Yıldırım, Mehmet Zekeriya Öztürk, Hayri Bildik, İbrahim Şahin, Erkut Ersoy, Hüseyin
Gazi Oğuz ve Alparslan Arslan'ın kullanımlarındaki telefon hatları arasında irtibat
bulunduğu, ayrıca Sanık Hüseyin Görüm'ün telefonu numarasının, sanıklardan Sinan
Aydın Aygün, Mehmet Bora Perinçek, Durmuş Ali Özoğlu ve Ertaç Giray in cep telefonu
rehberlerinde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Kuvayı Milliye 1919 Demeğinde ve bu demek ile irtibatlı sanıkların ev ve işyerlerinde
yapılan aramalarda elde edilen delillerin, Kuvayı Milliye 1919 Demeği ile irtibatlı
sanıkların usulüne uygun olarak tespit edilen telefon görüşmeleri içeriklerinin, tanık ve bir
kısım sanık ifadelerinin, sanık Hüseyin Görüm'ün duruşmalardaki tevilli anlatımlarının
gerek Kuvayı Milliye 1919 demeğinin, gerekse sanık Hüseyin Görüm'ün Ergenekon Terör
Örgütü ile irtibatını ortaya koyar mahiyette bulunduğu,
Soruşturma kapsamında Kuvayı Milliye 1919 Demeğinde yapılan aramada ele geçen bir
CD içindeki, Mersin ilinde yayın yapan yerel bir kanalda yayınlanan sanıklar Mehmet
Fikri Karadağ ve Hüseyin Görüm'ün katıldığı Forum isimli programın görüntülerinde
sanık Hüseyin Görüm'ün. Hükümetin devleti 500 Milyar Dolar borca soktuğunu ve devleti
iyi yönetemediğini bunun karşısında Genelkurmayın ve askerin bir şeyler yapmasını ve
görev almasını anlattığı.
Ergenekon Terör Örgütünün yöneticilerinden olan Kuvayı Milliye 1919 Demeği genel
Başkanı Mehmet Fikri Karadağ'ın 14.10.2006 tarihinde Kuvayı Milliye 1919 Demeğinin
Mersin'de düzenlediği toplantıda yeni üye olacak kişilere özetle, bu uğurda ölmeyi,
öldürülmeyi ve öldürmeyi de göze almaları gerektiğini, bunu göze almayanların şimdiden
ayrılması gerektiğini ikaz ettikten sonra Kuran, Bayrak ve Silah üzerine yemin ettirdiği
törenin organize edilmesinde sanık Hüseyin Görüm'ün de görev aldığı,
Sanık Murat Çağlarin 7.1.2007 tarihinde ruhsatsız silah ile yakalandığında kendisi ile
yapılan mülakatta Kuvayı Milliye 1919 Derneğinde kaldığı süre içerisinde kendilerine,
vatanın elden gittiğini, bir an evvel halkın ayaklandırılması gerektiğini, ayrıca Kuvvayi
Milliye Derneğinin mevcut orduya alternatif yeni bir ordu kurma yetkisinin olduğunu,
bunun için maddi güç kazanmaları gerektiğini, bu nedenle sık sık yardım toplandığını,
mevcut ordunun içinde bölünmeler olduğunu, vatan hainlerinin olduğunu anlattıklarını, bu
çerçevede kendisinin de çok defa bu yardım toplama faaliyetlerine katıldığını ifade ettiği,
1903 / 2271
Sanık Hüseyin Görüm'ün Maltepe semtindeki işyerinde, "Baraka" tabir edilen yerde
Ergenekon Terör Örgütünün bir kısım gizli toplantılarının yapıldığı, sanık Mehmet
Zekeriya Öztürk'ün önceki aşama ifadesinde Danıştay Saldırisı sanığı Alparslan Arslan'ı
emin olmamakla birlikte VKGB nin Maltepe 'deki bu yerinde gördüğünü beyan ettiği, sanık
Alparslan Arslan'ın da Danıştay eyleminden sonra yakalandığında üzerinden çıkan VKGB
kartvizitini arkadaşı olarak tabir ettiği sanık Hüseyin Görüm'den almış olabileceğini
beyan ettiği.
