bölümdür.
Bu bölümde, "Ek-l*de görüleceği üzere, 1981 yılında yapılan çalışmalar sonucu devletçe
alınan genel güvenlik önlemlerine ek olarak kamu ve özel kişilere ait her türlü kurum ve
kuruluşun günün koşullarına uygun şekilde güvenliklerinin sağlanabilmesi amacıyla
düzenlenen ve halen yürürlükte bulunan 2494 sayılı yasadan yararlanılarak faaliyetlerini
sürdürmekte olan "Özel Güvenlik Şirketleri" hizmetlerinin disipline edilerek faaliyetlerinin
sınırlarının net bir biçimde belirlenebilmesi amacıyla İçişleri Bakanlığımca hazırlanan.
Bakanlar Kurulunca 11.11.1999 tarihinde kararlaştırılan kanun tasarısı Türkiye Büyük
Millet Meclisime EK-2 de görüldüğü biçimde sunulmuş bulunmaktadır. Böylelikle Özel
Güvenlik şirketlerinin tüm faaliyetleri evrensel hukuk kuralları içinde değerlendirilmiş ve
günün koşullarına uygun bir düzenleme gerçekleştirilmiştir. Konuyla ilgili olarak bir başka
çalışma da "Özel Dedektiflik Kanunu Tasarısı" adı altında hazırlanmış olmakla birlikte
henüz Bakanlar Kurulunun onayına sunulmamıştır. Önümüzdeki dönemde Bakanlar
Kurulunun onayı alındıktan sonra Türkiye Büyük Millet Meclisimin kabulüne sunulacak
olan yasa tasarsı da EK-3'de bilgilerinize sunulmaktadır"
271 /2271
Ergenekon Terör Örgütünün, örgüt belgesindeki "Öneriniz üzerine; dikkatlerinize sunulan
bilgiler ve gelişmelerden yararlanılarak Uluslararası Özel Güvenlik Şirketi kuruluş
çalışmalarının başlatılması. Lobi koduyla tanımlanan faaliyet alanı içinde yer alması uygun
görülen projenizin hayata geçirilmesinin yararlı olacağı görüş birliği ile kabullenilmiştir.
Gereğini rica ederiz.. Saygılarımızla," şeklindeki talimatı ile kurulmasını uygun gördüğü
Güvenlik Şirketini ilgilendiren mevzuat değişikliği çalışmalarını yakından takip ettiği,
hatta henüz Bakanlar Kurulana dahi sunulmayan Özel Dedektiflik Kanun Tasarısının
belgeye 3. Ek olarak eklenip incelenmesi talimatı verildiği görülmektedir.
Bu ve Birleşik Komün belgesinde aynısı ile alan "Uluslararası Özel Güvenlik Şirketinin
Lobi koduyla tanımlanan faaliyet içinde yer almasının uygun görüldüğüne" ifade kurulan
şirketlerle Lobi örgütlenmesi arasındaki irtibatı ve Örgüt hiyerarşisini de göstermektedir.
Belge içindeki anlatıma ve belge ekine konulan belgelere aykırı olarak, belgenin başındaki
metinde Özel Güvenlik Şirketlerine dair mevzuat numarasının yanlış yazılmış olmasının,
konu ile ilgili mevzuat hükümlerini temin edip bunları özetleyen ile diğer bölümlerini
yazan ve belgeyi redakte edenin aynı kişi olmadığını, belgenin değişik kişilerin çalışması
ile oluşturulduğunu gösterdiği anlaşılmaktadır.
e)OLUŞUM ARALIK/ 1999
"Oluşum" belgesi, İşadamı Korkmaz Yiğit hakkında açıklamalar ve örgüt tarafından
koruma altına alınması gerektiğine dair değerlendirmeler yapılarak, örgüt yönetiminin
onayına sunulduğu anlaşılan örgüt belgesidir.
