türkiye ve Türk Ordusu büyük bir tertiple karşı karşıya. CIA Süper NA TO ve MİT
şeflerinin işbirliği ile Orduyu yıpratma kampanyası her alanda sürdürülüyor. Psikolojik
Dostları ilə paylaş: |