çöplükten alınamayacağı, yeri ve zamanı geldiğinde örgüt amaçları için kullanılmak üzere
saklandığı, soruşturmada ele geçirilen silah ve mühimmatlardan askeri malzeme
olanlarının Türk Silahlı Kuvvetlerine teslim edildiği.
Ü
Emniyet Genel Müdürlüğümün Ergenekon örgütünün niteliği konusundaki yazısı içinde,
Bomba Bilgi Merkezi kayıtlarına göre Ümraniye'de ele geçirilen 27 adet MKE ve yabancı
menşeili savunma tipi el bombaları ile aynı kafile ve stok numaralı bombaların kullanıldığı
13 olayın tespit edildiği, bunlardan 4' ünün ölüm ve yaralanmaya sebebiyet veren şiddet
içerikli eylemler olduğunun belirtildiği,
Öncesinde DHKP/C Terör Örgütü içinde yönetici vasfında yer aldığını ifade eden Gizli
Tanık İsmet'in bu kapsamda, geçmişte silah, patlayıcı ve suikast yapılacak kişilere dair
istihbarat bilgilerini, yine örgütsel askeri eğitimin görevli askeri şahıslarca bizzat
verildiğini ifade ettiği,
Bomba İrtibat Raporlarının anlatıldığı S.314-326 da, 12.06.2007 tarihinde Ümraniye'de ele
geçirilen MKE ve yabancı menşeili savunma tipi el bombalarından iki adedinin fünye
grubunda M 204 A2 MKE 169-5-85. 10.5.2006 tarihinde Şişli'deki Cumhuriyet gazetesi
ön bahçesine atılan, patlamamış el bombasının fünye grubunda M 204 A2 MKE 173-9-85
yazdığı, her iki olayda elde edilen el bombalarının numaralarının benzerlik gösterdiği,
17.05.2006 tarihindeki Danıştay eylemi sanığı Osman Yıldırım'ın tanık sıfatı ile verdiği
12.03.2008 tarihli ifadede Cumhuriyet gazetesi binasına atılan el bombalarını Muzaffer
Tekin'den aldığını beyan ettiği,
Ergenekon Terör Örgütünün Lobi yapılanması ve bazı Sivil Toplum Örgütleri ile
irtibatının anlatıldığı S.61-62, 113-114, 117-118, 171-172. 177-178. 178-184, 189-190,
214-217, 219, 221-229, 232, 734-735. 921-922. 972-974, 1114, 1518, 1551, 1858, 1688,
2173 de, Soruşturmada ele geçen Ergenekon belgesinde belirtildiği şekilde, sivil unsurların
örgütlenmesi için hazırlanan "Lobi" belgesinin diğer bazı şüphelilerin yanında aramada
Oktay Yıldırım'dan da ele geçtiği, Oktay Yıldırım'ın diğer şüphelilerden Veli Küçük.
Fikret Emek ve Mete Yalazangii gibi, Ergenekon örgütünün Lobi belgesindeki emekli
askerlere kurdurulacak güvenlik şirketleri ile istihbarat toplanması amacına uygun olarak
güvenlik şirketinde çalıştığı,
Ergenekon örgütünün Lobi faaliyetleri çerçevesinde; "Kendi Sivil Toplum Örgütlerini
oluşturmak ve mevcut Sivil Toplum Örgütlerini kendi kontrolleri altına almak" için
faaliyetlerde bulunduğu, Genel Başkanlığını Bekir Öztürk'ün İstanbul İl Temsilciliğini
Oktay Yıldırım'ın yaptığı Kuvva-i Milliye Derneğinin, kurucuları arasında Sevgi Erenerol.
Kemal Kerinçsiz ve Oktay Yıldırım'ın yer aldığı Büyük Güç Birliği Derneğinin Ergenekon
örgütüne ait Sivil Toplum Kuruluşları arasında yer aldığı, örgüt üyesi bazı asker kişilerin
Türk Silahlı Kuvvetlerinden emekli olur olmaz örgüte ait demek ve sivil toplum
kuruluşlarında görev aldıkları, yine Ergenekon örgütünün kontrolünde olan Vatansever
Kuvvetler Güç Birliği Demeğinin kuruluşunda Muzaffer Tekin, Mehmet Fikri Karadağ,
Mehmet Zekeriya Öztürk ve soruşturma aşamasında ölen Kuddusi Okkır'ın bulundukları.
Oktay Yıldırım'ın da bu grupla birlikte hareket ettiği, sonrasında İstanbul İl Başkanlığını
Oktay Yıldırım'ın yaptığı Kuvvai Milliye Demeğinin kurulduğu, Oktay Yıldırım'ın
bilgisayarında bu demekle ilgili özgeçmiş raporları bulunduğu, bazı kişilerin üzerine
tehlikeli, takip edimesi lazım ibarelerinin konulduğu. Güler Kömürcümün bu demeğin
kurulabilmesi için Bekir Öztürk'ün tayini ile ilgilendiği.
Legal alanda faaliyet gösteren bu Sivil Toplum Örgütlerinin birbirine yakın zamanlar
içerisinde 2005-2006 yılında kuruldukları, tüzüklerinde belirtilen amaçlarının birbirine
yakın olduğu ve bu amaçları dışında birçok eylem ve faaliyete katıldıkları, yönetici ve
üyelerinin diğer demek yöneticileri ve üyeleri ile irtibatlı olup birlikte hareket ettikleri,
daha çok örgütsel propaganda amaçlı olarak güncel konularda basın açıklamaları ve
eylemler düzenleyerek kamuoyu oluşturdukları, bir kısmının ise legal görüntü altında
illegal faaliyet yürüttükleri, iddianamede bu kapsamda gösterilen Sivil Toplum Örgütleri
yöneticilerinin doğrudan veya dolaylı olarak irtibat halinde oldukları, bu Sivil Toplum
Örgütlerinden birisinin düzenlediği basın açıklaması, gösteri yürüyüşü gibi faaliyetlerin
diğer Sivil Toplum Örgütü üyelerinin de katılımı ile gerçekleştirildiği, soruşturmada elde
edilen fotoğraflardan söz konusu Sivil Toplum Örgütlerinin yöneticileri olan Mehmet Fikri
Karadağ, Semih Tufan Gülaltay, Kemal Kerinçsiz. Oktay Yıldırım, Muammer Karabulut
ve Ergün Poyraz'ın, Sevgi Erenerol'un basın sözcülüğünü yaptığı Türk Ortodoks
Kilisesinde düzenlenen toplantılara katıldıklarının anlaşıldığı,
354 / 2271
İddianamede sıralanan Sivil Toplum Kuruluşlarının tüm faaliyetlerinin kanuna aykırı
olduğunun, yine bu kuruluşlara üye olan veya faaliyetlerine katılanların hepsinin
Ergenekon örgütü ile irtibatlı olduklarının iddia edilmediği, haklarında yeterli delil elde
edilenler için dava açıldığı,
Ergenekon örgütünün basın yayın alanındaki yapılanmasının anlatıldığı S.l 16, 156 ve 492
de, Oktay Yıldırım'ın diğer bazı örgüt üyeleri gibi çeşitli gazete, internet sitesi ve
televziyonlarda örgütün amacı doğrultusunda propaganda faaliyetinde bulunduğu.
Ergenekon örgütünün amaçları doğrultusunda yayın yapan Halil Behiç Gürcihan'ın
kurduğu www.acikistihbarat.com ve Bekir Öztürk'ün kurduğu www.kuvvaimilliye.net
isimli internet sitelerinde yazı yazdığı,
Ergenekon örgütünün gerçekleştirdiği eylemlerin anlatıldığı S.382, 385, 404-408, 409-413,
420-430, 442, 446-447, 518-534, 732, 2416-2418 de, 5, 10 ve 11 Mayıs 2006 tarihlerinde
Şişli'deki Cumhuriyet gazetesi binasına el bombası atıldığı, 17 Mayıs 2006 günü Danıştay
2. Dairesine yapılan silahlı saldırı sonucu Danıştay Üyesi Mustafa Yücel Özbilgin*in
öldürüldüğü 2 üyenin de yaralandığı. 12 Haziran 2007 günü İstanbul-Ümraniye İlçesinde
27 adet el bombası ele geçirildiği, Cumhuriyet gazetesi binasına el bombası atılması
eylemleri faillerinin Danıştay saldırısı sonrasında yapılan kolluk araştırması ve şüphelilerin
suçu ikrarları ile tespit edildiği,
Danıştay saldırısı sanıklarından Osman Yıldırım'ın 12.3.2008 tarihli ifadesinin bu bölüm
ile ilgili kısmında özetle. Veli Küçük*ü 1993 yılından itibaren tanıdığını. Veli Küçük ile
Alparslan Arslan'ın Üsküdar'daki Kâtibim Restoran'ın yanındaki çay bahçesinde
buluştuklarını bildiğini, zaman zaman kendisinin de yanlarında bulunduğunu, Alparslan
Arslan'ın kendisini çağırdığı Ataşehir Migros'a yaklaşık beşyüz metre mesafedeki
Alparslan Arslan'ın bekâr arkadaşlarının kaldığı bir villada Muzaffer Tekin, Alparslan
Arslan, Oktay Yıldırım ile birlikte tanımadığı on onbeş kişinin olduğu bir ortamda
Muzaffer Tekin'in üç adet el bombasını yanında koruması gibi duran bir kişiye yan odadan
getirterek kendisine "Bunlar Cumhuriyet Gazetesine atılacak. Rahat ol kimse ölmeyecek.
O şekilde olsun. İş bitince sana beşyüz bin dolar para vereceğiz. Senin, attırdığın kişilere
vereceğin paraya karışmayız." dediğini, kendisinin iki adet el bombasını alıp cebine
koyduğunu, bir tanesini de Alparslan Arslan'ın alıp çantasına koyduğunu, daha sonra ilk
bombanın olaydan bir gün önce bir arkadaşının arabasıyla götürüp yerini gösterdiği Tekin
İrşi tarafından pimi çekilmeksizin atıldığını, ikinci bombayı Tekin İrşi'nin yer göstermesi
ile İsmail Sağırın attığını, İsmail Sağırın el bombasını pimini çekerek attığını, ancak
bombanın patlamadığını, geriye kalan üçüncü bombayı ise Alparslan Arslan'ın İsmail
Sağır, Erhan Timuroğlu ve Tekin İrşi ile birlikte giderek Cumhuriyet gazetesi binasının
bahçesine attığını söylediği, Cumhuriyet gazetesi binasına yapılan saldırılarda anlaştıkları
şekilde kimse zarar görmediğinden az bir ceza alacağını bildiğini. Muzaffer Tekin
tarafından kendisine beşyüzbin dolar verileceği vaat edildiği için Danıştay saldırısı
davasının duruşmalarında el bombalarını Muzaffer Tekin'in Oktay Yıldırım'ın da
bulunduğu ortamda Ataşehir semtinde verdiğini söylemediğini, beyan ettiği,
Osman Yıldırım'ın Ankara Cumhuriyet başsavcılığınca alınan 17.4.2008 tarihli ifadesinde
ise özetle, bombaların kendisine teslim edildiği ve bir öncesinde yapılan Cumhuriyet
gazetesine bomba atılması teklifinde bulunulduğu toplantıya Veli Küçük, Muzaffer Tekin,
Mehmet Zekeriya Öztürk, Mehmet Fikri Karadağ, soruşturma safahatında ölen Kuddusi
Okkır ve Oktay Yıldırım'ın katıldığını. Veli Küçük'ün bombaların teslim edildiği
355 / 2271
toplantıda olmadığını, ancak kendisine beşyüzbin dolar karşılığı Cumhuriyet Gazetesine
bomba atılması eylemini teklif ettiğini söylediği,
Cumhuriyet gazetesi binası ve Danıştay saldırıları eylemlerinden ve Ankara Cumhuriyet
başsavcılığının bu eylemlere dair 11.7.2006 tarihli iddianamesinden yaklaşık bir yıl sonra
12.6.2007 tarihinde ihbar üzerine Ümraniye'deki bir evde yapılan aramada sandık içinde
27 adet el bombası ele geçtiği, inceleme sonucu tespit edilen parmak izlerinden üç
tanesinin Oktay Yıldırım'a ait olduğunun belirlendiği.
Makine Kimya Endüstrisi Kurumunun bu bombalardan MKE üretimi olanlarının değişik
tarihlerde Kara Kuvvetleri Komutanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığına verildiğini
bildirdiği, l.Ordu Komutanlığının bombaların konulduğu sandığın Türk Silahlı
Kuvvetlerinde el bombalarının taşınması ve depolanmasında kullanılan orijinal mühimmat
sandıkları ile benzer özelliklere sahip bulunduğunu, bu sandığa yapıştırılmış mühimmat
istif kartının Türk Silahlı Kuvvetlerinde kullanılan (Stok No:918) standart mühimmat istif
kartı olduğunu, sandık içindeki MKE üretimi ve yabancı menşeili el bombalarının Türk
Silahlı Kuvvetlerinin envanterinde de bulunduğunu, bunların ordu malı olup olmadığı
konusunda ayrıntılı inceleme yapılması gerektiğini, ele geçen mühimmatın TSK'dan
çalınıp çalınmadığı ile ilgili olarak herhangi bir belge ve soruşturma evrakına
rastlanılmadığını, Oktay Yıldırım'ın Astsb. Lv. Kd. Bşçvş. Rütbesiyle görev yaptığı 6'ıncı
Mot. P.A.K.lığı (Hasdal/İstanbul)'dan 01 Nisan 2005 tarihinde malulen emekliye
ayrıldığını. Oktay Yıldırınfın görev yaptığı Hasdal Kışlasında yapılan sayımda
envanterdeki mühimmatın tam olduğunun anlaşıldığını bildirdiği.
Bu açıklamalar ve parmak izi tespitine göre, İstanbul (imraniye ilçesinde sandık içerisinde
ele geçirilen 27 adet el bombası ile bunlar ile irtibatlı olan Cumhuriyet gazetesi binasına
10.05.2006 tarihinde atılan el bombasının Oktay Yıldırım ile irtibatının maddi delili
bulunduğu,
Bu konudaki Şevki Yiğit. Mehmet Demirtaş ve Ali Yiğit'in yukarıda yazılı ifadeleri
özetlenerek, Ali Yiğit'in cezevinde tehdit edilmesi olayı ilgili Ek Cumhuriyet savcılığı
ifadesinde, Oktay Yıldırım tarafından "Ben burada kaldığım süre içerisinde, sen veya
oğlunun, ailenin rahat yaşayabileceğinizi zannediyor musun, onları öldürmek bana kalmaz,
dışarıdakiler zaten o işi halledecekler" şeklinde tehdit edilip kendisine "Babasının daha
önce silah kaçakçılığı ile uğraştığı ve bu bombalan da alıp satmak amacıyla orada
bulundurduğu, emniyette verdiği ifadesini polisin vaatleri sonucu verdiği, polisin bu
konuda kendisine baskı yaparak ifadesinin alındığı, ifadesinin doğru olmadığı" şeklinde
dilekçe yazdırıldığını beyan ettiği, Gizli Tanık A ve Gizli Tanık B'nin ifadelerinin Ali
Yiğit'in cezaevinde tehdit edildiği iddiasını destekler mahiyette olduğu,
Soruşturmanın devamında 26.6.2006 tarihinde Özel Kuvvetler Komutanlığından emekli
Fikret Emek'in annesine ait Eskişehir ilindeki evde diğer bir kısım silah ve mühimmat ile
birlikte 12 adet savunma ve taarruz tipi el bombası ele geçtiği, Fikret Emek'in bunları
kendisine ait olduğunu, Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yaparken katıldığı
operasyonlarda terörist kamplarında ve boş arazilerde sahipsiz olarak bulduğunu ifade
ettiği, Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumunun M204 A2 El Bomba Tapası KF-MKE-91
12-77 Kafile numaralı mühimmat cinsinin Kara Kuvvetleri Komutanlığına teslim
edildiğini bildirdiği, 1. Ordu Komutanlığının bu bombaların askeri malzeme olduğunu
356 / 2271
bildirerek 1. Ordu Komutanlığına teslim edilmesi gerektiğini bildirdiği, buna göre
malzemelerin askeri görevlilere teslim edildiği,
Bomba Bilgi Merkezi İrtibat Raporuna göre. Fikret Emek'ten ele geçirilen el
bombalarından Tapa M 204 A2 KF-MKE -91 12-77 seri numaralı el bombasının, 5.5.2006
ve 11.5.2006 tarihlerinde Şişli'deki Cumhuriyet gazetesine atılan Tapa M 204 A2 KF-
MKE-91 12-77 seri numaralı el bombaları ile aynı kafile numarasını taşıdığı, buna göre
Cumhuriyet gazetesi binasına yapılan saldırılarda kullanılan her üç el bombasının da
Ergenekon örgütüne ait olduğunun anlaşıldığı,
Gizli Tanığın, Alpaslan Arslan'ın 2003 yılından itibaren Veli Küçük ve Muzaffer Tekin'e
danışmadan hareket etmediğini, Muzaffer Tekin" in azmettirmesi, para vaadi ve bombalan
getirmesi ile Cumhuriyet gazetesi binasına bombalı saldırıların yapıldığını ifade ettiği,
Osman Yıldırım tarafından, el bombalarının verildiği Ataşehir semtindeki evde Muzaffer
Tekin'in talimatı ile bombaları yan odadan getirip masaya koyan kişi olarak fotoğrafından
teşhis edilen Rasim Görüm'ün, Muzaffer Tekin'i tanımadığını beyan edip suçlamayı kabul
etmediği, buna karşılık soruşturmada ele geçen fotoğraflarda Muzaffer Tekin ile aynı
karede bulunduklarını gördükten sonra kendisinin de katıldığı Şile gezisinde bulunduğunu
ve fotoğraf çektirdiklerini hatırladığını ifade ettiği, Rasim Görüm'ün Muzaffer Tekin ile
tanışmadıkları şeklindeki bu beyanının kendisinden sonra ifadeleri alınan İbrahim Özcan,
Durmuş Ali Özoğlu ve Hatice Bahtiyar"ın beyanları içeriği ile de çürütüldüğü,
Olayla ilgili değerlendirmenin yapıldığı S.468-473 te, Cumhuriyet gazetesi binasına ve
Danıştay 2.Dairesine yapılan saldırıların Ergenekon örgütünün eylemi olduğu, örgütün her
iki eylemdeki amacının TCK 313 - (1) maddesine uyan Halkı Türkiye Cumhuriyeti
Hükümetine Karşı Silahlı İsyana Tahrik Etmek ve TCK 312 - (1) maddesine uyan Cebir ve
Şiddet Kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Ortadan Kaldırmaya Veya Görevlerini
Yapmasını Kısmen Veya Tamamen Engellemek olduğu.
Her iki eylemin azmettiricisi olmalannın yanında örgüt yönetişi olmalan sıfatı ile diğer örgüt
yöneticileri ile birlikte TCK 314 -(3), TCK 220 - (5) maddelerine göre örgüt eylemlerinden
sorumlu tutulması gereken Veli Küçük ve Muzaffer Tekin'in, TCK 38 -(1), TCK 174 -(1)
3713 Sayılı TMK 5 maddelerine göre cezalandırılması gerektiği.
S.518-534 deki Oktay Yıldırım'ın bireysel durumunun anlatıldığı bölümde, yukarıda yazılı
ifadelerinin.diger şüphelilerden Ali Yiğit. Mehmet Demirtaş. Muzaffer Tekin, Mahmut
Öztürk, Mehmet Zekeriya Öztürk, Rafet Arslan, Halil Behiç Gürcihan, Bekir Öztürk, Mete
Yalazangil, Zeki Yurdakul Çağman, kovuşturma safahatında ölen Murat Özkan, Sevgi
Erenerol, Ergün Poyraz, İsmail Eksik, Muammer Karabulut, Vedat Yenerer, Kemal
Kerinçsiz ve Fuat Turgut'un ifadeleri ile Şevki Yiğit, Ahmet Erdem Arslan, Murat
Yiğit,Paşa Ümit Erenerol ve Engin Zorba isimli kişilerin Oktay Yıldırım hakkındaki
ifadelerinin özetlendiği,
Aramalarda elde edilen deliller ve bunlara dair incelemelerin özetlenerek, el bombaları ile
ilgili olarak Oktay Yıldırım'ın parmak izi tespiti yapıldığının, el bombaları ve kasaturanın
Türk Silahlı Kuvvetlerine ait olduğunun, evindeki aramada bulunan kasaturanın 3. Kor.
K.Yrdc. Lığı ve 52. Zh. Tüm. Bando K.lığı envanterinde kayıtlı olduğu halde mevcudu
bulunmadığının, yine evindeki aramada bulunan bazı bıçakların 6136 Sayılı Kanun
357/2271
kapsamındaki yasak niteliğe haiz olduğunun, aramada bulunan işyeri bilgisayarı ve flash
belleğinde Lobi isimli belgenin yer aldığının. Cumhuriyet gazetesine atılan el bombasının
Oktay Yıldırım'ın bulundurduğu bombalar ile ile aynı kafileden olduğunun, ayrıca bu
bombalar ile aynı kafileden olan bombaların muhtelif olaylarda kullanıldığı tespiti
yapıldığının. Osman Yıldırım'ın Cumhuriyet gazetesine atılan bombalarının Muzaffer
Tekin tarafından Alparslan Arslan ve kendisine teslim edildiği ortamda Oktay Yıldırım'ın
da bulunduğunu ifade ettiğinin. Oktay Yıldırım'ın, örgüt bağlantılarının ortaya çıkmaması
için Mehmet Demirtaş ile birlikte Ali Yiğit'i suçu üstlenmesi için tehdit ettiğinin, bu
amaçla yazdırılan mektubunun Mehmet Demirtaş'ın eli mahsulü olduğu tespit edildiğinin,
Oktay Yıldırım'ın Ergenekon örgütünce kurdurulan Ankara merkezli Kuvvai Milliye
Demeğinin İstanbul Temsilcisi olduğunun, Dernek Genel Başkanı Bekir Öztürk'ün kuruluş
aşamasında talimatları Veli Küçük ile irtibatlı Güler Kömürcü'den aldığının, devlet
memuru olan Bekir Öztürk'ün demek işlerini takip etmek amacı ile tayin görmesi işinin
sanıklar Güler Kömürcü. Sinan Aydın Aygün ve Turhan Çömez tarafından takip
edildiğinin.
Oktay Yıldırım'ın Ergenekon örgütünce düzenlenen legal görünüşlü tüm eylemlere ön
saflarda yer aldığının, bu kapsamda; 09.03.2006 günü Galatasaray Meydanında
Hukukçular Birliği ve Türkiye Harp Malulleri Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Demeği
tarafından düzenlenen. Orgeneral Yaşar Büyükanıt ve diğer komutanlar hakkında Van
Cumhuriyet savcısı Ferhat Sarıkaya nın hazırladığı iddianameyi protesto etmek konulu,
Kemal Kerinçsiz, Veli Küçük ve Muzaffer Tekin'in de katıldığı basın açıklamasına,
09.04.2006 günü Beyazıt meydanında Büyük Hukukçular Birliği organizesinde
düzenlenen. Boğazlayan Kaymakamı Kemal Bey'in idam edilişinin yıldönümü konulu,
Kemal Kerinçsiz'in de katıldığı basın açıklamasına.
17.05.2006 günü Fransız konsolosluğu önünde Büyük Hukukçular Birliği tarafından
düzenlenen. Sözde Ermeni soykırımı yasa tasarısını protesto etmek konulu, Kemal
Kerinçsiz'in de katıldığı basın açıklamasına,
07.06.2006 günü Sultanahmet Adliyesi önünde Perihan Mağden'in Vicdani Ret
konusundaki açıklaması nedeni ile düzenlenen. Büyük Hukukçular Birliği, Perihan sen
Şehit anası değil ancak denizanası olabilirsin. Vicdani retçilik PKK'ya hizmettir. ABD
hizmetindeki Fettullah Ordu ve Emniyetten kirli elini çek, Küreselciler tarikatlar siyasi
iktidar şeytan üçgenini bozacağız dövizlerinin taşındığı ve Her Türk asker doğar, Burası
Türkiye ya sev ya terk et, Türkiye Türktür Türk kalacak, Katil ABD işbirlikçi AKP, Asker
doğduk asker ölürüz sloganlarının atıldığı, Kemal Kerinçsiz, Mehmet Zekeriya Öztürk,
Levent Temiz ve Sevgi Erenerol'un da katıldığı basın açıklamasına,
12.06.2006 günü AB Birliği Bilgi Merkezi önünde Türkiye'm Topluluğu ve Türk Ortodoks
Patrikhanesi tarafından düzenlenen, Türkiye'nin AB üyeliği müzakere süreci konulu, Sevgi
Erenerol, Kemal Kerinçsiz ve Mehmet Zekeriya Öztürk'ün de katıldığı, basın
açıklamasına,
20.07.2006 günü Galatasaray Lisesinden Taksim anıtına düzenlenen, Muzaffer Tekin.
Kemal Kerinçsiz, Emin Gürses ve Sevgi Erenerol'un da katıldığı yürüyüşe,
358 /2271
28.07.2006 günü. Bir milyon Ermeni otuz bin Kürt öldürüldü ifadeleri nedeni ile
yargılanan yazar Ferid Orhan Pamuk un duruşmasının yapıldığı sırada Şişli Adliyesi
önünde yapılan, Fuat Turgut ve Sevgi Erenerol'un da katıldığı protesto eylemine,
21.9.2006 günü Beyoğlu Adliyesi önünde Büyük Hukukçular Birliğinin organize ettiği
Küresel BOP projesi çerçevesinde askeri işgal ve parçalanma tehlikesi ile karşı karşıyadır
konulu, Misyoner çocukları O.Pamuk. H.Dink. H.Cemal, İ.Berkan, H.Şahin, M.Belge.
Baba ve Piç, Hukukçular Birliği ibareli dövizlerin taşındığı, Kemal Kerinçsiz, Levent
Temiz ve Fuat Turgut'un da katıldığı protesto eylemlerine katıldığı.
Sanıkların telefon kayıtlarının anlatıldığı 522, 523. 580, 586, 605, 681, 693, 740. 773, 786,
975-976, 1017-1019, 1827, 1850, 1862, 2079 ve 2131. sayfalarda, telefon görüşme
dökümleri ve telefon rehberi kayıtlarına göre Oktay Yıldırım'ın, Bekir Öztürk, Ergün
Poyraz, Halil Behiç Gürcihan, Hüseyin Görüm. Kemal Kerinçsiz, Soruşturma safahatında
ölen Kuddusi Okkır, Mahmut Öztürk, Mehmet Fikri Karadağ, Mehmet Zekeriya Öztürk,
Muammer Karabulut, Muzaffer Tekin, Rafet Arslan, Sevgi Erenerol, Vedat Yenerer ve
Zeki Yurdakul Çağman ile irtibatlı olduğu.
Oktay Yıldırım'ın Muzaffer Tekin ile olan yakın irtibatına, Muzaffer Tekin'in de Alparslan
Arslan ile iritibatına, Mete Yalazangil, Zeki Yurdakul Çağman, Mehmet Zekeriya Öztürk,
Ergün Poyraz, Bekir Öztürk. Halil Behiç Gürcihan. soruşturma safahatında ölen Kuddusi
Okkır, Sevgi Erenerol, Muammer Karabulut, Vedat Yenerer ve birçok örgüt üyesi ile
irtibatlı olmasına, Ergenekon öğütünce kurdurulan Kuvayi Milliye Derneğindeki
faaliyetleri ve internet sitesindeki yazılarının mahiyetine, örgüt amaçları doğrultusunda
Türk Silahlı Kuvvetlerine ait silahları zimmetine geçirip yine örgüt amaçları doğrultusunda
saklamasına göre Ergenekon Terör Örgütünün üyesi olduğu belirtilerek, Silahlı terör
örgütü üyesi olmak eylemine uyan TCK 314 - (2), 3713 Sayılı TMK 5,
Ergenekon Terör örgütünün talimatı ile katıldığı legal görünüşlü eylemler, ülkede çatışma
ortamı ve farklı etnik kökenli kişiler arasında düşmanlık çıkarma, bunun sonucunda ülkede
oluşacak iç karışılıkta halkı Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı isyana tahrik
etme amacına mutuf olduğundan, Halkı Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı
isyana tahrik etme suçunu da işlediği belirtilerek, Örgüt faaliyeti çerçevesinde Halkı.
Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı bir isyana tahrik etmek eylemine uyan TCK
313-(1), 3713 Sayılı TMK 5.
Üyesi olduğu örgüte silah temin ettiği, Türk Silahlı Kuvvetlerine ait 27 adet el bombasını
örgüt amaç ve faaliyetleri için zimmetine geçirip sakladığı, emekli olduktan sonra
saklamaya devam ettiği, aramalarda bulunan Türk Silahlı Kuvvetlerine ait bu el bombaları
ve kasaturayı zimmete geçirmek ve gizlemek eylemi nedeni ile soruşturmanın tefrik edilip
Askeri savcılığa gönderildiği, ele geçen bombaların sayı olarak çokluğu, bunlar ile aynı
kafileden olan bombaların muhtelif olaylarda kullanıldığının tespit edildiği, ruhsatlı
silahının yanında bir adet de ruhsatsız silah bulundurduğu dikkate alınarak bu eyleminin
örgüte silah sağlama suçu olarak vasıflandırıldığı, 6136 S.K. na Muhalefet ve TCK 174.
Maddesindeki suçların bu vasıflandırma içinde kaldığı belirtilerek. Silahlı terör örgütünün
faaliyetlerinde kullanılmak maksadıyla bunların amaçlarını bilerek bu örgüte ait silahları
depolamak eylemine uyan TCK 315 - (1), 3713 Sayılı TMK 5,
359 / 2271
Cumhuriyet gazetesine atılan el bombasının Oktay Yıldırım ile irtibatının maddi delili
bulunduğu, Oktay Yıldırım'ın daha sonra Cumhuriyet gazetesi binasına atılacağını bildiği
el bombasını depoladığı yerden çıkartarak bombaların Alparslan Arslan ve Osman
Yıldırım'a verildiği Ataşehir toplantısına getirip Muzaffer Tekin'e verdiği, buna göre
bombaların Cumhuriyet gazetesi binasına atılması suçuna da iştirak ettiği ve bu eylem
Dostları ilə paylaş: |