Kapak dahil 8 sayfadan oluşan belge Veli Küçük, Tuncay Güney, Mehmet Şener Eruygur,
Ahmet Hurşit Tolon, Doğu Perinçek(İşçi Partisi Genel Merkez), Ufuk Akkaya, Mehmet
Deniz Yıldırım ve Hasan Attila Uğur'dan ele geçirilmiştir.
Veli Küçük'ten ele geçen belge metni ile diğerlerinin karşılaştırması;
Veli Küçük'ten ele geçen metinde Alaattin Çakıcı Faktörü başlıklı bölümün 4. paragrafı
sonundaki "Örneğin Kartal Cezaevi Savcısı H.P., Turgut Yılmaz'la yakınlığı ile bilinen
İstanbul/Beşiktaş DGM eski Savcısı E.B.'nın en yakın dostudur" cümlesi diğer sanıklardan
ele geçen metinden çıkarılmıştır. Ayrıca Veli Küçük'ten ele geçen belgenin sonundaki
"Saygılarımızla," kelimesi diğer belgelerde bulunmamaktadır.
Giriş başlıklı bölümde, Korkmaz Yiğit'in ticari faaliyetleri hakkında birtakım
değerlendirmeler yapılmıştır. Öngörü başlıklı bölümde, "Korkmaz Yiğit'in güvenlik
sorunu her zaman olduğundan çok daha büyük önem kazanmıştır" denilmiş ve koruma
altına alınmasının zorunluluk haline geldiği belirtilmiştir.
Alaattin Çakıcı Faktörü başlıklı bölümde, "Alaattin Çakıcının küçümsenemeyecek bir
servete sahip olduğu, iş dünyası üzerindeki etkinliğini aşarak siyasi çevrelerde de etkinlik
kazandığı, bu nedenle kontrol edilebilir olmaktan çıkıp kontrol edebilen bir güce
dönüştüğü" değerlendirmesi yapılarak "Korkmaz Yiğit ile Alaattin Çakıcı ilişkisi yeniden
gözden geçirilerek değerlendirilmeli ve aralarındaki husumetin diğer güçlerce kullanılarak
yarar sağlamasının önüne geçilmelidir. Korkmaz Yiğit açısından bu olumlu sonuca
ulaşılmasını sağlayacak alternatif çözümler mevcuttur ve hazır hale getirilmesi
272/2271
i
doğrultusunda gerçekleştirdiğimiz ön çalışmalarımız olmuştur. Bu konuda emir ve
tensipleriniz beklenmektedir'* denilmiştir.
Sonuç ve Öneriler başlıklı bölümde, "Çok gizli ve çekirdek bir güvenlik kadrosu
oluşturularak Korkmaz Yiğit'in ve ailesinin çok yakın korumaya alınması gerektiği, aynı
zamanda güçlü ve güvenilir bir hukukçu kadrosunun hazır tutulması, her türlü kontra kanıt
oluşturulabilmesi için istihbarat sağlama konusunda organizasyon yapılması gerektiği,
böylece Korkmaz Yiğit'i yönlendirme çalışmalarının sonuçsuz kalacağı" belirtilmiştir.
Buradaki "Gizli ve silahlı güvenlik sağlama" ve "Hukukçuları harekete geçirme" ifadeleri
dikkat çekmektedir.
f)TÜRKİYE-K.IRAK TİCARET YATIRIM VE İŞBİRLİĞİ OLUŞUM RAPORU
İSTANBUL/21 AĞUSTOS 2000
Türkiye-K. Irak Ticaret/Yatırım ve İşbirliği Oluşum Raporu belgesi, Ergenekon Terör
Örgütünün Lobi örgütlenmesine bağlı olarak kurulan İşadamları Demeği ve Oluşum Grubu
perde kılınarak kurulacak olan Türkiye-Kuzey Irak ortaklığı şeklindeki bir şirketle Kuzey
Irak'ta, başta enerji olmak üzere, belirlenen diğer sektörlerde ticari faaliyetlerde
bulunulması gerektiğine dair tespit, değerlendirme ve kararların yer aldığı örgüt belgesidir.
Kapak dâhil 8 sayfadan oluşan belge Adil Serdar Saçan, Ahmet Tuncay Özkan, Ufuk
Akkaya ve Mehmet Deniz Yıldırım'dan ele geçirilmiştir.
Giriş başlıklı bölümde, "Bu raporun Türkiye-K.Irak arasında yatırım ve işbirliği
oluşumunun sağlanabilmesi amacı doğrultusunda yapılan görüşmeler ve incelenen çeşitli
raporların analizleri sonucu, realist ve süreklilik prensipleri temel alınarak hazırlandığı,
Türkiye'nin K.Irak'taki varlığının sürekliliği ve gelişiminin bu raporda yer verilen
yapılanma ile gerçekleşebileceği" belirtilmiştir.
Görüş başlıklı bölümde, "Türkiye - K.Irak ticari işbirliği ve yatırım ilişkilerinde kaçınılmaz
olarak kabullenilmesi gereken gerçek; karşılıklı yarar ve Kuzey Irak Toprak Bütünlüğünün
Korunması ilkeleri olmalıdır". "Kuzey Irak'ın alt yapısının oluşturulması, bölgenin güney
ile ilişkilerinin kaçınılmaz bir biçimde giderek gelişip büyüyeceği ve önümüzdeki 10-20
yıl içinde yüz milyar doları aşacak bir potansiyel mevcuttur" değerlendirmesi yapılmıştır.
Amaç başlıklı bölümde "Hedef, Türkiye'nin 10-20 yıllık süreç içerisinde kurumsallaşmış,
kontrolü her an mümkün ilişkilerle, Kuzey Irak'ta dostça ve kardeşçe alt yapı hizmetlerinin
sağlanabilmesidir. Yapılan hesaplar sonucu 10 yılda 100 milyar dolar elde edecek bir
potansiyelin mevcudiyeti vizyonda net olarak yer almaktadır" denilmiştir.
Belgede toprak bütünlüğünün korunmasından bahsedilen Kuzey Irak'ın, belgenin yazıldığı
21 Ağustos 2000 tarihi itibari ile Saddam Hüseyin yönetimindeki Irak Devleti toprak
bütünlüğü içinde yer aldığı dikkate alındığında, örgüt belgesindeki "Kaçınılmaz olarak
kabullenilmesi gereken gerçek; karşılıklı yarar ve Kuzey Irak toprak bütünlüğünün
korunması ilkeleri olmalıdır" değerlendirmesine, aynı örgüt belgesindeki hesaplamalarla
ortaya çıkan rakamın büyüklüğünün etki etmiş olabileceği anlaşılmaktadır.
Şirket başlıklı bölümde, "Önerilen; tüm işlerin oluşturulacak tek bir koordinatör bir şirket
tarafından düzenlenmesi ve kontrol altında tutulmasıdır. Şirket içindeki kar payları
273 / 2271
Türkiye%50 - K. Irak %50 olmalıdır. Türkiye tarafında kurulacak olan şirket Ünal
Erdoğan ve Kemal Özden tarafından gerçekleştirilecektir..Plan hazırlanmasında her
aşamada ve sürekli biçimde Oluşum Grubundan görüş alınmalı diyaloglar günlük hale
getirilebilmelidir. Yönetimin İstanbul ve K.Irak'ta birer merkezi oluşturulmalı, aralarında
her türden iletişim ağı oluşturulmalıdır. Ayrıca Emniyet"e verilmesi gereken bilgileri
Oluşum Grubu organize etmelidir. Diğer bir deyişle Emniyet-Oluşum arasındaki diyalogda
Şirket Yönetimi herhangi bir sorumluluk üstlenmemelidir. Kapı giriş-çıkışları, mal
geçişleri vs. gibi konularda Emniyet güçleri. Valilik ve Jandarma ilişkileri Oluşum
Grubunca organize edilmeli, gerekli bilgi ve belgeler bu kanaldan geçerli yerlere
ulaştırılmalıdır. Resmi kurumların kaçınılmaz olarak işin içinde olması gereken kısımları
