aktif rol aldığı, örgüt amaçları doğrultusunda kaleme aldığı yazılarının Ergenekon Terör
Örgütünün basın yayın alanındaki yapılanmalarından olan sanık Halil Behiç GürcihanTn
sahibi olduğu acikistihbarat.com ve sanık Bekir Öztürk'ün sahibi olduğu kuvvaimilliye.net
isimli internet sitelerinde yazılarının yayınlandığı, Ergenekon Terör Örgütünün
yöneticilerinden sanık Mehmet Şener Eruygur un da yazarı olduğu Yeni Hayat dergisinde
aynı amaçlı yazılarının yayınlandığı, legal görünüşlü eylemlerdeki söylemleri, gerek
Ergenekon Terör Örgütünün amaçları doğrultusunda yayın yapan internet sitelerindeki
kamuoyuna yayılan yazıları ile halkı ve askerleri hükümete karşı silahlı isyana tahrik ettiği,
örgütsel nitelikteki faaliyetlerinin sürekliliği, çeşitliliği ve yoğunluğu dikkate alındığında
Ergenekon Terör Örgütünün üyesi olduğu anlaşıldığından,
a)Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmak eylemine uyan TCK 314 - (2), 3713 Saydı TMK 5
maddelerine göre cezalandırılması lalep edilmiş ise de, Yargıtay'ın, TCK'nın 302, 309
maddelerindeki suçlara uyan bir eylemin varlığı halinde aynı sanık için TCK'nın 314
2135/2271
maddesinden ceza verilemeyeceğine dair yerleşik içtihadı dikkate alınarak, sanık hakkında
bu suç nedeni ile Ceza Verilmesine Yer Olmadığına,
b)Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya
görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek eylemine uyan
TCK 39 -(1),(2) maddesi delaleti ile TCK 312 - (1), 3713 Sayılı TMK 5 maddelerine göre
cezalandırılmasına,
cJÖrgüt faaliyeti çerçevesinde Halkı, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı bir
isyana tahrik etmek eylemine uyan, TCK 313 - (1), 3713 Sayılı TMK 5 maddesine göre
cezalandırılması talep edilmiş ise de, dosya kapsamına göre yüklenen suçun kanuni
unsurlarının oluşmadığı, eylemlerinin bir bütün halinde TCK 312-(1) maddesi kapsamı
içinde kaldığı anlaşıldığından, sanık hakkında bu suçtan ayrıca Ceza Verilmesine Yer
Olmadığına,
çjSilahlı terör örgütünün faaliyetlerinde kullanılmak maksadıyla bunların amaçlarını
bilerek, bu örgüte ait silahları depolamak eylemine uyan TCK 315 - (1), 3713 Sayılı TMK
5 maddeleri uyarınca cezalandırılması talep edilmiş ise de, Yargıtay'ın yerleşik
içtihatlarına göre bu suçun örgüt üyesi tarafından işlenemeyeceği, bu hali ile eylemin
Örgüt faaliyeti çerçevesinde tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurmak eylemine
uyduğu anlaşıldığından TCK 174 - (1), (2), 3713 Sayılı TMK 5 maddelerine göre
cezalandırılmasına,
d)Örgüt faaliyeti çerçevesinde 6136 S.K. hükümlerine göre yasak niteliğe haiz bıçaklar
bulundurmak eylemine uyan 6136 S.K. 15 - (1), 3713 Sayılı TMK 5,
e)Örgüt faaliyeti çerçevesinde kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından tehlikeli
olacak biçimde ya da kişilerde korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda patlayıcı
madde kullanmak eylemine, fiilin işlenmesinde kullanılan araçları sağlamak suretiyle
yardım etmek eylemine uyan TCK 312 -(2), TCK 39 - (1), (2) Maddeleri delaleti ile TCK
170 - (1), c), 3713 Sayılı TMK 5 maddelerine göre cezalandırılmasına,
fiÖrgüt faaliyeti çerçevesinde mala zarar vermek eylemine, fiilin işlenmesinde kullanılan
araçları sağlamak suretiyle yardım etmek eylemine uyan TCK 39 - (2), b) Maddesi delaleti
ile TCK 151 - (1), 3713 Sayılı TMK 5 maddelerine göre cezalandırılması talep edilmiş ise
de, Cumhuriyet gazetesi binasına 10.5.2006 tarihinde atılan el bombasının patlamadığı,
dolayısı ile bir zarar meydana gelmediği anlaşıldığından, unsurları itibariyle oluşmayan
bu suçtan Beraat ine,
gjlddianame anlatımında olmasına karşılık sevk maddesi tesis edilmeyen, dosya
kapsamına göre sabit görülen, Cezaevinde Ali Yiğit'i bu olaydan dolayı tehdit ederek
dilekçe yazdırması eylemi nedeni ile Ergenekon Terör Örgütünün faaliyeti çerçevesinde Ali
Yiğit 'i var sayılan Ergenekon Örgütünün korkutucu gücünden yararlanarak tehdit etmek
eylemine uyan TCK 106 (2), d), 3713 Sayılı TMK 5 maddelerine göre
cezalandırılmasına,
ğ) Örgüt faaliyeti çerçevesinde hukuka aykırı olarak birden fazla kişinin siyasi, felsefi veya
dini görüşlerine, ırki kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel
yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri birden fazla
2136/2271
kez kişisel veri olarak kaydetmek eylemine uyan TCK 135 - (2), (1), TCK 137-(l), TCK 43
- (1), (2) maddelerine göre cezalandırdmasına,
h) Ör güt faaliyeti çerçevesinde hukuka aykırı kişilerin siyasi, felsefi veya dini görüşüne, ırki
kökenine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimine, cinsel yaşamına, sağlık durumuna veya
sendikal bağlantısına ilişkin kişisel veri olarak kaydedilen bilgileri hukuka aykırı olarak
bir başkasına vermek, yaymak veya ele geçirmek eylemine uyan TCK 136 - (1), TCK 137 -
(1), TCK 43 -(1), (2) maddelerine göre cezalandırılmasına,
ı)Sanık hakkında TCK 53 -(1), (2), (3), TCK 58 -(9) ve TCK 63. Maddelerinin
uygulanmasına,
210. SANIK ONUR ÖZDEMİR
İddianamede sanığın, Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmak eylemine uyan TCK 314 - (2),
3713 Sayılı TMK 5 maddelerine göre cezalandırılması talep edilmiştir.
Sanık aşamalardaki ifadelerinde Tuzla Piyade Okulunda kursiyer olduğunu. Cihan ArıkT
liseden beri tanıdığını, İbrahim Şahin ve Taylan Özgür Kırmızı'yı tanımadığını, herhangi
bir oluşum içerisinde bulunmadığını, bu hususta teklif almadığını, Cihan ArıkTn kendisine
Terörle Mücadele konusunda bir yapılanmaya gidildiğini, yasal olduğunu, emirle
birliklerinden alınacaklarını söylediğini, Cihan'a güvendiği için teklifi kabul edip kimlik
bilgilerini Cihan'a verdiğini, S-l isimli dokümanı basından duyduğunu, kendi isminin bu
listede olabileceğini tahmin ettiği için gözaltına alındığını düşündüğünü, doküman
içerisindeki kimlik bilgilerinin kendisine ait olmadığını, ancak bu bilgileri İbrahim
Şahin'den ele geçen dokümanda ne aradığını bilmediğini. S-l isimli illegal bir yapılanma
içerisinde yer almadığını, suçlamaları kabul etmediğini beyan etmiştir.
Dosyaya getirtilen TİB ve GSM Şirketleri kayıtlarına göre, sanık Onur Özdemir'in
kullanımında olduğu anlaşılan telefon hatları ile diğer sanıklardan; Cihan Arıkin
kullanımlarındaki telefon hatları arasında irtibat bulunduğu,
Sanık Onur Özdemir'in iddianamede belirtildiği şekilde kimlik ve şahsi bilgilerini
Ergenekon Terör Örgütünün yöneticilerinden İbrahim Şahin'e bağlı olarak faaliyet yürüten
Sanık Cihan Arık'a verdiği. Sanık Cihan'ın da bu bilgileri Sanık Oğuzhan Sağıroğlu'na
ilettiği, bu bilgilerin Sanık İbrahim Şahin'de elde edilen S-l dokümanında yer aldığı,
sanığın İbrahim Şahin"in talimatları doğrultusunda illegal olarak oluştumlan S-l
yapılanması içerisinde yer aldığı, bu şekilde örgütsel nitelikteki faaliyetlerinin sürekliliği,
çeşitliliği ve yoğunluğu dikkate alındığında Ergenekon Terör Örgütünün üyesi olduğu
anlaşıldığından,
a)Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmak eylemine uyan TCK 314 - (2), 3713 Sayılı TMK
5. maddesine göre cezalandırılmasına,
b)Sanık hakkında TCK 53 -(1), (2), (3), TCK 58 -(9) ve TCK 63. Maddelerinin
uygulanmasına,
2137/2271
211. SANIK ORHAN GÜÇLÜ
İddianamede sanığın,
a)Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmak eylemine uyan TCK 314 - (2), 3713 Sayılı TMK 5
b)Örgüt faaliyeti çerçevesinde cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini
ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye
teşebbüs etmek eylemine uyan TCK 312 - (1). 3713 Sayılı TMK 5 maddelerine göre
cezalandırılması talep edilmiştir.
Sanık mahkemedeki ifadesinde özetle; 2007 yılı Temmuz ayı ile 2009 yılı Temmuz ayları
arasında Genelkurmay Bilgi Destek Grup Komutanı olarak görev yaptığını, 2011 yılı
Ağustos şurası sonrası atamalarıyla Silahlı Kuvvetler Akademisine öğretim elemanı olarak
atandığını, buradan kendi isteğiyle emekliye ayrıldığını, Genelkurmay Karargâhından ayrı
bir kışlada konuşlu bulunan grup komutanlığının davaya konu olan internet siteleri ile
hiçbir bağının bulunmadığını, iddia olunan böyle bir plandan iddianame hazırlanana kadar
hiçbir şekilde haberinin olmadığını, hiçbir şekilde bu varsayılan plana doğrudan veya
dolaylı olarak iştirak etmediğini, suçlamaların hiçbirisine kasten veya taksirle veyahut
herhangi bir saikle iştirak etmediğini. Halen kamuoyunda internet andıcı adıyla anılan
soruşturma kapsamında hakkında soruşturma başlatılmış olduğunu basından ve bu konuda
ifadesi tespit edilen kişilerden haricen öğrendiğini, hangi sıfatla olursa olsun ifade vermeye
hazır olmasına rağmen bu konuda bugüne kadar kendisine yapılmış herhangi bir tebligat
emir ya da davet bulunmadığını, ayrıca yurtdışı görevinde olması nedeniyle sıralı
amirlerinin bilgisi dışında izinsiz Türkiye'ye gidip ifade vermesinin mümkün olmadığını,
çağrıya uymadığı iddiasının şahsıyla ilgili olmadığını, bilgi destek grup komutanlığının
ayrı bir kışlada konuşlu ve internet siteleri ile ilgili herhangi bir bağı olmayan ayrı bir
birlik olduğunu. Bilgi destek dairesine bağlı önemli bir birim olması nedeni ile zaman
zaman evraklarda koordine açılarak görüşüne başvurulmasının olağan bir durum olduğunu,
hazırlanan internet andıcının da resmi bir belge olduğunu. Daire karargâhına yaptığı bir
ziyarette internet sitelerini yeniden düzenleyen bir andıç hazırlandığını ve parafesini almak
istediklerini ifade ettiklerini. Andıcın metin bölümünü incelediğini, internet sitelerinin
5651 sayılı yasaya uyumlu hale getirilmek üzere bir çalışma yapıldığını ve adli müşavirlik
dahil yeni ve geniş bir koordine olduğunu gördüğünü, eklerini görmediğini, paraf ettiğini,
o ana kadar evrakın hazırlanması dahil hiçbir aşamasında bulunmadığı gibi evrakın tam
metnini de iddianamede gördüğünü, internet sitelerinin adlarını ve iddia olunan içeriklerini
ilk defa iddianameden öğrendiğini, iddia edilen Ergenekon terör örgütü üyeliğine ilişkin
olarak örgüte fiili ve hukuki irtibatı olduğunu gösteren dosyada mevcut bir delil de
bulunmadığını, iddianamede belirtilen suçlamaları kabul etmediğini, kendisini suçlu
hissedecek bir çalışma içerisinde hiçbir zaman bulunmadığını beyan etmiştir.
Sanığın usulüne uygun olarak toplanan delillere karşı savunması tüm dosya kapsamına
göre kendisini cezadan kurtarmaya dönük olduğu kabul edilerek itibar edilmemiştir.
Dosyaya getirtilen TİB ve GSM Şirketleri kayıtlarına göre, sanık Orhan Güçlü'nün
kullanımında olduğu anlaşılan telefon hatları ile diğer sanıklardan; Ziya İlker Göktaş,
Mustafa Bakıcı ve Dursun Çiçek'in kullanımlarındaki telefon hatları arasında irtibat
bulunduğu,
2138/2271
Sanık Orhan Güçlü nün iddianamede belirtildiği şekilde Ergenekon Terör Örgütünün
amaçları doğrultusunda askeri müdahale ortamı oluşturmak amacıyla işletilen internet
sitelerinin illegal faaliyetlerine hukuk koruması sağlamak amacıyla hazırlanan andıça paraf
atmak suretiyle sanığın, devlet yöneticilerini baskı altına almak, devlet otoritesini zaafa
uğratmak, bu hususta gerektiğinde kamu düzenini bozup, ülkede kaos ve düzensizlik
ortamı oluşturmak, halkı devlet yöneticilerine karşı kışkırtmak ve anarşi ortamı
oluşturmak, böylece Ergenekon Terör Örgütünün nihai hedefi olan cebir ve şiddet
yöntemleri ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini
yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek suçunu işlediği
anlaşıldığından,
ajErgenekon Terör Örgütü üyesi olmak eylemine uyan TCK 314 - (2), 3713 Sayılı TMK 5
maddelerine göre cezalandırılması talep edilmiş ise de, Yargıtay'ın, TCK'nın 302. 309
maddelerindeki suçlara uyan bir eylemin varlığı halinde aynı sanık için TCK'nın 314
maddesinden ceza verilemeyeceğine dair yerleşik içtihadı dikkate alınarak, sanık hakkında
bu suç nedeni ile Ceza Verilmesine Yer Olmadığına,
b) Örgüt faaliyeti çerçevesinde cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini
ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye
teşebbüs etmek eylemine uyan TCK 312 - (1), 3713 Sayılı TMK 5 maddelerine göre
cezalandırılmasına,
cjSanık hakkında TCK 53 -(1), (2), (3), TCK 58 -(9) ve TCK 63. Maddelerinin
uygulanmasına,
212. SANIK ORHAN TUNÇ
İddianamede sanığın,
a)Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmak eylemine uyan TCK 314 - (2), 3713 Sayıh'TMK 5
b)Örgüt faaliyeti çerçevesinde Halkı. Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı bir
isyana tahrik etmek eylemine uyan, TCK 313 - (1), 3713 Sayılı TMK 5 maddelerine göre
cezalandırılması talep edilmiştir.
Sanık aşamalardaki savunmasında özetle; herhangi bir terör örgütüne üye olmadığını
söyleyerek atılı suçlamaları reddetmiş; e-maillerde ve tapelerde geçen kişi ve olaylara
ilişkin açıklamalarda bulunmuştur.
Dosyaya getirtilen TİB ve GSM Şirketleri kayıtlarına göre, sanık Orhan Tunç'un
kullanımında olduğu anlaşılan telefon hatları ile diğer sanıklardan; Habip Ümit Sayın.
Sinan Aydın Aygün ve Ufuk Akkaya'nın kullanımlarındaki telefon hatları arasında irtibat
bulunduğu,
Aramalarda ele geçirilen deliller, sanık savunması, diğer sanık ve tanık beyanları, Sanığa
ait MSN yazışmaları, iletişim tespit tutanakları, dosyaya getirtilen bilgi ve belgeler ve tüm
dosya kapsamından; sanık Orhan Tunç'un Ergenekon Terör Örgütü mensuplarından diğer
sanıklar Sevgi Erenerol, Bekir Öztürk ve Kemal Kerinçsiz ile örgütsel irtibatınım olduğu,
//d£' 2139/2271
"Ergenekon" isimli örgüt ana belgesinde. "Kapsam" başlığı altında : Ergenekon'un 21.
yüzyılda yepyeni bir yapılanma ile değerli TSK mensuplarının yanı sıra, sivillerden de
sonuna değin yararlanılması gereği ve zorunluluğunun bulunduğu, her meslekten sivillerin
yer alacağı sivil personel kadrosu ile Ergenekon, iç ve dış faaliyetlerinde çok daha etkin
bir güce erişeceği belirtilmiştir.4/d) "Sivil Toplum Örgütleri" başlığı altında :
"Ergenekon'un kendi kuracağı Sivil toplum örgütlerine ihtiyacı vardır. Çünkü, sivil toplum
kuruluşları içte ve dışta kamuoyunda kutsal bir insanlık görevi yerine getiren örgütler
olarak değerlendirilirler. Bu örgütlerin girebildiği ve etki altında alabildiği öyle alanlar
vardır ki; bunu diplomasi sağlayamaz. Sivil toplum örgütlerinin imajı saygın, kutsal ve
masumdur. Bu özellikten ötürü dünyanın her ülkesinde geniş halk kitleleri sivil toplum
örgütlerinin arkasındadır. Sivil toplum örgütleri aracılığı ile dünya kamuoyu kolayca etki
altına alınarak yönlendirilebilir. Ergenekon. Türkiye 'de faaliyet gösteren tüm sivil toplum
örgütlerini kontrol altına almalıdır. Bu bir zorunluluktur... " denildiği.
Ergenekon'un sivil unsurlarının organize edilmesi için hazırlanan 'Lobi' isimli örgüt
dokümanında: Ülkemizdeki 'sivil unsurların' örgütlenmesinin kaçınılmaz bir gerçek
olduğu, bu gerçekten hareketle Lobi denen bu gizli örgütsel dokümanın hazırlandığı, Lobi
yapılanmasının ve tüm faaliyetlerinin mevcut hukuk plâtformu ile çerçevelendiği ve
örgütlenme, yapılanma ve faaliyetlerinde legal sınırlar içinde kalacağı, tümüyle yasal
düzenleme içinde hareket etmesi, Merkez üyeleri dışındaki kadroların, ilişkide bulunacağı
kişiler, kurum ve kuruluşların Lobinin bağlı olduğu merkez hakkında bilgi sahibi olmaması
ve Lobinin tüm çalışma ve faaliyetlerinde gizlilik prensiplerine sadık kalınarak
gerçekleştirilmesi gerektiğinin ifade edildiği,
Görüldüğü üzere; Ergenekon ve Lobi isimli örgüt belgelerinde "sivil unsur" diye tabir
edilen kişilerden yararlanılması gerektiği; Bu hedefin hayata geçirilmesi için. toplumun her
alanında ayrı ayrı organizasyon ve örgütlenmelerin yapılması gerektiği kararlaştırılmıştır.
Özellikle de Sivil Toplum Kuruluşlarının olumlu ve masum imajından yararlanarak örgüt
amaçları doğrultusunda toplumun yönlendirilmesi, kamuoyu oluşturulması ve etki altına
alınması için gerek Ergenekon Terör Örgütü tarafından doğrudan üyelerine kurdurulmak
suretiyle, gerekse mevcut olanların ele geçirilmesi suretiyle yapılması gerektiği
öngörülmüştür.İddianamelerdeayrıntılı şekilde açıklandığı üzere; Cumhurbaşkanlığı
seçiminden hemen önceki bir kaç yıl içinde isimleri milli mücadele yıllarını anımsatan,
aynı merkezden yönetilen, bir kısmı aynı binada hizmet veren, başkan ve üyelerinin bir
birlerinin derneklerine üye olduğu ve bir birlerinin etkinliklerine katılan ve destek veren
pek çok vakıf / dernek / platform vb. STK kurulduğu ve örgüt amaçları doğrultusunda
amaç ve eylem birliği yaptıkları anlaşılmıştır. Benzer şekilde kamuoyunu yönlendirmek ve
hükümeti yıpratarak darbeye zemin hazırlamak amacıyla pek çok sanığın internet sitesi
işlettiği, bu sitelerin birbirlerine link verdikleri, bir kısım sanıkların bu sitelerde köşe yazısı
yazdıkları, hatta bazılarının bir kaç sitede aynı anda yazı yazdığı, bu sitelerde ağırlıklı
olarak kara propaganda niteliğinde üretilmiş haber-yorum ve analizlere yer verildiği,
vatanın elden gittiği, ülkeyi yönetenlerin ihanet içinde oldukları, ülkemizin karşı karşıya
kaldığı tehlikeler bakımından milli mücadele yıllarındaki koşulların oluştuğu, 'devletin
gerçek sahiplerinin' buna seyirci kalamayacağı ve bu nedenle de askeri müdahalenin meşru
bir hak olduğu temalarının işlendiği görülmüştür.
Sanık Orhan Tunç, örgüt belgelerinde öngörüldüğü ve yukarıda açıklandığı şekilde 'Büyük
Türkiye Lobisi' isimli sivil toplum kuruluşunun başkanlığını yaparken bu oluşumu ve
buyukturkiyelobisi.com isimli internet sitesini örgütün amaçlarını gerçekleştirmeye tahsis
2140/2271
ettiği, yine aynı dönemde örgütsel amaca hizmet etmesi için www.orhantunc.com isimli
internet sitesini kurup işlettiği, bu site incelendiğinde; 'Kuvvai Milliye*, 'Kuvayi Milliye',
'Açık İstihbarat", Toplumsal Haber". "İnternet Ajans* isimli internet sitelerine link
verdiği, sanığın köşe yazılarının "Kuvva-i Milliye", "Öztürkler" ve "Gençtürkler" isimli
internet sitelerinde yayınlandığı, sanığın sitesinde link verdiği ve köşe yazılarının
yayınlandığı bu sitelerin Ergenekon Terör Örgütü'nün lobi yapılanması içerisinde yer alan
ve örgüt belgelerinde öngörülen amaca hizmet etmeleri için Ergenekon Terör Örgütü
üyeleri tarafından kurulup işletilen 'sivil unsurlardan' olduğu, yaptığı yayınlar ile halkı
hükümete karşı silahlı isyana tarik ettiği.
Sanığın ikametinde yapılan arama sonucu sanığa ait dizüstü bilgisayarın hard diskin
silinmiş alanında "Lobi Ergenekon ve Özel Kuvvetler.doc" isimli MSword belgesi
bulunduğu, bu belge incelendiğinde Ergenekon Terör Örgütü ana belgelerinden olan
'LOBİ' isimli belge ile birebir aynı olduğu ancak "Lobi" bir kısmının burada yer aldığı,
sanığın ortunç@gmail.com.tr isimli elektronik postasında yapılan incelemede Ergenekon
Terör Örgütü üyeleri Vedat Yenerer ve Emin Gürses'in gözaltına alınmalarını eleştiren
yazı. Ergenekon Terör Örgütü üyesi Habip Ümit Sayın'ın basın açıklaması, sanık
tarafından grup üyelerine gönderilmiş "Ergenekonun Çocukları Bölünmez bağlarla
birbirine bağlıdır" şeklinde e-mail bulunduğu, ayrıca Ergenekon Terör Örgütü yöneticisi
Sevgi Erenerol'un Balıkesir'de yapmış olduğu "Adım Adım Türkiye işgal ediliyor"
başlıklı e-mail çıktısı olduğu.
Mütalaamızın sanık Sevgi Erenerol ile ilgili bölümünde Türk Ortodoks Kilisesi'nde yapılan
gizli toplantıların örgüt toplantısı olduğunun açıklandığı, sanık Orhan Tunç'un da bu gizli
örgüt toplantılarına katıldığı. Sanık Sevgi Erenerol'un Balıkesir'e gelmesini büyük bir şans
olarak niteleyip bunu internet üzerinden grup üyelerine aktardığı, "tarıksürmelioğlu" ismini
kullanan şahıs ile yaptığı görüşme kaydında da tutuklanmadan üç gün önce bir konferans
vesilesi ile Sevgi Erenerol ile uzun uzun konuştuklarını beyan ettiği, ayrıca yazılarında,
MSN ve telefon görüşmelerinde örgütsel motivasyonu canlı tutma çabası içerisinde
olduğu, böylece sanığın Ergenekon Terör Örgütü'nün lobi yapılanması içerisinde yer aldığı
sanığın eylem ve faaliyetlerinin sürekliliği, çeşitliliği ve yoğunluğu nazara alındığında
sanığın örgüt üyesi olduğu anlaşıldığından,
a)Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmak eylemine uyan TCK 314 - (2), 3713 Sayılı TMK 5
maddesine göre cezalandırılmasına,
b) Örgüt faaliyeti çerçevesinde Halkı, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı bir
isyana tahrik etmek eylemine uyan, TCK 313 - (1), 3713 Sayılı TMK 5 maddelerine göre
cezalandırılması talep edilmiş ise de, dosya kapsamındaki delillere göre, yüklenen suçun
sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeni ile Beraatine,
c)Sanık hakkında TCK 53 -(1), (2), (3), TCK 58 -(9) ve TCK 63. Maddelerinin
uygulanmasına,
213. SANIK OSMAN GÜRBÜZ
İddianamede sanığın, Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmak eylemine uyan TCK 314 - (2),
3713 Sayılı TMK 5 maddelerine göre cezalandırılması talep edilmiştir.
2141/2271
Sanık, aşamalardaki savunmasında Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmadığını söyleyerek
atılı suçlamayı reddetmiştir.
İddianamelerde ayrıntılı olarak anlatılan ve aramalarda ele geçirilen deliller, sanık
savunması, diğer sanık ve tanık beyanları, dosyaya getirtilen bilgi ve belgeler ve tüm dosya
kapsamından; Sanık Osman Gürbüz'ün Ergenekon Terör Örgütü yöneticisi sanık Veli
Küçük, Muzaffer Tekin, Mehmet Fikri Karadağ, Hasan Atilla Uğur ve örgüt üyesi sanıklar
Arif Doğan. Osman Yıldırım, Sedat Peker ile irtibatlı olduğu,
Dosyaya getirtilen TİB ve GSM Şirketleri kayıtlarına göre. sanık Osman Gürbüz'ün
kullanımında olduğu anlaşılan telefon hatları ile diğer sanıklardan; Mehmet Fikri
Karadağ'ın kullanımlarındaki telefon hatları arasında irtibat bulunduğu tespit edilmiştir.
Sanık Osman Gürbüz'ün. Ergenekon Terör Örgütü tarafından kurdurulan Kuvayi Milliye
Demeği'ne üye olduğu, Demeğin başkanının Ergenekon Terör Örgütü yöneticisi Mehmet
Fikri Karadağ olduğu. Mehmet Fikri Karadağ'ın, anılan dernek çatısı altında silahlı tetikçi
grupları bir araya getirdiği ve örgütlediği, bazı kişilerin öldürülmesi için çalışma yaptığı,
bu kapsamda tetikçilerle yüz yüze görüştüğü ve tetikçilere "bu uğurda ölmek var,
öldürülmek var, öldürmek var" şeklinde yemin merasimi düzenlediği, 13500 kişilik
"öldürülmesi gereken hainler listesi" hazırladığı, sanık Osman Gürbüz'ün de bu tetikçi
gurup içerisinde yer alan Ergenekon Terör Örgütü üyesi olduğu. Ergenekon Terör Örgütü
yöneticileri Veli Küçük ve Mehmet Fikri Karadağ'a bağlı olarak faaliyet yürüttüğü,
Gizli Tanık Kıskaç konu hakkında özetle. Osman Gürbüz'ün Veli Küçük'ün adamı
olduğunu, kendisinin Osman Gürbüz'ün Antalya'daki bürosuna uğradığında büroda
Kuvayi Milliye bayrakları ve tabelalar gördüğünü, internetten araştırarak demeğin
telefonunu bulduğunu, aradığında karşısına Bekir Öztürk'ün çıktığını, Osman Gürbüz'ü
sorduğunda Bekir Öztürk'ün kendisini Oktay Yıldırım'a yönlendirerek Oktay Yıldırım'ın
cep telefonu numarasını verdiğini, Oktay Yıldırım ile görüştüğünde kendisine Osman
Gürbüz'ün Mehmet Fikri Karadağ'ın başkanı olduğu dernekten olduğunu söylediğini,
daha sonra Oktay Yıldırım'ın aradığını "Veli Paşa gelecek seninle görüşecek" diyerek
Dostları ilə paylaş: |