sorumluluk alanlarını bilmemeleri esası Ergenekon'a istihbarat örgütleri içinde ayrıcalıklı
bir özellik ve güvenlik kazandıracaktır. Bu altı ünitede görev alacak ajanlar kendi
bölümlerinin komutan ve başkan asistanları dışında diğer üniteler ve personel ile hiçbir
199/2271
şekilde irtibat kuramamalıdır. Örgütün üst düzey yöneticileriyle personel ve ajanlar
arasında mutlak mesafe olmalıdır" şeklinde düzenlenmiştir. Köprü personel dışında
üniteler arasında enformasyon değerlendirmesinde ayrıcalık tanınan tek bölümün
Operasyon Dairesi Komutanlığı olduğu belirtilmiştir.
Lobi belgesinin "Organizasyon planı" başlıklı bölümünde Ergenekon Terör Örgütü
bünyesinde kurulan Lobi örgütlenmesinin beş sivil yöneticiden oluşan "Merkez" tarafından
yönetileceği düzenlenmiştir. Diğer sekiz departmanın başkanlarını atama yetkisine sahip
olan bu merkez yöneticileri ile Ergenekon arasındaki irtibatı iki sivil personelin
sağlayacağı belirtilmiştir. Belgeler karşılaştırıldığında, Ergenekon belgesinde köprü
personel olarak belirtilen üç kişiden ikisinin Ergenekon ile Lobimin temasını sağlayacağı
sonucuna ulaşmak mümkün görülmektedir. Bu durum, her iki örgüt belgesinin
organizasyon planlarının uyumlu olduğunu göstermektedir.
Lobi belgesinin köprü personel başlıklı bölümünde yer alan "Ergenekon tarafından
atanacak iki sivil mutlaka başka kuruluşlarda görevli olanlar arşından seçilmelidir. Böylece
gizliliğin sağlanması korunmuş olacaktır... organizasyonun merkez başkanı ilerideki
dönemlerde bu kişiler arasından seçilebilir olmalıdır" cümleleriyle, Ergenekon
belgesindeki köprü personel başlıklı bölümde yer alan "Bu kişiler örgüt içinde yer
almamalı örgüt dışında legal bir işte istihdam edilmelidir. Böylece güvenlik sağlanmış
olacaktır. Zaman içinde bu personel arasından Ergenekon bünyesinde gerekli olacak çok
başarılı yöneticiler yetişecektir" ibareleri, her iki belgenin aynı örgütün belgeleri
olduğunu, birbirlerini tamamladıklarını ve teyit ettiklerini göstermektedir.
4.Her iki belgede ortak konular aynı anlayışla ele alınmıştır. Metinler aynı sistematikle
oluşturulmuş, aynı üslup kullanılmıştır. Örnek olarak, her iki belgede de örgüt
çalışmalarının gizliliği önemsenmiş ve buna özel vurgular yapılmıştır. Bütün Terör
örgütlerinin ortak prensiplerinden birisi olan gizlilik, Ergenekon Terör Örgütünün bu iki
ana belgesinde özel olarak vurgulanmıştır.
Ergenekon belgesinin "Gizlilik prensibi" başlıklı bölümünde "Gizlilik ön koşuldur.
Enformasyon gizliliğinin çok kritik olduğu bilincine varılması çok büyük önem taşır", "
İletişim ağları ulusal olmaktan çıkıp çok uluslu ticari kuruluşların kontrolüne geçtiğinden
ötürü, istihbarat örgütleri için güvenli olmaktan çıkmıştır. Uydular aracılığı ile yerkürenin
herhangi bir yerinde, sokaktaki bir insanın yüzünün belirlenebildiği, izlenebildiği bir dünya
gizlilik prensiplerine çok daha büyük önem kazandırmıştır."
İllegal işler başlıklı bölümde "İllegal işlerin en önemli sorunu faaliyetlerinin gizliliğidir, bu
alandaki faaliyetleri bilenlerin sayısı mümkün olabildiğince az olmalıdır" denilmiştir.
Ergenekon Terör Örgütünün organizasyon planında merkez yönetimini oluşturan
birimlerinin komutan ve başkanlarının birbirlerinin görev ve sorumluluk alanlarını
bilmemeleri gereği organizasyon planı başlıklı bölümde düzenlenmiştir. Ayrıca bölümler
arası irtibat yasaklanmıştır. "Kontrol dairesi" başlıklı bölümde, operasyon planlarına ve
örgüt amaçlarına aykırı hareket eden ajanların öldürüleceği düzenlenerek bu birimin
varlığından sadece Ergenekon örgütü başkanının/komutanının haberdar olacağı
belirtilmiştir. Böylece gizliliğe her noktada özel bir önem verilmiştir. Naylon şirketler
başlıklı bölümde "Ergenekon'un kuracağı legal şirketler deşifre olmadıkları sürece
yaşatılmalı, geliştirilerek güçlenmesi sağlanmalıdır" denilmiştir.
200/2271
Lobi belgesinin Yöntem başlıklı bölümündeki "Lobinin tüm çalışma ve faaliyetlerinde
gizlilik prensiplerine sadık kalınmalıdır". Politika başlıklı bölümündeki "Lobi tüm faaliyet
alanlarında organizasyon çatısı altında oluşturduğu kuruluş ve örgütlerini amaçları
doğrultusunda harekete geçiren bir mekanizma olarak kalmaya özen gösterilmelidir".
Hedef başlıklı bölümdeki "Lobi çalışmalarında medya kuruluşlarıyla doğrudan temasta
bulunmamaya azami özen göstermelidir". Merkez başlıklı bölümdeki "Yönetici personelin
görevi elde edilen veriler ışığında organizasyonu gizlilik prensiplerine sadık kalarak
yönetmek olduğu kadar her alanda gelişim ve etkinliğini de arttırmaktır". Köprü personel
başlıklı bölümdeki "Atanacak iki sivil mutlaka başka kuruluşlarda görevli olanlar
arasından seçilmelidir. Böylece gizliliğin korunması sağlanmış olacaktır" ifadeleriyle
tekraren gizlilik konusuna vurgu yapılmıştır. Her iki belgede de "Gizlilik prensibi" deyimi
birçok yerde kullanılmıştır. Ergenekon belgesinde aynı isimli bir başlık ve bölüm
bulunmaktadır. Bütün bunlar, bu belgelerin Ergenekon Terör Örgütünün genel örgüt
prensiplerini içeren ana belgeleri olduğunu gösteren hususlar arasındadır.
Her iki örgüt belgesinin gizlilik prensibi konusundaki birbirine benzer ve teyit eder
mahiyetteki düzenlemeleri, ticari faaliyetler, illegal örgütler ve terör örgütleri, ideoloji gibi
konu başlıklarında da görülmektedir.
5.Ergenekon ve Lobi belgelerinin pek çok yerinde aynı konulara vurgu yapılmış, aynı
örgüt yapılarından bahsedilmiştir. Örnek olarak. Lobi belgesinin Organizasyon planı
başlıklı bölümünde, Lobi örgütlenmesinin ticari faaliyet ve yatırımlarda bulunması
amacıyla Finans ve Ticaret Departmanının kurulmasının öngörüldüğü. Hedef başlıklı
bölümünde danışmanlık, hizmet, güvenlik gibi ticari şirketlerin kurulması öngörülerek,
Lobi örgütlenmesinin ekonomik açıdan güçlü olmasının esas olduğu, ekonomik faaliyetleri
ön planda tutması gerektiği vurgulanmıştır. Aynı şekilde Ergenekon belgesindeki
Organizasyon planı başlıklı bölümde, Ergenekon ana örgütlenmesinde Finansman Daire
Başkanlığı biriminin kurulduğu. Uluslararası Ticaret ve Bankacılık başlıklı bölümde
"Ergenekon'un üretim tesislerine, ticari holdinglere ve bankalara ihtiyacı vardır. Hem de
doğrudan ve mutlak sahibi olarak" denilerek ticari faaliyetlerin örgütün hedef ve
yöntemleri arasında sayıldığı görülmektedir.
Aynı şekilde ; Ergenekon belgesinin "Politikalar" başlıklı bölümündeki "Ulusal ve
uluslararası legal ve illegal örgütlerle işbirliğine girmek kaçınılmaz bir zorunluluktur".
"Terör" başlıklı bölümündeki "Terör grupları mutlaka kontrol altında tutulmalı, gereğinde
naylon terör grupları oluşturularak terör dünyasına yön verilmeli", "İllegal işler" başlıklı
bölümündeki "Uyuşturucu ticaretini denetim altına almalıdır", "Uluslararası ticaret ve
bankacılık" başlıklı bölümündeki "Legal ve illegal oluşumlardan yararlanma zorunluluğu
vardır" ifadeleri ile açıklanan Ergenekon Terör Örgütünün ana yapısının illegal
faaliyetlerine dair düzenlemeler. Lobi belgesinin "Hedef* başlıklı bölümündeki "Mafya
gruplarının karşısında yeni ve güçlü bir mafya grubunun oluşturularak mafya gruplarının
tümüyle kontrol altına alınması gereği" düzenlemesi ile benzerlik arz etmektedir.
Ergenekon ve Lobi belgelerinde yer alan kara propaganda, iletişim ve medya faaliyetleri
konularının aynı anlayışla ele alındığı görülmektedir. Ergenekon belgesinin "Politikalar"
başlıklı bölümündeki "Mevcut rejim ilkelerine aykırı ideolojilere sahip siyasileri engelleme
yolu olarak suikastın yanı sıra kara propagandadan (dez-enformasyon)", "Genel
Değerlendirme" başlıklı bölümdeki "Kara propagandanın yararlarını görmezden
gelemeyiz" , "Medya" başlıklı bölümdeki "Ergenekon, medya kuruluşlarını kontrol etme
201 /2271
yönündeki faaliyetlerini kendi medya kuruluşlarını oluşturarak, mevcut ulusal ve uluslar
arası oluşumları, doğal işleyişi içinde örtülü bir biçimde etkileme, denetleme ve kontrol
altına alma yönteminin uygulamaya koymaya, kaçınılmaz bir biçimde zorunludur"
ifadeleri ile Ergenekon Terör Örgütünün medya ile ilişkilere, kendi denetim ve kontrolünde
bulundurduğu medya organları aracılıyla icra ettiği kara propagandaya verdiği öneme
vurgu yapılmıştır. Aynı anlayış, Lobi belgesinin Lobi organizasyonunun İletişim ve
propaganda departmanının görevlerinin anlatıldığı "İletişim ve propaganda" başlıklı
bölümündeki "Bu departmanın görevi amaçlara uygun olarak ulusal, yerel ve uluslar arası
medya kuruluşlarının bilgilendirmek yönlendirmek ve bu yolla kontrol altında tutmaktır.
Ayrıca faaliyetlerde amaçlara uygun kamuoyu oluşturulması ve kamuoyunun desteğinin
sağlanması çalışmalarını yürütür". Teori ve senaryo departmanının görevlerinin anlatıldığı
"Teori ve senaryo" başlıklı bölümündeki "Ulusal, yerel ve uluslararası medya
kuruluşlarının yönlendirme çalışmalarının katkıda bulunur" şeklinde ifade edilmiştir.
6.Ergenekon ve Lobi isimli ana belgelerde "Kemalist", "Kemalizm", "Biçimlendirilmiş
Kemalizm", "Kemalist ideoloji" gibi kavramlar özel olarak vurgulanmış ise de bunların
tanımı ve içeriğine dair değerlendirme yapılmamıştır.
Ergenekon Terör Örgütüne ait "Dinamik" isimli belgenin altıncı sayfasında bu konuda
"Kemalizm, felsefi olarak Türk halkının kafaca aydınlatılmasını sağlayacağı aydınlanma
hareketidir" şeklinde soyut ve muğlak bir tanım yapıldığı görülmektedir.
Ergenekon belgesinin "Amaç" başlıklı bölümündeki "Bu çalışmanın amacı, Atatürk
ilkeleri doğrultusunda biçimlendirilmiş, Kemalizm'in tek gerçek ve içtenlikli koruyucusu
Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde faaliyet gösteren "Ergenekon'un" re-organizasyonuna
katkıda bulunabilmektir" ifadesi dışında "Kapsam" başlıklı bölümündeki "Genel durum ve
sorunlar" başlığı altında da Kemalizm'den bahsedilmiştir. Bununla birlikte Ergenekon
belgesi içeriğinin ve kullanılan Kemalizm kavramının, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında
belirtilen, Atatürk İlke ve İnkılâplarıyla çerçevesi belirlenen Atatürkçülük tanımına
uymadığı, belgede Atatürk İlke ve İnkılâplarının tam aksi tespit ve değerlendirmeler
yapılarak hedefler konulduğu anlaşılmaktadır.
Lobi belgesinde Kemalizm ve Kemalist ideoloji kavramları daha fazla kullanılmakla
birlikte, Ergenekon belgesindeki gibi bir açıklamaya yer verilmemiştir. Lobi belgesinin
"Çok gizli" ibareli ilk metnindeki Kemalizm kelimeleri, gözden geçirilerek düzenlenen
Lobi belgesinden çıkartılmıştır. Örnek olarak "Giriş" başlıklı bölümün beş yerinde geçen
Kemalizm kelimeleri çıkartılmış veya değiştirilmiştir. "Neden sivil Kemalist lobi?"
başlıklı bölümde "Yeryüzünün tek Kemalist akademisi olan Harp Akademileri" denilerek
Kemalizm'in hiçbir eğitim kurumunda öğretilmediği iddia edilmiştir. "Amaç" başlıklı
bölümdeki Kemalizm kelimesine sonraki metinde yer verilmemiştir. "Kapsam" başlıklı
bölümdeki, anlam ve mantık karışıklığı olan "Lobi'nin Kemalist ideolojiye bağlılığı ve
bağımsızlığı kendi içinde uygulamaya koyacağı ticari faaliyetlerle ortaya koyacaktır"
ifadesinden, örgütün ticari faaliyetlerde bulunarak kar elde etme, rant imkanlarından
yararlanma gibi faaliyetlerini "Kemalist ideoloji" vurgusu yaparak örgüt içinde
meşrulaştırmak istediği anlaşılmaktadır.
Ergenekon Terör Örgütünün, yazılı belgelerinde örgüt ideolojisini "Kemalist ideoloji",
"Kemalizm" olarak gösterdiği görülmektedir. Ancak örgütün bu iki ana belgesinde dile
getirilen ideolojik kimlik ve oluşturulan örgütsel yapının Atatürk ilke ve inkılâpları ile
202 / 2271
uyuşmadığı açıkça görülmektedir. Bu belgelerdeki, Atatürk'ün Türk Milletiyle birlikte
kurduğu Türkiye Cumhuriyetinin ileriye gitmesini durduran hatta gerileten çağdışı
müdahalelerin meşru görülmesi, Terör örgütleri ve Mafya gruplarının faaliyetlerine yön
verilmesi, Siyasetin, Sivil Toplum Örgütlerinin, Medyanın ve Ekonominin
yönlendirilmesi/denetim altında tutulması ve daha birçok kanun dışı faaliyet ve hedefin
Kemalizm ideolojisi içerisinde meşru görüldüğü kabul edilemez. Ergenekon Terör
Örgütünün Türk Milletindeki Atatürk sevgisini örgüt çıkarları adına kullanmak amacıyla
Kemalizm ideolojisini ön plana çıkarttığı anlaşılmaktadır.
B) ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN DİĞER BELGELERİ
Ergenekon Terör Örgütünün ana belgeleri olarak nitelendirilen "Ergenekon Analiz Yeni
Yapılanma Yönetim Ve Geliştirme Projesi İstanbul 29 Ekim 1999" ve "Lobi Aralık 1999
İstanbul" isimli iki belge önceki bölümde incelenmiştir. Bunlar dışındaki belgelerin büyük
bir kısmının, temel belgelerde belirtilen organizasyon ve esasların sorunsuz bir şekilde
hayata geçirilmesinin sağlanması için hazırlanan "Etüt" niteliğindeki örgüt belgeleri
olduğu anlaşılmaktadır. Ergenekon belgesinin "Amaç" başlıklı bölümünde yer alan,
"Ergenekon'un gerçek ve çağdaş anlamda reorganizasyonunun sağlanabilmesi için talep
edilmesi halinde daha birçok ayrıntılı etüt hazırlanması mümkündür" ifadesi, bütün örgüt
belgelerinin Ergenekon örgütü yönetiminin talebiyle, Ergenekon ve Ergenekon'a bağlı
Lobi örgütünün ihtiyaçları için hazırlandığını göstermektedir. Etüt niteliğinde olduğu
belirtilen bu belgelerin tamamına yakını Ergenekon ve Lobi belgeleri oluşturulduktan kısa
bir süre sonra yazılmıştır.
Etüt niteliğindeki belgeler dışında, örgüt mensuplarına yazılan mektuplar, operasyon
planları, fişlemeler, inceleme ve araştırma çalışmaları, hücre yapılanmalarına dair belgeler
gibi farklı kategorilerde pek çok belge ele geçirilmiştir.
1 )ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ TARAFINDAN TÜRKİYE'DEKİ GRUPLARA,
TARİKAT VE CEMAATLERE, MAFYA OLUŞUMUNA YASADIŞI ÖRGÜTLERE
İLİŞKİN OLARAK HAZIRLANAN BELGELER
Yeniden yapılanma kararı alan, yeni döneme dair amaç ve kurallarını 29 Ekim 1999 tarihli
Ergenekon Belgesi ile belirleyen Ergenekon Terör Örgütü, örgüt organizasyonu açısından
önem verdiği konularda bazı çalışmalar hazırlatmıştır.
Ergenekon belgesinin "Terör" başlıklı bölümündeki "Terör grupları mutlaka kontrol
altında tutulmalı, gereğinde "Naylon terör grupları" oluşturularak terör dünyasına yön
verilmeli ve güçlü istihbarat örgütlerinin kurguladığı oyunun içinde mutlaka yer
alınmalıdır", "Politikalar" başlıklı bölümündeki "İçte ve dışta ortak ve benzer idealler
doğrultusunda faaliyet gösteren ulusal ve uluslar arası legal ve illegal örgütler ile
işbirliğine yönelmek kaçınılmaz bir zorunluluktur", "Uluslararası ticaret ve bankacılık"
başlıklı bölümündeki "Legal ve illegal oluşumlardan yararlanma zorunluluğu vardır"
kararları doğrultusunda Kasım 1999 tarihinde "Reaksiyon" isimli belge hazırlatılmıştır.
Sonrasında bu belgedeki başlıkların daha geniş kapsamlı olarak ele alındığı "NBC Silahları
Üretim Analizi İstanbul/13 Kasım 1999", "Fundamentalist Terör İstanbul 3 Nisan 2000",
"Panzehir Etnik Bölücü Operasyonların Tasfiyesi İstanbul 1 Mayıs 2000" isimli belgeler
hazırlattırılmıştır.
203 / 2271
a)REAKSİYON ETNİK FUNDAMENTALİST/BÖLÜCÜ/YIKICI UNSURLAR ANALİZ
VE TASFİYE PROJESİ İSTANBUL/KASIM 1999
Reaksiyon belgesi, Ergenekon Terör Örgütü tarafından Ergenekon belgesindeki "Terör
grupları mutlaka kontrol altında tutulmalı, gereğinde naylon terör grupları oluşturularak,
terör dünyasına yön verilmeli ve güçlü istihbarat örgütlerinin kurguladığı oyunun içinde
mutlaka yer alınmalıdır" tespit ve kararı doğrultusunda, yapılacak örgüt çalışmalarının ve
hazırlanacak örgüt belgelerinin dayanacağı esasların belirlendiği, örgütün bu konudaki
öncelikli hedef ve sorunlarının ve bunlara dönük "Çözüm projelerinin anahtarlarının"
ortaya konduğu örgüt belgesidir.
Reaksiyon belgesinin bu niteliği. belgenin sekizinci sayfasında,
"Etnik/fundamentalist/bölücü/yıkıcı unsurların analizini yapıp çözüm projesine anahtar
olabilmesini dilediğimiz reaksiyonu hazırlarken" ifadesiyle vurgulanmıştır.
Kapak dâhil 35 sayfadan oluşan bu belge Ümit Oğuztan, Veli Küçük, Adil Serdar Saçan,
Ahmet Tuncay Özkan. Ufuk Akkaya, Mehmet Deniz Yıldırım ve Tuncay Güney'den ele
geçirilmiştir. Belgenin sonunda "Saygılarımızla. Strateji grubu" ibaresi bulunmakta olup
Strateji grubu kelimelerinin üzeri çizilmiştir.
Bu belgenin sadece bir "Analiz" değil aynı zamanda bir "Tasfiye projesi" olduğu, kapak
ve belge içinde yer alan ibarelerden anlaşılmaktadır. Bu husus Reaksiyon ve alt belgeleri
olan Panzehir, Fundamentalist Terör gibi belgelerin Ergenekon Terör Örgütünün
operasyonel çalışmalarının projeleri niteliğinde olduğunu ortaya koymaktadır.
Veli Küçük'ten ele geçen Reaksiyon belgesi ile diğer sanıklardan ele geçenlerin
karşılaştırması
l.Veli Küçük'ten ele geçen 35 sayfalık Reaksiyon belgesi, belgenin düzeltilmiş ve son
şekli verilmiş halidir. Bu durum Tuncay Güney ve Ümit Oğuztan'ın mülakatlarında örgüt
belgelerinin ne şekilde hazırlandığına dair anlatımlarını doğrulamaktadır. Ergenekon Terör
Örgütünün yöneticileri tarafından hazırlattırıldıktan sonra, kontrolden geçirilerek son şekli
verildiği anlaşılmaktadır.
2.Reaksiyon belgesinin düzeltilmiş metninde, belgenin kapağındaki "Reaksiyon"
kelimesinin altına Atatürk'ün "Türkiye Cumhuriyetini kuran Türk halkına Türk Milleti
denir" sözü ilave edilmiş, "Köktendinci" kelimesi "Fundamentalist" olarak değiştirilmiş,
tarih bölümü resmin altına alınmıştır. Belgenin diğer sayfalarında da "Köktendinci"
kelimeleri yerine "Fundamentalist" kelimesi kullanılmıştır. Belgenin dördüncü
sayfasındaki "onlarla" kelimesinin yerine düzeltilmiş metinde "konuklarıyla" kelimesi
yazılmıştır. Ayrıca dilbilgisi kurallarına göre bazı değişikler yapılmıştır. Örnek olarak,
dördüncü sayfadaki beş ve altıncı paragraflar birleştirilmiş, on birinci sayfadaki "sözü
edilen kurumun" ibaresi yerine "DPT" yazılmış, beşinci sayfadaki "aydını ile
kahredici/küstürücü/yok edici" ibaresindeki "ile kahredici/küstürücü" kelimeleri metinden
çıkartılmıştır.
3.Reaksiyon belgesinin 29 sayfalık metninin "İçindekiler" bölümüne "4/1). Akademisyen
Kadrolar", "5). Çözüm" ve "5/1). Bölücü/Yıkıcı Unsurların Tasfiyesi" başlıkları ile altı
sayfalık yeni bir bölüm ilave edilmiştir. Ayrıca "Güçler dengesi" başlıklı bölümüne
204/2271
düzeltilmiş metinde son bir cümle ilave edilmiştir. Böylece belgenin en önemli yeri olan
sonuç bölümüne, metni düzelten örgüt mensuplarınca ilave yapılarak belgeye son şekli
verilmiştir.
Tuncay Güney ve Ümit Oğuztan'dan ele geçen belgeler genel olarak aynı metin olup,
sadece bir belgedeki köktendinci kelimeleri yerine diğer belgede fundamentalist
kelimesinin tercih edildiği görülmektedir. Böylece Tuncay Güney'den ele geçen metnin,
ilk metnin kısmen düzeltilmiş hali olduğu, buna karşılık Veli Küçük'ten ele geçen ve
belgenin son şekli olduğu tespit edilen metindeki değişikliklerin tümünü içermediği
anlaşılmaktadır.
Reaksiyon belgesi "Reaksiyon adlı bu analiz/projenin amacı Türk Silahlı Kuvvetleri
bünyesinde faaliyet gösteren Ergenekon'un milli mücadele girişimlerinden günümüze
Türkiye Cumhuriyetimin varlığını tehdit etmekte olan etnik, fundamentalist, bölücü ve
yıkıcı unsurların kaynak ve hedeflerini belirlemesi ile tasfiye edebilmesine katkıda
bulunabilmektir" cümlesi ile başlamaktadır.
Amaç başlıklı bölümde, Batı dünyasının Osmanlı İmparatorluğunu ortadan kaldırabilmek
için pek çok defa savaştığını, ancak yenildiğini, bunun üzerine Osmanlı coğrafyasının
halklar mozaiğinden yararlanıp etnik/fundamentalist unsurlar üzerinde çalışma yaparak
bunları işbirlikçi gruplara dönüştürdüğü, Arap, Ermeni ve Kürt'lerin milliyetçilik duyguları
ajite edilerek bağımsızlık vaatlerinde bulunulduğu, ancak Kürt'lere yönelik çabaların
başarısız kaldığı vurgulanmıştır. Atatürk'ün her akşam aydınlarla hiçbir kısıtlama
getirmeksizin her konuda düşünce alışverişi yaparak doktrinel kaynaklardan yararlandığı,
Atatürk'ten sonra gelen yöneticilerin bunu yapmadığı, bunun sonucunda Türkiye ve Türk
insanının "Gelişememiş, çağının gerçeklerini kavrayamayan, aymaz ve ilkel bir halk
kitlesine dönüştürüldüğü" söylenmiştir. Belgedeki bu hakaret ifadeleri ile yapılan Türk
Milleti hakkındaki değerlendirme Ergenekon ve Lobi belgesinde de görülmektedir.
Belgenin beşinci sayfasında "Yüce önder Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde "milli
mücadele" ile insanlık tarihinde emperyalizme karşı ilk ve kesin bir zafer kazanmayı
başaran tek ülkenin Türkiye Cumhuriyet'i olduğu" belirtilmiştir. Ergenekon belgesinin
"Amaç" başlıklı bölümünde de "Yüce önder Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliğindeki milli
mücadele ile kendi iradesini ortaya koyarak yeni bir devlet kuran ve batıyı dize getiren
Türkiye olmuştur", "Türk Ulusunun Cumhuriyet Türkiye'si ile sonuçlanan başkaldırısı
Batı'nın unutması mümkün olmayan acı bir yenilgi örneğidir. Bu örneğin yeryüzünde ilk
ve tek oluşu ise; Batı'nın Türkiye Cumhuriyetime saldırılarını sürdürmesindeki en önemli
nedenleri arasında yer alır" ifadeleri yer almıştır. Neredeyse aynı olan bu ifadeler,
Ergenekon Terör Örgütünün ana belgesi olan Ergenekon ile Reaksiyon belgesi arasındaki
irtibatı çok açık bir şekilde göstermektedir. Aynı durum belgenin diğer bölümlerinde de
görülmektedir.
Ergenekon ve Lobi belgelerinde geçen "Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde faaliyet
gösteren Ergenekon'un" ifadesinin Reaksiyon belgesinde aynısı ile. Reaksiyon
belgesindeki "etnik, fundamentalist, bölücü ve yıkıcı unsurların tasfiye edilmesi"
kavramının Lobi belgesinin Kapsam başlıklı bölümünde aynısı ile yer aldığı tespit
edilmiştir.
205/2271
Amaç başlıklı bölüm, "bu çalışmada tek ve gerçekçi çözüm yolu olan Kemalist
metodolojiden yararlanılarak, etnik/fundamentalist/bölücü/yıkıcı unsurların belirlenmesi ve
tasfiyesine yönelik gözlem, tespit, karşılaştırma ve önerilere yer verilmekle yetinilmeyip,
tasfiyesi için kontra/girişimler (reaksiyonlar) ile çözüm yolları örnekleriyle işaret edilmeye
çalışılarak, öneriler dizisi sunulmaktadır" cümlesi ile bitirilmiştir.
Kapsam başlıklı bölümde. Sosyal kuruluşların tümünde bunalım bulunduğu, bu nedenle
Türkiye'nin bağımsızlığının yara aldığı, varlığının da büyük bir tehlike ile karşı karşıya
bırakıldığı, devletin varoluş nedeni olan asayişin ortadan kalktığı değerlendirmeleri
yapıldıktan sonra "devletin bütünlük ve sağlamlığının ön ayar noktaları gözden geçirilmeli
ve yeniden yapılandırılmalıdır" hükmüne varılmıştır. Ergenekon Terör Örgütünün bu
belgedeki "Ülkeyi bakıma almak" ifadesi ile arızalı bir araca benzettiği Türk Milleti ve
Devleti hakkındaki nihai amacının, devlet idaresinin tamamına hükmedebilmek olduğu
anlaşılmaktadır.
Milletvekilleri işadamlarının mutemetleri olmakla suçlanarak "egemenlik kayıtsız şartsız
milletindir" ilkesinin hiçe sayılarak ayaklar altına alındığı,
etnik/fundamentalist/bölücü/yıkıcı unsurların güçlendiği, ulusal ve uluslararası yazılı ve
görsel yayın yapmak için örgütlendikleri, ülke içinde ve dışında silahlı eğitim kampları
oluşturdukları, siyasi otoritenin bunlarla işbirliğine girme girişiminde bulunduğunu, ancak
buna karşılık gereken reaksiyonun ortaya konulmadığı, toplumun ve devletin her
Dostları ilə paylaş: |