da Oluşum Grubunca belirlenmelidir. Şayet bu kurumlardan şirket yönetimine katkıda
bulunacaklar var ise; yine Oluşum Grubunca belirlenmelidir"". "Prensipte tüm işler önce
ulusal sanayici ve iş adamlarıyla götürülmeye çalışılacaktır". "Bu işin en önemli
unsurlarından biri de faaliyetlerin gizliliğidir", "Türkiye ve K.Irak bu potansiyelden
yararlanarak işbirliğini en az 10 yıl sürdürebilir", "Bu durum Türkiye ve Irak için büyük
bir gelecektir. Dış ticaret açığımız bile böylece kapanabilir. Fert başına milli gelirimiz,
sadece bu bölgede verilecek hizmetlerden sağlananlarla en az ikiye katlanır. Burada dikkat
edilmesi gereken husus Birleşmiş Milletler yardımlarını önceleri iş ilişkilerimizde
kullandırmayıp yalnızca özel kaynaklarını değerlendirmek ve işbirliğini olabildiğince uzun
süre gizlemektir"
Öncelik Sıralarına Göre Yapılması Gereken İşler başlıklı bölümde, K.Irak"ta elektrik
enerjisi alt yapısının oluşturulması, sinyalizasyon ağı, inşaat, bankacılık, yiyecek ve
giyecek marketleri, beyaz eşya gibi pek çok alanlarda ticaret yapılabileceği belirtilerek
özellikle Enerji başlığı altında teknik değerlendirmeler yapılmıştır. Belgenin sonunda
"Yukarıda bildirdiğimiz yapılanma içinde gizli olarak yürütülmeli ve tek elden makro
düzeyde planlanmalıdır... bu bir ülke sorunudur. Kanaatimizce de önerdiğimiz yapılanma
ile yürütülmelidir... teknik yönetici, planlayıcı ve danışman olarak görev üstlenebilecek
potansiyelimiz vardır, büyük katkı koyabileceğimize inanıyoruz. Hizmetlerin
gerçekleştirilmesinde Batı kaynaklı işbirliğinden ziyade Uzakdoğu ülkeleri ile kurulacak
bağlantıların çok daha uygun olacağını düşünüyoruz. Bu işbirliğini de oluşturabiliriz"
değerlendirmeleri yapılmış ve metin sonundaki "Saygılarımızla." ibaresiyle belge
bitirilmiştir.
6)ERGENEKON LOBİ ÖRGÜTLENMESİNİN SANAT VE KÜLTÜR YAPISINA DAİR
BELGELER
a)REDAKTÖR CASUSLAR HAYALET YAZARLAR ARAŞTIRMA / GÖZLEM /
ANALİZ İSTANBUL/29 MAYIS 2000
Redaktör Casuslar, Hayalet Yazarlar belgesi, Ergenekon Terör Örgütünün yayın alanında,
örgütü zor durumda bırakacak konular başta olmak üzere belirlenecek alanlarda kitap
üretimi yapılması hakkındaki örgüt değerlendirmelerin yapıldığı ve bu amaçla başka
isimlerle kitaplar yazdırılması konusunun ele alındığı örgüt belgesidir.
Kapak dâhil 12 sayfadan oluşan belge. Veli Küçük. Tuncay Güney, Ümit Oğuztan, Adil
Serdar Saçan, Ahmet Tuncay Özkan, Ufuk Akkaya ve Mehmet Deniz Yıldırım'dan ele
geçirilmiştir. Veli Küçük'ten ele geçinilen metnin diğer sanıklardan ele geçen metinden
kısa olduğu görülmektedir.
274 / 2271
Veli Küçük'ten ele geçen metin ile diğerlerinin karşılaştırması;
1. Veli Küçük'ten ele geçen belgenin kapağında Redaktör Casuslar İstanbul/29 Mayıs
2000, diğerlerinde Redaktör Casuslar - Hayalet Yazarlar Araştırma/Gözlem/Analiz
İstanbul/29 Mayıs 2000 yazdığı görülmektedir.
2. Veli Küçük'ten ele geçen belgenin, kapak bölümü de dâhil olmak üzere on sayfa olarak
numaralandırıldığı, diğerlerinin ise on iki sayfa olarak numaralandırıldığı tespit edilmiştir.
Belgeler arasında metin içinde de farklılık olduğu. Redaktör Casuslar metnindeki "Hedef:
Bir Dönem ve Kişiler Değil, Mevcut Rejimdir" başlığının Redaktör Casuslar Hayalet
Yazarlar metninde "Seçilen Hedef: Bir Dönem ve Kişiler Değil Mevcut Rejimdir"
şeklinde yer aldığı, Redaktör Casuslar metninden farklı olarak "Çözüm" başlıklı bölümden
önce gelmek üzere "Hayalet Yazarlar" başlıklı iki sayfalık bölüm eklendiği görülmektedir.
3. Buna göre Veli Küçük'ten ele geçen belgenin. Redaktör Casuslar Hayalet Yazarlar
belgesinin ilk metni olduğu anlaşılmaktadır.
Giriş Başlıklı bölümde, "CİA'nın ünlü yazarların imzaları ile Amerikan rüyasını yarattığı
ve tüm dünyaya kendisini kabul ettirmeyi başarırken, kendi halkına da dilediği biçimde
düşünme alışkanlığını kazandırdığı". "Türkiye'de ise Atatürk'ün vefatının hemen ardından
Cumhuriyet Devrimlerinin savunucusu ve karanlıktaki Türk halkının ışığı olan yazarlarını
yok etmeye yöneldiği", "Devletin yönetim kadrolarının, bu ülkenin gerçek değerleri olan
ve halkın içinden gelen dürüst yazarlarını yok ettiği", "ABD'nin ilk atom bombasını
kullanarak milyonlarca masum insanı katlettiği fakat yazarları tarafından ustalıkla
savunulduğu ve bu büyük ayıbın kaçınılmaz bir gereklilik ve dünya barışı için atılmış en
büyük adım olarak kabul ettirildiği, bunu başaranın ise silahın değil kalemin gücü olduğu"
belirtilmiş ve bölüm "Saygılarımızla." ibaresiyle bitirilmiştir.
Hukuki ve Tarihsel Tuzak başlıklı bölümde. Susurluk kazası sonrasında hukuk
platformundan amaçladığı sonucu elde edemeyen güç lobilerinin; üretilen verilerden yola
çıkarak sipariş üzerine hazırlattıkları çeşitli iddia ve yorumları derleterek kitap olarak
yayınladıkları, bu yöntemle hukuk önünde alınan yenilginin tarih sahnesinde zafere
dönüşümünün sağlanmak istendiği, bunun ulusal çıkarlar anlamında son derece sakıncalı
olduğu ifade edilmiştir.
"Gizli kalemler eliyle ısmarlama olarak üretilen kitaplar üzerinde geleceğin temellerinin
atılmak istendiği, kriminal ve suçlu kişiler tarafından yazılmış gibi gösterilerek hazırlanan
kitapların evrensel literatür dünyasına sokularak yabancı yazar - araştırmacı - istihbarat
teorisyenlerine malzeme olarak sunulduğu bunun da büyük bir sorun olduğu" belirtilmiştir.
Sansür ve Ulusal Çıkarlar başlıklı bölümde, "Türkiye'nin hiçbir dönemde ulusal sansür
politikasına sahip olmadığı, şimdi de tetikçi kalemleri ve katil yazarları ile kendisini rezil
edecek malzeme üretildiği" belirtilmiştir. "Gelişmiş ülkelerin hukuk platformunda sansür
uygulamadıkları ancak ulusal çıkarlarını sarsacak ve rejimlerini tehlikeye atacak yayınların
dünya literatüründe dolaşımına izin vermedikleri, ama kontrolünde tuttukları ülkelerde ise
çıkarlarına uygun sansür uygulattıkları. Türkiye'de ise ulusal çıkarlara sahip çıkan sanatçı,
aydın ve bilim insanlarının hayatının zindana çevrildiği" belirtilmiştir.
275/2271
Seçilen Hedef : Bir Dönem Ve Kişiler Değil, Mevcut Rejimdir başlıklı bölümde, "Siyasi
grupların dış güç odaklarının emrinde olduğu, siyaset-mafıa-terör ortaklığının hedefinin
siyasal bir dönem veya kadrolar olmayıp, mevcut rejim olduğu belirtilmiştir. Literatür
üretim faaliyetlerinin hedefinin ulusal devletin koruyucusu TSK mensuplarını da içine
alarak mevcut rejimin ne denli çürüdüğünün kanıtlanmasına tarihsel belge ve doküman
hazırlıkları olduğu" belirtilmiştir. "Haluk Kırcımın kaleminden çıkmış gibi gösterilen
"Bırak Eşkıya Bellesinler" isimli kitapla sıradan bir tetikçinin efsaneye dönüştürülmek
istenmesi amacının yanı sıra General Veli Küçük üzerinde kurgulanan enformasyonla
TSK'nın hedeflendiğinin açık olduğu", "Veli Küçük ve JİTEM ile ilgili olarak sorulan
sorular ve imalı ifadelerin temel-taşı yapıjarak mçvcut rejimi ortadan kaldırmaya yönelik
yeni ürünler ortaya çıkartılmasının belgeleri olacağı" ifade edilmiştir. "İnandırıcılığı
kalmamış ve kalıcı olmayan, medya yayınlarının^ etkisiz olduğu, bu nedenle kitap
çalışmalarına yönelindiği, araştırmacılara kaynaklık etmesi kaçınılmaz olan kitaplar
aracılığıyla Türk ve Dünya kamuoyunun etki altına alınmaya çalışıldığı, Türkiye'de
bağımsız yayınevi kalmadığı" belirtilerek "Bu gelişmeler ve gerçekler karşısında hiçbir
reaksiyon gösterilmemesinin hayret verici olduğu" değerlendirmesi yapılmıştır.
Hayalet Yazarlar başlıklı bölümde, "Yaklaşık yüz yıldan beri yazar, araştırmacı, siyasetçi
ve sanatçı olarak bilinen pek çok kişinin gerçekte tek bir satır dahi yazmadan anlaştıkları
hayalet yazarlara kitaplar derlettirdikleri ve kitaplara kendi imzalarını koydukları"
belirtilerek, Türkiye'de de hem edebiyat hem de gazetecilik alanında hayalet yazarların
kullanıldığı belirtilmiştir.
Çözüm başlıklı bölümde, "Son derece sakıncalı sonuçlara neden olan ve burada konu
edindiğimiz gelişmeler karşısında karşı argümanlar ve yayınlar üretilmesidir. Burada
açıklıkla dile getirilen çözümün dışında bir çözüm olmadığını da önemle ifade edebilmeyi
arzularız" değerlendirmeleri yapılmıştır.
Ergenekon Terör Örgütünün, bu belgede yapılan tespit ve değerlendirmelerle örgüt
amaçları için kitap yayınlamanın önemine işaret ettiği, kitapların etkisinin arttırılması için
kamuoyunca bilinen kişilere kitap yazdırılmasını veya örgüt tarafından hazırlanmış
kitapların bu kişilerin ismi ile yayınlanmasını öngördüğü anlaşılmaktadır.
b)ARENADAKİ SANAT GLADİO SANATÇILAR-TÜRK TOPLUM YAPISINDA 0
DEĞİŞİM (SANAT-SANATÇI-ENTELEKTÜEL VE İLETİŞİM DÜNYASINDA
İSTİHBARAT FAALİYETLERİ) İSTANBUL/10 NİSAN 2000
Arenadaki Sanat Gladio Sanatçılar belgesi, İstihbarat faaliyetlerinin her aşamada yaratıcılık
gerektirdiği, bu nedeni? istihbarat örgütlerinin zekâ düzeyi yüksek kişileri küçükken tespit
edip ajan/sanatçı olâı'âk 'kullanarak istihbarat alanında başarılar sağladığı ve Türk
siyasetçisinin genetik özelliği nedeniyle yazıdan korktuğu, yazılı bir muhtıranın en güçlü
siyasinin işini bitirmeye yeterli olduğu değerlendirmelerinin yapıldığı örgüt belgesidir.
Kapak dâhil 33 sayfadan oluşan belge Veli Küçük, Tuncay Güney, Ümit Oğuztan, Adil
Serdar Saçan, Ahmet Tuncay Özkan, Ufuk Akkaya ve Mehmet Deniz Yıldırım'dan ele
geçirilmiştir.
Atatürk ve Sanat başlıklı bölümde, "Sabahattin Ali cinayeti ile Türk sanatçısı ve kültürüne
operasyon başlatılmıştır. Bu dikkat çekici ilk CİA güdümlü MİT operasyonunun ardından,
276 / 2271
İstihbarat arenasında Türk sanatçılarının gladyatörlerin önüne atıldığı görülür"
değerlendirmesi yapılmıştır.
İletişim Organları ve Gazetecilerin Toplum ile Dünya Üzerindeki Etkileri başlıklı
bölümde, "Türk siyasetçisi de bu genetik özelliği nedeniyle tek bir şeyden korkar: yazıdan.
Çünkü bilir ki, kendisini iktidardan kopartacak tek güç yazıdır. Örneğin yazılı bir muhtıra
en güçlü siyasinin işini bitirivermeye yeterlidir! Siyasilerin yaşamlarına idam sehpasında
son noktayı koyan da alın yazıları değil, Mahkemelerin karar yazısı değil midir?", "İletişim
ve kültür dünyasının en yıkılmaz ve kalıcı kaleleri kitap yayıncılığıdır. Çünkü, bu noktada
büyük sermaye ve siyasi güç etkinliğini tümden yitirir.. Çünkü, kalıcı olan kitaptır"
değerlendirmesi yapılmıştır.
İstihbarat Örgütleri-Sanatçı İlişkileri başlıklı bölümde, "İstihbarat faaliyetlerinin yaratıcılık
gerektirdiği, CİA'nın, sinema sektörünü ele geçirerek propaganda içerikli filmlerle tüm
dünyaya Amerikan rüyası yaşattığı, Rus istihbarat örgütü tarafından çok küçük yaşta
seçilmiş zekâ düzeyi yüksek çocukların özel yöntemler kullanılarak yıllar süren eğitim
sonrasında doğuştan ajan/sanatçıya dönüştürülerek istihbarat alanında olağanüstü başarılar
kazandıkları" belirtilmiştir.
Türkiye'de Sanat ve Sanatçı başlıklı bölümde. "Türk sanatçısının gerçek anlamda evrensel
yapıtlar üretemediği, bazı sanatçıların Kemalist Cumhuriyet rejimine ağır eleştiriler ortaya
koydukları için dış güç odaklarınca ödüle lâyık görüldükleri" belirtilmiştir.
7)ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ MENSUPLARI TARAFINDAN HAZIRLANMIŞ,
BİREYSEL ÇALIŞMA NİTELİĞİNDEKİ BELGELER
a)DEVLETİN YENİDEN YAPILANMASI İÇİN ÖNERİLER MASTIR PLAN ÖN
ÇALIŞMASI
Devletin Yeniden Yapılanması İçin Öneriler Mastır Plan Ön Çalışması belgesi, soruşturma
safahatında ölen Kuddusi Okkır tarafından hazırlanmıştır. Power point sunumu şeklinde
hazırlandığı, Devletin yeniden yapılandırılmasından bahisle öneriler getirildiği
görülmektedir.
Kapak dâhil 23 sayfadan oluşan bu belge Kuddusi Okkır, Muzaffer Tekin, Mehmet
Zekeriya Öztürk (Danıştay saldırısı eyleminden sonra yapılan aramada) ve Hasan Ataman
Yıldırım'dan ele geçirilmiştir.
Yapılanma İçin Model Öneri başlıklı bölümde, Yapılanmanın görünenler ve
görünmeyenler şeklinde iki ayrı bölümden oluşacağı, görünen bölümün legal görünümlü
demekler, holding, bayilik ağları, ticarethaneler, kobiler'in güç birliği şeklinde
örgütlenebileceği, asıl önemli olan gizli ve illegal nitelikteki görünmeyenler bölümünün ise
planlama ve yürütme grubu ve ona bağlı alt birimler (hücreler) olarak kurulmasının, bütün
bu çalışmaların planlanacağı bir iç tüzük oluşturulmasının, örgütsel cezalandırma ve
ödüllendirme sistemleri getirilmesinin gerektiği belirtilmiştir.
Yapılanmanın Temel Felsefesi başlıklı bölümde, Planlamanın gizli bir örgüt şeklinde
tasarlandığı açıkça görülmektedir. Planlama ve Yürütme Kurulunun teşkilatın en üst birimi
olduğu belirtilmiştir. Teşkilatın özellikleri olarak, katı bir üyelik sisteminin bulunması.
/^Jtf&' 277/2271
üyelerin değiştirilemeyeceği, ihanetin ve örgütten ayrılmanın sonunun ölüm olduğu,
planlama ve yürütme kurulu üyelerinin kod isim kullanacağı, gerçek isimlerinin kesinlikle
gizli olacağı, toplu seyahat etmeyecekleri, toplantılarının gizli olduğu ifade edilmiştir.
Alt Birimler ve Görev Tanımları başlıklı bölümde. 21 ayrı alt birimin kurulacağı
belirtilmiştir.
Ön Hazırlık Süreci başlıklı bölümde; Planlama ve yürütme kurulunu oluşturmak, başlangıç
sermayesini oluşturmak, gizlilik mekanizmasını tesis etmek, kontrol ve takip sistemlerini
kurmak, örtülü ödenek sistemini kurmak vb. şeklinde 15 madde yer almaktadır.
Planlama Süreci başlıklı bölümde. Kısa, orta, uzun vadeli hedeflerin belirlenmeye
çalışıldığı belirtilmiştir.
Sızma ve Denetim Süreci başlıklı bölümde, Devlet birimlerine sızma aşamalarının,
"Mevcut Devlet işleyişinin analizini yapmak, Mevcut kadrolara alternatif adaylar
belirlemek ve eğitmek. Sızma Stratejileri geliştirmek (Yargı, Emniyet, Eğitim, Sağlık,
İstihbarat, Ordu, Sivil yer altı örgütleri (mafya). Sivil toplum örgütleri ve Meslek odaları,
Kooperatifler ve Birlikler, Medya, Camiler ve Tarikatlar), Denetleme mekanizmaları
oluşturmak" şeklinde sıralandığı görülmektedir.
Projeler başlıklı bölümde; Yapılanmanın kısa sürede tabana yayılması, toplumsal iletişimin
çağdaş olanaklarla kurulabilmesi ve sistemin finansal ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için
yapılması gereken proje çalışmaları hakkında değerlendirmeler yapılmıştır.
b)DEVLETİN YENİDEN YAPILANMASI ÜZERİNE 25 KASIM 1999
Devletin Yeniden Yapılanması Üzerine belgesi. Doğu Perinçek tarafından hazırlanarak
Ergenekon Terör Örgütüne sunulan. Doğu Perinçek"in Ergenekon Terör Örgütünün
yeniden yapılanması sürecindeki önerileri ve değerlendirmelerinin yer aldığı örgüt
Dostları ilə paylaş: |