T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliği sayı : 2009/191 Esas no



Yüklə 31,9 Mb.
səhifə7/335
tarix17.08.2018
ölçüsü31,9 Mb.
#71833
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   335

SAĞIROĞLU, FAHRİ KEPEK, ERDAL ŞAHİN, ERSİN GÖNENCİ, OĞUZ BULUT,

BEKİR ÇELİK, EMRAH GÖNENCİ, MUSTAFA HÜSEYİN BUZOĞLU, İLHAMİ

ÜMİT HANDAN, MUSTAFA DÖNMEZ


Soruşturmanın bu aşamasına kadar haklarında işlem yapılan kişilerin ifadelerine,

aramalarda ve teknik takiplerde ele geçen delillere ve tüm soruşturma evrakı muhteviyatına

göre soruşturma genişletilmiştir.
Muzaffer Tekin'den el konulan telefonda 23.07.2006 tarihinde gelen "Danıştay olayları

böyle bitmez komutanım bu şarkı böyle bitmez yeni sloganımız (Buda bizim türkümüz

Muzaffer Tekin gerçek liderimizdir) Saygılar komutanım"' şeklinde bir mesaj tespit

edilmiş, bu mesajı İbrahim Şahin'in gönderdiği anlaşılmıştır. Bunun üzerine İbrahim

Şahin, alınan Mahkeme kararına istinaden 24.10.2007 tarihinde teknik takip altına

alınmıştır.


İletişimi dinlenen İbrahim Şahin'in, Ergenekon Terör Örgütü soruşturması başladıktan

sonraki dönemde sözde terörle mücadele adı altında "S-l" isimli illegal bir yapılanma

oluşturmak için faaliyette bulunduğu, bu yapıda yer almak üzere Emniyet ve Askeriyeden

personel temin etmeye çalıştığı. Ermeni vatandaşlara yönelik eylem planı içerisinde

bulunduğuna dair deliller elde edilmiştir.
İletişimi dinlenen İbrahim Şahin'in, 30.08.2008 tarihinde Fatma Cengiz ile ile yaptığı

telefon görüşmesinde, İbrahim Şahin'in bu faaliyetlerinde Fatma Cengiz ile irtibatlı

olduğuna dair şüpheli konuşmaları tespit edilmiş, bunun üzerine 02.09.2008 tarihinde

alınan Mahkeme kararına göre Fatma Cengiz'in iletişiminin tespiti işlemlerine

başlanılmıştır.
İbrahim Şahin ile Taylan Özgür Kırmızı arasında 04.11.2008 tarihinde; İbrahim Şahin

"Şimdi bak telefonda konuşamıyorum ama şu söylediklerimi yapacaksın, senden istediğim

şey şu, üç tane devre arkadaşın, yüzde yüz sağlam ve sana sırtını dönebileceğin adam

olacak", "Senin rütbende senin devre arkadaşların tercihimiz, bu isimleri istiyorum, yarın

öğlene kadar bu isimleri bana bildir mesaj olarak", "Adı soyadı ve çalıştıkları kadrolar",

Taylan Özgür Kırmızı "Tamam tamam komutanım hemen yarın ararım" şeklinde bir

telefon görüşmesi geçtiği,
İbrahim Şahin'e Taylan Özgür Kırmızı'nın 05.11.2008 tarihinde gönderdiği mesajlarda;

"Muhammed Sarıkaya, Jandarma Özel Asayiş Komutanlığı Ankara, Jandarma Üsteğmen,

JÖAK ta Özel operasyon taburunda tim komutanı, Tel: 0505..., Komutanım iki kişi daha

bulurum, işin ne olduğunu bilmediğim için kimseye bişey diyemedim ama bu çocuk

sormadan memleket için herşeye varım dedi" yazdığı tespit edilmiştir.
40 / 2271
İbrahim Şahin'e yönelik soruşturmada, Erdal Şahin'in sürekli olarak İbrahim Şahin'in

yanında bulunduğu, zaman zaman İbrahim Şahin'in telefonlarına baktığı, ikisi arasında

02.03.2008 tarihinde şüpheli bir telefon görüşmesi geçtiği tespit edilmiştir.
İbrahim Şahin'in oluşturmaya çalıştığı ekipte Tavlan Özgür Kırmızı ve Muhammed

Sarıkaya'nın yer alacağının ve Erdal Şahin'in de İbrahim Şahin ile birlikte hareket ettiğinin

anlaşılması üzerine, Mahkeme kararına istinaden 07.11.2008 tarihinden itibaren Taylan

Özgür Kırmızı, Muhammed Sarıkaya ve Erdal Şahin'in iletişimlerinin tespiti işlemlerine

başlanılmıştır.
İbrahim Şahin ile Yaşar Oğuz Şahin arasında 20.03.2008 tarihinde; İbrahim Şahin "Ben

Ankara'da Gölbaşı'ndayım", "Şimdi o konuştuğumuz 5-6 kişi vardı ya" "...Şimdi Behçet

te yanımda zaten, onların isimlerini hemen bana mesaj olarak çek, hemen şu anda

bekliyoruz", Yaşar Oğuz Şahin "Tamam tamam amca gönderiyorum amca" şeklinde bir

telefon konuşması geçtiği, aynı gün Yaşar Oğuz Şahin'in İbrahim Şahin'e 6 kişinin isminin

bulunduğu bir mesaj gönderdiği tespit edilmiştir. Bu şekilde İbrahim Şahin'in oluşturmaya

çalıştığı ekip içerisinde Özel Harekâtta görevli akrabası Yaşar Oğuz Şahin'in de

bulunabileceği değerlendirilerek, Mahkeme kararına istinaden 17.10.2008 tarihinden

itibaren Yaşar Oğuz Şahin'in iletişimi dinlenmeye başlanılmıştır.
İbrahim Şahin'in 09.10.2008 ve 13.10.2008 tarihlerinde şüpheli içerikte telefon

görüşmeleri yaptığı kişinin Mehmet Koral olduğu tespit edilmiş, İbrahim Şahin ile olan

irtibatı mahiyetinin ortaya konulabilmesi için Mahkeme kararına istinaden 23.10.2008

tarihinden itibaren iletişiminin dinlenmesine başlanılmıştır.


Taylan Özgür Kırmızı ile Oğuzhan Sağıroğlu/İbrahim Şahin arasında 18.11.2008 tarihinde;

İbrahim Şahin "...Özgür ben İbrahim", "Bak şimdi söylediklerim iyi dinle de, sadece

sende kalacak, kimseye açıklanmıyor", "...şimdi MİT'in Askeriye'nin Polis'ten ayrı

Genelkurmay çok özel bi birim kurdu, biliyorsun belki duydun", "O birimin komutanıyım

ben", "...Çok özel bir birlik kuruyoruz, yani biz yetki olarak ta her şeyde herkesin

üstündeyiz şu anda, hiç kimseden de emir emir komuta almıyoruz, sadece komutan benim,

benim söylediklerim yapılacak, başka hiç bi şey yok", "...Türkiye'nin iç temizliğinden

sorumluyuz", "Şimdi hafta sonu, dur konuşamıyorum işte, hafta sonu en büyük en büyük

bir numara ve yardımcılarıyla benim Kayseri'de benim toplantım var", "Yani şimdi çok

kısa zamanda harekete geçeceğiz de. yani bu karma bir birlik oluyor, yani Polis özel tim,

Jandarma, Asker Mit'çi, neyse yani şimdi benim sen buna göre adam bulacaksın yani, çok

sağlam olacak, yüzde yüz Türk olacak tek istediğimiz bu" şeklinde bir telefon konuşması

geçtiği tespit edilmiştir. İbrahim Şahin'in. Oğuzhan Sağıroğlu ile birlikte olduğu ve bazı

telefon görüşmelerini onun telefonu üzerinden yaptığı anlaşıldığından. Oğuzhan

Sağıroğlu'nun İbrahim Şahin ile irtibatı mahiyetinin anlaşılabilmesi için, Mahkeme

kararına istinaden 20.11.2008 tarihinden itibaren Oğuzhan Sağıroğlu'nun iletişiminin

tespitine başlanılmıştır.
İbrahim Şahin ile Ersin Gönenci arasında 01.12.2008 tarihinde; İbrahim Şahin "Şu

Kayseri'ye giden kuyumcu Ermeni vardı ya", "Onun adı soyadı ve adresini bana bir mesaj

olarak çeker misin hemen", Ersin Gönenci "Tamam başkanım tamam" şeklinde bir

telefon konuşması geçtiği, Ersin Gönenci'nin aynı gün İbrahim Şahin'e, "Minas g~ler

kepenek cad tatli su yani g~ler kuyumcu, ben Ersin" şeklinde mesaj gönderdiği,
41 /2271
İbrahim Şahin'in Fatma Cengiz'e 28.12.2008 tarihinde "Yat Asena, görev var, Ermeni

öldürülmeli" şeklinde bir mesaj gönderdiği tespit edilmiştir.


Ersin Gönencimin iletişiminin Sivas 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 04.11.2008 tarih ve

2008/934 sayılı kararı ile dinlendiği, 11.11.2008 tarihli görüşmeleri içeriklerine göre Bekir

Çelik'in Ersin Gönenci ile irtibatlı olduğu tespit edilmiştir.
Ersin Gönencimin kullanımındaki telefondan, Emrah Gönencimin 01.12.2008 tarihinde

Serdar isimli kişiyi arayarak Sivas'taki kuyumcunun adresini sorduğu. Ersin Gönenci'nin

Oğuz Bulut ile irtibatlı olduğu, Oğuz Bulut'un ayrıca İbrahim Şahin ile de irtibatının

bulunduğu tespit edilmiştir.


İbrahim Şahin'in kendisini 30.10.2008 ve 2.12.2008 tarihlerinde şüpheli içerikte telefon

görüşmeleri yaptığı ve görüşmede kendisini Talat Ertan olarak tanıtan kişinin Fatma

Cengiz ile irtibatlı Fahri Kepek olduğunun tespiti üzerine. Mahkeme kararına istinaden

15.12.2008 tarihinden itibaren Fahri Kepek'in iletişiminin dinlenmesine başlanmıştır.


İbrahim Şahin'e yönelik soruşturma kapsamında, İbrahim Şahin'in Hüdayi Ünlüer ile

irtibatlı olduğu tespit edilmesi üzerine Mahkeme kararına istinaden Hüdayi Ünlüer'in

20.10.2008 tarihinden itibaren iletişiminin dinlenilmesine başlanmıştır. İbrahim Şahin ile

Hüdayi Ünlüer arasında 01.12.2008 tarihinde; İbrahim Şahin "Şimdi konuşamıyorum",

"Çok acil bişey istiyorum", "Bu Diyarbakır'daki 10 Villa Serpil Hanım", "Matif Matil

Serpil", "Telefon ve adreslerini istiyorum acil" . Hüdayi Ünlüer "Onun telefon ve adresleri

sana gelmedi mi abi, ben onlar şeye gelmişti vermediler mi?", "O bir de şu anda bir de

Siirt'e abi bir kaç ev açmış bilgin olsun", "Bi kaç tane ev de Siirt'e açmış abi o", İbrahim

Şahin "Neyse, şimdi bırak ben şimdi Ankara'dayım", "Biraz sonra şey Askeriye'ye

gidiyorum, bilgileri acil bana mesaj çek" şeklinde bir telefon görüşmesi geçtiği tespit

edilmiştir.
Hüdayi Ünlüer ile Mehmet Koral arasında 01.12.2008 tarihinde; Mehmet Koral "...Ne

yaptın sen şeyi, ne yaptın Matilda'yı". Hüdayi Ünlüer "Matilda'nın... ben, o adresleri

verdiniz sanıyodum ağa istedi ya" , Mehmet Koral "Kim İbrahim mi?", Hüdayi Ünlüer

"Ankara'daymış he", "Bana acil iazım onlar dedi", "...ben verilmedi mi dedim, yok bana

bi şey gelmedi deyince iyi tamam ben dedim ayarlayıp ararım seni", "O çünkü yeni bu 10-

15 gün önce de şeyde Siirt'te 3-4 tane ev ayarlamış", "Tabi ya acayip, karı ne yapıyor abi

belli değil, yani devlet" , Mehmet Koral "Göz yumuyor abi, göz yumuyor birileri

Hüdayi Ünlüer "Abi neyine göz yumucak, bunlar vatan haini bunların... ben ya" şeklinde

bir telefon görüşmesi geçtiği tespit edilmiştir.
Emin Gürses ile Mustafa Dönmez arasında 23.01.2008 tarihinde; Emin Gürses "Muzaffer

yüzbaşı yedi aydır içerde", Mustafa Dönmez "Hiç ses soluk yok dimi", "Vay anasına ya,

Ergün Poyraz da öyle doğru", "Kerinçsiz yalnız bunun altında kalmaz ya bu olayların",

Emin Gürses "Karıştırmak istiyorlar, beni aradılar bugün, hoca seni almadılar mı içeriye,

alanın da... Beni alırlarsa içeriye biliyorlar ki Amerikan ve İsrail Büyükelçilerini havaya

uçurmak için bizimkiler her şeyi yapacak", Mustafa Dönmez "Şimdi ben Büyükanıt Paşa

döndükten sonra bakalım neler olacak ya, ben merak ediyorum yani", "Bu bir şey yani,

hareket yani", "Yani bu devir değişecek ya, bu böyle böyle mi kalacak ya", 'Bir de şey

demiş savcı, Cumhuriyet Gazetesindeki olayda da bağlantı araştırılacak" şeklinde,
42/2271
Yine; Emin Gürses ile Mustafa Dönmez arasında 28.01.2008 tarihinde; Emin Gürses

"...Sen başkasın Perinçek ile konuşuyordum mesaj başka", "Sen şimdi Sami Hoştan'la O

Binbaşı Öztürk var, bir de Astsubay var biliyorsun", Mustafa Dönmez "Evet", Emin

Gürses "Ben Ergün'e söyledim ben sana ben televizyonda söyledim, dedim ki, türban

serbest olsun isteyen çarşaflı gelsin kızışsın kavga başlasın diye söyledim, bana diyorlar

deli misin, böyle konuşulur mu, yav kardeşim dedim kavga başlamasın diyorsun yavaş

yavaş alıştıra alıştıra milleti götürüyorlar", Mustafa Dönmez "Hakikaten kavgaya gidecek

bunun sonu ya" şeklinde telefon görüşmeler geçtiği, aynı görüşmenin devamında Mustafa

Dönmez'in "Bunu suçlayan Cumhuriyet savcıları bunlar afedersin aptal bir insan mı yani,

bunu devranı kendisine döneceğini bilmez mi yani" dediği tespit edilmiştir. Bu görüşme

içeriklerine göre Mustafa Dönmez" in irtibatlarının ortaya konulabilmesi Mahkeme kararına

istinaden 12.02.2008 tarihinden itibaren Mustafa Dönmez'in iletişiminin tespitine

başlanmıştır.
Ahmet Hurşit Tolon ile Muhittin Erdal Şenel arasında 25.03.2008 tarihinde; Ahmet Hurşit

Tolon "...Ben şeye gidiyorum şimdi", "Yani benim eskiden çalıştığım", Muhittin Erdal

Şenel "Ankara dışına mı?", Ahmet Hurşit Tolon "Hayır hayır", Muhittin Erdal Şenel

"Anladım", Ahmet Hurşit Tolon "Çalıştığım yerdeki şeye", "Yukarıdaki, en üst kat yani

en tepesine", Muhittin Erdal Şenel "Anladım", Ahmet Hurşit Tolon "Bişey var mı benim

söyleyeceğim", Muhittin Erdal Şenel "Valla işte biliyon yok", Ahmet Hurşit Tolon

"Söyle", Muhittin Erdal Şenel "Sen biliyorsun", Ahmet Hurşit Tolon "Hayır yani senin

ilave edeceğin bir şey var mı, ona hazırlık yapıyordum şimdi", "Oraya gidiyorum işte,

bikaç şey aktaracam", Muhittin Erdal Şenel "Yalnız onun şeyi olan, alttaki hani adamı",

"Varya onu benim yerime onu bir söyle nolursun ya bir şekilde yani fırsat bulabilirsen çok

dokunuyor yani... kapıyı kapattı bize birader orayı ya", Ahmet Hurşit Tolon "Dur

söyliyim", Muhittin Erdal Şenel "Hani söyliyebilirsen yani", Ahmet Hurşit Tolon "Bir de

sana bişey söyliyeyim ya, sana bir görev vermediler filan demiştim onu hatırladın mı?",

Muhittin Erdal Şenel "Evet yani, hatırlatsan iyi olur ama" şeklinde, şüpheli içerikte bir

telefon görüşmesi geçtiği tespit edilmiştir. Muhittin Erdal Şenel'in ile Ahmet Hurşit Tolon

arasındaki irtibatın mahiyetinin ortaya çıkartılabilmesi amacı ile Mahkeme kararına

istinaden 27.03.2008 tarihinden itibaren Muhittin Erdal Şenel'in iletişiminin tespitine

başlanılmıştır.


Ergün Poyraz'dan ele geçirilen, korumaları tarafından tutulan el yazısı notlarda, "10 Ocak

2003 Cuma 15.30, Milli Savunma Bakanlığında Görevli Erdal Paşaya (15) adet Patlak

Ampul isimli kitabını bıraktı", "19 Şubat 2003 Çarşamba 14.45, MSB Erdal Paşanın

yanına gelindi, 15.15 Erdal Paşanın yanından çıkış", "11 Mart 2003 Salı, MSB'da

Tümgeneral Erdal Şenel'e Eski Ankara Emniyet Müd. Yrd. Osman Ak'la birlikte ziyaret

edildi. Bu görüşme 1 saat 15 dakikayı buldu" yazdığı tespit edilmiştir.


Mustafa Balbay'dan ele geçirilen Casper marka diz üstü bilgisaydaki "Masal.txt" isimli

dosyada 29.04.2004 tarihinde yazıldığı değerlendirilen notlarda "Akşam Perşembe Grubu

toplandı. Erdal Bey, Türkiye'de artık demokratik yollardan yapılabilecek çok az şeyin

olduğunu söyledi. Adamların dini alıp kullandığı, geriye bir şey kalmadığını söyledi.

Hurşit Bey için çok övücü şeyler söyledi. Takıldım: Hayatta en hakiki mürşit Hurşittir...

Bir numara için molla diyoruz dedi..." yazdığı tespit edilmiştir.


Veli Küçük 25.01.2008 tarihli Emniyetteki ifadesinde; "Adil Serdar Saçan isimli şahsı

tanıyorum. Kendisi ile bir kez Yeditepe Üniversitesi sahibi Bedrettin Dalan'ı ziyarete


43/2271
gitmiştim, orada Bedrettin Bey'in odasında karşılaştım" şeklinde beyanda bulunmuştur.

İsmail Yıldız'ın telefon rehberinde "Bedrettin Dalan 5544969" şeklinde Bedrettin Dalan'ın

telefon numarasının kaydedildiği tespit edilmiştir. Bedrettin Dalan'ın, soruşturma

kapsamında haklarında işlem yapılan Veli Küçük, İsmail Yıldız, Doğu Perinçek, Ferid

İlsever ve Kemal YalçınAlemdaroğlu ile irtibatlı olduğu anlaşılmıştır. Bu tespitler üzerine

Bedrettin Dalan'ın irtibatlarının mahiyetinin ortaya çıkartılabilmesi için Mahkeme kararına

istinaden 16.04.2008 tarihinden itibaren iletişimi tespit edilmeye başlanılmıştır.
Bedrettin Dalan'ın, tespit edilen 20.04.2008 tarihli telefon görüşmesi içeriğine göre Halil

Kemal Gürüz ile irtibatlı oldukları anlaşılmıştır.


Mehmet Şener Eruygur'dan ele geçirilen 13 nolu CD içerisindeki

"17oca04_kivanc_degirmencil.wav" ses kaydında. Kıvanç Değirmenci ismini kullanan

İsmail Yıldız ile Levent Ersöz arasındaki görüşmede, İsmail Yıldız'ın Bedrettin Dalan ile

ilgili olarak "Dalan... Manipüle etmemize yol açıp enforme etmemize sebeb olacak

kanalları açar paşam. Onun öyle bir özelliği var. Doğan'a yakın, Karamehmet'e yakın,

Dinç Bilgin'e yakın, bunlar Ağara Dalan'ın ofisinde enforme edildi onlara paşam", "Sayın

Dalan diyorum şunu söyle bak, bu arada sen de bizim liderimizsin bir süre sonra, çünkü

sonra bu alan boşalacak. Ağar Cumhurbaşkanlığıma kayar ya da sen kayarsın, onu

şimdiden belirlemek zor, ama sen de hiç değilse senaryodaki yerini al dedik" şeklinde

ifadeler kullandığı tespit edilmiştir.


Mehmet Şener Eruygur'dan ele geçirilen 13 nolu CD. Hasan Atilla Uğur'dan ele geçirilen

5 nolu CD içerisinde bulunan "Ses Çözüm Bdalan.doc" isimli belgede, Levent Ersöz,

Hasan Atilla Uğur, Kıvanç Değirmenci ismini kullanan İsmail Yıldız ve Bedrettin Dalan

arasında yapıldığı anlaşılan görüşmeye ait çözüm metninin bulunduğu anlaşılmıştır. Söz

konusu metinde Bedrettin Dalan'ın sözleri olarak "En büyük sorumluluktan kaçan

kurumlardan birisi maalesef sizin kurumunuz", "Ben geldiğim zaman buraya, kimlerle

yaptığım konuşmaları anlatırım, Kıvrık Paşadan başlayarak" yazdığı, devamında da özetle;

Doğan Güreş'ten bugüne kadar olan tüm Genelkurmay Başkanlarının arkadaşı olduğunu ve

hepsine ülkedeki tehlikeyi anlatmaya çalıştığını, bir an evvel tedbir alınması gerektiğini

söylediğini, Türkiye'nin İslamcı Federal bir Kürt yapıya doğru gittiğini anlatmaya

çalıştığını, fakat hiçbirisine anlatamadığını söylediği, görüşmenin ilerleyen bölümlerinde

de "Almanya'nın ölü ordusu diri bir Almanya çıkardı. Bizim diri ordumuz ölü bir

Türkiye'mi çıkaracak. Ben bunu söylüyorum", "Sen şu sopayı göster, yarım saat sonra

devletini satan herkesi tanırım. Muhakkak tavşan gibi korkarlar. Şu anda Başbakan var,

k... hiç ayrılmazlar, öteki Başbakan gelsin ona da aynısını yaparlar. Bunların tanıdıkları

şey güç", "Siz hedefe gittiğiniz zaman o hakikaten gelir arkadan ve senden fazla senci olur.

ben bunu söylüyorum", "Türkiye Cumhuriyeti devletinin en eski, en güçlü kurumunun

içerisindesiniz, bunun hakkını verin" dediği yazılmıştır.


İşçi Partisi'nin Ankara'da bulunan Genel Merkezindeki aramada; İşçi Partisinin gizli bir

şekilde TSK içerisinde örgütlenmesini anlatan, MİT Müsteşarlığına ait Çok Gizli Kopya

ibareli "Karargâh Evleri" isimli belge bulunmuştur. Bu belgede, "Karargâh Evleri" isimli

yapılanmanın özellikle Hava Harp Akademisi ve Hava Harp Okulu bünyesinde faaliyette

bulunduğu. Askeri kesim ile İşçi Partisi arasındaki bağlantıyı Albay Cengiz Köylü'nün

sağladığı belirtilmiştir. Bu belge içeriği dikkate alınarak Mahkeme kararına istinaden

29.04.2008 tarihinden itibaren Cengiz Köylü'nün iletişiminin tespitine başlanılmıştır.
44/2271
Kemal Yalçın Alemdaroğlu'nun, 24.01.2008 ve 02.02.2008 tarihli telefon konuşmaları

içeriğine göre Halil Kemal Gürüz ile irtibatlı olduğu, Üniversitelerde kadrolaşma

faaliyetlerinde bulunduklarına dair şüpheli konuşmalar yaptıkları tespit edilmiş,

irtibatlarının mahiyetinin ortaya çıkartılabilmesi için Mahkeme kararına istinaden

15.05.2008 tarihinden itibaren iletişiminin tespitine başlanılmıştır. Halil Kemal Gürüz'ün

"Ordu Göreve" pankartlarının açıldığı 25.10.2003 tarihinde Ankara'da düzenlenen mitinge

Kemal Yalçın Alemdaroğlu ile birlikte katıldığı anlaşılmıştır.
Muhittin Erdal Şenel ile Engin Aydın arasında geçen 02.05.2008 tarihli ve Mustafa Ali

Balbay ile Engin Aydın arasında geçen 27.05.2008 tarihli telefon görüşmelerinde

toplantılardan bahsettikleri anlaşılmıştır.
Mehmet Şener Eruygur ile Engin Aydın geçen 30.05.2008 tarihli telefon görüşmesi

içeriğinde, Engin Aydın'ın İlhan Selçuk'un talimatları ile örgüt amaçları doğrultusunda

toplantılar düzenlediğine dair şüpheli konuşmalar geçtiği tespit edilmiş, Engin Aydın'ın

irtibatlarının mahiyetinin ortaya çıkartılabilmesi amacı ile Mahkeme kararına istinaden

05.06.2008 tarihinden itibaren Engin Aydın'ın iletişimi dinlenilmeye başlanmıştır.
Soruşturma kapsamında ele geçen "Ergenekon" isimli örgüt belgesinde "Terör gruplarının

mutlaka kontrol altında tutulması, gerektiğinde naylon terör grupları oluşturularak terör

dünyasına yön verilmesi". "Panzehir" isimli örgüt belgesinde "Abdullah Öcalan, henüz

emekli olmamıştır. Ve emekliliğe de kendisini hazır hissetmemektedir", "Abdullah

Öcalan'ın yargı süreci içinde gerçekleşebilecek olan bu operasyonun temel hareket

noktasının, PKK yönetim kadrolarının başarısızlık nedeniyle tasfiye edilerek, yerlerine

Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarından seçilecek olan genç, donanımlı ve uygun

subayların atanmasından ibaret olduğu, böylece Pentagon merkezli AB destekli PKK terör

örgütünün tümüyle dış güç odaklarının kontrol ve yönetiminden arındırılmış olacağı"

şeklindeki ifadeler geçtiği, soruşturma kapsamında haklarında işlem yapılan ve iletişimleri

dinlenen bazı sanıklarla irtibatlı olduğu tespit edilen Yalçın Küçük'ün PKK Terör

Örgütünün eğitim kamplarında Abdullah Öcalan ile görüşmeler yapıp teröristlere ders

verdiği, sonraki dönemlerde de katıldığı televizyon programlarında Türk Silahlı

Kuvvetlerinin darbe yapması gerektiğinden bahsettiği, Sevgi Erenerol'un 16.12.2007

tarihinde çeşitli kişileri arayarak Yalçın Küçük'ün televizyonda programa çıktığından

bahsederek seyretmelerini istediğinin tespit edildiği, Habip Ümit Sayın ile Kemal Yalçın

Alemdaroğlu arasında 07.01.2008 tarihinde geçen telefon görüşmesinde, Habip Ümit

Sayın'ın "..Dün akşam da Yalçın Küçük,... tele vizyonda bangır bangır darbe yapılacak

başka yolu yok demiş, el konması lazım demiş, şimdiye kadar benim her dediğim çıktı

demiş..." dediği. Yalçın Küçük'ün bu faaliyetlerinin soruşturma kapsamındaki kişilerce

takip edildiği, Tuncay Güney'in 2001 yılındaki mülakatında, Abdullah Öcalan"ın

Suriye'den ayrıldıktan sonraki süreçte Ergenekon örgütü adına Doğu Perinçek aracılığı ile

Abdullah Öcalan* ın Avukatları ile görüşmeler yapıldığından bahsettiği, bunun yanında

Yalçın Küçük ile PKK Terör Örgütü arasındaki irtibat konusuda anlatımlarının bulunduğu

dikkate alınarak, Yalçın Küçük'ün gerek PKK Terör Örgütü, gerekse soruşturma

kapsamındaki kişilerle olan irtibatının mahiyetinin ortaya konabilmesi için Mahkeme

kararına istinaden 04.06.2008 tarihinden itibaren iletişiminin tespitine başlanılmıştır.
İletişimi kayıt altına alınan Bedrettin Dalan'ın telefonunu kullanan, Bedrettin Dalan'ın

şoförü Coşkun Umur ile İlhami Ümit Handan arasında 10.09.2008 tarihinde, Coşkun Umur

"Bitti bunun hesabı yok, yani kartlar açıldı zarlar atıldı", İlhami Ümit Handan "Bana karşı
i 4512211
başkanın şeyi yok zaten de", Coşkun Umur "Ya boş ver, benim konuştuğum adamlar en

tepedeki adamlar anladın mı", İlhami Ümit Handan "...bak bir gün bana o ağzından

kaçırdı, dedi ki, konuştu dedi ki, ben başkan için ben adam vurdum, sen vurdun mu

dedi,...Kemal" şeklinde bir telefon görüşmesi geçtiği tespit edilmiştir. Bu görüşme içeriği

dikkate alınarak Mahkeme kararına istinaden 11.09.2008 tarihinden itibaren İlhami Ümit

Handan" ın kullanımındaki telefon hattının iletişimi tespit altına alınmıştır.


İlhami Ümit Handan ile yurt dışında olduğu anlaşılan Bedrettin Dalan arasında 09.12.2008

tarihinde; İlhami Ümit Handan "Büyük patron da İstanbul'da", Bedrettin Dalan

"...anladım çok selamımı söyle". İlhami Ümit Handan "Biraz biraz daha kalın, söylerim

başkanım, hürmet ediyorum ellerinizden öpüyorum bayramınızı kutluyorum başkanım",

Bedrettin Dalan "Ne dedin, biraz daha". İlhami Ümit Handan "Biraz daha kalın başkanım",

Bedrettin Dalan "Tamam peki" şeklinde bir telefon görüşmesi geçtiği tespit edilmiştir.


İşçi Partisi'ndeki aramada; Doğu Perinçek tarafından Tunçer Kılınç'a gönderildiği

anlaşılan, TBMM tarafından onaylanan uluslararası sözleşmelerin Cumhurbaşmanı

tarafından onaylanmayarak Meclis'e iade edilmesi gerektiğine ve bunun gerekçelerine dair

11.06.2003 tarihli bir mektup bulunmuştur. Aynı içerikteki mektubun Doğu Perinçek

tarafından Veli Küçük, Halil Kemal Gürüz ve Kemal Yalçın Alemdaroğlu'na da

gönderildiği aramalarda ele geçirilen diğer belgelerden anlaşılmıştır. İşçi Partisi Basın

Bürosundaki aramada bulunan Samsung marka hard disk içinde "Milli Cephe

Katihmcilar.doc" isimli belgede "Milli Cepheye Çağrılanlar" başlığı altında, Mehmet

Şener Eruygur ve Ahmet Hurşit Tolon ile birlikte Tunçer Kılınç'ın isminin de yer aldığı

görülmüştür.


Sevgi Erenerol'dan ele geçirilen belgelere göre; Sevgi Erenerol ile Tunçer Kılınç arasında

irtibat bulunduğu, Tunçer Kılınç'ın soruşturma kapsamında iletişimi kayıt altına alınan


Yüklə 31,9 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   335




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin