T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliği sayı : 2009/191 Esas no



Yüklə 31,9 Mb.
səhifə283/335
tarix17.08.2018
ölçüsü31,9 Mb.
#71833
1   ...   279   280   281   282   283   284   285   286   ...   335

6.12.2010 tarihinde Gölcük Donanma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü İstihbarat

Kısım Amirliğine ait odada yapılan aramada, yer karolarının vakumlu alet yardımıyla

kaldırılması sonucu zeminin altında poşetler içerisinde dosyamızı da ilgilendiren bir kısım

deliller ele geçtiği, bu delillerin ele geçirildiği yer sebebiyle özel bir önem taşıdığı, Türk

Silahlı Kuvvetlerinin önemli karargahlarından birisi olan Donanma Komutanlığının özel

seçilerek görevlendirilmiş personeli dışında kimsenin girme imkanı bulunmayan bir

bölümünde, zeminin altına gizlemniş halde bulunan belge ve kayıtların delil değerinin

yüksek olduğu,
Burada ele geçen bir dijital eşyada, içerisinde emekli ve muvazzaf askerler ile sivillerden

oluşan organize bir grup vasıtası ile internet üzerinden bazı faaliyetlerin planlandığı, bu

amaçla üretim ve dağıtım gruplarının oluşturulduğu, mail ağlarından istifade edilmesinin

belirtildiği ve zaman içinde güncellendiği anlaşılan "Kitleşim" isimli belge bulunduğu, bu

belgede "İnternet ekipleri kurulmalı" ibaresinin karşısında "Teknik, İçerik", "Sivil dağıtım

ağları geliştirilmeli" ibaresinin karşısında "mail grupları, siteler", ibarelerinin yer aldığı

ve sayfanın altında "mail listeleri toplanmalı, medya iletişim koordinasyon "yazdığı.
Belgenin "Üretim Ekibi" isimli çalışma sayfasında Hüseyin Vural Vural, Raşit Çağın,

Cumhur Mumcu, Cem Gürdeniz. Refik Tanju Sirmen, Merdan Yanardağ, Serdar Okan

Kırçiçek. Nuri Alacalı, Dursun Çiçek, Fahri Can Yıldırım, Erbay Çolakoğlu, Kemal

Şimşek şeklinde 12 ismin yer aldığı.


Belgenin "Dağıtım kanalı" isimli çalışma sayfasında Emekli, Muvazzaf, Yurtdışı

başlıkları altında isim listelerinin bulunduğu. Emekli başlığı altındaki listede, Raşit Çağın,

Alev Gümüşoğlu, Yalçın Gültunca, Alper Tezeren, Recep Celal Seyhan, Hüseyin Vural

Vural, Cemal Üren, Ekmel Totrakan, Ali Şener Kır, Ataman Yıldırım, Ayhan Yıldızel,

İlyas Çınar, Selma Orkide Uraz, Aydın Gürül şeklinde 14 kişinin isminin yer aldığı,

isimlerden bazılarının karşısında mail adreslerinin olduğu, Muvazzaf başlığı altındaki

listede Fatih Koca. Recai Alkan. Altunay Şahin, Cem Şimşek. Kemal Evcioğlu, Yankı

Bağcıoğlu, Aytaç Çevik şeklinde 7 kişinin isminin yer aldığı, bu isimlerden bazılarının

karşısında mail adreslerinin olduğu, Yurtdışı başlığı altındaki listede Cem Gürdeniz, Soner

Çağaptay, Betil Gürün. Zeyno Baran, Deniz Kutluk şeklinde 5 kişinin isminin yer aldığı.


İsmi geçen Merdan Yanardağ, Dursun Çiçek, Erbay Çolakoğlu, Ataman Yıldırım, İlyas

Çınar ve Hasan Ataman Yıldırım'ın bu belge ele geçmeden önce, Fatih Koca, Recai Alkan,


1910/2271
Altunay Şahin. Cem Şimşek'in ise bu belge ele geçtikten sonra haklarında Ergenekon

Terör Örgütü kapsamında dava açılan kişiler oldukları. Muharrem Nuri Alacalı hakkında

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesine Ergenekon Terör Örgütü üyeliği suçlaması ise dava

açıldığı.