Soruşturma kapsamında sanık İhsan Göktaş'tan ele geçen CDTer içinde Kuvayı Milliye
1919 Demeği binasında 12 kişinin katılımı ile yapılan bir toplantıda sanıklar Hüseyin
Görüm ve Mehmet Fikri Karadağ'ın görüntülü konuşmalarının kayıtlı bulunduğu, bu
konuşmada sanık Hüseyin Görüm'ün sanık Mehmet Fikri Karadağ'a özetle, sanık Muzaffer
Tekin tarafından tanıştırıldıklarım, VKGB'nin kuruluşu aşamasında kendisinin Maltepe
semtindeki meşhur barakasına gelip gittiğini, Hendek ilçesinde anlaşmayı bozanın kanının
diğerine helal olduğuna dair bir anlaşma yaptıklarını, buna karşılık kendisinin eroin
kaçakçısı olarak gösterilip VKGB oluşumundan uzaklaştırıldığını, kutsal bir dava olarak
gördüğü Kuvayı Milliye Derneğinin kuruluşunda kendisinin büyük emeği olduğunu, ancak
Mehmet Fikri Karadağ'ın derneğe gelen kişilere grup kurun, yer altına inin, şunu vur,
bunu vur, kıralım, keselim, para bulalım dediğini, bütün eylemlerde arka planda durup
kendisini öne çıkardığını, Ankara'da kurulan Kuvva-i Milliye Derneğinin arkasında da
sanık Muzaffer Tekin 'in olduğunu, başkanı olan sanık Bekir Öztürk 'ün kendisi gibi kukla
olduğunu, telkinlerine uyan birisinin suç işlemesi halinde kendisine yükleneceğini, nitekim
Danıştay saldırısı ve Hrant Dink'in öldürülmesi olaylarından sonra ortadan
kaybolduğunu, bütün bu olaylardan sonra işin içyüzünü anladığını söylediği.
Müdahil Saffet Çerçi hakkındaki hukuka aykırı olarak sanık Abdulvahit Özkaya tarafından
kaydedilmiş kişisel verilerin Sanık Murat Çağlar'dan ele geçirilmesi üzerine alınan
beyanında, bu bilgileri kendisine Hüseyin Görüm'ün verdiğini ifade etmesi ve sanık
Hüseyin Görüm'ün de doğrulaması dikkate alınarak sanık hakkında kişisel verileri temin
edip başkasına verdiği,
Sanık Hüseyin Görüm "ün iddianamede belirtildiği şekilde. Ergenekon Terör Örgütünün bir
kısım mensubu ile örgütsel irtibat halinde bulunduğu. Ergenekon Terör Örgütünün sivil
toplum örgütleri alanındaki yapılanmalarından olan Yeniden Kuvayı Milliye Ulusal Güç
Birliği Hareketi, Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi Demeği ve Kuvayı Milliye
1919 Demeğinin kuruluşlarında yer aldığı, Ergenekon Terör Örgütünün yöneticilerinden
olan sanık Mehmet Fikri Karadağ'ın talimatları ile hareket ettiği, irtibatlı olduğu sivil
toplum örgütlerinin legal görünüşlü faaliyetlerini organize ettiği, Kuvayı Milliye 1919
Derneğinde Teşkilat başkanı olarak Ergenekon Terör Örgütünün amaçları doğrultusunda
faaliyet gösterdiği, irtibatlı olduğu sanıklardan Erol Ölmez'i Çarşamba semtine tarikatlar
hakkında istihbarat toplamak için gönderdiği, mafya tarzı faaliyetler ile örgüte gelir temin
etmeye çalıştığı, gerek Demek üyeleri ile yaptığı, gerekse televizyon programları ile
kamuoyuna yaydığı konuşmaları, insanlara silah üzerine yemin ettirmesi ve Demeğin legal
görünüşlü eylemleri ile halkı ve askerleri Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı
kışkırttığı, Sanık Alparslan Arslan ile Danıştay eylemi öncesi yoğun irtibatı olduğu, Ulusal
Haber kartını temin ettiği, gizli toplantılar yaptığı, örgütsel nitelikteki faaliyetlerinin
sürekliliği, çeşitliliği ve yoğunluğu bir bütün olarak ele alındığında eylemlerinin cebir ve
şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini
1904 / 2271
yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek eylemini oluşturduğu
anlaşıldığından, , . > ¦
a)Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmak eylemine uyan TCK 314 - (2), 3713 Sayılı TMK 5
maddelerine göre cezalandırılması talep edilmiş ise de, Yargıtay'ın, TCK'nın 302, 309
maddelerindeki suçlara uyan bir eylemin varlığı halinde aynı sanık için TCK'nın 314
maddesinden ceza verilemeyeceğine dair yerleşik içtihadı dikkate alınarak, sanık hakkında
bu suç nedeni ile Ceza Verilmesine Yer Olmadığınor
b) Örgüt faaliyeti çerçevesinde cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini
ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye
teşebbüs etmek eylemine uyan TCK 312 - (1), 3713 Sayılı TMK 5 maddelerine göre
cezalandırılmasına,
c)Örgüt faaliyeti çerçevesinde alenen askerleri kanunlara karşı itaatsizliğe veya
yeminlerini bozmaya veya askerî disiplini veya askerlik hizmetine ilişkin görevlerini ihlale
yöneltmek ve tahrik etmek ile kanunlara, yeminlere veya disiplin veya diğer görevlere
aykırı hareketleri askerler önünde övmek veya iyi gördüğünü söylemek eylemine uyan TCK
319 - (1), (2), 3713 Sayılı TMK 5 maddelerine göre cezalandırılması talep edilmiş ise de,
dosya kapsamına göre bu suça dair eyleminin TCK 312 - (1), 3713 Sayılı TMK 5
maddelerine uyan, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan
kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek
suçu kapsamında kaldığı anlaşıldığından, ayrıca bu suçtan Ceza Verilmesine Yer
Olmadığına,
ç)Örgüt faaliyeti çerçevesinde hukuka aykırı kişilerin siyasi, felsefi veya dini görüşüne, ırki
kökenine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimine, cinsel yaşamına, sağlık durumuna veya
sendikal bağlantısına ilişkin kişisel veri olarak kaydedilen bilgileri hukuka aykırı olarak
bir başkasına vermek, yaymak veya ele geçirmek eylemine uyan TCK 136 - (1) maddesine
göre cezalandırılmasına,
d)Sanık hakkında TCK 53 -(1), (2), (3), TĞK 58 ~(9) ve TCK 63. Maddelerinin
uygulanmasına,
117.SANIK HÜSEYİN KESKİN
İddianamede sanığın,
a)Silahlı Terör Örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dâhil olmamakla birlikte, örgüt adına suç
işlemek eylemine uyan TCK 314 - (3), TCK 220 - (6) Maddeleri delaleti ile TCK 314 -
(2), 3713 Sayılı TMK 5,
b)Örgüt faaliyeti çerçevesinde 6136 Sayılı Ateşli silahlar ve bıçaklar ile diğer aletler
hakkında kanun hükümlerine aykırı olarak ruhsatsız ateşli silah ve bunlara ait mermileri
satın almak, taşımak veya bulundurmak eylemine uyan 6136 S.K. 13 - (1). 3713 Sayılı
TMK 5 maddelerine göre cezalandırılması talep edilmiştir.
Sanık Hüseyin Keskin'in önceki aşama ifadesinde, Aktütün Karakol baskınından sonra
kendisinde vatan hainlerine karşı aşırı bir intikam duygusunun oluştuğunu, Türkiye
1905/2271
genelinde vatan hainlerinin izini sürmeye başladığını, karşısına çıktıkları esnada intikamını
alacağını....... İstanbul'dan Sarıkamış'a 18.10.2008 günü otobüsle geldiğini, üzerinde
Browning marka silah olduğunu, yakalandığı tarihten yaklaşık 6 ay önce Ertaç Girayin
Şişli ilçesinde bulunan ofisine gittiğini, yakın koruma olarak yanında çalıştığını, 2008 yılı
Ağustos ayında Ertaç Girayin Şişli'de bulunan Avukatlık bürosunun kapandığını,
Avukatlık bürosunun kapanacağı sırada büroda bulunan Ertaç Giray'a ait Browning marka
silahı aldığını, Ertaç Girayi telefonla arayarak Browning marka silahın kendisinde
olduğunu söylediğini, Ertaç Girayin da ''tamam silah sende kalsın, ben onu bir ara senden
alırım" dediğini, daha sonra görüşmediklerini, silahın bu şekilde kendisinde kaldığını"
beyan etmiş ve diğer suçlamaları kabul etmemiştir.
Dosyaya getirtilen TİB ve GSM Şirketleri kayıtlarına göre, sanık Hüseyin Keskin'in
kullanımında olduğu anlaşılan telefon hatları ile diğer sanıklardan; Ertaç Giray, Mehmet
Zekeriya Öztürk, Levent Temiz ve Zeki Yurdakul Çağman'ın kullanımlarındaki telefon
hatları arasında irtibat bulunduğu, sanığın diğer bir kısım sanıklarla da örgütsel irtibatının
bulunduğu,
Sanık Ertaç Girayin Avukatlık bürosunda çalışan sanık Hüseyin Keskin'in, sanık Ertaç
Girayin büroda bulunan ruhsatlı silahını alarak 18.10.2008 tarihinde Sarıkamış'a gittiği,
burada askerlik yaptığı dönemde komutanı olan Astsubay Kubilay Seyhan'ın evinde
misafir olduğu, polis tarafından şüphe üzerine yakalandığında üzerindeki ruhsatsız silahın
ele geçtiği,
Kriminal Polis Laboratuarı raporuna göre sanık Hüseyin Keskin'den ele geçirilen ve sanık
Ertaç Giray adına bulundurma ruhsatı olan silah ve mermilerin 6136 S.K. kapsamındaki
yasak niteliğini haiz ateşli silah ve fişeklerden olduğu,
Sanık Hüseyin Keskin'in Ergenekon Terör Örgütünün bir kısım mensubu ile örgütsel
irtibat halinde bulunduğu, yanında çalıştığı sanık Ertaç Girayin silahını alarak Ergenekon
Terör Örgütünün amaçlan doğrultusunda eylem yapmak için İstanbul'dan Sarıkamış'a
gittiği, eylem ile hedeflenenin Türk-Kürt çatışması çıkarmak ve ülkede kaos ve kargaşa
ortamı oluşturmak olduğu, ancak eylemi gerçekleştiremeden yakalandığı, örgütsel
nitelikteki faaliyetlerinin sürekliliği, çeşitliliği ve yoğunluğu dikkate alındığında
Ergenekon Terör Örgütünün üyesi olduğu anlaşıldığından,
a)Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmak eylemine uyan TCK 314 - (2), 3713 Sayılı TMK 5
maddelerine göre cezalandırılmasına,
b)Örgüt faaliyeti çerçevesinde 6136 Sayılı Ateşli silahlar ve bıçaklar ile diğer aletler
hakkında kanun hükümlerine aykırı olarak ruhsatsız ateşli silah ve bunlara ait mermileri
satın almak, taşımak veya bulundurmak eylemine uyan 6136 S.K 13 ~ (1), 3713 Sayılı
TMK 5 maddelerine göre cezalandırılmasına,
c)Sanık hakkında TCK 53 -(1), (2), (3), TCK 58 -(9) ve TCK 63. Maddelerinin
uygulanmasına,
1906 / 2271
118.SANIK HÜSEYİNNAZLIKUL
İddianamede sanığın Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmak eylemine uyan TCK 314 - (2),
3713 Sayılı TMK 5 maddelerine göre cezalandırılması talep edilmiştir.
Sanık Hüseyin Nazlıkul aşama ifadelerinde, diğer sanıklardan bir kısmını mesleki
faaliyetleri ve mitinglerde karşılaşması sebebi ile, bir kısmını da sanık Ahmet Tuncay
Özkan vasıtasıyla tanıdığını, aramada kendisinden ele geçirilen PKK Terör Örgütünün
tanıtımının yapıldığı İngilizce video kasetini Alman bir gazeteciden aldığını, kimin
hazırladığını bilmediğini, "Cumhuriyetçi seferberlik eş güdüm toplantısı" başlıklı yazının
sanık Tuncay Özkan'a ait olduğunu, beraber yaptıkları bir yolculuk sırasında arabasında
unuttuğunu, Askeri Eğitim bilgilerinin bulunduğu belgelerin bir doktor arkadaşı tarafından
getirildiğini, kullanılmış kâğıtlar olduğunu, telefon görüşmeleri ve mesaj içeriklerinin
örgütsel içerikli olmadığını, kendisinin uluslararası unvanları bulunan bir bilim adamı
olduğunu, yasadışı her hangi bir faaliyetinin bulunmadığını beyan ederek suçlamaları
kabul etmemiştir.
Dosyaya getirtilen TİB ve GSM Şirketleri kayıtlarına göre, sanık Hüseyin Nazlıkul'un
kullanımında olduğu anlaşılan telefon hatları ile diğer sanıklardan;Ahmet Tuncay Özkan,
Erol Mütercimler, Merdan Yanardağ. Bedrettin Dalan, Murat Ağırel, Adnan Bulut, Adil
Serdar Saçan, Evrim Baykara. Tanju Güvendiren, Mesut Özcan, Selim Utku Gümrükçü ve
Mehmet Bora Perinçek (İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi) kullanımlarındaki telefon
hatları arasında irtibat bulunduğu, sanığın diğer bir kısım sanıklarla da örgütsel irtibatının
bulunduğu,
Sanık Hüseyin Nazlıkul'un iddianamede belirtildiği şekilde, Ergenekon Terör Örgütünün
bir kısım mensubu ile örgütsel irtibat halinde bulunduğu, Ergenekon Terör Örgütünün
yöneticilerinden olan sanık Ahmet Tuncay Özkan ile irtibatlı olarak örgütün amaçları
doğrultusunda yayın yapacak bir televizyon kanalı kurulması veya satın alınması
konusundaki faaliyetlerine yardımcı olduğu, sanık Ahmet Tuncay Özkan'ın yönetimindeki
Kanaltürk Televizyonunun örgütün amaç ve hedefleri doğrultusunda yayın yapabilmesi
için Almanya'da şirket kurarak "uydu kanalı kiralama" yolu ile bu kanalın uydu üzerinden
ulusal ve uluslararası yayın yapmasını sağladığı, Ergenekon Terör Örgütünün legal
görünüşlü sivil toplum faaliyetlerine katıldığı, örgütsel içerikli belgeler bulundurduğu,
örgütsel nitelikteki faaliyetlerinin sürekliliği, çeşitliliği ve yoğunluğu dikkate alındığında
Ergenekon Terör Örgütünün üyesi olduğu anlaşıldığından,
a)Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmak eylemine uyan TCK 314 - (2), 3713 Sayılı TMK 5
maddelerine göre cezalandırılmasına,
bJSanık hakkında TCK 53 -(1), (2), (3), TCK 58 -(9) ve TCK 63. Maddelerinin
uygulanmasına,
119.SANIK HÜSEYİN NUSRET TAŞDELER
İddianamede sanığın,
a)Ergenekon Terör Örgütü yöneticisi olmak eylemine uyan TCK 314 - (1). 3713 Sayılı
TMK 5,
1907 / 2271
t'
b)Örgüt faaliyeti çerçevesinde cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini
ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye
teşebbüs etmek eylemine uyan TCK 312 - (1), 3713 Sayılı TMK 5 maddelerine göre
cezalandırılması talep edilmiştir.
Sanık Mahkemece tespit edilen savunmasında özetle, iddia makamının yönelttiği
suçlamaların hiçbirinin somut delillere veya maddi olgulara dayanmadığını, internet andıcı
ile hiçbir ilgisinin olmadığını, söz konusu andıçta ismi, imzası veya parafı bulunmadığını,
andıç muhteviyatında da kendisine bir atıf yapılmadığını, internet Andıcının kendisinin
Genelkurmay Harekat Başkanlığından ayrılmasından sonraki bir tarihte hazırlandığını,
evrak imha, bilgisayar silme işlemleri ve İlticayla Mücadele Eylem Planı konuları ile de
ilgisinin olmadığını, hakkındaki iddiaların esas olarak kim veya kimler tarafından
hazırlandığı ve gönderildiği belli olmayan, zarfı üzerinde sahte bir isim olmakla beraber,
içindeki mektupta herhangi bir isim bulunmayan, imzasız, tarihsiz ve adressiz bir ihbar
mektubuna dayandırıldığını, ihbar mektuplarında doğru ve gerçeğe uygun olan hususların
sadece, 2007 Yılının Eylül ayında Orgeneral Ergin Saygun'un 2. Başkan, kendisinin
Genelkurmay Harekat Başkanı, sanıklar Kurmay Albaylar Dursun Çiçek ve Sedat Özüer'in
Genelkurmay Bilgi Destek Daire Başkanlığında Şube Müdürü oldukları olduğunu, diğer
bütün ifadelerin yanlış, gerçeğe aykırı ve yanıltıcı bulunduğunu, birinci amiri olan
Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Ergin Saygun'dan, kamuoyunu yönlendirme maksatlı
çeşitli belgeler hazırlanması veya görev alanı dışında, hukuki dayanağı olmayan herhangi
bir faaliyette bulunulması konusunda veya bu mahiyette, yazılı, sözlü veya başka bir
surette hiçbir emir almadığını, hiçbir akademisyen ile bu anlam ve içerikte bir münasebeti
olmadığı gibi ne Cumhuriyet Halk Partisi ne de başka bir siyasi partinin yöneticisi veya
herhangi bir politikacı ile hiçbir temasının olmadığını, müfteri veya müfterilerin
Genelkurmay Bilgi Destek Dairesi ve Genelkurmay Harekat Başkanlığı personeli
olamayacağını, Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu olma ihtimalinin yok denebilecek kadar
zayıf olduğunu, bu kişilerin soruşturmanın sıhhatinden sorumlu bir mevkide veya görevde
bulunduğu veya bulunduklarının anlaşıldığını, mektuplarında sadece Genelkurmay Askeri
Savcılığının ve İnternet Andıcı soruşturmasını yürüten makamların sahip olabileceği
bilgileri kullandıklarını, iddianamede bahsedilen Bilgi Destek Planı konulu sahte belge ile
hiçbir ilişkisinin olmadığını, imza bloğunun üzerindeki Genelkurmay Başkanı emriyle
ibaresi ile yazılı emir süsü verilmeye çalışıldığını, bu sahte belgenin hazırlanması için
amirlerinden hiçbir emir almadığını, ne Bilgi Destek Daire Başkanına ne de başka bir
astına böyle bir emir vermediğini. Harekat Başkanlığı görevini yaptığı bir yıllık dönemde
yeni açılan herhangi bir internet sitesi olmadığını, internet sitelerinin legal olarak kurulmuş
siteler olduğunu, bunlarda suç teşkil edecek bir yayın yapılmasına dair hiç kimseye bir
emir vermediğini, karargahın da verdiğini sanmadığını, bu sitelerin açılmasının
kendilerinin yetkisi dâhilinde olduğunu, iddianamede internet site içerikleriyle ilgili verilen
örneklerin ve yapılan değerlendirmelerin tamamının sadece archive.org isimli sitedeki
kayıtlardan alınan bilgilere istinat ettirildiğini, halbuki archive.org sitesinden alınan
bilgilerin hiçbir güvenilirliğinin olmadığını, böylesine zayıf ve şaibeli bir kaynaktan alınan
noksan ve hatalı bilgilerin, başka hiçbir kaynaktan teyidi yapılmadan doğru kabul
edilmesinin ve bunlara dayanılarak suçlamada bulunulmasının hukuk adına gerçekten
talihsiz bir durum yarattığını beyan ederek suçlamaları kabul etmemiştir.
Sanık Hüseyin Nusret TaşdelerTn iddianamede belirtildiği ve mütalaanın ilgili bölümünde
anlatıldığı şekilde, Ergenekon Terör Örgütünün yöneticilerinden olduğu, Ergenekon Terör
Örgütünün amaçları doğrultusunda askeri müdahale ortamı oluşturmak amacıyla belirtilen
1908/2271
internet siteleri vasıtasıyla kara propaganda ve dezenformasyon faaliyetlerini diğer
sanıklarla birlikte icra ve organize ettiği, Bilgi Destek Planı konulu, içerisinde
Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili ve Hükümet karşıtı değerlendirmelerin yer aldığı, ayrıca
İlticayla Mücadele Eylem Planında olduğu gibi hükümete yönelik bir takım eylemlerin
hedeflendiği belgenin sanık Hüseyin Nusret Taşdeler tarafından hazırlandığı, sanığın bu
şekilde devlet yöneticilerini baskı altına almak, devlet otoritesini zaafa uğratmak, bu
hususta gerektiğinde kamu düzenini bozup, ülkede kaos ve düzensizlik ortamı oluşturmak,
halkı devlet yöneticilerine karşı kışkırtmak ve anarşi ortamı oluşturmak, böylece
Ergenekon Terör Örgütünün nihai hedefi olan cebir ve şiddet yöntemleri ile Türkiye
Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya
tamamen engellemeye teşebbüs etmek suçunu işlediği anlaşılmakla,
a)Ergenekon Terör Örgütü yöneticisi olmak eylemine uyan TCK 314 - (1), 3713 Sayılı
TMK 5 maddelerine göre cezalandırılması talep edilmiş ise de, Yargıtay 'ın, TCK 'nın 302,
309 maddelerindeki suçlara uyan bir eylemin varlığı halinde aynı sanık için TCK'nın 314
maddesinden ceza verilemeyeceğine dair yerleşik içtihadı dikkate alınarak, sanık hakkında
bu suç nedeni ile Ceza Verilmesine Yer Olmadığına,
bjÖrgüt faaliyeti çerçevesinde cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini
ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye
teşebbüs etmek eylemine uyan TCK 312 - (1), 3713 Sayılı TMK 5 maddelerine göre
cezalandırılmasına,
c)Sanık hakkında TCK 53 -(1), (2), (3), TCK 58 -(9) ve TCK 63. Maddelerinin
uygulanmasına,
120.SANIK HÜSEYİN VURAL VURAL
İddianamede sanığın,
a)Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmak eylemine uyan TCK 314 - (2), 3713 Sayılı TMK 5.
b)Örgüt faaliyeti çerçevesinde devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları
bakımından, niteliği itibarıyla, gizli kalması gereken bilgileri temin etmek eylemine uyan
TCK 327-(1),
c)Örgüt faaliyeti çerçevesinde yetkili makamların kanun ve düzenleyici işlemlere göre
açıklanmasını yasakladığı ve niteliği bakımından gizli kalması gereken bilgileri temin
etmek eylemine uyan TCK 334 - (1).
ç)Örgüt faaliyeti çerçevesinde hukuka aykırı olarak birden fazla kişinin siyasi, felsefi veya
dini görüşlerine, ırki kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel
yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri birden fazla
kez kişisel veri olarak kaydetmek eylemine uyan TCK 135 - (2), (1), TCK 43 - (1), (2)
maddelerine göre cezalandırılması talep edilmiştir.
Sanık Hüseyin Vural Vural aşama ifadelerinde suçlamaları kabul etmemiştir.
1909 / 2271
Dosyaya getirtilen TİB ve GSM Şirketleri kayıtlarına göre. sanık Hüseyin Vural Vural'un
kullanımında olduğu anlaşılan telefon hatları ile diğer sanıklardan; Erol Mütercimler,
Mustafa Ali Balbay, İlyas Çınar, Hasan Ataman Yıldırım, Muzaffer Tekin, Ahmet Tuncay
Özkan, Halil Behiç Gürcihan. İlker Güven. Erk ut Ersoy, İlhan Selçuk, Doğu Perinçek,
Kemal Yalçın Alemdaroğlu, Erol Manisa. Turhan Özlü, Güler Kömürcü ve Altunay Şahin
(Donanma Komutanlığı Santral- 2624146601)' in, kullanımlarındaki telefon hatları
arasında irtibat bulunduğu, sanığın diğer bir kısım sanıklarla da örgütsel irtibatının
bulunduğu,
Sanık Hüseyin Vural'ın, Emekli Deniz Kurmay Albay olduğu, geçmişte istihbarat
birimlerinde çalıştığı, bir çok örgüt mensubu ile örgütsel irtibat halinde olup kendisine
saygı duyulan etkin bir konumda bulunduğu,
İstanbul Cumhuriyet başsavcılığınca yürütülen 2010/1003 sayılı soruşturma kapsamında
Dostları ilə paylaş: |