T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliği sayı : 2009/191 Esas no



Yüklə 31,9 Mb.
səhifə44/335
tarix17.08.2018
ölçüsü31,9 Mb.
#71833
1   ...   40   41   42   43   44   45   46   47   ...   335

kaçınılmaz olduğu", "Sosyalizm düşmanlığı yapan Atatürkçünün gerçek anlamda

Atatürkçü olamayacağı, Kemalizm düşmanlığı yapan Sosyalistin de Sosyalist olmadığı,

özellikle 28 Şubat'tan bu yana yaşanan tecrübenin Kemalist Sosyalist ittifakına

Türkiye'nin ihtiyacı olduğunu ve bu ittifakın büyük işler başarabileceğini kanıtladığını".

"Merkezi sorunun mafya-tarikat ortaklığının iktidarına son vermek ve Cumhuriyet devrimi

hükümetini gerçekleştirmek olduğu, durumun kurtuluş savaşındaki gibi olduğunu, Sevr

tehdidini alt etmek için Türkiye'ye kesinlikle ulusal bir hükümet gerektiği, dış tehditle

bağlantılı irtica tehdidini bertaraf etmenin şartının 28 Şubat'ı hükümetine kavuşturmak

olduğu, bu nedenle bugün Cumhuriyet devrimi güçlerinin öncelikli ve merkezi görevinin

bir iktidar projesi yapmak ve uygulamak olduğu, Ulusal devletin geleceğinin ve Kemalist

devrimin tamamlanmasının buna bağlı olduğu", "Cumhuriyet devrimi iktidarının temel

kurumları olan örgütlü halk. meclis ve devrimci hükümet ayaklarının eksik olduğu, sadece

ordusunun bulunduğu, diğer 3 ayağın inşa edilmesinin acil görev olduğu" şeklinde

değerlendirmeler yapılmıştır.
çVTUĞRUL DERME'DEN ELE GEÇEN "GTA SLAYT GİZLİ" İSİMLİ BELGE
37 sayfadan oluşan iki ayrı power point sunusu şeklinde hazırlanan bu belge Tuğrul

Derme'den ele geçirilmiştir. Belge iki sunu çalışması olarak hazırlanmış olup 37 sayfadan


285/2271
oluşmaktadır. Sunuların ilk sayfasında "Gizli", son sayfalarında "Bu sunu gizlidir.

Hazırlayan: Tuğrul Derme" yazılı olduğu görülmektedir.


Belgede, GYP ve GTA adı verilecek yaşadığı örgütlenmeler önerildiği, GTA içerisinde

silahlı ve silahsız unsurların tasarlandığı, lise çağındaki gençlerin örgütlenmede hedef kitle

olarak seçildiği, beş yıl içerisinde bütün okullarda konuşlanma hedefi konduğu,

çalışmalarında JİTEM'le birlikte hareket edileceğinin belirtildiği anlaşılmaktadır.


Ergenekon Terör Örgütünün yukarıda anlatılan belgelerinden ayrı bir format, üslup ve

sistematikte hazırlanan bu belgenin Tuğrul Dermemin bireysel bir çalışması olduğu

anlaşılmaktadır.
d)YENİ MİLİS HALİL BEHİÇ GÜRCİHAN HAZİRAN 2004 İSİMLİ BELGE
Kapak dâhil 15 sayfadan oluşan ve diğer örgüt belgeleri ile aynı formatta hazırlandığı

görülen bu belge, Emcet Olcaytu, Erkut Ersoy, Halil Behiç Gürcihan, İsmail Yıldız ve

Ayşe Asuman Özdemir, Münir Kemal Yavuz ve Selim Utku Gümrükçü'den ele

geçirilmiştir.