Sanık Hüseyin Vural Vural'ın burada ismi geçen sanıklardan MerdanYanardağ, Erbay

Çolakoğlu, Hasan Ataman Yıldırım ve İlyas Çınar ile, haklarında dava açılmayan ancak

isimleri listede bulunan Raşit Çağın. Cem Gürdeniz, Alev Gümüşoğlu, Cemal Üren, Ekmel

Totrakan. Ayhan Yıldızel ile görüşme, e-mail gönderme ve/veya telefon rehberine

kaydetme şeklinde irtibatının bulunduğu.
Sanık Hüseyin Vural Vural'dan ele geçen dijital belgeler içinde çıkan "vvab" dosyasındaki

"addTer", "aile mensupları", "bazen", "çok önemli", "daima gönderilen", "deniz

subayları", "emekli sb. Dernekleri", "gazeteciler", "gruplar", "ikinci önemli", "önemli",

"önemli grup", "seçmeceler", "sınıf arkadaşları", "tbbm/mv", "tv programları" şeklindeki

kayıtların ve ele geçen diğer bir çok belgedeki benzer listelerin sanık Hüseyin Vural

Vural'ın geniş bir kitleyle iletişim içerisinde olduğunu gösterdiği.


Yaşı, birikimi, örgütsel çevresi ve geçmişi nedeniyle Ergenekon Terör Örgütü içerisinde

kendisine saygı duyulan bir konumda olan ve kendisini "Bizler gibi psikolojik harpten

sorumlu olanlar" şeklinde tanımlayan sanık Hüseyin Vural Vural'ın, "Kitleşim"

belgesinde geçen "Internet üzerinde planlanan faaliyetler" kapsamında belirlenmiş

üretim ve dağıtım görevlerine tam uygun bir şekilde ve etkin olarak hareket ettiği,
Soruşturma kapsamında yapılan aramada kendisinden "Erganakon " isimli bir kart ve buna

dair "Yemin metni" ele geçtiği, sanık Hüseyin Vural'ın bunların kendisinde bulunduğunu

kabul etmekle birlikte, önceki aşama ifadesinde bunların "birisi" tarafından, duruşmada

ise "vefat etmiş Hava Kuvvetleri eski Komutanı Siyami Taşdan" tarafından verildiğini

beyan ettiği, sanık Erol Mütercimler ile yaptığı telefon konuşmasında kendisinde bulunan

bu karttan bahsederek "Dokuz Martçıların İstanbul grubunun koyduğu isimdir o,

paroladır. İstanbul grubu sadece İstanbul grubunun askerleri bilir " dediği,
Sanık Hüseyin Vural Vural'ın 2 Nisan 2008 tarihinde sanıklardan Halil Behiç Gürcihan ve

diğer bir kısım kişilere gönderdiği elektronik postada. "9 Mart - 12 Mart 1971 Meselesine

gelince; 9 Mart, Atatürkçü Düşünce Sistemi özellikle tam bağımsızlık savunucuları - bu

günkü deyimle ulusalcı bir görüşe sahip Subaylar ve Kıymetli Millet temsilcilerinden

ibaret olup, başlarında; yukardaki 3 Komutan bulunuyordu. (KKK - Org. F. Gürler,

Hv.KK - Org. Muhsin Batur - Donanma K. Ora. K. Kayacan) Ankarada. Tümg. Celil

Gürkan, Hv. Tuğg. Aydın Kirişoğlu (Bu mükemmel subay, aniden kanser olup, kısa zaman

da vefat etti -Bir gizli servis ajanı tarafından öldürüldüğü söylentisi çıkmıştı), Hv. Tuğg.

Ömer Çokgör, Dz. Tuğa. Vedii Bilget ve devamı subaylar - Siviller. İstanbul'da Tuğg.

Lütfü Erol, ona bağlı bütün Merkez K. tıkları ve bir takım birlikler. Planlama gurubu

olarak, Kara - Kur. Alb.Nedim Arat, Dz. Kur Alb. Vural Vural, Hv. Kur Alb. Siyami Taştan

(sonra taraf değiştirdi - Org. rütbesi ile Hv KK lığına kadar geldi) " yazdığı.


Yine sanık Hüseyin Vural Vural tarafından sanıklar Merdan Yanardağ ve Ahmet Tuncay
Özkan'a gönderildiği anlaşılan 10.3.2006 tarihli elektronik postada ".....Ben de bir
zamanlar bu sürede İstanbul'daki bütün planlamayı yapmıştım. Ankara ile irtibatı
1911 /2271
sağlamış, rahmetli Aydın Kirişoğlu'nun ve Emin Değer'in evindeki toplantılara

katılmıştım" yazdığı,


Sanık Hüseyin Vural Vural'ın, kendisinden "Ergenakon" isimli bu belgeyi aldım dediği

"SiyamiTaşdan" ile birlikte içinde bulunduğu yapının, kendisi tarafından "bugünkü

deyimiyle ulusalcı bir görüşe sahip kıymetli millet temsilcilerinden" şeklinde ifade edilen

Ergenekon olduğu ve sanık Hüseyin Vural Vural'ın muvazzaf olduğu dönemden itibaren

bu örgütün içinde bulunduğu.
Sanık Hüseyin Vural Vural'ın "Kitleşim" belgesinde kendisine yüklenen göreve uygun

olarak bir çok internet grubuna üye olduğu, bu gruplanda aktif olarak çalıştığı, Ergenekon

Terör Örgütünün amacına uygun çok sayıda yazı, metin, alıntı vb. materyali üye olduğu

gruplar aracılığıyla binlerce kişiye ulaştırarak örgütün hedeflediği amaç suçlar için faaliyet

gösterdiği,
Sanık Hüseyin Vural Vural'ın kendisi hakkında soruşturma olmayan dönemde, devamlı

olarak soruşturma makamlarına karşı saldırgan bir tutum içeren yazılar yazdığı, Ergenekon

Terör Örgütünün yöneticilerinden olan kovuşturma safahatında ölen İlhan Selçuk'un

gözaltına alınmasından dolayı "Onu sorgulayanların kimlikleri muhakkak tespit

edilmelidir" şeklinde tehditvari örgütsel söylemler kullandığı,
Sanık Hüseyin Vural Vural'ın önceki aşama ifadesinde "Doğu Perinçek'i de tanırım,

sürekli beni çağırır, benim istihbarat tecrübelerinden yararlanmak istediğini

zannediyorum, ancak hiçbirine olumlu cevap vermedim, sadece bir çağrısında Talat Paşa

Komitesi isimli oluşuma gittim" diyerek Ergenekon Terör Örgütü yöneticilerinden olan

sanık Doğu Perinçek ve çevresi ile sınırlı bir irtibatı bulunduğunu beyan etmiş ise de.
Sanık Hüseyin Vural Vural ile sanık Doğu Perinçek arasında elektronik posta irtibatı

bulunduğu, sanık Hüseyin Vural Vural'ın sanık Doğu Perinçek'in MİT Şeması olarak

bilinen belge hakkındaki savunmasını muhtelif üst askeri birliklere gönderdiği, Sanık

Hüseyin Vural Vural'ın asker kökenli olmasına karşılık, geçmişte hakkında PKK Terör

Örgütü propagandası yapmak ve Atatürk'ün manevi şahsiyetine hakaret etmekten

mahkumiyet kararı alan sanık Doğu Perinçek'in PKK Terör Örgütü lideri Abdullah

Öcalan ile görüntülerinin kamuoyunda oluşturduğu olumsuz algıyı yok edecek çalışmalar

yapılması gerektiğinden bahsederek muhataplarını yönlendirdiği, sanık Hüseyin Vural

Vural'ın sanık Doğu Perinçek'in genel başkanı olduğu İşçi Partisinin Milli Anayasa

Bildirgesininin ilk imzacıları arasında yer aldığı, sanık Doğu Perinçek ile irtibatlı Türkiye

Gençlik Birliğinin bazı etkinliklerine katıldığı, TGB Genel başkanı Adnan Türkkan'ın

sanık Hüseyin Vural Vural hakkında "...siz büyüklerimizden aldığımız destek... " şeklinde

ifadeler kullandığı, sanık Doğu Perinçek'in "uygun görürseniz bu maili dağıtın" şeklinde

sanık Hüseyin Vural Vural ile kitlesini belgesindeki görevine uygun olarak haberleştikleri,

sanık Hüseyin Vural Vural'ın Masonluk konusunda görünürde ağır söylemleri

bulunmasına ve kendi aralarındaki yazışmalarda Talat Paşa'nın Mason olduğunu

belirtmelerine karşılık, milli ve manevi değerleri istismar için kurulmuş olan Talat Paşa

Komitesinde sanık Doğu Perinçek ile birlikte etkin olarak yer aldığı, bunlar gibi daha

birçok delilin sanık Hüseyin Vural Vural'ın savunmasının aksine Ergenekon Terör

Örgütünün yöneticilerinden olan sanık Doğu Perinçek ve Doğu Perinçek grubundan olan

diğer sanıklarla sıkı örgütsel irtibat ve dayanışma içinde bulunduğunu gösterdiği.
1912/2271
Soruşturma kapsamında yapılan aramada 1935 doğumlu olan ve 1980 senesinde emekliye

ayrılan sanık Hüseyin Vural Vural'dan, güncel, devlet sırrı ve gizli belge niteliğinde bir

çok yazılı ve dijital belge ele geçtiği, örgütsel irtibat halinde bulunduğu sanık Hasan

Ataman Yıldırım'dan ele geçen bir kısım gizli askeri belgelerin sanık Hüseyin Vural

Vural'dan da ele geçtiği, aynı şekilde örgütsel irtibat halinde bulunduğu sanık Ayşe

Asuman Özdemir'de ele geçen müdahil Şebnem Korur Fincancı*ya ait kişisel verilerin

sanık Hüseyin Vural Vural'dan da ele geçtiği.
Sanık Hüseyin Vural Vural'dan, organizasyonlarında birçok Ergenekon Terör Örgütü

yönetici ve üyesinin yer aldığı Cumhuriyet Mitinglerine dair "Cumhuriyet Mitinglerinin

Uygulama Esasları" belgesinin ele geçtiği,
Sanık Hüseyin Vural Vural'ın, Ergenekon Terör Örgütü üyelerinden sanık Tunçer Kılınç

tarafından merhum Başbakan Bülent Ecevit'e baskı yapılarak Demokratik Sol Partiyi

devretmesini istediği Ergenekon Terör Örgütü üyelerinden sanık Sinan Aydın Aygün'ü

destekleyici yazışmalar yaptığı,


Ergenekon Terör Örgütü üyelerinden sanık Birol BaşaranTn Ergenekon Terör Örgütünün

yöneticilerinden olan sanık Mehmet Şener Eruygur'un da katıldığı Marmara

Üniversitesinde düzenlenen paneldeki askeri darbeye çağrı içerikli konuşmasını eleştiren

Emekli Askeri Hakim Ümit KardaşT, sanık Mehmet Şener Eruygur'a şikayet ettiği,


Sanık Hüseyin Vural Vural'ın, 14 Nisan 2007 tarihli Anıtkabir yürüyüşünü "Türkün

Demokrasi Ergenekonu" şeklinde niteleyen, "Kurtuluş Savaşında düşmana karşı

kazanılan direnişlere" benzeten, "Eğer gereği yapılmazsa barajın bentlerini yıkacağı" vb.

provakatif ve darbe tahriği içeren yazıları bulundurduğu, konuşmalarında ve mail

gruplarına yazdığı elektronik postalarda buna benzer konuları işleyerek Ergenekon Terör

Örgütünün amaç suçları için kamuoyu oluşturduğu, aynı şekilde "Denklem ; Boyar

Menderes Koraltan = 27 Mayıs ; Gül Erdoğan Arınç =?????" şeklindeki yazışmalarla

da kitleleri askeri darbeye tahrik edici ve alıştırıcı yazışmalar yaptığı.


Sanık Hüseyin Vural Vural'ın N.A." a gönderdiği bir elektronik postada Abdullatif Şener

ve Ergenekon Terör Örgütü üyesi sanık Turhan Çömez'in isimlerini belirterek "Güruhun

içinden gelenlerin bunları terk etmesi çok iyi oldu" yazdığı, sanık Turhan Çömez'in

AKP'den ayrılmasıyla ilgili olarak gönderdiği "Millet Vekili Sn. Turhan


Çömez........Yalnız bir şeyi merak ettim. Neden bu güne kadar beklediniz" şeklindeki
elektronik postasına sanık Turhan Çömez'in "Teşekkür ediyorum.... belki de içeride olmak

daha fazla zararın önüne geçmiştir, öyle düşünmek gerek" şeklinde cevap verdiği,


Sanık Hüseyin Vural Vural'ın, iddianamede belirtildiği ve mütalaanın ilgili bölümünde

anlatıldığı şekilde, Ergenekon Terör Örgütünün çok sayıdaki mensubu ile örgütsel irtibat

halinde bulunduğu, Ergenekon Terör Örgütü adına internet ortamında faaliyette

bulunduğu, Ergenekon Terör Örgütünün askeri darbe zemini oluşturmak için yürüttüğü

psikolojik harekat faaliyetlerine iştirak ettiği, örgüt amaçları doğrultusunda gizli belge

bulundurduğu, hukuka aykırı olarak bazı kişiler hakkındaki bilgileri kişisel veri olarak

kaydettiği, örgütsel nitelikteki faaliyetlerinin sürekliliği, çeşitliliği ve yoğunluğu dikkate

alındığında Ergenekon Terör Örgütünün üyesi olduğu anlaşıldığından,


1913/2271
a) Ergene kon Terör Örgülü üyesi olmak eylemine uyan TCK 314 -

maddelerine göre cezalandırılmasına,


(2), 3713 Saydı TMK 5
bJÖrgüt faaliyeti çerçevesinde devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları

bakımından, niteliği itibarıyla, gizli kalması gereken bilgileri temin etmek eylemine uyan

TCK 327 - (1), TCK 43 -(1), (2) maddelerine göre cezalandırılmasına,
cJÖrgüt faaliyeti çerçevesinde yetkili makamların kanun ve düzenleyici işlemlere göre

açıklanmasını yasakladığı ve niteliği bakımından gizli kalması gereken bilgileri temin

etmek eylemine uyan TCK 334 (1), TCK 43 -(1), (2) maddelerine göre

cezalandırılmasına,


ç)Örgüt faaliyeti çerçevesinde hukuka aykırı olarak birden fazla kişinin siyasi, felsefi veya

dini görüşlerine, ırki kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel

yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri birden fazla

kez kişisel veri olarak kaydetmek eylemine uyan TCK 135 - (2), (1), TCK 43 - (1), (2)

maddelerine göre cezalandırılmasına.
d) Örgüt faaliyeti çerçevesinde hukuka aykırı kişilerin siyasi, felsefi veya dini görüşüne, ırki

kökenine: hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimine, cinsel yaşamına, sağlık durumuna veya

sendikal bağlantısına ilişkin kişisel veri olarak kaydedilen bilgileri hukuka aykırı olarak

bir başkasına vermek, yaymak veya ele geçirmek eylemine uyan TCK 136 - (1), TCK 43 -

(1), (2) maddelerine göre cezalandırılmasına,
ejSanık hakkında TCK 53 -(1), (2), (3), TCK 58 -(9) ve TCK 63. Maddelerinin

uygulanmasına,


121 .SANIK HÜSEYİN YANÇ
İddianamede sanığın,
a)Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmak eylemine uyan TCK 314 - (2), 3713 Sayılı TMK 5,
b)C)rgüt faaliyeti çerçevesinde tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurmak eylemine

uyan TCK 174 - (1 ),(2). 3713 Sayılı TMK 5,


c)Örgüt faaliyeti çerçevesinde Kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli

olan belgede sahtecilik eylemine uyan TCK 204-(l),(3). 3713 Sayılı TMK (5).


c)Örgüt faaliyeti çerçevesinde 6136 Sayılı Ateşli silahlar ve bıçaklar ile diğer aletler

hakkında kanunun 12.Maddesinin dördüncü fıkrasında sayılan vahim nitelikteki ateşli

silahlarla bunlara ait mermileri bulundurmak eylemine uyan 6136 S.K. 13 - (2), 3713

Sayılı TMK 5 maddelerine göre cezalandırılması talep edilmiştir.


Sanık Hüseyin Yanç aşama ifadelerinde, sanık Okan İşgör"ün yanında çalıştığı dönemde iş

yerinde gizli bölmelerde silah ve bomba görmediğini, sadece gizli kasasında sanık Okan

İşgör'ün tabancasını gördüğünü, sanık Ulaş Özefden ele geçirilen silah ve bombaların

sanık Okan İşgör tarafından verildiği yönünde bilgisi olmadığını, zaten kendisinin

yanlarından ayrılmış olduğunu, sanık Ulaş ÖzelTn annesinin kendisine sanık Ulaş Özel'in
1914/2271
eve birşeyler getirdiğini, başlarını yakacağını söylediğini, bomba ve silahtan bahsetme de

kendisinin anladığını, olaydan 15-20 gün kadar önce Şirinevler'de karşılaştığı sanık Ulaş

Özel'in kendisine. Polisin kendisini aradığını, babasının ihbar ettiğini, kendisini yurt dışına

göndermesini, yoksa kendisini içeri attıracağını söylediğini, kendisinin ise parasının

olmadığını söylediğini, yakalanan silah ve patlayıcılar hakkında bilgisi olmadığını, sanık

Ulaş Özel'in kendisi hakkındaki beyanlarını ve suçlamaları kabul etmediğini beyan

etmiştir.
Dosyaya getirtilen TİB ve GSM Şirketleri kayıtlarına göre, sanık Hüseyin Yanç'ın

kullanımında olduğu anlaşılan telefon hatları ile diğer sanıklardan; Okan İşgör ve Ulaş

Özel'in kullanımlarındaki telefon hatları arasında irtibat bulunduğu,
28.7.2010 tarihinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne

yapılan bir telefon ihbarı üzerine sanık Ulaş Özel'in üvey babası olan Mustafa Nemlimin

Başakşehir ilçesindeki evinde yapılan aramada el bombası ve muhtelif silahlar ele

geçirildiği, daha sonraki tarihte yakalanan sanık Ulaş Özel'in yer göstermesi sonucu

19.8.2010 tarihinde yine Başakşehir ilçesindeki başka bir adreste el bombası, muhtelif silah

ve belgeler ile birlikte sanık Hüseyin Yanç'ın fotoğrafı yapıştırılmış Savaş İmre isimli kişi

adına düzenlenmiş sahte nüfus cüzdanı ele geçirildiği,
Sanık Hüseyin Yanç'ın iddianamede belirtildiği ve mütalaanın ilgili bölümünde anlatıldığı

şekilde, PKK itirafçısı olduğu, bir dönem Ergenekon Terör Örgütünün bir birimi olan

JİTEM'de çalıştığı, örgüt irtibatları çerçevesinde sanık Okan İşgör'ün yanına gönderildiği,

diğer sanıklardan Okan İşgör ve Ulaş Özel, ayrıca hakkında Ergenekon Terör Örgütü

kapsamında İstanbul 12.Ağır Ceza Mahkemesine dava açılan Levent Bektaş ile örgütsel

irtibatının bulunduğu, sanık Hüseyin Yanç'ın diğer sanıklar Okan İşgör ve Ulaş Özel ile

irtibatlı olarak Ergenekon Terör Örgütüne ait silah ve patlayıcıları bulundurduğu.

Ergenekon Terör Örgütüne yönelik soruşturmalar başladıktan sonra ise silah ve

patlayıcıları gizleyerek muhafazasına çalışıltıkları, sanık Ulaş Özel'e ait adreslerde ele

geçen mühimmatın sanık Okan İşgör tarafından sanık Ulaş Özel'e muhafaza edilmesi

amacıyla verildiği, sanık Hüseyin Yanç'ın da bundan haberli olduğu, sanık Hüseyin

Yanç'ın ayrıca sahte nüfus cüzdanı kullandığı, örgütsel nitelikteki faaliyetlerinin

sürekliliği, çeşitliliği ve yoğunluğu dikkate alındığında Ergenekon Terör Örgütünün üyesi

olduğu anlaşıldığından,


a)Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmak eylemine uyan TCK 314 - (2), 3713 Sayılı TMK 5

maddelerine göre cezalandırılmasına,


bJÖrgüt faaliyeti çerçevesinde tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurmak eylemine

uyan TCK 174 - (1), (2), 3713 Sayılı TMK 5 maddelerine göre cezalandırılmasına,


c)Örgüt faaliyeti çerçevesinde sahtecilik eylemine uyan TCK 204-(l), 3713 Sayılı TMK (5)

maddelerine göre cezalandırılmasına,


ç)Örgüt faaliyeti çerçevesinde 6136 Sayılı Ateşli silahlar ve bıçaklar ile diğer aletler

hakkında kanunun 12. Maddesinin dördüncü fıkrasında sayılan vahim nitelikteki ateşli

silahlarla bunlara ait mermileri bulundurmak eylemine uyan 6136 S.K. 13 - (2), 3713

Sayılı TMK 5 maddelerine göre cezalandırılmasına,


1915/2271
d)Sanık hakkında TCK 53 -(1), (2), (3), TCK 58 -(9) ve TCK 63. Maddelerinin

uygulanmasına,


122.S ANIK İBRAHİM BENLİ
İddianamede sanığın Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmak eylemine uyan TCK 314 - (2),

3713 Sayılı TMK 5 maddelerine göre cezalandırılması talep edilmiştir.


Sanık İbrahim Benli aşama ifadelerinde suçlamaları kabul etmemiştir.
Dosyaya getirtilen TİB ve GSM Şirketleri kayıtlarına göre, sanık İbrahim Benli'nin

kullanımında olduğu anlaşılan telefon hatları ile diğer sanıklardan; Ahmet Tuncay Özkan.

Birol Başaran, Tunç Akkoç, Turhan Özlü, Mehmet Adnan Akfırat, Adnan Türkkan, Doğu

Perinçek, Erkan Önsel, Kemal Yalçın Alemdaroğlu, Ferid İlsever, Serhan Bolluk, Özlem

Usta, Erol Manisa, Güler Kömürcü, Ufuk Akkaya. Emin Gürses, Adil Serdar Saçan,

Zahide Ruhsar Şenoğlu. Yusuf Beşirik ve Ulusal Kanal'ın (Ferid İlsever ve Serhan Bolluk)

kullanımlarındaki telefon hatları arasında irtibat bulunduğu, sanığın diğer bir kısım

sanıklarla da örgütsel irtibatının bulunduğu,


Ergenekon Terör Örgütünün yöneticilerinden olan sanık Doğu Periçek'e yöneltilen. Genel

Başkanı olduğu İşçi Partisi ve irtibatlı kuruluşları ile yayın organlarını Ergenekon Terör

Örgütünün amaçları doğrultusunda yönetme. TSK içinde örgütlenme. Milli ve manevi

değerleri istismar etme, Psikolojik harp sanatı ve propagandayı etkin ve yaygın şekilde

kullanma isnatlarının, sanık Doğu Perinçek'in yakın çevresinde bulunup, bu konularda

ciddi bir şekilde eğiterek yönlendirdiği, İşçi Partisi ve irtibatlı kuruluşlarında yöneticilik

konumları olan sanıklar için de geçerli olduğu, sanık İbrahim Benli'nin de sanık Doğu

Perinçek'in yakın çevresindeki kişilerden olduğu, Ulusal Kanal'ın ortakları arasında

bulunduğu,
Sanık İbrahim Benli'nin MİT Müsteşarlığı tarafından hazırlanan Ergenekon Terör Örgütü

hakkındaki ayrıntılı bilgi notlarının olduğu kitapçıkta bulunan her iki şemada da

Ergenekon Terör Örgütünün iş dünyasındaki uzantısı olarak gösterilen USİADTn kurucu

üyesi olduğu ve yönetim kurulu üyeliğini yaptığı,


Sanık İbrahim Benli'nin savunmasında, USİAD ile ilgili olarak örgüt belgelerinde geçen

ve Tuncay Güney'in mülakatında konu hakkında anlattığı bir kısım hususları doğruladığı.

USİAD kurucu üyeliğinin 1999 yılında kendisine Kemal Özden tarafından gönderilen bir

faks mesajı sonrası gerçekleştiğini ifade ettiği,


Bir işadamı olan sanık İbrahim Benli'nin konu hakkındaki bir soruya verdiği "2000

yılından heri Ulusal Kanala ortağım ama hissemin ne kadar olduğunu bilmiyorum"

cevabının örgütsel bir tavır olduğu,
Sanık İbrahim Benli'nin Talatpaşa Komitesinin üyesi olduğu ve birçok faaliyetine

katıldığı, diğer birçok sanığın da içinde bulunduğu bu komitenin faaliyetlerinin

Ergenekon Terör Örgütünün temel örgüt belgesi olan Ergenekon isimli belgede kurulması

kaıalaştırılan sivil toplum örgütlerine güzel bir örnek teşkil ettiği, Talat Paşa Komitesinin,

Ergenekon ve bağlantılı örgüt belgelerinde bahsedilen içte ve dışta geniş halk kitlelerini

kazanma ve yönlendirme amacı ile kurulan bir sivil toplum kuruluşu olduğu, geçmişteki


1916/2271
yayınlarında yüzbinlerce Ermeni nin Osmanlı tarafından öldürüldüğünü, yurtlarından

sürüldüğünü ifade ederek bu iddiayı destekleyici bir misyon üstlenen Aydınlık grubunun,

yine geçmişteki yayınlarında İttihatçı Komprador olarak niteledikleri kişiler arasında

bulunan Talat Paşa ismini kullanarak Ermeni soykırımı iddialarıyla mücadele ettiklerini

ileri sürmelerinin Ergenekon Terör Örgütünün bir psikolojik savaş uygulaması olduğu,

irtibatlı sanıkların Talat Paşa Komitesinin siyasi bir yönü olmadığı iddiasına karşılık sanık

Doğu Perinçek'in "Talatpaşa Komitesi, merkezinde İşçi Partisinin bulunduğu bir hükümet

çekirdeğidir " sözleriyle bu komitenin gerçek amaçlarından birini ifade ettiği,


Yüklə 31,9 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   279   280   281   282   283   284   285   286   ...   335




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin