savcılık iddianamesindeki anlatım ve talebe uygun olarak, Fikret Emek'in neticeten 1 yıl 8
ay 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, CMK 231/5-6 maddeleri uyarınca hükmün
açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş, karar kesinleşmiştir.
Detayları yukarıda anlatılan Mahkemenizce yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu
verilen raporun Fikret Emek ile ilgili bölümünde aynısı ile
Fikret Emek"in "... Ele geçirilen birçok mühimmat kullanılamaz haldedir ve şu ana kadar
hiçbir olayda kullanıldığına dair dosya içerisinde tek bir delil yoktur. Olma ihtimali de
bulunmamaktadır. Zaten çünkü bu mühimmatlar, uzun yıllardır atıl haldedir. Bu durum
a imha edilen mühimmatlarla ilgili kurum raporlarında mevcuttur. Bu raporlarda ele
geçirilen bombaların eğitim maksatlı dahi kullanılamayacağı yer almaktadır... " şeklindeki
itirazı konusunda,
"İnceleme raporunda, ele geçirilen malzemelerden, el bombası gövdelerinde, ana patlayıcı
maddelerinin mevcut olduğu, fünye gruplarının sağlam oldukları, herhangi bir tahribata
veya tadilata uğramadıkları göz önünde bulundurularak, sağlam ve işlevini yerine getirir
vaziyette oldukları değerlendirilmekte, el bombası gövdelerinin dış yüzeyinin korozyona
uğraması veya hafif paslanmış durumda bulunmasının, içerisinde bulunan patlayıcı
maddenin patlamasına engel teşkil etmeyeceği, nitekim Cumhuriyet gazetesine 05.05.2006
tarihinde pimi çekilmeden atılan el bombası olayı ile 11.5.2006 tarihinde atılan ve
patlayan el bombası olayında kullanılan el bombalarının kafile numaraları (TAPA
M204A2 KF-MKE 91 12-77) ile Fikret Emeklen ele geçirilen bir adet el bombasının
(TAPA M204A2 KF-MKE 91 12-77) kafile numaralarının aynı olduğu dosya kapsamında
ve Emn. Gn. Md. lüğü Bomba Bilgi Merkezi İrtibat raporlarından görülmektedir. Ayrıca
ele geçirilen TNT ve C3 plastik patlayıcısı askeri amaçlı üretilmiş patlayıcı maddelerden
olup, üretimlerinden çok uzun yıllar geçmiş olmasına rağmen, bu tür patlayıcıların
/* / y 435/2271
patlama özelliğini muhafaza ettikleri eğitimlerden ve imha çalışmalarından bilinmektedir.
Bu itibarla, ele geçirilen malzemelerin TCK'nun 17 4.maddesi kapsamında
değerlendirilmesi gerektiği kanaatindeyiz. "
Raporun sonuç kısmında da, yapılan açıklamalara ilave olarak; "13. Ağır Ceza
Mahkemesi, Beşiktaş Adliyesi, Adli Emanet Deposunda yapılan keşif sırasında,
Ümraniye'de ele geçirilen 27 adet el bombasının bulunduğu sandığın üzerinde ıslak
mendil ile yapılan temizlik sonrası, ön yüzeyinde baskı siyah yazı ile "ZZ SAKIR
İSTANBUL 1935" harf ve rakam grubu ile kapak üst yüzeyinde baskı siyah yazı ile ALIBI,
S.NO. 001 yazıları görülmüş, üzerindeki bu yazılardan hareketle; SAKİR ZÜMRE Patlayıcı
Fabrikası imali, 1935 yılında imal edilmiş, TNT tahrip kalıplarını ambalajlamak için
üretilen "Tahrip Kalıbı Sandığı" olduğu değerlendirilmiştir. Bunun üzerine SAKİR
ZÜMRE tahrip kalıpları ile ilgili Emn.Gn.Md.lüğü Bomba Bilgi Merkezi kayıtlarının
tetkikinden, 23-30.04.2006 tarihlerinde Mersin ilinde bulunan malzemeler arasında "ZZA
SAKİR VE ŞŞİ TÜMEHAFA İSTANBUL " ibareli TNT patlayıcı madde kalıpları bulunduğu
belirlenmiş, bu malzemeler arasında bulunan bir adet DM 41 el bombasının "HGR DM41
SPLITTER COMP-B LOS FMP-22 " ile Ümraniye 'de bulunan el bombalarından 1 adet
DM 41 el bombasının "HGR DM41 SPLITTER COMP-B LOS FMP-22" benzerlik
gösterdiği, yine bu malzemelerden bazılarının dosya kapsamındaki Fikret Emek'ten ele
geçirilen malzemelerle de benzerlik gösterdiği tespit edilmiştir.
Ümraniye 'de yapılan aramada ele geçirilen el bombalarından M26 el bombalarının üretim
yıllarının [FÜZE M204A1 LS-2-64 12-52 (1952 yılı 12 'nci ay). FUZE M204A1 LS-2-95
3-53 (1953 yılı 3 'üncü ay), GRENADE HAND FRAG M26 5-53.... (1953 yılı 5 'inci ay)],
MKII el bombalarının (FUZE M204A1 LOT FJZ-2-286 NOV 1953 (1953 yılı Kasım ayı),
Zir Vadisinde yapılan aramada ele geçirilen M49 Yüzey Aydınlatma tuzaklarının (FUZE
Mİ2 LOT KGM-1-12 11-53 (1953 yılı 11 'inci ay), M26 el bombalarının (GRENADE
HAND FRAG M26 10-55 (1955 yılı 10'uncu ay), FUZE M204 A2 LS-J0-24 11-54 (1954
yılı 11 'inci ay), Eskişehir ilinde yapılan aramada ele geçirilen (Fikret EMEK), 200 g.lık
TNT kalıplarının (KK.Mü.Fb.1950 (1950 yılı üretimi) üretim yılları açısından
değerlendirildiğinde 1950-1955 yılları arasında üretildikleri dikkat çekmektedir.
Cumhuriyet Gazetesine 5.5.2006 tarihinde pimi çekilmeden atılan el bombası olayı ile
11.5.2006 tarihinde atılan ve patlayan el bombası olayında kullanılan el bombalarının
kafile numaraları (TAPA M204A2 KF-MKE 91 12-77) ile F.Emek 'ten ele geçirilen bir adet
el bombasının (TAPA M204A2 KF-MKE 91 12-77) kafile numaralarının aynı olduğu,
10.5.2006 tarihinde Cumhuriyet gazetesine ikinci el bombası atılma olayında kullanılan el
bombası (fünye grubu M204 A2 KF MKE 173-9-85 ibareleri olduğu) ile Ümraniye 'de ele
geçirilen el bombalarının (iki adet el bombası fünye grubunun üzerinde TAPA M204 A2
KF-MKE-169 5-85 ibareleri olduğu) arasında üretim yılları açısından benzerlik olduğu
tespit edilmiştir " denilmiştir.
Ç)SAVUNMALAR
Fikret Emek ve müdafılerinin duruşmadaki savunmaları, önceki aşama ifadeleri ve Askeri
Mahkemedeki konu hakkındaki savunmaları ile benzer mahiyette olup yukarıda
özetlendiği gibidir.
436 / 2271
Farklı olarak, gerekçesini "Aileme zarar verir endişesi ile girdiğim yoğun stres içersinde
dört gün süren uykusuz geçen yorgun ve bitkin halde verilen ifadelerimin bir kısmında
kendimi tam ifade edemediğimden savcılıktaki ifademin bir kısmında da kabul etmediğim
ifadeler yer almış olduğundan müsaadelerinizle bunlara açıklık getirmeye çalışacağım "
ifadeleri ile ettikten sonra,
"Emniyet ifademin dördüncü sayfasında, benim yanımda getirdiğim bu malzemeleri
yaptığım terörle mücadelenin dolayı biraz hatıra biraz da oradaki teröristlerin mücadele
duygusunun verdiği heyecandan dolayı çeşitli zamanlarda parça parça getirdiğim
malzemelerdir, şeklindeki ifadede, parça parçayı birliğime parça parça getirdim
manasında değiştiriyorum. Diğerlerini aynen kabul ediyorum. Yine emniyet ifademin
altıncı sayfasında, lobi çok gizli Aralık 99 başlıklı belge ile alakalı soruya, ben bana
okumuş olduğunuz doküman ile medyadan bazı duyumlarım oldu şeklinde cevap vermiştim.
Ve evet internette bir köşe yazısında okuduğumu şeklinde düzeltiyorum", "93 yılında
tayinim çıktığında, Ankara'ya mehil iznim esnasında lojmanlar çıkmadığından dolayı
mehil iznim esnasında Eskişehir'e getirdim. Komple getirdim aldığım malzemeleri, daha
sonradan tekrar Ankara da göreve başlayıp lojman aldıktan sonra Eskişehir'den
lojmanıma taşıdım. Lojmanımdan sonra da vurulmayı müteakip tekrar Ankara 'daki
lojmanımdan Eskişehir deki evime taşıdım " şeklinde beyanda bulunmuş, ayrıca yukarıda
bilirkişi incelemesinin anlatıldığı bölümde ele alınan itirazları ileri sürmüştür.
D)NETİCE
Yukarıdan itibaren dosya kapsamındaki deliller ve iddianamelerde konu hakkındaki
anlatımlar özetlenmiştir. Mütalaada, iddianame anlatımlarına iştirak edilmiştir.
Fikret Emek'in, kendisinden ele geçen el bombaları ve patlayıcılar konusundaki kısmi
ikrarının yanında, bunlardan MKE üretimi olup Türk Silahlı Kuvvetlerine verildiği sabit
olanlar da dâhil olmak üzere hepsini görevde olduğu dönemde PKK Terör Örgütü ile
girdiği çatışmalardan ve operasyon bölgelerinden ele geçirip evine getirdiği, PKK Terör
Örgütünün MKE üretimi olan bu mühimmatı Karakol baskınlarından vs. şekilde ele
geçirmiş olabileceği, bunların kullanılmaz durumda olduğu, Ergenekon Terör Örgütü ve
Cumhuriyet gazetesine bomba atılması eylemleri ile ilgisinin bulunmadığı savunması,
MKE Kurumunun yazısı içeriğine, kendisinden ele geçenler arasında Cumhuriyet
gazetesine atılan iki adet bombası ile aynı kafileden el bombası bulunduğuna dair Bomba
Bilgi Merkezi raporuna, bilirkişi incelemesine, Muzaffer Tekin'den ele geçen 16 Nolu CD
içindeki gizli askeri bilgilerin aracılar vasıtası ile kendisinden gittiğinin anlaşılmasına,
dosyaya sonradan dâhil olan Mustafa Levent Göktaş ile irtibatına ve dosya kapsamındaki
diğer tüm delillere göre itibar edilir mahiyette bulunmamış,
Aramada ele geçen el bombalarının Ergenekon Terör Örgütünün eylemlerinde kullanılmak
amacı ile Ergenekon Terör Örgütü üyesi olan Fikret Emek tarafından Türk Silahlı
Kuvvetlerinden çalındığı, Fikret Emek'in Eskişehir ilinde ikamet eden annesinin evinde
saklanarak muhafaza edildiği, 05.05.2006 tarihinde İstanbul Şişli'deki Cumhuriyet gazetesi
atılan patlamamış el bombasının ve 11.05.2006 tarihinde aynı yere atılarak patlayan ve
mala zarar veren el bombasının bu bombalar içinden alınarak Cumhuriyet gazetesi binasına
atıldığı anlaşılmış,
437 / 2271
Netice olarak Fikret Emek'in annesine ait Eskişehir ilindeki evde 26.06.2006 tarihinde
usulüne uygun aramada bulunan 12 adet savunma ve taarruz tipi el bombası ve diğer
patlayıcı malzemeler bulundurulması eylemi nedeni ile ve bu eylem ile sınırlı olarak,
Sanık Fikret Emek'in, Ergenekon Terör Örgütü üyesi olmak eylemine uyan TCK 314 - (2),
3713 Sayılı TMK 5,
Silahlı terör örgütünün faaliyetlerinde kullanılmak maksadıyla bunların amaçlarını bilerek,
bu örgüte ait silahları depolamak eylemine uyan TCK 315 - (1), 3713 Sayılı TMK 5
maddeleri uyarınca cezalandırılması talep edilmiş ise de, Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına
göre bu suçun örgüt üyesi tarafından işlenemeyeceği, bu hali ile eylemin Örgüt faaliyeti
çerçevesinde tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurmak eylemine uyduğu
anlaşıldığından TCK 174 - (1), (2), 3713 Sayılı TMK 5,
Maddeleri uyarınca cezalandırılmasına, sanık hakkında TCK 53, 58 ve 63. maddelerinin
tatbik edilmesine,
Ayrıca, TCK 220 - (5) Maddesindeki "Örgüt yöneticileri, örgütün faaliyeti çerçevesinde
işlenen bütün suçlardan dolayı ayrıca fail olarak cezalandırılır'" ve TCK 314 - (3)
Maddesindeki "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçuna ilişkin diğer hükümler, bu suç
açısından aynen uygulanır" hükümlerine göre, iddianamelerde Ergenekon Terör Örgütü
yöneticileri olduğu iddia edilen Doğu Perinçek. Kemal Yalçın Alemdaroğlu, Mehmet Fikri
Karadağ, Muzaffer Tekin, Sevgi Erenerol, Veli Küçük ve Yalçın Küçük hakkında, TCK
314 - (3), TCK 220 - (5) Maddeleri delaleti ile TCK 315 - (1), 3713 Sayılı TMK 5
Maddelerine göre cezalandırılmaları talep edilmiş ise de,
Örgüt eyleminde talimatı olduğu veya eylemin kendi hâkimiyet alanında gerçekleştiği ispat
edilemeyen Örgüt yöneticilerinin, bu örgüt eyleminden sorumlu tutulamayacağına dair
yerleşik Yargıtay içtihatları dikkate alınarak, bu eylemde talimatları olduğu veya eylem
üzerinde hâkimiyetleri bulunduğu sabit olmadığından diğer örgüt yöneticileri sanıkların, bu
eylemden dolayı Beraatlarına,
Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinde bulunduğu ve MKE tarafından Türk Silahlı
Kuvvetlerine verildiği anlaşılan el bombalarından inceleme sonucu arta kalanların Türk
Silahlı Kuvvetlerine iadesine karar verilmesi kamu adına mütalaa edilmiştir.
4)SİVAS GÖKÇEBOSTAN MAHALLESİNDEKİ ERDEM YOL AL AN'İN EVİNDEKİ
ARAMADA ELE GEÇEN EL BOMBALARI
A)SORUŞTURMA SAFAHATI
Muzaffer Tekin'den el konulan telefonda 23.07.2006 tarihinde gelen "Danıştay olayları
böyle bitmez komutanım bu şarkı böyle bitmez yeni sloganımız (Buda bizim türkümüz
Muzaffer Tekin gerçek liderimizdir) Saygılar komutanım" şeklinde bir mesaj tespit
edilmiş, bu mesajı İbrahim Şahin*in gönderdiği anlaşılmıştır. Bunun üzerine İbrahim Şahin
alınan Mahkeme kararına istinaden 24.10.2007 tarihinde teknik takip altına alınmış ve bu
konuda irtibatlı olduğu anlaşılan bir kısım kişiler de Mahkeme kararlarına istinaden teknik
takip altına alınmıştır.
, A/û; 438 / 2271
İletişimi dinlenen İbrahim Şahin'in, Ergenekon Terör Örgütü soruşturması başladıktan
sonraki dönemde sözde terörle mücadele adı altında "S-l" isimli illegal bir yapılanma
oluşturmak için faaliyette bulunduğu, bu yapıda yer almak üzere Emniyet ve Askeriyeden
personel temin etmeye çalıştığı, Ermeni vatandaşlara yönelik eylem planı içerisinde
bulunduğuna dair deliller elde edilmiştir.
İbrahim Şahin ile Ersin Gönenci arasında 1.12.2008 tarihinde; İbrahim Şahin "Şu
Kayseri'ye giden kuyumcu Ermeni vardı ya", "Onun adı soyadı ve adresini bana bir mesaj
olarak çeker misin hemen", Ersin Gönenci "Tamam başkanım tamam" şeklinde bir
telefon konuşması geçtiği. Ersin Gönenci'nin aynı gün İbrahim Şahin'e, "Minas g~ler
kepenek cad tatli su yani g~ler kuyumcu, ben Ersin" şeklinde mesaj gönderdiği,
İbrahim Şahin'in Fatma Cengiz'e 28.12.2008 tarihinde "Yat Asena, görev var, Ermeni
öldürülmeli" şeklinde bir mesaj gönderdiği tespit edilmiştir.
Ersin Gönenci'nin kullanımındaki telefondan, Emrah Gönenci'nin 1.12.2008 tarihinde
Serdar isimli kişiyi arayarak Sivas'taki kuyumcunun adresini sorduğu, Ersin Gönenci'nin
Oğuz Bulut ile irtibatlı olduğu, Oğuz Bulut'un ayrıca İbrahim Şahin ile de irtibatının
bulunduğu tespit edilmiştir.
Soruşturmada elde edilen deliller üzerine Mahkeme kararlarına istinaden Oğuz Bulut diğer
bir kısım kişiler ile birlikte 7.1.2008 tarihinde yakalanarak gözaltına alınmış,
kullanımlarında bulunan adreslerde arama ve el koyma işlemleri gerçekleştirilmiştir.
Sivas Cumhuriyet Başsavcılığının 6.1.2009 tarih ve 2008/12528 soruşturma sayısı ile,Sivas
Gökçebostan Mahallesi Ahbaba Caddesi Gökpınar Apt. No: 19 Daire: 10 sayılı yerde
ikamet eden Erdem Yolalan'ın ev aramasında, 2 adet içerinde orijinal TNT patlayıcı
maddesi bulunan dilimli pik döküm el bombası gövdesi, üzerlerinde MKE MOD 45 KF
MKE-1-64 09-95 ve TAPA M204 A2 KF- MKE-139 6-82 harf ve rakam grubu bulunan
2 adet el bombası tapa grubu ele geçirilmiştir.
Ankara Kriminal Polis Laboratuarı Müdürlüğünün ekspertiz raporunda, 2 adet el
bombasından alınan iki adet katı madde numunesinin, patlayıcı maddelerden olan
"Trinitrotoluen (TNT)" olduğu belirtilmiştir.
Bomba uzmanı incelemesi sonucu verilen raporda, ele geçen iki adet el bombası
konusundaki MKE Kurumu Genel Müdürlüğünden alınan 13.1.2009 tarih ve 5874 sayılı
cevabi yazıda, el bombalarının askeri amaçla üretilmiş olduğunun, üzerinde MKE MOD 45
KF MKE -1-64 09-95 tapa ve kafile numarası bulunan el bombası 1-37 Kafile No, 1995/41
ve 1995/42 protokol numaraları ile iki parti olarak 12.9.1995 tarihinde toplam 2800 adet
Emniyet Genel Müdürlüğüne, TAPA M 204 A2 KF-MKE 139 6-82 tapa ve kafile
numarası bulunan el bombasının ise 139 6-82 Kafile No ve 1981/9 protokol numarası ile
6.7.1982 tarihinde 1000 adet Deniz Kuvvetleri Komutanlığına ve 10530 adet Jandarma
Genel Komutanlığına teslim edildiğinin belirtildiği,
İncelemesi yapılan el bombalarının askeri amaçlar için üretilip kullanılan bir tür savaş
silahı olup, alımı, satımı, kullanımı, bulundurulması ve naklinin izne tabi olduğu,
439 / 2271
El bombalarının canlılar üzerinde öldürücü ve yaralayıcı, cansızlar üzerinde yakıcı, yıkıcı
ve tahrip edici özelliklere haiz olduğundan 6136 S.K. Ek 5 ve TCK 174 maddesi
kapsamında mütalaa edileceği belirtilmiştir.
B)İDDİANAMEDEKİ ANLATIM, YÜKLENEN SUÇ VE UYGULANMASI TALEP
EDİLEN KANUN MADDELERİ
İstanbul Cumhuriyet başsavcılığının 17.7.2009 tarih ve 2009/1498-751-565 sayılı
iddianamesinin Oğuz Bulut ile ilgili bölümlerinde Emniyet ve Cumhuriyet savcılığı
ifadelerine, aramalarda bulunan malzemelere ve bunların incelenmesine dair açıklamalara
yer verilerek özetle;
İbrahim Şahin liderliğindeki hücre yapılanmasının, ülkemizde yaşayan bir kısım ermeni
asıllı vatandaşlarımıza yönelik eylem hazırlığı içerisinde olduğu, özellikle Sivas ilinde
yaşayan ve o bölgedeki Ermeni asıllı vatandaşlarımızın ruhani lideri konumunda bulunan
Minas DurmazGüler'e yönelik suikast hazırlıkları yaptıkları, bu amaçla şüpheli İbrahim
Şahin'in Minas Durmazgüler in adresini tespit etmeye yönelik çalışmalar yaptığı,
İbrahim Şahin ile irtibatlı bulunan ve Minas Durmazgüler'e yönelik suikast hazırlıkları
yaptıkları tespit edilen Ersin Gönenci ve Oğuz Bulut'un Sivas ilinde yakalandıkları, Oğuz
Bulut'tan (2) adet haki yeşil renkli el bombası, Ersin Gönenci'den (1) adet Browning marka
tabanca bulunarak el konulduğu,
Ergenekon Terör Örgütünün ülkede darbe zemini oluşturmak için izlediği yollardan birinin
Danıştay saldırısı, Cumhuriyet gazetesine bomba atılması gibi toplumda infial uyandıracak
mahiyette gerçekleştirilen eylemler olduğu, soruşturma kapsamında İbrahim Şahin'de ele
geçen planlardaki suikastların gerçekleşmesi halinde ülkede darbe zemininin oluşturulması
için gerekli kaos ortamının oluşacağı, bu eylemlerin toplum üzerinde Danıştay saldırısı,
Cumhuriyet gazetesine bomba atılması eylemlerine benzer etkiyi yaratacağı, ele geçen
suikast planları ve bu planları gerçekleştirme konusunda yeterli ve elverişli silah ve
mühimmatın bulundurulması, suikastlarda görev alacak kişilerin bulunması, ekiplerin
oluşturulması eylemleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde İbrahim Şahin yönünden Terör
Örgütü yöneticisi olmak, cebir ve şiddet kullanılarak yasama ve yürütme organlarını ortadan
kaldırmaya, görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs suçları olarak,S-l isimli
dokümanda ve suikast planlarında isimleri bulunan, bu dokümanlar ve tespit edilen iletişim
bilgilerine göre kendi iradeleri ile İbrahim Şahin liderliğindeki yasadışı bu örgütlenmeye
katılan, ancak bir eylemde yer aldığı açıkça tespit edilemeyen Oğuz Bulut ve diğer kişilerin
eylemlerininTerör Örgütü üyesi olmak şeklinde nitelendirildiği,
Oğuz Bulut ile İbrahim Şahin ve Ersin Gönenci arasında telefon irtibatı bulunduğunu
bulunduğunun tespit edildiği.
Oğuz Buluf un Emniyet ifadesinde özetle. Güler Kuyumculuğun sahibi Ermeni kökenli
Minas Durmazgüler 'e karşı Ersin Gönenci tarafından suikast eylemi gerçekleştireceğine
dair bilgisi olmadığını, Ersin Gönenci 'nin bu konuda kendisine bir şey söylemediğini beyan
ettiği,
İbrahim Şahin ile ilgili olarak. 2001-2006 yılları arasında Sivas ülkü ocağının
başkanlığını yürüttüğünü. 2003 yılında Cumhuriyet Üniversitesinden ve Ülkü Ocağından
440 / 2271
tanıdığı İbrahim Şahin 'in hemşerisi ve bildiği kadarı ile akrabalığı olan Tokat 'lı Hakan
Bayram isimli şahsın Sivas'ta kendilerini tanıştırdığını, ilerleyen dönemde samimi
olduklarını, İbrahim Şahin 'in sohbetlerinde Türkiye 'nin iyi yönetilmediğini, ama
memleketinde sahipsiz olmadığını, Türkiye 'ye yönelik tehditlere karşı birilerin bu
memleketi savunacağını ifade etiğini, 2006 yılı içerisinde yaptığı bir telefon görüşmesinde
kendisine "Türkiye 'de olup bitenleri görmüyor musunuz, Kürtlere taviz veriliyor,
yabancılara toprak satılıyor sizde boş durmayın, tepkinizi gösterin" demesi üzerine
kendisinin de "Başkanım biz ne yapabiliriz ki" dediğini bunun üzerine "Bakın Demekler
var gidin Sivas ilinde temsilciliğini açın " dediğini ve ismini tam olarak hatırlayamadığı
"Kuvayi Milliye veya Milli Mücadele isimli Demekler var onlardan birisinin temsilciliğini
açabilirsiniz, bu şekilde gençleri, milis eğilimleriyle duyarlı hale getirebilirsiniz.
Vatandaşlara Türkiye üzerinde oynanan oyunlar ile ilgili mücadele yöntemini
öğretebilirsiniz " dediğini,
2006 yılı içerisinde İbrahim Şahin'in Sivas ilinde beraberler iken kendisine dönerek
"Emekli Yüzbaşı bir arkadaşımız var onu arıyorum kendisi gözaltına alınmış idi bir
geçmiş olsunda bulunayım" diyerek rehberden bir numara çevirdiğini ve karşıda bulunan
şahısla "Komutanım geçmiş olsun, nasılsınız iyi misiniz" şeklinde hatır sorduktan sonra
kendisinin İbrahim Şahin'e "Başkanım bende bir geçmiş olsun diyeyim" demesi üzerine
İbrahim Şahin'in de telefonu verdiğini ve kendisine emekli yüzbaşı dediği için
"Komutanım geçmiş olsun, buyurun Sivas'a gelin misafirimiz olun komutanım" diyerek
kendini tanıttığını, Sanık Muzaffer Tekin'in de "İstanbul da bunaldım, açık hava iyi gelir
oralara bir gelmeyi düşünüyorum. " dediğini, telefonu kapattıktan sonra İbrahim Şahin 'in
"kendisi emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin vatansever'iyi bir arkadaşımız ASAM'da beraber
çalışıyoruz" dediğini,
İbrahim Şahin 'in daha Dernek konusundan bahsetmediğini, 2006 yılının aralık ayında
düğününde şahitliğini yaptığını, MHP ve Ülkü Ocakları Genel Merkezi tarafından İbrahim
Şahin ile görüşmemeleri konusunda uyarıldıklarını, gerek bu uyarı gerekse İbrahim
Şahin'in sohbetlerinde bahsettiği Dernekler çatısı altında milis yapılanma ve son olarak
kendisinin internet üzerinden bu demekler ile ilgili yaptığı araştırmalardan çıkarttığı sonuç
ile bu ilişkinin kendisine zarar getireceği düşüncesi ile o tarihten sonra İbrahim Şahin 'den
uzaklaşmaya, aramamaya başladığını, o tarihten sonra yüz yüze görüşmediklerini,
askerliği süresince bir iki kez telefonda havadan sudan konularla görüştüğünü, en son
İbrahim Şahin'in 19 Kasım 2008 tarihinde Sivas ilinde olduğunu söyleyerek kendisini
aradığını, görüşmek istemediğinden dolayı Sivas ilinde olmasına rağmen il dışındayım
diyerek görüşmediğini, ifade ettiği,
Oğuz Bulut'un Cumhuriyet savcdığı ifadesinde özet\e,2001-2006 yılına kadar Sivas'ta
Ülkü ocakları il temsilciliği yaptığını, Ersin Gönenci'nin de bu tarihler arasında ülkü
ocaklarına gelip giden birisi olduğunu, arkadaş olduklarını ancak çok sıkı bir ilişkilerinin
olmadığını, en son tarihten bir kaç ay önce yolda gördüğünübeyan ettiği,
Oğuz Bulut'un sorgusunda. Patlayıcı madde bulundurma suçunu kabul etiğini, ancak Terör
Örgütü ile bir ilgisinin olmadığını, Savcılıkta ve Emniyette verdiği ifadelerine ilave edeceği
bir hususun olmadığını, doğru olduğunu ve kendisine ait olduğunu, İbrahim Şahin ile 2
yıldır görüşmediğini, el bombaları ile herhangi bir eyleminin olmadığını, Muzaffer Tekin ile
4 yıl önce telefonla görüştüğünü, Sivas Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesinin kararına istinaden
yapılan fiziki takipte 19.11.2008 tarihinde Sivas Merkez'de Aynalı Çarşı önünde İbrahim
„ 441 /2271
Şahin, Oğuzhan Sağıroğlu ve Ersin Gönenci ile birlikte olduklarına dair tutanağı kabul
etmediğini, görüşmediğini ifade ettiği.
Oğuz Bulut'un. İbrahim Şahin ve bu onun talimatı altında hareket eden Oğuzhan Sağıroğlu
ve Ersin Gönenci ile irtibatlı olduğu, Emniyet görevlilerince gerçekleştirilen fiziki takiplerde
ismi geçenlerle birlikte görüldüğü, Ergenekon Terör Örgütü yöneticilerden olan İbrahim
Şahin'in liderliğinde oluşturulan birimlerin gerçekleştirmeyi düşündüğü suikast ve diğer
eylemlerde kullanılmak üzere iki adet el bombası temin ettiği ve bir akrabasında sakladığı,
Ersin Gönencimin 15.11.2008 tarihinde, talimatları doğrultusunda hareket ettiği İbrahim
Şahin ile yaptığı telefon görüşmesinde "iş içinde hazır başkanım, her şey bekliyoruz,
emrinizdeyiz, bi emriniz olursa buralardayız " şeklinde konuşarak verilecek her türlü iş ve
emri OğuzBulut ile birlikte yerine getirmeye hazır olduklarını bildirdiği, Oğuz Bulut'un
örgüt içinde Ersin Gönenci ile birlikte görevlendirildiği ve verilen görevleri yerine getirdiği,
Dostları ilə paylaş: |