Belgede, yapılanmalar arasındaki bağın gizlilik düzeyinin arttırılması için, "Güç birliği"

değil "Güç ağı" şeklinde örgütlenilmesi gerektiği ifade edilmiş, "Vatanperver güçler, hangi

cepheden geliyor olurlarsa olsunlar; yeni çağa ve konjonktüre uygun parametreler

doğrultusunda farklı bir anlayışla organize edilmelidir. Kurtuluş Savaşı referansı.. Çok iyi

etüt edilerek, yeni şartlara uyarlanma!ıdır. Bu rapor; mevcut dinamiğin zaaflarını inceleyip,

nasıl geliştirilebileceğine dair somut öneriler sunmaktadır", "Hedef; bütün gücü tek bir

sıklet noktasında toplayan Güç Birliği değil; sıklet noktasını dağıtan Güç Ağı kurmak

olmalıdır" önerisi getirilmiştir.


Belgede önerilen "Güç ağı" şeklindeki örgütlenmenin nitelikleri 8. sayfada, "Birimleri ve

alt unsurları arasındaki koordinasyonun; parametrik iletişim ve hareket protokollerine göre

belirlendiği; her alt unsurun merkezi direktif ve koordinasyon olmadan bu protokoller

çerçevesinde kendi (başına) hareket ettiği, bir parçası etkisiz hale gelse de, bu alt parçayı

enterne edip, zararın bütüne yayılmasını engelleyebilecek, çoklama ve savunma

mekanizmalarını bünyesinde barındıran, gizliliği, ketumluk ve perdeleme ile değil; takip

eden ve kontrol etmeye çalışanların kafasını karıştıracak, kaynaklarını boş yere harcatacak

yöntemlerle sağlayan. Bilgiyi saklayarak değil, parçalara bölüp her yere dağıtarak

saklamanın en etkili yöntem olduğu prensibini aktif olarak uygulayan", "Bu yapılanmanın

birimlerinin ismi ve cismi olsa da yapının isimsiz ve cisimsiz olması böylece hiçbir

psikolojik harekât ile karalanamaması ve sızılamaması. parçalanamaması" ifadeleri ile

anlatılmıştır.


Belgenin 9. Sayfasında, "Zamanından önce atılan her kurşun; kurbanı mazlum, tetiği

çekeni de katil yapacaktır. Medya ve toplumsal psikoloji mekanizmalarının, Türkiye'ye

karşı topyekün saldırıya geçenlerin elinde olduğunu da varsayarsanız; kurbanı mazlum

yapmadan, bertaraf etmenin başka yolları olduğunu bilmek ve buna göre davranmak

gerekecektir",
"Amaç; bilgi radyasyonunu gizlemek değil, radyasyonu yayan unsurları, dağıtık bir yapıda

tutmak olmalıdır" denilmiştir.


286/2271
Belgenin 12. Sayfasında. ""Vatan için kurşun yiyenin de, atanın da kutsal olabileceği ne

kadar doğru olsa da; vatan için bilgi toplayan da, dezenforme eden de kutsaldır

diyebildiğimiz noktada mücadele tabanı genişleyecektir" denilmiştir.
Belgenin 11. sayfasında. "Güç ağı şeklinde dağınık olarak kurulması öngörülen yapının

liderlik mekanizmasının da kendine özgü olması gerektiği, söz konusu altyapının

hiyerarşik değil, heterarşik bir liderlik mekanizmasına ihtiyacının bulunduğu"

belirtilmiştir.


Operatif Milis başlıklı 14. sayfasında. "Mücadele piramidinin en işlevsel fakat aynı

zamanda en tehlikeli kısmını oluşturmaktadır. Bu alandaki faaliyetlerin; ülkenin legal

yapısı göz önünde bulundurularak ve hedefi mazlum, hedefleyeni suçlu konumuna

düşürmeden çok ince bir çizgide inşa edilmesi gerekmektedir.. Operatif unsurlar; bütün

diğer katmanların çalışmaları sonucunda, gerektiği takdirde, hareket edecek ve sonuç

alacak unsurlar olmalıdır. Hedef; bu katmanı mümkün olduğu kadar seçici kullanmak ve

mücadelenin ana zemini haline getirmemek olmalıdır. Aksi takdirde; meşruiyet zemini

hızla kayabilir ve meşruiyet zeminindeki kayma diğer katmanlardaki yapılanmaları da

etkiler ve hatta etkisizleştirir noktalara gelebilir" denilmiştir.
Sonuç başlıklı son bölümünde, "Bu analiz; söz konusu hareketlenmenin dinamikleri ve

yapısı oluştururken; hem mevcut zaafların giderilmesi, hem de daha sağlıklı bir yapının

kurulması kaygısı ile kaleme alınmıştır" denilerek, "Saygılar Behiç Gürcihan" ifadesi ile

bitirilmiştir.


Ergenekon Terör Örgütü mensubu olduğu iddia edilen Halil Behiç Gürcihan tarafından

2004 yılında bireysel bir çalışma olarak örgütün legal alanı faaliyetleri kapsamında

hazırlanan bu belgede, Halil Behiç Gürcihan'ın da içerisinde yer aldığı Ergenekon Lobi

örgütlenmesi bünyesindeki Sivil Toplum Örgütleri ve medya yapılarının işleyişlerindeki

aksaklıklara karşı, ancak konuyu bilenin mahiyetini anlayabileceği şekildeki örtülü ifadeler

ile özeleştiri yapıldığı ve öneriler getirildiği, bu şekilde belgenin örgüt belgesi vasfını haiz

olduğu anlaşılmaktadır.
e)TÜRKİYE'Yİ TÜRKSÜZLEŞTİRME OPERASYONU BEHİÇ GÜRCİHAN 2004
Kapak dâhil 7 sayfadan oluşan bu belge Emcet Olcaytu, Halil Behiç Gürcihan, İsmail

Yıldız'dan ele geçmiştir. Belgenin sonunda "Saygılar Behiç Gürcihan" ibaresi bulunduğu

görülmektedir.
2004 yılında yazıldığı anlaşılan bu belgenin, Ergenekon Terör Örgütü mensubu olduğu

iddia edilen Halil Behiç Gürcihan'ın, örgütün legal alan faaliyetleri kapsamında yaptığı

bireysel bir çalışması olduğu anlaşılmaktadır.
f)2023 PLATFORMU 23 OCAK 2005-29 EKİM 2023
Üzerinde 23 Ocak 2005 tarihi bulunan, 34 sayfalık bir sunu şeklinde düzenlenen bu belge

Halil Behiç Gürcihan tarafından hazırlanmıştır. Bu belge Tuğrul Derme'den de ele

geçirilmiştir.
Belgenin bazı bölümlerinde özet olarak ;
Temel Metodoloji-Yeni Milis başlıklı bölümde; Bir şema ile "Mevcut tablo karşısında

vatanseverler" ibaresi altında oklarla; "Bilinçli seyirciler", "Toplumsal uyanışçılar",

"Deşifrasyon eylemcileri". "Milisieşenler" şeklinde alt kollar belirtilmiştir.
2023 Platformu Temel Prensipler başlıklı bölümde; 2023 platformunun "Üst çatı olarak

kurgulanıp; alt dinamikler yaratacağı", "Ülkeye kastedenlerin kurdukları yapılara ve

metodolojilere bire bir mukabele etmeye kararlı olduğu" belirtilmiştir.
2023 Platformu Organizasyon Yapısı başlıklı bölümde; Platformun organizasyon yapısına

dair bir şemaya yar verildiği görülmektedir.


Ulusal Hukuk Forumu - Dayanışma Savunma alt başlıklı bölümde, Türkiye lehine faaliyet

gösterirken veya Türkiye aleyhine faaliyet gösterenlere karşı mücadele ederken zor

durumda kalan vatanseverlerin savunulmasının profesyonel Avukatlar ve mekanizmalar

yoluyla üstlenilmesi için bir proje hazırlanması gerektiği, bunun masrafları için

oluşturulacak mali bir havuzdan kaynak aktarılacağı belirilmiştir.
Ergenekon Terör Örgütü mensubu olduğu iddia edilen Halil Behiç Gürcihan'ın bireysel bir

çalışması olarak ele alınan bu belgenin, Ergenekon Terör Örgütü belgelerinde belirtilen,

Lobi yapılanması bünyesi veya hedefindeki Sivil Toplum Kuruluşlarını içine alan legal

görünümlü platformlar oluşturulması hedefi kapsamında. Halil Behiç Gürcihan tarafından

Ergenekon Terör Örgütünün Legal alan faaliyetleri kapsamında hazırlanan ve kısmen de

hayata geçirilen bir öneri belgesi olduğu anlaşılmaktadır.


8)ERGENEKON VE LOBİ ÖRGÜTLERİNİN KENDİ MENSUPLARI İÇİN

HAZIRLATTIĞI BELGELER


a)FABRİKATÖR GÖZLEM & ANALİZ İSTANBUL/ŞUBAT 2000
Fabrikatör belgesi, Ergenekon Terör Örgütü tarafından kendisine "Fabrikatör" sıfatı uygun

görülen Doğu Perinçek hakkında hazırlattığı, esas itibariyle biyografi niteliğinde olan

ancak örgüt eleştiri ve değerlendirmelerini de içeren örgüt belgesidir.
Kapak dâhil 27 sayfadan oluşan bu belge Veli Küçük, Tuncay Güney, Ümit Oğuztan, Adil

Serdar Saçan, Ahmet Tuncay Özkan, Mehmet Şener Eruygur, Ufuk Akkaya, Mehmet

Deniz Yıldırım ve Hasan Atilla Uğur'dan ele geçirilmiştir.
Giriş bölümünde, "Bu çalışma, fabrikatör tanımlaması uygun görülen hukuk doktoru Doğu

Perinçek ve Aydınlık Grubu nun toplumsal, siyasal, kültürel ve ekonomik alanlarda açık

faaliyetleri gözlemlenerek elde edilen veriler ışığında; objektif değerlendirme prensiplerine

sadık kalınarak hazırlanmış bir analizdir" denilerek, cümle içinde geçen "Fabrikatör"

kelimesinin anlamı dipnot olarak "Amerikan İstihbarat Servisi tarafından kullanılan bir

terim. Kişisel ve siyasi amaçlar için, genellikle gerçek ajan kaynaklarına sahip olmaksızın,

gerçek dışı ve abartılı haber üreten kişi veya grup" şeklinde tanımlanmıştır.
Bu çalışmada "Perinçek ve grubunun örtülü çalışma ve amaçlarının çalışma dışında

tutulduğu, belirlenen açık faaliyetlerin örtülü çalışma ve amaçların belirlenmesine ışık

olabileceği". "Perinçek ve Aydınlık Grubunun: amaçlarına ulaşmada uzun yürüyüş olarak

tanımladıkları uygulama, yöntem ve prensiplerinin belirlenmesine çalışıldığı", "Eski adıyla


288/2271
Türkiye İşçi Köylü Partisi yeni adıyla Türkiye İşçi Partisi olan Doğu Perinçek

liderliğindeki partinin TBMM'de grubunun bulunmadığı, ancak her dönemde sesini

duyurmayı başardığı, etkin bir biçimde legal ve illegal güç odakları arasındaki özel yerini

almayı başardığı" belirtilmiştir.


Devamla, "Perinçek, Türkiye İşçi Partisi ve Aydınlık Grubu materyalist bir anlayışla,

Marksizm-Leninizm ve Sosyalizm yelpazesi içinde Mao Zedung'un komünist görüş ve

önerileri doğrultusunda faaliyet göstererek örgütlenmiştir. Bu nedenle de Türk siyasi

yelpazesi içinde yer alan tüm oluşumlar arasında Çin ile en yakın ve sıcak ilişki kurmayı

başaran siyasi portre Doğu Perinçek olmuştur. Ancak, her dönemde Kemalizm ve mevcut

rejim karşıtı görünmemeye olağanüstü özen gösterilmiş, demokrasinin doğal gereği olarak

hep muhalif bir görünüm sergilenmiştir", "Perinçek ve Grubu, her fırsatta ve hatta sıkça

fırsat yaratılma yoluna gidilerek: Kemalizm'in çeşitli plâtformlarda savunulması

misyonunu üstlenirken, rejimin acımasız eleştirmenliği, demokrasi, düşünce özgürlüğü,

eleştiri hakkı ve mevcut yasaların sınırlarını olabildiğince zorlayıcı en sert muhalefet odağı

olmaya çaba gösteriyor oluşuyla da ayrıca dikkate değer bir gelişme sergilemektedir.

Perinçek ve Grubu, özellikle 1980 sonrası, siyasi parti ve liderler içinde örneği bulunmaz

bir biçimde Kemalizm'i savunma misyonunu üstlenmiştir. Sergilenen bu özellikler

nedeniyle dahi Marksist Mao Zedung raeolojisi ile materyalist felsefeyi özümsemiş,

benimsemiş ve savunmakta olan siyasi bir partinin -kendi ifadeleri ile- "Uzun yürüyüş"

sonucunda ulaşmayı amaçladıkları hedef ve hedefe varmada benimsedikleri yöntemlerin

sağlıklı biçimde analizi zorunludur". "Marksist ideolojiyi ve Mao Zedung'un yolunu

benimseyip savunan Perinçek ve Grubu, uyguladıkları siyasette çok açık bir biçimde

Kemalizm'in Sancaktarı ve Kalesi durumunda görülmektedir. Mao Zedung siyaseti,

yöntemleri yerine, Kemalist yöntemler sergilemeye özel bir çaba göstermektedir. Ki;

sergilenen bu siyasi yöntemin bir benzeri dünyanın hiçbir ülkesinde eşine rastlanılmamış

bir Sol hareket örneği ortaya koymaktadır. Bu türden siyaset örneği, yalnızca siyasal

fundamentalizmde vardır. Bilindiği üzere siyasal fundamentalizm literatüründe bu yöntem

takiyye olarak tanımlanmaktadır ve Türkiye için, yaşanan bir gerçektir. Ayrıca,

faaliyetlerini sürdürme ve geleceğe yönelik yatırımlarını gerçekleştirebilme açısından

fınansal kaynaklarının örtülü olması yine dikkate değer başka ve çok önemli bir özellik

olarak değerlendirilmelidir. Fabrikatör olarak tanımlanması uygun görülen Doğu Perinçek

ve Grubunun girişimleri üzerine; deneyimli ve üst düzey MİT yöneticileri tarafından

"MİT'in çalışmalarının aksadığını ve hatta felç olduğunu" medya yayınlarında dile

getirmiş olmaları dikkat çeken bir başka noktadır. MİT yöneticilerinin açık kimliklerinin,

evlerinin açık adreslerinin, telefon numaralarının ve otomobil plaka numaralarının

Perinçek ve grubuna ait yayın organında yayınlanmış olması; dünya siyaset dünyasının

eşsiz örnekleri arasında yerini almış olması da dikkate değer ve her türden yoruma açık bir

husustur" değerlendirmeleri yapılmıştır.


Dr. Doğu Perinçek Özgeçmiş başlıklı bölümde. Doğu Perinçek'in kısa özgeçmişi hakkında

Aydınlık grubu internet sayfasından alındığı belirtilen bilgiler verildiği görülmektedir.


Faaliyetler ve Yöntemler başlıklı bölümde, "Türkiye İşçi Partisinin her türden faaliyet

için, Dr. Doğu Perinçek'in belirlediği yöntemlerle faaliyet gösterdiği, bu yöntemlerin ise

uzun yürüyüş olarak tanımlanan, uzun vadeye yayılmış belirlenen hedeflerin örtülü

stratejik planları olarak belirtildiği, nihai hedefin belirlenebilmesini engelleyici olan bu

yöntemin her türden örtülü faaliyete zemin hazırlayan çok özel bir metot olduğu, Doğu

Perinçek'in iyi yetişmiş bir hukukçu olduğu ve bu özelliği nedeniyle bu faaliyetlerini


289/2271
hukuki zemine oturtmaya olabildiğince titizlik gösterdiği, yarar sağlayıcı her türden güç

odağı ile işbirliği içinde olmasının en belirgin özellik olarak ortaya çıktığı, antik çağda

akademi isimli filozof okullarını örnek alan bir sistemle oluşturulan istenilen

örgütlenmenin gerçekleştirildiği"* değerlendirmeleri yapılmıştır.


Devamında, "Türkiye İşçi Partisi, diğer siyasal yapılanmalardan çok farklı bir yöntemle

çalışmaktadır. Tavandan tabana yayılan biçimlendirme, etkileme ve yönlendirme

girişimleri; çok yönlü ve çok amaçlı "skandal/provakasyon" yöntemleri ile

gerçekleştirilmektedir", "Doktriner teorik çalışmalarda her kesimden, her görüşten ve her

inançtan aydınlardan azami yararlanılmakta, böylelikle çeşitli kesimler ile iletişim

kurularak geliştirilen ilişkiler ağı örüldüğü gibi, yeni teoriler üretilmesinde büyük

kolaylıklar sağlanmaktadır. Bu bir anlamda, her alanda uygun teoriler hazırlanmasında

yaratıcılıktan ziyade "hazır"dan yararlanma alışkanlığı kazanılmasına yol açmıştır"

denilmiştir.
Provokasyon Faaliyetleri başlıklı bölümde, '"Toplumun duyarlı olduğu her konuda

provokasyonların oluşumuna zemin hazırlanmasının sağlanması, her şey olup bittikten

sonra da provokasyonu gerçekleştirenlerin deşifre edilmesi yöntemi ana prensipler

arasındaki değişmez bir biçimde her dönemde yerini korumuştur. Provokasyon amaçlı

faaliyetlerin tümünde skandal örtü işlevi görmektedir. Eylemlerde sergilenen skandallar,

gerçekte seçilen hedefi ve belirlenen amacı örtmekte, böylece eylemlerin çözümlenmesi

engellenebilmektedir" değerlendirmeleri yapılmıştır.
Gençliğin Örgütlenmesi başlıklı bölümde. "Pek çok ve her kesimden genç, yalnızca kendi

ideolojik anlayışları doğrultusunda eğitsel ve kültürel çalışmalara yönlendirilerek,

toplumdan soyutlanmakta ve amaçlar doğrultusunda biçimlendirilmektedir. Toplumdan

soyutlanan gençlerin değerlendirme ve karşılaştırma yöntemlerinden yararlanabilmesi

olanaksız kılınmaktadır. Gençliğe hissettirilmeksizin peşinen kabullendirilen; grubun

sunduğu öğretilerin dışındaki tüm eğitim veri ve değerlerinin karşı devrim argümanları

olduğu inancıdır. Analiz konumuz Fabrikatör ve Grubu içinde yer alan gençler, çok uzun

yıllar özel yaşamlarında bile, yalnızca içinde yer aldıkları grupla birlikte yaşam

sürdürmektedir. Böylelikle gruba özgü bir çevre oluşturulduğu gibi, bu çevrenin varlığının

devamlılığı amacı da sağlanmış olmaktadır. Sonuç olarak toplum içinde önceden belirlenen

amaçlar doğrultusunda, (siyasal, kültürel ve resmi ideoloji muhalifi) yepyeni ideolojik ve

toplumsal bir katman oluşturulması sağlanmış olmaktadır" değerlendirmeleri yapılmıştır.


Kadro Oluşturulması ve Örgütlenme başlıklı bölümde, "'Siyasal, kültürel ve ekonomik

faaliyetler için kadro oluşturulmasında "Uzun yol" prensibi esas alınmaktadır. Siyasal

oluşum içinde etkin kadrolarda yer alabilmek çok geniş bir zamana yayılmakta böylelikle

kişilerin bir başka dünyada yer edinebilme şansları tümüyle ortadan kaldırılmaktadır. Uzun

yıllar sonra güven duyulan kadrolardan oluşturulan örgütler, yalnızca gereğinde işlevsel

hale dönüştürülmektedir" değerlendirmeleri yapılmıştır.


İstihbarat başlıklı bölümde, "Perinçek ve Grubu, her konuda olduğu gibi istihbarat verileri

toplanmasında da çok titiz bir ihtiyat sergilemektedir. Yapılan çalışmaların hukuk

normlarına uygunluğu sağlanabilmesi için, her dönemde yayın şirketi faal tutulmuştur.

Gazete ve dergi yayıncılığının doğal gereği olarak kişi ve kurumlardan bilgi akışı

sağlanmış, elde edilen veriler stratejik materyallere dönüştürülerek yayıncılık ve hukuk

prensiplerinin sınırları zorlanarak ideolojik amaçlar doğrultusunda, yüksek tahrip gücüne


290 / 2271
sahip bir silah gibi kullanılmıştır. Perinçek ve Grubumun yayın faaliyetleri içinde yer alan

istihbarat toplama çalışmaları, gazeteciliğin doğal sınırları içinde varsayılamaz. Çünkü

disiplinli bir biçimde sürdürülen arşiv çalışmaları içinde MİT ve Genelkurmay

Başkanlığımın çok gizli belgeleri de yer almaktadır" denilmiştir.


Arşiv başlıklı bölümde. "Özellikle kişilere yönelik ciddi bir arşiv bulunmaktadır. Bu

arşivde yer alan bilgi ve belgeler, genellikle skandal içerikli provokasyonlara yönelik

faaliyetler için bitimsiz bir kaynak durumundadır. Bilimsel, kültürel ve sanatsal faaliyetler

içeren hiçbir arşiv çalışması yapılmadığı ve bu anlamda bir çalışmanın gereksiz görülmüş

olması, arşivcilik faaliyetlerindeki amacın açığa çıkartılması için yeterlidir"

değerlendirmeleri yapılmıştır.


Dış İlişkiler başlıklı bölümde, "Komünist ideolojiye sahip olması, Türkiye'nin ulusal

çıkarlarına aykırı olarak en büyük tehlikenin komünizmden geleceği endişeleri, Perinçek*in

komünist bloklar dışında kalan diğer ülkeler ve bunlara bağlı istihbarat örgütleriyle

kurduğu ilişkilerin örtüsü olmuştur", "Perinçek, komünist bloklar ve Ortadoğu ülkeleri ile

olduğu kadar eş değerde Batılı ülkeler, onların istihbarat örgütleri ve sivil toplum

kuruluşlarıyla her dönemde çok yakın ilişkHer içinde olmaya özen göstermiştir. Böylelikle

geniş bir istihbarat elde etmiş ve kendisini koruyabilmiştir. Türkiye'de komünist görüşe

sahip pek çok siyasi portre yıpranıp siyasi arenadaki varlıklarını koruyamazlarken

Perinçek, güçlü bir oy potansiyeli yakalayamamış olmasına karşın her dönemde ayakta

kalabilmiştir. Bunun en önemli nedeni, Doğu Bloku ülkeleri ve Çin ile kurduğu ilişkiler

oranında Batılı Ülkeler ile de sağlıklı ve derin ilişkiler kurmuş olmasıdır. Batı dünyası

Türkiye'deki komünist hareketi kontrol etme gereği duymuş ve Perinçek'in kendilerine

uzattığı eli tutmayı daha akılcı bulmuşlardır. Perinçek'in özellikle Çin ile olan ilişkileri

dikkate değer durumdadır. Finansal anlamda da destek gördüğü bir ülke olan Çin, Türkî

Cumhuriyetler üzerinden de finansal destek sağlayıcı ticari ilişkiler kurulmasını

sağlamıştır" değerlendirmeleri yapılmıştır.


Provokasyonun Kaynağı ve Sorumluları başlıklı bölümde, "PKK Genel Sekreteri Abdullah

Öcalan ile Dr. Doğu Perinçek, Bekaa vadisindeki PKK kampında görüşmüşlerdir. Ayrıca,

Abdullah Öcalan'ın yakalanarak Türkiye'ye getirilmesi ve İmralı Cezaevi'ne kapatılması

ile başlayan süreç içinde Öcalan'ın avukatları ile Dr. Doğu Perinçek arasında başlayan

teori ve düşünce alış verişi dikkat çekicidir" değerlendirmeleri yapılmıştır.
"Perinçek'ten PKK Teftişi" başlıklı bölümde, "Basında yer alan pek çok haber, fotoğraf ve

yorumla kamuoyuna mal olan Perinçek'in Bekaa Vadisi'nde bulunan Muhsin Korkmaz

Akademisi adlı PKK kampını ziyareti, bu kampta bulunan teröristler ile tokalaşması ve

PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşmenin içeriği kesin bir biçimde

bilinmediği gibi amacı da netlik kazanmış değildir. Dr. Doğu Perinçek'in Kürt Sorunu

tanımlaması ile yaptığı açıklama ve yayınlar Türkiye'de yaşanan terör olaylarının Kürt

Sorunu olarak adlandırılmasına neden olmuştur. Ayrıca, Ulu Önder Mustafa Kemal

Atatürk'ün Kürt Kimliği'ni Türk'ten ayrı bir kimlik olarak tanıdığı iddialarını gündeme

getiren Doğu Perinçek; Anadolu topraklarında binlerce yıldır kardeşçe yaşayan etnik

grupların varlığının bölücü unsur olarak kullanılabilecek argümanlara dönüşmesine neden

olmuştur. Sözde Kemalizm'i ve Türk/Kürt Kardeşliğini savunma adına yukarıda işaret

edilen anlamda atılan pek çok adım, Türk/Kürt kardeşliği arasında uçurumlar açılmasına

neden olmuştur. Özetle dile getirdiğimiz ve benzer anlamdaki tüm girişimler, Kemalizm,

Türk/Kürt Kardeşliği/İnsan Hak ve Özgürlükleri ile Demokrasi örtüsü ile perdelenerek,


291 /2271
bilinçli bir biçimde Marksist/Leninist/Maocu ideoloji kalıpları içinde bölücülük

argümanları üretilmiş, doktriner teoriler geliştirilerek uluslararası plâtformda yer almaları

sağlanmıştır" değerlendirmeleri yapılmıştır.
Doğu Perinçek hakkında değerlendirmelerin Analiz isimli belgede de yer aldığı

görülmektedir.


Muhalefet ve Müttefik Yöntemler başlıklı bölümde; "Perinçek için iktidara gelerek

ideolojileri doğrultusunda sistemi değiştirebilmenin yolu, her alanda örgütlenmekten

geçmektedir", "Sistemin artık işlemez bir duruma girdiğini, ömrünü tamamladığı görüşünü

benimsetmeye çalışacak anlamda muhalefet eylemleri uygulamaktadır" değerlendirmeleri

yapılmıştır.
Fundamentalizme Bakış başlıklı bölümde. "Yapılan yayınlar ve dile getirilen beyanlar ile


Yüklə 31,9 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   40   41   42   43   44   45   46   47   ...   335




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin