değerlendirilmiştir.
"....... Olaylarda ele geçirilen mühimmatlar kimi zaman imha edildiği gösterilerek kimi
zaman sayüarı değiştirilerek kimi zaman da sarf edildiği gösterilerek tekrar tekrar
kullanıldığını,......."
İstanbul/Beşiktaş Adliyesi ve Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi J.Koruma Bl.K.lığı adli
emanet depoları ile İstanbul/Hadımköy ve Kırıkkale/Yahşihan Mühimmat Depo
Komutanlığı depolarında muhafaza edilen emanet eşyalarının ayrı ayrı tespitleri, kamera
kaydı ile keşfe katılanlar huzurunda incelenmiş olup aynı malzemelerin tekraren
kullanıldığına ilişkin bir tespitte bulunulmamıştır.
"....... Sapanca da bulunduğu söylenen fünyelerin yine aynı yerde bulunan gövdelere
takılarak kullanılabileceği belirtilmiştir....... konuyla ilgili sayın mahkemeye 4 haziran
2010 tarihli verilen dilekçede; bulunduğu iddia edilen fünyelerin gövdeler ile birbirlerine
göre uyumsuz oldukları fotoğraf görüntüsünde anlaşılmakta olduğu arz edilmiştir. Ancak,
bu konuda yapılan araştırma talebime bir cevap verilmemiştir...... sözde yapılan
aramalarda birbirlerinde farklı oldukları görülen fünye ve gövdelerin uyumluluğunu
sağlayan adaptör bulunmamıştır, koymayı unutmuşlardır....... fünye ve gövdelerin
birbirleriyle uyumlu olduklarını gösteren bilirkişi raporunun hazırlatılmasının sağlanması
, ......... bulunduğu iddia edilen el bombası ve fünyelerinin iddianamede sağlam, çalışır ve
patlar oldukları bildirilmektedir. Ancak, aşağıda görülen fotoğrafta fünyelerin orijinal
kapağının olmadıkları görülmektedir........ orijinal saklama kutularında denilmektedir
ancak, üst kapağı yoktur. Bu şekilde mühimmat asla saklanamaz.......... konunun sayın
476 / 2271
mahkeme tarafından veya atanacak naip hakim ve bilirkişiler tarafından araştırılmasını,
fünye gövde uyumsuzluğunun bilirkişiler vasıtasıyla tespitinin yapılmasını. "
Sapanca'da yapdan aramada ele geçirilen ve halen Yahşihan/Kırıkkale Mühimmat Ana
Depo Komutanlığı deposunda muhafaza edilen, fıber-plastik el bombası tapa ambalajları
ve içinde bulunan el bombası tapaları ile savunma ve taarruz tipi el bombası gövdelerine
ilişkin fiziki inceleme sonucu tespitlerimiz raporumuzun İkinci Bölüm (Yapılan Keşif ve
İncelemeler) Dördüncü Kısmında sunulmuştur.
Tapaların gövdeye uyumlu olup olmadıkları talep doğrultusunda denenerek kontrol
edilmiştir. Mevcut tapalar savunma tipi ve taarruz tipi el bombası gövdeleri üzerinde
örnekler alınarak denenmiş ve tapaların gövdelere uyumlu olduğunun tespiti yapılmıştır.
Ayrıca teknik olarak M204 serisi tapalar bu tip gövdeler için üretilen tapalar olup ayrıca bir
adaptör gerektirmemektedir. Bu husus raporumuzun teknik veriler kısmında Model 44
Savunma Tipi El Bombaları, Askeri Fabrika İmali Savunma ve Taarruz Tipi El
bombalarına ilişkin bilgilerde de izah olunmuştur.
El Bombası Ambalajlarının üst kapaklarının bulunmadığı ve bu şekilde mühimmat
saklanamayacağı hususunda yapılan değerlendirmede ise;
Fiber plastik el bombası ve benzeri çinko el bombası tapası ambalajları; üretici tarafından
bir kutuya on (10) adet tapa konularak paketlenmektedir.
Bu kutuların içindeki delikli levhaların üzerinde bulunan 10 (on) adet "yuvarlak küçük
deliğe" tapanın detonator kısmı girmekte, tapanın maşası ise 10 (on) adet "uzun ince U"
şeklindeki yarıklara girerek, tapa yerine oturmaktadır. Tapaların hareketini kısıtlayarak
zarar görmelerini önleyen bir tasarımdır.
MKE imali Model 44 el bombalarında tapalar gövdeden ayrı olarak bu şekilde
paketlenmekte, gövdeler ve bu tip tapa ambalaj kutusu aynı sandık içinde
ambalajlanmaktadır. Bazı üreticilerce üretilen el bombalarında ise (Alman menşeli DM41ve
ABD menşeli M26 el bombası gibi.) tapa el bombasına gövdeye monteli olarak sürüm
yapılabilmektedir. Bu husus el bombası tapalarının her zaman bu kutuda muhafaza
edilmesi gerektiği, kutunun kapağı açıldığında tapanın kısa sürede evsafını yitireceği
anlamına gelmemektedir. Tapalar kendi içinde ayrı bir sistem olup, gerek kapsül kısımları
gerekse gövdeye boğumlanan detonator kısımları kendine has, içindeki imla hakkını
koruyan fıziken de tekniğine uygun malzemelerden üretilmiş güçlü ve sağlam tasarım
özelliklerini haizdir. Örneğin tapa gövde kısmında buluna lastik conta, kör tapa çıkarılarak
gerçek tapa gövdeye irtibatlandığında yalıtım sağlayan bir işlev görmektedir. Benzer
şekilde detonatörün tapa çıkıntısına boğumlandığı yerde bulunan ve resim ve video
kayıtlarında da gözlemlenen kırmızı renkli izolasyon maddesi de aynı işlevi görmekte,
detonator iç kısmındaki birincil yüksek güçlü patlayıcı maddeyi koruyan bir işlev
görmektedir. Tapa ana gövdesi sert plastikten mamul iken kapsül ve detonatörler metalden
imal edilmiştir.
Orijinalinde tapa ambalaj kutusunun üst kısmında, ucuna metal tel takılı, metal bir halka
bulunur. Bu halka çekildiğinde bakır tel fiber kutunun üst kısmını keserek kapağın
açılmasını sağlar. Bu halka ve telin bazı plastik bisküvi ambalajlarında görülen, bir ucu
ambalajın dışında bulunan ve bu uçtan tutup çekmek suretiyle ambalajı yırtarak açmayı
477 / 2271
ı
s/faz
kolaylaştıran, kırmızı renkli plastik şeritler benzeri bir fonksiyonu vardır. İncelenen bu
kutularda kapağı açmaya yarayan halka ve tel bulunmamaktadır. Kapak ana gövdeden
kesilerek çıktığından ve iç içe geçmeli bir yapısı olmadığından tekrar yerine
takılamamaktadır. Bu husus ambalajların bir kez açıldıktan sonra mutlaka el bombalarının
kullanılması gerektiği, bu şekilde muhafaza edilemeyeceği anlamına gelmemektedir.
Nitekim el bombaları dört mevsim şarlarında cereyan edebilecek olan muharebe ortamında
kullanılmak üzere tasarlanmış, belirli şartları taşıyan dayanıklı malzemelerdir.
Tapaların fıziken sağlam boğum yerlerinin muntazam olduğu, esneme, kopma, gevşeme
gibi emareler bulunmadığı, boğum yerlerindeki izolasyon boyalarının mevcut olduğu,
lastik contalarının yerinde olduğu ve bu tespitler ışığında mevcut haliyle tapaların sağlam
vaziyette oldukları değerlendirilmiştir. Kapağı olmayan tapa ambalajı içinde muhafaza
edilmelerinin tapaların çalışırlığına etki etmeyeceği değerlendirilmektedir.
"....... Zir vadisi aramasından bir önceki arama olan. Gölbaşı araması sonrasında
bulunduğu iddia edilen bazı mühimmatlar kayıtlardan yok edilecektir. Zira depodan
emaneten alınan mühimmatların teşhiri yapıldıktan sonra alındıkları yerlere iade edilmek
zorundadır. G-3 mühimmatı buna örnektir. Tutanaklar incelendiğinde, G-3 mühimmatı
mühimmatları almaya gelen askeri bilirkişilere teslim edilememiştir.......... mazeretleri
Kriminal incelemede olmasıdır. Olay yeri tutanağında 800 adet G-3 piyade tüfeği mermisi
bulunmuştur........ Zir vadisinde bulunan 800 adet G-3 mühimmatı, 29 Ocak 2009 tarihi
itibarıyla İstanbul Cumhuriyet Savcılığının adli emanet memurluğunda gözükmektedir.
...... G-3 mermi mühimmatı, mevcudunun yapılan deneme atışlarıyla 800 adetten 760
adete düşürülmüştür. Bu duruma göre 380 adet normal, 380 adet izli G-3 mermisi adli
emanet memurluğunda bulunması gerekmektedir. "
13.12.2010 tarihinde Kırıkkale Yahşihan mühimmat depo komutanlığında muhafaza edilen
emanet eşyalarının keşfinde, keşfe katılanlar huzurunda;
Üzerinde elle yazılmış "380 Adet", "7.62 mm Normal.", "IMI-22-62" harf ve rakam
grupları yazılı, kapağı şeffaf bant ile bantlanmış karton koliiçindeki naylon poşete
paketlenmiş halde 380 adet 7.62 mm P.Tf. leri için üretilmiş normal fişek ile,
Üzerinde elle yazılmış "380 Adet", "F.Ş. 7.62 mm İZLİ", "MS-204-63" harf ve rakam
grupları yazılı, kapağı şeffaf bant ile bantlanmış karton koli,içindeki naylon poşet içinde
380 adet 7.62 mm P.Tf. leri için üretilmiş İzli Fişek olduğu sayılarak toplam 760 adet
fişek bulunduğunun tespiti yapılmıştır.
"....... Zir vadisi sözde aramalarında polis tarafından bulunduğu iddia edilen el
bombalarının döküm ve fotoğrafları aşağıda belirtilmiştir. Zir vadisinde 3 (üç) cins
el bombası çıkmıştır.
18 adet MKE kör tapalı savunma tipi el bombası,
2 adet taarruz tipi el bombası,
10 adet fünyesi üzerinde bulunan el bombasıdır.
478 / 2271
Ne tesadüftür ki; Ümraniye de polis tarafından bulunan ve imha edildiği söylenen 18 (on
sekiz) adet MKE imali kör tapalı savunma el bombası vardır. Tıpkı Zir vadisinde olduğu
gibi! Zir vadisi sözde aramalarında çıkan 2 adet taarruz el bombasının renkleri birisi siyah
diğeri yeşildir....... aynılarından Poyrazköyde de çıkmıştır. (Kör tapalı yeşil ve siyah)
tesadüfün böylesi olamaz. Yine ne tesadüftür ki ikisinin de fünyeleri yoktur........ Zir
vadisinden çıkan el bombalarının, Ümraniye ve Poyrazköy ile nitelik ve nicelik olarak
birebir aynı olmaları 72 miyarda bulunabilecek bir tesadüftür. Bu benzeşme ve eşleşme ya
72 milyarda bir bulunabilecek bir tesadüftür ya da tesadüf değildir. Daha açık bir tabirle,
mühimmatlar iftiranın planlandığı merkezlerde saklanmış, bu işler için hazırlanmış ve
bizlere karşı operasyon düzenlemek maksadıyla yerleştirilmiş mühimmatlardır..........
hayatın olağan akışına aykırı olacak şekilde bulunan söz konusu el bombalarının, sayın
mahkeme heyetinin veya görevlendirilecek naip hakim vasıtasıyla aşağıda belirtilen
konuların araştırılmasını,
Söz konusu el bombalarının açık renkli yeşil sis kutusunda olduğu gibi hileli bir durum
olduğunu göstermektedir. Mevcut bilgiler ile oluşan şüpheli durumun aydınlığa
kavuşabilmesi için Zir vadisinde çıkan el bombaları ile Ümraniye de ve Poyrazköy de
bulunan el bombalarının bir araya getirilerek;
Fotoğraf ve kamera çekimlerinin yapılması,
El bombalarının üzerinde zamanla oluşan metal korozyon araştırmasının yapılması,
Emniyet Genel Müdürlüğünden söz konusu mühimmatların emanet makbuzlarının
istenmesi,
Söz konusu el bombalarının polis imha merkezlerinde bulunan imha tutanaklarının
incelenmesi,
İmha edilen mühimmatların benzerleri bir şekilde ortaya çıkmıştır. El bombalarının imha
edildiği söylenen yerlerin fiziki keşiflerinin yapılması"
Poyrazköy'de ele geçirilen malzemeler başka bir soruşturmanın konusu olduğundan
değerlendirilmemiş olup, Ümraniye de ele geçirilen ve Beşiktaş Adliyesi Adli emanetinde
muhafaza edilen emanet eşyaları, Naip hakim ve keşfe katılanlar huzurunda incelenerek
görüntüleri kamera ile kayıt edilmiş,
Zir vadisi aramalarında ele geçirilen el bombaları ise Kırıkkale Yahşihan Mühimmat ana
Depo Komutanlığına ait depoda, Ankara 11 'inci ACM'de görevli naip hakim ve keşfe
katılanlar huzurunda incelenmiş ve görüntüleri kamera ile kayıt edilmiş,
Sapanca da ele geçirilen el bombaları ise Kırıkkale Yahşihan Mühimmat Ana Depo
Komutanlığına ait depoda Ankara 11 ACM de görevli naip hakim ve keşfe katılanlar
huzurunda incelenmiş ve görüntüleri kamera ile kayıt edilmiştir.
Üç ayrı yerde ele geçirilen el bombalarının model ve kafile numaraları açısından benzerlik
gösterse de ayn ayrı malzemeler olduğu yapılan keşif ile tespit edilmiştir. Bu itibarla bir
yerde ele geçirilen malzemelerin farklı yerlerde de ele geçirilmiş gibi gösterildiği
iddiasının mümkün olmadığı gözlemlenmiştir.
479 / 2271
El bombalarının mevcut fiziki durumlarına ilişkin gözlem ve tespitlerimiz yapılan
keşiflerde inceleme sırasına göre kamera kaydına alınmış, raporumuzda da aynı sırada ve
ayrı ayrı değerlendirilmiştir.
Zir vadisi aramalarında ele geçirilen taarruz el bombalarından birinin siyah ve yeşil haki
renk olması ile Poyrazköy'de ele geçirilen benzer el bombaların aynı renklerde
olmalarının, "72 milyarda bir bulunabilecek bir tesadüftür iddiası ile ilgili olarak; taarruz
tip el bombalarının siyah ve haki yeşil tonlarında üretimi yapıldığından renk benzerliğinin
mümkün olabileceği değerlendirilmektedir.
El bombalarının üzerinde zamanla oluşan metal korozyon araştırmasının yapılması
talebiyle ilgili olarak ise el bombaları ve diğer tüm emanet eşyalarının fiziki durumları ile
ilgili olarak gözlemlenen hususlar her bir malzeme ile ilgili raporumuzda belirtilmiş olup,
el bombaları üzerinde "korozyon" derecesinde bir yıpranma gözlemlenmemiştir. Genel
olarak bazı el bombaları üzerlerindeki boyanın yer yer atmış olduğu, boyası atmış
bölgelerde gövde renginin paslanma nedeniyle kahverengi pas rengi aldığı ancak metal
korozyonu olmadığı gözlemlenmiştir.
"...Zir vadisinde bulunan ve resimleri yukarıda belirtilen el bombalarının içleri boştur.
Mühimmatların içinde de patlayıcı madde de yoktur. Boş olan el bombalarının görüntüleri
ek olarak sunulan CD içindedir. Boş olan mühimmatlara doluymuş gibi sahte rapor
veren....."
Zir vadisinde ele geçirilen el bombalara ilişkin Kırıkkale Yahşihan Mühimmat Ana Depo
Komutanlığımda 11 'inci ACM den görevlendirilen Naip Hakim ve keşfe katılanlar
huzurunda yapılan incelemede;
18 adet, MKE imali MODEL 44 Savunma Tipi El Bombası Gövdelerinin iki adedinin toz
halindeki ana imla dolgusu, 16 adedinin ise "flake" yapıdaki ana dolgu maddesinin
mevcut olduğu,
İki adet biri siyah bir haki renk tonlarında. Askeri Fabrika İmali, Taarruz Tipi El
Bombasına Ait Gövdelerin ise birinin toz halindeki, diğerinin ise "flake" yapıdaki ana imla
maddesinin mevcut olduğu.
10 adet M26 savunma tipi el bombalarının ise. orijinal hallerinde ana imla dolgularının
(Comp B= TNT+RDX) gövde içinde, tapa yuvasının etrafında preslenmiş vaziyette
bulunduğundan, yapılan keşif ile gövdelerin orijinal yapıda oldukları dolgu maddelerinin
boşaltılmadığı ve bu itibarla dolu oldukları gözlemlenmiştir.
".......Gölbaşı ve Zir vadisinde çıkan mühimmatlar aynı dava içinde görülen
malzemelerdir. Bulunduğu iddia edilen mühimmatlar polis tarafından kamuoyunu ve
adaleti yanıltmak için seyyar hale getirilmişlerdir. Aynı mühimmatlar, sanki farklı
mühimmatlarmış gibi, Gölbaşı, Zir vadisi ve Poyrazköy arasında gezmektedir. Oysa 1 adet
açık yeşil sis kutusu vardır ve farklı zamanlarda farklı yerlere konulmaktadır. Sonuç
olarak, Gölbaşı, Zir vadisi ve Poyrazköy de aynı renkte, aynı imal tarihli, aynı kafile
numaralı, aynı stok numaralı, aynı miktarda sis kutusu çıkması hayatın olağan akışına
olabilecek ters bir durumdur. Bunun için. .......... S (üç) ayrı yerde bulunduğu iddia edilen
480 / 2271
sis kutularının heyetinizce veya tayin olacak naip hakim marifetiyle yerinde görülmesi,
.........fotoğraf ve kamera çekiminin yapılması. "
Poyrazköy'de ele geçirilen malzemeler görevimiz kapsamı dışında olduğundan
değerlendirme yapılmamıştır. İstanbul/Beşiktaş Adliyesi ve Bakırköy Kadın Cezaevi J.
Bl.K.lığı adli emanet depoları ile İstanbul/Hadımköy ve Kırıkkale/Yahşihan Mühimmat
Depo Komutanlığı depolarında muhafaza edilen söz konusu tüm emanet eşyaları muhafaza
edildikleri depolarda incelenerek yerinde görülmüş ve kamera kaydı ile keşfe katılanlar
huzurunda incelenmiş olup raporda sunulmuştur. Aynı malzemelerin tekraren
kullanıldığına ilişkin bir tespitte bulunulmamıştır.
"......... aydınlatma mühimmatlarına 5 (beş) ayrı isim vererek 5 (beş) farklı rapor
hazırlandığını Sayın Mahkemeye 12 Mart 2010 tarihli dilekçe de taleplerimin içinde arz
etmiş idim. Bunlar;
M4 Al askeri aydınlatma tuzağı,
M49 Al tuzaklı aydınlatma mayını,
Bubi tuzağı,
Bubi tuzaklı bomba.
Tuzaklı aydınlatma fişeğidir......... raporda söz konusu aydınlatma fişeğinin sağlam ve
çalışabilir olduğunu nasıl bilebilmişlerdir? Oysa verilmiş olan raporlarda bu konuda test
deney yaptıklarından bahsedilmemiştir. Maalesef bu yanlış bilgiler ile MKE Kurumu gibi
diğer kurumlarında yanıltılarak yanlış rapor vermeleri sağlanmaktadır. "
Kayıtlarda farklı isimle nitelendirilen ancak teknik olarak adı; M49A1 Yüzey Aydınlatma
Tuzağı(Flare Trip M49A1) olduğu belirlenen malzemenin; faklı personel tarafından farklı
isimlerle nitelendirilmesinin;
Yüzey aydınlatma tuzağının; tökez teli ile tuzaklamaya uygun özel bir mekanizması olması
nedeniyle, "bubi tuzağı'*, "bubi tuzaklı" olarak nitelendirilmiş olabileceği,
Daha önce bu malzemeyi görmemiş bir personelin malzemeyi fiziki görünümü itibariyle
tanımlamış olabileceği,
Malzemelerin üzerlerinde bulunan İngilizce orijinal adlarının Türkçe'ye personelin yabancı
dil bilgisi dâhilinde çevirerek yorumlanmış olabileceği değerlendirilmektedir.
Yukarıdaki belirtilen isimlerden hangisi ile anılmış olsa da malzemenin, teknik özellik ve
kullanım amacını değiştirmediği kıymetlendirilmektedir.
Malzemenin çalışıp çalışmadığının tespiti amacıyla deneme yapılması halinde her
malzeme için ayrı deneme yapılması gerekeceğinden, bu durumda yüzey aydınlatma
tuzaklarının yanarak ana dolgu maddesinin yok olacağı ve fiziki yapılarının bozulacağı, bu
şekliyle delil olma özelliği zarar göreceği öngörüldüğünden, malzemelerin fiziki durumları
dikkate alınarak, orijinal durumda oldukları ve herhangi bir tadilat veya tahribata
481 /2271
uğramadıkları tespiti yapılarak çalışır durumda olabileceği değerlendirmesinin yapıldığı
kıymetlendirilmiştir. Nitekim literatürde kabul gören yaklaşım da bu şekildedir, yani bir
patlayıcı madde veya mühimmat tamamen zararsız hale getirildiği pozitif kontrol ile teyit
edilinceye kadar tehlikenin devam ettiği, aksamları sağlam olan bir mühimmatın ise
sağlam olduğu kabul edilir.
........ 4 farklı yerde (Zir vadisi, Sapanca, Gölbaşı, Poyrazköy) çıktığı iddia edilen
mühimmatların dökümlerini gösteren dilekçeyi 7 Mayıs 2010 tarihinde sayın mahkemeye
vermiş, aynı gün barkot aleti vasıtasıyla yansıdan göstermiş idim. Bulunduğu iddia edilen
mühimmatlar farklı yerlerde bulunmasına rağmen birbirleriyle tesadüf olamayacak kadar
nitelik bakımından birebir, nicelik bilgileri bakımından da birbirleriyle benzerlik
göstermektedir. Amirallere suikast davasında bulunduğu iddia edilen bir kısım mühimmat,
özellikle detaşit patlayıcı malzemelerinin imha edildiğini öğrendim. Saklanmasında mahsur
olmayan böyle bir malzemenin imha edilmesi suç delillerinin yok edilmesidir. Zira bulunan
malzemeler bir bütündür. Farklı detaşitler yoktur tek detaşit vardır. Aynı detaşit farklı
yerlerde bulunmaktadır. Aramalarda bulunan malzemelerin tamamı bir araya getirilmesi
istenilecek olsa yapılan komple ortaya çıkacaktır. Aynı malzemeler sürekli yer
değiştirmiştir..........."
"Amirallere suikast davası" olarak nitelendirilen soruşturma kapsamında ele geçirilen
malzemeler başka bir soruşturmanın konusu olduğu için değerlendirilmemiş olup, Gölbaşı
aramalarında ele geçirilen Detasheet patlayıcı maddesiBakırköy Kadın Kapalı Cezaevi
Adli Emanet deposunda yapılan keşifte, Naip Hakim ve keşfe katılanlar huzurunda kamera
ile kayıt altına alınmıştır.
".......7 Ocak 2009 tarihinde Sapanca sözde ev aramasında mühimmat bulunduğu
bildirilmiştir. Bulunduğu iddia edilen mühimmatların yanında el bombası fünyelerinin de
bulunduğu bildirilmiştir. Bulunan fünyeler, bulunduğu iddia edilen gövdelere uymadığı
çekilen fotoğraflardan bile görülmektedir. Fünyeler, M 204 A2 dir. Bulunan malzemeler
içinde fünye çapları ile gövde ağız çapları farklıdır. Bulunan malzemeler arasında
gövdeleri ve fünyeleri birbirlerine uyumlu hale getirecek adaptör de çıkmamıştır. Bu
duruma göre, bulunduğu iddia edilen fünyeler gövdeleri patlatamaz. "
Tapaların gövdelere uyumluluğu yukarıdaki 6'ncı maddede açıklanmıştır. Ayrıca teknik
olarak el bombalarının infilakı tapa ve gövdenin yiv setlerinin birbirine uyumlu olup
olması ile değil, fünyenin infilakında oluşan basınç ve enerjinin ana dolgu maddesine
sirayet edip etmediği ile ilgilidir. Tapa gövdeye uymasa dahi. tapanın detonatör kısmının
ana dolgu maddesine teması halinde infilakın gerçekleştiği bilinmektedir. Bu husus
literatürde sempatik infilak olarak adlandırılmaktadır. Bir şeklide tapanın detonatör
kısmının el bombası içindeki tapa boşluğuna irtibatlandırılması halinde, ana imla dolgusu
patlayıcı maddeye yeterince teması halinde infilakı mümkündür.
".......... Gölbaşında bulunan 10 adet fünye gerçekte Sapanca da bulunan el bombası
fünyeleridir. Benzerliği gizlemek maksadıyla Gölbaşında çıkan fünyeler üzerindeki
numaralar kazınmıştır. 2 gün önce Saparnaya getirilen fünyeler den 10 adet fünye
üzerlerinde mevcut kafile numaraları kazınmış olarak Gölbaşına konulduğunu
düşünüyorum........."
482 / 2271
Gölbaşındaki aramalarda ele geçirilen, üzerlerindeki harf ve rakam grupları kazınmış
haldeki 10 adet tapa (fünyenin), Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi adli Emanet deposunda,
yapılan keşifte naip hakim ve keşfe katılanlar huzurunda tespiti yapılarak kamera ile kayıt
altına alınmıştır.
Sapanca'daki aramalarda ele geçirilen el bombası tapaları (fünye)nın ise
Kırıkkale/Yahşihan Mühimmat Ana Depo Komutanlığında yapılan keşifte Naip Hakim ve
keşfe katılanlar huzurunda tespiti yapılarak kamera ile kayıt altına alınmıştır.
Sapanca ve Gölbaşında ele geçirilen el bombası tapalarının her ne kadar model ve kafile
numaraları itibariyle benzerlik gösterseler de ayrı ayrı malzemeler olduklarının yapılan
keşifte tespiti yapılmış, bu itibarla Sapanca'da bulunan el bombası tapalarından on (10)
adedinin üstü kazınarak Gölbaşında kullanılmış olmasının mümkün olmadığı
gözlemlenmiştir.
i
"....... Bulunduğu iddia edilen fünyelerin orijinal kaplarında olmadığı, ağızlarının açık
olduğu, Kriminal inceleme raporunda bildirilmiştir. Bu şekilde fünyeler çok kısa bir sürede
kullanılmaz duruma geleceğinden buna patlar raporu veren, Kriminal ekspertiz
sorumluları aleni yanlış bilgiler vererek evrakta sahtecilik yapmışlardır......."
Tapa ambalajları hususundaki değerlendirme, benzeri bir itiraza ilişkin olarak yukarıda
açıklanmıştır, denilmiştir.
Ç)SAVUNMALAR
Mustafa Dönmez Askeri savcılık soruşturması dâhil olmak üzere soruşturma safahatında
susma hakkını kullanarak ifade vermemiş, tutuklandıktan sonra Askeri savcılıkta verdiği
ilk ifadesinde suçlamaları kabul etmemiştir.
Mustafa Dönmez'in duruşmalardaki savunmaları, kendisine ve dolayısı ile Türk Silahlı
Kuvvetlerine komplo kurulduğu, aramaların usulsüz olduğu, Askeri lojmanda Askeri
Savcı, Cumhuriyet savcısı ve Askeri yetkililer nezaretinde yapılan aramadakiler dâhil
olmak üzere, bulunan suç unsuru malzemelerin Polis, MİT veya Amerikalılar tarafından
yerleştirilmiş olabileceği, Polisin kendi koyduğu malzemeleri bulduğu, arama
görüntülerinin bunu ispat ettiği, Zir Vadisinde bulunan mühimmatın yerini gösteren
krokinin aramada bulunan ajandasına polis tarafından eklendiği, Emniyet ve Jandarma
Kriminal'in bu krokinin kendisinin eli ürünü olduğuna dair raporlarının doğru olmadığı ve
yukarıda bilirkişi raporunda ele alınan itirazlarına benzer mahiyetindedir. Mustafa Dönmez
müdafi Av. Celal Ülgen, sanık savunmalarına katılmıştır.
D)NETİCE
Yukarıdan itibaren dosya kapsamındaki deliller ve iddianamelerde konu hakkındaki
anlatımlar özetlenmiştir. Mütalaada, iddianame anlatımlarına iştirak edilmiştir.
Mustafa Dönmez ve müdafii Av. Celal Ülgen'in, dosya kapsamındaki resmi evraklara,
keşif ve bilirkişi incelemesine, kriminal raporlara, HTS raporlarına, iletişim tespit
Dostları ilə paylaş: |